Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: *** Esas – ***
T.C.
KAYSERİ
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : ***
KARAR NO : ***
HAKİM : ***
KATİP : ***
DAVACI : ***
VEKİLİ : Av.
DAVALI : ***
İFLAS İDARE
MEMURLARI : 1- ***
2- ***
3- ***
VEKİLİ : Av.
DAVA : Sıra Cetveline İtiraz (İflas Tasfiyesinde Düzenlenen Sıra Cetveline Yönelik Kayıt Kabul Ve Terkin Talebi (İİK 235))
DAVA TARİHİ : ***
KARAR TARİHİ : ***
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : ***
Mahkememizde görülmekte olan sıra cetveline itiraz (iflas tasfiyesinde düzenlenen sıra cetveline yönelik kayıt kabul ve terkin talebi (İİK 235)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının müflis kooperatifin üyesi olduğunu, kooperatife karşı tüm edimlerini yerine getirdiğini, üyeliğe ilişkin çekmiş olduğu kurada 8. Blok olarak isimlendirilen blokta 1. kat 3 numaralı dairenin müvekkiline tahsis edildiğini, ancak davalı kooperatifçe 8. ve 9. blok inşaatı yapmayacağı için bu blokta yer alan üyelerin 7 bloka nakledildiğini, dosyaya sunulan kesin maliyet tablosunda dava konusu dairenin davacıya tahsis edildiğinin anlaşılacağını, ancak davacının tescil talebinin kooperatifçe yerine getirilmediğini, dosyaya sunulan kesin maliyet tablosunda dava konusu dairenin davacıya tahsis edildiğinin anlaşılacağını, ancak davacının tescil talebinin kooperatifçe yerine getirilmediğini, dosyaya sunulan maliyet raporunda davacının 70.946,74-TL ödeme yaptığının görüleceğini, davacının borcu olmadığı gibi alacaklı durumda olduğunu, davacının davalı kooperatife en çok aidat ödeyen üyeler arasında olduğunu, tapusunu alan *** isimli üyelerin hesap ekstreleri ile adlarına isabet eden tapuların ne zaman devralındığı davalı kooperatife sorulduğunda davacı iddiasının sübuta ereceğini, önceki yönetimin basiretsiz ve adil olmayan tutumları nedeniyle 30.000,00-TL ödeme yapan üyenin tapu aldığını, ancak 70.000,00-TL üzerinde ödeme yapan üyenin tapu almadığını, Yargıtay 23. Hukuk Dairesi’nin içtihatlarına göre kooperatif ortakları parasal yükümlülüklerini tam olarak yerine getirmemiş olsalar dahi, eşitlik ilkesi gereğince ödemeleri yönünden aynı durumda olan ortaklara konut tahsisi gerekeceğini, davacının iflas idaresine müracaat ederek daire bedelinin kaydedilmesini talep ettiğini, ancak iflas idaresinin red kararı verdiğini, bu kararın 11/12/2021 tarihinde davacıya tebliğ edildiğini, davacının dava konusu daireye hak kazanmış olduğunu, mahkemece tapu iptal ve tescile karar verilmemesi halinde dairesi bedeli üzerinden alacağın kaydedilmesi gerektiğini, yüksek mahkeme içtihatları doğrultusunda kendisine daire teslim edilemeyen üyeye ödenmesi gereken tazminatın hesabının kabul edilmesi gerektiğini belirterek öncelikle Kayseri ili, Melikgazi İlçesi, 1. ***Mahallesi, *** Ada, 1 Parsel, 3 kat 11 numaralı bağımsız bölümün davacı adına tapuya kayıt ve tesciline, tescil talebinin reddedilmesi halinde şimdilik 250.000,00-TL tazminat alacağının sıra cetveline eklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı müflis kooperatif iflas idaresi cevap dilekçesinde özetle; davacının iflas dosyasına vermiş olduğu dilekçede 200.000,00-TL miktar yönünden iflas masasına alacak talebinde bulunduğunu, dilekçe ekinde herhangi bir belge bulunmadığını, ancak 2014 tarihli genel kurul kararı ve kesin maliyet ödemeleri sunulduğunda tapu ve tescil veya aidat iadesi hususlarının İİK’nun 228 ve 236. maddeleri uyarınca yeniden değerlendirilmek üzere reddine karar verildiğini, red kararının davacıya tebliğ edildiğini, bunun üzerine davacının sıra cetveline itiraz davacı açtığını, davacı alacağına dayanak olarak herhangi bir bilgi veya belge sunmadığını, iflas idaresinin vermiş olduğu kararın hukuka uygun olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Mahkememizce taraf teşkili sağlanmış davanın taraflarına delillerini ibraz etme olanağı tanınmış uyuşmazlığın çözümü için gereken bütün deliller toplanmıştır.
Davacı tarafça, davacıya ait üyelik dosyasına, davacının borcun tamamını ödediğine dair kooperatif yönetim kurulu kararına, Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Karar sayılı iflasın ertelenmesi dosyasına, Kayseri Genel İcra Dairesi’nin … İflas sayılı dosyasına, kooperatife ait kayıt, defter ve belgelere, Kayseri 7. Noterliği’nin *** numaralı kura zaptına, müflis kooperatifçe hazırlanan kesin hesap maliyetine, davalı kooperatife ait tüm genel kurul tutanakları bu tutanaklara ilişkin hazirun cetvelleri ve ana sözleşmesine, dava konusu dairenin davacıya tahsis edildiğine ilişkin karara, davacının ödemelerini gösteren üye hesap ekstresine, keşif ve bilirkişi incelemesine delil olarak dayanılmıştır.
Davalı tarafça, Kayseri Genel İcra Dairesi’nin … İflas sayılı dosyasına delil olarak dayanılmıştır.
Kayseri Valiliği Çevre, Şehircilik Ve İlim Değişikliği İl Müdürlüğüne müzekkere yazılarak müflis kooperatifin tadilatlarıyla birlikte ana sözleşmesinin ve tüm genel kurul kararları ile hazirun tutanaklarının tasdikli suretlerinin gönderilmesi istenilmiştir. Bu müzekkeremize cevap verilmiştir.
Mahkememizin … Karar sayılı dava dosyasının Uyap kayıt örnekleri incelenmiştir.
Melikgazi Tapu Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak Kayseri İli, *** İlçesi, 1. *** Mahallesi, *** Ada, 1 Parsel 3. kat 11 bağımsız bölüm numaralı taşınmazın tapu kayıt örneğinin gönderilmesi istenilmiştir. Bu müzekkeremize cevap verilmiştir.
Kayseri Genel İcra Dairesi’nin *** İflas sayılı dosya örneği uyap sistemi üzerinden istenilmiştir. Bu müzekkeremize cevap verilmiş, dosyanın ilgili Uyap kayıtları dosyamız arasına alınmıştır.
Tarafların iddia ve savunmaların tespiti çerçevesinde *** İlçesi, ** Mahallesi, *** ada, 1 parsel, A blok, 3. kat, 11 numaralı bağımsız bölümün olduğu adreste keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırılmasına, keşif sırasında bir harita mühendisi ve bir inşaat mühendisinin hazır bulundurulmasına, keşiften sonra bilirkişi kuruluna bir mali müşavir ve kooperatifler hukukunda nitelikli hesap uzmanının eklenmesine, harita mühendisinden keşif mahallinin mahkememize gösterilmesi ve buna ilişkin krokinin çizilerek dosyaya sunulması, inşaat mühendisi bilirkişi ile diğer bilirkişilerden, tarafların iddia ve savunmaları ile tüm dosya kapsamı incelenerek ve Kayseri Genel İcra Dairesi’nin … İflas sayılı dosyasından gönderilen *** tarihli yazıda belirtilen mahkemelerde müflis kooperatifin defter ve kayıtları incelenerek; öncelikle keşif yapılacak taşınmazın bulunduğu inşaatın devam edip etmediği, devam ediyor ise seviyesi, dava konusu taşınmazın ve taşınmazın bulunduğu ana taşınmazın fotoğraflanarak rapora işlenmesi, diğer taşınmazların kooperatif üyelerine tahsis ve teslim edilip edilmediği, davacı ile aynı durumda olan diğer üyelere taşınmazların tahsis ve teslim edilip edilmediği rapora derc edildikten sonra; a) Diğer ortaklara tahsis edilen konutların dava değeri itibariyle rayiç değerinin ne olduğu, b-Davalı kooperatife normal ödentilerini gerçekleştiren bir ortağın ödemelerinin ödeme yaptıkları tarihler itibariyle toplam ödemeleri dava tarihine kadar (toptan eşya fiyat endeksi “TEFE” artış ortalama rakamları esas alınarak) taşınarak güncel değerinin bulunması, c-Bundan sonra yukarıda (a) maddesinde bulunan değerden (b) maddesinde bulunan değer çıkarılarak kooperatife normal ödeme yapan bir ortağın bu ödemelerine karşı ne miktarda yararlanma elde ettikleri, d-Bunu takiben eksik ödeme yapan davacı ortağın ödentileri (b) maddesindeki ilkelere göre dava tarihine taşınarak eksik ödeme miktarının güncelleştirilmesi, e-Bu hesaplamalardan sonra normal ödentilerini gerçekleştiren bir ortağın yukarıda (b) maddesinde bulunan ödemelerinin güncel değerinin karşılığı yine yukarıda (c) maddesinde bulunan bir yararlanmayı sağladığına göre davacının (d) maddesinde eksik ödemelerinin güncel değerinin ne miktarda yararlanması gerektiği orantı kurallarına göre belirlenmesi, yani sonuç olarak (d) maddesinde bulunan miktar (c ) maddesinde bulunan değerle çarpıldıktan sonra bulunan rakamın (b) maddesinde bulunan miktara bölünmesi sonucu bulunacak miktarın (d ) maddesinde bulunan davacı ödemelerinin güncel değerinin ilave edilmesi sonucu bulunacak miktarın ne olduğu, hesaplama yapılırken dosyada bir örneği bulunan Yargıtay 23. Hukuk Dairesi Başkanlığı’nın *** Karar sayılı içtihadından faydalanılarak rapor düzenlenmesi hususlarında yetki ve görev verilmesine karar verilmiştir.
Mahkememizce kararlaştırılan tarihte mahallinde keşif yapılmıştır.
