Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/1015 E. 2023/191 K. 23.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
KAYSERİ
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : ***
KARAR NO : ***
HAKİM : … …
KATİP : … …
DAVACI : … – … …
VEKİLİ : Av. … –
DAVALI : … – …
VEKİLİ : Av. … –
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : ***
KARAR TARİHİ : ***
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : ***
Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; müvekkili ile davalı şirket arasında yapılan ticaret neticesinde davalıya toplamda 90.000,00 TL’lik bilimum bono vermiş olduğunu, davalı şirket müvekkiline 43.180,92 TL’lik mal göndermiş olduğunu, bir süre sonra davalı şirket alacağını tahsil etmek için müvekkilinin vermiş olduğu bonoları takibe koymayarak fatura ile icra takibine koymuş olduğunu, faturaya itiraz etttiklerini, taraflar arasındaki itirazın iptali davası Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyası ile görülmüş olduğunu, müvekkilinin, davalıya vermiş olduğu bonoları tarafına iade etmesi için Aksaray 4. Noterliğinin *** Yevmiye nolu ihtarnamesi ile ihtarda bulunmuş olduğunu, ihtarlarında senet bedellerinin reeskont faizi ile birlikte tarafılarına ödenmesini talep ve ihtar etmiş olduklarını, ancak davalının, ne yazılı nede sözlü ihtar ve ikazlarını dikkate almamış olduğunu, müvekkilinin, davalı şirkete vermiş olduğu bonolar müşteri bonoları olduğunu, müvekkilinin de ciroladığı bonolar olduğunu, davalının bonoları haksız ve yersiz yere uhdesinde tutmasından dolayı müvekkilinin zarara uğramış olduğunu, davalı şirket bonoları müvekkiline teslim etmiş olsaydı müvekkilinin de alacağını tahsil etmek için icra takibi yapabilir olacağını, ya da borçlu kişiler yasal yollara başvurmadan müvekkiline ödeme yapabilir olacağını, ancak müvekkilinin alacaklarını alamadığı gibi bir de borçlu konumuna düşmüş olduğunu, açıklanan nedenlerle, senetlerin bedellerini vade tarihlerinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte taraflarına ödenmesini, yargılama giderleri ile ücreti vekalete karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesi ile özetle; öncelikle, davacı tarafça, müvekkili şirket hakkında açılan davayı kabul etmiyor ve reddini talep ettiklerini, davanın esasına ilişkin cevap ve beyanlarını sunmadan önce yetki itirazında bulunduklarını ve yetkisizlik kararı verilerek dosyanın yetkili ve görevli Kayseri Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesi talebinde bulunduklarını, davacı taraf, davayı yetkili olmayan mahkemede ikame etmiş olduğunu, HMK’nun 6. Maddesi ve mevzuatın yetkiyi düzenleyen hükümleri çerçevesinde açılan davanın görüleceği yer davalının ikametgahı olan Kayseri olduğunu, Yine TBK’nun yetki ile alakalı 89 maddesinin 3. fıkrası da yetkili mahkemenin Kayseri mahkemeleri olduğuna işaret etmekte olduğunu, bunun yanında takibe dayanak kılınmak üzere olduğu iddia edilen borç, kambiyo senedine davalı yani götürülecek bir borç olmayıp; cari hesaba yani aranılacak bir borç ve borçluya taahhuk ettiğinden yetkili mahkeme davalının ikametgahı mahkemesi olduğunu, bu nedenle yetki ilk itirazında bulunuyor, esasa girilmeksizin yetkisizlik kararı verilerek dosyanın yetkili ve görevli Kayseri Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Mahkememizce taraf teşkili sağlanmış davanın taraflarına delillerini ibraz etme olanağı tanınmış uyuşmazlığın çözümü için gereken bütün deliller toplanmıştır.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Dava, davacı vekili tarafından ilk olarak *** tarihinde Aksaray Asliye Ticaret Mahkemesi’ne açılmış, dava Aksaray Asliye Ticaret Mahkemesi’nin *** esas sırasına kaydedilmiş, yapılan yargılama neticesinde *** karar sayılı ilam ile davacının yetki itirazının kabulüne, mahkemelerinin yetkisizliğine, dosyanın karar kesinleştiğinde yetkili Kayseri Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine dair karar verilmiş dava dosyası mahkememize gönderilmiş, dava *** esas sırasına kaydedilmiş, yapılan yargılama neticesinde *** karar sayılı *** tarihli ilam ile davanın reddine karar verilmiş, karar taraflara tebliğ edilmiş, karar davacı vekili tarafından istinaf edilmiş, Kayseri BAM 6. H.D.’nin *** tarihli ilamı ile davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiş, Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin *** tarihli ilamı ile mahkememiz kararının bozularak kaldırılmasına dair karar verilmiş, dosya mahkememize gönderilmiş ve yukarıda yazılı bulunan esas sırasına kaydedilerek yargılamaya devam edilmiştir.
Davacı vekili, davacı ile davalının mal alım satımı konusunda anlaştığını ve davacı tarafından davalıya toplamda 90.000,00 TL’lik bilimum bonoların verildiğini, ancak buna karşılık davalı şirketin davacıya 43.180,92 TL’lik mal gönderdiğini, üstelik davalının malın bedelinin tahsili için bonolar yerine faturaları icraya koyarak tahsil etmek istediğini, buna rağmen bedelsiz kalan bonoların davacıya iade edilmediğini, buna ilişkin gönderilen ihtarnamenin de sonuçsuz kaldığını, davalının bonoları haksız olarak uhdesinde tutmasından dolayı müvekkilinin zarara uğramış olduğunu, bu nedenle toplamda 90.000.-TL bedelindeki senetlerin bedellerinin vade tarihlerinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davacıya ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının bonolarının davalının uhdesinde bulunmadığını, elde olanların da kargo fişi ile teslim edildiğini, 42.130.-TL lik ürünün davacıya teslim edildiğini, ancak davacının senetlerin iadesi ve yeni senetlerin kabul edilmesini istediğini ve 3 adet 10.000.-TL lik toplam 30.000.-TL bedelli çekin ekli belge ile kargo ile davacıya gönderildiğini, ancak davacının yeni senet göndermediğini belirterek davanın reddini istemiştir.
Mahkememizce bozma öncesi davacının üzerinde bulunan ispat yükü kapsamında kambiyo senetlerinin illetten mücerret olması nedeniyle bu senetlerdeki alacağın aksinin aynı kuvvet ve mahiyetteki delillerle kanıtlanmasının gerektiği, davacı tarafça bu yönde herhangi bir delil ibraz edilmediği, sübuta ermeyen davanın reddinin gerektiği belirtilerek davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir. Bölge adliye mahkemesince, davacı tarafından davalıya toplam 90.000.-TL tutarında senet verildiği, bu senetler karşılığı davalı tarafından davacıya 42.131,67 TL’lik mal verildiğinin sabit olduğu ve davalıdan 42.131,67 Tl’lik mal alan davacının bu meblağı talep etmesinin mümkün olmadığı, bununla birlikte; davalı tarafından davacıya kalan 47.869,67 TL’lik senet bedeli karşılığı mal teslim edilmediği sabit ise de, bu meblağda senet bedelinin davacı tarafından davalıya ödendiğine dair dosyaya yazılı herhangi bir delilin sunulmadığı, bu nedenle istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı gerekçesiyle ilk derece mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince, usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılması nedeniyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin *** Karar sayılı ilamı ile Kayseri Asliye Ticaret Mahkemesi’nin kesinleşen … esas ve 2015/267 karar sayılı dosyasına göre, faturaya dayalı alacağın tahsili amacıyla başlatılan takibe yönelik itirazın iptaline ilişkin davada, davalı tarafından davacıya ticari ilişki kapsamında 42.131,67 TL bedelli mal verildiği sabit olduğunu, davalı, işbu davadaki savunmasında, dava konusu senetlerin bir kısmının iade edildiği, bir kısmının ise uhdesinde bulunmadığını savunmuş olup, davalı 3 adet 30.000.-TL bedelli senedin davacıya iade edildiğini, kalan 60.000.-TL bedelli senetlerin ise uhdesinde olmadığını ileri sürmüştür. Ancak davalı, 3 adet senedin davacıya iade edildiğini ispatlayamamış olup, davalının bu savunması taraflar arasındaki ticari ilişki nedeniyle dava konusu tüm bonoların bedelsiz kaldığının kabulünü gerektiğinden, mahkemece, dava konusu bonolardan dolayı davacının borçlu olmadığının tespitine, senet bedellerinin davalıya ya da 3. bir kişiye ödendiğinin kanıtlanamaması nedeniyle istirdat talebinin reddine karar vermek gerektiğinden bahisle karar bozulmuştur. Mahkememizce karar usul ve yasaya uygun bulunup uyma kararı verilerek Yargıtay kararına uygun hüküm tesisi edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle:
1-Davacının davasının kısmen kabul, kısmen reddi ile, *** tarih 10.000,00-TL bedelli senetlerden dolayı davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine,
2-Davacının istirdat talebinin reddine,
3-Davacının istirdat talebi yönünden 492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince; alınması gereken 179,90 TL harcın davacı tarafından peşin yatırılan davacı tarafından peşin yatırılan 1.536,98 TL harçtan mahsubu ile artan 1.357,08 TL harcın peşin harç olarak ele alınmasına,
4-Davacının menfi tespit talebi yönünden 492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince; alınması gereken 6.147,90 TL harçtan davacı tarafından peşin yatırılan 1.357,08 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 4.790,82 TL harcın davalıdan alınarak HAZİNE’YE GELİR KAYDINA,
5-Davacı tarafından peşin yatırılan 35,90 TL başvurma harcı ve 1.357,08 TL peşin harç olmak üzere toplam 1.392,98 TL harcın davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan ptt, müzekkere, e tebligat ve Kep reddiyat gideri 260,50 TL, istinaf kanun yoluna başvurma harcı 148,60 TL ve temyiz yoluna başvuru harcı 292,10 TL olmak üzere toplam 701,20 TL yargılama giderinin davanın kabul/ret oranına göre hesap edilen 350,60 TL’sinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
7-Davalı tarafça yapılan herhangi bir yargılama gideri bulunmadığından bu konuda mahkememizce herhangi bir karar verilmesine yer olmadığına,
8-AAÜT’ye göre hesap edilen 14.400,00 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
9-AAÜT’ye göre hesap edilen 14.400,00 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
10-6100 sayılı HMK 120 ve 333. maddeleri gereğince taraflarca yatırılan gider avansının kalan kısmının kararın kesinleşmesi halinde tarafça numarası bildirilen veya bildirilecek hesaba, hesap numarası bildirilmediği takdirde adreslerine ödemeli olarak re’sen gönderilmesine,
11-Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 203. maddesi uyarınca dosyanın tarih ve işlem sırasına düzenlenip dizi listesine bağlanmasına, Yazı İşleri Müdürü tarafından kontrolü yapıldıktan sonra İstinafa gönderilmesine veya arşive kaldırılmasına,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMK’nın 341/1. maddesi uyarınca 2 haftalık yasal süre içinde Yargıtay ‘a temyiz kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 23/03/2023

Katip …
¸e-imzalı

Hakim …
¸e-imzalı

*5070 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*