Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/930 E. 2023/109 K. 27.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: *** Esas – ***

T.C.
KAYSERİ
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : ***
KARAR NO : ***

HAKİM : ***
KATİP : ***

DAVACI : ***
VEKİLİ : Av.
DAVALI : ***
VEKİLİ : Av.

2-***
3-***
VEKİLİ : Av.

DAVA : Sıra Cetveline İtiraz (İflas Tasfiyesinde Düzenlenen Sıra Cetveline Yönelik Kayıt Kabul Ve Terkin Talebi (İİK 235))
DAVA TARİHİ : ***
KARAR TARİHİ : ***
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : ***

Mahkememizde görülmekte olan sıra cetveline itiraz (iflas tasfiyesinde düzenlenen sıra cetveline yönelik kayıt kabul ve terkin talebi (İİK 235)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalının müflis Sınırlı Sorumlu … Yapı Kooperatifi’nin ortağı olduğunu, müflis kooperatif tarafından müvekkiline çıkarılan tüm edimlerin müvekkili tarafından yerine getirildiğini, müflis Sınırlı Sorumlu … Yapı Kooperatifi’nin iflas halinde olduğunu, bir grup ortağın Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası dahilinde iflas ertelemesi talebinde bulunduğunu, Kayseri Genel İcra Dairesi’nin 2019/44 sayılı dosyasında iflas dosyasının yürütüldüğünü, Kayseri 7. Noterliği’nin 29/04/2001 tarihli ve 11830 yevmiye numarası ile kura tespiti yapıldığını, davacı müvekkiline müflis kooperatif tarafından üyeliğe ilişkin çekmiş olduğu kurada 9. Blok olarak adlandırılan blokta daire tahsisinin yapıldığını, ancak müflis kooperatifin 8. ve 9. Blok inşaatı yapmayacağı için bu blokta yer alan üyelerin 7. Blok’a nakledildiğini, Kayseri 1. Noterliği’nin 14/03/2013 tarihli ve 6465 yevmiye numarası ile tasdik edilen Kesin Hesap Maliyet Listesi 7. Blok Şerefiye Tablosu başlıklı evrakta dava konusu Kayseri İli, Melikgazi İlçesi, 1. Eskişehir Mahallesi, 3993 Ada, 1 Parsel, 4. Kat, 17 Nolu bağımsız bölümün müvekkiline tahsis edildiğini, ancak müvekkilinin tescil talebinin kooperatifçe yerine getirilmediğini, müvekkilinin müflis kooperatife olan ödemesinin kesin hesap maliyet tablosundan görüleceği üzere 72.757,55-TL olduğunu, müvekkilinin kooperatife borcu olmadığı gibi alacaklı durumda olduğunu, müvekkilinin kooperatife en yüksek aidat ödeyen kişilerden olup müvekkilinden çok daha az aidat ödeyen (25.000,00-TL – 40.0000,00-TL arasında) bir kısım kooperatif ortaklarına tapu devirlerinin yapıldığı, müvekkili ile eşit miktarda para yatıran ve hatta müvekkilinden daha az miktarda para yatıran kişilerin tapularını tescil alması karşısında müvekkilinin tapusunun devredilmemesinin Kooperatifler Kanunu’nun 23. Maddesine aykırı olduğunu, eşitlik kuralı gereğince müvekkilinin de kooperatiften dairesini almasının gerektiğini, Yargıtay 23. Hukuk Dairesi’nin yerleşik içtihatlarının kooperatif ortakları parasal yükümlülüklerini tam olarak yerine getirmemiş olsalar dahi, eşitlik ilkesi gereğince ödemeleri yönünden aynı durumda olan kooperatif ortaklarına konut tahsisi gerektiği yönünde olduğunu, müvekkilinin iflas idaresine dairenin bedelinin alacak olarak kayıt edilmesini talep ettiğini ancak iflas idaresince bu talebin reddedildiğini, bu red kararının müvekkiline 12/12/2021 tarihinde tebliğ edildiğini, müvekkilinin dava konusu daireye hak kazandığını, şayet mahkemece tapu iptal ve tescile karar verilmemesi halinde daire bedeli üzerinden alacağın kayıt edilmesinin gerektiğini, mahkemece daire bedelinin kayıt edilmesi kabul edilmemesi halinde yüksek mahkeme içtihatları doğrultusunda “kendisine daire teslim edemeyen üyeye ödenmesi gereken tazminat” hesabının kabul edilmesinin gerektiğini beyanla öncelikle dava