Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/793 E. 2022/250 K. 30.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
KAYSERİ
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
Görevsizlik
ESAS NO : ***
KARAR NO : ***

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – … –
VEKİLİ : Av. … –
DAVALI : 1- … – … –
2- … – … –
VEKİLİ : Av. … –
DAVA : Alacak (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : ***
KARAR TARİHİ : ***
KARAR YAZIM TARİHİ : 14/04/2022

Mahkememizde açılan kıymetli evraktan kaynaklanan alacak davasının yargılaması sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; *** tanzim tarihli, *** vade tarihli ve 150.000,00-TL bedelli bonoya dayalı olarak Kayseri 7. İcra Dairesi’nin *** esas sayılı dosyası ile davalılar aleyhine takip başlattıklarını, akabinde davalılar tarafından Kayseri 1. İcra Hukuk Mahkemesinin *** esas ve *** karar sayılı dosyası ile dava ikâme edilmesi üzerine bonoda tanzim yerinin bulunmaması nedeniyle kambiyo senedi vasfını taşımadığından bu belgeye dayanarak borçlular hakkında kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip yapılamayacağı gerekçesiyle iptal edildiğini, kararın istinaf ve Yargıtay aşamasından geçerek kesinleştiğini, davalılar … ve …’ın yaptığı itirazın kötü niyetli, haksız ve yersiz olduğundan bahisle davanın kabulü ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile *** tanzim tarihli, *** vade tarihli, 150.000,00-TL bedelli bono bedelinin ***tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, yargılama giderlerinin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP : Davalılar vekili dosyaya sunduğu cevap dilekçesinde; zamanaşımı ve hak düşürücü süre itirazlarının bulunduğunu, davaya konu edilen kağıdın bir kambiyo senedi (bono) olmadığı gibi, adi yazılı belge dahi olmadığını, hatta yazılı delil başlangıcı dahi olmadığını, başka türlü ek delillerle davanın ispatının söz konusu olamayacağını, dava konusu edilen kağıdın kanuna, ahlaka, adaba, kamu düzenine, aile hukukunun temel ilkelerine aykırı olarak düzenlenerek ceza korkusu ve tehdidi altında düzenlenerek baskı Altında imzalatıldığını, bu hususta davacanın çok sayıda SMS iletisi bulunduğunu, bunların delil olarak sunulacağını, davacı tarafın böyle bir dava açma hakkının bulunmadığını, haksız ve hukuka aykırı davanın reddine, müvekkilleri lehine %20 tazminata hükmedilmesini ve yargılama giderlerinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
YARGILAMA VE GEREKÇE:
Dava, kıymetli evraktan kaynaklanan alacak davasıdır.
Dosya arasına alınan Kayseri 1. İcra Hukuk Mahkemesi’nin *** esas *** karar sayılı dosyasının incelenmesinde; davamıza konu edilen kambiyo senedinin keşide yerinin bulunmaması, keşidecinin isminin yanında idari yerleşim biriminin yazılmamış olması dikkate alınarak bononun kambiyo vasfında olmadığı kabul edilerek, … ve …’ın davalı … hakkında açmış olduğu davasının kabulü ile, Kayseri 7. İcra Müdürlüğü’nün *** sayılı dosyasındaki takibin … ve … yönüyle iptaline karar verildiği, karara yapılan istinaf başvurusu sonucunda Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi’nin 2019/66 esas 2019/58 karar sayılı ilamı ile başvurunun esastan reddine karar verildiği, bu karara yapılan temyiz başvurusu sonucunda Yargıtay 12. Hukuk Dairesi’nin 2019/14142 esas*** karar sayılı ilamı ile BAM kararının onanmasına karar verildiği ve kararın 07/07/2020 tarihinde kesinleştiği görüldü.
Bono, ödeme vaadi niteliğinde bir kambiyo senedi olup; bağımsız borç ikrarını içerir. (6102 sayılı TTK.’nın 776. maddesi).
Bonoda; şekil şartları 6102 sayılı TTK.’nun776. maddesinde sayılmıştır. Bunlar; “Bono” yada “Emre Muharrer Senet” ibaresi, kayıtsız şartsız bir bedel ödeme vaadi, vade, ödeme yeri, lehtar, keşide yeri ve tarihi, tanzim edenin imzasıdır. Bunlardan vade ve ödeme yeri esaslı şekil şartlarından değildir. Zorunlu şartlardan biri eksik olduğu takdirde, senedin bono niteliği kaybolur.
Sayılan zorunlu şekil şartlarının yanında seçimlik şartlar da vardır. Bonoya isteğe bağlı olarak, faiz, bedelin nakden yada malen alındığı veya yetkili mahkeme kayıtları da konabilir.
Dava konusu takibe dayanak senet; Türk Ticaret Kanunu’nda öngörülen zorunlu unsurları (düzenleme tarihi) taşımadığından kambiyo senedi niteliğinde değildir. Uyuşmazlık; kambiyo senedi niteliği taşımayan belgeden kaynaklandığı gibi aradaki temel ilişki de ticari ilişki değildir. Zira taraflar tacir de değildir.
TTK’nın 4. maddesine göre; ticarî davaların iki grup altında incelenmesi mümkündür. Bunlar; tarafların sıfatına ve işin ticarî işletmeyle ilgili olup olmadığına bakılmaksızın ticarî sayılan davalar (mutlak ticari davalar) ile her iki taraf için de ticari sayılan hususlardan doğan davalar (nispi ticari davalar)dır.
Mutlak Ticari Dava; tarafların tacir olup olmadıklarına ve dava konusu edilen işin ticari nitelikte olup olmadığına bakılmaksızın ticari dava olarak sayılan davalar olup, TTK’nın 4/1. maddesinde a ve f bentlerinde 6 bent halinde sayılan dava türleri mutlak ticari davadır.
Her ne kadar kambiyo senetleri TTK’da düzenlenmiş ise de; yukarıda özetlendiği şekliyle davaya konu edilen senet kambiyo vasfında değildir.
Nisbi ticari dava ise; her iki tarafı tacir olan ve tarafların ticari işletmesi ile ilgili olan uyuşmazlıklar nisbi ticari dava olarak adlandırılmaktadır.
TTK’nın gerekçesinde; ticari davalar ile ticari olmayan hukuk davalarını ayırmada kullanılan kıstasın “bir yandan her iki tarafın tacir sıfatı ve uyuşmazlığın konusunu teşkil eden işin bu sebepten dolayı ticari sayılması keyfiyeti, diğer yandan tarafların sıfatına bakılmaksızın sadece işin ticari mahiyeti” olduğu açıklanmıştır.
Bu anlamda bir davanın nisbi ticari dava sayılabilmesi için; uyuşmazlığın her iki tarafının tacir olması ve uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olması gerekli ve zorunludur.
Kayseri Vergi Dairesi Başkanlığı’ndan gelen yazı cevaplarının incelenmesinde: davacı …’nın vergi kaydının bulunmadığı ve potansiyel mükellef olduğu, davalı … ve …’ın mükellefiyet kayıtlarının bulunmadığının bildirildiği görülmüştür. Buna göre davacının ve davalıların mükellefiyet kaydının olmadığı görülmektedir. Davacının ve davalıların tacir olmaması nedeni ile eldeki davanın nispi ticari dava olmadığı görülmektedir.
TTK’nın 5. maddesine göre aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın, Asliye Ticaret Mahkemesi, ticari davalara bakmakla görevlidir. Dava konusu uyuşmazlık mutlak veya nısbi ticari dava niteliğinde olmadığından, mahkememizin görevi içine girmemektedir. Uyuşmazlığın ticari dava olmaması nedeniyle genel görevli mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemesi bu davanın yargılamasını yapmakta görevlidir.
HMK’nın 114. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendine göre, görev dava şartıdır. Aynı Kanunun 115/1. maddesi gereği mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. HMK’nın 138. maddesine göre, mahkeme dava şartları ve ilk itirazlar hakkında dosya üzerinden karar verebilir.
Dosya kapsamına göre, dava konusu edilen uyuşmazlığın TTK’nın 4. maddesine göre, ticari dava olmadığı, bu nedenle de mahkememizin görevi alanına girmediği, Asliye Hukuk Mahkemelerinin bu uyuşmazlığı çözmekte görevli olduğu, 6335 Sayılı Kanun ile yapılan değişiklikten sonra mahkememiz ile Asliye Hukuk Mahkemeleri arasındaki ilişkinin görev ilişkisi haline getirildiği, göreve ilişkin usul hükümlerinin uygulanmasının gerektiği, görevin kamu düzeniyle ilgili olduğu, HMK’nın 115. ve 138. maddeleri gereği mahkemenin görev hususunu kendiliğinden araştırmakla yükümlü olduğu ve davanın her aşamasında görev ile ilgili karar verilebileceği dikkate alındığında, mahkememizin görevsizliği nedeni ile, HMK.’nun 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereğince göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeni ile davanın usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
(Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi Esas No: 2019/1034 Karar No: 2019/1181 sayılı ilamı bu yöndedir.)
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-H.M.K.’nun 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereğince göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle davanın USULDEN REDDİNE,
2-Hüküm kesinleştiğinde ve istek halinde dava dosyasının görevli KAYSERİ NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NE gönderilmesine,
3-HMK.’nun 20. maddesi gereği kararın kesinleştiği tarihten veya kanun yoluna başvurulursa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde taraflardan birinin mahkememize başvurarak, dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmemesi halinde, HMK’nın 331/2. maddesi gereğince talep halinde dava dosyanın mahkememizce ele alınarak davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesine,
4-Davaya görevli mahkemede devam edilmesi halinde harçlar ve yargılama giderlerinin görevli mahkemede değerlendirilerek hüküm altına alınmasına,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren yasal iki haftalık süresi içerisinde Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi’nde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 30/03/2022

Katip …

Hakim …