Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/9 E. 2023/684 K. 11.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

T.C.
KAYSERİ
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : ***
KARAR NO : ***

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. … –
DAVALI : 1- … – ***
VEKİLİ : Av. … –
DAVALI : 2- … – …
VEKİLİ : Av. … –

DAVA : Tazminat (Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : ***
KARAR TARİHİ : ***
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : ***

Mahkememizde görülmekte olan tazminat (cismani zarar sebebiyle açılan tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili …’ın … tarihinde meydana gelen trafik kazası neticesinde ağır yaralandığını, radius dital uç kırığı meydana geldiğini, müvekkilinin trafik kazası neticesinde yaralanması akabinde ameliyat olduğunu ve bir takım tedaviler gördüğünü, müvekkilinin yaralanma sonucu uğradığı kalıcı, geçici iş göremezlik ve yapmış olduğu tedavi giderlerinin müşterek ve müteselsilen sorumlu olan davalılardan alınmasını ve ayrıca meydana gelen kaza nedeniyle müvekkilinin manevi yönden de zarara uğramış olmasından dolayı manevi zararlarının karşılanması adına davalı …’a işbu davayı açma zorunluluklarının hasıl olduğunu, müvekkili adına fazlaya ilişkin her türlü talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla belirsiz alacak davası niteliğinde ve ileride bilirkişi marifetiyle hesaplanacak bedel kadar tamamlanmak üzere, kalıcı iş göremezlik tazminatı olarak şimdilik 200,00-TL, geçici iş göremezlik tazminatı olarak şimdilik 200,00-TL tedavi sebebi ile tedavi giderleri ve tüm iyileşme sürecinde yapılan ve yapılacak her türlü masraflar (SGK tarafından karşılanmayan ya da SUT kapsamı dışında olan ve müvekkili tarafından karşılanan veya karşılanacak) için şimdilik 100,00-TL olmak üzere toplamda 500,00-TL maddi tazminatın müşterek ve müteselsilen sorumlu olan davalılardan (sigorta şirketi açısından poliçe limitleri dahilinde) alınarak müvekkiline ödenmesini, müvekkilinin yaşamış olduğu manevi zararların karşılanması adına 20.000,00-TL manevi tazminatın davalı …’tan alınarak müvekkiline verilmesini, hükmedilecek maddi ve manevi tazminatlara olay tarihinden itibaren yasal faizin işletilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesini, fazlaya ilişkin talepleri saklı kalmak kaydıyla karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı …Ş. vekili *** tarihli cevap dilekçesinde özetle; yetkisiz mahkemede açılan işbu davanın yetkili İstanbul Mahkemeleri’ne gönderilmesini, Trafik Kanunu ve Trafik Sigortası Genel Şartları düzenlemelerindeki yükümlülükler yerine getirilmeden, doğrudan Sigorta Tahkim Komisyonu’na başvurmuş olması nedeniyle, HMK’nun 115. maddesi gereği dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddini, her halükarda maluliyet tazminatı hesabının ZMMS sigortası Genel Şartları A.5/c maddesi ve ekinde yer alan esaslara göre yapılmasını, geçici iş göremezlik tazminatı, bakıcı ve tedavi giderine ilişkin taleplerin reddini, her durumda davacının müterafik kusurunun tespiti akabinde belirlenecek tazminat tutarından makul oranda indirim yapılmasını, her durumda sorumluluğa esas kusur oranlarının tespiti için dosyanın kusur bilirkişisine tevdini, davacının faize ve faiz başlangıcına ilişkin taleplerinin reddini, müvekkili şirketin yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmamasını talep etmiştir.
Davalı … vekili *** tarihli cevap dilekçesinde özetle; Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … Soruşturma numaralı dosyasında davacı … adına kesilmiş trafik idari para cezası karar tutanağının yer aldığını, *** tarihinde kesilen işbu tutanağın Karayolları Trafik Kanunu’nun 34/A(muayenesiz araç kullanma) ve 36/3-A(Sürücü belgesi olmadan araç kullanma) trafik kurallarının ihlali nedeni ile kesildiğini, bu hususun trafik kazasının gerçekleştiği … tarihinde, davacının olay yerine neden trafik polisi çağırmadığı ve neden ambulans ile hastaneye gitmek yerine arkadaşını çağırdığı sorularına açık ve net bir şekilde cevap verdiğini, diğer bir anlatımla davacının … tarihinde muayenesiz motosikletini ehliyetsiz olarak sürmekte olduğunu, o halde davacının motosikletinin fren sisteminde veyahut motosikletin dengesini sağlayacak diğer aksam ve tertibatlarında herhangi bir arızanın olup olmadığının tespiti için inceleme yaptırılması, kaza tarihine yakın zamanda 38 … plakalı motosikletin muayene istasyonunda düzenlenen raporlarında ağır ve hafif kusurlarını gösterir bilgi ve belgelerin ilgili yerlerden istenilmesi, motosikletin daha önce herhangi bir kazaya karışıp karışmadığının tespit edilmesi için ilgili birimlere müzekkere yazılması gerektiğini, böylelikle kaza tarihinde motosikletin muayenesiz oluşunun kazaya ne derece de etkisi olduğunun tespit edileceğini, kaza anında motosikletin fren sisteminde, direksiyon aksamında veyahut motosiklet dengesini bozacak, sürücünün kontrolü sağlamasını engelleyecek herhangi bir arızanın olması durumunda davanın tüm seyri değişeceğini, kimin ne derece kusurlu olduğunun tespiti bu hususların ortaya çıkması ile daha sağlıklı yapılacağını, bu nedenle kazanın meydana gelmesinde motosikletin muayenesiz oluşunun etkisinin araştırılmasının zaruri olduğunu, Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … Soruşturma numaralı dosyasına sunulan 16/11/2020 tarihli denetime elverişsiz bilirkişi raporunun işbu tazminat davasında esas alınmasının mümkün olmadığını, davacının iddiasının aksine müvekkilinin hiçbir kusurunun bulunmadığını, zararın çok daha ağır neticelenmesinin davacının kusurlu davranışından, ihmalinden kaynaklandığını, ayrıca olaya ilişkin yeterli delillerin elde edilememesinin, trafik polis ekiplerince tutanak tutulamamasının davacının kendi kusurundan kaynaklandığını, hükmedilecek tazminatın TBK’nun 52. maddesi gereğince tamamen kaldırılması, aksi halde tazminat miktarında müterafik kusur indirimi yapılması gerektiğini, davacının olay tarihinde motosikleti ehliyetsiz olarak kullandığını, davacının bu kusurlu hareketi ile kazanın gerçekleşmesine neden olduğunu, hükmedilecek tazminattaTBK’nun 52. maddesinin uygulanmasının gerektiğini, davacının motosikletinin olay tarihinde muayenesiz oluşu ve sürücü belgesinin bulunmaması nedenleri ile olay yerine çağrılan ambulansın iptal edilmesini istediğini, ambulansı beklemeksizin arkadaşını olay yerine çağırarak arkadaşı ile hastaneye gittiğini, müvekkilinin davacıyı kazadan sonra aradığını, hastanede ziyaret ettiğini ve davacı ile yakından ilgilendiğini, kazanın gerçekleşmesine motosikletten kaynaklanan bir arızanın sebep olup olmadığını, kaza anında motosikletin muayenesiz olduğu için bu hususun daha çok önem arz ettiğini, davacının daha önce trafik kazası, iş kazası veya herhangi bir kaza geçirip geçirmediğinin tespit edilmesi, davacının daha önce herhangi bir ameliyat olup olmadığının tespit edilmesi, ameliyat olmuş ise bunun kazanın yaşanmasına veya kaza sonrası ortaya çıkan neticeye etkisinin tespit edilmesi gerektiğini, davacıya ait 38 … plakalı motosiklete ait trafik kayıtları ile yine bu motosiklete ait muayene istasyon kayıtlarının, davacının motosiklet sürücü belgesini alıp almadığı, almış ise ne zaman aldığına ilişkin kayıtların istenilmesini, kazanın gerçekleştiği olay yerine keşif yapılarak trafik işaretlerinin tespiti, olayın anlatılış şekli ile gerçekleşme ihtimalinin olup olmadığının tespiti ve olayı aydınlatacak tüm hususların tespitinin sağlanması, özellikle davacının kamyonetin arkasında takip mesafesini koruyarak seyrine devam edip etmediğinin, böylece davacı ve müvekkilinin birbirlerini görüp göremeyeceklerinin tespitini, kazanın gerçekleştiği yer ile ilgili Trafik Şubesi’ne, Karayolları İdaresi’ne, Belediye’ye ve İl Trafik Komisyonu’na müzekkere yazılarak … tarihi, öncesi ve sonrası için trafik işaretleri, yol durumu ve diğer hususlar için bilgi istenilmesini, mahkemece yapılacak diğer araştırmalar ile ilgili yerlere müzekkere yazılarak olayın aydınlatılmasını sağlayacak tüm delillerin dosyaya eklenmesini ve teknik bilgiler için bilirkişi incelemesi yaptırılmasını istediklerini belirterek davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Mahkememizce taraf teşkili sağlanmış davanın taraflarına delillerini ibraz etme olanağı tanınmış uyuşmazlığın çözümü için gereken bütün deliller toplanmıştır.
