Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/99 E. 2021/1146 K. 21.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/99 Esas 2021/1146 Karar
T.C.
KAYSERİ
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/99 Esas
KARAR NO : 2021/1146

HAKİM : …
KATİP : …

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …

DAVALI : …
VEKİLİ : Av. …
Av. …

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/02/2021
KARAR TARİHİ : 21/12/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 27/12/2021
Mahkememize açılan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; mülkiyeti davacıya ait ve … idaresindeki … plakalı araca, davalı tarafından sigortalanmış Ö… yönetimindeki … plakalı aracın 22/05/2020 tarihinde çarpması sonucu davacının aracının hasara uğradığını, kazanın 22/05/2020 tarihinde … idaresindeki davacı aracı … Caddesi istikametinden, Toki istikametine seyir halinde iken toki istikametinden gelmekte olan … idaresindeki aracın davacının aracının sol ön köşesine çarpması sonucu meydana geldiğini, kaza sonrası hazırlanan kaza tespit tutanağından, …’ın aracın hızını yol, hava ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara uymadığı gerekçesi ile kusurlu olduğunun belirtildiğini, …’ın hız sınırını aşmadığını, kazanın olduğu anda aşırı yağmur olması ve 100 metre gerisinde kavşak olduğu için hızlı olmasının mümkün olmadığını, …’ın kaza anında kendi şeridinde ilerlemekte olduğunu, kaza tespit tutanağına da yolun genişliğinin 7 metre olarak belirtildiğini, yolun gidiş ve geliş olarak çift yönlü olduğunu, giden araçlara 3,5 metre gelen araçlara 3,5 metre ayrıldığını, …’ın geliş istikametine göre sağ tarafta park halinde araçların olduğunu, bir aracın genişliğinin ortalama 2 metre, tır genişliğinin ise 2,5 metre civarında olduğunu, yani 2 metre park halindeki araçların, 2,5 metre …’ın kullanmış olduğu tırın uzunluğu ve yaklaşık 1 metre araçların arasındaki mesafe olmak üzere …’ın yolun 5,5 metresinde seyrettiğini, yani …ın karşı şeridinin yaklaşık 2 metre ihlal ettiğini, kaza tespit tutanağında …ın kullandığı aracın geçişini tamamladığının açıklandığını, ancak kaza tespit tutanağında …’ın kullandığı tırın arka kısmının halen geçişini tamamlamadığı görüldüğünü, bu durumun …’ın şerit ihlali yaptığının kanıtı olduğunu, … ‘ın aracında bulunan … ifadesinde “normal bir hız ile gittiğimiz esnada yol sağ doğru hafif viraj aldı ve biz tendi şeridimizde viraja girdiğimiz esnada olay nedeni ile ismini öğrendiğim … isimli şahsın kullandığı çekici tır yolun ortasından geliyordu” şeklinde anlattığını, …’ın kendi şeridindeki araçları sollamak için şerit ihlali yaptığını, ve …’ın kullandığı aracın şeridine geçtiğini, …kendi şeridinde ilerlemekte iken …’ın hatalı sollama yapması ve şeridini ihlal etmesi sebebi ile kazanın meydana geldiğini, kazadan sonra davacının durumu davalı sigortalı şirketine ihbar ettiğini, sigorta şirketi tarafından davacının zararının giderilmediğini, davacının aracında kaza nedeni ile 22/10/2020 tarihinde hazırlatmış olduğu eksper raporuna göre 13.960,00TL bedelinde hasar oluştuğunu, tamirat masrafı 387,64 TL eksper rapor ücreti ödemek zorunda kaldığını beyan etmiş, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 500,00TL maddi zararın kaza tarihinden itibaren reeskont faiziyle birlikte ödenmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın “belirsiz alacak” nevinde ikame edilmesinin usul hukuku kurallarına aykırı olduğunu, KTK gereğince dava öncesi müracaat şartı bulunduğunu, davacı tarafından dava açılmadan önce prosedüre uygun olarak davacı şirkete başvuru yapılmadığını, ilgili yasa gereği davacının dava açmadan evvel davalı şirkete talebi ile ilgili gerekli tüm evraklarla birlikte usulüne uygun yazılı başvuru yapması gerektiğini, dava şartı yokluğu nedeniyle davanın reddi gerektiğini, davalı şirketin sorumluluğunun sigortalısının kusuru ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, dava dilekçesinde bahsi geçen … plaka sayılı aracın, davalı şirket nezdinde 30.10.2019 – 30.10.2020 tarihleri arasında … numaralı ZMMS Poliçesi ile … adına sigortalı olduğunu, bu poliçeden dolayı sorumluluğun, sigortalının kusuru oranında olmak üzere maddi zararlarda araç başına azami 39.000,00 TL ile sınırlı olduğunu, davalı şirketine yalnızca gerçek zarardan sorumlu olduğunu, şirketin gerçek zarar tutarını ödediğini, aracı tamir etmek zorunda olmadığını, buna rağmen gerçek zarardan ziyade ,tespit edilen zararın talep edilmesinin sebepsiz zenginleşmeye sebep olacağından davanın reddi gerektiğini, davalı şirketin yalnızca dava tarihinden itibaren yasal faizden sorumlu olabileceğini ve dava konusu olaya uygulanması gereken faizin yasal faiz olduğunu, sigortacı olan davalı şirketten kaza tarihinden itibaren faiz talep edilemeyeceğini, davalıdan ancak K.T.K’nun 98. ve 99. maddeleri uyarınca, gerekli tüm belgelerle birlikte yapılan müracaattan 8 iş günü sonrasından itibaren, böyle bir müracaat bulunmadığı takdirde ise, ancak dava tarihinden itibaren faiz talep edilebileceğini, davalı şirketin yalnızca dava tarihinden itibaren yasal faizden sorumlu olabileceğini, davalı şirketin dava açılmasına sebebiyet vermesinin söz konusu olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Türkiye Sigorta A.Ş. Genel Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak … plaka sayılı aracın 22/05/2020 tarihinde karıştığı kaza nedeni ile açılan hasar dosyası ve poliçe örneği celp edilmiş, incelenmesinde; … plakalı aracın 30/10/2019 başlangıç ve 30/10/2020 bitiş tarihli ZMMS poliçesi ile sigortalandığı, poliçe teminat limitinin 390.000,00 TL olduğu, davacının davadan önce KTK’nın 97. maddesi kapsamında başvurusunun olduğu görülmüştür.
Kayseri Emniyet Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak … plaka sayılı aracın kaza tarihi olan 22/05/2020 tarihli kaza tarihinden bu güne kadarki tüm kayıtları celp edilmiş, gelen yazı cevabı ile; … plakalı aracın 16/10/2018 tarihinde … adına tescilinin yapıldığı, kaza tarihinde de aynı şahıs adına kayıtlı olduğu bildirilmiştir.
Kayseri Emniyet Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak … plaka sayılı aracın kaza tarihi olan 22/05/2020 tarihli kaza tarihinden bu güne kadarki tüm kayıtların celp edilmiş, gelen yazı cevabı ile; … plakalı aracın 13/02/2019 tarihinde … adına tescilinin yapıldığı, kaza tarihinde de aynı şahıs adına kayıtlı olduğu bildirilmiştir.
Kayseri Trafik Denetleme Şube Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak 22/05/2020 tarihinde meydana gelen … kaza numaralı kaza tespit tutanağına konu olan trafik kazasına ilişkin kamera kaydı celp edilmiştir.
… Şti.’ye müzekkere yazılarak 22/05/2020 tarihinde meydana gelen kazada hasara uğrayan … plakalı araca ait ekspertiz raporu celp edilmiştir.
08/06/2021 tarihli duruşmada davacı tanığı … dinlenilmiştir.
