Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/866 E. 2022/105 K. 03.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
KAYSERİ
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : …
KARAR NO : …

HAKİM : …
KATİP : …
DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : …
VEKİLİ : Av. …
ASLİ MÜDAHİL : …
VEKİLİ : Av. …
DAVA : Sözleşmenin İptali
DAVA TARİHİ : 11/03/2015
KARAR TARİHİ : …
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 28/02/2022
Mahkememizde görülmekte olan Sözleşmenin İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili … havale tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin mülktiyeti Kayseri … Belediyesi’ne ait olan … Mahallesi … çok katlı otoparkının zemin katındaki market yerini davalı taraf işletmekte iken dükkanın boşaltıldığını ve işletmenin kapatıldığını, satışa çıktığı haberinin alınması üzerine müvekkili şirket tarafından Kayseri … Belediyesi nezdinde boşaltılan dükkanın kiralanması için girişimler başlatıldığını, her ne kadar boşaltılmış ise de Kayseri … Belediyesi’nin davalı şirket ile imzaladığı sözleşmenin hukuken yürürlükte bulunduğunun belediye tarafından müvekkiline söylendiğini ve yeni bir kira sözleşmesi yapılabilmesi için eski kiracının kiracılık haklarını devretmesi gerektiğinin bildirildiğini, Kayseri … Belediye’sinin belirlemiş olduğu usul gereğince davalı şirket ile temasa geçildiğini ve tahliye etmiş olduğu Mecurun Kiracılık Haklarının belediye nezdinde müvekkili şirkete devri için onay verilmesini talep ettiğini, bu talep gereğince davalı şirket yetkililerinin kapattağı ve boşalttığı market yerinin kiracılık haklarının müvekkili şirkete devri hususunda Belediye nezdinde talepte bulunulduğunu, Kayseri … Belediye Encümeninin … karar nolu ve Kayseri … Mali Hizmetler Dairesi Başkanlığı’nın … sayılı encümene havale yazısında açıkça “market yerini” ifadesinin kullanıldığını, Kayseri … Belediyesi’nin yapılan bu talebi kabul ederek Encümen kararı ile market yerinin kiracılık haklarının davacı şirkete devrine onay verdiğini ve gereğinin yapılması için evrakların Mali Hizmetler Başkanlığı’na gönderilmesinin kararlaştırıldığını, Mali Hizmetler Başkanlığı Encümen kararı bulunmasına rağmen Devlet İhale Kanunu’nun 66.ve Borçlar Kanunu’nun 323.maddesi gereğince eski kiracı ile yeni kiracı arasında bir devir sözleşmesi talep edildiğinden tarafların notere yönlendirildiğini ve taraflar arasında usulen bir devir sözleşmesi tanzim edilmesinin istenildiğini, davalı ile müvekkili arasında yapılan sözleşmenin işletme devir sözleşmesi olarak nitelendirilmesinin kiralanan taşınmazın maliki müvekkilinin de ilgili yeri kiralayıp ticari faaliyetini burada devam ettirmek amacıyla talimat doğrultusunda noterde işletme devri adı altında sözleşme yaptığını, müvekkili şirketin iradesinin hiçbir şekilde işletme devrine yönelik olmadığını, sadece kiracılık hakkını devralmak olduğunu, böyle bir devri mantıklı gösterecek hiçbir emarenin olmadığını, müvekkili ile davalı arasında örtülü hiçbir işlemin olmadığını, açıklanan sebepler ışığında müvekkilinin esaslı yanılmaya düşerek kendi aleyhine sonuçlar doğuran bir duruma katlanmak zorunda kaldığını, davalı şirketinin alacaklısı … Bankası’nın müvekkilinin menkul malları üzerine haciz koyduğunu, borçlardan işletme devri olduğu iddiasıla muhattap kabul ettiğini, müvekkili ile davalı arasında yapılan sözleşmeyi ne hukuken ne de taraf iradalerinin yorumuna göre işletme devri sözleşmesi olarak kabul edilip bu sonuca göre hüküm kurmanın mümkün olmadığını