konusu Kayseri İli, Melikgazi İlçesi, 1. Eskişehir Mahallesi, 3993 Ada, 1 Parsel, 4. Kat, 17 bağımsız bölüm numaralı daire üzerine cebri satışı önler nitelikte ihtiyati tedbir konulmasına, bunun mümkün olmaması halinde iflas idaresine müzekkere yazılarak ilgili dairenin satışının ertelenmesine, davanın kabulü ile Kayseri İli, Melikgazi İlçesi, 1. Eskişehir Mahallesi, 3993 Ada, 1 Parsel, 4. Kat, 17 bağımsız bölüm numaralı dairenin müvekkili adına tapuya tesciline, tescil talebinin reddedilmesi halinde şimdilik 250.000,00-TL (olmak üzere ancak hesaplanacak tazminat miktarına arttırılmak üzere) alacağın sıra cetveline eklenmesine/ alacağın kayıt edilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı İflas İdaresi vekili 14/01/2022 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafça iflas dosyasına vermiş oldukları dilekçe ile 200.000,00-TL miktar yönünden iflas masasına alacak kayıt talebinde bulunulduğunu, iflas idaresince alacak kayıt dilekçesi ekinde herhangi bir belge bulunmadığından, ancak 2014 tarihli genel kurur kararı ve kesin maliyet ödemeleri sunulduğunda tapu tescil veya aidat iadesi hususlarının İİK’nun 228 ve 236. maddeleri uyarınca yeniden değerlendirmek üzere alacak talebinin şimdilik reddine, davacı tarafça söz konusu belgelerin iflas masasına sunulması halinde talebin yeniden değerlendirilebileceğinin bildirilmesine rağmen bu hususta iflas masasına yeni bir başvuru yapılmadan doğrudan mahkeme dosyası ile dava açılmasının hakkaniyete aykırılık teşkil ettiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER : Mahkememizce taraf teşkili sağlanmış davanın taraflarına delillerini ibraz etme olanağı tanınmış uyuşmazlığın çözümü için gereken bütün deliller toplanmıştır.
Davacı tarafça müvekkiline ait üyelik dosyasına, kooperatif yönetim kurulu kararına, Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas ve 2017/888 Karar sayılı iflasın ertelenmesi talebine ilişkin dava dosyasına, Kayseri Genel İcra Dairesi Müdürlüğü’nün 2019/44 İflas sayılı dosyasına, kooperatife ait kayıt, defter ve belgelere, Kayseri 7. Noterliği’nin 29/04/2001 tarihli ve 11830 numaralı kura zaptına, kooperatifçe hazırlanan kesin hesap maliyetine, tapusunu devralan kooperatif ortaklarının kimler olduğu ve bu kişilerin ne kadar ödeme yaptıklarına ilişkin kooperatif kayıtlarına, kooperatife ait tüm genel kurul tutanakları bu tutanaklara ilişkin hazirun cetvelleri ve ana sözleşmesine, dava konusu dairenin müvekkiline tahsis edildiğine ilişkin karara, müvekkilinin ödemelerini gösteren üye hesap ekstresine, keşif ve bilirkişi incelemesine delil olarak dayanılmıştır.
Davalı tarafça Kayseri Genel İcra Dairesi Müdürlüğü’nün 2019/44 İflas sayılı dosyasına delil olarak dayanılmıştır.
Kayseri Genel İcra Dairesi Müdürlüğü’nün 2019/44 İflas sayılı dosyasına müzekkere yazılarak iflasa ilişkin mahkeme karar örneği, iflasın hangi tarihte ilan edildiği, davacı Mustafa Üçal’ın iflas masasına başvuru tarihi, başvurusuna ilişkin belge örnekleri, sıra cetveli ilan edilmiş ise ilana ilişkin gazete fotokopisi, davacının iflas masasına başvurusu esnasında tebliğe elverişli adres gösterip göstermediği ve masraf avansı verip vermediği, sıra cetvelinin davacıya tebliğine ilişkin tebligat mazbatası örneğinin ve tebliğ parçasının ve iflas idare memurlarının isim ve adresleri ile tek başına mı birlikte mi temsile yetkili oldukları hususunda gerekli bilgi ve belgelerin gönderilmesi istenilmiştir. 24/12/2021 tarihli yazı ile bu müzekkeremize cevap verilmiştir.
Mahkememiz … Esas ve *** Karar sayılı dava dosyasının Uyap kayıtları dosyamız arasına alınmıştır.
Kayseri Valiliği Çevre, Şehircilik Ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak müflis kooperatifin tadilatlarıyla birlikte ana sözleşmesinin, tüm genel kurul toplantı tutanakları ile bunlara ilişkin hazirun tutanaklarının, ayrıca 2012 yılı ve sonrasındaki tüm yıllarına ilişkin bilanço ve gelir gider cetvellerinin tasdikli suretleri istenilmiştir. *** tarihli yazı ile bu müzekkeremize cevap verilmiştir.
Melikgazi Tapu Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak Kayseri İli, *** Ada, 1 Parsel, 4. Kat 17 bağımsız bölüm numaralı taşınmazın tapu kayıtlarının gönderilmesi istenilmiştir. *** tarihli yazı ile bu müzekkeremize cevap verilmiştir.
Davacı vekiline davacının kooperatif üyeliği nedeni ile ödemelerini gösterir tahsilat makbuzu, banka dekontları vs ödeme belgeleri varsa bunların örneklerini sunması, dava konusu edilen dairenin kendisine tahsis edildiğine dair karar örneği, yazı ve sair belge varsa bunları sunması için süre verilmiştir.
Kayseri 1. Ağır Ceza Mahkemesi’ne müzekkere yazılarak *** Esas sayılı dava dosyası içinde bulunan İflas Nedeni ile Tasfiye Halinde S.S. … Yapı Kooperatifi’ne ait tüm ticari defter ve kayıtların bilirkişi incelemesi yaptırılmak üzere ivedi olarak mahkememize gönderilmesi istenmiştir.
Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin *** Esas sayılı dosyasına müzekkere yazılarak bu dosya içine sunulduğu anlaşılan İflas neden ile Tasfiye Halinde S.S. … Yapı Kooperatifi’nin hangi defterlerinin bu dosyaya sunulduğunun, bunların isimlerinin ve hangi yıllara ait olduğunun, üye kayıt defterinin bulunup bulunmadığının sorularak mahkememizce bu defter ve kayıtlar üzerine bilirkişi incelemesi yaptırılmak üzere bunların ivedilikle mahkememize gönderilmesi istenmiştir.
Müflis kooperatifin ticari defter ve kayıtları geldikten sonra HMK’nun 266. maddesi gereğince bilirkişi incelemesi yaptırılmasına, HMK’nun 267. ve 268. maddesi gereğince dava dosyasının re’sen seçilecek bir muhasebeci-mali müşavir bilirkişiye tevdine, bilirkişiye gerektiği takdirde müflis kooperatifin tüm defter ve kayıtlarının Kayseri 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nin *** Esas sayılı ve Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/959 Esas sayılı dava dosyalarının içine sunulan ticari defter ve kayıtlarının HMK’nun 268. maddesi gereği kooperatifin defter ve kayıtları üzerinde buralarda yerinde inceleme yapması, raporuna esas alacak olup da dosya içinde bulunmayan kayıt ve belgeler olursa birer suretinin raporuna eklemesi için yetki verilmesine, HMK’nun 273. maddesi gereğince iddia, savunma, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Müdürlüğü’nden celbolunan bilanço ve gelir gider cetvelleri, kooperatifin ana sözleşmesi, genel kurul kararları, dosya kapsamı ve kooperatifin tüm defter ve kayıtları ile sunulan diğer tüm deliller incelenmek sureti ile davacının davalı kooperatifin üyesi olup olmadığı, üye ise peşin bedelli sabit fiyatlı üye mi yoksa normal üye mi olduğu, dava tarihi itibari ile davacının müflis kooperatife borcu olup olmadığı, varsa borç miktarının kaç TL olduğu hususlarında hüküm vermeye ve denetime elverişli açıklamalı rapor tanzimi için bilirkişiye yetki ve görev verilmesine, karar verilmiştir.
Mali Müşavir Bilirkişi Selçuk Erdaş tarafından düzenlenen *** tarihli raporda özetle; “Davalı kooperatifin Üye kayıt defterinin (09/02/1999 tarih 03429 yevmiye nolu Kayseri 7. Noterliğinin üye kayıt defteri) üye numarasının 288 başlangıç 382 bitiş numaraları arası olduğu, davacının isminin bu defterde geçmediği, davacının dosyaya beyan ve dilekçesinde üye numarasının 177 olarak geçtiği ve kesin maliyet listeleri, hazirun cetvellerinde ve sair kayıtlarda adının geçtiği ve kooperatife bu şekilde üye olduğu, müflis kooperatifin mevcut üye kayıt defteri ve yapılan kesin maliyet ve diğer kayıtlarına göre üyelerin peşin bedelli sabit fiyatlı üyeler olmadığı, normal üye oldukları, 2014 yılında kooperatifçe hesaplanan kesin maliyet tablolarında davacının 7. Blok Kesin Maliyet Tablosuna göre adına ödenecek 73.405,25-TL tahakkuk yapıldığı, ödenen kısmında 72.757,75-TL ödeme yaptığı bakiye olarak 650,70-TL kalan borcu olduğunun tespit edildiği” bildirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, YARGILAMA VE GEREKÇE:
Dava; tapu iptali ve tescil, bunun mümkün olmaması halinde bedelinin sıra cetveline kayıt ve kabulüne istemine yönelik sıra cetveline itiraz davası niteliğindedir.
Davacı dava dilekçesinde iflas masasına başvurusunun reddine ilişkin iflas idaresinin kararının ve yaptığı sıra cetvelinin kanuna aykırı olduğu nedeni ile öncelikle davacıya üyeliği nedeniyle müflis kooperatifin tahsis tahsis ettiği dairenin kooperatif adına kayıtlı olan tapusunun iptali ve davacı adına tesciline, olmadığı taktirde daire bedelinin (tazminatın) müflisin iflas masasına kaydına karar verilmesini talep etmektedir.
6545 sayılı Yasa’nın 45/3. maddesi uyarınca dava değeri itibarı ile tek hakim tarafından basit yargılama usulüne göre yargılama yapılarak dava sonuçlandırılmıştır.
Davacının müflis kooperatifin ortağı olduğu, Kayseri İli, *** 1 Parsel, 4. Kat 17 bağımsız bölüm numaralı taşınmazın müflis kooperatif adına tapuda kayıtlı olduğu hususları uyuşmazlık dışıdır.
Taraflar arasında uyuşmazlık; davacının müflis kooperatif adına tapuda kayıtlı dava konusu taşınmazın tapusunun iptali ile adına tesciline, olmadığı takdirde daire bedelinin iflas masasına alacak olarak kayıt ve kabulünü talep edip edemeyeceği noktalarında toplanmaktadır.
Öncelikle, konuyla ilgili yasal düzenlemelerin irdelenmesinde yarar vardır.
2004 sayılı İİK’nun 235. maddesinin 1. fıkrası; “Sıra cetveline itiraz edenler, cetvelin ilanından itibaren onbeş gün içinde iflasa karar verilen yerdeki ticaret mahkemesine dava açmaya mecburdurlar. 223’üncü maddenin üçüncü fıkrası hükmü mahfuzdur. Bu davaya bakan mahkeme, davacının isteği halinde ikinci alacaklılar toplantısına katılıp katılmaması ve ne nisbette katılması gerektiği konusunda 302’nci maddenin altıncı fıkrasına kıyasen onbeş gün zarfında karar verir.” şeklindedir.
Sıra cetveline itiraz davalarında dava açma süresi, görev ve yetki 2004 sayılı İcra İflas Kanun’un 235. maddesinde düzenlenmiştir. İİK’nun 235. maddesinde; “Sıra cetveline itiraz edenler, cetvelin ilanından itibaren onbeş gün içinde iflasa karar verilen yerdeki ticaret mahkemesine dava açmaya mecburdurlar. 223 üncü maddenin üçüncü fıkrası hükmü mahfuzdur. Bu davaya bakan mahkeme, davacının isteği halinde ikinci alacaklılar toplantısına katılıp katılmaması ve ne nisbette katılması gerektiği konusunda 302 nci maddenin altıncı fıkrasına kıyasen onbeş gün zarfında karar verir.
İtiraz eden, talebinin haksız olarak ret veya tenzil edildiğini iddia ederse dava masaya karşı açılır. Muteriz başkasının kabul edilen alacağına veya ona verilen sıraya itiraz ediyorsa davasını o alacaklı aleyhine açar.
Bir alacağın terkini hakkında açılan dava kazanılırsa, bu alacağa tahsis edilen hisse dava masrafları da dahil olduğu halde sıraya bakılmaksızın alacağı nisbetinde itiraz edene verilir ve artanı da diğer alacaklılara sıra cetveline göre dağıtılır. Dava basit yargılama usulü ile görülür.
Ancak, itiraz alacağın esas veya miktarına taallük etmeyip yalnız sıraya dair ise şikayet yoluyla icra mahkemesine arz olunur.” hükmüne yer verilmiştir. Bu hükme göre dava açma süresinin ilandan itibaren başlıyacağı belirtildikten sonra, ayrıca 2004 sayılı İcra İflas Kanun’un 223/3. maddesi hükmünün saklı olduğu belirtilmiştir. Saklı tutulan hükme göre, iflas masasına müracaat eden alacaklılar tebligatı kabule elverişli adres gösterir, yazı ve tebligat masrafları için avans yatırmışlarsa sıra cetveline itiraz davası açma süresi bu alacaklılar hakkında sıra cetvelinin kendilerine tebliğinden itibaren başlar. Davanın onbeş gün içinde açılması gerekmektedir. Bu süre hak düşürücü süre olup mahkemece kendiliğinden dikkate alınır.
Hak düşürücü süre, dava şartı olup, yargılamanın her aşamasında mahkemece re’sen gözetilmesi gerekmektedir. Nitekim Yargıtay 23. Hukuk Dairesi Başkanlığı’nın *** Karar sayılı emsal nitelikteki kararı bu yöndedir.
Dava şartları, 6100 sayılı HMK’nun 115/1. maddesi gereğince hakim tarafından yargılamanın her aşamasında re’sen araştırılacağı gibi, taraflarca da her zaman dava şartı eksikliği ileri sürülebilir. Mahkeme, hem davanın açıldığı günde, hem de yargılamanın her aşamasında dava şartlarının tamam olup olmadığını kendiliğinden araştırıp, inceler ve bu konuda tarafların istem ve beyanları ile bağlı değildir. Dava şartları dava açılmasından, hükmün verilmesine kadar var olmalıdır. (HGK’nun 01/10/1997 tarih ve 1997/14-516 Esas, 1997/751 Karar sayılı kararı).

Burada yeri gelmişken iflastaki tasfiye usulünün irdelenmesi gerekmektedir. Tasfiyenin hangi şekilde yapılacağı iflas dairesi belirleyecektir. İcra ve İflas Kanunu’nun Ek: 9/11/1988-3494/43 maddesi ile değişik 208/3. maddesine göre iflas dairesi iflas kararının kendisine tebliğinden itibaren en geç iki ay içinde tasfiyenin adi veya basit şekilde yapılacağına karar vermek zorundadır. İflas dairesi, masa mallarının defteri tutulduktan sonra üç durumla karşılaşabilir. Eğer masaya ait hiçbir mal bulunamamışsa tasfiyenin tatiline karar verilecektir. Defteri tutulan malların bedeli adi tasfiye masraflarını karşılayamayacak durumdaysa basit tasfiye usulü uygulanacaktır. O halde basit tasfiye iki halde söz konusu olup; bu hallerden ilki masa mallarının adi tasfiye masraflarına yetmemesi, ikincisi ise adi tasfiyenin uzaması nedeniyle basit tasfiye usulünün uygulanmasıdır.
İflas dairesi tarafından, defteri tutulan mallar bedelinin adi tasfiye masraflarını karşılamayacağı anlaşılırsa iflas dairesi basit tasfiye usulünün uygulanmasına karar verir (İİK m.218/1). Adi tasfiye usulünde olduğu gibi bu halde de tasfiyenin basit tasfiye usulüyle yapılacağının ilan edilmesi gerekir. İflas dairesi, alacaklıları, yirmi günden az ve iki aydan çok olmamak üzere tayin edilecek müddet içinde alacaklarını ve iddialarını bildirmeğe ilanla davet eder (İİK m.218/2)Bu süre içinde alacaklılardan biri gerekli masrafları peşin vererek adi tasfiye usulünün uygulanmasını talep edebilir. (İİK m.218/2) Bu halde tasfiyeye adi tasfiye usulüne göre devam edilecektir. İflas dairesi, adi tasfiyeye ilişkin ilanı yaparak süreci başlatacaktır.
İİK’nun 223/6. maddesinde; “İflas idaresi iflas dairesinin murakabesi altındadır. Bu halde iflas dairesi aşağıdaki görevleri yerine getirir:
1. Alacaklılar toplantısının kararlarına, alacaklıların menfaatine uygun görmediği bütün tedbirlere ve idarece kabul edilen alacaklar ile istihkak iddialarının kabulüne dair olan kararlardan kanuna ve hadiseye uygun görmediklerine yedi gün içinde icra mahkemesine müracaatla itiraz etmek…” hükmüne yer verilmiştir. Bu hükme göre iflas dairesinin (müdürünün), alacaklılar toplantısı kararlarına, alacaklıların menfaatine uygun düşmeyen tedbirlere ve iflas idaresince kabul edilen alacaklar ile istihkak iddialarının kabulüne dair kararlardan kanuna ve hadiseye uygun görmediklerine karşı 7 gün içinde icra mahkemesine itiraz hakkı vardır (Yargıtay 19. H.D., 19/12/1996 tarihli 8812 Esas – 11495 Karar sayılı emsal kararı). İflas dairesinin (müdürünün) bu yetkisi, alacaklıların sıra cetveline şikayet ve itiraz davası yoluna başvurma yetkisinden bağımsızdır. İflas dairesinin (müdürünün) şikayeti üzerine icra mahkemesinin verdiği karara, iflas idaresi uymak zorundadır (İİK’nun 227/2. maddesi). Yine icra mahkemesinin, iflas idaresi üzerinde denetim ve gözetim yetkisi mevcuttur (İİK’nun 223/1. maddesi). Bundan başka icra mahkemesi, süresi içinde sıra cetvelini düzenlemeyip iflas dairesine bırakmayan iflas idaresi üyelerinin görevlerine son verir (İİK’nun 232/c.3).
Yukarıda yapılan açıklamalar kapsamda; davalı iflas idaresinin sıra cetveli ile davacının sıra cetveline kayıt talebine ilişkin iflas idaresinin red kararı davacıya *** tarihinde tebliğ edilmiş, eldeki dava ise yasal 15 günlük hak düşürücü süre içinde *** tarihinde açılmıştır.
Dosya kapsamından, Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin *** Karar sayılı ilamı ile Sınırlı Sorumlu … Yapı Kooperatifi’nin iflasına, iflasın aynı tarih ve saat 09:46’da açılmasına karar verildiği, Kayseri Genel İcra Ve İflas Dairesi’nin *** İflas sayılı dosyası ile iflas tasfiye işlemlerine başlanıldığı ve iflas idaresinin oluşturulduğu anlaşılmıştır.
Kural olarak, kooperatif ortağının tapu iptali ve tescil talebinde bulunabilmesi için davaya konu edilen taşınmaza yönelik olarak üyesi olduğu kooperatife karşı tüm edimlerini yerine getirmiş olduğunu, hiçbir ediminin kalmadığını, diğer üyelerle eşit durumda olduğunu kanıtlaması gerekmektedir. Ayrıca 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 23. maddesinde karşılığını bulan eşitlik ilkesi gereğince, kooperatif ortakları hak ve yükümlülüklerde eşit olup, kooperatif aynı durumdaki ortaklarına eşit işlem yapmak zorunda olduğundan, davacı ile aynı durumda olan bir çok ortağa borca rağmen tapularının verilip verilmediğinin belirlenmesi gerekir. Bu kural Yargıtay 11. Hukuk ve 23. Hukuk Dairesi’nin yerleşik içtihatlarıyla yerleşmiş olup, peşin bedelli veya normal ortak ayrımı yapılmaksızın tüm ortaklara uygulana gelmiştir. Ayrıca, “aidat” olarak adlandırılan ödenti, ana sözleşmenin 21. maddesine göre arsa, altyapı, inşaat ve benzeri giderlerden oluşmaktadır. Her yıl yönetim kurulunca bilanço ve gelir gider cetveli hazırlanarak aidat tutarı belirlenmekte ve genel kurulun onayına sunulmaktadır. Görüldüğü üzere “aidat” tutarının içinde inşaat finansman giderleri, genel yönetim giderleri, alt yapı giderleri bulunabilmektedir. Yine Yargıtay 11. Hukuk Dairesi ve 23. Hukuk Dairesi’nin istikrarlı uygulamalarıyla peşin bedelli ortakların kooperatifin amacına ulaşıncaya kadar yapılan genel yönetim ve alt yapı giderlerinden sorumluluğunun devam ettiği kabul edilmiş; peşin bedelli üyenin sorumluluğunun belirlenmesi için istenen aidat tutarı içindeki genel yönetim ve alt yapı giderlerinin belirlenmesi gerektiğine ilişkin bozma kararları verilmiştir.
Bilirkişi raporunda müflis kooperatifin kesin maliyet listeleri, hazirun cetvellerinde ve sair kayıtlarda davacının adının geçtiği ve davacının kooperatife bu şekilde üye olduğunun anlaşıldığı, müflis kooperatifin mevcut üye kayıt defteri ve yapılan kesin maliyet ve diğer kayıtlarına göre üyelerin peşin bedelli sabit fiyatlı üyeler olmadığı, kooperatifin tüm üyelerinin normal statülü üye oldukları, 2014 yılında kooperatifçe hesaplanan kesin maliyet tablolarında davacının 7. Blok Kesin Maliyet Tablosuna göre adına ödenecek 73.405,25-TL tahakkuk yapıldığı, davacının ise 72.757,75-TL ödeme yaptığı, davacının 650,70-TL kalan borcu olduğunun tespit edildiği anlaşılmaktadır. Müflis kooperatifin iflasından önce bir kısım üyesine tahsisli taşınmazlarının tapu kayıtlarının devredilmiş olması, yukarıdaki ilke kapsamında davalı kooperatifin toplam üye sayısına göre borçlarına rağmen ortaklarına tapularının devredildiği yönünde bir uygulamanın yerleştiği söylenemez.
Bir konutun ortağa tahsisi ortağa şahsi hak sağlar. Kooperatifçe bir dairenin geçerli bir tahsis işlemiyle bir ortağa tahsisi halinde, tahsis edilen ortağın rızası olmaksızın, ortaklığı devam ettiği sürece konutun başka bir ortağa tahsisi mümkün değildir. Kooperatif tarafından taşınmazın ortağa tahsisi, mülkiyeti geçiren bir işlem olmayıp, kooperatifle olan iç ilişkide bir hak bahşeden ve koşulları oluştuğunda kooperatife karşı tapu iptal ve tescil talebinde bulunma hakkı yanında ortağa, tahsis hakkına karşı yapılan haksız saldırılarda üçüncü kişilere karşı müdahalenin men’i ve ecrimisil davası açmaya izin veren bir haktır.
Öte yandan İİK’nun 198. maddesi, “Mevzuu para olmıyan alacak ona muadil bir kıymette para alacağına çevrilir. Şu kadar ki iflas idaresi taahhüdün aynen ifasına deruhte edebilir. Bu takdirde alacaklı talep ederse iflas idaresi teminat gösterir…Borçlar Kanunu’nun 290 ncı maddesi hükümleri mahfuzdur.” hükmünü içermektedir.
Yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda davacı kooperatif üyesinin kooperatife karşı parasal yükümlüğü bulunması halinde tapu iptali ve tescil isteyemeyeceği, gibi değerini de isteyemeyeceğinin; parasal yükümlülüğü bulunmadığının anlaşılması halinde ise dava konusu bağımsız bölümün davacı ortağa tahsisinin davalı kooperatiften tapu iptali ve tescil istemi yönünden davacı ortağa şahsi hak bahşettiği, ancak davalı kooperatifin iflasıyla artık tapu iptali ve tescil isteminin İİK’nun 198. maddesi uyarınca para alacağına dönüştüğü, terditli tazminat/kayıt kabul isteminde bulunabileceğinin gözetilmesi gerekir.
Yeri gelmişken Yargıtay 23. Hukuk Dairesi’nin *** Karar sayılı kararındaki, “1163 sayılı Kanun’un 98. maddesi uyarınca bu kanunda hüküm bulunmayan hallerde Türk Ticaret Kanunundaki anonim şirketlere ait hükümler uygulanır. Anonim şirket ortağı ödediği sermaye miktarı için şirketten alacaklı olmaz. Zira, ortakların payları için ödediği paylar ortaklığın sermayesini oluşturur. Sermaye payı ise ortaklığa verilmiş bir borç olmadığından ortaklığın iflası halinde ortaklar kural olarak iflas alacaklısı olamazlar. Diğer bir anlatımla, ortaklar ödedikleri sermaye borcunu iflas masasına alacak olarak kaydettiremezler. Ancak, pay cetveline göre paylaşım yapıldıktan sonra ve İİK’nun 196. maddesi uyarınca faiz ödemelerinden sonra masada para kalması halinde pay sahiplerine ödeme yapılması mümkündür.” gerekçesine de değinmek gerekmiştir. Yargıtay 23. Hukuk Dairesince bu karar dışında aynı yönde *** Karar sayılı karar dışında verilmiş karar bulunmamaktadır.
Yargıtay 23. Hukuk Dairesi’nin *** sayılı kararlarında belirtildiği üzere; 6102 sayılı TTK’nun 480/3. maddesinde, “Pay sahipleri sermaye olarak şirkete verdiklerini geri isteyemezler; tasfiye payına müteallik hakları mahfuzdur.” hükmüne yer verilmiştir. Bu nedenle, anonim şirket ortağı ödediği sermaye miktarı için şirketten alacaklı olmaz. Zira, ortakların payları için yapılan ödemeler ortaklığın sermayesini oluşturur. Sermaye payı ise ortaklığa verilmiş bir borç olmadığından ortaklığın iflası halinde ortaklar kural olarak iflas alacaklısı olamazlar. Diğer bir anlatımla, ortaklar ödedikleri sermaye borcunu iflas masasına alacak olarak kaydettiremezler. Ancak, pay cetveline göre paylaşım yapıldıktan sonra ve İİK’nun 196. maddesi uyarınca faiz ödemelerinden sonra masada para kalması halinde pay sahiplerine ödeme yapılması mümkündür.