Davacı tarafça; ZMMS poliçesine, davalı … şirketine başvuru evraklarına, arabuluculuk son tutanağına, Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … Soruşturma numaralı dosyasına, adli tıp ve bilirkişi raporuna, ehliyet ve ruhsata, alkol raporuna, ifade tutanaklarına, epikriz raporlarına, tedavi evrak ve grafilerine, maaş bordrosuna, emsal ücret araştırmasına, tanık, keşif ve bilirkişi incelemesine delil olarak dayanılmıştır.
Davalı … şirketi tarafından; ZMMS poliçesine, eksik evrak yazısına, Yargıtay içtihatlarına, kazaya dair tutanaklara ve bilirkişi incelemesine delil olarak dayanılmıştır.
Davalı … tarafından; Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … Soruşturma numaralı dosyasına, trafik kayıtlarına, davacının daha önce herhangi bir kaza yapmış ise buna ilişkin trafik sicil kayıtlarına, davacının daha önce ameliyat olmuş ise buna ilişkin kayıtlara, davacıya ait olan 38 … plakalı motosiklete ait tüm trafik sicil kayıtları ile muayeneye ilişkin tüm kayıtlara, davacıya ait motosiklet sürücü belgesinin olup olmadığının araştırılması, varsa ne zaman bu belgeyi aldığına ilişkin kayıtlara, davacının daha önce geçirmiş olduğu bir iş kazası var ise buna ilişkin kayıtlara, Trafik Şubesi, Karayolları İdaresi, Belediye ve İl Trafik Komisyonu kayıtlarına, tanık anlatımlarına, keşif ve bilirkişi incelemesine delil olarak dayanılmıştır.
Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığı’na müzekkere yazılarak … Soruşturma numaralı soruşturmanın akıbetinin sorulmuş, alınmış ise kusur raporunun ve kusur raporuna esas olan trafik kazası tespit tutanağının ve kaza yeri krokisinin bir örneğinin gönderilmesi, dava açılmış ise iddianamenin bir örneğinin gönderilmesi ve davanın tevzii olduğu Mahkeme dosya numarasının bildirilmesi, takipsizlik kararı verilmiş olması halinde kararın kesinleşip kesinleşmediğinin bildirilmesi ve bir örneğinin gönderilmesi istenilmiştir.
… Genel Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak 38 … plaka sayılı aracın … tarihinde karıştığı kaza nedeni ile açılan hasar dosyasının, ZMMS poliçesinin, sigorta poliçe örneğinin, alınmış ise ekspertiz raporunun, davacının dava açmadan önce KTK’nun 97. maddesi uyarınca başvuru yapımış olması halinde başvuru dilekçesinin ve dilekçenin evrak kayıt tarihinin, davacıya ödeme yapılmış ise ödeme belgesinin ve varsa ibraname örneğinin gönderilmesi istenilmiştir.
Kayseri Emniyet Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak 38 … plaka sayılı aracın kaza tarihi olan … tarihli kaza tarihinden bu güne kadarki tüm kayıtların çıkarılarak mahkememize gönderilmesi istenilmiştir.
Davacının T.C. kimlik numarası ve açık kimlik bilgilerinin belirtilmesi suretiyle Kayseri Özel Dünyam Hastanesi’ne, Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’ne ve Kayseri Acıbadem Hastanesi’ne müzekkere yazılarak davacının … tarihinde trafik kazası nedeniyle yaralanmasından dolayı, a)Bu hastanede gördüğü muayene ve tedavilere ilişkin hasta tabela, müşahade kağıtları, epikriz raporları, her türlü tıbbi tahlil, reçete rapor, hasta dosyası, kayıt ve evrakların okunaklı birer suretinin film ve grafilerin ise CD formatında suretlerinin gönderilmesi, b) Yukarıda yazılı kazada yaralanması nedeniyle davacının tedavi amacıyla kaç defa hastaneye giriş çıkış yaptığının sorulmasına, buna ilişkin kayıt ve belge örneklerinin gönderilmesi, c) Yukarıda yazılı kazada yaralanması nedeniyle davacının tedavisi sırasında SGK tarafından karşılanmayan bizzat davacı tarafından yapılan tedavi giderleri olup olmadığı, varsa hangi tedavi için kaç TL gider sarfedildiği sorularak, ilgili tedavilere ilişkin reçete, rapor, vs. tıbbi belge, fatura ve ödeme makbuzlarının gönderilmesi, d)Davacının tedavisinin tamamlanıp tamamlanmadığının sorulmuş, e) Davacı hakkında bu hastanede düzenlenen bir engelli sağlık kurulu raporu var ise gönderilmesi istenilmiştir.
Davacının T.C. kimlik numarası ve açık kimlik bilgilerinin belirtilmesi suretiyle SGK Kayseri İl Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak davacının … tarihinde trafik kazası geçirmesi nedeniyle yaralanmasından dolayı SGK tarafından davacıya rücua tabi maaş veya gelir bağlanıp bağlanmadığı, ödeme yapılıp yapılmadığı sorulmuş, varsa maaş veya gelir bağlama ya da ödeme yapma kararının, peşin sermaye değerinin hesaplanmasına ilişkin hesap çizelgelerinin, bunlara dayanak kayıt ve belge örneklerinin gönderilmesi, ayrıca bu kaza nedeniyle yaralanmasından dolayı davacının tedavi giderlerinin SGK tarafından karşılanıp karşılanmadığının sorularak ve buna ilişkin kayıtların dökümünün gönderilmesi istenilmiştir.
SGK Kayseri İl Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak davacının … tarihinden önce trafik kazası veya başka bir sebeple ameliyat olup olmadığı sorulmuştur.
Tuvtürk Genel Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak 38 … plakalı motorsikletin kaza tarihi olan … tarihine kadar (bu tarih dahil) geçmiş muayene kayıtlarının gönderilmesi istenilmiştir.
Davacı ile davalı …’ın ekonomik, sosyal ve gelir durumlarının tespiti için adresleri itibariyle yetkili Emniyet birimine ayrı ayrı müzekkere yazılmıştır.
Danişment Şehit Oktay İzgi Polis Merkezi Amirliği’ne müzekkere yazılarak ***Suç numaralı meydana trafik kazasına ilişkin trafik kaza tespit tutanağının fotokopisinin ve kamera kaydının CD formatında örneğinin gönderilmesi istenilmiştir.
Davacının nüfus kayıt tablosu örneğinin Uyap sisteminden çıkarılarak dosyamız arasına alınmıştır.
Gerçek kişi olan davalı …’ın adrese dayalı kayıt sistemindeki adreslerinin Uyap sisteminden raporu alınarak dosyamıza takılmıştır.
Davacı vekilince davacının çalıştığı bildirilen … Ltd. Şti.’nin adresi bildirildiğinde ilgili şirkete müzekkere yazılarak davacının 2020 yılı 8. ayından bugüne dek maaş bordrolarının gönderilmesi istenilmiştir.
Davacı tarafça kullanılan motosikletin henüz davalı … tarafından kullanılan araç ile çarpışmadan önce durabildiğinin dosya kapsamından anlaşılması, davalı … vekilinin iddia ettiği gibi motosikletin fren aksamında bir arıza var ise bile kaza tarihi ile dava tarihi arasında geçen zamanda motosikletin resmi kayıtlara girmeden onarılmış ve arızanın giderilmiş olma ihtimalinin olması, davalı tarafın kazadan sonra davacı tarafa ait araç için delil tespiti talebinde bulunmaması ve bu hususta bir delil sunmaması nedeni ile davalı … vekilinin motosiklet ile ilgili inceleme yaptırılması talebinin reddine karar verilmiştir.
Kayseri 8. Asliye Ceza Mahkemesi’ne *** Esas sayılı dava dosyasının Uyap kayıt örneklerinin gönderilmesi için müzekkere yazılmıştır.
Davacı tanığı …, davalı *** tanıkları …, ***, … ve … yargılama sırasında usulünce dinlenmişlerdir.
*** tarihinde dava konusu trafik kazasının gerçekleştiği mahalde mahkememizce usulüne uygun olarak keşif icra edilmiştir.
