Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/1139 E. 2023/966 K. 31.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
KAYSERİ
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA GEREKÇELİKARAR

ESAS NO : ***
KARAR NO : ***

HAKİM :… …
KATİP :… …

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. … –
DAVALI : … – … …
VEKİLİ : Av. … –

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : ***
KARAR TARİHİ : ***
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :***

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirketin … San. Ve Tic. Ltd. Şti. tarafından … isimli şahısa karşı satış sözleşmesinden kaynaklı borcunu ödemediği gerekçesiyle Kayseri Genel İcra Müdürlüğü … Esas numaralı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davacı şirket tarafından 21/09/2022 tarihinde borçlu hakkında 11/04/2022 tarihli, … nolu fatura bakiye alacağı olan 127.385,00 TL + 7.035,84 TL işlemiş faize ilişkin icra takibinin başlatıldığını, akabinde 26/09/2022 tarihinde borçlu/davalı tarafından toplamda 134.420,84 TL bedelindeki alacağa ilişkin ödeme emrine (borca, faize ve tüm ferilere) itiraz edildiğini, davacı şirketin davalı taraf ile arasındaki satış sözleşmesinden kaynaklanan tüm borçlarını yerine getirmiş olmasına rağmen hakkı olan alacağın tamamına kavuşamadığından icra yoluna başvurduğunu belirterek davanın kabulüne, Kayseri Genel İcra Dairesi Müdürlüğü’nün … E. dosyasındaki itirazın iptali ile takibin devamına, davacıya ait ticari defter ve kayıtların incelenmesi için İstanbul Merkez Mahkemelerine talimat yazılmasına, davalının %20’den az olmamak üzere en yüksek orandan icra-inkar tazminatı ödemesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Dava dilekçesinin davalıya tebliğ edildiği ancak davalının cevap dilekçesi sunmadığı görülmüştür.
DELİLLER:Mahkememizce taraf teşkili sağlanmış davanın taraflarına delillerini ibraz etme olanağı tanınmış uyuşmazlığın çözümü için gereken bütün deliller toplanmıştır.
Gevher Nesibe Vergi Dairesi’ne müzekkere yazılarak tacir olup olmadığı hususu sorulmuş, 14/12/2022 tarihli gelen yazı cevabı ile davalının bilanço esasına göre defter tuttuğunun, gerçek gelir vergisi mükellefi olduğunun tespit edildiğinin bildirildiği görülmüştür.
Kayseri Ticaret Odası Başkanlığı’na müzekkere yazılarak davalının Ticaret Odasına kayıtlı olup olmadığının, varsa kayıt tarihi, faaliyet alanı ve faaliyet adresinin, ilgili kayıt ve belge örneğinin gönderilmesi istenilmiş, 08/12/2022 tarihli yazı cevabı ile davalı …’in odada aktif bir kaydının bulunmadığı bildirilmiştir.
Kayseri Genel İcra Dairesi’nin … Esas sayılı takip dosyası uyap üzerinden celp edilmiştir.
Davacının ticari defter ve kayıtlarında inceleme yaptırılması için adresi itibari ile İstanbul Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi’ne talimat yazılmış, İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Talimat sayılı dosyasında mali müşavir bilirkişi Sevilay Yeter 04/09/2023 tarihli raporunda özetle;
-Davacı yan ile davalı yan arasında alım / satıma ilişkin ticari ilişki kurulduğu, dava konusu faturanın davacının defterlerinde kayıtlı olarak yer aldığı,
-Davacının 2022 yılı Ticari Defterlerinin E defter olarak kayıt altına aldığı ve Ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu,
-127.385,00 TL’lik takip tutarının davacı ticari defterlerinde davalı cari hesabının takip tarihi itibari ile 129.087,25-TL borçlu göründüğü,
-Gevher Nesibe Vergi Dairesi Müdürlüğü tarafından gönderilen cevap yazısında dava konusu faturanın davalının Nisan 2022 dönemi BA bildiriminde yer aldığı,
-Borçlar kanunu 117/1 Maddesine göre davacının davalıyı icra takibinden önce temerrüde düşürüp düşürmediğine ilişkin dava dosyasında ihtar bulunmadığı ve temerrüdün gerçekleşmediği,
-21.09.2022 takip tarihi itibari ile davacının icra dosyasında 127.385,00-TL asıl alacak, 7.035,84 -TL işlemiş faiz ile davalıdan 134.420,84 -TL toplam alacaklı olduğu, Ticari defterlerinde yer alan kayıtlara göre davalının 129.087,25-TL borçlu göründüğü yönünde rapor sunulduğu görülmüştür. Raporun taraflara tebliğ edildiği, rapora karşı davacı vekilinin beyan dilekçesi sunduğu görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, YARGILAMA VE GEREKÇE:
Dava, satış sözleşmesinden kaynaklı fatura alacağına dayalı itirazın iptali davasıdır.
Genel ispat kuralı gereğince, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür (TMK m. 6). Bu bakımdan bir olguya bağlanan hukuksal sonuçtan kendi lehine haklar çıkaran taraf, o olguyu ispat yükü altındadır (HMK m. 190/1). Somut olayda ispat yükünün, çekişmeli olgulardan kendi lehine haklar çıkaran davacı taraf üzerinde olduğu yani faturaya dair akdi ilişkiyi ispat etmesi gerektiği kanaatine varılmıştır.
HMK’nun “Ticari defterlerin ibrazı ve delil olması” başlıklı 222. maddesi;
“(1) Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir.
(2) Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır.
(3) İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.
(4) Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur.
(5) Taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır.” şeklindedir.
