Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/736 E. 2022/363 K. 12.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … Esas – …
T.C.
KAYSERİ
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : …
KARAR NO : …
HAKİM : …
KATİP : S…
DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : …
KARAR TARİHİ : …
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 18/05/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalı arasında yapılan ticari alışverişler neticesinde davalının faturayla sabit bir şekilde muhtelif tarihlerde aldığı ürünlere ilişkin 143.180,90 TL’lik kısmını ödemekten kaçındığını ve bunun üzerine davalı aleyhine Kayseri … Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, ödeme emrini tebliğ alan borçlunun kötü niyetli olarak takibi durdurmak amacı ile itiraz ettiğini ve bunun üzerine takibin durduğunu, davalının herhangi bir sebep öne sürmeksizin sadece borçlu olmadığını iddia ettiğini ileri sürerek; davanın kabulü ile, davalının icra takibine itirazının iptaline, davalı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatın hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilinin davacı şirkete 143.180,90 TL borcu bulunmadığını, davacı tarafın gerek icra takibinde gerekse huzurdaki davada alacağa konu faturaları sunmadığını, davaya konu takibin usulsüz olduğunu, davacının iddiasını ispatla mükellef olduğunu, faturanın tek başına delil teşkil edemeyeceğini savunarak davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Mahkememizce taraf teşkili sağlanmış davanın taraflarına delillerini ibraz etme olanağı tanınmış uyuşmazlığın çözümü için gereken bütün deliller toplanmıştır.
HMK’nun 266/1. maddesi gereği bilirkişi incelemesi yaptırılmasına dair … tarihli celsede karar verilmiş, bilirkişi … ‘nin mahkememize sunmuş olduğu … tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davalı kayıtları üzerinden alınan bilirkişi raporuna göre; davacının … itibarı ile davalıdan 183.959,15-TL alacaklı olduğunun tespit edildiğini mahkememize bildirmiştir.
Ayrıca bilirkişi … ‘in Bursa … Asliye Ticaret Mahkemesi vasıtası ile mahkememize sunmuş olduğu … tarihli raporda özetle; Yapılan incelemede; … ‘ın … , … , … , … yıllarına ait defter Açılış ve Kapanış onaylarının usulüne uygun olarak süresi içerisinde yapıldığını,
Defter kayıtlarının V.U.K. na uygun olarak tutulduğunu, taraflar lehine delil olarak sayılabileceğini, davalı … ile Davacı … Tekstil Mobilya Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi arasında Ticari faaliyetin bulunduğunu, yapılan ticaret ile ilgili yıllarda fatura alışları ve bu alışlara karşılık ödeme kayıtlarının bulunduğunu, yapılan ticaret neticesinde incelenen mükellef … ‘ın … Tekstil Mobilya Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’ne … yılı sonunda 183.959,15 Borç bakiyesi oluştuğunun tespit edildiğini mahkememize bildirmiştir.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Davacı dava dilekçesiyle, açık hesap ilişkinden kaynaklı alacaklı olduğunu, davalının ödeme yapmadığını belirterek yapılan takibe itirazın iptali dilemiştir.
Davalı ise davacıya 74.629,00 TL borcu bulunduğunu ve bakiye borcu olmadığını belirtmiştir.
Davaya konu, Kayseri … Müdürlüğü’ne ait … esas sayılı icra takip dosyası üzerinde yapılan incelemede; alacaklısının mahkememize ait işbu dava dosyası davacısı … Tekstil Mobilya Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti., borçlusunun yine mahkememize ait işbu dava dosyası davalısı … olduğu, alacaklı tarafından borçlu aleyhine toplamda 143.180,90 TL üzerinden ilamsız icra takibi yapıldığı, ödeme emrinin borçlu tarafa … tarihinde tebliğ edildiği, borçlu tarafın süresi içerisinde takibe itiraz ettiği ve takibin durdurulmasına karar verildiği, 1 yıllık yasal hak düşürücü süre içerisinde işbu itirazın iptali davasının açıldığı görülmüştür.