Kadastro Teknisyeni *** tarafından düzenlenen *** tarihli raporda; “Keşif heyeti ile birlikte Kayseri İli, *** ada,1 parsel, A blok, 3. kat, 11 numaralı bağımsız bölüm başında yapılan keşif neticesinde, dosya içerisinde bulunan ve müdürlükten getirmiş olduğum pafta ve kroki örneğini zemine uyguladım. Burasının dava konusu olan Osmanlı Mahallesi *** ada 1 nolu parsel olduğunu tespit ettim. Şu anda parsel üzerinde 7 katlı betonarme apartman ve arsasının mevcut olduğunu tespit ettim. Dava konusu taşınmazın A Blok, 3 kat 11 nolu bağımsız bölümdür. Taşınmazı mahkeme heyeti ve diğer bilirkişi heyetine gösterdim. Tapu Kaydı: Kayseri İli, *** Mahallesi, *** ada,1 nolu parsel 4666,10 m2, olup arsa vasfı ile tapuya kayıtlıdır. Dava konusu parsel zeminde 7 katlı bina mevcuttur. Tapu kaydında yapılan incelemede Melikgazi Tapu Müdürlüğü’nde *** yevmiye nosu ile yönetim planı oluşturulmuş, A Blok 3. kat 11 nolu bağımsız bölüm *** Toplu Konut Yapı Kooperatif adına kayıtlıdır. *** Ülkü Apartmanı olarak binanın girişinde isimlendirilmiştir.” şeklinde rapor düzenlenmiştir.
İnşaat Mühendisi bilirkişi *** tarafından düzenlenen *** tarihli raporda; “Kayseri İli, ***Mahallesi, … Ada, 1 Parsel 3. Kat 11 numaralı bağımsız bölüm dava tarihi olan *** itibariyle değerinin 390.900,00-TL olduğu, dava konusu taşınmazın bulunduğu ana yapının inşaatının tamamlanmış olduğu ve ikamet edildiği” belirtilmiştir.
Mali Müşavir Prof. Dr. ***’den oluşturulan bilirkişi kurulu tarafından düzenlenen raporlarda özetle; “Davacının müflis kooperatifinin normal statülü ortağı olduğu, bu ortaklık kapsamında ticari defter kayıtlarında yer alan toplam ödemesinin 33.920,00-TL olarak gözüktüğü, davacının üyeliği sebebiyle yapılan kesin maliyet çalışmasında yaptığı ödemenin 49.585,00-TL olarak dikkate alındığı ve bunun endekslenmiş tutarının 70.979,74-TL olarak belirlendiği, davacının tapu iptali ve tescil talebinde bulunduğu, dosyadaki maliyet raporunda davalı kooperatife borcunun yer almadığı, kooperatifin iflas halinde olması nedeniyle tüm mal varlığının masaya dahil olacağı ve tahsil edilen tutarların sıra cetveline göre paylaştırılacağı, davacıya masa varlığından tapu devri yapılması durumunda masa varlığında azalış olacağı ve diğer alacaklıların hak kaybına uğrayacağı, halbuki iflasın külli bir cebri icra yolu olduğu ve iflas tasfiyesi kapsamında alacaklıların eşit işlem ilkesi kapsamında işlem görmeleri gerektiği, İİK’nun 198. maddesi uyarınca davacı alacağının para alacağına dönüşeceği ve tapu iptali ve tescilin mümkün olmadığı, davacının terditli talebinin konut tahsisi yapılamaması nedeniyle tazminat olduğu, davacının dosyadaki maliyet raporuna göre kooperatife borçlu olmadığı ve ödemelerini tam yaptığının anlaşıldığı, bu durumda talep edeceği tazminat tutarının taşınmazın rayiç değeri kadar olduğu, dosyadaki inşaat mühendisi bilirkişi raporunda bu tutarın *** tarihi itibariyle 390.000,00-TL olarak belirlendiği, ancak bahse konu tutarın iflas tarihi itibariyle belirlenmesi gerektiğinin düşünüldüğü” belirtilmiştir.
Dosyanın gayrimenkul değerlendirme uzmanı inşaat bilirkişisi ***’a tevdi ile dava konusu *** İlçesi, ***Mahallesi, … ada, 1 parsel, 3. Kat, 11 bağımsız bölüm sayılı taşınmazın müflis kooperatifin iflasın açılma tarihi olan ***tarihi itibari ile piyasa rayiç değerinin kaç TL olduğu hususunda HMK’nun 281/2. maddesi uyarınca ek rapor düzenlemesi için yetki ve görev verilmesine karar verilmiştir.
İnşaat Mühendisi Gayrımenkul Değerleme uzmanı bilirkişi *** tarafından düzenlenen *** tarihli ek raporda özetle; “değerlendirme neticesinde; Kayseri İli, *** Mahallesi, … Ada, 1 Parsel 3. Kat 11 numaralı bağımsız bölüm dava tarihi olan *** itibariyle değerinin 390.000,00 TL olacağı, müflis kooperatifin iflasın açılma tarihi olan *** tarihi itibari değerinin 120.000,00-TL olacağı, dava konusu taşınmazın bulunduğu ana yapının inşaatının tamamlarımış olduğuna ve ikamet edildiği” belirtilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, YARGILAMA VE GEREKÇE:Dava, öncelikle dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı adına tescili, olmadığı takdirde dava dilekçesinde yazılı miktar (şimdilik) para alacağı yönünden iflas masasına kayıt ve kabulüne/sıra cetveline eklenmesine karar verilmesi istemlerine yönelik sıra cetveline itiraz davası niteliğindedir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 4/1-a maddesine göre davaya bakmaya mahkememiz görevlidir.
