Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/937 E. 2023/911 K. 17.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
KAYSERİ
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA GEREKÇELİKARAR
ESAS NO : ***
KARAR NO : ***

HAKİM :… …
KATİP :… …

DAVACI :… – … …
VEKİLLERİ : Av. … –
Av. … –
DAVALI :… – …
VEKİLİ : Av. … –
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : ***
KARAR TARİHİ : ***
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : ***

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının davalı şirketten olan iş güvenliği ve işyeri hekimliği hizmetlerinin karşılığı alacaklarının tahsili amacıyla davalı aleyhine Kayseri Genel Dairesi’nin … Esas sayılı dosyası ile İlamsız İcra takibi başlatıldığını, davalı tarafından söz konusu takibe karşı kötü niyetli bir şekilde borçlu olunmadığından bahisle itiraz edildiğini, icra takibinin durduğunu, icra takibinin dayanağının 24.09.2020 tarihli … numaralı 570,00 TL tutarlı ve 27.10.2020 tarihli … numaralı 570,00 TL tutarlı faturalar karşılığında davalıya “işyeri güvenliği ve işyeri hekimliği” hizmeti verildiğini, davacı şirketin iş sağlığı ve güvenliği genel müdürlüğüne bağlı “ortak sağlık güvenlik birimi” yetki belgesine haiz bir şekilde hizmet sunmakta olması karşısında davacının davalıya hangi dönemlerde ne kadar süre ile hizmet verdiğinin “İş Sağlığı Ve Güvenliği Genel Müdürlüğü” nezdinde vekil eden şirkete ait “İSG-KATİP” sistem kayıtlarının dosyaya celbi neticesinde görüleceğini, davacı tarafından sağlanan hizmetin ilgili sistem kayıtları ile sabit olduğunu, davalı şirket tarafından yasal zorunluluk arz eden faturalara konu hizmetin alındığı bu yönüyle de ilgili müdürlük kayıtları nazarında sübuta ereceğini, bunun yanı sıra davanın değeri nazarı dikkate alındığında davacı şirket tarafından sunulan faturalara konu hizmete dair işyeri hekimi olarak görevlendirilen ve yine iş güvenliği uzmanı olarak görevlendirilen ilgili kişilerin tanık sıfatıyla dinlenmeleri neticesinde de davalının davacıya borçlu olduğunun sübuta ereceğini belirterek davacının borca vaki itirazının iptaline karar verilmesini, davalı aleyhine asıl alacağını yüzde 20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;ava dışı … Ticaret ve Sanayi Ltd. Şti. tarafından T.C. Sağlık Bakanlığınca ihale edilen “Kayseri Develi 150 Yataklı Devlet Hastanesi Yapım İşi” üstlenildiğini, davalı ile dava dışı yüklenici firma arasında, söz konusu yapım işi özelinde sözleşme imzalandığını ve söz konusu projenin malzeme ve işçilik dâhil şekilde mekanik tesisatı yapım işinin davalı tarafından üstlenildiğini, malzeme ve işçilik dâhil şekilde üstlendiği edimini ifa etmek amacıyla davalının, belirli sayıda işçi ile belirli süreli iş akitleri imzaladığını, söz konusu projede, kendi bünyesinde istihdam ettiği işçilerin iş sağlığı ve güvenliği ihtiyaçlarının karşılanmasından sorumluluğu bulunan davalının, davacı tüzel kişi tacirden, söz konusu projede faaliyeti devam ettiği süre ile sınırlı olmak üzere iş güvenliği ve iş yeri hekimliği hizmetleri aldığını, hizmet aldığı dönemlere ilişkin olarak da hizmetin karşılığı olan borcunu ifa ettiğini ancak davacının, sunmadığı hizmetleri fatura etmek suretiyle haksız kazanç sağlamak adına bahse konu faturalara dayanarak icra takibi başlattığını, bu nedenle icra takibinin haksız olduğunu ve itiraz edildiğini, davacının faturaya konu hizmeti verdiğini ispat ile yükümlü olduğunu, taraflar arasında adı geçen yapım işinde davalının işe devam ettiği dönemle sınırlı olmak üzere davacı/alacaklıdan iş güvenliği ve iş yeri hekimliği hizmeti sağlanması hususunda anlaşma sağlandığını, söz konusu ilişki süresince tarafların karşılıklı hizmet ve para borcu edimleri dönemsel nitelik taşıdığını, davalının projede faaliyete devam ettiği sürece belirtilen hizmeti aldığını ve karşılığı olan ödemeleri ise yaptığını, bu hususun ticari defter kayıtları ile sabit olduğunu, adı geçen projeyi üstlenen yüklenici tarafından işin tamamlanamayacak olması nedeniyle ihale makamı olan T.C. Sağlık Bakanlığı’nın projedeki çalışmayı durdurduğunu, projede yaşanan aksaklıklar ve işin durmasının, yerel gazetelerde haberlere dahi konu olduğunu, haber tarihinin 27.10.2020 olduğunu, söz konusu proje için ikmal ihalesine gidildiğini, işin durduğu zamanlarda davalı tarafından proje özelinde çalışan ve SGK kayıtlarında söz konusu iş yeri sicilinde çalışıyor görünen işçilerin, projenin durması ve ikmal ihalesine gidilecek olması nedeniyle işten çıkartıldıklarını, çıkartılmayan bir işçinin Ankara Merkez ofise çekildiğini ve üç işçinin ise davalının Kütahya’da üstlenmiş olduğu iş ile ilgili olarak Kütahya şantiyesinde görevlendirildiğini, şantiyede çalışan işçi bulunmaması, projenin ikmal ihalesi yapılacak olması nedeniyle sona ermesi ve işin sona ermesi nedeniyle davacı/alacaklı ile olan sözleşmenin sona erdiğini, işin sona ermesinde davalının kusuru bulunmadığını iş güvenliği ve iş yeri hekimliği anlaşmalarında ticari örf ve âdete göre de işin son bulduğunu, buna rağmen verilmeyen hizmete ilişkin olarak davacı/alacaklı tarafından 24.09.2020 tarihli ve … seri numaralı fiziki fatura düzenlenip davalıya gönderildiğini, söz konusu faturaya karşılık herhangi bir hizmet alınmaması nedeniyle davalının elektronik olarak iade faturası düzenlediğini belirterek davanın reddine karar verilmesini, davacının kötü niyet tazminatına mahkûm edilmesini, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
DELİLLER:Mahkememizce taraf teşkili sağlanmış davanın taraflarına delillerini ibraz etme olanağı tanınmış uyuşmazlığın çözümü için gereken bütün deliller toplanmıştır.
Kayseri Genel İcra Dairesi’ne müzekkere yazılarak … Esas sayılı takip dosyası celp edilmiş, takip alacaklısının … ve takip borçlusunun … olduğu, fatura alacağı ile genel haciz yoluna özgü icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalıya 08/02/2021 tarihinde tebliğ edildiği, davalının 11/02/2021 tarihinde borca itiraz ettiği, takibin durduğu, işbu davanın süresi içinde açıldığı görülmüştür.
Davalının bağlı olduğu vergi dairesine müzekkere yazılarak 2020 yılı 9.ve 10.aylara ilişkin Form BA beyanname örneği celp edilmiştir.
İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak davaya konu faturalara konu hizmetin ifa edilip edilmediğini, edildi ise kayıtlarının mahkememize gönderilmesi istenilmiş, 31/03/2022 tarihli gelen yazı ile müzekkeremize cevap verildiği görülmüştür.
İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak davaya konu faturalara konu hizmetin ifa edilip edilmediğini, edildi ise kayıtlarının gönderilmesinin, taraflar arasında iş yeri hekimi görevlendirilmesine dair sözleşmenin bir örneğinin, davacının ne kadar süre hizmet verdiği, kaç ay hizmet verdiğinin, mahkememize bildirilmesinin, ayrıca dava konusu faturaya esas iş yeri hekimi görevlendirilmesinin nasıl yapıldığı konusundaki resmi sürecin açıklanmasının, ayrıca dava konusu faturaların okunaklı örneklerinin gönderilerek hizmet ediminin yerine getirilip getirilmediği hususları sorulmuş, 23/06/2022 tarih ve 13/10/2022 tarihli gelen yazılar ile müzekkeremize cevap verildiği görülmüştür.
Kayseri Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak davacı tanıkları …, … ve …’nun SGK hizmet dökümleri celp edilmiştir.
Tüm deliller toplandıktan sonra tarafların ticari defter ve kayıtlarında bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Davalının ticari defter ve kayıtlarında inceleme yaptırılması için adresi itibari ile Ankara Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi’ne talimat yazılmış, Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin*** Talimat sayılı dosyasında mali müşavir bilirkişi … 20/05/2022 tarihli raporunda özetle;
Davacı … Eğit. Ort. Sağ. Güv. Bir. İnş. Paz. San, Tic. Ltd, Şti. Tarafından, Davalı … Hav. Soğut. Mek. Tes. Ve Elek. Oto. Sis, San. Tic. Ltd. adına düzenlenen 24/09/2020 tarihli … no’lu 570,00 TL meblağlı faturanın, Davalı … Hav. Soğut. Mek. Tes, Ve Elek, Oto, Sis, San, Tic. Ltd. Şti.’nin yasal muhasebe kayıtlarına intikal ettirildiği, ancak daha sonra da 04.11.2020 tarih ve 61 nolu iade faturası düzenlendiği ve düzenlenen bu faturanın da şirketin yasal muhasebe kayıtlarına da 10.11.2020 tarih ve 197 yevmiye numarası ile kaydetmek suretiyle tasfiye ettikleri, dolayısıyla, Kayseri Genel İcra Dairesi’nin … Esas sayılı İcra Dosyası ile takibe konu 24/09/2020 tarih … seri no’lu 570.00TL bedelli ve 27/10/2020 tarih … seri no’lu 570,00TL bedelli faturaların, davalı şirketin yasal muhasebe kayıtlarına intikal ettirilmediği, bu sebeple de davalı şirketin lehine delil kabiliyeti taşımayan yasal muhasebe kayıtlarına göre, davacı şirkete herhangi bir borcunun bulunmadığı yönünde rapor sunmuştur. Raporun taraflara tebliğ edildiği, taraf vekillerinin itiraz dilekçesi sundukları görülmüştür.
Mahkememizin 21/06/2022 tarihli duruşmasında davacı tanığı … ve … dinlenilmiştir.
Davacının ticari defter ve kayıtlarında bilirkişi incelemesi yaptırılmış, mali müşavir – muhasebeci bilirkişi Süheyla Gökçek 26/09/2022 tarihli raporunda özetle;
1-Davacının 2020 ve 2021 yıllarında Ticari Defter tasdiklerini usulüne uygun ve süresi içinde yaptırdığı, sahibi lehine delil olma niteliğine haiz olduğu,
2-Davacının davalıya düzenlemiş bulunduğu fatura ve yapmış olduğu tahsilatları muhasebe usul ve esaslarına uygun olarak muhasebeleştirmiş olduğu,
3-Davacının Ticari Defterlerinde davalı tarafça düzenlenmiş bulunan 04.11.2020 tarih ve *** numaralı 570,00TL lik iade faturasının kayıtlı olmadığı,
4-Dosya kapsamında sunulan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürlüğü’nce 23.06.2022 tarihli yazıdan davacıyla davalı arasında OSGB ile Hizmet alan İşyeri arasındaki işyeri hekimliği sözleşmesi düzenlediği, davacının çalışanı olan, … ve Sinan Bozuklu’nun davalı işyerinde Göreve başlama :17.06.2020- Ayrılış Tarihi: 08.10.2020 olarak sözleşme kapsamında bildirimde bulunulmuş olduğu,
5-Dava konusu alacağa esas teşkil eden 24.09.2020 tarihli 570,00TL, 27.10.2020 tarihli 570,00TL tutarlı faturaların muhteviyatı olan hizmetinin verildiğinin Takdirinin Mahkemeye ait olduğu,
6-Davacının Ticari Defter kayıtlarında, davalının borç bakiyesinin 31.12.2021 tarihi itibariyle 1.140,00TL olduğu,
7-Davalı tarafça dava konusu alacağa esas teşkil eden faturalar için ödeme belgesi sunulmadığı yönünde rapor sunmuştur. Raporun taraflara tebliğ edildiği, davacı vekilinin bilirkişi raporuna karşı beyan dilekçesi, davalı vekilinin rapora karşı itiraz dilekçesi sunduğu görülmüştür.
Davalı vekili cevap dilekçesinde açıkça yemin deliline dayandığından, davalı vekiline, davacıya yemin teklif etme hakkı hatırlatılmış, davalı vekilinin 09/02/2023 tarihli dilekçe ile yemin metnini sunduğu ancak davacı vekilinin mahkememizin 17/10/2023 tarihli duruşmasında “…’ın güncel adresini bildirmek üzere tarafımıza süre verilmiştir. Ancak şahsın yurt dışında olduğu, yeminini eda etmek üzere mahkemede hazır bulundurulamayacağından ötürü dosyanın mevcut durumu ve bilirkişi raporları doğrultusunda davamızın kabulüne karar verilmesini talep ediyoruz.” şeklinde beyanda bulunduğu ve imzasının alındığı görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, YARGILAMA VE GEREKÇE:
Dava, davacı tarafından faturaya dayanarak davalı aleyhine başlatılan ilamsız icra takibine davalı tarafın süresinde itirazı üzerine İİK 67.maddesi uyarınca 1 yıllık yasal süresi içinde açılmış itirazın iptali davasıdır.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 4/1-a maddesine göre davaya bakmaya Mahkememiz görevlidir.
6545 sayılı yasanın 45/3. maddesi uyarınca yargılama Tek Hakim tarafından yürütülmüş ve sonuçlandırılmıştır.