ileri sürerek müvekkili ile davalı arasında Kayseri … Noterliğin’ce … tarihli ve … sayılı işletme devir sözleşmesi olarak nitelendirilen sözleşmenin esaslı hata sebebiyle iptaline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı şirkete usulüne uygun olarak dava dilekçesi tebliğ edilmiş, davalı taraf işbu davaya cevap vermemiş ancak mahkememizce yapılan duruşmalara katılarak; Müvekkili şirketin 2014 yılının Kasım ayında ekonomik olarak çok zayıf duruma düştüğünü, şirketin 1 merkez ve 8 şubesinin olduğunu, bunlarının tamamının üzerinde hacizlerin olduğunu, 4 – 5 hafta gibi süre içerisinde takip alacaklıları tarafından haciz konulduğunu ve haczedilen malların yediemine teslim edildiğini, davaya konu dükkanın mülkiyetinin belediyeye ait olduğunu, daha sonra buranın kiracılık hakkına davacı tarafın talip olduğunu, dava konusu dükkan için belediyenin taraflar arasında bir devir sözleşmesi yapılmasının zorunlu koştuğunu, kiracılık hakkının davacı tarafa devredildiğini, devir öncesinde zaten müvekkili şirkete ait tüm dükkünlardaki malların boşaltıldığını, bu dava ile bir ilgilerinin olmadığını, kendilerinden sonra dükkanı belediyenin davacı şirket kiraladığını beyan ederek davanın kabulüne karar verilmesi halinde aleyhlerine vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmemedilmemesini talep etmiştir.
… Bankası A.Ş.vekili müdahale dilekçesinde özetle; Davaya asli müdahil olarak kabul edilmelerini, mahkemenin aksi kanaatte olması durumunda müvekkilinin fer’i müdahilliğine karar verilmesini, davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı şirket üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
DELİLLER: Mahkememizce taraf teşkili sağlanmış davanın taraflarına delillerini ibraz etme olanağı tanınmış uyuşmazlığın çözümü için gereken bütün deliller toplanmıştır.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Dava, davacı vekili tarafından ilk olarak … tarihinde açılmış, dava mahkememizin … esas sırasına kaydedilmiş, yapılan yargılama neticesinde … tarih … esas ve … karar sayılı ilamı ile, Davacı tarafından davalı aleyhine açılan davanın KABULÜ ile, taraflar arasında yapılmış Kayseri … Noterliği’nin … tarih … yevmiye nolu düzenleme şekilde işletmenin devri sözleşmesinin geçersiz olduğunun tespiti ile sözleşmenin iptaline karar verilmiş, verilen karar davacı vekili ve asli müdahil vekili tarafından istinaf edilmiş, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesi tarafından verilen … tarih … esas ve … karar sayılı ilam ile davacı vekili ve asli müdahil vekilinin istinaf talebinin kabulü ile, Mahkememiz hükmünün kaldırılmasına ve dosyanın mahkememize gönderilmesine karar verilmiş, dosya mahkememize gönderilmiş, yukarıda yazılı bulunan esas sırasına kaydının yapılarak yargılamaya devam edilmiştir.
Dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde, davacı ve davalı şirket arasından … tarihinde işletmenin devri sözleşmesi adı altında Kayseri … Noterliğinin … yevmiye numarası ile sözleşme akdedilmiştir. Davalı davayı kabul etmiştir.
Hemen belirtilmelidir ki davaya son veren taraf işlemleri olan feragat, kabul ve sulh, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 307 ilâ 315’inci maddeleri arasında düzenlenmiştir. Tasarruf ilkesinin bir sonucu olarak taraflar, davaya son veren taraf işlemleri hüküm kesinleşinceye yapılabilir. Bir başka ifade ile taraflar davayı kabul ederek ya da davadan feragat ederek veya sulh olarak yargılamanın her aşamasında ve hatta kanun yollarında davayı sona erdirebilirler.