6545 sayılı yasanın 45/3. maddesi uyarınca yargılama tek hakim tarafından yürütülmüş ve sonuçlandırılmıştır.
Mahkememizde açılan ve sonuçlanan davada dava değeri bir milyon TL’nın altında olması nedeniyle 7251 sayılı kanunla değişik 6102 Türk Ticaret Kanunu’nun 4/2. maddesi uyarınca basit yargılama usulü uygulanmıştır.
Davacı tarafın ihtiyati tedbir isteminin mahkememizce verilen 22/12/2021 tarihli ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davalının davacı kooperatifin ortağı olup olmadığı, davalının davacı kooperatife kesin maliyete ilişkin borcu olup olmadığı, davacının tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde kesin maliyet bedeli alacağının makbul olup olmadığı ve davalının zaman aşımı def’i nin kabul edilebilir olup olmadığı hususlarında toplanmaktadır.
Davacının müflis kooperatifin ortağı olduğu, Kayseri İli, Metikgazi İlçesi, Osmanlı Mahallesi, … Ada, 1 Parsel 3. Kat 11 numaralı bağımsız bölümün müflis kooperatif adına tapuda kayıtlı olduğu hususları uyuşmazlık dışıdır.
Taraflar arasında uyuşmazlık; davacının müflis kooperatif adına tapuda kayıtlı dava konusu taşınmazın tapusunun iptali ile adına tesciline, olmadığı takdirde daire bedelinin iflas masasına alacak olarak kayıt ve kabulünü talep edip edemeyeceği noktalarında toplanmaktadır.
Öncelikle, konuyla ilgili yasal düzenlemelerin irdelenmesinde yarar vardır.
2004 sayılı İİK’nun 235. maddesinin 1. fıkrası; “Sıra cetveline itiraz edenler, cetvelin ilanından itibaren onbeş gün içinde iflasa karar verilen yerdeki ticaret mahkemesine dava açmaya mecburdurlar. 223’üncü maddenin üçüncü fıkrası hükmü mahfuzdur. Bu davaya bakan mahkeme, davacının isteği halinde ikinci alacaklılar toplantısına katılıp katılmaması ve ne nisbette katılması gerektiği konusunda 302’nci maddenin altıncı fıkrasına kıyasen onbeş gün zarfında karar verir.” şeklindedir.
Sıra cetveline itiraz davalarında dava açma süresi, görev ve yetki 2004 sayılı İcra İflas Kanun’un 235. maddesinde düzenlenmiştir. İİK’nun 235. maddesinde; “Sıra cetveline itiraz edenler, cetvelin ilanından itibaren onbeş gün içinde iflasa karar verilen yerdeki ticaret mahkemesine dava açmaya mecburdurlar. 223 üncü maddenin üçüncü fıkrası hükmü mahfuzdur. Bu davaya bakan mahkeme, davacının isteği halinde ikinci alacaklılar toplantısına katılıp katılmaması ve ne nisbette katılması gerektiği konusunda 302 nci maddenin altıncı fıkrasına kıyasen onbeş gün zarfında karar verir.
İtiraz eden, talebinin haksız olarak ret veya tenzil edildiğini iddia ederse dava masaya karşı açılır. Muteriz başkasının kabul edilen alacağına veya ona verilen sıraya itiraz ediyorsa davasını o alacaklı aleyhine açar.
Bir alacağın terkini hakkında açılan dava kazanılırsa, bu alacağa tahsis edilen hisse dava masrafları da dahil olduğu halde sıraya bakılmaksızın alacağı nisbetinde itiraz edene verilir ve artanı da diğer alacaklılara sıra cetveline göre dağıtılır. Dava basit yargılama usulü ile görülür.
Ancak, itiraz alacağın esas veya miktarına taallük etmeyip yalnız sıraya dair ise şikayet yoluyla icra mahkemesine arz olunur.” hükmüne yer verilmiştir. Bu hükme göre dava açma süresinin ilandan itibaren başlıyacağı belirtildikten sonra, ayrıca 2004 sayılı İcra İflas Kanun’un 223/3. maddesi hükmünün saklı olduğu belirtilmiştir. Saklı tutulan hükme göre, iflas masasına müracaat eden alacaklılar tebligatı kabule elverişli adres gösterir, yazı ve tebligat masrafları için avans yatırmışlarsa sıra cetveline itiraz davası açma süresi bu alacaklılar hakkında sıra cetvelinin kendilerine tebliğinden itibaren başlar. Davanın onbeş gün içinde açılması gerekmektedir. Bu süre hak düşürücü süre olup mahkemece kendiliğinden dikkate alınır.
Hak düşürücü süre, dava şartı olup, yargılamanın her aşamasında mahkemece re’sen gözetilmesi gerekmektedir. Nitekim Yargıtay 23. Hukuk Dairesi Başkanlığı’nın 2018/21 Esas ve 2018/92 Karar sayılı emsal nitelikteki kararı bu yöndedir.