Mahkememizde açılan ve sonuçlanan davada 7251 sayılı kanunla değişik 6102 Türk Ticaret Kanununun 4/2. maddesi uyarınca basit yargılama usulü uygulanmıştır.
Dava şartı arabuluculuk faaaliyeti kapsamında taraflar görüşmüş ancak anlaşmaya varamamışlardır.
Kayseri Genel İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasının uyap kayıtları, vergi dairesinin cevabi yazıları, icra takibine ve davaya konu faturalar ve tarafların dayandığı tüm deliller toplanmış, bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
6100 sayılı HMK’nın “Ticari defterlerin ibrazı ve delil olması” başlıklı 222. Maddesinin incelendiğinde:
“(1) Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir.
(2) Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır.
(3) İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.
(4) Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur.
(5) Taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır.” şeklinde düzenleme olduğu görülmektedir.
7251 sayılı Kanunu’nun 23. maddesi ile yapılan değişiklik ile 6100 sayılı Kanun’un 222. maddesinin üçüncü fıkrasında yer alan “ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi” ibaresi “diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi” şeklinde değiştirilmiştir.
Ticari defterlerin delil olmasına ilişkin düzenleme HMK’nun 222. maddede yer almaktadır. Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK’nun 222/1). Ticari defterlerin ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için kanununa göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır (HMK’nun 222/2). Bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği ise üçüncü fıkrada düzenlenmiştir. Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur (HMK’nun 222/4). Ticari defterler usulüne uygun tutulsun tutulmasın aleyhe olan kayıtlar delil olur.
Tüm dosya kapsamı bütün olarak değerlendirildiğinde; mahkememizce aldırılan bilirkişi raporlarına göre davacının ticari defterlerinin usulüne uygun ve süresi içinde yapılmış olduğu, davalının defter-i kebir ve envanter defterinin açılış tasdikleri olmasına rağmen boş olduğu, söz konusu defterlerin usulüne uygun tutulmamış olduğu, taraflar arasında ticari ilişkinin olduğu, dava ve takip konusu faturaların davacı ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, davalı ticari defterlerinde ise … nolu faturaya iade faturası düzenlenmiş olduğu, 16433 nolu faturanın ise kayıt edilmemiş olduğu, taraf ticari defterlerinin birbirini doğrular nitelikte olmadığı, davalının davacıya yemin teklifinde bulunduğu, yemin metninin usulüne uygun olarak davacı şirkete tebliğ edilmiş olduğu ancak şirket yetkilisinin yemine hazır olmadığı, davacının yeminden imtina etmiş olduğu, davacının takipte kötü niyetli olduğuna dair delil bulunmadığı davalı tarafın % 20 kötü niyet tazminatı talebinin ve davanın reddine karar verilerek aşağıdaki hüküm fıkrasının tesisi uygun görülmüştür.
HMK 341. Maddesi uyarınca 2023 yılı istinaf kesinlik sınırı 17.830,00 TL olup eldeki davanın değeri 1.140,00 TL olmakla kesinlik sınırının altındadır. Görüldüğü üzere verilen karar kesin nitelikte olup duruşma ve iş yoğunluğu sebebiyle sehven karara karşı istinaf kanun yolunun açık olduğu şekilde duruşmaya katılan taraflara tefhim edilmiş, bu hata gerekçeli kararın yazımı aşamasında fark edilmiştir. Ancak taraflara duruşmada tefhim edilen kısa kararla gerekçeli karar arasında çelişki bulunamayacağından ilgili kısım değiştirilemeyerek kararın HMK 341. Maddesi uyarınca kesin nitelikte olduğu hususunun gerekçe kısmında belirtilmesi ile yetinilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ile;
1-Davanın REDDİNE,
2-Davalının kötü niyet tazminatının şartlarının oluşmadığından reddine,
3-492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince davanın reddi nedeniyle alınması gereken 269,85-TL harçtan davacı tarafından peşin yatırılan 59,30 TL’nin mahsubu ile eksik 210,55 TL harcın davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
4-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin (yargılama gideri) davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
5-Davacı tarafından yapılan tüm yargılama giderlerinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan posta masrafı, elektronik tebligat ve KEP ücreti olmak üzere toplam 100,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-HMK’nun 333/1. maddesi gereğince varsa artan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleşmesinden sonra yatıran ilgili tarafa iadesine,
8-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. gereğince hesap ve taktir olunan 1.140,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-Kararın mahiyeti gereği davacı lehine vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
10-Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 203. maddesi uyarınca dava dosyasının tarih ve işlem sırasına düzenlenip dizi listesine bağlanmasına, Yazı İşleri Müdürü tarafından kontrolü yapıldıktan sonra istinaf incelemesine gönderilmesine veya mahkememiz arşivine kaldırılmasına,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 17/10/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır