Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/751 E. 2021/999 K. 11.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: *** Esas – ***
T.C.
KAYSERİ
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : ***
KARAR NO : ***

HAKİM : ***
KATİP : ***

DAVACI : ***
VEKİLİ : Av.
DAVALI : 1- ***
VEKİLİ : Av.
DAVALI : 2- ***
VEKİLİ : Av. ***
DAVALI : 3- ***
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : ***
KARAR TARİHİ : ***
KARAR YAZIM TARİHİ : 11/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan yargılaması sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … tarihinde 33 … plakalı aracın sebebiyet verdiği kaza sonucunda …’nın malul kaldığını, açılan ceza davasında araç sürücüsü …’ın kazanın meydana gelmesinde asli ve tamamen kusurlu olduğunu, müvekkili kurum tarafından kaza sonucu malul kalan …’ya *** tarihinde 36.369,00 TL ödeme yapıldığını, ödeme sonucu müvekkili kurum tarafından hak sahibine yaptığı ödemeden dolayı borçlulara ödemeden dolayı ihtarname keşide edildiğini, herhangi bir ödeme yapılmaması üzerine, borçlulyardan … ve *** Tur. Tic. Ltd Şti. hakkında Kayseri 6. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile ve tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile diğer borçlu … hakkında ise Kayseri 4. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile ilamsız takip başlatıldığını, borçluların süresi içerisinde borca ve borcun bütün ferilerine itiraz etmeleri nedeni ile takibin durduğunu, yapılan itirazın haksız ve kötü niyetli olduğunu belirterek, tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile davalıların Kayseri 6. İcra Müdürlüğü’ nün … Esas sayılı ve Kayseri 4. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyalarına yaptıkları itirazların iptali ile takiplerin devamına, %20 icra inkar tazminatlarının davalılardan tahsiline 36.369,00-TL’nin ödeme tarihi olan 03.01.2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılardan müştereken müteselsilen tahsiline karar verilmesini borçlular adına kayıtlı araç ve taşınmazların kaydı üzerine tedbir konulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA : Davalılar cevap dilekçesi sunmamış, davalı … ve … vekili ön inceleme duruşmasındaki beyanlarında, davayı kabul etmediklerini, … tarafından açılan uyuşmazlığa konu trafik kazası ile ilgili zaten bir dava daha olduğunu, muhtemelen o dosyada da maluliyet raporu alınacağını, ayrıca yine *** Esas sayılı dava dosyası ile dava açıldığını, dosyaların taraflarının aynı olduğunu birleştirilmesini istemişlerdir.
Mahkememizin … esas sırasına kaydı yapılan İtirazın İptali davasının yapılan yargılaması sonucunda yine mahkememizin … esas sayılı dosya ile birleştirilmesine karar verildiği, … esas sayılı dava dosyasında yapılan yargılama sonucu verilen kararın istinaf edilerek Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi’ne gönderildiği, dairece verilen kararda; asıl ve birleşen davaların birlikte görülemeyeceği yönünde görüş bildirildiği ve mahkememizce verilen kararın kaldırılmasına karar verildiği, … esas sayılı dosyanın … esas sırasına kaydı yapıldığı ve daha önce birleşen … esas sayılı dosyanın ise tefrik edilerek mahkememizin … esas sırasına kaydı yapıldı.
DELİLLER : Taraflar delillerini bildirmiş, celbi gereken kayıt ve belgeler 2. Ağır Ceza Mahkemesi dosyası, icra dosyaları celp edilerek incelenmiştir.
GEREKÇE:
Dava, meydana gelen trafik kazasından dolayı ödenen tazminat bedelinin rücuen tahsili istemi ile yapılan ilamsız icra takiplerine yapılan itirazların iptali istemine ilişkindir.
TTK’nun 4. maddesine göre; ticarî davaların iki grup altında incelenmesi mümkündür. Bunlar; tarafların sıfatına ve işin ticarî işletmeyle ilgili olup olmadığına bakılmaksızın ticarî sayılan davalar (mutlak ticari davalar) ile her iki taraf için de ticari sayılan hususlardan doğan davalar (nispi ticari davalar)dır.
