Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/927 E. 2022/676 K. 27.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … Esas – …
T.C.
KAYSERİ
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : …
KARAR NO : …

HAKİM : …
KATİP : …

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : …
KARAR TARİHİ : …
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 26/10/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı tarafın davacı ile olan ticari ilişkisi sonucu davacıya toplamda iki adet faturadan dolayı borcunun bulunduğunu, bu faturaların 6.696,26TL tutarlı … tarihli … nolu fatura, 10.900,90 TL tutarlı … tarihli … nolu fatura olup toplam fatura borcunun 17.597,16 TL olduğu, huzurdaki davanın açıldığı … tarihi itibariyle dosyaya ilişkin kapak hesabının 21.345,31 TL olduğu, ilgili faturalara ilişkin Kayseri …Dairesi’nde … Esas numarası ile icra takibi başlatıldığı, davalı borçlu tarafından icra takibine … tarihinde itiraz edildiği, yapılan itirazın haksız ve kötü niyetli olduğu, faturalara ilişkin davacıya dava tarihine kadar herhangi bir ödeme yapılmadığını belirterek davalının borca vaki itirazının iptali ile davalının %20’den az olmamak kaydıyla icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesini, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı cevap dilekçesi ile davacının bir takım fatura numaraları ve tutarlarından hareketle davalının borçlu olduğunu ileri sürdüğünü, davacı tarafından davalı şirket adına fatura düzenlenmişse de şirkete mal teslimi yapılmadığını, davalı şirketin faturalara yasal süresi içerisinde itiraz etmemesinin, mal tesliminin gerçekleştiği ve bu bağlamda taraflar arasında ticari bir iş olduğu anlamına gelmediğini, bu haliyle faturaya konu malın teslimi yahut hizmetin yapıldığına dair olguyu ispat yükünün davacının üzerinde olduğunu belirterek davanın reddi ile yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Mahkememizce taraf teşkili sağlanmış davanın taraflarına delillerini ibraz etme olanağı tanınmış uyuşmazlığın çözümü için gereken bütün deliller toplanmıştır.

HMK’nun 266/1. maddesi gereği bilirkişi incelemesi yaptırılmasına dair … tarihli celsede karar verilmiş, bilirkişi Prof. Dr. …’ın mahkememize sunmuş olduğu … tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacının takip konusu fatura toplamı olan 17.597,16 TL tutarında davalıdan alacaklı olduğunun değerlendirildiğini mahkememize bildirmiştir.
GEREKÇE: DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE
Davacı dava dilekçesiyle, faturadan dolayı alacaklı olduğunu, davalının ödeme yapmadığını belirterek yapılan takibe itirazın iptali dilemiştir.
Davalı cevap dilekçesi ile malın teslim edilmediğini belirterek davanın reddini dilemiştir.
Davaya konu Kayseri …Müdürlüğü’nün … esas sayılı icra takip dosyası üzerinde yapılan incelemede; alacaklısının mahkememize ait işbu dava davacısı, borçlusunun iş bu davanın davalısı olduğu, alacaklı tarafından borçlu aleyhine toplam 17.597,16 TL üzerinden ilamsız icra takibi yapıldığı, ödeme emrinin borçlu tarafa usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, borçlunun süresi içerisinde takibe itiraz ettiği ve icra müdürlüğü tarafından düzenlenen karar tensip tutanağı ile takibin tamamen durdurulmasına karar verildiği ve 1 yıllık yasal hak düşürücü süre içerisinde işbu itirazın iptali davasının açıldığı görülmüştür.

Dava, faturadan dolayı ilamsız icra takibine vaki itirazın İİK’nın 67/1. Maddesi uyarınca iptali istemine ilişkindir.
Davacı ticari defter incelemesinde davacının davalıdan 17.597,16 TL alacaklı olduğu, davalı ticari defterlerinde ise vergi kayıtlarına göre davalının Ba formu ile dava konusu faturayı bildirdikleri görülmüştür.
HMK’nın 222. maddesi uyarınca, tarafların ticari defterlerinin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır. Belirtilen bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Diğer tarafın yukarıda belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi halinde ise ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz.
Somut olayda davalının BA formu ile vergi dairesine beyan etmesi karşısında davacı şirketin faturalara konu mal ve / veya hizmetin davalıya teslim edildiğini dolayısıyla faturalardan kaynaklanan alacağının varlığını ispat ettiği, bu suretle fatura bedellerinin ödendiğini veya malın iade edildiğini eldeki davada davalı tarafından ispat edilmesi gerektiğinden HMK 6. Maddesi gereğince ödemeyi ispat edemediğinden davacının davalıdan alacaklı olduğu anlaşılmıştır.
Davalı tarafa yemin delili hatırlatılmış ancak davalı taraf yemin deliline dayanmamıştır.
İtirazın iptâli davalarında İcra ve İflas Kanunu’nun 67/2. maddesi çerçevesinde alacaklı yararına icra inkâr tazminatına hükmedilebilmesi için, usulüne uygun şekilde yapılmış bir icra takibinin bulunması, borçlunun süresi içerisinde itiraz etmesi ve alacaklının, alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması gerekir. Burada, borçlu itirazının kötüniyetle yapılmış olması ve alacağın bir belgeye bağlanmış bulunması koşulları aranmaz. İcra inkâr tazminatı, hakkındaki icra takibine itiraz ederek durduran ve çabuk sonuçlandırılmasına engel olan borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır.
Bu yasal koşullar yanında, takibe konu alacağın likid olması da zorunludur. Her uyuşmazlığın kendine özgü somut özelliklerine göre değişmekle birlikte, bir uyuşmazlıkta alacağın likid olup olmadığı belirlenirken, alacak ve onun borçlusu birlikte değerlendirilmelidir. Buna göre, likid bir alacaktan söz edilebilmesi için, ya alacağın gerçek miktarının belli ve sabit olması ya da borçlusu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurların bilinmesi veya bilinmesinin gerekmekte olması; böylece, borçlunun borç tutarını tahkik ve tayin etmesinin mümkün bulunması; başka bir ifadeyle, borçlunun yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda olması gerekir. Gerek borç ve gerekse borçlu bakımından, bu koşullar mevcut ise, ortada likid bir alacak bulunduğu kabul edilmelidir (HGK’nun … tarih … Esas, … Karar sayılı kararı).
Bu ilke ve kurallar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; ticari defter kayıtları ve BA formları dikkate alındığında alacak likid olduğundan icra inkar tazminatına hükmedilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle:
1-Davacının davasının kabulü ile, Davalının Kayseri …Dairesi’nin … esas sayılı dosyasına vaki itirazının iptali ile, ödeme emrine uygun takibin devamına,
2-Haksız itiraz nedeniyle asıl alacağın 17.597,16 TL’nin takdiren %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince; alınması gereken 1.202,06 TL harçtan davacı tarafından peşin yatırılan 276,54 TL harcın mahsubu ile bakiye 925,52 TL harcın davalıdan alınarak HAZİNE’YE GELİR KAYDINA,
4-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin (yargılama gideri) davalıdan alınarak HAZİNE’YE GELİR KAYDINA,
5-Davacı tarafından peşin yatırılan 276,54 TL peşin harç ve 59,30 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 335,84 TL harcın davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan bilirkişi ücreti 750,00 TL ve 6 elektronik tebligat gideri 32,50 TL olmak üzere toplam 782,50 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
7-Davalı tarafından yapılan tüm yargılama giderlerinin kararın mahiyeti gereği davalı taraf üzerinde bırakılmasına,
8-AAÜT’ye göre hesap edilen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
9-6100 sayılı HMK 120 ve 333. maddeleri gereğince taraflarca yatırılan gider avansının kalan kısmının kararın kesinleşmesi halinde tarafça numarası bildirilen veya bildirilecek hesaba, hesap numarası bildirilmediği takdirde adreslerine ödemeli olarak re’sen gönderilmesine,
10-Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 203. maddesi uyarınca dosyanın tarih ve işlem sırasına düzenlenip dizi listesine bağlanmasına, Yazı İşleri Müdürü tarafından kontrolü yapıldıktan sonra İstinafa gönderilmesine veya arşive kaldırılmasına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMK’nın 341/1. maddesi uyarınca 2 haftalık yasal süre içinde Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. …

Katip …
¸e-imzalı

Hakim …
¸e-imzalı

*5070 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*