7251 sayılı Kanunu’nun 23. maddesi ile yapılan değişiklik ile 6100 sayılı Kanun’un 222. maddesinin üçüncü fıkrasında yer alan “ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi” ibaresi “diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi” şeklinde değiştirilmiştir.
Yine az yukarıda değinildiği üzere HMK’nun 222. maddesinin 3 . fıkrası “İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. (Ek cümle:22/7/2020-7251/23 md.) Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.” hükmü çerçevesinde davacının usulüne uygun tutmuş olduğu defterleri kendi lehine delil olduğu kabul edilmiştir. Ayrıca davalının düzenlediği Ba formu içeriğinin davacının iddialarını teyit ettiği değerlendirilmiştir.
Muaccel bir borcun borçlusu alacaklının ihtarı ile mütemerrit olur. Temerrüt ya bir ihtar ile ya da dava açılması suretiyle gerçekleşir. İade talebinde bulunulmadan temerrüt faizi işlemez. (TBK m. 117/1) Faturaya dayalı takiplerde takip öncesi borçludan faiz talep edilebilmesi için fatura borçlusunun bir ihtar ile ya da aleyhine bir takip ya da dava açılmak suretiyle temerrüde düşürülmesi gerekir. Borçlunun temerrüdü, borçluya gönderilen ihtarnamenin tebliğinden veya ihtarnamede ödeme için süre verilmişse bu sürenin bitiminden itibaren oluşur. İade talebinde bulunulmadan temerrüt faizi işlemez. Somut olayda, davacı takip tarihinden evvel, davalı tarafı temerrüde düşürdüğüne dair dosyaya bir belge sunmadığı görülmüştür. Davacı tarafından davalıya gönderilmiş ihbar ya da ihtar bulunmadığına göre takip tarihi öncesi temerrüt olgusu gerçekleşmemiştir.
Tüm bu nedenlerle davanın kısmen kabulü kısmen reddi ile, Kayseri Genel İcra Dairesi’nin … esas sayılı takip dosyasında davalının itirazının kısmen iptali ile, 127.385,00 TL asıl alacak üzerinden icra takibinin devamına, davacının fazlaya ilişkin taleplerinin reddine karar verilmiştir.
Davacı taraf dava dilekçesinde icra inkar tazminatı talebinde bulunmuş davalı ise cevap dilekçesi sunmamıştır.
İİK’nın 67/1. maddesine göre “Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın “yüzde yirmisinden” aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” Buna göre davacı lehine icra inkar tazminatına hükmetmek için davalının haksız olması, itirazın iptaline karar verilen alacağın likit olması ve davacının talebi gerekir. Davanın kabulüne karar verilen alacak miktarının taraflarında defterlerinde kayıtlı ve kabulünde olan faturalara dayalı likit yani belirlenebilir bir alacak miktarı olduğu kanaati ile, İİK’nın 67/2. maddesi gereğince itirazın iptaline karar verilen 127.385,00 TL alacağın takdiren %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ile;
Davanın KISMEN KABULÜNE,
1-Davanın KISMEN KABULÜ KISMEN REDDİ ile, Kayseri Genel İcra Dairesi’nin … esas sayılı takip dosyasında davalının itirazının kısmen iptali ile, 127.385,00 TL asıl alacak üzerinden icra takibinin devamına, davacının fazlaya ilişkin taleplerinin reddine,
2-İİK’nın 67/2. Maddesi gereği itirazın iptaline karar verilen 127.385,00 TL asıl alacağın takdiren %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davalının kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
4-492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince alınması gereken 8.701,66-TL nispi karar ve ilam harcından dava açılırken davacıdan peşin olarak alınan 2.175,42-TL harcın mahsubu ile bakiye 6.526,24 -TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
5-Davacı tarafça yapılan 80,70-TL başvurma harcı, 2.175,42-TL peşin harç, elektronik tebligat gideri 39,00 TL, posta masrafı 377,00 TL, bilirkişi ücreti 2.000,00 TL, KEP ücreti 1,00 TL ve dosya masrafı 10,00 TL olmak üzere toplam 2.507,70 TL yargılama harç ve giderinin kabul ve red oranına göre 2.376,44 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, artan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafça yatırılan herhangi bir harç ve yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta bir karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca kabul edilen kısım üzerinden 20.381,60 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
8- Davalı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca red edilen kısım üzerinden 7.038,84 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
9-6100 sayılı HMK 120 ve 333. maddeleri gereğince taraflarca yatırılan gider avansının kalan kısmının kararın kesinleşmesi halinde tarafça numarası bildirilen veya bildirilecek hesaba, hesap numarası bildirilmediği takdirde adreslerine ödemeli olarak re’sen gönderilmesine,
10-Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 203. maddesi uyarınca dava dosyasının tarih ve işlem sırasına düzenlenip dizi listesine bağlanmasına, Yazı İşleri Müdürü tarafından kontrolü yapıldıktan sonra istinaf incelemesine gönderilmesine veya mahkememiz arşivine kaldırılmasına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMK’nın 341/1. maddesi uyarınca 2 haftalık yasal süre içinde Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 31/10/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır