Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/844 E. 2022/234 K. 24.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
KAYSERİ
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : …
KARAR NO : …

HAKİM : …
KATİP : …

DAVACI :…
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikte Alacaktan Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : …
KARAR TARİHİ : …
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 07/04/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalı arasında yapılan ticarete istinaden faturalara dayalı cari hesap ekstresinde görünen bakiye alacak miktarı olan 70.000,00 TL’nin tahsili amacıyla davalı aleyhine Ankara … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasından icra takibi başlatıldığını, dosyaya itiraz edildiğini, Kayseri … Müdürlüğü’ne gönderilerek … esası aldığını, davalının icra takibinden sonra iki ayrı tarihte 35.000,00’er TL’nin müvekkili hesabına gönderildiğini, davalı tarafın icra takibine haksız olarak itiraz edildiğini vekalet ücreti dahil tüm feriler yönünden takibin durmasına sebebiyet verdiğini, davadan önce arabuluculuk yoluna başvurulduğunu ancak anlaşamama tutanağı düzenlendiğini ileri sürerek; davanın kabulüne, Kayseri … Dairesi’nin … esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptaline, takibin devamına, asıl alacağa %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; İcra takibi başlatılmadan önce borcun alacaklı tarafa ödendiğini, davanın yersiz ve kötü niyetli olarak açıldığını, hukuki yarar yokluğundan reddine karar verilmesi gerektiğini, yetki icra müdürlüğüne usulüne uygun bir icra takibi başlatıldığında icra masrafları ve vekalet ücretine hak kazanılabileceğini savunarak davanın reddine, %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Mahkememizce taraf teşkili sağlanmış davanın taraflarına delillerini ibraz etme olanağı tanınmış uyuşmazlığın çözümü için gereken bütün deliller toplanmıştır.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Davacı dava dilekçesi ile, davalının kendilerine 70.000,00 TL borcu bulunduğunu, davalı hakkında Ankara … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası kapsamında takip yaptıklarını, davalının borca ve yetkiye itiraz ettiğini, yetki itirazının kendilerince kabul edilerek Kayseri … Müdürlüğü’ne gönderildiğini, davalının ise takip başladıktan sonra … tarihinde 35.000,00 TL, … tarihinde ise 35.000,00 TL ödendiğini, yetkili icra dairesince gönderilen ödeme emrine itiraz ettiğinini ve ferileri yönünden davanın durduğundan bahisle itirazın iptali dilemiştir.
Davacı davasını daha sonraki dilekçesinde miktar bazında açıklamıştır. Davalı ise borcu bulunmadığından ve ödendiğinden bahisle davanın reddini dilemiştir.
Davacının takipler öncesi davalıdan 70.000,00 TL alacaklı olduğu tarafın kabulündedir. Davalı taraf …. tarihinde 35.000,00 TL, … tarihinde ise 35.000,00 TL ödeme yapmıştır. Ankara … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde takibin … tarihinde başlatıldığı, davalının ise takibe … tarihinde yetki ve borca itiraz ettiği ve takibin durduğu, dosyanın davacı tarafça yetki itirazı kabul edilerek … tarihinde Kayseri … Müdürlüğü’ne gönderildiği, Kayseri … Dairesince … tarihinde yeniden ödeme emri gönderdiği ve davalının ise … tarihli dilekçesi ile itiraz ettiği görülmüştür. Somut olayda davalı taraf Ankara … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası kapsamında takibe başlandıktan sonra ve yetkili icra dairesince ödeme emri gönderilmeden önce borcu ödemiştir. Uyuşmazlık ise söz konusu ödeme nedeniyle takip ferilerinden sorumluluğun kime ait olduğu noktasındadır.
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 67 ve devamı maddelerinde düzenlenen ödeme emrine itirazın iptali davası (konusu borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan) bir eda davasıdır. İtirazın iptali davası, takip alacaklısı tarafından, ödeme emrine (süresi içinde) itiraz etmiş (m. 62) olan takip borçlusuna karşı açılır. Alacaklı davayı kazanırsa (yani, mahkeme borçlunun borçlu olduğu kanısına varırsa), mahkeme, borçlunun itirazının iptaline karar verir; işte bundan dolayı, bu davaya itirazın iptali davası denir (Kuru, B.: İstinaf Sistemine Göre Yazılmış İcra ve İflas Hukuku, Ankara 2017, s. 107). Bu davanın açılabilmesi için; ilamsız takip yapılmış olması, borçlunun bu takibe itiraz etmesi, alacaklının, itirazın kaldırılması için icra mahkemesine başvurmaması, itirazın alacaklıya (davacıya) tebliğinden itibaren alacaklının, bir yıl içinde mahkemeye başvurmuş olması gerekmektedir. Takip alacaklısı tarafından ödeme emrine süresi içinde itiraz etmiş olan takip borçlusuna karşı açılan itirazın iptali davasının konusu, icra takibi konusu edilen alacaklar olup, davanın amacı itirazla duran takibin devamını sağlamaktır. İtirazın iptali davası, yargılama usulü bakımından genel hükümlere tabidir (Deynekli, A./Kısa, S: İtirazın İptali Davaları İcra İnkâr ve Kötüniyet Tazminatı, Ankara, 2013 s: 80).
Yetkisiz icra dairesindeki borçlunun kabulü dışındaki hiçbir takip işlemi, yetkili icra dairesince geçerli sayılamaz. Yetkisiz icra dairesine yapılan takip talebi ile de zamanaşımı kesilir. İİK’nın 66/1. maddesi uyarınca borçlu süresi içerisinde yetki itirazını bildirirse icra takibi kendiliğinden durur. Bu yetki itirazı alacaklı tarafından kabul edildiğinde dosyanın yetkili icra dairesine gönderilmesini talep eder. Dosya kendisine gönderilen icra dairesi, borçluya yeni bir ödeme emri gönderir. Borçlunun yetki itirazını kabul etmeyen alacaklı icra hukuk mahkemesinden itirazın kaldırılmasını talep eder. (Hem yetkiye hem de borca itiraz edildiği takdirde icra mahkemesinden itirazın kaldırılması istenebileceği gibi, itirazın iptali davası da açılabilir.) Borçlunun yetki itirazına rağmen dosyanın yetkili icra dairesine gönderilmesini talep etmezse, İİK’nın 50 ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 20. maddesi uyarınca takip yapılmamış sayılır. Bu hâlde, takibin yapılması ile kesilen zamanaşımı takibin yapılmamış sayılması ile doğal olarak hükümsüz hâle gelir.
Borçlu davalı, alacak ödendiğinden alacağa ve ferilerine itiraz etmiştir. Bu durumda ilk takip yetkisiz yerde yapıldığı ve borç da yetkili icra müdürlüğü tarafından gönderilen ödeme emri tebliğinden önce ödendiğinden borçlunun kabulü dışındaki hiçbir takip işlemi, yetkili icra dairesince geçerli yetkisiz yerde yapılan takip sebebiyle davacı alacaklının takip masrafı talep hakkı bulunmamaktadır. Alacaklı davacı yetkili yerden çıkarmış olduğu ödeme emrine itiraz üzerine ise bu yetkili yer takibi sebebiyle de ortada asıl borç bulunmadığından ve davada işlemiş faiz talebi olmadığından takip gideri (vekalet ücreti, harç ve masraf) talep edemez. ( Aynı yönde İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2019/382 E., 2022/384 K. Sayılı ilamı bulunmaktadır.)
İcra İflas Kanunun 67/2.maddesi uyarınca itirazın iptali davasının kısmen veya tamamen reddi halinde, borçlu lehine hükmedilecek tazminat kötü niyet tazminatı olup, borçlu lehine kötü niyet tazminatına hükmedilebilmesi için icra takibinin haksız olmasının yanında takip alacaklısının kötü niyetli olması gerekir. Alacaklı icra takibi başlatmakta kötü niyetli değilse aleyhine kötü niyet tazminatı hükmedilemez. (Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin 2018/6546 E., 2019/7768 K. Sayılı ilamı)
Somut olayda davacı kötüniyetli görülmediğinden davalının kötüniyet tazminatı uygun görülmemiştir.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle:
1-Davacının davasının reddine,
2-Davalının kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
3-492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince; alınması gereken 80,70 TL harcın davacı tarafından peşin yatırılan 176,95 TL harçtan mahsubu ile artan 96,25 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
4-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin (yargılama gideri) davacıdan alınarak HAZİNE’YE GELİR KAYDINA,
5-Davacı tarafından yapılan tüm yargılama giderlerinin kararın mahiyeti gereği davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan herhangi bir yargılama gideri bulunmadığından bu konuda mahkememizce herhangi bir karar verilmesine yer olmadığına,
7-HMK’nun 333/1. maddesi gereğince varsa artan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleşmesinden sonra yatıran ilgili tarafa iadesine,
8-AAÜT’ye göre hesap edilen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMK’nın 341/1. maddesi uyarınca 2 haftalık yasal süre içinde Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. …

Katip …
¸e-imzalı

Hakim …
¸e-imzalı

*5070 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*