Bilindiği üzere 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun “Davayı Kabul ” başlıklı 308. maddesinde “Davayı kabul, davanın talep sonucuna, davalının kısmen veya tamamen muvafakat etmesidir” düzenlemesine yer verilmiştir. Davayı kabul ile taraflar arasında davaya konu edilen uyuşmazlık son bulur. Feragat gibi davayı kabul de maddi anlamda kesin hüküm sonuçlarını doğurur (HMK 303. madde). Aynı Kanun’un 310. maddesinde ”Feragat ve kabul, hüküm kesinleşince kadar her zaman yapılabilir.” düzenlemesi yer almıştır.
Davalı firma davayı kabul ettiğinden kabul beyanı mahkememizi bağlayacağından ilgili yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir.
Asli müdahale yönünden ise 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununda, hem fer’i hem de asli müdahale düzenlenmiştir (65 vd). Her iki müdahalenin, davadaki konumu ve sonuçları farklıdır. Asli müdahale, iki taraf arasında devam etmekte olan bir davada, üçüncü bir kişinin o davanın konusunu oluşturan hak veya şey üzerinde kısmen veya tamamen kendisinin hak sahibi olduğunu ileri sürmesi ve bu hakkını, harcını da ödeyerek bağımsız bir davanın konusu yapmasıdır. Başka bir ifadeyle; asli müdahale talebi, bir davanın konusunu oluşturan şey veya hakkın, tamamen veya kısmen o davanın taraflarına değil, müdahale talebinde bulunana ait olduğu iddiasını içerir ve bağımsız bir dava niteliğinde olması nedeniyle de harca tabidir. Müdahillik sıfatının kazanılması için mahkemenin kabulüne de ihtiyaç bulunmamaktadır. Müdahale talebini içeren dilekçenin harçlandırılması ile asli müdahale tamamlanmış ve dava açılmasının bütün sonuçları doğmuş olur.
Somut olayda asli müdahil iddialarını başka bir dava ile öne sürmesi gerektiğinden kanunda açıklanan asli müdahale koşulları olmadığından asli müdahale talebi reddedilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle:
1-Asli müdahale talebinin reddine, asli müdahile iddiaları konusunda ayrı bir dava açabileceğinin muhtariyetine,
2-Davacı tarafından davalı aleyhine açılan davanın kabulü ile, taraflar arasındaki yapılmış olan Kayseri … Noterliğinin … tarih … yevmiye numaralı düzenleme şeklindeki işletme devri sözleşmesinin geçersiz olduğunun tespiti ile sözleşmenin iptaline,
3-2-Alınması gerekli 136,62 TL harçtan davacı tarafından peşin yatırılan 34,16 TL harcın mahsubu ile bakiye 102,46 TL harcın davalıdan alınarak HAZİNE’YE İRAT KAYDINA,
3-Davacı tarafından peşin yatırılan 27,70 TL başvurma harcı ile 34,16 TL peşin harç olmak üzere toplam 61,86 TL harcın davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan bilirkişi ücretie 1.200,00 TL, Fotokopi gideri 234,00 TL 1 müzekkere gideri 8,00 TL, 9 tebligat gideri 83,00 TL ve dosya gönderim PTT ücreti 30,00 TL olmak üzere toplam; 1.555,00 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
5-Davalı tarafından yapılan herhangi bir yargılama gideri bulunmadığından bu konuda mahkememizce bir karar verilmesine yer olmadığına,
6-Asli Müdahil tarafından yapılan yargılama giderlerinin kararın mahiyeti gereği Asli Müdahil üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı tarafından yatırılan gider avansından varsa kullanılmayarak artan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
8-Davalı tarafından yatırılan herhangi bir gider avansı bulunmadığından iadesi konusunda mahkememizce bir karar verilmesine yer olmadığına,
9-Asli Müdahil vekili tarafından yatırılan gider avansından varsa kullanılmayarak artan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde Asli Madahile iadesine,
10-AAÜT’ye göre hesap edilen 1.980,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
Dair, davacı vekili, davalı vekilinin, asli müdahil vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMK’nın 341/1. maddesi uyarınca 2 haftalık yasal süre içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı….
Katip …
¸e-imzalı

Hakim … ¸e-imzalı

*5070 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*