Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/850 E. 2022/221 K. 21.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … Esas – …
T.C.
KAYSERİ
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : …
KARAR NO : …

HAKİM : …
KATİP : …

DAVACILAR : 1-…
a- …
b- …
c- …
d- …
e- …
f- …
g- …
2- …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : …
İFLAS İDARE
MEMURLARI : 1-…
2-…
3-…
VEKİLİ : Av. …

DAVA : Sözleşmenin İptali
DAVA TARİHİ : 26/03/2012
KARAR TARİHİ : …
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 04/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan sözleşmenin iptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilleri olan … ve … adına kayıtlı olan … ada ve … parselde kayıtlı taşınmazla ilgili S.S. … Konut Yapı Kooperatifi ile … tarihinde Kayseri … Noterliği’nin … tarihli ve … yevmiye sayılı arsa karşılığı daire ve satış vaadi sözleşmesi yaptıklarını, sonradan Kayseri … Noterliği’nin … tarihli ve … yevmiye sayılı düzenleme şeklinde düzeltme beyanı ile Kayseri … Noterliği’nin … tarihli ve … yevmiye sayılı arsa karşılığı daire ve satış vadi sözleşmesinin bazı maddelerinin düzeltilerek son teslim tarihini … olarak belirlediklerini, davacılar tarafından davalı kooperatife … tarihinde ihtarname gönderildiği ve makul bir cevap alınamadığı ve sonuç olarak da teslim tarihinde sözleşme borcunun teslim edilemediğini beyanla sözleşmenin feshi ile fazlaya dair hakları saklı kalmak üzere 120.000,00-TL cezai şart, davalı tarafından yıkılan ev, bahçe duvarı, havuz ve doldurulan sondaj kuyusu ve sökülen ağaç bedeli olarak 3.000,00-TL tazminat, 1.000,00-TL munzam zarar nedeniyle tazminat ve 1.00,00- TL kira alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacılar tarafından gönderilen ihtarnameye … tarihinde cevap verildiğini ve … Belediyesi’nce yaklaşık 22 aydır imar durumunun netlik kazanamamasından dolayı müvekkili olan kooperatifin inşaata başlayamadığını ve bu hususu karşı ihtarında da belirtmiş olduğunu, ayrıca müvekkilinden kaynaklanmayan sebeplerle sözleşmenin yerine getirilemediğinden dolayı müvekkilinin sorumluluğunun bulunmayacağını belirterek davanın reddini istemiştir.
DELİLLER: Mahkememizce taraf teşkili sağlanmış davanın taraflarına delillerini ibraz etme olanağı tanınmış uyuşmazlığın çözümü için gereken bütün deliller toplanmıştır.
Taraflarca sözleşmelere, ihtarnamelere, mirasçılık belgesine, tapu kayıtlarına, … Belediyesi’nin kayıtlarına, tanık anlatımlarına, keşif ve bilirkişi incelemesine delil olarak dayanılmıştır.
Kayseri … Noterliği’ne müzekkere yazılarak … tarihli ve … yevmiye nolu ihtarnamenin muhatabına tebliğ şerhli sureti istenilmiştir.
Pınarbaşı Noterliği’ne müzekkere yazılarak … tarihli ve … yevmiye nolu ihtarnamenin muhatabına tebliğ şerhli sureti istenilmiştir.
Kocasinan Belediye Başkanlığı İmar Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak dava konusu olan … Mahallesi, … Ada, … Parsel ile ilgili inşaat ruhsatının ve projesinin bulunup bulunmadığı, ayrıca bu parselin bulunduğu yer ve çevresi ile ilgili imar çalışmasının yapılıp yapılmadığı, yapılmış ise ne zaman başlandığı, bitirilip bitirilmediği, bitirilmiş ve kesinleşmiş ise ne zaman bitirilip kesinleştiği hususlarının bildirilmesi ve varsa bu parsel ile ilgili inşaat ruhsatı ve projelerinin suretlerinin gönderilmesi istenilmiştir.
Kocasinan Belediye Başkanlığı Emlak Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak tapuda kayıtlı … İlçesi, … pafta, … ada, … nolu parselle ilgili sunulmuş tüm emlak vergi beyannamelerinin birer sureti istenilmiştir.
