Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/740 E. 2021/963 K. 27.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

T.C.
KAYSERİ
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/740
KARAR NO : 2021/963

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. … -…
DAVALI : … – …

DAVA : Tazminat (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/10/2021
KARAR TARİHİ : 27/10/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 28/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan tazminat (eser sözleşmesinden kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; “Müvekkilim ile davalı taraf arasında 03/12/2001 tarihinde Kayseri …. Noterliği’nin … yevmiye nolu sözleşmesi ile gayrimenkul satış vaadi ve daire karşılığı inşaat sözleşmesi imzalanmıştır. İşbu sözleşme uyarınca müvekkilime ait Kayseri İli, … İlçesi, … Mahallesi, … pafta ,… Ada ,… Parselde bulunan arsaya binaen, bir adet 130 m2 daire ve bir adet 26 m2 dükkan verilmesi kararlaştırılmıştır. Sözleşmede bahsedilen daireye karşılık Kayseri İli, …İlçesi, …Mahallesi, … Ada, …Parseldeki taşınmazın 02/07/2014 tarihinde müvekkilime tapu devri yapılmıştır. Ancak sözleşmede kararlaştırılan bir adet 26 m2 dükkanın tapu devri yapılmamıştır. Tapu devri yapılması için müvekkilimce Kayseri …. Noterliği’nin 23/08/2021 tarihli ve … yevmiye nolu ihtarnamesi ile 26 m2 dükkanın tapu devrinin yapılması istenmiş ancak davalı tarafça herhangi bir işlem yapılmadığından iş bu davayı açma gereği doğmuştur. Müvekkilimin zarara uğraması üzerine dava yoluna başvurmadan önce zorunlu arabuluculuk görüşmesi kapsamında… numaralı arabuluculuk dosyasında görüşme yapılmış ancak yapılan görüşme anlaşamama şeklinde sonlandırılmıştır. Yukarıda açıklanan ve resen göz önünde bulundurulacak nedenlerle, fazlaya ilişkin dava ve talep hakkımız saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000,00-TL’nın yasal faiziyle birlikte davalıdan müvekkilime ödenmesi için iş bu davayı açma gereği hasıl olmuştur. Mahkemece resen göz önünde bulundurulacak nedenlerle fazlaya ilişkin dava ve talep hakkımız saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000,00-TL’nın kararlaştırılan teslim tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak müvekkilime ödenmesini, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini mahkemenizden arz ve talep ederiz.” şeklindeki beyanı ile fazlaya ilişkin dava ve talep hakkı saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000,00-TL’nın kararlaştırılan teslim tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmezsini talep ve dava etmiştir.
GEREKÇE: Dava, Kayseri …. Noterliği’nin …yevmiye nolu ve 03/12/2001 tarihli Gayrimenkul Satış Vaadi ve Daire Karşılığı İnşaat Sözleşmesine binaen, bir adet 26 m2 dükkanın tapu devrinin yapılmaması nedeniyle bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık gayrimenkul satış vaadi ve daire karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanmaktadır.
Ticari davalar, mutlak ticari davalar, nispi ticari davalar ve yalnızca bir ticari işletmeyle ilgili olmasına rağmen ticari nitelikte kabul edilen davalar olmak üzere üç gruba ayrılır.
Mutlak ticari davalar, tarafların tacir olup olmadığına ve işin bir ticari işletmeyi ilgilendirip ilgilendirmediğine bakılmaksızın ticari sayılan davalar olup, TTK’nun 4/1. maddesinde sayılmışlardır. Ayrıca, Kooperatifler Kanunu (m.99), İcra İflas Kanunu (m.154), Finansal Kiralama Kanunu (m.31), Ticari İşletme Rehni Kanunu (m.22) gibi bazı özel kanunlarda belirlenmiş ticari davalar da bulunmaktadır. Bu guruptaki davaların ticari dava sayılabilmesi için taraflarının tacir olması veya ticari işletmeleriyle ilgili olması gibi şartlar aranmaz. TTK’nun 4/1. bendinde sınırlı olarak sayılan davalar arasında yer alması veya özel kanunlarda ticari dava olarak nitelendirilmesi yeterlidir. Bu davalar kanun gereği ticari dava sayılan davalardır.
Nispi ticari davalar, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olması halinde ticari nitelikte sayılan davalar olup, iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmesi ve iki tarafın tacir olması gereklidir. Bu şartlar birlikte bulunmadıkça, uyuşmazlık konusunun ticari iş niteliğinde olması veya ticari iş karinesi sebebiyle diğer taraf için de ticari iş sayılması davanın ticari dava olması için yeterli değildir. 6102 sayılı TTK, 6762 sayılı TTK’dan farklı olarak mutlak ticari davalar (kanundan dolayı ticari dava sayılanlar) haricindeki ticari davaları “ticari iş” kriterine göre değil de “ticari işletme” kriterine göre belirlemiştir.
Üçüncü grup ticari davalar, yalnızca bir tarafın ticari işletmesini ilgilendiren havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davalardır. Yukarıda açıklandığı üzere bir davanın ticari dava sayılması için kural olarak ya mutlak ticari davalar arasında yer alması ya da her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili bulunması gerekirken havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davaların ticari nitelikte sayılması için yalnızca bir yanın ticari işletmesiyle ilgili olması TTK’da yeterli görülmüştür.
