Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/104 E. 2023/411 K. 25.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: *** Esas – ***
T.C.
KAYSERİ
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : ***
KARAR NO : ***
HAKİM : ***
KATİP : ***

DAVACI : ***
VEKİLİ : Av.
DAVALI : 1- ***
2-***
VEKİLİ : Av.
DAVALI : 3- ***
VEKİLİ : Av.
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : ***
KARAR TARİHİ : ***
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : ***

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … tarihinde …‘in maliki olduğu 38*** plaka numaralı aracın, … sevk ve idaresinde iken, *** günü, saat 19:30 sıralarında, Sivas Bulvarı’nı takiben Beyazşehir istikametine seyir halindeyken Gülbahçe Düğün Salonu önüne geldiğinde aracının ön kısımları ile önünde aynı yöne seyir halinde olan trafik ışıkları kırmızı yandığından dolayı duran müvekkil … idaresindeki 38*** plakalı aracın arka kısımlarına çarptığını, çarpmanın etkisi ile müvekkile ait araç yine aynı yönde seyir halindeki 38*** plakalı aracın arka kısımlarına çarptığını, müvekkile ait araç kaza neticesinde hem ön kısımdan hem de arka kısımdan hasar aldığını, bahsedilen kazadan önce müvekkilin aracının herhangi bir kazası veyahutta işlem görmüş bir parçası bulunmadığını, kaza neticesinde müvekkilin aracının değeri düştüğünü ve müvekkil maddi olarak zarara uğradığını, olayda …’in tam kusurlu olduğunu, Müvekkile ait aracın hasar görmesi sebebiyle, hasarsız durumuna göre piyasa değer kaybı yaşandığını, müvekkilinin aracının henüz 63.045 kilometrede olduğunu, müvekkiline ait araçta 38.020,51 TL hasar oluştuğunu, araçta bu denli büyük bir hasarın oluşması ve hasarın hem önden hem arka kısımdan alınmış olması aracın değerini ciddi mana düşürmekte olduğunu ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 100,00 TL tutarındaki zararın davalılardan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalılar … ve … müşterek cevap dilekçelerinde özetle; Dava dilekçesinde ileri sürülen iddiaları kabul etmediklerini, davanın görevsiz mahkemede açıldığını, görevli mahkemenin Asliye Hukuk olduğunu, meydana gelen kazada kusurlarının bulunmadığını, kusur davacının kendisinde olduğunu, davacı aracının daha önce bir kazaya karışıp karışmadığının araştırılması gerektiğini, 38 … plakalı aracın *** tarihlerini kapsayan *** poliçe nolu poliçe ile sigortalı olduğunu ileri sürerek; davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … A.Ş.vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının halefi sigorta şirketine toplam 38.676,02 TL hasar tazminatı ödemesi yapıldığını, müvekkilinin başkaca bir sorumluğu kalmadığını, davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, yetkili mahkemenin İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, davacının davadan önce müvekkili şirkete başvuru yapmadığını, huzurdaki davanın belirsiz alacak davası şeklinde açılmasında hukuki yarar bulunmadığını, davacının aracında değer kaybı oluşmadığını, müvekkili şirketin sorumluluğunun sigortalısının kusuru nispetinde poliçe limitleri sınırlı olduğunu savunarak davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Mahkememizce taraf teşkili sağlanmış davanın taraflarına delillerini ibraz etme olanağı tanınmış uyuşmazlığın çözümü için gereken bütün deliller toplanmıştır.
HMK’nun 266/1. maddesi gereği bilirkişi incelemesi yaptırılmasına dair *** tarihli celsede karar verilmiş, bilirkişi …’in mahkememize sunmuş olduğu *** tarihli bilirkişi raporunda özetle; 38 … plakalı araç sürücüsü … asli kusurlu olduğunu, meydana gelen olayda tamamen sorumlu olduğunu, 38 … plakalı araç sürücüsü … ve 38 … plakalı araç sürücüsü ***’in herhangi bir kural ihlallerinin bulunmadığını, dava konusu araç için *** olay tarihi itibariyle meydana gelen araç toplam zararının yedek parça, işçilik, imame araç ve değer kaydı dahil olmak üzere %18 KDV dahil 59.770,51 TL olduğunu mahkememize bildirmiştir.
