Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/1161 E. 2023/917 K. 18.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: *** Esas – ***
T.C.
KAYSERİ
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : ***
KARAR NO : ***

HAKİM : ***
KATİP : ***

DAVACI : ***
VEKİLİ : Av.
DAVALI : ***
VEKİLİ : Av.
DAVA : Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : ***
KARAR TARİHİ : ***
KARAR YAZIM TARİHİ : ***

Mahkememize açılan Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan yargılaması sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı … A.Ş. ile … tarihinde CNR 18. Uluslararası İstanbul Mobilya Fuarı’na katılmak için Fuar Katılım Sözleşmesi düzenlediklerini, ancak davalı firmanın borca batık olduğunu ve fuarın düzenlenilmeyeceğini müvekkilinin haricen öğrendiğini, Kayseri 13. Noterliği’nin … tarih … yevmiye numaralı noter ihtarı davalı firmaya ihbarda bulunulduğunu, ayrıca davalı firma katılımcıların haberi, bilgisi ve onayı olmadan İstanbul’da yapılacak fuarı Antalya’da yapacağının da harici araştırmaları sonucunda öğrendiğini, davalı firmanın müvekkiline hiç bir dönüş yapmamış olduğunu, TBK 219 ve sonraki ayıptan doğan sorumluluk hükümleri gereği ayıp oranında bedelde indirim /değer kaybı hakları saklı bulunduğunu yani davalı satıcı hizmetteki ayıplardan sorumlu olduğunu, TBK 227. maddeye göre alıcının ayıp halinde 4 seçimlik hakkından bedelin iadesini talep etmişse de talebi cevapsız bırakılmış olduğunu, son olarak davalı firmanın … tarihli dava konusu sözleşmeye göre 28 Haziran 2022-3 Temmuz 2022 tarihleri arasında düzenlenecek olan CNR 18. Uluslararası İstanbul Mobilya Fuarı’nı aslında hiç düzenlemediğini öğrendiklerini, dolayısıyla ortada ayıplı hizmetten daha çok yerine hiç getirilmemiş bir hizmet bulunduğunu, bu nedenlerle, fazlaya ilişkin dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla, uzman bilirkişiler tarafından hesaplandığında artırılmak üzere( tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda artırılmak üzere) ayıplı hizmet nedeniyle şimdilik 1.000,00-TL’nin bedelden indirilerek, en yüksek mevduat faizi üzerinden hesaplanacak faizi ile birlikte HMK’nun 107. maddesi gereği davalıdan tahsilini, fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydı ile uzman bilirkişiler tarafından hesaplandığında artırılmak üzere, şimdilik 500,00-TL maddi zararının müvekkillerin tapu kaydındaki payları oranında hükmedilmek üzere, en yüksek mevduat faizi üzerinden hesaplanacak faizi ile birlikte HMK’nun 107. maddesi gereği davalıdan tahsilini, yargılama giderlerinin (vekaletname, ihtarname giderleri de dahil olmak üzere) ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı taraf süresinde cevap dilekçesi sunmamıştır.
Kayseri 6. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2022/418 esas 2022/324 karar sayılı görevsizlik kararının kesinleşmesi neticesinde dosyanın mahkememize geldiği ve 2022/1161 esas sırasına kaydı yapıldığı anlaşılmıştır.
YARGILAMA VE GEREKÇE:
Dava, ayıplı hizmet nedeniyle bedel indirimi ve tazminat talebine ilişkindir.
Dava şartı medeni usul hukukuna ait bir kurumdur. Bunun amacı bir davanın esası hakkında incelemeye geçilebilmesi için gerekli bütün şartları ve bunların incelenmesi usulünü tespit etmek; böylece davaların daha çabuk, basit ve ekonomik bir şekilde sonuçlanmasına yardımcı olmaktır. Dava şartları dava açılabilmesi için değil mahkemenin davanın esası hakkında inceleme yapabilmesi (davanın esasına girebilmesi) için gerekli olan şartlardır. Buna davanın dinlenebilmesi şartları da denir. Mahkeme dava şartlarından birinin bulunmadığını tespit ederse davanın esası hakkında inceleme yapamaz; davayı dava şartı yokluğundan (usulden) reddetmekle yükümlüdür. Dava şartlarının bulunup bulunmadığı davada hâkim tarafından re’sen gözetilir.
6100 sayılı HMK’nun 114/1. maddesinde, dava şartları açıkça sayılmış ve yine HMK’nın 114/2. maddesi gereğince diğer kanunlarda sayılan dava şartlarına da atıfta bulunmuştur.
6102 sayılı TTK’nun 5/A maddesinde (Ek:6/12/2018-7155/20 maddesi):”(1) Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır…” şeklinde getirilen düzenleme ile arabuluculuk müessesesine başvurunun bir dava şartı olduğunu benimsenmiştir. İşbu dava da söz konusu yasanın yürürlüğe girdiği tarih olan 01/01/2019’dan sonra yani 02/11/2022 tarihinde açılmıştır. Dosya incelendiğinde bu aşamadaki talep ve davanın niteliğine göre, ticari bir dava olduğu görüldüğünden dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartının mahkememizce resen aranması gerektiği anlaşılmıştır.
Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması halinde her hangi bir işlem yapılmaksızın ve dosya üzerinden davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir. Dava şartı arabuluculuk HMK’nun 115/2. maddesi kapsamında tamamlanabilen bir dava şartı eksikliği değildir.
7155 Sayılı Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Usulü Hakkında Kanun’un 23. maddesi ile 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nda dördüncü bölümden sonra gelmek üzere “Dava Şartı Olarak Arabuluculuk” başlığıyla beşinci bölüm eklenmiş ve eklenen 18/A maddesi ile;
(1) İlgili kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiş ise arabuluculuk sürecine aşağıdaki hükümler uygulanır.
(2) Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir…” düzenlenmiştir.
Davacı tarafça dava açılmadan önce arabulucuya başvuruya ilişkin dava şartının yerine getirilmediği, davacı vekilince 18/10/2023 tarihli duruşmada ticari bir dava olmadığını düşündüklerinden arabulucuya başvurmadıklarının beyan edildiği görülmüştür.
Yukarıda yapılan açıklamalar ve tüm dosya kapsamı nazara alınarak; eldeki davanın arabulucuya başvurulmadan açıldığı anlaşılmakla, arabulucuya başvurulmaksızın açılan işbu davanın 6102 sayılı TTK’nun 5/A. maddesi ile 6325 sayılı kanunun 18/A. maddesi uyarınca davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Arabulucuya başvurmadan doğrudan açılan davanın, dava şartı yokluğu nedeniyle USULDEN REDDİNE,
2-492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince alınması gerekli 269,85-TL ilam harcının davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafın yaptığı yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-6100 sayılı HMK 120 ve 333. maddeleri gereğince taraflarca yatırılan gider avansının kalan kısmının kararın kesinleşmesi halinde tarafça numarası bildirilen veya bildirilecek hesaba, hesap numarası bildirilmediği takdirde adreslerine ödemeli olarak re’sen gönderilmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 13/2 maddesi uyarınca 1.500,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil eden davalıya ödenmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren yasal iki haftalık süresi içerisinde Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi’nde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 18/10/2023

Katip ***
e-imzalı

Hakim ***
e-imzalı