Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/102 E. 2022/331 K. 27.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
KAYSERİ
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : ***
KARAR NO : ***

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – … –
VEKİLİ : Av. … –
DAVALI : 1- … – … –
VEKİLİ : Av. … –
DAVALI : 2- … – … –
VEKİLİ : Av. … –
DAVA : Tazminat (Ticari Satıma Konu Malın İadesi)
DAVA TARİHİ : ***
KARAR TARİHİ : ***
KARAR YAZIM TARİHİ : 10/05/2022

Mahkememize açılan Tazminat (Ticari Satıma Konu Malın İadesi) davasının yapılan yargılaması sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin, davalılar satıcı-sağlayıcıdan *** tarihinde ”Samsung Led Tv 65TU8500” marka ve modelde televizyon satın aldığını, televizyonun kurulumunun yetkili servis tarafından yapıldığını, garanti süresi içinde televizyonun ekran görüntüsünde bazı bozulmalar, ışık yansımaları, ışık süzmesi gibi sorunlar ortaya çıktığını, müvekkilinin son teknoloji ile üretildiği ileri sürülen bu üründe beklediği verimi alamadığını ve rahatsız edici ekran bozulmaları ile karşı karşıya kaldığını, markanın yetkili servisine durumu bildirdiğini, gelen yetkili servisin arızaları tespit ettiği halde bunların giderilmesi gereken bir arıza olmadığını ve müvekkilin bu kusurlarla televizyonu izleyebileceğini dile getirerek işlem yapmayı reddettiğini, değişim talebi için müvekkilinin arabuluculuk kurumuna müracat ettiğini ancak davalı firmanın anlaşmaya yanaşmadığını, ürünün ayıplı mal niteliğinde olması sebebiyle davaya konu ürünün aynı nitelik ve özelliklere sahip ayıpsız misliyle değişimine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı taraflara yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı … vekili dosyaya sunduğu cevap dilekçesinde; dava konusu cihazda ayıp ve arıza bulunmadığını, cihazın sorunsuz, hasarsız ve çalışır vaziyette davacı tüketiciye teslim edildiğini, davacının siyah ekranda ışık süzmesi olarak adlandırdığı durumun cihazın arkasında bulunan arka ledlerin karanlık ortamda maksimum seviyede açılmasından kaynaklanan yansımalar olduğunu, ledlerin ortam ışığına göre ayarlanması gerektiğini, bu sorunun teknik hata olmadığını, üründe bir sorun olmadığı hususunun yapılacak bilirkişi incelemesi ile ortaya çıkacağını, üründe herhangi bir ayıp olmadığını ve müvekkilinin üzerine düşen sorumluluğu yerine getirdiğinden bahisle davacının haksız ve hukuka aykırı olarak açtığı davasının reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili dosyaya sunduğu cevap dilekçesinde; dava konusu … seri numaralı televizyon … tarihinde kurulumunun gerçekleştirildiğini, … tarihinde … iş emrine istinaden ve … tarihinde … iş emrine istinaden “ekranda ışık süzmesi var” arıza tanımı ile kayıt açıldığını, yetkili servis noktasınca sağlanan inceleme ve testler sonucu üründe arıza olmadığının belirtildiğini, bu hususun servis fişlerinden de anlaşılacağını, cihazda var olduğu belirtilen mevcut durumun Led teknolojisi ile ilgili olan arka ledlerin karanlık ortamda maksimum seviyede açılmasından kaynaklanan yansımalar olduğunu, ledlerin ortam ışığına göre ayarlanması gerektiğini, sorunun teknik bir hata olmadığını, dava konusu cihazda ayıp bulunmadığını, tüketicinin talebi doğrultusunda onarımın gerçekleştirildiğini ve cihazın sorunsuz şekilde tüketiciye teslim edildiğini, haksız olarak açılan olunan davanın reddine, yargılama giderlerinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
YARGILAMA VE GEREKÇE:
Dava, ayıplı ürünün misli ile değiştirilmesi talebinden ibarettir.
Somut olayda davacı hizmet alan – tüketici, davalı ise hizmet veren – satıcı – sağlayıcı konumundadır.
Kayseri Vergi Dairesi Başkanlığı’nın ***tarih *** sayılı yazısında; *** vergi kimlik numaralı …’nin işletme hesabına göre defter tutan 2. sınıf tüccar (esnaf) olduğu bildirilmiştir.
Gelen cevabi yazıdan ve dosya kapsamından anlaşıldığı üzere davacı …’nin tacir sıfatını haiz olmadığı ve ayrıca aldığı ürünü ticari amaçla kullanmadığı açıktır.
28/05/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3/1-(k) maddesinde, ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiler “tüketici”; 3/1-(l) maddesinde ise, mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemler “tüketici işlemi” olarak kabul edilmiş ve tüketici kanununun kapsamı esaslı şekilde genişletilmiştir.
Aynı kanunun 73/1. maddesinde “tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda” tüketici mahkemelerinin görevli olduğu belirtilirken; 83/2. maddesinde de “taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olması, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemez” hükmüne yer verilmiştir.
Uyuşmazlık, bir tarafı tüketici olan bir tarafı satıcı – sağlayıcı şirket olan bir işlemden kaynaklanmakta olup, dava 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra açılmıştır. Bu kanunun yürürlüğe girmesinden sonra açılan davalarda görevli mahkeme, tüketici mahkemeleri olacaktır.
HMK’nun 114/1-c maddesi uyarınca görev dava şartıdır ve aynı kanunun 115. maddesine göre mahkemeler dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır.
Eldeki davanın tüketici işleminden kaynaklandığı anlaşılmakla mahkememizin görevsizliğine, görevli mahkemenin Tüketici Mahkemesi olduğuna dair karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-H.M.K.’nun 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereğince göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle davanın USULDEN REDDİNE,
2-Hüküm kesinleştiğinde ve istek halinde dava dosyasının görevli KAYSERİ NÖBETÇİ TÜKETİCİ MAHKEMESİ’NE gönderilmesine,
3-HMK’nın 20. maddesi gereği kararın kesinleştiği tarihten veya kanun yoluna başvurulursa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde taraflardan birinin mahkememize başvurarak, dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmemesi halinde, HMK’nın 331/2. maddesi gereğince, talep halinde dava dosyanın mahkememizce ele alınarak davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesine,
4-Davaya görevli mahkemede devam edilmesi halinde, harç, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin görevli mahkemede hüküm altına alınmasına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren yasal iki haftalık süresi içerisinde Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi’nde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 27/04/2022

Katip …

Hakim …