Davacı vekili *** tarihli dilekçesi ile davasını ıslah ettiğini mahkememize bildirmiş ve gerekli ıslah harcını yatırdığına dair gerekli sayman mutemet alındısı evrakını mahkememize sunmuştur.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Davacı talebinde davalı … sevk ve idaresindeki ve davalı …’in işleteni olduğu 38 … plakalı araç ile kendisine ait ve kendisini sevk ve idaresindeki 38 … plakalı araca … günü kazaya karıştığını ve araçlarında hasar meydana geldiğinden bahisle değer kaybı talebinde bulunmuştur.
Davalı sigorta şirketi ise değer kaybı oluşmadığını belirsiz alacak davası açılamayacağını, ödeme yaptıklarını belirtmiş, hesaplama yöntemine ilişkin beyanda bulunmuş ve davanın reddini dilemiştir. Davanın niteliği gereği belirsiz alacak davası olduğundan mahkememiz bu yöndeki itirazı ön inceleme duruşmasında reddine karar veermiştir.
Davalı Ramazan ve … kusura itiraz etmişlerdir.
Sigorta poliçesi incelenmesinde, 38 … plakalı aracın davalı sigorta şirketi bünyesinde sigortalandığı tescil kayıtları uyarınca malikin … ve kaza tespit tutanağı uyarınca sürücüsünün davalı … olduğu ve 38 … plakalı aracın davacıya ait olduğu olduğu anlaşılmıştır.
-Kusur ön sorun değerlendirmesinde,
Mahkememizce kural ihlali noktasında raporu alınmış, kusur raporu ve kaza tespit tutanağı uyarınca, … günü sürücü … sevk ve idaresindeki 38 … plakalı aracı sürerken araç takip mesafesini takip etmediği ön tarafnıdan duran aracı güvenli bir mesafeden takip etmeyerek kırmızı ışıkta duran araca arkadan çarptığından dolayı tam kusurlu olduğu, davacının ise kırmızı ışıkta beklediği herhangi bir kusurunun olmadığı tespit edilmiştir.
-Değer kaybına dair değerlendirmede;
Yargıtay Yerleşik uygulamalarına uygun olarak, değer kaybının kazalı aracın modeli, markası, özellikleri, hasarı, yapılan onarım işlemleri, kilometresi, olay tarihindeki yaşı, aracın markası, özellikleri ve model yılı, kullanım amacı, kullanım süresi, yıpranma payı (aracın km’si, metal komponentlerin yoğunluğu, korozyon dozajı ve önceye ait hasarlar nedeni ile orjinalliğin yitirilip yitirilmediği), aracın gördüğü hasarın ağırlığı ve hasara uğrayan bölgeleri, hasarın giderilmesinde kullanılan parçaların niteliği (orijinal olup olmadığı), tramer kayıtlarına göre araçta meydana gelen hasarlar irdelenerek, emsal satışlar da araştırılmak suretiyle, aracın olay tarihindeki 2. el rayiç değeri ile kazadan sonra onarılmış haldeki 2. el rayiç değeri arasındaki farka göre değer kaybının bilirkişiler tarafından hesaplanması gerekir.
Dosya kapsamında alınan rapor Yargıtay uygulamalarına uygun olduğundan davacının aracının 20.000,00 TL değer kaybı zararı bulunduğu anlaşılmıştır. Sigorta şirketinin ZMSS poliçe limitinin 43.000,00 TL olduğu, hasar için 3. Bir firmaya 38.426,02 TL ve davacıya 250,00 TL hasar ödemesi yaptığı görülmekle 2 bedel poliçe limitinden düşüldüğünde davalı sigorta şirketinin bakiye limitinin 4.323,98 TL olduğu bundan sorumlu olduğu anlaşılmıştır.
-Sigorta şirketinin sorumluluğuna dair değerlendirmede;
Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumlluluk Sigortası Genel Şartlarının, “Sigortanın Kapsamı” başlıklı A.1 maddesinde “sigortacının poliçede tamınlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı 2918 sayılı KTK ya göre işletene düşen hukuki sorumluluğu zorunlu sigorta limitlerine kadar temin edeceği… ” öngörülmüştür.
Zorunlu Mali Sorumluluk sigortacısı, karşı araçta meydana gelen gerçek zararı limit dahilinde teminat altına almıştır. Dava konusu trafik kazası sonrasında davacıya ait araçta meydana gelen değer kaybı da gerçek zarar kalemleri arasında bulunmaktadır. (Yargıtay 17. HD’nin *** Karar).
Kaldı ki *** tarihinde yürürlüğe giren yeni Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın A.5/a maddesine göre değer kaybı maddi zararlar teminatı içerisinde yer almaktadır. Somut olayda davalı sigorta şirketi değer kaybından sorumludur.
-Davalı … ve …’in sorumluluğuna dair değerlendirmede;
İşleten tanımı, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 3. maddesinde “Araç sahibi olan veya mülkiyeti muhafaza kaydıyla satışta alıcı sıfatıyla sicilde kayıtlı görülen veya aracın uzun süreli kiralama, ariyet veya rehni gibi hallerde kiracı, ariyet veya rehin alan kişidir. Ancak ilgili tarafından başka bir kişinin aracı kendi hesabına ve tehlikesi kendisine ait olmak üzere işlettiği ve araç üzerinde fiili tasarrufu bulunduğu ispat edilirse, bu kimse işleten sayılır” şeklinde yapılmıştır. 2918 sayılı KTK’nın 3. maddesinde işleten sıfatının belirlenmesinde şekli ve maddi ölçüt olmak üzere iki ayrı ölçüden yararlanılmıştır.Şekli ölçüye göre trafik sicilinde malik görülen kişi işletendir. Maddi ölçüye göre ise, trafik sicilinde adı geçen kişinin önemi bulunmamakta olup önemli olan araç üzerindeki fiili hakimiyet, araçtan ekonomik yarar sağlama, masraf ve rizikolara katlanma gibi ölçütlerdir. İşletenin belirlenmesinde doktrin ve Yargıtay’ın kabul ettiği görüş maddi ölçüdür.
2918 sayılı KTK’nın 85. maddesi “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar” hükmünü içermektedir.
Bu yasal düzenleme karşısında, kazaya karışan araçların meydana getirdikleri zararlardan araç sahiplerinin hukuken sorumlu olacağı ilkesi benimsenmiş ise de, bu araçların sahipleri tarafından herhangi bir sebeple yararlanılmasının bir başka kimseye devir edilmesi halinde (çok kısa bir süre olmaması kaydıyla), artık üzerindeki fiili hakimiyetin kalmaması ve bu sebeple ekonomik yönden de bir yararlanma olanağının kalktığı durumlarda, o aracı kaza sırasında fiili hakimiyeti altında bulunduran ve ondan iktisaden yararlanan kimsenin işleten sıfatıyla meydana gelen zarardan sorumlu tutulması gerekip, bunun sonucu olarak da araç malikinin sorumlu tutulmaması gerekecektir. Gerek doktrinde, gerekse Yargıtay’ın uygulamalarında, işleten sıfatının belirlenmesinde araç üzerinde fiili hakimiyet ve ekonomik yararlanma unsurlarının birlikte bulunması ve fiili hakimiyetin uzun süreli olması gerekmektedir. Ancak bu konuda getirilecek delillerin üçüncü kişileri bağlayabilecek nitelikte ve güçte olması, özellikle zarara uğrayanların haklarını halele uğratacak bir sonuç yaratmaması şarttır. (Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin E. ***
Somut olayda, davalı … işleten olması nedeni ile kusursuz sorumluluk ilkesi çerçevesinde … ise haksız fiil hükümleri çerçevesinde (TBK’nun 49, 53 ve 65 hükümleri) uyarınca zarardan sorumludur.
– Faize ait değerlendirmede;
2918 Sayılı Kanun’un 99. maddesinde, sigortacılar, hak sahibinin zorunlu mali sorumluluk sigortası genel sartlarıyla belirlenen belgeleri, sigortacının merkez veya kuruluslarından birine ilettiği tarihten itibaren sekiz iş günü içinde zorunlu mali sorumluluk sigortası sınırları içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorundadırlar.
Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortacısı 2918 Sayılı KTK’nun 98/1, 99/1, ZMMS Genel Şartlarının B.2-c maddesi uyarınca hak sahibine kaza ve zarara ilişkin tespit tutanağının ve bilgi ve belgeleri ile birlikte sigortacıya başvurmasından itibaren 8 iş günü sonunda tazminat miktarını ödememesi halinde, bu tarihte, böyle bir başvurunun yapılmaması halinde ise dava tarihinde temerrüde düşeceğinden, temerrüt faizine bu tarihten itibaren hükmedilmesi gerekir.
Sigortacının kısmi ödeme yapması halinde ise, söz konusu ödeme tarihi temerrüt tarihi olarak esas alınacaktır. Davalı gerçek kişi yönünden ise 6098 sayılı TBKnun 117/2 maddesinde göre haksız fiilin işlendiği tarihte temerrüde düşeceğinden olay tarihi itibariyle faize hükmedilmesi gerekir.
Anılan açıklamalar uyarınca davacının yapmış olduğu başvurunun tebliğ tarihi dikkate alınarak *** tarihi temerrüt sigorta şirketi yönünden bu tarihten başlatılmıştır. … ve … yönünden ise temerrüt tarihi olay tarihi kabul edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle:
1-Davacının davasının kısmen kabul kısmen reddi ile 20.000,00 TL değer kaybı tazminatının davalı … A.Ş.’nin bu tazminatın poliçe bakiye limiti olan 4.323,98 TL’sinden sorumlu olmak kaydıyla davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, sigorta şirketinin poliçe limiti ile sınırlı tutulmasına, alacağa davalı sigorta şirketi yönünden *** tarihinden, davalılar … ve … yönünden ise kaza tarihi olan … tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince; alınması gereken 1.366,20 TL harçtan davacı tarafından peşin yatırılan 80,70 TL peşin harç ve 339,85 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 420,55 TL harcın mahsubu ile bakiye 945,65 TL harcın davalılar … ve …’den alınarak HAZİNE’YE GELİR KAYDINA,
3-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.600,00 TL arabuluculuk ücretinin (yargılama gideri) davalılardan alınarak (davalı … A.Ş.’nin 1.456,49 TL sınırlı tutulması kaydı ile) HAZİNE’YE GELİR KAYDINA,
4-Davacı tarafından peşin yatırılan 80,70 TL başvurma harcı, 80,70 TL peşin harç ve 339,85 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 501,25 TL harcın davalılardan alınarak (davalı … A.Ş.’nin 456,77 TL sınırlı tutulması kaydı ile) davacı tarafa verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan bilirkişi, posta, tebligat ve müzekkere giderleri olmak üzere toplam 1.040,00 TL yargılama giderinin davalılardan alınarak (davalı … A.Ş.’nin 946,71 TL ile sınırlı tutulması kaydı ile) davacı tarafa verilmesine,
6-Davalı … tarafından yapılan yargılama giderlerinin kararın mahiyeti gereği davalı … üzerinde bırakılmasına,
7-Davalılar … ve … A.Ş. tarafından yapılan herhangi bir yargılama gideri bulunmadığından bu konuda mahkememizce herhangi bir karar verilmesine yer olmadığına,
8-AAÜT’ye göre hesap edilen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak (davalı … A.Ş.’nin 4.323,98 TL ile sınırlı tutulması kaydı ile) davacı tarafa verilmesine,
9-AAÜT’ye göre hesap edilen 426,02 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı … A.Ş.’ye verilmesine,
10-6100 sayılı HMK 120 ve 333. maddeleri gereğince taraflarca yatırılan gider avansının kalan kısmının kararın kesinleşmesi halinde tarafça numarası bildirilen veya bildirilecek hesaba, hesap numarası bildirilmediği takdirde adreslerine ödemeli olarak re’sen gönderilmesine,
11-Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 203. maddesi uyarınca dosyanın tarih ve işlem sırasına düzenlenip dizi listesine bağlanmasına, Yazı İşleri Müdürü tarafından kontrolü yapıldıktan sonra İstinafa gönderilmesine veya arşive kaldırılmasına,
Dair, davacı vekili ve davalı … ve … vekilinin yüzüne karşı, davalı … A.Ş.vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMK’nın 341/1. maddesi uyarınca 2 haftalık yasal süre içinde Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.25/05/2023

Katip ***
¸e-imzalı

Hakim ***
¸e-imzalı

*5070 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*