Trafik/ Makine Mühendisi Bilirkişi *** tarafından düzenlenen ***tarihli raporda özetle; “1-38 … plakalı ötomobil sürücüsü sürücü …’ın: K.T.K. nın 67. maddesinde belirtilen “Araç manevralarını düzenleyen kurallar belirtilmiştir. Buna göre: Sürücülerin sağa veya sola dönerken karayolunu kullananlar için tehlike doğurabilecek ve bunların hareketlerini zorlaştıracak şekilde davranmaları yasaktır.” kuralını; K.T.K.’nun 53/b . maddesinde belirlilen “sola dönüşlerde sürücüler, dönüş sırasında karşıdan gelen ve emniyetle duramayacak kadar kavşağa yaklaşmış olan taşıtların geçmesini beklemek zorundadırlar” kuralını; K.T.K.’nun 57/ a maddesinde belirtilen “Kavşağa yaklaşan sürücüler kavşaktaki şartlara uyacak şekilde yavaşlamak, dikkatli olmak, geçiş hakkı olan araçların önce geçmesine imkan vermek zorundadırlar.” kuralını ihlal ettiği; 2-38 BY 497 plakalı motosiklet sürücü …’ın: K.T.K.’nun 52/a,b maddesinde belirtilen “sürücülerin, kavşaklara yaklaşırken hızlarını azallmaları ve aracın hızını trafik durumunun gerektirdiği şartlara uydurmak zorundadırlar” kuralını ihlal ettiği yönündeki tespit ve kanaatimi yüksek mahkemenizin takdirine arz ederim.” bildirilmiştir.
Tarafların Trafik/ Makine Mühendisi Bilirkişi ***tarafından düzenlenen *** tarihli kusur raporuna itirazları dikkate alınarak Ankara Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’ne müzekkere yazılmış, müzekkere ile birlikte dava dosyasının ve eklerinin Adli Tıp Kurumu’na gönderilmiş, tarafların iddia ve savunmaları, Savcılık dosyasında alınan kusur raporu ile dosyamızdan alınan ***tarihli rapor ve tüm dava dosyamızın içeriği incelenmek suretiyle … tarihli trafik kazasının oluşumunda kim veya kimlerin ne oranda kusurlu olduğu hususunda açıklamalı oransal rapor düzenlenmesinin istenilmesine, kusur oranı dağılımı yapılırken davacının kask ve koruyucu ekipman takmaması nedeni ile kusur oranı izafe edilmemesi yani kaza sonrası sonuca etki eden nedenler değil, kazanın gerçekleşmesine etki eden kural ihlalleri göz önünde bulundurularak oransal kusur dağılımının yapılmasının istenilmiştir.
Adli Tıp Kurumu Ankara Adli Tıp Grup Başkanlığı’nın *** tarihli adli tıp raporunda özetle; “Davacı sürücü …’ın %25 (Yüzde yirmi beş) oranında kusurlu olduğu, davalı sürücü …’ın %75 (Yüzde yetmiş beş) oranında kusurlu olduğu” bildirilmiştir.
Davacının tedavisinin tamamlanmasından sonra, Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı Başkanlığı’na sevk edilerek Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik çerçevesinde; davaya konu … tarihli trafik kazası nedeniyle; a.Kaç gün iş ve güçten kaldığı, b.Kaç günde iyileşeceği, c.Sürekli iş görmezlik durumu ve oranı, d. Yaralanmasının bu kaza ile illiyet bağı olup olmadığı, e.SGK tarafından karşılanmayan tedavi gideri bulunup bulunmadığı, bulunuyorsa faturalandırılmayan giderlerin ne kadar olacağı, f.Davacının kaza esnasında motosiklette sürücü olması ve kaza tespit tutanağına göre davacının kask, dizlik gibi koruyucu ekipmanlarının olup olmadığı kısmının işaretlenmemesi nedeni ile bilinmeyen bu durum nedeni ile davacının yaralanmasının ve varsa kalıcı maluliyetinin niteliğinden davacının kask, dizlik gibi koruyucu ekipmanlarını takıp takmadığının tespitinin mümkün olup olmadığı, eğer tespiti mümkün değil ise davacı söz konusu koruyucu ekipmanları taksın veya takmasın aynı yaralanma veya maluliyetin gerçekleşip gerçekleşmeyeceği konularında rapor düzenlenmesi istenilmiştir.
Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı Başkanlığı’nın *** tarihli raporunda özetle; “İstenilen hususlarda Anabilim Dalımızca adli rapor düzenlenebilmesi amacıyla muayenesi ve gerektiğinde ilgili bölüm/bölümlere tıbbi konsültasyonu yapılmak üzere muayene, rapor ve tetkik ücretlerini kendisi karşılayacak şekilde adı geçenin herhangi bir mesai günü, mesai saatlerinde Anabilim Dalımıza sevkinin/başvurusunun sağlanmasının uygun olacağı kanaatini bildirir ön rapordur.” bildirilmiştir.
Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı Başkanlığı’nın *** tarihli raporunda özetle; “… Tıbbi evrak tetkiki ile muayenesinden elde edilerek yukarıda kaydedilen bilgi ve bulgular Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirilmesi Hakkında Yönetmelik kapsamında birlikte değerlendirildiğinde; …’ın … tarihli trafik kazası sonucu meydana gelen kemik (radius distal uç) kırığı, median sinir hasarı ve sol üst ekstremitede mevcut (eklem hareket kısıtlılığı, el bileğinde ankiloz, atrofi, kuvvet ve duyu kaybı) patolojileri nedeniyle;
1-Dokuz (9) ay süreyle iş göremezlik halinde kaldığı (tıbbi şifa süresinin 9 (dokuz) ay olduğu),
2-Tüm vücut fonksiyon kaybı oranının ve/veya engel oranının %26 (yüzde yirmi altı) olduğu,
3-Mevcut evrak içeriğine göre hesaplanan 24.153,99 (yirmi dört bin yüz elli üç virgül doksan dokuz) TL bedelin adı geçenin trafik kazasıyla ilgili tedavisiyle uyumlu olduğu, SGK kapsamında olmadığı” bildirmiştir.
İlgili delillerin toplanmasından sonra HMK’nun 266. maddesi gereğince bilirkişi incelemesi yaptırılmasına, HMK’nun 267. ve 268. maddesi gereğince dava dosyasının re’sen seçilecek bir adli tıp uzmanı ve bir aktüer bilirkişisine tevdine, HMK’nun 273. maddesi uyarınca davacıya ait dosyamız arasında bulunan tedavi evrak ve grafilerin, Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı Başkanlığı’nın *** tarihli raporu, dosya içerisindeki kusur raporu, nüfus kayıtları, sigorta poliçesi, SGK kayıtları ve diğer tüm delil ve beyanlar incelenmek suretiyle; davacının yararlanması ile … tarihli trafik kazası arasında illiyet bağının bulunup bulunmadığı, yani yaralanmanın bu kaza sonucu mu olduğu, davacının motorsiklet sürücüsü olduğu bu kazada kaza sırasında kask ve dizlik gibi koruyucu ekipmanlar takıp takmadığı konusunda dosya kapsamında yeterli bilgi bulunmadığı dikkate alınarak davacının kask ve dizlik gibi koruyucu ekipmanlar takmasının veya takmamasının … tarihli trafik kazasında yaralanmasına etki edip etmeyeceği, kask ve dizlik gibi koruyucu ekipmanlar takmış olması halinde yaralanmasının ve maluliyetinin gerçekleşip gerçekleşmeyeceği veya daha az düzeyde olup olmayacağı, yine davacının bu kazada yaralanmasından dolayı SGK sağlık güvencesi kapsamında olmayan fakat hastalığı şifa bulana kadar davacı tarafından yapılması muhtemel ve belgelendirilemeyen tedavi giderleri var ise bunların ne olduğu ve bunların masraf bedellerinin kaçar TL olduğu konularında, TRH 2010 yaşam tablosu esas alınarak Yargıtay Yerleşmiş Uygulaması doğrultusunda %10 artırım ve %10 iskonto yöntemine göre dosya kapsamındaki delilleri göre davacının maddi tazminat talepleri yönünden aktüer zararlarının hesaplarının yapılması, ZMMS poliçesindeki teminat kalemleri ve teminat limitlerinin de belirtilmesi suretiyle hüküm vermeye ve denetime elverişli açıklamalı rapor tanzimi için bilirkişilere yetki ve görev verilmesine karar verilmiştir.
