Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/1056 E. 2023/616 K. 22.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
KAYSERİ
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : ***
KARAR NO : ***
HAKİM : … …
KATİP : … …
DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. … –
DAVALI : … – … …
VEKİLİ : Av. … –
DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : ***
KARAR TARİHİ : ***
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : ***
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı tarafından Kayseri Genel İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile müvekkili aleyhine 25.000,00 TL tutarındaki çek ile kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip başlatıldığını, ancak söz konusu çek üzerinde atılı bulunan imzanın müvekkiline ait olmadığını ileri sürerek; müvekkilinin borçlu olmadığının tespiti ile Kayseri Genel İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı icra takibinin iptaline, müvekkili tarafından bu tarihe kadar ödenen dosya borcunun iadesine, alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın soyut ve iyi niyetten yoksun olduğunu, müvekkilinin davalı firmaya yatak ve baza satıldığını akabinde davaya konu çekin kendilerine verildiğini, davacı tarafından açılan davanın herhangi bir hukuki veya somut dayanağı olmadığını savunarak davanın reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Mahkememizce taraf teşkili sağlanmış davanın taraflarına delillerini ibraz etme olanağı tanınmış uyuşmazlığın çözümü için gereken bütün deliller toplanmıştır.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının Kayseri Genel İcra Dairesi … Esas sayılı takip dosya ile kendisi hakkında takip yapıldığını, takibe konu çekteki imzanın kendisine ait olmadığını, belirterek menfi tespit dilemiştir.
Uyuşmazlığa konu Kayseri Genel İcra Dairesi … Esas sayılı dosyasında … tarihli çekteki lehtar olan davacının çekin arka yüzündeki imzanın kendisine ait olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Mahkememizce davacının imza örneklerinin alınması ve imza inkarı noktasında beyanın alınması amacıyla davacı isticvap edilmiştir. Davacı asil duruşmadaki beyanında çekteki cironun kendisine ait olduğunu beyan etmiştir.
Mevzuatımızda isticvabın düzenlendiği 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 169. Maddesi; “Mahkeme, kendiliğinden veya talep üzerine taraflardan her birinin isticvabına karar verebilir. İsticvap, davanın temelini oluşturan vakıalar ve onunla ilişkisi bulunan hususlar hakkında olur” hükmünü içermektedir.
Belirtilmelidir ki, *** tarihinde yürürlüğe giren HMK’nun 169 ve devamı maddelerinde düzenlenen düzenlenen isticvap; bir davada o dava ile ilgili belli vakıaların açıklığa kavuşturulması, varlığı ve yokluğu konusunda aleyhine olan tarafın ikrarının sağlanması amacıyla hakimin kendiliğinden veya taraflardan birinin isteminin kabulü ile başvurabileceği usuli bir işlemdir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun *** K. sayılı kararlarında da; davanın tarafları dışındaki üçüncü kişilerin isticvap olunamayacağı, ancak tanık sıfatıyla dinlenebileceği kabul edilmiştir Bundan başka hâkim, davanın her safhasında, iki tarafın iddiaları sınırı içinde olmak üzere, tarafları dinleyebilir ve gerekli olan delillerin gösterilmesini ve verilmesini emredebilir (m. 31) (Kuru Baki, Arslan Ramazan, Yılmaz Ejder, Medeni Usul Hukuku Ders Kitabı, Ankara ***).
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun “Hâkimin davayı aydınlatma görevi” başlıklı 31. maddesine göre; “Hâkim, uyuşmazlığın aydınlatılmasının zorunlu olduğu durumlarda, maddi veya hukuki açıdan belirsiz yahut çelişkili gördüğü hususlar hakkında, taraflara açıklama yaptırabilir; soru sorabilir; delil gösterilmesini isteyebilir.”
Taraflarca getirilme ilkesi, hâkimin soru sorma ve davayı aydınlatma ödevi (m. 31) çerçevesinde yumuşatılmıştır (Pekcanıtez Hakan, Atalay Oğuz, Özekes Muhammet, Medeni Usul Hukuku, 2011, 11.Bası, s. 248 vd).
Belirtilmelidir ki hâkim, olayın aydınlatılması için tarafların delil ikamesini isteyebilir ancak, tarafa belli bir delili hatırlatamaz. Mahkemenin hüküm vermesi için, kendisine yöneltilen talebin formüle edilmesi ve ileri sürülmesi tarafların görevi ise de, bunları anlamlandırmak veya gerektiğinde açıklattırmak hâkimin görevidir. Ancak bu durum, hâkimin tarafların ileri sürmediği vakıaları ileri sürmelerine imkan vermesi veya hatırlatması anlamını taşımaz. Burada mevcut olmayanın talep edilmeyenin ortaya çıkartılması değil, talep edilenin netleştirilmesi, aydınlatılması, belirlenmesi sözkonusudur.
Hâkimin davayı aydınlatma ödevi olarak ifade edilen bu düzenleme ile doğru hüküm verebilmesi ve maddi gerçeğin bulunabilmesi amaçlanmıştır. Düzenlemede her ne kadar “açıklama yaptırabilir” denilmişse de, bunun, hâkimin davayı aydınlatması için bir “ödev” olduğunu kabul etmek gerekir. Çünkü davayı aydınlatma ödevi sayesinde hâkim, iddia ve savunmanın doğru ve tam olarak anlaşılmasını sağlayacak ve bu şekilde doğru olmayan bir kararın verilmesini önleyecektir (Pekcanıtez/Atalay/Özekes, age, s. 248 vd).
Tarafların hâkim tarafından her dinlenilmesi ya da açıklamalarının alınması teknik anlamda bir isticvap değildir. Hâkim, davayı aydınlatma ödevi (HMK. m.31) kapsamında, belirsiz veya çelişkili gördüğü hususlar hakkında taraflara açıklama yaptırabilir; soru sorabilir. Bunun gibi ön inceleme duruşmasında, dava şartları ve ilk itirazlar hakkında gerekli görürse tarafları dinler (HMK. m.140). Tahkikat aşamasında da her iki tarafı usulüne uygun olarak davet edip, davada ileri sürülen vakıalar hakkında dinleyebilir (HMK. m. 144/1).
Görüleceği gibi, hâkim davanın her hâlinde tarafları veya vekillerini davet ederek dava konusu vakıalar hakkında dinleyebilir. Böylece, davacının davasının veya davalının savunmasının açıklanmasına çalışılır.
YARGITAY Hukuk Genel Kurulu *** K. Sayılı ilamında belirttiği üzere; isticvabın konusu, dava ile ilgili belli (davanın temelini oluşturan) vakıalar ve onunla ilişkisi bulunan hususlardır (HMK m. 169/2). İsticvap, isticvap edilecek tarafı bir ikrarda bulunmaya götürebileceğinden ve tarafın gelmemesi hâlinde taraf isticvap konusu vakıayı ikrar etmiş sayılacağından bir taraf, ancak kendi aleyhine olan vakıalar hakkında isticvap edilebilir; yoksa, kendi lehine olan vakıalar için isticvap edilemez. Yani, davacının iddiasını dayandırdığı vakıa hakkında davalı; davalının savunmasını dayandırdığı vakıa hakkında davacı isticvap olunur. Bir taraf, kendi lehine olan vakıalar hakkında ancak HMK’nın 144 veya 31. maddelerine göre dinlenebilir (Kuru B./Arslan R./Yılmaz E.; Medenî Usul Hukuku, Ankara 2016, s. 370).
Kanundaki düzenleme dikkate alındığında, sonuçları bakımından isticvapta ikrar elde etme amacı öne çıkmakla birlikte, isticvabın tek amacı ikrar elde etmek değildir, bilgi ve kanaat oluşturmak şeklinde önemli başka amaçları da vardır (Pekcanıtez H.; Pekcanıtez, Usûl Medenî Usûl Hukuku, İstanbul 2017, s. 1373, 1374).
Hukuk Genel Kurulunun *** K. sayılı kararında da belirtildiği gibi taraflar kendi davalarında en şüpheli tanık olarak değerlendirildiğinden, öğreti ve Yargıtay uygulamalarında isticvap başlı başına bir delil olarak kabul edilmemektedir. Fakat, isticvap ile delil elde edilebilir ve bazı hâllerde isticvap davanın aydınlatılmasına yardımcı olabilir.
Somut olayda davacı asilin isticvabı sırasında çekteki ciroyu kabul ettiğinden davanın reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle:
1-Davacının davasının reddine,
2-492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince; alınması gereken 179,90 TL harcın davacı tarafından peşin yatırılan 426,94 TL peşin harç ve 69,25 TL tamamlama harcı olmak üzere toplam 496,19 TL harçtan mahsubu ile artan 316,29 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan tüm yargılama giderlerinin kararın mahiyeti gereği davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan herhangi bir yargılama gideri bulunmadığından bu konuda mahkememizce herhangi bir karar verilmesine yer olmadığına,
5-AAÜT’ye göre hesap edilen 9.200,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
6-6100 sayılı HMK 120 ve 333. maddeleri gereğince taraflarca yatırılan gider avansının kalan kısmının kararın kesinleşmesi halinde tarafça numarası bildirilen veya bildirilecek hesaba, hesap numarası bildirilmediği takdirde adreslerine ödemeli olarak re’sen gönderilmesine,
7-Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 203. maddesi uyarınca dosyanın tarih ve işlem sırasına düzenlenip dizi listesine bağlanmasına, Yazı İşleri Müdürü tarafından kontrolü yapıldıktan sonra İstinafa gönderilmesine veya arşive kaldırılmasına,
Dair, davacı … ile vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMK’nın 341/1. maddesi uyarınca 2 haftalık yasal süre içinde Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 22/06/2023

Katip …
¸e-imzalı

Hakim …
¸e-imzalı

*5070 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*