Davacı ticari defter incelemesinde davacının davalıdan 143.118,89 TL alacaklı olduğu davacının ticari defterini usule uygun tutulduğu tespit edilmiştir.
Davalı ticari defter incelemesinde davacının davalıdan 183.959,15 TL alacaklı olduğu davalının ticari defterini usule uygun tutulduğu tespit edilmiştir.
HMK’nın 222. maddesi uyarınca, tarafların ticari defterlerinin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır. Belirtilen bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Diğer tarafın yukarıda belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi halinde ise ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz.
Somut olayda davalının ticari defterlerine göre 183.959,15 TL borcu bulunmaktadır ve kendisi aleyhinde delil teşkil etmektedir, davacı defterlerine göre ise davacı 143.118,89 TL alacaklıdır. Davalı tarafça ödeme iddiasına konu 3.000,00 Euro davacı tarafça düşüldükten sonra takibe geçildiği beyan edildiğinden ve defter kayıtlarında davacı ilgili kaydı işlemediğinden bilirkişice 3.000,00 Euro düşüldükten sonra davacının bakiye alacağının 123.829,49 TL alacağı bulunduğu anlaşılmıştır.
Taraflara basit yargılama usulü uyarınca ön inceleme duruşmasına delillerini HMK’nun 139/1-ç hükmü uyarınca kesin süre verilmiştir, davalı tarafa dava dilekçesi … tarihinde tebliğ edilmiş, davalı taraf ise cevap dilekçesini … tarihine kadar sunmadığı gerekirken … tarihinde sunmuştur. İcra takibine maruz kalan bir borçlu, borca itiraz için bir avukat tutmuş ise, itiraz ile duran icra takibine devam için alacaklının açtığı itirazın iptali davası bakımından borçlunun tayin ettiği avukatın itirazın iptali davası için de yetkili olup olmadığı belli olamayacağı için itirazın iptali dava dilekçesinin vekile değil asile tebliği gerekir. Bu nedenle tebligat usule uygundur. Süresinde cevap dilekçesi sunmadığından yemin teklifine dayanamayacağından yemin teklifi talebi uygun görülmemiştir. Davalı taraf yargılama devam ederken imzasız bir mutabakat formu benzeri cari hesap hesap ekstresine altında el yazısı ile borç düşülerek bir kayıt oluşturulan bir belge sunulmuş, davalı buradaki el yazısının davacı şirket yetkilisine ait olduğunu belirtmiş, imza içermediğinden ve süresinde sunulmadığından değerlendirme yapılmamıştır.
İtirazın iptâli davalarında İcra ve İflas Kanunu’nun 67/2. maddesi çerçevesinde alacaklı yararına icra inkâr tazminatına hükmedilebilmesi için, usulüne uygun şekilde yapılmış bir icra takibinin bulunması, borçlunun süresi içerisinde itiraz etmesi ve alacaklının, alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması gerekir. Burada, borçlu itirazının kötüniyetle yapılmış olması ve alacağın bir belgeye bağlanmış bulunması koşulları aranmaz. İcra inkâr tazminatı, hakkındaki icra takibine itiraz ederek durduran ve çabuk sonuçlandırılmasına engel olan borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır.
Bu yasal koşullar yanında, takibe konu alacağın likid olması da zorunludur. Her uyuşmazlığın kendine özgü somut özelliklerine göre değişmekle birlikte, bir uyuşmazlıkta alacağın likid olup olmadığı belirlenirken, alacak ve onun borçlusu birlikte değerlendirilmelidir. Buna göre, likid bir alacaktan söz edilebilmesi için, ya alacağın gerçek miktarının belli ve sabit olması ya da borçlusu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurların bilinmesi veya bilinmesinin gerekmekte olması; böylece, borçlunun borç tutarını tahkik ve tayin etmesinin mümkün bulunması; başka bir ifadeyle, borçlunun yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda olması gerekir. Gerek borç ve gerekse borçlu bakımından, bu koşullar mevcut ise, ortada likid bir alacak bulunduğu kabul edilmelidir (HGK’nun 07.06.2006 tarih 2006/19-295 Esas, 2006/341 Karar sayılı kararı).
