Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/73 E. 2021/996 K. 10.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: *** Esas – ***
T.C.
KAYSERİ
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA GEREKÇELİ KARAR
RED
ESAS NO : ***
KARAR NO : ***

HAKİM : ***
KATİP : ***

DAVACI : ***
VEKİLLERİ : Av.
Av.
DAVALI : ***
VEKİLİ : Av. ***
DAVA : Tazminat (Ticari Nitelikteki Ödünç Verme Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : ***
KARAR TARİHİ : ***
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ : 16/11/2021
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılmış olan tazminat (Ticari Nitelikteki Ödünç Verme Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA ; Davacı taraf dava dilekçesinde özetle; Müvekkili … Türkiye İş Bankası A.Ş’nin 5307 şube kodlu “Sahabiye Şubesi”nin müşterisi olduğunu, 2013-2014 yıllarında müvekkil hesabında olması gereken paranın bulunmadığını fark ederek durumu araştırdığında, o dönem adı geçen şubede müdür yardımcılığı yapmakta olan Osman Erkut Gültekin isimli banka personeline bu durumun sebebini sorduğunu, adı geçen personel müvekkiline cevaben Hafta sonları Deutsche Bank’taki bir işlem borsasında varant alım satımı yaptığını yine bu işlemlerden birinde müvekkile ait paranın batırıldığını bu sebeple rıza dışı çekilen paranın müvekkilin hesabına geri aktarımının sağlanamadığını, bahse konu parayı taksit taksit ödeyeceğini, kendisinin müdür olarak başka bir şubeye atanmak üzere olduğunu, şikayet etmesi halinde işinden olacağını beyan ettiğini, müvekkilinin haricen yaptığı araştırmada davalı banka personeli tarafından müvekkil …’un herhangi bir yazılı, sözlü yahut sesli bir talimatı alınmaksızın 0617128 nolu yatırım hesabından Forex piyasasına yüzlerce bin lira tutarında para aktarıldığını, bu para ile Deutsche Bank üzerinden yüksek riskli bir yatırım aracı olan Varant işlemleri yapıldığını, bu işlemler neticesinde hesaptan çekilen nakit paranın kaybedildiğini, bu sebeple paraların kendisine iade edilemediğini öğrendiğini, müvekkilinin iyi niyet göstererek şüpheliye zaman tanıdığını ve zararının giderilmesini beklediğini, geçen sürede zararının giderilmemesi üzerine avukatı aracılığı ile İş Bankası’na durumu bildirdiğini, İş Bankası tarafından görevlendirilen müfettişler müvekkiline olay tarihine göre yapılan IP araştırmasına göre şüphelinin bilgisayarından müvekkilin hesabı kullanılarak mesai saatleri içerisinde borsada işlem yapıldığını, şüphelinin yatırım danışmanı olmamasına rağmen bu işlemleri yapmasının başlı başına bir hata olduğunun beyan edildiğini, banka çalışanı ………… müvekkilinin banka hesabında bulunan para ile müvekkilin hiçbir yazılı veya sözlü talimatı olmadan banka bilgisayarından Varant işlemleri yapmak suretiyle müvekkilin parasını tasarruf ettiğini ve müvekkilini zarara uğrattığını, davalı bankanın adı geçen personeli müvekkilin hesabı üzerinden yalnızca varant işlemleri yapmakla kalmamış, yine 2013-2014 yıllarında müvekkilin İş Bankası Sahabiye Şubesi nezdindeki kredi kartlarına ait puanlarla şahsi alışverişlerini yaptığını, kredi kartı ekstrelerinde görüldüğü üzere adına satın alma işlemleri yaptığını, Türkiye İş Bankası’nın prestijine gölge düşürmemek gayesi ve zararının ***tarafından giderileceği ümidi ile bugüne kadar şikayet ve ihbarda bulunmadığını, alacağını hukuki yollardan alacağını tahsil etme gayretiyle başlattığı arabuluculuk sürecinde de anlaşma sağlanamadığını, banka personeli Osman Erkut Gültekin hakkında suç ihbarı ve şikayet neticesinde Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … Sor. sayılı dosyası ile ceza soruşturmasının devam ettiğini, davalı banka, kasti hukuka aykırı hareketlerle müvekkilin maddi zarara uğramasına neden olan personeli çalıştırması ve müvekkilin zararına engel olamaması sebebi ile zararı tazmin etme yükümlülüğünde olduğunu belirterek müvekkilin uğradığı maddi zarar tutarının, zararın meydana geldiği tarihen itibaren işleyecek değişen oranlarda avans faizi (3095 s.k.) ile birlikte davalı iş bankası A.