Adli Tıp Uzmanı Uzmanı Bilirkişi Dr. Hasan Din ve Aktüerya Bilirkişisi ***’den oluşturulan bilirkişi kurulu tarafından düzenlenen ***tarihli raporunda özetle; “Tıbbi evrak tetkiki ile tüm dosya kapsamı, yaralanmasının ağırlığı ve lokalizasyonu ile birlikte değerlendirildiğinde, …’ın … tarihli trafik kazası sonucu meydana gelen kemik (radius distal uç) kırığı, median sinir hasarı ve sol üst ekstremitede mevcut (eklem hareket kısıtlılığı, el bileğinde ankiloz, atrofi, kuvvet ve duyu kaybı) patolojileri nedeniyle;
Kask, dizlik ve benzeri koruyucu ekipman kullanılmaması ile maluliyetine neden olan kemik (radius distal uç) kırığı, median sinir hasarı ve sol üst ekstremitede mevcut (eklem hareket kısıtlılığı, el bileğinde ankiloz, atrofi, kuvvet ve duyu kaybı) patolojileri arasında direk ya da dolaylı bir ilişki bulunmadığı, dolayısıyla kask/koruyucu ekipman kullanılmamasının maluliyetine etkisi bulunmadığı,
SGK kapsamında olmayan belgelendirilen tedavi giderlerinin 24.153,99-TL, belgelendirilmeyen tedavi giderlerinin 10.000,00 (On bin) TL civarında, toplam tedavi giderinin 34.153,99-TL (otuz dört bin yüz elli üç virgül doksan dokuz) olduğu, davalı araç sürücüsünün kusur oranına göre sorumlu olunan tutarın ise; 34.153,99-TL x 0,75= 25.615,49-TL olduğu hesaplanmıştır. Netice itibarı ile davacının dava konusu kaza sonrasında; 1-Kask, dizlik vb.koruyucu ekipman kullanılmaması ile maluliyetine neden olan kemik (radius distal uç) kırığı, median sinir hasarı ve sol üst ekstremitede mevcut (eklem hareket kısıtlılığı, el bileğinde ankiloz, atrofi, kuvvet ve duyu kaybı) patolojileri arasında direk ya da dolaylı bir ilişki bulunmadığı, dolayısıyla kask/koruyucu ekipman kullanılmamasının maluliyetine etkisi bulunmadığı, bu sebeple davacının hesaplanan maddi zararından bu yöne ilişkin bir indirim yapılmadığı, 2- Davaya konu kaza sonrasında davacının; – Geçici iş göremezlik zararının 11.191,52-TL (Talep 200,0- TL), – Tedavi giderleri zararının 25.615,49-TL (Talep 100,00-TL), Toplam (geçici iş göremezlik ve tedavi giderleri) zararının 36.807,01-TL olduğu, söz konusu zararın davalı … şirketi tarafından temin edilen Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigorta Poliçesi sağlıktedavi giderleri teminat limiti (kaza tarihi itibariyle 410.000,00-TL) kapsamında kaldığı, – Sürekli iş göremezlik zararının 663.709,10-TL (Talep 200,00-TL) olduğu, söz konusu zararın davalı … şirketi tarafından temin edilen Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigorta Poliçesi sakatlık/ölüm teminat limitini (kaza tarihi itibariyle 410.000,00-TL) aştığı, davalı … şirketinin sorumluluğunun teminat limiti ile sınırlı olduğu kanaatinde olduğumuz hususlarında hazırlanan raporumuzu Mahkemenin takdirlerine saygı ile sunarız.” şeklinde tespit ve hesaplama yapılmıştır.
Davacı vekili *** tarihli ıslah dilekçesi sunduğu ve ıslah harcını yatırdığı, davacı vekili tarafından sunulan ıslah dilekçesinin davalılara ayrı ayrı tebliğ edildiği görüldü.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, YARGILAMA VE GEREKÇE:Dava, trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 4/1-a maddesine göre davaya bakmaya mahkememiz görevlidir. Zira dava ZMMS poliçesini düzenleyen sigorta şirketi ile birlikte araç sürücüsü ve işletenine karşı açılmıştır.
Dava değeri dikkate alınarak 6545 sayılı yasanın 45/3. maddesi uyarınca basit yargılama usulüne göre yargılama tek hakim tarafından yürütülmüştür.
Taraflar arasında uyuşmazlık; … tarihinde meydana gelen trafik kazasında kusurun kimde olduğu, kusur oranının ne olduğu, söz konusu kaza nedeni ile davacının davalılardan talep edebileceği geçici ve kalıcı iş göremezlik tazminatı ile SGK tarafından karşılanmayan tedavi giderinin olup olmadığı, davacının müterafık kusurunun olup olmadığı, mahkememizin yetkili olup olmadığı, KTK’nun 97. maddesine ilişkin dava şartının yerine gelip gelmediği, davacının davalı …’tan talep edebileceği manevi tazminat alacağının olup olmadığı, var ise miktarının ne olduğu noktalarında toplanmaktadır.
Yetki ilk itirazının değerlendirmesinde;
Davalı … şirketi vekili yasal süresi içinde yetki ilk itirazında bulunmuştur.
6100 Sayılı HMK ‘nun 6/1. maddesinde; “Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişiliğin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir.” hükmü yer almaktadır. Bu hüküm aksine kesin yetki kaydı olmayan tüm davalar için genel yetki kaydıdır.
Trafik kazası aynı zamanda haksız fiil teşkil eden bir eylem olduğundan 6100 sayılı HMK’nun 16. maddesinde ise; “Haksız fiilden doğan davalarda haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesidir yetkilidir” hükmü yer almaktadır.
Uyuşmazlık Karayolları Trafik Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesinden kaynaklandığından ve bu sigorta türü 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 110. maddesinde düzenlendiğinden diğer bir yetki kuralı da bu yasada yer almakta olup, “Motorlu araç kazalardan dolayı hukuki sorumluluğa ilişkin davalar sigortacının merkez veya şubesinin, veya sigorta sözleşmesini yapan acentanın bulunduğu yer mahkemelerinin birinde açılabileceği gibi, kazanın vuku bulduğu yer mahkemesinde de açılabilir.” hükmü ile sigortanın merkez ve şubeleri, sigorta sözleşmesini yapan acenta veya kazanın meydana geldiği yerin yetkili kabul edilmiştir. Aynı hüküm ZMSS genel şartlarının C.7. maddesinde de tekrar niteliğinde yer almaktadır.
Somut olayda olduğu üzere bir davada birden fazla genel ve özel yetkili mahkeme varsa davacılar bu mahkemelerden birinde dava açma hususunda bir seçimlik hakka sahiptir. Davacılar, davasını bu genel ve özel yetkili mahkemelerden hiçbirinde açmaz ve yetkisiz bir mahkemede açarsa o zaman seçme hakkı davalı tarafa geçmektedir. (aynı yönde Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin *** Karar)
Dava konusu uyuşmazlıkta haksız fiile ilişkin 6100 Sayılı HMK’nun 16. maddesinde yer alan haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesi kuralı dikkate alındığında; dava dilekçesine, trafik kaza tespit tutanağına ve dosyamız içindeki diğer kayıtlara göre kazanın meydana geldiği yer ve davacının yerleşim yeri Kayseri’dir. Buna göre mahkememiz yetkilidir. Dolayısıyla yukarıda anlatılan yasal hükümlere ve kanunda belirlenen yetki kurallarına göre; kazanın meydana geldiği yer ve davacının ikametgahı yetki kuralına göre mahkememizin yetkili olduğu anlaşılmış ve davalı …Ş.’nin yetki ilk itirazının reddine karar verilmiştir.
KTK’nun 97. maddesine ilişkin dava şartının değerlendirmesinde;
Trafik kazalarında hukuki sorumluluk ve sigorta konusu 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85 ve devamı maddelerinde düzenlenmiş olup sözü geçen Kanun’un 85. maddesinin 1. fıkrasında bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa motorlu aracın bir teşebbüsünün ünvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen bilet ile işletilmesi halinde motorlu aracın işleteninin ve bağlı bulunduğu teşebbüsün sahibinin doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olacağı, aynı maddenin 5. fıkrasında işleten ve araç işleticisi teşebbüs sahibinin, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumlu olduğu, 91. maddesinin 1. fıkrasında işletenlerin, bu kanunun 85. maddesinin 1. fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmalarının zorunlu olduğu öngörülmüştür. Kanunun bahsi geçen düzenlemesinden, zorunlu mali sorumluluk sigortacısının, trafik kazasına karışan aracın işleteni veya araç işleticisi teşebbüs sahibi olan sigortalısına bu kaza sebebiyle isabet eden hukuki sorumluluğu poliçe teminat limiti ile sınırlı olarak üstlendiği anlaşılmaktadır. 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun “Doğrudan Doğruya Talep ve Dava Hakkı” başlıklı 97. maddesinde (Değişik: 14/4/2016-6704/5 md.) “Zarar görenin, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerekir.” Davacı tarafından ZMMS poliçesi nedeniyle davalı …Ş.’nden maddi tazminat talebinde bulunmuştur. Dosya içesindeki bilgi ve belgelerden davacı tarafın dava açılmadan önce davalı … şirketine başvurduğu anlaşılmıştır.
Kusur durumunun değerlendirmesinde;
… günü saat 08:30 sıralarında davacı sürücü …’ın sevk ve idaresindeki 38 BY 497 plakalı motosiklet ile Askeri Hastane Caddesi üzerinden Talas Bulvarı istikametine seyir halinde iken olay mahalli Özkoyuncu Madencilik yoluna geldiğinde, karşı istikametten gelip Özkoyuncu Madencilik yoluna girmek üzere sola dönüş manevrası yapan davalı sürücü …’ın sevk ve idaresindeki 38 … plakalı otomobile çarpmamak için motosikletini devirmesi sonucu, dava konusu trafik kazası meydana gelmiştir.
Dosyamız içindeki bilirkişi raporuna göre kazanın meskun mahalde, genişliği 7 metre olan, asfalt kaplama, kuru zeminli, iki yönlü yolda, gündüz meydana geldiği, kaza yerindeki azami hız sınırının 50 km/saat olduğu, *** tarihli keşfe binaen hazırlanan bilirkişi raporunda olay mahalli Özkoyuncu Madencilik Kavşağı olarak belirtilmiştir. Trafik idari para cezasında davacı sürücü …’ın sürücü belgesi olmadan araç kullandığı belirtilmiştir. Davacı sürücü … 03/09/2020 tarihli ifade tutanağında:”…yaklaşık 50 km hızla fakülte kavşağına doğru yolun sağ şeridinden gittiğim esnada karşı istikametimden gelmekte olan otomobil bana doğru yaklaştığı sırada aniden şerit ihlali yapıp benim şeridime geçti, araç bu hareketi çok yakınken yaptığı için fren yaptım ve duramayınca aracımı yatırmak zorunda kaldım, Opel araçta yaklaşık bir metre kala durdu, çarpışmamız olmadı.”şeklinde belirtmiştir. Davalı sürücü … 04/09/2020 tarihli ifade tutanağında: “… işyerim Askeri Hastane Caddesi üzerinde yolun sol kısmındadır, fakülte istikametinden geldiğim için sol tarafta bulunan iş yerime dönmeden önce sinyalimi verip iki şeritli yolun sağ kısmında durup karşı yönden gelen araçların geçmesini bekledim, karşı yönden gelen koyu renk bir kamyonet vardı, kamyonet geçtikten sonra ben sola dönüş yaptığım sırada bir motosikletlinin yolda düştüğünü gördüm, bu sırada ben dönüşümü yapmak üzereydim, kaza olduğunu görünce ben aracımı yol kenarında hemen durdurdum.”şeklinde belirtmiştir. Dosyadaki, Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığı’na sunulan 16/11/2020 tarihli bilirkişi raporunda, davalı sürücü …’ın asli (tam) kusurlu olduğu, davacı sürücü …’ın kusur ve ihlalinin bulunmadığı belirtilmiştir. Dosyadaki, mahkememize sunulan 27/07/2021 tarihli keşfe binaen hazırlanan bilirkişi raporunda, kaza yeri krokisinde olay mahallinin Özkoyuncu Madencilik Kavşağı olarak belirtildiği, davalı sürücü …’ın K.T.K.’nun 53/b, 57/a ve 67. maddelerini ihlal ettiği, davacı sürücü …’ın ise K.T.K.’nun 52/a ve 52/b maddelerini ihlal ettiğinin belirtildiği görülmüştür.
Adli Tıp Ankara Grup Başkanlığı’nca düzenlenen 19/11/2021 tarihli raporda özetle “… Tüm dosya kapsamı kaza tespit tutanağı, kaza yeri krokisi, ifadeler, bilirkişi raporu ve diğer tüm veriler incelendiğinde; kazanın rapordaki “olay” kısmında açıklandığı biçimde gerçekleştiği anlaşılmış olup, sürücülerin kazanın oluşumundaki kusur durumları gözetilerek aşağıdaki şekilde rapor tanzim edilmiştir. Mevcut verilere göre; davacı sürücü … sevk ve idaresindeki motosiklet ile seyri sırasında geldiği olay mahalli kavşağa daha tedbirli ve kontrollü şekilde hız azaltarak yaklaşmayıp seyir hızıyla tedbirsizce girdiği kavşakta, karşı istikametten gelerek sola dönüşe geçen otomobile çarpmamak için fren yapmasıyla motosikletini devirmesi sonucu meydana gelen kazanın oluşumunda, tali kusurludur. Davalı sürücü … sevk ve idaresindeki otomobil ile seyri sırasında geldiği kavşakta, dönüş yapan sürücülerin doğru geçmekte olan araçlara ilk geçiş hakkını vermesi kural gereği iken ve karşı istikametten düz seyirle gelen motosikletin geçmesinden sonra kavşağa kontrollü şekilde girmesi gerekirken bunlara riayet etmeyip, yolu etkin şekilde kontrol etmeden sola dönüşe geçtiği sırada, karşı istikametten düz seyirle gelen davacı sürücü idaresindeki motosikletin seyir durumunu bozarak mevcut kazanın oluşumuna sebebiyet verdiği olayda, asli kusurludur. Buna göre olayda; davacı sürücü …’ın %25 (Yüzde yirmi beş) oranında kusurlu olduğu, davalı sürücü …’ın %75 (Yüzde yetmiş beş) oranında kusurlu olduğu” şeklinde açıklama yapılmıştır. Adli Tıp Kurumu Ankara Grup Başkanlığı’ndan alınan bu rapor, trafik kaza tespit tutanağı, ceza mahkemesi dosyası, hasar dosyası ile diğer deliller ve olayla uyumlu olduğundan mahkememizce benimsenerek hükme esas alınmıştır.
Mütefarik kusura ilişkin değerlendirmede;
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun “tazminatın belirlenmesi” başlıklı 51. maddesinde; hakimin, tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğine ve özellikle kusurun ağırlığına göre belirleyeceği belirtilmiş; “tazminatın indirilmesi” başlıklı 52. maddesinde ise; zarar gören taraf, zararı doğuran fiile razı olduğu veya zararın doğmasında ya da artmasında etkili olduğu yahut tazminat yükümlüsünün durumunu ağırlaştırdığı takdirde hakimin, tazminatı indirebileceği veya tamamen kaldırabileceği açıklanmıştır.
Buna göre, zarar görenin zarar katılması veya zararın artmasına sebep olduğu hallerde zarar görenin, zararı önleyici ya da azaltıcı tedbirleri almamasında müterafik kusurunun bulunduğunun kabulü gerekir. Müterafik kusur; aynı şartlar altındaki makul, dürüst ve ortalama bir kişinin, kendi menfaati icabı, zarara uğramamak için kaçınacağı veya kaçınması gereken bir davranış tarzını ifade etmektedir. (Eren, Fikret. Borçlar Hukuku Genel Hükümler. Y. 2015. S. 582) Zararın doğumu ya da artmasına yol açan fiil, zarar görenin davranışlarından ileri gelmişse müterafik (ortak) kusurdan söz edilir. (Kılıçoğlu, Ahmet, Borçlar Hukuku Genel Hükümler. Y. 2012, s.418)
Yukarıda da açıklamalar dikkate alındığında, davacının müterafik kusuru nedeniyle tazminattan indirim yapılabilmesi için zararın bu nedenle artması zarar ile mağdurun eylemi arasında uygun illiyet bağının bulunması gerekir.
Adli Tıp Uzmanı Uzmanı Bilirkişi Dr. Hasan Din tarafından düzenlenen *** tarihli raporunda özetle; “… Tıbbi evrak tetkiki ile tüm dosya kapsamı, yaralanmasının ağırlığı ve lokalizasyonu ile birlikte değerlendirildiğinde, …’ın … tarihli trafik kazası sonucu meydana gelen kemik (radius distal uç) kırığı, median sinir hasarı ve sol üst ekstremitede mevcut (eklem hareket kısıtlılığı, el bileğinde ankiloz, atrofi, kuvvet ve duyu kaybı) patolojileri nedeniyle; kask, dizlik ve benzeri koruyucu ekipman kullanılmaması ile maluliyetine neden olan kemik (radius distal uç) kırığı, median sinir hasarı ve sol üst ekstremitede mevcut (eklem hareket kısıtlılığı, el bileğinde ankiloz, atrofi, kuvvet ve duyu kaybı) patolojileri arasında direk ya da dolaylı bir ilişki bulunmadığı, dolayısıyla kask/koruyucu ekipman kullanılmamasının maluliyetine etkisi bulunmadığı, …” bildirilmiştir.
Eldeki uyuşmazlıkta mahkememizce davacının mütefarik kusuruna ilişkin kanaat oluşturmaya yeterli delil ve neden bulunmadığından mütefarik kusur indirimi yapılmaması gerektiği değerlendirilmiştir.
Geçici ve sürekli iş göremezlik ve tedavi gideri zararına ilişkin değerlendirmede;
Yargıtay uygulamalarına göre, maluliyet raporu adli tıp uzmanları tarafından düzenlenmeli ve maluliyet oranı kaza tarihindeki mevzuata uygun olarak belirlenmelidir.
“Cismani Zarar Halinde Lazım Gelen Zarar ve Ziyan” başlığı altında düzenlenen TBK’nun 54. maddesinde, bedensel zarara uğranılması nedeni ile talep edilebilecek zarar türleri belirtilmekte olup çalışma gücü kaybı da bu zarar türleri arasında yer almaktadır. Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebinin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi gerekmektedir. Söz konusu belirlemenin ise Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşların çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikayetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan Yönetmelik hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir.
Maluliyete ilişkin alınacak raporların, haksız fiil; 11/10/2008 tarihinden önce ise Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğüne, 11/10/2008 ila 01/09/2013 tarihleri arasında ise Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği’ne, İşlemleri Yönetmeliği’ne, 01/06/2015 tarihinden sonra ise Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik, 20/02/2019 tarihinden sonra Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümleri, yaralananın çocuk olması halinde ise 20/02/2019 tarihinde yürürlüğe giren Çocuklar İçin Özel Gereksinim Değerlendirilmesi Hakkındaki Yönetmelik hükümlerine göre maluliyetin tespiti gerekmektedir.
Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı’nca n *** sayılı raporunda özetle; “Tıbbi evrak tetkiki ile muayenesinden elde edilerek yukarıda kaydedilen bilgi ve bulgular Erişkinler için Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik kapsamında birlikte değerlendirildiğinde, İsmail İbiş’in 10.08.2020 tarihli trafik kazası sonucu meydana gelen kemik (ulma koronoid) kırığı ile sol üst ekstremitede mevcut (vida tespitli ulna kırığı, hareket kısıtlılığı) patolojileri nedeniyle; 1-İki (2) ay süreyle iş görmezlik halinde kaldığı (tıbbi şifa süresinin 2 (İki) ay olduğu), 2-Geçici ya da sürekli bakıcı ihtiyacı bulunmadığı, 3-Tüm vücut fonksiyon kaybı oranının ve/veya engel oranının % 5 (yüzde beş) olduğu, 4-Mevcut evrak içeriğinden trafik kazasıyla ilgili SGK kapsamında olmayan tedavi masrafı tespit edilmediği, bu hususta ek bilgi, belge (makbuz, fatura, dekont, ayrıntılı hastane hasta hizmeti, fiyat, tutar dökümü, ilave ücreti gösterir belge vb.) sunulması ve talep edilmesi halinde bu hususun tekrar değerlendirilebileceği ” bildirilmiştir.
Eldeki davada, mahkememizce, usulüne uygun teşekkül ettirilmiş olan Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı’nden alınmış olan *** tarihli “Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik” kapsamında alınmış olan rapor mevzuata uygun kuruluşlardan ve maluliyet yönünden mevzuata uygun yönetmelik uygulanarak alınmış, olup maluliyet raporunun usul ve yasaya aykırı olup, hüküm vermeye yeterli olmadığı yönündeki davalı tarafının itirazları yerinde görülmemiştir.
SGK ödeme kapsamında olmayan ve belgelendirilemeyen tedavi gideri zararı yönünden ise adli tıp uzmanı bilirkişiden ayrıca *** tarihli rapor alınmıştır.
Bu raporlar, dosya kapsamındaki delillerle örtüştüğü, hüküm vermeye ve denetime elverişli olduğu değerlendirilmiş ve bu raporlar mahkememizce benimsenerek hükme esas alınmıştır.
Aktüer bilirkişi raporuna ilişkin değerlendirmede;
Anayasa Mahkemesi’nin *** Karar sayılı kararıyla 2918 sayılı KTK’nun 90. ve 92. maddelerinde “genel şartlara” atıf yapan cümlelerin iptaline karar verilmiş ve bu karar 09/10/2020 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiş olmasıyla birlikte, Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nce zarar görenlerin cismani zarar ve destekten yoksun kalma tazminatı alacağının hesaplanmasında TRH 2010 ve %10 artırım %10 iskonto yöntemi benimsenmiş olup TRH 2010 yaşam tablosunun uygulamasından vazgeçilmemiştir (Yargıtay 17. H.D.’nin *** Karar sayılı emsal ilamı).
Mahkememizce görevlendirilen Adli Tıp Uzmanı Uzmanı Bilirkişi Dr. ***’den oluşturulan bilirkişi kurulu tarafından düzenlenen *** tarihli raporunda özetle; “Tıbbi evrak tetkiki ile tüm dosya kapsamı, yaralanmasının ağırlığı ve lokalizasyonu ile birlikte değerlendirildiğinde, …’ın … tarihli trafik kazası sonucu meydana gelen kemik (radius distal uç) kırığı, median sinir hasarı ve sol üst ekstremitede mevcut (eklem hareket kısıtlılığı, el bileğinde ankiloz, atrofi, kuvvet ve duyu kaybı) patolojileri nedeniyle; kask, dizlik ve benzeri koruyucu ekipman kullanılmaması ile maluliyetine neden olan kemik (radius distal uç) kırığı, median sinir hasarı ve sol üst ekstremitede mevcut (eklem hareket kısıtlılığı, el bileğinde ankiloz, atrofi, kuvvet ve duyu kaybı) patolojileri arasında direk ya da dolaylı bir ilişki bulunmadığı, dolayısıyla kask/koruyucu ekipman kullanılmamasının maluliyetine etkisi bulunmadığı,
SGK kapsamında olmayan belgelendirilen tedavi giderlerinin 24.153,99-TL, belgelendirilmeyen tedavi giderlerinin 10.000,00 (On bin) TL civarında, toplam tedavi giderinin 34.153,99-TL (otuz dört bin yüz elli üç virgül doksan dokuz) olduğu, davalı araç sürücüsünün kusur oranına göre sorumlu olunan tutarın ise; 34.153,99-TL x 0,75= 25.615,49-TL olduğu hesaplanmıştır. Netice itibarı ile davacının dava konusu kaza sonrasında; 1-Kask, dizlik vb.koruyucu ekipman kullanılmaması ile maluliyetine neden olan kemik (radius distal uç) kırığı, median sinir hasarı ve sol üst ekstremitede mevcut (eklem hareket kısıtlılığı, el bileğinde ankiloz, atrofi, kuvvet ve duyu kaybı) patolojileri arasında direk ya da dolaylı bir ilişki bulunmadığı, dolayısıyla kask/koruyucu ekipman kullanılmamasının maluliyetine etkisi bulunmadığı, bu sebeple davacının hesaplanan maddi zararından bu yöne ilişkin bir indirim yapılmadığı, 2- Davaya konu kaza sonrasında davacının; – Geçici iş göremezlik zararının 11.191,52-TL (Talep 200,0- TL), – Tedavi giderleri zararının 25.615,49-TL (Talep 100,00-TL), Toplam (geçici iş göremezlik ve tedavi giderleri) zararının 36.807,01-TL olduğu, söz konusu zararın davalı … şirketi tarafından temin edilen Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigorta Poliçesi sağlık / tedavi giderleri teminat limiti (kaza tarihi itibariyle 410.000,00-TL) kapsamında kaldığı, – Sürekli iş göremezlik zararının 663.709,10-TL (Talep 200,00-TL) olduğu, söz konusu zararın davalı … şirketi tarafından temin edilen Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigorta Poliçesi sakatlık/ ölüm teminat limitini (kaza tarihi itibariyle 410.000,00-TL) aştığı, davalı … şirketinin sorumluluğunun teminat limiti ile sınırlı olduğu kanaatinde olduğumuz hususlarında hazırlanan raporumuzu Mahkemenin takdirlerine saygı ile sunarız.” şeklinde tespit ve hesaplama yapılmıştır. ” belirtilmiştir. Aktüer bilirkişi Elmas Toksöz tarafından düzenlenen bu raporda, zararın belirlenmesi bakımından TRH yaşam tablosu ve %10 arttırma %10 iskonto uygulanmak sureti ile hesaplama yapıldığı görülmekle davalı …Ş. vekilinin yaşam tablosu ve teknik faize ilişkin aksi yöndeki itirazının yerinde olmadığı kanaatine varılmıştır.
Tedavi gideri zararına yönelik tazminat istemine ilişkin değerlendirmede;
Davacının tedavi giderlerine yönelik dava ve talepleri yönünden; 25/02/2011 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 13/02/2011 tarihli 6111 sayılı Yasa’nın 59. maddesi ile 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 98. maddesi değiştirilmiş, buna göre “trafik kazaları nedeniyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer resmi ve özel sağlık kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedellerinin kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağı”, Yasanın geçici 1. maddesi ile de “Bu Kanunun yayımlandığı tarihten önce meydana gelen trafik kazaları nedeniyle sunulan sağlık hizmet bedellerinin Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağı, sözkonusu sağlık hizmet bedelleri için bu Kanun’un 59. maddesine göre belirlenen tutarın %20’sinden fazla olmamak üzere belirlenecek tutarın üç yıl süreyle ayrıca aktarılmasıyla anılan dönem için ilgili sigorta şirketleri ve Güvence Hesabı’nın yükümlülüklerinin sona ereceği” öngörülmüştür.
Davacı vekili tarafından açılan dava 6111 Sayılı Yasa ile yapılan düzenlemenin yürürlükte tarihinden sonra açılmıştır. Davacı vekili tarafından bir kısım faturalı tedavi giderlerini açıklayarak davalılardan talep ettiği anlaşılmaktadır. Dava tarihi itibariyle, davalıların her türlü tedavi giderlerinden sorumluluğu bulunmakta ise de, yapılan yasal düzenleme ile davalıların yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler ile SGK’nın sorumluluğunda bulunan tedavi giderlerine ilişkin sorumlulukları sona erdiğinden davacı tarafın, davalı … şirketi yönünden SGK kapsamında kalan faturalı tedavi giderlerine yönelik olan taleplerinin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
Faturalandırılamayan tedavi giderine ilişkin olarak, Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin yerleşmiş içtihatlarında belirtildiği üzere olayın niteliği gereği bütün giderlerin belgelendirilmesi hayatın olağan akışına aykırıdır. Yalanmaya bağlı olarak yapılması olanaklı bulunan fatura edilemeyen tedavi giderleri yönünden davacının tüm tedavi evrakları incelenerek yaralanma derecesi ve iyileşme süreci de gözetilerek uzman doktor bilirkişiden alınacak rapor sonucuna göre fatura edilmeyen tedavi giderleri hakkında bir karar verilmesi gerekmektedir (Yargıtay 17. H.D’nin ***Karar). Somut olayda, mahkememizce adli tıp uzmanı doktor bilirkişiden bu konuda rapor alınmış ve alınan rapor usul ve yasaya uygun olduğundan mahkememizce hükme esas alınarak faturalandırılamayan tedavi gideri zararına ilişkin davacının tazminat isteminin kabulüne karar verilmiştir.
Davalıların sorumluluğuna ilişkin değerlendirmede;
Bilindiği üzere; 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. maddesinde, “İşletenlerin, bu kanunun 85/1. maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.”; 85/1. maddesinde, “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün ünvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.”; 85/son. maddesinde ise, “İşleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükümlerine yer verilmiştir. Yine, aynı sorumluluk olgusu Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının A-1. maddesinde de benzer düzenlemeye yer verilmiştir.
6098 sayılı TBK’nun 54. maddesinde çalışma gücünün azalmasından veya yitirilmesinden doğan kayıplar ile kazanç kaybı, bedensel zararlar kapsamında sayılmış olup, geçici iş görmezlik zararlarının da bu kapsamda olmasına, sürücü ve işletenin, zarar görenin geçici iş görmezlik zararlarından sorumlu olması nedeniyle, aracın sigortalı olması halinde 2918 Sayılı Yasanın 90. maddesi gereğince, sigortanın sorumluluğu da TBK hükümlerine göre belirleneceğinden ve geçici iş göremezlik zararları da 2918 Sayılı Kanunun 92. maddesinde sigorta teminatı dışında tutulmadığından, davacının geçici iş göremezlik tazminatını, davalı … şirketinden talep edebilmesine, her ne kadar davalı tarafından ZMSS yeni genel şartları ve 6111 Sayılı Yasa ile değişiklik yapılan 2918 Sayılı Yasanın 98. maddesi gereğince geçici iş görmezlik zararlarının tedavi giderleri kapsamında olduğundan bahisle, SGK’nın sorumluluğunda olduğu iddia edilmiş ise de, genel şartlara atıf yapan kanuni düzenleme Anayasa Mahkemesi’nce iptal edildiği gibi, geçici iş göremezlik zararı tedavi gideri olmayıp, 2918 Sayılı Yasanın 98. maddesinde geçici iş göremezlik zararlarının SGK’nın sorumluluğunda olduğuna ilişkin düzenlemenin de yer almamasına göre mahkeme kararının usul ve yasaya uygun bulunduğu anlaşılmış olup, davalı …Ş. vekilinin bu yöndeki itirazının yerinde olmadığı tespit edilmiştir.
Buna göre davacının trafik kazasından kaynaklanan geçici ve sürekli iş göremezlik zararından haksız fiil hükümlerine göre 38 *** plaka sayılı aracın sürücüsü, maliki ve işleteni olan davalı …’tan ve yine bu aracın ZMMS poliçesini düzenleyen davalı …Ş.’nden talep etmesinin mümkün olduğu, adı geçen davalı … şirketinin sorumluluğunun ZMMS poliçesi sağlık / tedavi giderleri ve sakatlık / ölüm teminatı olarak ayrı ayrı teminat limiti olan 410.000,00’er TL ile sınırlı olduğu değerlendirilmiştir.
Bilindiği üzere, trafik kazasında sürücünün kusurlu olması halinde zarar gören maddi ve manevi zararını kaza tarihinde yürürlükte bulunan 6098 sayılı TBK’nun 49. ve 54 ile 56. maddeleri uyarınca sürücüden (somut olayımızda davalı …’tan) isteyebilir. 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85. maddesi uyarınca bir motorlu aracın işletilmesinin bir kişinin ölümüne, yaralanmasına veya bir şeyin zararına sebep olması halinde motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüs sahibi bu zarardan müşterek ve müteselsilen sorumlu tutulmuştur. Aynı Kanun’un 3. maddesi uyarınca aracın maliki işleten sayıldığından araç malikinden (somut olayımızda davalı …’tan) de zararın tazmini talep edilebilir.
Davacının talep arttırım istemi;
Davacı vekili 22/05/2023 tarihli talep arttırım dilekçesinde özetle “… HMK m.107/2 gereği; “Karşı tarafın verdiği bilgi ve tahkikat sonucu alacağın miktarı veya değerinin tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda davacı, iddianın genişletilmesi yasağına tabi olmaksızın davanın başında belirtmiş olduğu talebini arttırabilir.” açmış olduğumuz belirsiz alacak davasında bedel belirlenebilir hale geldiğinden dolayı arttırmış olduğumuz alacak miktarı (700.016,11-TL) dikkate alınmak suretiyle; fazlaya ilişkin her türlü talep ve dava haklarımız saklı kalmak kaydıyla müvekkil için arttırılan bedeller de dikkate alınarak geçici iş göremezlik için 11.191,52-TL, tedavi giderleri için 25.615,49-TL ve kalıcı iş göremezlik için 663.709,10-TL olmak üzere toplamda 700.516,11-TL ‘nın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle (HMK’nun 107. maddesi gereği ve Yargıtay içtihatları gereği maddi tazminat açısından belirsiz alacak davası olması nedeniyle davalılardan tazminat miktarına olay tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesi ve ancak sayın mahkeme aksi kanaatte ise sigorta şirketi yönünden temerrüt tarihinden itibaren faiz işletilmesi talebimizdir.) davalılar … (poliçe limitleri dahilinde) ve …’tan müştereken ve müteselsilen tahsiline olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile ve manevi tazminatın da davalı …’tan olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle alınarak ve yargılama giderleri ve vekalet ücretinin de davalılar tarafından ödenmesine ve bu suretle davamızın kabulüne karar verilmesinin saygıyla vekaleten arz ve talep ederiz.” şeklinde beyan ve talepte bulunmuştur.
Davacı vekili talep arttırım dilekçesi ile birlikte ilgili tamamlama harcını da yatırmıştır. Bu dilekçe, davalılara usulünce tebliğ edilmiştir.
Manevi tazminat istemine ilişkin değerlendirmede;
6098 sayılı TBK’nun 56. hükümlerine göre, hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktarın, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22/06/1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde de takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Somut olayda, meydana gelen trafik kazasının oluş şekli, olay tarihi, kazanın oluşumundaki kusur durumu, bu kaza neticesi davacının yaralanması, yaralanmanın ve maluliyetin mahiyeti, ağırlığı ve derecesi, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü ile yukarıda ilkeler birlikte değerlendirildiğinde davacının manevi tazminat davasının kabulü ile davasının kabulü ile 20.000,00-TL manevi tazminatın … tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’tan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Davalıların temerrütüne ve faiz türüne ilişkin değerlendirmede;
Trafik kazası nedeniyle uğranılan zararın tazminine ilişkin tazminat davasında, alacak haksız fiilin yani kazanın meydana gelmiş olduğu tarihte muaccel olduğundan, alacağa kaza tarihinden itibaren araç sürücüsü ve işleten malikten faiz istenebilecek, sigortadan ise sigortaya başvuru tarihinden itibaren 2918 sayılı KTK’nun 99. maddesi uyarınca 8 işgünü içerisinde tazminatın ödenmemesi halinde temerrüte uğradığı tarihten itibaren, dava açılmadan sigortanın temerrüte uğratılmamış olması halinde ise dava tarihinden itibaren faiz istenebilecektir.
Eldeki davada, davalı …’ın kazaya karışan aracın sürücüsü, maliki ve işleteni olması nedeniyle haksız fiil hükümleri uyarınca bu davalılar yönünden tazminat alacağı kaza tarihinde muaccel olmuştur. Davalı …Ş. ise, kazaya karışan ve davacının zarara uğramasına neden olan aracın trafik sigortacısı olup 2918 sayılı KTK’nun 99/1. maddesi ile ZMSS Genel Şartları’nın B.2. maddesi uyarınca, rizikonun ihbar edildiği tarihten itibaren 8 iş günü içinde sigortacının tazminatı ödeme yükümlülüğü bulunmaktadır. Bu sürenin sonunda ödememe halinde temerrüdün gerçekleştiği ve davalının temerrüt faizinden sorumlu olduğunun kabulü gerekir. Buna göre somut uyuşmazlıkta davalı …’ın trafik kaza tarihi olan 10/08/2020 tarihi itibariyle temerrüde düştüğü, davalı …Ş.’ne davacının başvurusunun bulunduğu, ancak davacı tarafça eksik belge ile başvuru yapıldığı görülmekle davalı …Ş.’nin arabuluculuk tarihi itibarı ile temerrüde düştüğü tespit edilmiş ve arabuluculuk başvuru tarihi olan 19/11/2020 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte tahsiline hükmedilmesi gerekmiştir.
Davaya konu … tarihli trafik kazasına karışan ve davacının yaralanmasına kusuru ile sebebiyet veren 38 DK 934 plakalı aracın davalı …’a ait hususi kullanıma tahsis edilmiş otomobil olduğu ve davacının talebinin de yasal faiz işletilmesi şeklinde olduğu anlaşılmakla yukarıda anılan davalılar aleyhine hükmolunan tüm maddi tazminata yukarıda belirlenen temerrüt tarihinden yasal faiz işletilmesi gerektiği değerlendirilmiştir .
Dava dilekçesinde davacının manevi tazminat istemine yasal faiz işletilmesi talep edilmiştir. Mahkememizce az yukarıda yapılan açıklamalar çerçevesinde hükmedilen manevi tazminata yasal faiz işletilmesi uygun bulunmuştur.
Yargılama sonunda tüm dosya kapsamına göre;
Davacının davalı … hakkındaki maddi tazminat davasının kabulü, davalı …Ş. hakkındaki maddi tazminat davasının ise kısmen kabulü ile 11.191,52-TL geçici iş göremezlik zararı, 663.709,10-TL sürekli iş göremezlik zararı ve 25.615,49-TL tedavi gideri zararı olmak üzere toplam 700.516,11-TL maddi tazminattan davalı …Ş.’nin tedavi giderlerinin yalnızca belgesiz olan 7.500,00-TL’lik kısmından ve 11.191,52-TL geçici iş göremezlik zararından ZMMS poliçesinin sağlık/tedavi giderleri teminatı olan 410.000,00-TL’lık poliçe limitinden karşılanması, 663.709,10-TL sürekli iş göremezlik zararının ise ZMMS poliçesi sağlık/ölüm teminatı limiti olan 410.000,00-TL’lık poliçe limiti ile sınırlı sorumlu olarak karşılanması sureti ile toplam 682.400,62-TL maddi tazminattan temerrüt tarihi olan arabuluculuk başvuru tarihi 19/11/2020 den itibaren işleyecek yasal faizi ile sorumlu olması, davalı …’ın ise 700.516,11-TL’nin tamamından trafik kaza tarihi olan … tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte sorumlu olması koşulu ile davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, davalı …Ş. yönünden fazlaya ilişkin tedavi giderlerine (18.115,49-TL belgelendirilen yani faturalı tedavi giderlerine) ilişkin maddi tazminat isteminin reddine, davalı …Ş. yönünden hükmedilen maddi tazminata kaza tarihinden itibaren faiz işletilmesine ilişkin davacı isteminin reddine, davacının manevi tazminat davasının kabulü ile 20.000,00-TL manevi tazminatın trafik kaza tarihi olan … tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’tan alınarak davacıya verilmesine, karar verilmesi görüş ve kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Davacının davalı … hakkındaki maddi tazminat davasının KABULÜ, davalı …Ş. hakkındaki maddi tazminat davasının ise KISMEN KABULÜ ile 11.191,52-TL geçici iş göremezlik zararı, 663.709,10-TL sürekli iş göremezlik zararı ve 25.615,49-TL tedavi gideri zararı olmak üzere toplam 700.516,11-TL maddi tazminattan davalı …Ş.’nin tedavi giderlerinin yalnızca belgesiz olan 7.500,00-TL’lik kısmından ve 11.191,52-TL geçici iş göremezlik zararından ZMMS poliçesinin sağlık/tedavi giderleri teminatı olan 410.000,00-TL’lık poliçe limitinden karşılanması, 663.709,10-TL sürekli iş göremezlik zararının ise ZMMS poliçesi sağlık/ölüm teminatı limiti olan 410.000,00-TL’lık poliçe limiti ile sınırlı sorumlu olarak karşılanması sureti ile toplam 682.400,62-TL maddi tazminattan temerrüt tarihi olan arabuluculuk başvuru tarihi 19/11/2020 den itibaren işleyecek yasal faizi ile sorumlu olması, davalı …’ın ise 700.516,11-TL’nin tamamından trafik kaza tarihi olan … tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte sorumlu olması koşulu ile davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
2-Davalı …Ş. yönünden fazlaya ilişkin tedavi giderlerine (18.115,49-TL belgelendirilen tedavi giderlerine) ilişkin maddi tazminat isteminin REDDİNE,
3-Davalı …Ş. yönünden hükmedilen maddi tazminata kaza tarihinden itibaren faiz işletilmesine ilişkin davacı isteminin reddine,
4-Davacının manevi tazminat davasının KABULÜ ile 20.000,00-TL manevi tazminatın trafik kaza tarihi olan … tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’tan alınarak davacıya verilmesine,
5-492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince; hükmedilen maddi tazminat yönünden alınması gereken 47.852,25-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 70,02-TL harç ile 2.400,00-TL tamamlama harcının mahsubu ile bakiye 45.832,23-TL harcın davalı …Ş. ve davalı …’tan (davalı …Ş.’nin 26.813,89-TL’lık kısmı ile sınırlı sorumlu olması koşulu ile) müştereken ve müteselsilen alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
6-492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince hükmedilen manevi tazminat yönünden alınması gereken 1.366,20-TL nispi karar ve ilam davalı …’tan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
7-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin (yargılama gideri) davalılar *** Sigorta A.Ş. ve davalı …’tan (davalı …Ş.’nin 807,79-TL’lık kısmı ile sınırlı sorumlu olması koşulu ile) müştereken ve müteselsilen alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
8-Davacı tarafından maddi tazminat davası yönünden peşin yatırılan 59,30-TL başvurma harcı ve 70,02-TL peşin dava harcı ve 2.400,00-TL ıslah harcı olmak üzere toplam 2.470,02-TL harcın davalı …Ş. ve davalı …’tan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
9-Davacı tarafından maddi tazminat davası yönünden yapılan 14,80-TL posta giderleri ve e-tebligat gideri, 3.150,00-TL bilirkişi gideri, 730,30-TL Adli Tıp Kurumu fatura bedeli, 419,90-TL keşif harcı olmak üzere toplam 4.315,00-TL yargılama giderinin davalı …Ş. ve davalı …’tan (davalı …Ş.’nin 2.640,63-TL’lık kısmı ile sınırlı sorumlu olması koşulu ile) müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
10-Davacı tarafından manevi tazminat davası yönünden ayrıca yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
11-Davalı … tarafından yapılan yargılama giderinin bu davalı üzerinde bırakılmasına,
12-Davalı …Ş. tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
13-6100 sayılı HMK’nun 120 ve 333. maddeleri gereğince taraflarca yatırılan gider avansının kalan kısmının kararın kesinleşmesi halinde yatıran tarafça numarası bildirilen veya bildirilecek hesaba, hesap numarası bildirilmediği takdirde adreslerine ödemeli olarak re’sen gönderilmesine,
14-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden maddi tazminat davası yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. gereğince hesap ve taktir olunan 95.056,77-TL nispi vekalet ücretinin davalı …Ş. ve davalı …’tan (davalı …Ş.’nin 63.016,81-TL’lık kısmı ile sınırlı sorumlu olması koşulu ile) müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
15-Kararın mahiyeti gereği maddi tazminat davası yönünden davalılar lehine vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
16-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden hükmedilen manevi tazminat üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. gereğince hesap ve taktir olunan 9.200,00-TL maktu vekalet ücretinin davalı …’tan alınarak davacıya verilmesine,
18-Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 203. maddesi uyarınca dosyanın tarih ve işlem sırasına düzenlenip dizi listesine bağlanmasına, Yazı İşleri Müdürü tarafından kontrolü yapıldıktan sonra istinaf incelemesine gönderilmesine veya arşive kaldırılmasına,
Dair, davacı vekili Av. … ve davalı … vekili Av. …’nin yüzüne karşı, davalı … şirketinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
11/07/2023

Katip …
E-imzalıdır

Hakim …
E-imzalıdır