Dava şartları, 6100 sayılı HMK’nun 115/1. maddesi gereğince hakim tarafından yargılamanın her aşamasında re’sen araştırılacağı gibi, taraflarca da her zaman dava şartı eksikliği ileri sürülebilir. Mahkeme, hem davanın açıldığı günde, hem de yargılamanın her aşamasında dava şartlarının tamam olup olmadığını kendiliğinden araştırıp, inceler ve bu konuda tarafların istem ve beyanları ile bağlı değildir. Dava şartları dava açılmasından, hükmün verilmesine kadar var olmalıdır. (HGK’nun *** Karar sayılı kararı).
Burada yeri gelmişken iflastaki tasfiye usulünün irdelenmesi gerekmektedir. Tasfiyenin hangi şekilde yapılacağı iflas dairesi belirleyecektir. İcra ve İflas Kanunu’nun Ek: 9/11/1988-3494/43 maddesi ile değişik 208/3. maddesine göre iflas dairesi iflas kararının kendisine tebliğinden itibaren en geç iki ay içinde tasfiyenin adi veya basit şekilde yapılacağına karar vermek zorundadır. İflas dairesi, masa mallarının defteri tutulduktan sonra üç durumla karşılaşabilir. Eğer masaya ait hiçbir mal bulunamamışsa tasfiyenin tatiline karar verilecektir. Defteri tutulan malların bedeli adi tasfiye masraflarını karşılayamayacak durumdaysa basit tasfiye usulü uygulanacaktır. O halde basit tasfiye iki halde söz konusu olup; bu hallerden ilki masa mallarının adi tasfiye masraflarına yetmemesi, ikincisi ise adi tasfiyenin uzaması nedeniyle basit tasfiye usulünün uygulanmasıdır.
İflas dairesi tarafından, defteri tutulan mallar bedelinin adi tasfiye masraflarını karşılamayacağı anlaşılırsa iflas dairesi basit tasfiye usulünün uygulanmasına karar verir (İİK m.218/1). Adi tasfiye usulünde olduğu gibi bu halde de tasfiyenin basit tasfiye usulüyle yapılacağının ilan edilmesi gerekir. İflas dairesi, alacaklıları, yirmi günden az ve iki aydan çok olmamak üzere tayin edilecek müddet içinde alacaklarını ve iddialarını bildirmeğe ilanla davet eder (İİK m.218/2)Bu süre içinde alacaklılardan biri gerekli masrafları peşin vererek adi tasfiye usulünün uygulanmasını talep edebilir. (İİK m.218/2) Bu halde tasfiyeye adi tasfiye usulüne göre devam edilecektir. İflas dairesi, adi tasfiyeye ilişkin ilanı yaparak süreci başlatacaktır.
İİK’nun 223/6. maddesinde; “İflas idaresi iflas dairesinin murakabesi altındadır. Bu halde iflas dairesi aşağıdaki görevleri yerine getirir:
1. Alacaklılar toplantısının kararlarına, alacaklıların menfaatine uygun görmediği bütün tedbirlere ve idarece kabul edilen alacaklar ile istihkak iddialarının kabulüne dair olan kararlardan kanuna ve hadiseye uygun görmediklerine yedi gün içinde icra mahkemesine müracaatla itiraz etmek…” hükmüne yer verilmiştir. Bu hükme göre iflas dairesinin (müdürünün), alacaklılar toplantısı kararlarına, alacaklıların menfaatine uygun düşmeyen tedbirlere ve iflas idaresince kabul edilen alacaklar ile istihkak iddialarının kabulüne dair kararlardan kanuna ve hadiseye uygun görmediklerine karşı 7 gün içinde icra mahkemesine itiraz hakkı vardır (Yargıtay 19. H.D., *** Karar sayılı emsal kararı). İflas dairesinin (müdürünün) bu yetkisi, alacaklıların sıra cetveline şikayet ve itiraz davası yoluna başvurma yetkisinden bağımsızdır. İflas dairesinin (müdürünün) şikayeti üzerine icra mahkemesinin verdiği karara, iflas idaresi uymak zorundadır (İİK’nun 227/2. maddesi). Yine icra mahkemesinin, iflas idaresi üzerinde denetim ve gözetim yetkisi mevcuttur (İİK’nun 223/1. maddesi). Bundan başka icra mahkemesi, süresi içinde sıra cetvelini düzenlemeyip iflas dairesine bırakmayan iflas idaresi üyelerinin görevlerine son verir (İİK’nun 232/c.3).
Yukarıda yapılan açıklamalar kapsamda; davalı iflas idaresinin sıra cetveli ile davacının sıra cetveline kayıt talebine ilişkin iflas idaresinin red kararı davacıya *** tarihinde tebliğ edilmiş, eldeki dava ise yasal 15 günlük hak düşürücü süre içinde 21/12/2021 tarihinde açılmıştır.
Dosya kapsamından, Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin *** Karar sayılı ilamı ile Sınırlı Sorumlu *** Konut Yapı Kooperatifi’nin iflasına, iflasın aynı tarih ve saat 09:46’da açılmasına karar verildiği, Kayseri Genel İcra Ve İflas Dairesi’nin … İflas sayılı dosyası ile iflas tasfiye işlemlerine başlanıldığı ve iflas idaresinin oluşturulduğu anlaşılmıştır.
Kural olarak, kooperatif ortağının tapu iptali ve tescil talebinde bulunabilmesi için davaya konu edilen taşınmaza yönelik olarak üyesi olduğu kooperatife karşı tüm edimlerini yerine getirmiş olduğunu, hiçbir ediminin kalmadığını, diğer üyelerle eşit durumda olduğunu kanıtlaması gerekmektedir. Ayrıca 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 23. maddesinde karşılığını bulan eşitlik ilkesi gereğince, kooperatif ortakları hak ve yükümlülüklerde eşit olup, kooperatif aynı durumdaki ortaklarına eşit işlem yapmak zorunda olduğundan, davacı ile aynı durumda olan bir çok ortağa borca rağmen tapularının verilip verilmediğinin belirlenmesi gerekir. Bu kural Yargıtay 11. Hukuk ve 23. Hukuk Dairesi’nin yerleşik içtihatlarıyla yerleşmiş olup, peşin bedelli veya normal ortak ayrımı yapılmaksızın tüm ortaklara uygulana gelmiştir. Ayrıca, “aidat” olarak adlandırılan ödenti, ana sözleşmenin 21. maddesine göre arsa, altyapı, inşaat ve benzeri giderlerden oluşmaktadır. Her yıl yönetim kurulunca bilanço ve gelir gider cetveli hazırlanarak aidat tutarı belirlenmekte ve genel kurulun onayına sunulmaktadır. Görüldüğü üzere “aidat” tutarının içinde inşaat finansman giderleri, genel yönetim giderleri, alt yapı giderleri bulunabilmektedir. Yine Yargıtay 11. Hukuk Dairesi ve 23. Hukuk Dairesi’nin istikrarlı uygulamalarıyla peşin bedelli ortakların kooperatifin amacına ulaşıncaya kadar yapılan genel yönetim ve alt yapı giderlerinden sorumluluğunun devam ettiği kabul edilmiş; peşin bedelli üyenin sorumluluğunun belirlenmesi için istenen aidat tutarı içindeki genel yönetim ve alt yapı giderlerinin belirlenmesi gerektiğine ilişkin bozma kararları verilmiştir.
Bilirkişi raporunda müflis kooperatifin kesin maliyet listeleri, hazirun cetvellerinde ve sair kayıtlarda davacının adının geçtiği ve davacının kooperatife bu şekilde üye olduğunun anlaşıldığı, müflis kooperatifin mevcut üye kayıt defteri ve yapılan kesin maliyet ve diğer kayıtlarına göre üyelerin peşin bedelli sabit fiyatlı üyeler olmadığı, kooperatifin tüm üyelerinin normal statülü üye oldukları, müflis kooperatifin 31/12/2012 tarihli mizan tablosunda davacının kooperatife 33.920,00-TL ödeme yaptığının kayıtlı olduğu, 2014 yılında kooperatifçe hesaplanan kesin maliyet tablolarında davacının 7. Blok Kesin Maliyet Tablosuna göre davacının ödemelerinin 49.585,00-TL olduğu, davacının bu ödeme miktarının kooperatiften daire tapusunu alan bir kısım kooperatif ortaklarından daha fazla olduğu ve davacının kooperatife borcunun bulunmadığı anlaşılmaktadır. Müflis kooperatifin iflasından önce bir kısım üyesine tahsisli taşınmazlarının tapu kayıtlarının devredilmiş olması, yukarıdaki ilke kapsamında davalı kooperatifin toplam üye sayısına göre borçlarına rağmen ortaklarına tapularının devredildiği yönünde bir uygulamanın yerleştiği söylenemez.
Bir konutun ortağa tahsisi ortağa şahsi hak sağlar. Kooperatifçe bir dairenin geçerli bir tahsis işlemiyle bir ortağa tahsisi halinde, tahsis edilen ortağın rızası olmaksızın, ortaklığı devam ettiği sürece konutun başka bir ortağa tahsisi mümkün değildir. Kooperatif tarafından taşınmazın ortağa tahsisi, mülkiyeti geçiren bir işlem olmayıp, kooperatifle olan iç ilişkide bir hak bahşeden ve koşulları oluştuğunda kooperatife karşı tapu iptal ve tescil talebinde bulunma hakkı yanında ortağa, tahsis hakkına karşı yapılan haksız saldırılarda üçüncü kişilere karşı müdahalenin men’i ve ecrimisil davası açmaya izin veren bir haktır.
Öte yandan İİK’nun 198. maddesi, “Mevzuu para olmıyan alacak ona muadil bir kıymette para alacağına çevrilir. Şu kadar ki iflas idaresi taahhüdün aynen ifasına deruhte edebilir. Bu takdirde alacaklı talep ederse iflas idaresi teminat gösterir…Borçlar Kanunu’nun 290 ncı maddesi hükümleri mahfuzdur.” hükmünü içermektedir.
Yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda davacı kooperatif üyesinin kooperatife karşı parasal yükümlüğü bulunması halinde tapu iptali ve tescil isteyemeyeceği, gibi değerini de isteyemeyeceğinin; parasal yükümlülüğü bulunmadığının anlaşılması halinde ise dava konusu bağımsız bölümün davacı ortağa tahsisinin davalı kooperatiften tapu iptali ve tescil istemi yönünden davacı ortağa şahsi hak bahşettiği, ancak davalı kooperatifin iflasıyla artık tapu iptali ve tescil isteminin İİK’nun 198. maddesi uyarınca para alacağına dönüştüğü, terditli tazminat/kayıt kabul isteminde bulunabileceğinin gözetilmesi gerekir.
Yeri gelmişken Yargıtay 23. Hukuk Dairesi’nin *** Karar sayılı kararındaki, “1163 sayılı Kanun’un 98. maddesi uyarınca bu kanunda hüküm bulunmayan hallerde Türk Ticaret Kanunundaki anonim şirketlere ait hükümler uygulanır. Anonim şirket ortağı ödediği sermaye miktarı için şirketten alacaklı olmaz. Zira, ortakların payları için ödediği paylar ortaklığın sermayesini oluşturur. Sermaye payı ise ortaklığa verilmiş bir borç olmadığından ortaklığın iflası halinde ortaklar kural olarak iflas alacaklısı olamazlar. Diğer bir anlatımla, ortaklar ödedikleri sermaye borcunu iflas masasına alacak olarak kaydettiremezler. Ancak, pay cetveline göre paylaşım yapıldıktan sonra ve İİK’nun 196. maddesi uyarınca faiz ödemelerinden sonra masada para kalması halinde pay sahiplerine ödeme yapılması mümkündür.” gerekçesine de değinmek gerekmiştir. Yargıtay 23. Hukuk Dairesi’nce bu karar dışında aynı yönde *** Karar sayılı karar dışında verilmiş karar bulunmamaktadır.
Yargıtay 23. Hukuk Dairesi’nin ***K. sayılı kararlarında belirtildiği üzere; 6102 sayılı TTK’nun 480/3. maddesinde, “Pay sahipleri sermaye olarak şirkete verdiklerini geri isteyemezler; tasfiye payına müteallik hakları mahfuzdur.” hükmüne yer verilmiştir. Bu nedenle, anonim şirket ortağı ödediği sermaye miktarı için şirketten alacaklı olmaz. Zira, ortakların payları için yapılan ödemeler ortaklığın sermayesini oluşturur. Sermaye payı ise ortaklığa verilmiş bir borç olmadığından ortaklığın iflası halinde ortaklar kural olarak iflas alacaklısı olamazlar. Diğer bir anlatımla, ortaklar ödedikleri sermaye borcunu iflas masasına alacak olarak kaydettiremezler. Ancak, pay cetveline göre paylaşım yapıldıktan sonra ve İİK’nun 196. maddesi uyarınca faiz ödemelerinden sonra masada para kalması halinde pay sahiplerine ödeme yapılması mümkündür.
Ancak davacı kooperatif ortağının terditli taşınmazın bedelinin tahsili istemi, 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 98. maddesi yollamasıyla, dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6102 sayılı TTK’nun 379. ve 480/3. maddeleri kapsamında bir alacak olmayıp, iflas masasına kaydı mümkün alacaklardandır. Anonim şirketlerde sermayenin korunmasını amaçlayan ve ancak hisse senetlerinin bazı istisnalar dışında şirketçe satın alınmasını yasaklayan, hisse senetlerinin başkasına devri suretiyle el değişikliğine imkan veren yapısı ve özelliği ile kooperatiflerin yapısı ve amacı aynı değildir. Anonim şirketlerde, hisse senetlerin, maliki olan ortakların kendi arasında veya dışarıdan birine devri mümkün ise de, çıkma mümkün olmayıp, sermaye payının ödenmemesi nedeniyle TTK’nun 482. maddesi uyarınca çıkarılma imkân dahilindedir. TTK’nun 379, 383, 384, 39 ve 389. maddelerinde şirketin, kendi hisse senetlerinin maliki olmasının mümkün olmadığı ve bunun istisnaları açıklanmıştır. Diğer anlatımla, ortakların hisse bedelini geri istemeleri mümkün olmadığı gibi, anonim şirketlerin de kendi hisse senetlerini geri alabilmeleri de mümkün değildir. Kooperatiflerden açık kapı ilkesi uyarınca istifa ve ihraç mümkün olup, çıkma payından kooperatif sorumlu olduğu gibi, üyenin konut karşılığı tazminat isteminden ve fazla ödemelerin istirdatı isteminden de sorumludur. Bu konuda yasa ve anasözleşmede bir boşluk bulunmamaktadır. Boşluk bulunmadığına göre, TTK’nun anonim şirketler ile ilgili düzenlemelerinin kıyasen uygulanmasına ihtiyaç da bulunmamaktadır. İflas halinde kooperatifin bu borca ilişkin sorumluluğu kaldıran bir hukuki düzenlemeye Kooperatifler Kanunu’nda ve anasözleşmede yer verilmiş değildir.
Yargılama sonunda dosya kapsamına göre davacının müflis kooperatifin ortağı olduğu, alınan bilirkişi raporuna göre dava tarihi itibariyle davacının müflis kooperatife borcunun olmadığı, davacıya kooperatif ortaklığı nedeniyle tahsis edilen Kayseri İli, Melikgazi İlçesi, Osmanlı Mahallesi, … Ada, 1 Parsel 3. Kat 11 numaralı bağımsız bölüm sayılı dairenin müflis kooperatifin iflasın açılma tarihi olan … tarihi itibari değerinin 120.000,00-TL olduğu, davacının iflas masasına başvuru tarihinin ise *** iflasın açılma tarihinden *** iflas masasına başvuru tarihine kadar geçen sürede 120.000,00-TL’na işleyecek yasal faiz “işlemiş faiz = ana para x faiz oranı x süre / 36.000” formülünden yararlanılmak suretiyle mahkememizce hesap edilmiş ve 13,048,77-TL olarak bulunmuştur. Bu işlemin basit hesaplama ile yapılması gerektiği nazara alındığında HMK’nun 30. maddesinde ifade edilen usul ekonomisi ilkesi uyarınca bilirkişi raporu aldırılmasına ihtiyaç duyulmamıştır. Buna göre davacının iflas masasına kaydını talep edeceğe alacak tutarının toplam 133.048,77-TL olduğu hesap edilmiştir.
Yargılama sonunda dosya kapsamına göre; davacının İİK’nun 198. maddesi uyarınca tapu iptali ve tescil isteyemeyeceği, ancak davacı kooperatif ortağının terditli taşınmazın bedelinin tahsili isteminin, 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 98. maddesi yollamasıyla, dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6102 sayılı TTK’nun 379. ve 480/3. maddeleri kapsamında bir alacak olmayıp, iflas masasına kaydı mümkün alacaklardan olduğu, dava tarihi itibariyle davacının müflis kooperatife borcu olmadığından adına tahsis edilen taşınmazın iflasın açılma tarihi olan … tarihindeki 120.000,00-TL bedelini … iflasın açılma tarihinden *** iflas masasına başvuru tarihine kadar geçen sürede işleyecek yasal faiziyle birlikte talep etmekte haklı olduğu, mahkememizce yapılan hesaplamada bu tarihler itibarıyla işlemiş yasal faiziyle birlikte davacının toplam 133.048,77-TL alacağının olduğu görüş ve kanaatine varılmış ve davacının tapu iptali ve tescil istemine ilişkin davasını reddine, davacının terditli ikinci talebi olan bedel talebine ilişkin davasının kısmen kabulü ile iflas nedeni ile tasfiye halinde S.S. *** Konut Yapı Kooperatifi’nin Kayseri Genel İcra Dairesi’nin … (Kayseri Kapatılan 3. İcra Dairesi’nin *** İflas sayılı dosyası üzerinden oluşturulan iflas masasına davacının toplam 133.048,77-TL alacağının kayıt ve kabulüne, sübut bulmadığından dolayı davacının fazlaya ilişkin bedel (tazminat) isteminin reddine karar verilmiştir.
Yargıtay 23. Hukuk Dairesi’nin *** Karar sayılı emsal içtihatı dikkate alınarak sıra cetveline itiraz davaları maktu harç ve vekalete ücrete tabi olduğundan maktu harç ile maktu vekalet ücretine hükmedilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının tapu iptali ve tescil istemine ilişkin davasını REDDİNE,
2-Davacının terditli ikinci talebi olan bedel talebine ilişkin davasının KISMEN KABULÜ ile iflas nedeni ile tasfiye halinde S.S. *** Toplu Konut Yapı Kooperatifi’nin Kayseri Genel İcra Dairesi’nin … (Kayseri Kapatılan 3. İcra Dairesi’nin ****) İflas sayılı dosyası üzerinden oluşturulan iflas masasına davacının toplam 133.048,77-TL alacağının KAYIT VE KABULÜNE,
3-Davacının fazlaya ilişkin bedel (tazminat) isteminin REDDİNE,
4-492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince alınması gereken 179,90-TL maktu karar ve ilam harcından davacı tarafça peşin yatırılan 59,30-TL’nın mahsubu ile bakiye 120,60-TL karar ilam harcının davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
5-Davacı tarafça yapılan başvurma harcı 59,30-TL, peşin harç 59,30-TL harcının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından sarf edilen 120,00-TL e-tebligat gideri, 52,00-TL tebligat gideri, 1,20-TL KEP ücreti, 132,60-TL istinaf masrafı ve 100,00-TL araç gideri ve 3.000,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 3.405,80-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
7-Davalı tarafından yapılan yargılama giderinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına, lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
8-6100 sayılı HMK 120 ve 333. maddeleri gereğince taraflarca yatırılan gider avansının kalan kısmının kararın kesinleşmesi halinde tarafça numarası bildirilen veya bildirilecek hesaba, hesap numarası bildirilmediği takdirde adreslerine ödemeli olarak re’sen gönderilmesine,
9-Davacı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca kabul edilen kısım üzerinden taktir edilen 9.200,00-TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
10-Davalı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca ret edilen kısım üzerinden taktir edilen 9.200,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
11-Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 203. maddesi uyarınca dosyanın tarih ve işlem sırasına düzenlenip dizi listesine bağlanmasına, Yazı İşleri Müdürü tarafından kontrolü yapıldıktan sonra istinaf incelemesine gönderilmesine veya mahkememiz arşivine kaldırılmasına,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 10 gün içinde Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
05/06/2023
Katip *** Hakim ***
E-imzalıdır E-imzalıdır