Ş.’den alınarak müvekkil …’a verilmesine, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA; Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; Müvekkil Banka Sahabiye/Kayseri Şubesi nezdinde yer alan davaya konu … hesap numaralı yatırım hesabından ve davaya konu davacıya ait kredi kartından yapılan tüm işlemler davacının bilgisi, onayı, rızası ile kendi hakimiyet alanında gerçekleştirdiği işlemler olduğunu, davacı tarafın anılan hesaptan ve kredi kartından yapılan işlemlerden haberi olduğunu, kendi isteği, talebi, bilgisi dahilinde ve onayıyla gerçekleştirdiğinin yazılı delillerle sabit olduğunu, davacı davaya konu yatırım hesabında yapılan tüm işlemlerden işlemlerin tümünün davacının telefonuna gönderilen mobil onay kodu girilmek sureti ile gerçekleştirildiği müvekkil Banka kayıtları ile sabit olduğunu, dava dilekçesinde bahsettiği kredi kartından yapılan tüm işlemlerden haberdar olduğunu, 6098 sayılı Borçlar Kanununda belirtilen 2 yıllık zamanaşımı süresi dolmuş olduğunu, davacının sözde zarar/alacak/talep haklarının zaman aşımına uğradığını, davanın zamanaşımı süresi dolduktan çok sonra ikame edildiğini, bu nedenle öncelikle davanın zamanaşımı nedeni ile esasa girilmeksizin reddine karar verilmesini, belirsiz alacak davası açılması usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacı taraf dava dilekçesinde şimdilik 10.000,00-TL diyerek harca esas değer belirttiğini, davaya konu olan yatırım hesabından ve kredi kartından yapılan işlemlerde sözde uğradığı zararına ilişkin ne kadar talepte bulunacağını hesaplayabileceği ortada olup, hesap ekstrelerinden tespit edilebileceğini, öncelikle belirtmek isteriz ki, davacının dava konusu ettiği … numaralı yatırım hesabı 09.02.2010 tarihinde müvekkil Banka Sahabiye/Kayseri Şube nezdinde, müvekkil Banka ile davacı arasından imzalanan Bankacılık Hizmetleri Sözleşmesi kapsamında açıldığını, varantlar tıpkı hisse senetleri gibi Borsa İstanbul’da (BIST) işlem gören kıymetler olduğunu, Varantlar, elinde bulunduran kişiye, dayanak varlığı ya da göstergeyi önceden belirlenen bir fiyattan belirli bir vade sonunda veya belirli bir vadeye kadar alım ya da satım hakkını veren menkul kıymetleştirilmiş opsiyonlar olduğunu, Varantların Borsa İstanbul’da (BIST) işlem gören kıymetler olduğunu, hisse senetlerine benzer şekilde hafta içi 10:00 – 18:00 saatleri arasında işlem gördüğünü, davacı ise aksi iddiası ile dava konusu yatırım hesabından 2013-2014 tarihlerinde yapılan işlemleri dava konusu ettiğini, müvekkil Banka çalışanı dava dışı Osman Erkut Gültekin tarafından, davacının herhangi bir yazılı, sözlü veya sesli talimatı olmaksızın haftasonları varant alım-satımı yapılarak, sözde kendisinin paralarının batırıldığını belirttiğini, oysa dava konusu … yatırım hesabına ait hesap özeti incelendiğinde; yapılan tüm işlemlerin hafta içi olduğu anlaşılacak ve ayrıca müvekkil banka kayıtları incelendiğinde tüm işlemlerin davacının telefonuna gelen “mobil onay kodu” girilmek sureti ile gerçekleştirildiğinin