Kadastro Müdürlüğüne müzekkere yazılarak … İlçesi, … pafta, … ada, … nolu parselin kadastro tutanağından bir suretin gönderilmesi istenilmiştir.
Taraflarca dayanılan bir kısım deliller dava dosyamıza sunulmuştur.
Yargılama sırasında davacı tanıkları mahkememiz huzurunda usulünce dinlenmişlerdir.
Tüm delil ve belgeler toplandıktan sonra mahkememizce mahallinde keşif yapılarak bilirkişilerden rapor alınmıştır.
Melikşah Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğr. Üyesi … ve İnşaat Mühendisi … ‘dan oluşturulan bilirkişi kurulunun düzenlediği … havale tarihli raporlarda özetle; “Davacının sözleşmeyi feshetmesinin haklı sebebe dayandığı, davalı kooperatifin yapmış olduğu arsa karşılığı daire ve satış vadi sözleşmesinde son teslim tarihi olarak … olarak belirlendiği ve bu tarihin geçmiş olmasına rağmen dava konusu eseri teslim etmeyerek temerrüde düştüğü, alacaklı hiç bir zarara uğramamış olma bile kararlaştırılan cezanın ifası gerekir hükmü gereği davalının sözleşmede kararlaştırılan cezai şartı davacıya ödemesi gerekeceği, Yargıtay’ın yoksun kalınan karla ilgili bir kararı uyarınca ” Sözleşme iş sahibi tarafından bozulmuşsa, sözleşmeyi bozan sözleşmeci verdiği dışında ancak olumlu zararı isteyebilir; olumlu zarar kavramı içinde yer alan kar yoksunluğunu isteyemez. Davacı iş sahibi davalıya boyanması için teslim ettiği 11.705,50 metre ham kumaşın bedelinin tahsilini istemiştir. Bu istek BK. 106. md. uyarınca sözleşmenin feshi niteliğindedir. Sözleşmeyi fesheden davacı iş sahibi ancak menfi zararının tazminini isteyebilir. Mahkemece menfi zarar kapsamında olan kumaş bedeli yanında kar mahrumiyeti de karar altına alınmıştır. Kar mahrumiyeti müspet zarar kapsamındadır. Sözleşmeyi feshedenin müspet zarar isteme hakkı yoktur. Bu durumda sadece kumaş bedelinin tahsili şeklinde hüküm oluşturulması gerekirken ayrıca kar mahrumiyetinin de karar altına alınması doğru olmamış, kararın bozulması gerekli görülmüştür. ( Y.15.HD 10/03/2005, 4363/1376)” Değerlendirmeler kısmında yapılan açıklamalar ve Yargıtay kararında da belirtilen hususlar göz önünde bulundurulduğunda dava konusu olay bakımından davacı vekilinin yoksun kalınan kar olarak 1.000,00-TL kira bedeli talep etmesinin bu bakımdan uygun olmayacağı, davacının talep ettiği yıkılan ev, bahçe duvarı, havuz, doldurulan sondaj kuyusu ve sökülen ağaç bedeli olarak inşaat bilirkişisinin hesaplamaları doğrultusunda dava tarihi olan 2012 yılı birim fiyatlarıyla değrelendirilmiş yaşına göre yıpranma ( %25) ve sınıfına göre eksik imalat ( %20) düşülmüş haliyle toplam 45.032,00-TL olduğu, TBK. M. 122 de aşkın zarar , ” Alacaklı temerrüt faizini aşan bir zarara uğramış olursa, borçlu kendisinin hiç bir kusuru bulunmadığını ispat etmedikçe bu zararı da gidermekle yükümlüdür. Temerrüt faizini aşan zarar miktarı görülmekte olan davada belirlenebiliyorsa davacının istemi üzerine hakim, esas hakkında karar verirken bu zararın miktarına da hükmeder” şeklinde ifade edildiği, aşkın zararın tazmini için alacaklının herşeyden önce aşkın bir zarara uğradığını ispat etmesi gerektiği, Yargıtayın ispat konusunda titiz davranmakta bunun için alacaklının bazı somut olguları ispat etmesini özellikle borçlunun yapmış olduğu geç ödeme sebebiyle mali sıkıntı içine düştüğünü, bu sıkıntı sonunda bankadan yüksek faiz ile kredi almak zorunda kaldığını ve bu krediyi de dava konusu işte kullandığını kanıtlamasını istediğini, bu bakımdan olayda temerrüt faizini aşan ve borçlunun yapmış olduğu geç ödeme sebebiyle mali sıkındı içine düştüğünü, bu sıkıntı sonunda bankadan yüksek faiz ile kredi almak zorunda kaldığını ve bu krediyi de dava konusu işte kullandığına ilişkin ispatın varlığı aranması gerektiği, bu hususlar dikkate alındığında aşkın zarar hükümlerine gidilemeyeceği” şeklinde kanaat bildirilmiştir.
Kayseri Kocasinan Belediye Başkanlığı’na müzekkere yazılarak sözleşmeye konu Kayseri İli, … İlçesi, … Pafta, … Ada ve … Parsel sayılı taşınmaza ilişkin var ise imar işlem dosyası ve projelerin çıkartılarak gönderilmesi istenilmiştir.
Kayseri … İdare Mahkemesi’ne müzekkere yazılarak bu mahkemenin … Esas sayılı dosyasının gönderilmesi istenilmiştir.
Kayseri … İdare Mahkemesi’ne müzekkere yazılarak bu mahkemenin … Esas sayılı dosyasının gönderilmesi istenilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, YARGILAMA VE GEREKÇE: Dava arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin feshi ve gecikme nedeniyle cezai şart ile uğranılan menfi ve müsbet zararların tahsili istemine ilişkindir.
Mahkememizde ilk olarak yapılan yargılama sonunda … tarihli, … Esas ve … Karar sayılı gerekçeli karar ile iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davanın kısmen kabulüne, 120.000,00-TL cezai şart ve 3.000,00-TL yıkılan ev-bahçe duvarı ve sair sebebi ile uğranılan zarara karşılık 123.000,00-TL tazminatın, dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, davacıların fazlaya ilişkin munzam zarar ve diğer alacak taleplerinin reddine karar verilmiştir.
Bu karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Yargıtay 23. Hukuk Dairesi tarafından icra kılınan temyiz incelemesi sonucunda … tarihli, … Esas ve … Karar sayılı ilam ile “Mahkemece, kısa ve gerekçeli kararda sözleşmenin feshi talebi hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmemiştir. HMK’nun 297/2. maddesi uyarınca, hükmün sonuç kısmında taleplerden her biri hakkında taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların sıra numarası altında, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde yazılması gerektiğinden, yasanın bu amir hükmüne aykırılık teşkil edecek şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir. Bozma nedenine göre, davalı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.” nedenleriyle bozulmuştur.
Bozularak iade edilen dava dosyası mahkememizin … Esas sırasına kaydı yapılmıştır.
Davanın taraflarına davetiyeler tebliğ edilmiş ve yapılan duruşmada Yargıtay bozma ilamına uyulmasına karar verilmiştir.
Yeniden yapılan yargılama sonunda … tarihli, … Esas ve … Karar sayılı gerekçeli karar ile ”mahkemece kısa ve gerekçeli kararda sözleşmenin feshi talebi hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmediğine” dair uyulan kapatılan … Hukuk Dairesi’nin bozma ilamı ve tüm dosya kapsamına göre; sözleşmelerde dairelerin son teslim tarihinin … olarak belirlendiği halde yüklenicinin hiç bir inşaat faaliyetine başlamadığı, taşınmazın boş arsa haline getirildiği, davalı yüklenicinin üzerine düşen edimlerini yerine getirmediği, davacıların herhangi bir kusurlarının bulunmadığı, dolayısıyla davacıların sözleşmeyi feshetmekte haklı oldukları, davalı yüklenicinin eseri teslim etmemek suretiyle temerrüde düşmesinden dolayı davacılar hiçbir zarara uğramamış olsalar bile TBK’nun 180. maddesi uyarınca ceza-i şart talep haklarının bulunduğu, sözleşmede belirtilen taşınmazın bildirilen değeri olan 12.000,00-TL’nın 10 katı olarak kararlaştırılan ceza-i şarttan yüklenicinin sorumlu olacağı, davacı taraf evin yıkılmasından önce içinde kiracı bulunması ve aylık 400,00-TL kira getirdiği için evin yıkılmasından ötürü bu kira gelirinden yoksun kalınması sebebiyle munzam zararın tazminini talep etmişse de, davacının munzam zararını kesin ve yeterli delillerle ispatlayamadığı, kaldı ki sözleşmeyi fesheden tarafın müspet zarar kapsamında kira tazminatı da talep edemeyeceği, ancak menfi zarar kapsamında evin, bahçe duvarının vs. yıkılmasından kaynaklı isteminin yerinde olduğu, davacıların davalı kooperatifi usulüne uygun olarak temerrüde düşüren ihtarlarının bulunmadığı ve bu sebeple de davalı tarafın ancak dava tarihinden itibaren temerrüdünden söz edebileceği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Yargıtay … Hukuk Dairesi tarafından icra kılınan temyiz incelemesi sonucunda … tarihli, … Esas ve … Karar sayılı ilam ile “1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma ilamı gereğince inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle davalı yüklenicinin sözleşmeyi yaptıktan sonra tevhid ve diğer işlemlerle ilgili hiçbir girişiminin bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Dava arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin feshi ve gecikme nedeniyle uğranılan menfi ve müsbet zararların tahsili istemine ilişkindir.
Borçlar hukuku genel prensibine göre kendi edimini yerine getirmeyen tarafın karşı edimi talep etme hakkı bulunmamaktadır.
Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine göre arsa sahibi yükleniciye inşaat yapılmaya münasip bir arsayı yükleniciye teslim etmek zorundadır.
Somut olayda; davacı arsa sahiplerinin arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazı inşaat yapılacak şekilde davalı yükleniciye teslim etmedikleri anlaşılmaktadır, bu durumda yüklenicinin kusuruyla sözleşme gereklerini yerine getirmediğinden bahsedilemez, arsanın imar durumundaki belirsizliğin beklenenden uzun sürmesi nedeniyle arsa sahibinin sözleşme ile belirsiz bir vakte kadar bağımlı tutulması arsa sahibinden beklenemez bu nedenle arsa sahibinin sözleşmenin feshini istemekte haklı olduğunun kabulü gerekir. Ancak yukarıda da belirtildiği üzere sözleşmenin feshinde davalı yüklenicinin bir kusuru bulunmamaktadır. Bu itibarla; mahkemece ceza-i şart isteminin reddine karar verilmesi gerekirken hatalı gerekçe ile kabulüne karar verilmesi doğru olmamıştır.
Ayrıca dava konusu edilen eski ev ile bahçe duvarının davalı tarafça yıkıldığı ispat kapsamı ile tespit edilemediğinden, mahkemece maddi tazminat talebinin de reddi yerine kabulüne karar verilmesi hatalı olmuştur.” nedenleriyle bozulmuştur.
Davacılar vekilince Yargıtay bozma kararının düzeltilmesi talebinde bulunulmuştur. Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin … tarihli, … Esas ve … Karar sayılı ilamı ile karar düzeltme talebinin reddine karar verilmiştir.
Bozularak iade edilen dava dosyası mahkememizin … Esas sırasına kaydı yapılmıştır.
Kayseri … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … tarihli, … Esas ve … Karar sayılı, … tarihinde kesinleşen ilamı ile davalı S.S. … Konut Yapı Kooperatifi’nin iflasına, iflasının … günü saat 10:21 itibarı ile açılmasına karar verildiği, Kayseri … Dairesi’nin … iflas sayılı dosyası üzerinden iflas tasfiye işlemlerinin başlatıldığı, iflas ilanının … tarihinde yapıldığı, ikinci alacaklılar toplantısının … tarihinde yapıldığı, iflas idare memurlarının İzmir Barosu avukatlarından Av. … , İzmir Barosu avukatlarından Av. … ve Kayseri Barosu avukatlarından Av. … olduğu, iflas idare memurlarının birlikte ve ayrı ayrı iflas masasını temsile yetkili oldukları Kayseri … Dairesi’nin … tarihli cevabi yazılarından anlaşılmış olmakla mahkememizce davacılar vekiline ve davalı iflas idaresi memurlarına tebligat çıkarılmıştır. İflas idaresi adına Av. … vekalet sunmuş olduğundan iflas idaresi vekilinin katılımı ile yapılan duruşmada Yargıtay bozma ilamına uyulmasına karar verilmiştir.
Yeniden yapılan yargılama sonunda, mahallinde yapılan keşif ve gözlemler ile dinlenen tanık beyanları ile diğer delillerden, taraflar arasında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi ve bilahare ek sözleşme düzenlendiği, müflis davalı kooperatifin bu sözleşmelere rağmen taşınmaz üzerine bina inşa edemediği anlaşılmaktadır.
