Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/852 E. 2021/1176 K. 27.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
KAYSERİ
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/852
KARAR NO : 2021/1176
HAKİM : … …
KATİP : … …
DAVACI : …
VEKİLİ : Av. … –
DAVALI : …
VEKİLLERİ : Av.
Av. …
DAVA : Alacak (Kooperatif Üyeliğinin Sona Ermesi Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 30/11/2021
KARAR TARİHİ : 27/12/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 27/12/2021

Mahkememize açılan Alacak (Kooperatif Üyeliğinin Sona Ermesi Nedeniyle) davasının yapılan yargılaması sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı kooperatifin üyesi olduğunu, Kayseri … Noterliği’nin 04/09/2020 tarih … yevmiye nolu ihtarı ile istifa ettiğini, kooperatifin 28/09/2020 tarihli yönetim kurulunun … nolu kararı ile müvekkilinin istifasının kabul edildiğini ve üyelik hakkının başkasına devredildiğini, öncesinde müvekkilinin kooperatife ait hesaplara ve elden ödemeler yaptığını ancak üyeliğin sonlanmasına rağmen ödemelerin müvekkiline iade edilmediğinden bahisle davanın kabulü ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000,00-TL’nin ödeme tarihinden itibaren hesaplanacak faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
SAVUNMA: 6325 sayılı kanunun 18/A-2. maddesi uyarınca dava dilekçesi davalı tarafa tebligat çıkarılmamış ancak davalı vekili 07/12/2021 tarihinde dosyaya cevap dilekçesi ve vekaletname sunmuştur.
GEREKÇE:
Dava, alacak davasıdır.
Dava şartı medeni usul hukukuna ait bir kurumdur. Bunun amacı bir davanın esası hakkında incelemeye geçilebilmesi için gerekli bütün şartları ve bunların incelenmesi usulünü tespit etmek; böylece davaların daha çabuk, basit ve ekonomik bir şekilde sonuçlanmasına yardımcı olmaktır. Dava şartları dava açılabilmesi için değil mahkemenin davanın esası hakkında inceleme yapabilmesi (davanın esasına girebilmesi) için gerekli olan şartlardır. Buna davanın dinlenebilmesi şartları da denir. Mahkeme dava şartlarından birinin bulunmadığını tespit ederse davanın esası hakkında inceleme yapamaz; davayı dava şartı yokluğundan (usulden) reddetmekle yükümlüdür. Dava şartlarının bulunup bulunmadığı davada hâkim tarafından re’sen gözetilir.
6100 sayılı HMK’nun 114/1. maddesinde, dava şartları açıkça sayılmış ve yine HMK’nın 114/2. maddesi gereğince diğer kanunlarda sayılan dava şartlarına da atıfta bulunmuştur.
6102 sayılı TTK’nun 5/A maddesinde (Ek:6/12/2018-7155/20 maddesi):”(1) Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır…” şeklinde getirilen düzenleme ile arabuluculuk müessesesine başvurunun bir dava şartı olduğunu benimsenmiştir. İşbu davada sözkonusu yasanın yürürlüğe girdiği tarih olan 01/01/2019’dan sonra yani 05/07/2021 tarihinde açılmıştır. Dosya incelendiğinde bu aşamadaki talep ve davanın niteliğine göre, ticari bir dava olduğu ve itirazın iptaline ilişkin olduğu görüldüğünden dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartının mahkememizce resen aranması gerektiği anlaşılmıştır.
Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması halinde her hangi bir işlem yapılmaksızın ve dosya üzerinden davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir. Dava şartı arabuluculuk HMK’nun 115/2. maddesi kapsamında tamamlanabilen bir dava şartı eksikliği değildir.
7155 Sayılı Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Usulü Hakkında Kanun’un 23. maddesi ile 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nda dördüncü bölümden sonra gelmek üzere “Dava Şartı Olarak Arabuluculuk” başlığıyla beşinci bölüm eklenmiş ve eklenen 18/A maddesi ile;
(1) İlgili kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiş ise arabuluculuk sürecine aşağıdaki hükümler uygulanır.
(2) Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir…” düzenlenmiştir. Anılan bu madde uyarınca davacı vekiline meşruhatlı tebligat çıkarılmış, 07/12/2021 tarihinde usulüne uygun tebliğ yapılmış ancak davacı tarafça dava açılmadan önce arabulucuya başvuruya ilişkin dava şartının yerine getirilmediği görülmüştür.
Davacı vekili 17/12/2021 havale tarihli dilekçesi ekinde arabuluculuk son tutanağını dosyaya görülmüştür ancak bu tutanağın incelenmesinde; arabuluculuk sürecinin başladığı tarihin 06/12/2021 olduğu, sonuçlandığı tarihin 17/12/2021 olduğu, davanın açılış tarihinin ise 30/11/2021 olduğu görülmektedir. Yani davacı vekilinin dava açtıktan sonra arabulucuya başvurduğu anlaşılmaktadır.
Yukarıda yapılan açıklamalar ve tüm dosya kapsamı nazara alınarak; eldeki davanın arabulucuya başvurulmadan açıldığı anlaşılmakla, arabulucuya başvurulmaksızın açılan işbu davanın 6102 sayılı TTK’nun 5/A. maddesi ile 6325 sayılı kanunun 18/A. maddesi uyarınca davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Arabulucuya başvurmadan doğrudan mahkememize açılan davanın, dava şartı yokluğu nedeniyle usulden REDDİNE,
2-Alınması gerekli 59,30-TL ilam harcının, dava açılışı sırasında tahsil edilen 170,78-TL peşin harçtan mahsubu ile artan 111,48-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran davacıya iadesine,
3-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran davacıya iadesine,
4-Davalı taraflarca yapılan gider olmadığından, bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 7/2. maddesi uyarınca 5.100,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil eden davalıya ödenmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi’nde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 27/12/2021

Katip …

Hakim …