Kaza mahallinde 22/06/2021 günü keşif yapılmış, makine mühendisi … ‘dan 26/07/2021 tarihli bilirkişi raporu alınmıştır.
Kaza tespit tutanağı ile 26/0/2021 tarihli bilirkişi raporunun çelişmesi nedeni ile çelişkinin giderilmesi için dava dosyası talimat yolu ile İstanbul Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmiş, İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Talimat sayılı dosyasından alınan İTÜ Otomotiv Kürsüsünde görevli trafik ve kusur konularında uzman öğretim üyeleri …, …ve … 22/11/2021 tarihli bilirkişi raporu alınmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, YARGILAMA VE GEREKÇE:
Dava, Türk Borçlar Kanunu’nun 49 ve devamı maddelerinde düzenlenen haksız fiil nedeni ile maddi tazminat talebine ilişkindir.
Davacı vekili, 22/05/2020 tarihinde gerçekleşen kazada kusurun müvekkiline ait olmadığını, kaza sonrası düzenlenen kaza tespit tutanağının yolun durumuna uymadığını ileri sürmüş ve söz konusu kaza nedeni ile müvekkilinin aracında oluşan hasar bedeli ile dava öncesi alınan ekspertiz raporuna ilişkin ücretin davalıdan alınarak davacıya ödenmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davacının dava açmadan önce ekspertiz raporu alarak hasar miktarının belirli hale geldiğini, bu nedenle davacının belirsiz alacak davası açamayacağını ileri sürmüştür. Ancak dava açılmadan önce mahkeme aracılığı ile delil tespiti yaptırma yoluna gidilmesi dahi davaya konu edilen zarar veya alacak miktarını belirli hale getirmemektedir. Nitekim Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2019/11-4 Esas 2019/202 Karar sayılı içtihadı da bu yöndedir. İzah edilen nedenle davalının bu yöndeki itirazı yerinde görülmemiştir.
Kaza tespit tutanağında incelenmesinde, … plakalı araç sürücüsü …’ın 2918 sayılı KTK’nun 52/1-B (aracının hızını yol hava ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara uydurmamak) maddesini ihlal ettiği, … plakalı araç sürücüsü …’ın herhangi bir kusurunun olmadığının belirtildiği görülmüştür.
Davacı vekilinin, kaza tespit tutanağının yolun durumuna ve kazanın oluşuna uymadığı iddiası nedeni ile kaza yerinde keşif yapılmış, keşif sırasında makine mühendisi bilirkişi hazır bulundurulmuş, makine mühendisi … 26/07/2021 tarihli raporunda özetle;
-… plakalı çekici sürücüsü … ‘ın, K.T.K’nun 46. maddesi ve bağlı Yönetmeliğin 94 maddesinde “Karayollarında trafik sağdan akar, sürücülerin karşı yönden gelen araçların kullandığı şeride girmeleri yasaktır” kuralı ile K.T.K’nun 84. maddesinde belirtilen “şeride tecavüzetme” kuralını ihlat ettiği,
-… plakalı kamyonet sürücüsü …’ın kazaya etken kural ihlalinde bulunmadığı,
-… plakalı kamyonetin yaşı ve modeli dikkate alınarak çıkma ve eşdeğer parça bedelleriyle toplam onarım harcamasının KDV dahil 13.960,00 TL olduğu yönünde görüş ve kanaatini bildirmiştir. Rapor taraflara tebliğ edilmiş, davalı vekilinin rapora karşı itiraz dilekçesi sunduğu görülmüştür.
Kaza tespit tutanağı ile 26/0/2021 tarihli bilirkişi raporunun çelişmesi nedeni ile çelişkinin giderilmesi için dava dosyası talimat yolu ile İstanbul Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmiş, İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …Talimat sayılı dosyasından alınan İTÜ Otomotiv Kürsüsünde görevli trafik ve kusur konularında uzman öğretim üyeleri …, … ve … 22/11/2021 tarihli raporlarında özetle;
-Dava konusu olayda davacıya ait aracın sürücüsü …’ın % 100 (Yüzdeyüz) oranında asli ve tam kusurlu olduğu,

-Dava konusu … plakalı araçtaki toplam hasar miktarının KDV dahil 13.960,00 TL olduğu yönünde görüş ve kanaatlerini bildirmişlerdir. Rapor taraf vekillerine tebliğ edilmiş, taraf vekillerinin rapora karşı itiraz dilekçesi sundukları görülmüştür.
Dosyaya sunulan 26/07/2021 tarihli bilirkişi raporunda, karşı yönden gelen ve yolun sağ tarafından art arda park halinde bulunan iki aracın yanından geçtiği sırada yolu ortalayan çekicinin kamyonetin geçiş yolunu kapatmış olması nedeniyle kamyonet sürücüsünün ani fren tedbirine başvurduğu, olayın viraj içinde meydana geldiği de dikkate alındığında kazanın ana nedeninin şerit ihlali yapan TIR sürücüsünün kendi şeridine uygun zamanda geçememesi olduğu kanaatine varıldığı, bu nedenle olayda sürücü …ın en az 1,55 m karşı şeride geçtiği, bu nedenle şeride tecavüz ettiği kanaatine varıldığı belirtilmiştir.
Tutanağa çizili olay yeri basit krokisinde No:13 önünde park halinde bulunan … plakalı aracın kaza anındaki duruş şeklinden yarısının kaldırımda yarısının ise yolda olduğu gösterilmiştir. Yine … plakalı tır aracının ön tarafının tamamen sağ şeritte olduğu, arka dorse kısmının ise kaldırımdan 1 m açıkta olduğu çizilmiştir. Tır dorselerinin genişliğinin 2,5 m olduğu dikkate alındığında, aracın arka kısmının (1 m + 2,5 m = 3,5 m) olmak üzere tamamen kendi şeridi içinde olduğu, bu nedenle aracın karşı şeride tecavüz ettiğin söylenemeyecektir. Dolayısıyla tır aracın çekici ve dorse kısımlarının karşı şeride geçmediği, bu nedenle 26/07/2021 tarihli raporda yapılan değerlendirmelerin gerçeği yansıtmadığı, kaza anında araçların duruş konumuyla uyumlu olmadığı, kaza tespit tutanağının aksi ispat edilinceye kadar geçerli resmi nitelikte belge olduğu, davacı tarafın söz konusu tutanağa karşı itiraz yoluna başvurmadığı anlaşılmakla bu rapordaki kusur dağılımına katılmak mümkün olamamış, kaza tespit tutanağında yapılan değerlendirmelere ve varılan kusur dağılımının oluşa ve dosya kapsamına uygun düştüğü sonucuna varılmıştır.
Dosyadaki ifade tutanaklarına göre hem davacı sürücü … hem de tanık … ifadesinde sürücü …’ın karşı yönden gelen TIR aracı gördüğünde sert fren yaptığını, yağmur nedeniyle ıslak ve kaygan hale gelmiş olan yolda aracının kaydığını ve TIR çekicinin sol ön kısımlarına çarptığını belirtmiştir. Dolayısıyla kaza anında şeride tecavüz eden sürücünün … olduğu, zira davalı tarafa ait TIR çekicinin tamamen kendi şeridinde olduğu, davacıya ait kamyonetin ise yolda kontrolsüz şekilde kaydığı ve karşı şeride girerek kendi şeridinde bulunan TIR çekicinin sol ön kısmına çarptığı anlaşılmaktadır.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre:
Hızın gerekli şartlara uygunluğunu sağlamak:
Madde 52: Sürücüler:
a) Kavşaklara yaklaşırken, dönemeçlere girerken, tepe üstlerine yaklaşırken, dönemeçli yollarda ilerlerken, yaya geçitlerine, hemzemin geçitlere, tünellere, dar köprü ve menfezlere yaklaşırken, yapım ve onarım alanlarına girerken, hızlarını azaltmak,
b) Hızlarını, kullandıkları aracın yük ve teknik özelliğine, görüş, yol, hava ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara uydurmak zorundadırlar.
Ayrıca:
Madde 56: Sürücüler aşağıdaki kurallara ve yasaklara uymak zorundadırlar.
a) Şerit izleme;
1. Sürücülerin geçme, dönme, duraklama, durma ve park etme gibi haller dışında şerit değiştirmeleri veya iki şeridi birden kullanmaları,
2. Kavşaklara yaklaşırken, yerleşim yerleri dışında yüzelli metre, yerleşim yerlerinde ise otuz metre mesafe içinde ve kavşaklarda şerit değiştirmeleri,
3. Araçların cinsine ve hızına uygun olmayan şeritten gitmeleri,
4. İşaret vermeden şerit değiştirmeleri yasaktır.
Dava konusu olayda davacıya ait kamyonetin sürücüsü …, yönetimindeki aracıyla seyri sırasında aracının hızını ıslak ve kaygan yol şartlarına göre ayarlamamış, ani fren manevrası sırasında aracını kendi şeridinde tutamamış, karşı yönden gelen araçlara ayrılan şeride tecavüz etmiş ve karşı yönden gelen davalı yönetimindeki çekicinin sol ön kısımlarından çarpmıştır. Bu nedenle davacıya ait aracın sürücüsü … olayda % 100 oranında asli ve tamamen kusurludur.
Davalı taraf araç sürücüsü … ise, kendi şeridinde seyrettiğinden ve kazayı önlemek bakımından alabileceği bir tedbir olmadığından olayda kusursuzdur. Mahkememizce kaza tespit tutanağı ile uyumlu olan ve çelişkinin giderildiği 22/11/2021 tarihli bilirkişi raporuna itibar edilmiş ve davalı taraf araç sürücüsüne atfı kabil kusur olmaması nedeni ile davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ile;
1-Davanın REDDİNE,
2-Yeterince harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
3-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin (yargılama giderinin) davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
4-Davacı tarafça yapılan yargılama harç ve giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan posta masrafı 40,00 TL ve bilirkişi ücreti 1.800,00 TL olmak üzere toplam 1.840,00 TL’nin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
6-Davalı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 500,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
7-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve istek halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 21/12/2021

Katip … Hakim …
e-imzalıdır e-imzalıdır

Bu belge 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanununa göre güvenli elektronik imza ile imzalanmıştır.