Dava konusu somut olayda taraflar arasında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin akdedildiği ihtilafsız olup, davacılar arsa sahibi, davalı taraf ise yüklenicidir.
Arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmeleri karşılıklı taahhütleri ihtiva eden, iki tarafa da borç yükleyen eser yapımı ile satış vaadinden oluşan karma bir sözleşmedir. Bu sözleşmelerde yüklenicinin asli edimi finansmanı kendisi tarafından sağlanarak arsa sahibinin arsası üzerinde sözleşme ve ekleri, tasdikli projesi, ruhsatı ve imara uygun olmak üzere inşaat yapıp teslim etmek, arsa sahibinin borcu da inşaat yapılacak arsayı yükleniciye inşaata elverişli olacak şekilde teslim etmek ve yüklenici sözleşmedeki edimini yerine getirdiğinde bedel olarak kararlaştırılan bağımsız bölüm-bölümler ya da arsa payının mülkiyetini yükleniciye devretmektir. Arsa sahibi arsayı inşaat yapmaya uygun bir şekilde teslim etmek zorundadır. Arsa sahibinin arsa teslim borcu öncelikli bir borçtur. Arsa sahibi arsayı her türlü olumsuzluk ve kusurdan ari olarak teslim etmek zorundadır. Arsa teslim edilmiş ancak imar durumu uygun değilse, tahliye edilmemiş kiracı var ise, üzerinde gecekondu var ise arsa teslim borcu yerine getirilmiş değildir.
Arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmeleri, tapuda pay devrini de içerdiğinden, tarafların tek taraflı irade beyanı ve bunun karşı tarafa ulaşmasıyla feshi mümkün değildir. Kat karşılığı inşaat sözleşmeleri ancak mahkeme kararıyla ya da tarafların fesih iradelerinin birleşmesi ile feshedilebilir. (Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin … tarihli, … Esas ve … Karar sayılı ilamı)
Olumsuz zarar; sözleşmenin, karşı tarafça yerine getirileceğine olan güvenin boşa çıkması nedeniyle uğranılan eylemli zarardır. Başka bir anlatımla, sözleşme yapılmasaydı, uğranılmayacak olan zarardır. Dolayısıyla, karşı tarafın malvarlığına girsin veya girmesin, sözleşme nedeniyle alacaklının cebinden (malvarlığından) çıkan ve yasal olarak harcanan paradır. Doktrinde hakim olan görüşe ve Yargıtay uygulamasına göre, burada oluşan zarar menfi (olumsuz) zarardır. Menfi zarar genel bir anlatımla hukuken geçerli olmayan bir borç ilişkisinin geçerli olduğuna inanmaktan (güvenmekten) doğan zarardır. Kısaca bu zarar, alacaklının sözleşme yaptığı için uğradığı, sözleşme yapmamış olsa idi uğramayacağı zarar olup, sözleşmeye güvenilerek yapılan harcamaların (giderlerin) tamamı, başka bir anlatımla karşı tarafın malvarlığına girmese bile o sözleşme nedeniyle cepten çıkan paradır. Müspet zarar ise, sözleşme nedeniyle cebe girmesi gereken paranın, girmemesi nedeniyle meydana gelen zarardır. Bu niteliği gereği, müspet zarar daima ileriye dönük olup, bir beklenti kaybıdır. Diğer bir ifadeyle müsbet zarar, akdin hiç veya gereği gibi ifa edilmemesinden doğan zarar şeklinde de tanımlanabilir. Binaların bitirilmiş olması halinde getirmesi beklenen eksik işler bedeli, kâr kaybı, gecikme tazminatı müspet zarar; inşaatın yapımı süresince oturulacak ev için ödenmesi gereken kira bedeli, sözleşmenin yapılmasına ilişkin giderler, sözleşmenin yerine getirilmesi dolayısıyla uğranılan zarar, binanın kal bedeline yönelik talepler menfi (olumsuz) zarar kapsamındaki alacak kalemlerindendir. Olumsuz zarar, sözleşmeden dönen alacaklının haklı olması halinde, kusurlu borçludan isteyebileceği, diğer anlatımla, borçlunun sözleşmeye aykırı hareket etmesi nedeniyle sözleşmenin hüküm ifade etmemesi dolayısıyla ortaya çıkan zarardır.
