Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: *** Esas – ***
T.C.
KAYSERİ
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : ***
KARAR NO : ***
HAKİM : ***
KATİP : ***
DAVACI : ***
VEKİLİ : Av.
DAVALI : ***
VEKİLLERİ : Av.
Av.
DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : ***
KARAR TARİHİ : ***
KARAR YAZIM TARİHİ : ***
Mahkememize açılan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan yargılaması sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili aleyhine davalı tarafından … düzenleme tarihli 09.10.2007 vade tarihli 13.500-YTL bedelli bonoya dayalı olarak ilamsız icra yoluna başvurularak Kayseri Genel İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile haksız icra takibi yapıldığını, müvekkiline Kayseri Genel İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasından gönderilen yenileme emrinin müvekkiline 26.09.2022 tarihinde tebliğ edildiğini ve müvekkili tarafından süresinde itiraz edildiğini, itirazı icra müdür yardımcısının 30.09.2022 tarihli karar tensip tutanağı ile reddedildiğini, müvekkilinin icra dosyasına konu borç nedeniyle herhangi bir sorumluluğu bulunmamasına karşın müvekkili hakkında ilamsız icra takibi yapılmasının açıkça kanuna aykırı olduğunu, müvekkilinin *** doğumlu olduğunu, dolayısıyla icra takibine konu edilen bononun düzenlendiği tarihte müvekkilinin 17 yaşına yeni girdiğini, TMK’nın 16. maddesine göre “Ayırt etme gücüne sahip küçükler ve kısıtlılar, yasal temsilcilerinin rızası olmadıkça, kendi işlemleriyle borç altına giremezler.” denildiğini, bu nedenle icra takibine konu bononun kesin hükümsüz olduğunu, yapılan icra işleminin hiçbir hukuki dayanağı bulunmadığını, davalının kötü niyetli olarak alacağını elde etmeye çalıştığını, açıklanan nedenlerle davanın kabulü ile müvekkilinin Kayseri Genel İcra Dairesi’nin … esas sayılı dosyasından dolayı davalıya borçlu olmadığının tespitine, davalı tarafça icra takibinin haksız ve kötü niyetle yapılması nedeniyle asıl alacağın %20’si oranında kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderlerinin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili dosyaya sunduğu cevap dilekçesinde; dava konusu edilen icra dosyası olan Kayseri Genel İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasının *** A.Ş.’den temlik alındığını, davacıya ait tüm evrakların ilgili bankadan temininin gerektiğini, bankaya cirolanan bonodan davacının 18 yaşından küçük olduğunun anlaşılamayacağını, davacı tarafın takibin başlatılması ile birlikte icra dosyasına herhangi bir itirazda bulunmadığını ve takibin kesinleştiğini, davacının itirazda bulunmamasının zımni onay anlamında olup borcu kabul anlamı taşıdığını, davacının kendi adına iş yeri olup olmadığı ve herhangi bir ticari faaliyeti olup olmadığı hususlarının araştırılması gerektiğinden bahisle davanın reddine, yargılama giderlerinin davacı tarafa tahmiline, davacının icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
YARGILAMA VE GEREKÇE:
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 4/1-a maddesine göre davaya bakmaya Mahkememiz görevlidir.
6545 sayılı yasanın 45/3. maddesi uyarınca yargılama Tek Hakim tarafından yürütülmüş ve sonuçlandırılmıştır.
Mahkememizde açılan ve sonuçlanan davada 7251 sayılı kanunla değişik 6102 Türk Ticaret Kanununun 4/2. maddesi uyarınca basit yargılama usulü uygulanmıştır.
Dava şartı arabuluculuk faaaliyeti kapsamında taraflar görüşmüş ancak anlaşmaya varamamışlardır.
Dava, menfi tespit ve kötü niyet tazminatı talebine ilişkindir.
Kayseri Genel İcra Dairesi’nin … esas sayılı dosyasının uyap kayıtları, takibe konu senetlerin görüntüleri, vergi dairesi kayıtları, ticaret sicili kayıtları, davacının nüfus kayıt örneği ve tarafların dayandığı deliller toplanmıştır.
Kayseri Genel İcra Dairesi’nin … (Kayseri (kapatılan) 2. İcra Dairesi ***) esas sayılı dosyasında; alacaklının … Bankası A.Ş., borçluların Hamdi Işık ve Nevzat Yavuz olduğu, 57.614,83-TL toplam alacak üzerinden ilamsız takip başlatıldığı anlaşılmıştır.
Gevher Nesibe Vergi Dairesi Başkanlığı’nın 14/12/2022 tarihli cevabı yazısı ile Kayseri Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün 24/10/2023 tarihli cevabı yazısı dosyamız arasına alınmıştır
Davacının nüfus kayıtları dosyamız arasına alınmıştır.
Türk Medeni Kanunu 16. Maddeye göre ; Ayırt etme gücüne sahip küçükler ve kısıtlılar, yasal temsilcilerinin rızası olmadıkça, kendi işlemleriyle borç altına giremezler. Karşılıksız kazanmada ve kişiye sıkı sıkıya bağlı hakları kullanmada bu rıza gerekli değildir. Meslek veya sanat için verilen mal ve kişisel kazanç başlıklı 359/1 maddesinde ise; Ana ve baba tarafından bir meslek veya sanat ile uğraşması için çocuğa kendi malından verilen kısmın veya kendi kişisel kazancının yönetimi ve bunlardan yararlanma hakkı çocuğa ait olduğu hükmüne yer verilmiştir.