Mutlak ticari dava; tarafların tacir olup olmadıklarına ve dava konusu edilen işin ticari nitelikte olup olmadığına bakılmaksızın ticari dava olarak sayılan davalar olup, TTK’nun 4/1. maddesinde (a) ve (f) bentlerinde 6 bent halinde sayılan dava türleri mutlak ticari davadır. Somut olayda; davacı Güvence Hesabı 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 14.maddesi ve aynı maddeye dayanılarak çıkarılan Güvence Hesabı Yönetmeliği’nin 9/b. maddesi uyarınca zarar görene yaptığı ödemeyi, aynı yönetmeliği ‘Rücu Hakkının Kullanılması’ başlıklı 16. maddesi uyarınca, zorunlu sigortasını yaptırmayan kişiler ve zarardan sorumlu kişilerden talep ettiği görülmektedir.
Dava tarihi itibarı ile yürürlükte bulunan 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5/1 maddesinde ticaret mahkemelerinin görev alanları düzenlenmiş olup, “Aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesi tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir.” ifadesine yer verilmiştir. Buna göre; aynı kanunun 4/1. maddesinde nispi ticari davalar, 4/1. maddenin a fıkrasından f fıkrasına kadar sayılan hususlar ise mutlak ticari davalar olarak sayılmıştır.
Bir davanın nispi ticari dava sayılması için; TTK 4/1. maddesi birinci fıkrasında belirtildiği gibi; davanın her iki tarafında tacir olması ve uyuşmazlığın da her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olması gerekmektedir.
Mutlak ticari davalar ise TTK 4/1-a. maddesinde; her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olup olmadığına bakılmaksızın, Türk Ticaret Kanunu’nda düzenlenen hususlar ile yine TTK 4/1. maddesinin a fıkrasından f fıkrasına kadar sayılan yasalarda belirtilen davalar olarak sayılmıştır.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu yürürlüğe girmesi ile birlikte 5/3. maddesi gereği artık asliye hukuk mahkemeleri ile ticaret mahkemeleri arasındaki ilişki, iş bölümü ilişkisinden çıkarak görev ilişkisi haline gelmiştir. Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 1. maddesi gereği göreve ilişkin kurallar kamu düzeni ile ilgili olup hakim tarafından kendiliğinden dikkate alınması gerekmektedir.
Güvence hesabı tarafından açılan dava, niteliği itibarı ile haksız fiilden kaynaklanmış olup, TTK’nun 4/1. maddesinde belirtilen her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili ticari dava kapsamında bulunmaması nedeniyle davaya Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından bakılması gerektiğinden, Güvence Hesabı tarafından açılan dava, ana dosyadan tefrik edilerek … esas sırasına kaydı yapılmış ve bu dava dosyasında mahkememizin görevsizliğine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-HMK’nun 114/1-c ve 115/2. maddeleri gereğince göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle davanın USULDEN REDDİNE,
2-Hüküm kesinleştiğinde ve istek halinde dava dosyasının görevli KAYSERİ NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NE gönderilmesine,
3-HMK’nun 20. maddesi gereği kararın kesinleştiği tarihten veya kanun yoluna başvurulursa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde taraflardan birinin mahkememize başvurarak, dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmemesi halinde, HMK’nun 331/2. maddesi gereğince, talep halinde dava dosyanın mahkememizce ele alınarak davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesine,
4-Davaya görevli mahkemede devam edilmesi halinde, harç, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin görevli mahkemede hüküm altına alınmasına,
Dair, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi’nde istinaf kanun yolu açık olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda karar verildi. 11/11/2021

Katip ***

Hakim ***