Eser sözleşmesinden kaynaklanan davalar TTK’nun 4. maddesinde düzenlenmiş mutlak ticari davalardan değildir. Davacı, davalı kooperatifin üyesi de değildir. Davacı ile davalı konumundaki kooperatifin arasındaki eser sözleşmesi ilişkisi Kooperatifler Kanunu’nda düzenlenmiş değildir. Uyap sisteminden yapılan sorgulamada davacının gelir getirici bir kazancı olmaksızın bazı iş ve işlemlerde kullanılan potansiyel vergi kimlik numarasına sahip olduğu, ticari bir faaliyetinden dolayı vergi kaydının olmadığı görülmüştür. Bu durumda davacı tacir olmayıp, davalı koopertafin üyesi de değildir. Davacı yalnızca arsa sahibi sıfatıyla davalı kooperatif ile sözleşme imzalamış ve bu sıfatla iş bu davada talepte bulunmuştur. Davalı kooperatif de tacir olmadığı gibi bir ticari işletme sahibi de değildir. Bu nedenle nispi ticari dava söz konusu değildir. Yargıtay 23. Hukuk Dairesi’nin 10/12/2018 tarih 2016/5149 esas, 2018/5714 karar, Yargıtay 23. Hukuk Dairesi’nin 05/12/2018 tarih 2018/3732 Esas, 2018/4874 Karar, Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin 04/10/2018 tarih 2016/22805 Esas, 2018/9587 Karar,
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 13/11/2014 tarih 2014/7016 Esas 2014/15933 Karar, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi’nin 29/03/2018 tarih 2018/456 Esas, 2018/276 Karar sayılı emsal ilamları ile de kooperatiflerin tacir olmadığı, bu nedenle de Kooperatif Kanunu’ndan kaynaklamayan davalar da Asliye Ticaret Mahkemeleri’nin görevli olmadığı açıkça belirtilmiştir. Bu davaya bakmakla görevli mahkeme mahkememiz olmayıp, Asliye Hukuk Mahkemesi görevlidir.
Somut uyuşmazlığın tüm tarafları tacir olmadığından ve uyuşmazlık TTK’nda düzenlenen veya TTK’nda sayılan hususlara ilişkin olmadığından ticari dava niteliğinde değildir. Bu nedenler de uyuşmazlığın TBK’nun eser sözleşmesi hükümlerine göre, genel görevli HMK’nun 2. maddesi gereği Asliye Hukuk Mahkemelerince incelenmesi gerekir.
6335 Sayılı Yasanın 2. maddesi ile 6102 Sayılı TTK’nun 5. maddesinin 3 ve 4 nolu fıkraları değiştirilerek Ticaret Mahkemeleri ile Asliye Hukuk Mahkemeleri arasındaki iş bölümü ilişkisi görev ilişkisine dönüştürülmüştür. Görev hususu HMK’nun 114/1-c maddesi uyarına dava şartlarından olup yargılamanın her aşamasında re’sen dikkate alınır.
Mahkemenin görevli olması HMK’nun 114/1-c maddesi gereğince bir dava şartıdır ve 115.maddesi gereğince de mahkeme dava şartlarının mevcut olup olmadığını davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Ayrıca mahkemelerin görevli olup olmadığı kamu düzeninden olan hususlardandır. Yargılamanın her aşamasında mahkemelerce resen incelenip karar verilmesi gerekir. Yargıtay HGK’nun 2013/4-2247 Esas ve 2013/1667 Karar sayılı emsal içtihadı ile HMK’nun 30. maddesindeki usul ekonomisi ilkesi dikkate alınarak tensiben görevsizlik kararı verilmesi mümkün ve gereklidir.
Mahkememizce açıklanan nedenlerle görevsizlik kararı verilmesi gerekmiş, HMK’nun 20. maddesi uyarınca kararın kesinleştiği tarihten itibaren iki hafta içerisinde mahkememize başvurulması halinde dava dosyasının görevli Asliye Hukuk Mahkemelerine gönderilmesine hükmedilmiş, HMK’nun 331/2. maddesi uyarınca görevsizlik kararından sonra Asliye Hukuk Mahkemesinde davaya devam edilmesi halinde yargılama giderlerine Asliye Hukuk Mahkemesince hükmedileceğinden bu aşamada yargılama harç ve giderlerine hükmedilmemiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Mahkememizin görevsizliği nedeni ile HMK’nun 114/1-c. maddesi uyarınca, göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeni ile HMK’nun 115/2. maddesi gereğince, davanın USULDEN REDDİNE,
2-Karar kesinleştiğinde ve istek halinde dava dosyasının görevli ve yetkili Kayseri Asliye Hukuk Mahkemesi’ne tevzi edilmesi için Kayseri Adliyesi Hukuk Mahkemeleri Tevzi Bürosuna gönderilmesine,
3-HMK’nun 20/1. maddesi uyarınca verilen kararın kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmesi halinde kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde taraflardan birinin mahkememize başvurarak, dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmemesi halinde dava dosyanın mahkememizce ele alınarak davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesine,
4-HMK’nun 331/2. maddesi gözetilerek, davaya görevli mahkemede devam edilmesi halinde yargılama harç, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin görevli mahkemece karara bağlanmasına,
Dair, tarafların yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren HMK’nun 341/1. maddesi uyarınca 2 hafta içerisinde Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu karar verildi.
27/10/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır