Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/868 E. 2022/160 K. 22.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … Esas – …
T.C.
KAYSERİ
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : …
KARAR NO : …

HAKİM : …
KATİP : …

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …
Av. …
DAVALILAR : 1- …
2- …
VEKİLİ : Av. …

DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 03/12/2021
KARAR TARİHİ : …
KARAR YAZIM TARİHİ : 14/03/2022
Mahkememize açılan Tazminat (Rücuen Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Dava dışı … ‘nın özel güvenlik görevlisi olarak tarihleri … – … arasında Kayseri Şube Müdürlüğünde özel güvenlik işlerini yürüten çeşitli özel güvenlik şirketlerinde çalıştığını ve en son çalıştığı … Güvenlik Danışmanlık Eğitim Alarm Cihazları ve Sistemleri Tic. Ltd. Şti – … Güvenlik Hizmetleri Ltd. Şti iş ortaklığı tarafından … tarihinde iş akdinin fesh edildiğini, … tarafından ihbar tazminatının ödenmesi için Arabuluculuğa başvurulduğunu, Kayseri Arabuluculuk Bürosu’nun … nolu dosyasıyla yapılan arabuluculuk görüşmesi sonucunda ihbar tazminatının yarısı olan net 2.000,00-TL’nin ve Arabulucu ücretinin davacı tarafça ödenmesi yönünde anlaşmaya varıldığını, Arabuluculukta yapılan anlaşmaya göre; net 2.000,00-TL, brüt 2.374,14-TL ihbar tazminatının … tarihinde … ‘ya ödendiğini, ayrıca brüt 114,39-TL arabulucu ücretinin de ödendiğini, söz konusu ödenen kısım için davacının davalı şirketlere yazılı bildirim yaparak sorumlu oldukları tutarların ödenmesinin istenildiği halde ödenmediğini, davacı ile davalı şirketler arasında imzalanan hizmet alım sözleşmelerine davacı kurumun bina ve eklentilerinin güvenlik hizmetleri için çalıştırılacak personelin tüm sorumluluğu firmaya ait olacak ve sözleşme konusu işlerin yapılması ve çalıştırılan işçiler bakımından İş Kanunu ve mevzuatın işverenlere yüklediği yükümlülükleri yerine getirmekten şirketlerin sorumlu olacağı, tüm işçilik alacaklarından yüklenici şirketlerin sorumlu olacağı hususunun sözleşmenin eki sayılan teknik, idari ve genel şartnamelerde de belirtildiğini, ayrıca firmalara sözleşme gereğince ödenen, sözleşme bedeli içerisinde tüm işçilik alacaklarının da yer aldığı yine sözleşmelerde belirtildiğini, bu nedenle davacı tarafça özel güvenlik görevlisi … ‘ya ödenen bedelin davalılardan rücuen tahsilinin talep etmek gerektiğini, … –… dönemi için … Güvenlik Danışmanlık Eğitim Alarm Cihazları ve Sistemleri Tic. Ltd. Şti – … Güvenlik Hizmetleri Ltd. Şti.’nin oluşturduğu … İş Ortaklığı ile davacı idare arasında … tarihli sözleşme imzalandığını, sözleşmenin 7.23. ve Teknik Şartnam’enin 14.5 maddelerinde yüklenicinin; çalışma hayatını düzenleyen mevzuatın işverene yüklediği tüm yükümlülükleri yerine getirmesi gerektiğinin belirtildiğini, yine sözleşme konusu işlerin yapılması ve çalıştırılan işçiler bakımından firmanın, iş Kanunu ve mevzuatın işverenlere yüklediği yükümlülükleri yerine getirmekten sorumlu olacağının düzenlendiğini, … ‘ya ödenen ihbar tazminatı ve arabulucuya ödenen arabuluculuk ücretinden sözleşme gereği davalı şirketler sorumlu olduklarını belirterek … ihbar tazminatı olarak ödenen brüt 2.374,14-TL ile arabulucuya ödenen brüt 114,39-TL olmak üzere toplam 2.488,53- TL’ nin ödeme tarihi olan … tarihinden itibaren uygulanacak ticari faiziyle birlikte sorumlulukları oranında müştereken ve müteselsilen davalılardan rücuen tahsilini, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalı taraflara yükletilmesini vekaleten talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında imzalanan hizmet sözleşmelerinde yetkili yer belirlenmiş ve yetkili yer sözleşmesi yapıldığını, buna göre taraflar arasında çıkacak herhangi bir uyuşmazlıkta yetkili yer mahkemesi olarak Ankara mahkemelerinin belirlendiğini, yetkisiz yerde açılan iş bu davanın yetkisizlik nedeniyle reddine karar verilmesini, İş Kanunu’nun 2.maddesi uyarınca asıl işverenin alt işveren ile birlikte sorumlu olduğunun düzenlendiği, ayrıca asıl işverenin alt işverene rücu etmesine imkân veren bir kanun maddesinin olmadığını, davacının yaptığı ödemeden davalıların huzurdaki dava ile haberdar olduklarını, alacaklının zararını tanzim eden davacının davalılara rücu ettiğini ancak herhangi bir ihbar ve bildirimde bulunmadığını, bu durumun dürüstlük kuralına aykırılık teşkil ettiğini, davacının dava dışı işçiye ödemeyi ne için, nasıl ne miktarda yaptığı davalılar tarafından bilinmediğini, davalı şirketlerin davacıdan ihale ile iş aldıklarını, ihaleyi kazanan davalı şirketlerin mevcut işçilerle çalışmaya devam ettiğini ancak davacının ihaleye çıktığı işçi sayısını zaman içerisinde düşürdüğünü, mesela 200 işçi ile ihale ettiği iş başladıktan bir müddet sonra, depolarını kapattığını, depolarını kapatınca işçilerin açıkta kaldığını, 200 işçi ile başlayan işin 100 işçiye kadar düştüğünü, davacı tarafın deponun kapanacağını davalılara bir gün önceden bildirerek işçilere bilgi verme, tutanak tutma, ihbar önelleri v.s için davalıların zamanının kalmadığını, bu nedenle bilirkişinin kusur huşunda inceleme yapması gerektiğini, taraflar arasında imzalanan sözleşmelerin ya da teknik ve idari şartnamelerin hiç birisinde asıl işverenin işçilik alacakları yönüyle davalılara rücu edebileceği yönünde bir düzenleme bulunmadığını, davalıların ihale ile iş aldığını ve ihale şartnamesinde yazmayan hiç bir kalemi işçilere ödemesinin mümkün olmadığını, İhale makamının kıdem tazminatı yönünden davalı şirketlere herhangi bir ödeme yapmadığını, bu nedenle söz konusu alacağın ihale makamı olan davacı tarafından ödenmesinin gerektiğini, aksi durumun ihale şartnamesine aykırılık oluşturduğunu, “Kamu İhale Kanunu’na Göre İhale Edilen Personel Çalıştırılmasına Dayalı Hizmet Alımları Kapsamında İstihdam Edilen İşçilerin Kıdem Tazminatlarının Ödenmesi Hakkında Yönetmelik” gereği kıdem tazminat ödemelerinin asıl işveren olan kamu kurumu tarafından ödeneceğini ve hizmet tespitine ilişkin usulün gösterildiğini, bu hususun 6552 sayılı Kanunun gerekçesinde ayrıntılı bir şekilde açıklandığını, ihale konusu işin maliyetini hesaplarken kıdem tazminatını bu hesaplamaya dâhil edemediği ve alt işverenler nezdinde büyük sorunlara yol açtığının belirtildiği, madde gerekçesi dahi alt işverenin yükünün azaltılmasından bahsederken hala müşterek ve müteselsil sorumlu olunduğunun iddiasının hukuka aykırı olduğunu, davacının sebepsiz zenginleştiğini, davacının ödediği vergilerin davalılardan talep edilemeyeceğini, alacak var ise zamanaşımına uğradığını belirterek davanın reddin karar verilmeni, yargılama giderleri ve vekâlet davacı üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
DELİLLER:
15-Davacı kuruma müzekkere yazılarak dava dışı işçi … ‘nın (TC no: … ) iş alımına ilişkin 2010 – 2017 dönemine yönelik sözleşme ve şartname örneklerinin gönderilmesinin istenmesine, müzekkere masrafının davacının gider avansından karşılanmasına,
Davacı … ‘ne müzekkere yazılarak dava dışı … ‘nın iş alımına ilişkin sözleşme ve şartname örnekleri celp edilmiştir.
SGK Kayseri İl Müdürlüğü’nden dava dışı işçi … ‘nın SGK hizmet döküm cetveli celp edilmiştir.
Davalı şirketlere müzekkere yazılarak dava dışı işçi … ‘nın iş yeri sicil dosyalarının gönderilmesi istenmiş, davalılar müzekkereye cevap vermemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, YARGILAMA VE GEREKÇE:
Dava, tacirler arası hizmet sözleşmesinden kaynaklı asıl işverenin alt işverenden rücuen alacak istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık davacı kurum ile davalı şirketler arasında düzenlenen … Güvenlik Hizmet alım sözleşmesi ve sözleşme ekinde düzenlenen teknik ve idari şartnameler gereği çıkan işçiler için davacı kurum tarafından ödenen tazminatların rücuen tazmini isteminden kaynaklanmakta olup, davacı kurum ile davalılar arasında imzalanan hizmet sözleşmelerinde(37/1.madde), uyuşmazlık halinde yetkili mahkemenin Ankara Mahkemeleri ve icra daireleri olduğu belirlenerek yetkili yer sözleşmesi yapıldığı anlaşılmaktadır.
Bilindiği üzere; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun (HMK) 17. maddesinde “Tacirler veya kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilirler.Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılır.” düzenlemesi yer almaktadır.
Yetki sözleşmesi tacirler veya kamu tüzel kişileri arasında yapıldığı takdirde HMK’nın 17. maddesi uyarınca geçerlidir. Yalnızca tacirler ve kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek uyuşmazlık hakkında bir veya birden fazla mahkemeyi yetkili kılabilir. Bu yeni düzenleme, 01.10.2011 tarihinden sonra açılacak davalar bakımından uygulanmakla birlikte, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun (HMK) 19. maddesinin 2. bendi “Yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz.” hükmünü içermektedir.
Taraflar tacir olup somut olayda kesin yetki kuralının bulunmaması, davalıların süresinde verikleri cevap dilekçesi ile yetki itirazlarında bulunması ve 6100 sayılı HMK’nın 17. maddesi uyarınca yetkiye dair yapmış oldukları sözleşmenin geçerli olması hususları birlikte değerlendirildiğinde ;taraflar arasında çıkacak herhangi bir uyuşmazlıkta yetkili yer mahkemesi olarak tarafların imzaları ile ve hür iradeleri ile Ankara mahkemelerinin yetkili olduğunun belirlenmiş olması nedeni ile, işbu davanın HMK’nun 114/1-ç ve 115/2 maddeleri uyarınca davanın usulden reddine, yetkili mahkemenin Ankara Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunun tespitine, kararın kesinleşmesini müteakip ve HMK 20. maddesi gereğince yasal süresinde talep edilmesi halinde dava dosyasının yetkili olan Ankara Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine tevzi edilmesi için Ankara Adliyesi Hukuk Mahkemeleri Tevzi Bürosuna müzekkere ile gönderilmesine, HMK’nun 20. Maddesi gereği iş bu kararın kesinleştiği tarihten veya kanun yoluna başvurulursa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde taraflardan birinin mahkememize başvurarak dava dosyasının yetkili mahkemeye gönderilmesini istememesi durumunda HMK’nun 331/2. maddesi gereğince talep halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesine, davaya yetkili mahkemede devam edilmesi halinde yargılama giderlerine HMK 331/2. maddesi gereğince yetkili mahkemesince bir karar verilmesine, karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ile;
1-Mahkememizin YETKİSİZLİĞİ nedeni ile davanın HMK’nın 114/1-ç ve 115/2 maddelerince USULDEN REDDİNE, yetkili Mahkeme’nin Ankara Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunun tespitine,
2-Hüküm kesinleştiğinde ve istek halinde dava dosyasının yetkili Ankara Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine,
3-HMK’nun 20. maddesi gereği işbu kararın kesinleştiği tarihten veya kanun yoluna başvurulursa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde taraflardan birinin mahkememize başvurarak dava dosyasını yetkili mahkemeye gönderilmesini istememesi durumunda HMK’nun 331/2. maddesi gereğince re’sen davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesine,
4-Davaya yetkili mahkemede devam edilmesi halinde yargılama harçları, vekalet ücreti ve yargılama giderinin yetkili mahkemede hüküm altına alınmasına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalılar vekilinin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. …

Katip … Hakim …
e-imzalıdır e-imzalıdır

Bu belge 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanununa göre güvenli elektronik imza ile imzalanmıştır.