Olumlu zarar, tamamen haklı olan tarafın sözleşmeden tamamen haksız olarak dönen taraftan isteyebileceği tazminatın konusunu oluşturup, olumlu zarar kapsamında kalan kira kaybı sözleşmeden dönen tarafın tamamen haklı dahi olsa isteyebileceği alacak kalemlerinden değildir. Sözleşmeden dönmenin bir başka sonucu olan olumlu zararın tazmininde; tazminat isteyen kişi hem sözleşmeden dönen taraf olmamalı ve hem de kusuru bulunmamalı; tam aksine, karşısındaki kişi hem sözleşmeden dönen taraf ve hem de dönmede kusurlu olmalıdır.
Yargıtay içtihatları ve doktrinde eser sözleşmesinden dönülmesi nedeniyle uğranılan ve giderilmesi talep edilen olumsuz zararların sınırlı sayıda olmadığı kabul edilmekte, sözleşmenin yapılmasına ilişkin giderler, sözleşmenin yerine getirilmesi ve karşılıklı edimin kabul edilmesi için yapılan masraflar, sözleşmenin geçerliliğine inanılarak başka bir sözleşme fırsatının kaçırılması dolayısıyla ve başka bir sözleşmenin yerine getirilmemesi dolayısıyla uğranılan zararlar da menfi zarar kapsamında değerlendirilmektedir. İmalât bedelinin, fesihte haklı olup olmadığına bakılmaksızın, bir başka deyişle kusur durumu ya da oranı nazara alınmaksızın istenmesi mümkün olmakla birlikte TBK’nun 125/son maddesi gereğince menfi zararın borçlunun temerrüde düşmekte kusuru olmadığını ispat edemezse alacaklı, sözleşmenin hükümsüz kalması sebebiyle uğradığı zararın giderilmesini de isteyebilir.
Borçlar hukuku genel prensibine göre kendi edimini yerine getirmeyen tarafın karşı edimi talep etme hakkı bulunmamaktadır. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine göre arsa sahibi, inşaat yapılmaya münasip bir arsayı yükleniciye teslim etmek zorundadır.
Yukarıda yapılan açıklamalar ışığında somut olay incelendiğinde; Kocasinan Belediyesi’nin cevabi yazınıda arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu davacılara ait taşınmazın bulunduğu bölgenin imar planlarının idare mahkemesi tarafından iptal edildiği, belediye tarafından imar planına ilişkin işlemlerin durdurularak yeniden planlama çalışmaları başlattığı, yeniden yapılan imar planında sözü edilen taşınmazın konut alanı ve yol içinde kaldığı bildirilmektedir. Davacı arsa sahiplerinin arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazı inşaat yapılacak şekilde davalı yükleniciye teslim etmedikleri anlaşılmaktadır. Bu durumda yüklenicinin kusuruyla sözleşme gereklerini yerine getirmediğinden bahsedilemez. Arsanın imar durumundaki belirsizliğin beklenenden uzun sürmesi nedeniyle arsa sahiplerinin sözleşme ile belirsiz bir vakte kadar bağımlı tutulması da arsa sahiplerinden beklenemez. Bu nedenle davacı arsa sahiplerinin sözleşmenin feshini istemekte haklı olduğunun kabulü gerekir. Ancak yukarıda da belirtildiği üzere sözleşmenin feshinde davalı yüklenicinin bir kusuru bulunmamaktadır.