Bu ilke ve kurallar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; ticari defter kayıtları dikkate alındığında alacak likid olduğundan icra inkar tazminatına hükmedilmiştir.
İcra İflas Kanunun 67/2.maddesi uyarınca itirazın iptali davasının kısmen veya tamamen reddi halinde, borçlu lehine hükmedilecek tazminat kötü niyet tazminatı olup, borçlu lehine kötü niyet tazminatına hükmedilebilmesi için icra takibinin haksız olmasının yanında takip alacaklısının kötü niyetli olması gerekir. Alacaklı icra takibi başlatmakta kötü niyetli değilse aleyhine kötü niyet tazminatı hükmedilemez. (Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin … E., … K. Sayılı ilamı)
İK’nın 67/2. maddesi hükmüne göre, itirazın iptali davasının davalı (borçlu) lehine sonuçlanması üzerine, alacak likit olsun veya olmasın, böyle bir alacağa dayalı takibin, haksız ve kötü niyetli olması hâlinde, istem varsa, davalı (borçlu) lehine kötü niyet tazminatına hükmedilmesi gereklidir. Burada takibin haksız olması tek başına yetmemekte, ayrıca kötü niyetli olması da gerekmekte olup, ispat yükü; takibin kötü niyetli olduğunu iddia eden davalı(borçlu)’nun üzerindedir.
Somut olayda davalı kötüniyeti ispatlayamadığından itiraz yerinde görülmemiştir.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle:
1-Davacının davasının kısmen kabulü ile, Kayseri … Dairesinin … Esas sayılı dosyasına vaki itirazının kısmen iptali ile takip tarihi itibari ile 123.829,49 TL asıl alacak üzerinden takibin devamına, asıl alacağın takip tarihinden tahsil edilene kadar yasal faiz uygulanmasına, bakiye kısma ilişkin istemin reddine,
2-Haksız itiraz nedeniyle 123.829,49 TL’nin %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Kötü niyet tazminat talebinin reddine,
4-492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince; alınması gereken 8.458,79 TL harçtan davacı tarafından peşin yatırılan 1.729,28 TL harcın mahsubu ile bakiye 6.729,51 TL harcın davalıdan alınarak HAZİNE’YE GELİR KAYDINA,
5-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin (yargılama gideri) 1.141,53 TL’sinin davalıdan bakiye 178,47 TL’sinin ise davacıdan alınarak HAZİNE’YE GELİR KAYDINA,
6-Davacı tarafından peşin yatırılan 1.729,28 TL peşin harç ve 59,30 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 1.788,58 TL harcın davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan bilirkişi ücreti 1.200,00 TL, talimat gideri 58,70 TL, 7 elektronik tebligat gideri 42,50 TL, 1 tebligat gideri 19,00 TL, ve 1 müzekkere gideri 19,60 TL olmak üzere toplam 1.339,80 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
8-Davalı tarafından yapılan herhangi bir yargılama gideri bulunmadığından bu konuda herhangi bir karar verilmesine yer olmadığına,
9-HMK’nun 333/1. maddesi gereğince varsa artan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleşmesinden sonra yatıran ilgili tarafa iadesine,
10-AAÜT’ye göre hesap edilen 15.713,80 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
11-AAÜT’ye göre hesap edilen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMK’nın 341/1. maddesi uyarınca 2 haftalık yasal süre içinde Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. …

Katip …
¸e-imzalı

Hakim …
¸e-imzalı

TASHİH ŞERHİ

Her ne kadar Mahkememizin … tarihli gerekçeli kararının hüküm kısmının 1 nolu bendinde ”….Kayseri … Dairesinin … Esas sayılı….” şeklinde yazılmış ise de; icra dosya numarası zuhulen yazıldığı anlaşılmakla anılan kısmın ” ….Kayseri … Dairesinin … Esas sayılı… ” şeklinde değiştirmek suretiyle HMK’nun 304/1. maddesi gereğince açık hatanın düzeltilerek hükmün tashihin işbu tashih şerhinin gerekçeli kararın suretlerinin altına eklenmesine karar verildi. …

Katip… Hakim …
¸e-imzalı ¸e-imzalı
*5070 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*