ortaya çıkacağını, davacının aksi iddiaları mahkemeyi yanıltmaya yönelik ve iyi niyetli olmadığını, müvekkil banka ile davacı arasından imzalanan Bankacılık Hizmetleri Sözleşmesi kapsamında … numaralı yatırım hesabını 09.02.2010 tarihinde açtığını, anılan hesaptan varant alım-satım işlemlerini yapmadan evvel Varant Risk Bildirim Formu’nu onayladığını, bu onaydan sonra anılan hesabından işlemler yaptığını, yaptığı işlemlerde kârda elde ettiğini, daha sonrasında sözde zarara uğraması üzerine müvekkil Banka’ya kusur aftetmeye çalışarak huzurdaki davayı ikame ettiğini, oysa tüm işlemler, davacının kendi isteği, talebi, bilgisi dahilinde ve onayıyla gerçekleştiğini, müfettişler tarafından düzenlenen soruşturma raporuna göre de tüm işlemlerin davacının talimatı ile gerçekleştiğinin belirlendiğini, davacının yatırım hesabındaki tüm işlemlerin davacı isteği, talebi, bilgisi dahilinde ve onayıyla gerçekleştirdiğini, huzurdaki davanın son derece haksız ve kötü niyetli olduğunun açıklıkla ortada olduğunu, davacının müvekkil banka nezdinde başkaca yatırım hesabının da mevcut olduğunu, aynı tarihlerde bu hesabından da varant alım-satım işlemleri yapılmasına rağmen, o hesaptan yapılan işlemlere ilişkin hiçbir iddia ve itirazı olmaması da davacının iyi niyetli olmadığını gösterdiğini, davacı dava konusu etmediği banka nezdindeki diğer yatırım hesabından da 2013-2014 yıllarında bir çok işlem yaptığını, bu işlemlerinden kârda elde ettiğini, her nedense kar elde ettiği işlemleri ile ilgili olarak bilgilendirilmediği, yapılan işlemlerden haberdar olmadığı yönünde bugüne kadar herhangi bir iddia ve itirazda da bulunmadığını, dava konusu yapılan işlemlerin tümü, davacı bilgisi ve onayında olduğunu. davacı internet bankacılığı hesaplarına girerken sadece kendisinin bilebileceği internet şifresi ve halen kullanımında olduğunu belirttiği telefonuna gelen mobil onay kodunu girerek giriş sağladığını, mobil onay kodları kullanılarak internet şubesine girilmesi suretiyle, yapılan tüm işlemlerin davacını bilgisi dahilinde gerçekleştirildiğini, davacı kendi rızası ile gerçekleştirmiş olduğu işlemlerden doğan zararını dava dilekçesinin tamamına hâkim olmuş bulunan iyi niyetten tümüyle uzak, gerçek dışı ve yanıltıcı beyanda bulunma tavrı ile müvekkil bankadan tahsil etmeye çalıştığını, davacı hesaplarındaki zarar bakiyesini sözde 2013 yılında öğrenen davacının, yatırım hesaplarından gerçekleştirilen işlemlere ilişkin olarak yaklaşık 5-6 yıl boyunca herhangi bir şikayette bulunmamasının mümkün olmadığı da apaçık ortada olduğunu, davacının bilgisi dahilinde gerçekleştirildiğinin bilirkişilerce de belirlendiğini bu nedenlme müvekkili banka çalışanına kusur atfedilemeyeceğini, davacı iddialarının tamamen dayanaksız, kayıtlar örtüşmeyen, kötü niyetli iddialar olduğunu, davacının dava dilekçesinde yer verdiği aleyhe tüm iddia, beyan, anlatım, yorum ve taleplerin gerçek dışı, kötü niyetli, hukuki ve maddi dayanaklardan yoksun olduğunu, dilekçe içeriğine ve ilgisiz, fahiş ve yersiz talepler olduğunu, haksız, hakkaniyete aykırı ve dayanaktan yoksun davanın tüm talepler açısından reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Taraflar delillerini sunmuş, banka kayıtları, Hesap Hareketleri, Kredi Kartlarının Ekstreleri, İhtarnameler, Raporlar, Yatırım Hesabı Özeti, …. adına düzenlenmiş Beyaz Eşya Faturaları, müvekkile Gönderilen E-Mailler, yazışmalar, tanık, Bilirkişi incelemesi delil olarak bildirilmiş celbi gereken kayıt ve belgeler celp edilerek incelenmiştir.
