Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/1134 E. 2022/1000 K. 20.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
KAYSERİ
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : …
KARAR NO : …
HAKİM : …
KATİP : …
DAVACILAR :1- …
2-…
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : …
KARAR TARİHİ : …
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 26/12/2022
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilleri aleyhine Kayseri … Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile icra takibinin başlatıldığını, söz konusu takip dosyasında müvekkillerinin borçlu olmadığı ve takibe itiraz ettiklerini, icra yargılamasının şekli bir usule tabi olduğundan yazılı bir belgenin sunulmaması üzerine takibin devamına karar verildiğini ve itirazın reddedildiğini, müvekkilleri ile davalı arasında hiçbir şekilde borç ilişkisinin mevcut olmadığını, müvekkilinin oğlunun adına yürütülen başka bir icra dosyasından dolayı müvekkillerinin evine hacze gelindiğini bu haciz sırasında takibe konu bononun evden herhangi bir eşyanın götürülmemesi ve usulü bir işlem olduğu bir sonucunun olmadığını belirtmek suretiyle boş olarak haciz esnasında alınmış ve daha sonra bir tanzim tarihi ve miktar yazılmak suretiyle gerçeğe aykırı olarak doldurulduğunu, borç ilişkisi varsa müvekkillerinin oğlu ile bulunduğunu ve bu konudaki takiplerinin de devam ettiğini, takibe dayanak yapılan bonodaki miktarın müvekkillerinin borcu olduğu şeklindeki bir savunma da kabul edilemeyeceğini, takibe konu olan bono ile evlerinde fiili hacze konu olan takip konusu dosyanın haciz tarihindeki dosya hesabı karşılaştırıldığında bunların birbirlerinin aynısı olduğunun görüleceği, davalı ve vekili hakkında bedeli olmayan bir bono ve belgeyi icra takibinde bulunmaktan dolayı suç duyurusunda bulunma haklarının saklı tuttuğunu, takip konusu … esas sayılı dosyanın takibinin durdurulmasını davadan doğacak bütün yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili tarafından borçlulara karşı … tanzim, … vade tarihli ve 92.140,00 TL miktarındaki senet alacağını tahsil amacıyla borçlular aleyhine Kayseri … Dairesi’nin … esas sayılı dosyası ile kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibinin başlatıldığını borçluya örnek 10 ödeme emrinin ve senet suretinin … tarihinde tebliğ edildiğini, icra takibine konu bono üzerindeki imzanın davacılara ait olduğunu, bono üzerindeki imzanın herhangi bir irade yanılgısı altında alınmasının söz konusu olmadığını, bononun tanzim tarihinini … tarihi olmadığını, o tarihin olması halinde haciz zaptına bu hususun yazılmasının gerektiğini, bonolara karşı her türlü iddia ve savunmanın HUMK’nun 290. Madde hükmü gereğince yazılı delille ispat edilmesinin gerektiğini, davacının bu olayda yazılı delil sunmadığını, davanın reddini, davacının takip konusu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerine bırakılmasını talep etmiştir.
YARGILAMA VE GEREKÇE:
Dava, bonoya dayalı olarak başlatılan icra takibi nedeniyle borçlu olmadığının tespiti talebinden ibarettir.
Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından davaya konu edilen senedin kambiyo senedi olması nedeniyle görevsizlik kararı verilmiş ve dosya mahkememize gelmiştir.
Yagılama aşamasında mahkememiz tarafından yapılan araştırma sonucunda; Kayseri Vergi Dairesi Başkanlığı Erciyes Vergi Dairesi Müdürlüğü’nün … tarih …sayılı cevabi yazısında; davacıNIN … – … tarihleri arasında belirli bir mala tahsis edilmiş, mağazalarda tuhafiye ürünleri perakende ticareti işi ile iştigal etmiş olup başka da mükellefiyet kaydının bulunmadığı bildirilmiş davacının tacir olmadığı anlaşılmıştır.
Kayseri Vergi Dairesi Başkanlığı Mimarsinan Vergi Dairesi Müdürlüğü’nün … tarih … sayılı cevabi yazısında; davalının şehir içi banliyö ve kırsal alanlarda kara yolu ile personel, öğrenci vb. grup taşımacılığı yaptığını ve diğer ücretli olup defter tutma yükümlülüğünün bulunmadığı bildirilmiştir.
TTK’nın 4. maddesine göre; ticarî davaların iki grup altında incelenmesi mümkündür. Bunlar; tarafların sıfatına ve işin ticarî işletmeyle ilgili olup olmadığına bakılmaksızın ticarî sayılan davalar (mutlak ticari davalar) ile her iki taraf için de ticari sayılan hususlardan doğan davalar (nispi ticari davalar)dır.
Mutlak Ticari Dava; tarafların tacir olup olmadıklarına ve dava konusu edilen işin ticari nitelikte olup olmadığına bakılmaksızın ticari dava olarak sayılan davalar olup, TTK’nın 4/1. maddesinde a ve f bentlerinde 6 bent halinde sayılan dava türleri mutlak ticari davadır. İpotek, TTK’da düzenlenmeyip, Türk Medeni Kanunu’nda düzenlenmesi nedeni ile davanın mutlak ticari dava olmadığı anlaşılmıştır.
Nisbi ticari dava ise; her iki tarafı tacir olan ve tarafların ticari işletmesi ile ilgili olan uyuşmazlıklar nisbi ticari dava olarak adlandırılmaktadır.
TTK’nın gerekçesinde; ticari davalar ile ticari olmayan hukuk davalarını ayırmada kullanılan kıstasın “bir yandan her iki tarafın tacir sıfatı ve uyuşmazlığın konusunu teşkil eden işin bu sebepten dolayı ticari sayılması keyfiyeti, diğer yandan tarafların sıfatına bakılmaksızın sadece işin ticari mahiyeti” olduğu açıklanmıştır.
Bu anlamda bir davanın nisbi ticari dava sayılabilmesi için; uyuşmazlığın her iki tarafının tacir olması ve uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olması gerekli ve zorunludur. Davanın taraflarının incelenmesinde; davacının ve davalının tacir olmadığı, dolayısı ile eldeki davanın nısbi ticari dava olmadığı görülmektedir.
TTK’nın 5. maddesine göre aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın, Asliye Ticaret Mahkemesi, ticari davalara bakmakla görevlidir. Dava konusu uyuşmazlık mutlak veya nısbi ticari dava niteliğinde olmadığından, mahkememizin görevi içine girmemektedir. Uyuşmazlığın ticari dava olmaması ve Borçlar Kanunu’ndan doğması nedeniyle genel görevli mahkeme olan Kayseri 5. Asliye Hukuk Mahkemesi bu davanın yargılamasını yapmakta görevlidir.
01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren Türk Ticaret Kanunu ile Türk Ticaret Kanunun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Değişiklik Yapılmasına Dair 6335 Sayılı Kanunun 2. Maddesi ile değişik TTK’nın 5. maddesinin 3. fıkrası ile Asliye Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk Mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki iş bölümü itirazından çıkarılmış, görev ilişkisine dönüştürülmüştür.
HMK’nın 114. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendine göre, görev dava şartıdır. Aynı Kanunun 115/1. maddesi gereği mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır.
İzah edilen nedenlerle görevsizlik kararı ile mahkememize gelen eldeki dava dosyasında, davacıların evine haciz gelmesi sırasında bir takım eşyaların haczedilmemesi için boş olarak verildiği iddiası bulunduğundan ticari iş olmadığından mahkememizin karşı görevsizliğine ilişkin karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
(T.C. Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi’nin 2022/517 esas 2022/558 karar sayılı ilamı aynı yöndedir.)
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin görevsiz olması ve davaya bakmaya Kayseri … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görevli olması nedeni ile HMK’nun 114/1-c ve 115/2. maddesi gereğince göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine,
2-HMK 21. maddesi gereğince iş bu kararın kanun yoluna başvurulmadan kesinleşmesi halinde Kayseri … Asliye Hukuk Mahkemesi ile mahkememiz arasında olumsuz görev uyuşmazlığı olması nedeniyle görevli mahkemenin tayini (mercii tayini) için dava dosyasının Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesi Başkanlığı’na gönderilmesine,
3-HMK’nun 20. maddesi gereğince Kayseri … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin yargı yeri olarak belirlenmesine ilişkin mercii tayini kararı verilirse, bu kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde taraflardan birinin mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini istememesi durumunda HMK’nun 321/2. maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesine,
4-Davaya görevli mahkemede devam edilmesi halinde yargılama harçları, vekalet ücreti ve yargılama giderinin görevli mahkemede değerlendirilerek hüküm altına alınmasına,
Dair, tarafların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi’nde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. …

Katip …
¸e-imzalı

Hakim …
¸e-imzalı

*5070 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*