Dosya kapsamına göre; taraflar arasında düzenlenen Kayseri … Noterliği’nin … tarihli ve … yevmiye sayılı arsa karşılığı daire ve satış sözleşmesi ve bu sözleşme ile ilgili yapılmış Kayseri … Noterliği’nin … tarihli ve … yevmiye sayılı düzenleme şeklinde düzeltme beyanının dava tarihi olan … tarihi itibari ile davacılar tarafından haklı olarak feshedildiğinin tespitine karar vermek gerekmiştir. Sözleşmenin feshinde davalı yüklenicinin bir kusuru bulunmadığından davacıların ceza-i şart isteminin reddine karar verilmesi gerekmiştir. Davacılar evin yıkılmasından önce içinde kiracı bulunması ve aylık 400,00-TL kira getirdiği için evin yıkılmasından ötürü bu kira gelirinden yoksun kalınması sebebiyle bu zararın tazminini talep etmişse de, davacılar bu konudaki zararını kesin ve yeterli delillerle ispatlayamamış olup, kaldı ki sözleşmeyi fesheden tarafın müspet zarar kapsamında kira tazminatı talep edemeyeceği de açıktır. Yine dava konusu edilen eski ev ile bahçe duvarının ve havuzla doldurulan sondaj kuyusunun davalı tarafça yıkıldığı, taşınmaz üzerindeki ağaçların davalı tarafından söküldüğü dosya kapsamı ile ispat edilemediğinden, sözleşmenin feshinde davalı yanın kusuru bulunmadığından ve ayrıca az yukarıda açıklanan diğer nedenlerden dolayı davacıların fazlaya ilişkin istemlerinin (gecikme tazminatı, eski ev ve bahçe duvarı, havuzla doldurulan sondaj kuyusu, ağaç bedeli, gecikme nedeni ile munzam zarar ve kira alacağına yönelik sair diğer taleplerin) reddine karar verilmesi gerektiği görüş ve kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle:
Davanın KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE,
1-Davacılar ile müflis S.S. … Konut Yapı Kooperatifi arasında düzenlenen Kayseri … Noterliği’nin … tarihli ve … yevmiye sayılı arsa karşılığı daire ve satış sözleşmesi ve bu sözleşme ile ilgili yapılmış Kayseri … Noterliği’nin … tarihli ve … yevmiye sayılı düzenleme şeklinde düzeltme beyanının dava tarihi olan … tarihi itibari ile davacılar tarafından haklı olarak feshedildiğinin tespitine,
2-Davacıların fazlaya ilişkin istemlerinin (gecikme tazminatı, eski ev ve bahçe duvarı, havuzla doldurulan sondaj kuyusu, ağaç bedeli, gecikme nedeni ile munzam zarar ve kira alacağına yönelik sair diğer taleplerin) reddine,
4-Alınması gereken 80,70-TL maktu karar ve ilam harcından davacılardan peşin alınan 1.856,25-TL harcın mahsubu ile fazla yatan 1.775,55-TL harcın davacı tarafa iadesine,
5-Mahkememizce bozmadan önce … Esas, … Karar ve … Harç numaralı, … tarihli harç tahsil müzekkeresi ile davalıdan tahsili istenilen 6.545,90-TL bakiye karar ilam harcının davalı taraftan tahsil edilmişse bu tutarın davalı tarafa iadesine, henüz harç tahsil müzekkeremiz infaz edilmemişse müzekkerede yazılı harcın tahsil edilmeksizin müzekkeremizin iadesi için Kayseri Kaleönü Vergi Dairesi Müdürlüğü’ne yazı yazılmasına,
6-Davacı tarafça yapılan 21,15-TL başvurma harcı ile 1.856,25-TL peşin harcın davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
7-Davacı tarafça yatırılan bozma öncesinde yapılan 73,00-TL tebligat gideri, 52,60-TL müzekkere gideri, 45,00-TL tanık ücreti, keşif harcı 170,80-TL, keşif araç ücreti 80,00-TL, 880,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 970,60 TL, posta gideri 147,00-TL ve bozma sonrasında yapılan 3 e-tebligat gideri 16,50-TL olmak üzere toplam 1.347,10-TL yargılama giderinden davanın kabul oranına göre belirlenen 419,10-TL’nın davalıdan alınarak davacılara verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacılar üzerinde bırakılmasına,
8-Davalı tarafça yapılan 187,00-TL müzekkere ve tebligat masrafından oluşan yargılama giderinden davanın ret oranına göre belirlenen 132,50 TL sinin davacılardan alınarak davalıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davalı üzerinde bırakılmasına,
9-HMK’nun 333/1. maddesi gereğince varsa artan gider avansından kullanılmayan kısmın kararın kesinleşmesinden sonra yatıran ilgili tarafa iadesine,
10-Davacılar kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. gereğince hesap ve taktir olunan 5.100,00-TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
11-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. gereğince hesap ve taktir olunan 15.825,00-TL nispi vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalıya verilmesine,
Dair, davacılar vekili Av. … ve davalı iflas idaresi vekili Av. … yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 15 hafta içinde Yargıtay’da temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. …

Katip …
¸e-imzalı

Hakim …
¸e-imzalı