Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/1026 E. 2023/234 K. 06.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: *** Esas – ***
T.C.
KAYSERİ
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : ***
KARAR NO : ***
HAKİM : ***
KATİP : ***
DAVACI : ***
VEKİLİ : Av.
DAVALI : ***
VEKİLİ : Av. ***
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : ***
KARAR TARİHİ : ***
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : ***

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … tarihinde müvekkilinin bahçelerinin bulunduğu Yeşilhisar ilçesinin Kovalı köyünde hava sıcaklığının 0 derecenin altına indiğini ve müvekkilinin bahçelerinde don olayı meydana geldiğini, don olayının ağaçlardaki çiçekleri yaktığını ve meyveye dönüşecek çiçeklere zarar verdiğini, … tarihinde Tarsim’e ihbar yapıldığını, hasar ödemesinin reddedildiğini, davadan önce arabuluculuk başvurusu yapıldığını ancak bir sonuç alınamadığını, müvekkilinin davaya konu bahçelerinini rizikonun meydana geldiği tarihte Tarsim bitkisel ürün sigortası poliçesi teminatı ile teminat altında olduğunu, Yeşilhisar Asliye Hukuk Mahkemesi’nce tespit yapıldığını ve don sebebinin ilkbahar geç donları olarak belirlendiğini, TTK gereğince ispat yükünün davalıdan olduğunu, don olayı olmadığını ispat etmesi gerektiğini, başvurudan itibaren 8 gün içinde ödeme yapılmadığını ve davalının temerrüte düştüğünü ileri sürerek; davanın kabulü ile meydana gelen don hasarının davalıdan tahsiline, tespit dosyası yargılama giderinin davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Zamanaşımı itirazlarının bulunduğunu, davacının davayı belirsiz alacak davası olarak açmakta hukuki bir yararının bulunmadığını, don hasarı bulunmadığının deliller ile sabit olduğunu, ürünlerdeki verim düşüşü nedeniyle davacıya prim iadesi yapıldığını, faiz başlangıç tarihine itirazlarının bulunduğunu ileri sürerek davanın reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Dava, bitkisel ürün sigortası poliçesinden kaynaklanan hasar tazminatı istemine ilişkindir. Davacı taraf … numaralı poliçeler için *** tarihinde tazminat talebinde bulunmuştur.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden, davacı ile davalı Tarım Sigortaları Havuzu’nun (TARSİM) acentesi arasında Kayseri ili, Yeşilhisar ilçesi, Kovalı Kötü *** tarihleri arasındaki dönem için devlet destekli bitkisel ürün sigortası poliçeleri düzenlendiği, davacı tarafça sigorta kapsamındaki ürünlerin dolu nedeniyle zarar gördüğü iddia edilerek sigorta hasar tazminatının tahsili talebiyle eldeki davanın açıldığı görülmektedir.
Poliçe tanzim tarihi ve riziko tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6102 sayılı TTK’nın 1420. maddesinde (6762 sayılı TTK m. 1268) sigorta sözleşmesinden doğan bütün istemlerin alacağın muaccel olduğu tarihten başlayarak iki yıl geçmekle zamanaşımına uğrayacağı düzenlenmiştir. Ayrıca, Devlet Destekli Bitkisel Ürün Sigortası Genel Şartları’nın “Tazminatın Ödenmesi” başlıklı B.7. maddesinde, hasar dosyasının tamamlanmasından sonra kesinleşmiş olan tazminat miktarı en geç 30 gün içinde sigortalıya ödeneceği; tazminatın, her halükarda, hasat tarihinden önce ödenmeyeceği düzenlenmiştir.
Devlet Destekli Bitkisel Ürün Sigortası Genel Şartları’nın”Tazminatın Ödenmesi” başlıklı B.7 maddesine göre; “Rizikonun gerçekleşmesinin, sigortalı ürün üzerindeki sonuçlarının tespit edilebilmesi için ürünün fenolojik evre olarak hasat döneminin beklenmesi zorunludur. Tazminat, hasat tarihinden önce ödenmez. …” şeklinde olup özetle poliçelerden doğan talepler hasat tarihinden itibaren muaccel olmaktadır. Davaya konu poliçenin hasat tarihi ***’dır.
Somut olayda, tanzim edilen poliçelerde hasat tarihi ise *** olarak gösterilmiştir. Bu durumda, alacağın muaccel olmasından önce 6098 sayılı TBK 117. maddesi gereği zamanaşımı işlemeyeceği gözönüne alındığında, dava konusu poliçeler poliçe yönünden *** tarihinde muaccel olacağından, 2 yıllık zamanaşımının bu tarihten itibaren başlayacaktır (Yargıtay 11. HD’nin *** K. sayılı kararı).
Zamanaşımı hukuki niteliği itibariyle maddi hukuktan kaynaklanan bir def’i olup; usul hukuku anlamında ise bir savunma aracıdır (Kuru B.: Hukuk Muhakemeleri Usulü, Cilt: II, sh.1761; Canbolat F.: “Def’i ve İtiraz Arasındaki Farklar ve İleri Sürülmesinin Hukuki Sonuçları”, ERÜHFD, Cilt: III, Sayı:1, Kayseri 2008, sh.255 vd.).
Zamanaşımı def’i, davalının aslında var olan bir borcunu özel bir nedenle yerine getirmekten kaçınmasına olanak veren bir haktır. Bu hakkı kullanıp kullanmamak tamamen borçluya kalmıştır. Diğer bir anlatımla, davalı tarafından zamanaşımı def’i ileri sürülmedikçe, o hak ve alacak için yasanın öngördüğü zamanaşımı süresi dolmuş olsa bile hâkim bunu kendiliğinden göz önüne alamaz (818 sayılı BK m.140, 6098 sayılı TBK m.161).
Zamanaşımı usule müteallik bir mesele değildir. Zamanaşımı hakkın esasına müteallik bir meseledir (Von Tuhr, Andreas: Borçlar Hukuku (C. Edege Çevirisi), Ankara 1983, Cilt:I-II, sh.688).
Yukarıda yapılan açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; Dava konusu poliçelerden her türlü alacak talebi *** tarihinden itibaren zamanaşımına uğrar. İş bu dava ise *** tarihinde açıldığından davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle:
1-Davacının davasının zaman aşımı nedeniyle reddine,
2-492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince; alınması gereken 179,90 TL harçtan davacı tarafından peşin yatırılan 80,70 TL harcın mahsubu ile 99,20 TL harcın davacıdan alınarak HAZİNE’YE GELİR KAYDINA,
3-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin (yargılama gideri) davacıdan alınarak HAZİNE’YE GELİR KAYDINA,
4-Davacı tarafından yapılan tüm yargılama giderinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan herhangi bir yargılama gideri bulunmadığından bu konuda mahkememizce herhangi bir karar verilmesine yer olmadığına,
6-AAÜT’ye göre hesap edilen 100,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
7-6100 sayılı HMK 120 ve 333. maddeleri gereğince taraflarca yatırılan gider avansının kalan kısmının kararın kesinleşmesi halinde tarafça numarası bildirilen veya bildirilecek hesaba, hesap numarası bildirilmediği takdirde adreslerine ödemeli olarak re’sen gönderilmesine,
8-Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 203. maddesi uyarınca dosyanın tarih ve işlem sırasına düzenlenip dizi listesine bağlanmasına, Yazı İşleri Müdürü tarafından kontrolü yapıldıktan sonra İstinafa gönderilmesine veya arşive kaldırılmasına,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMK’nın 341/1. maddesi uyarınca 2 haftalık yasal süre içinde Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 06/04/2023

Katip ***
¸e-imzalı

Hakim ***
¸e-imzalı

*5070 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*