Ancak davacı kooperatif ortağının terditli taşınmazın bedelinin tahsili istemi, 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 98. maddesi yollamasıyla, dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6102 sayılı TTK’nun 379. ve 480/3. maddeleri kapsamında bir alacak olmayıp, iflas masasına kaydı mümkün alacaklardandır. Anonim şirketlerde sermayenin korunmasını amaçlayan ve ancak hisse senetlerinin bazı istisnalar dışında şirketçe satın alınmasını yasaklayan, hisse senetlerinin başkasına devri suretiyle el değişikliğine imkan veren yapısı ve özelliği ile kooperatiflerin yapısı ve amacı aynı değildir. Anonim şirketlerde, hisse senetlerin, maliki olan ortakların kendi arasında veya dışarıdan birine devri mümkün ise de, çıkma mümkün olmayıp, sermaye payının ödenmemesi nedeniyle TTK’nun 482. maddesi uyarınca çıkarılma imkân dahilindedir. TTK’nun 379, 383, 384, 39 ve 389. maddelerinde şirketin, kendi hisse senetlerinin maliki olmasının mümkün olmadığı ve bunun istisnaları açıklanmıştır. Diğer anlatımla, ortakların hisse bedelini geri istemeleri mümkün olmadığı gibi, anonim şirketlerin de kendi hisse senetlerini geri alabilmeleri de mümkün değildir. Kooperatiflerden açık kapı ilkesi uyarınca istifa ve ihraç mümkün olup, çıkma payından kooperatif sorumlu olduğu gibi, üyenin konut karşılığı tazminat isteminden ve fazla ödemelerin istirdatı isteminden de sorumludur. Bu konuda yasa ve anasözleşmede bir boşluk bulunmamaktadır. Boşluk bulunmadığına göre, TTK’nun anonim şirketler ile ilgili düzenlemelerinin kıyasen uygulanmasına ihtiyaç da bulunmamaktadır. İflas halinde kooperatifin bu borca ilişkin sorumluluğu kaldıran bir hukuki düzenlemeye Kooperatifler Kanunu’nda ve anasözleşmede yer verilmiş değildir.
Yargılama sonunda dosya kapsamına göre davacının müflis kooperatifin ortağı olduğu, alınan bilirkişi raporuna göre dava tarihi itibariyle davacının müflis kooperatife borçlu olduğu, İİK’nun 198. maddesi uyarınca tapu iptali ve tescil isteyemeyeceği gibi dava tarihi itibariyle davacının müflis kooperatife borçlu olduğundan taşınmazın bedelini de isteyemeyeceği görüş ve kanaatine varılarak davanın reddine karar verilmiştir.
Yargıtay 23. Hukuk Dairesi’nin *** Esas ve *** Karar sayılı emsal içtihatı dikkate alınarak sıra cetveline itiraz davaları maktu harç ve vekalete ücrete tabi olduğundan maktu harç ile maktu vekalet ücretine hükmedilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince alınması gereken 179,90-TL maktu karar harcından peşin alınan 59,30-TL harcın mahsubu ile bakiye 120,60-TL harcın davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
3-Kararın mahiyeti gereği davacı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan ve posta giderinden oluşan 86,00-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-6100 sayılı HMK’nun 120 ve 333. maddeleri gereğince taraflarca yatırılan gider avansının kalan kısmının kararın kesinleşmesi halinde tarafça numarası bildirilen veya bildirilecek hesaba, hesap numarası bildirilmediği takdirde adreslerine ödemeli olarak re’sen gönderilmesine,
6-Kararın mahiyeti gereği davacı lehine vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
7-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. gereğince hesap ve taktir olunan 9.200,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 203. maddesi uyarınca dosyanın tarih ve işlem sırasına düzenlenip dizi listesine bağlanmasına, Yazı İşleri Müdürü tarafından kontrolü yapıldıktan sonra istinaf incelemesine gönderilmesine veya arşive kaldırılmasına,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
27/02/2023

Katip ***
E-imzalıdır

Hakim ***
E-imzalıdır