6102 Sayılı TTK.’nın 670. maddesine göre sözleşme ile borçlanmaya ehil olan kişi kambiyo senetleriyle borçlanmaya da ehildir, ancak ayırt etme gücü olanlar yani sınırlı ehliyetlilerden olan küçüğün kambiyo senetlerinden dolayı taahhüt altına girebilmesi için yapmış olduğu işlem yönünden, velisinin iznine ihtiyaç bulunmaktadır.
TMK.’ ın 336. maddesi uyarınca, evlilik devam ettiği sürece, anne ve babanın velayet hakkını birlikte kullanmalarının gerektiği, hüküm altına alınmış yine TMK.’nın 345. maddesindeki düzenlemeye göre de çocuk ile ana baba arasında ya da ana ve babanın menfaatine olarak çocuk ile 3. kişi arasında yapılacak hukuki işlemle, çocuğun borç altına girebilmesi için bir kayyımın katılmasına ve hakimin onayına bağlıdır. Dolayısıyla davacının senede keşideci sıfatıyla, imza attığı tarihte 18 yaşından küçük olması da nazara alındığında yukarıda açıklanan hüküm gereğince, dava konusu bonodan dolayı davacının sorumlu tutulması söz konusu olamaz. (Yargıtay 19. HD.’nin *** Karar)
Tüm bu yasal düzenlemelerden sonra somut olaya gelindiğinde; davaya konu Kayseri Genel İcra Dairesi’nin … Esas sayılı icra takip dosyasına dayanak *** vade tarihli bonolarında keşideci sıfatıyla imzası bulunan davacının nüfus kayıtlarına göre 27/05/1990 doğumlu olduğu, 27/05/2008 tarihinde 18 yaşını doldurduğu, senetlerin tanzim tarihinde davacının henüz 17 yaşında olduğu, TMK 16 ve TTK 670 maddeleri uyarınca davacının bu tarihlerde borçlanma ve kambiyo taahhüdü altına girme ehliyetinin bulunmadığı, davacının 18 yaşından evvel evlenerek ergin kılındığına dair bir kayıt da mevcut olmadığı, 27/11/2013 tarihinde evlendiği, vergi dairesi yazı cevabına göre davacının *** vergi kimlik numaralı Kapital Motor San.ve Tic. Ltd.Şti’nde şirket müdürü olduğu belirtilmiş ise de mükellefiyet kaydının *** tarihlerinde başlatıldığı, ticaret sicil müdürlüğü’nün 24/10/2023 tarihli yazı cevabına göre anılan şirketin 06/01/2022 tarihinde tescil edilip davacının ortaklığı ve yetkilerinin 20/12/2022 tarihinde son bulduğu, bu bakımdan TMK 359 anlamında da davacının kişisel bir faaliyetinin bulunmadığı anlaşılmıştır. Esnaf odasına da bu kapsamda müzekkere yazılmış ise de vergi kayıtlarından davacının senet tanzim tarihinde herhangi bir faaliyette bulunmadığı görüldüğünden cevap beklenmesinde usul ekonomisi gereği yarar görülmemiştir.
Dava dilekçesinde kötü niyet tazminatı da talep edilmiş ise de davalı şirketin icra dosyasında temlik alan sıfatında bulunup senedin geçersiz olduğunu bile bile icraya koyacak durumda olmadığı, davacının senet tanzim tarihinde fiil ehliyeti olmadığını bilebilecek durumda olmadığı anlaşılmakla şartları oluşmayan talebin reddine karar verilmiş ve kanaatimize esas işbu gerekçelerle aşağıdaki hüküm fıkrasının tesisi uygun görülmüştür.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜ ile,
1-Kayseri Genel İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasına dayanak 25/06/2007 tanzim, 09/10/2007 vade tarihli, 13.500,00-YTL bedelli ve 25/06/2007 tanzim, 27/10/2007 vade tarihli, 13.500,00-YTL bedelli bonolar sebebiyle davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine,
2-İİK’nın 72. Maddesi uyarınca takibin davacı yönünden derhal durdurulması için ilgili icra dosyasına müzekkere yazılmasına
3-Şartları oluşmamakla davacı tarafın kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
4-492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince alınması gerekli 3.935,67-TL ilam harcından, dava açılışı sırasında tahsil edilen 983,92-TL peşin harcın mahsubuna, bakiye 2.951,75-TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
5-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 3.120,00-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
6-Davacı tarafın yaptığı 80,70-TL başvurma harcı, 983,92-TL peşin harç, 35,50-TL posta ücreti olmak üzere toplam 1.100,12-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-6100 sayılı HMK 120 ve 333. maddeleri gereğince taraflarca yatırılan gider avansının kalan kısmının kararın kesinleşmesi halinde tarafça numarası bildirilen veya bildirilecek hesaba, hesap numarası bildirilmediği takdirde adreslerine ödemeli olarak re’sen gönderilmesine,
8-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümleri uyarınca 17.900,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisini vekille temsil eden davacıya ödenmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren yasal iki haftalık süresi içerisinde Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi’nde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 29/11/2023
Katip ***
e-imzalı
Hakim ***
e-imzalı