GEREKÇE: Dava, davalı banka nezdinde açılan yatırım hesabında usulsüz işlem yapıldığı gerekçesi ile uğranılan zararın tazmini istemi ile açılan tazminat davasıdır.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 4/1-a maddesine göre davaya bakmaya Mahkememiz görevlidir. Zira uyuşmazlık TTK’da düzenlenen bankacılık işlemlerinde doğmuş olup ticari niteliktedir.
6545 sayılı yasanın 45/3.maddesi uyarınca yargılama Tek Hakim tarafından yürütülmüş ve sonuçlandırılmıştır.
Mahkememizde açılan ve sonuçlanan davada dava değeri 500 Bin TL’nin altında olması nedeniyle 7251 sayılı kanunla değişik 6102 Türk Ticaret Kanununun 4/2.maddesi uyarınca basit yargılama usulü uygulanmıştır.
Dosya, sunulan delil ve belgeler ve banka kayıtları üzerinde bankacı bilirkişi … aracılığı ile bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup bilirkişi 09.07.2021 tarihli raporunda; davalı banka ile davacı … arasında bila tarihinde ve *** tarihinde olmak üzere 2 adet bankacılık hizmetleri sözleşmesinin düzenlendiğini ve iş bu sözleşmeye istinaden hesap açıldığını, davacı tarafından imzalanan bankacılık hizmetleri sözleşmesinde sözleşmenin 20.sayfasında bankanın internet bankacılığı hizmeti ile ilgili hükümler kısmında “.. sadece kendisine ait veya münhasıran kendi kullanımına tahsis edilmiş bilgisayardan internete bağlanarak internet şubesinde bankacılık işlemi yapmayı tercih etmesi gerektiği, .. konusunda banka tarafından bilgilendirildiğini, bu güvenlik seçeneklerini kısmen veya tamamen kullanmaması nedeniyle herhangi bir zararın doğması halinde anında bankacılık işlemlerinin kendi bilgisi haricinde üçüncü kişiler tarafından gerçekleştirildiğini iddia ederek bankaya herhangi bir sorumluluk yükletemeyeceğini kabul ve beyan eder..”, hükmünün yer aldığını, bankanın yukarıda belirtilen bankacılık hizmetleri sözleşmesine ilaveten Sermaye Piyasası İşlemleri Risk Bildirim Formunu da düzenlediğini, Sözleşmenin ekinde yer alan formlardan Sermaye Piyasası İşlemleri Risk Bildirim Formunda “… Sermaye piyasalarında yapılacak işlemler sonucunda kar elde edilebileceği gibi zarar riski de bulunduğunu, bu nedenle hesap sahibinin işlem yapmaya karar vermeden önce piyasada karşılaşabileceği riskleri anlaması mali durum ve kısıtlarını da dikkate alarak karar vermesi gerektiği… ” hükmünün yer aldığını, ilgili formda davacının imza örneğinin yer aldığını, davacı … tarafından Varant Risk Bildirim Formunun 09.09.2011 tarihinde internet kanalıyla onaylandığı iş bu Varant Risk Bildirim Formunda “Varant işlemleri çeşitli oranlarda riske tabidir. Piyasada oluşacak fiyat hareketleri sonucunda aracı kuruluşa yatırdığınız paranın tümünü kaybedebileceğiniz gibi, kayıplarınız yapacağınız işlemin türüne göre yatırdığınız para tutarını dahi aşabilecektir..” uyarısının bulunduğunu, raporun IV bölümünde detaylarına yer verilen Teftiş Kurulu incelemesi sonucu oluşturulan Teftiş Raporunda da “…..’un hesaplarından gerçekleştirilen varant alım satım işlemlerinin müşterimizin bilgisi dahilinde gerçekleştirildiği sonucuna ulaşılmıştır…” “..mensubumuzun beyaz eşya alışverişini B.Turgut’ un bilgisi dahilinde gerçekleştirdiği yönündeki ifadesinin gerçeği yansıttığı görüşü edinildiğini,…”ilgili biletlerin B.Turgut’un bilgisi dahilinde düzenlendiği düşünülmektedir…” tespitlerinin yer aldığının görüldüğünü, davacı …’a ait yatırım hesabı ekstresinin incelenmesi neticesinde; 20.01.2011 tarihinden başlamak üzere 17.10.2014 tarihine kadar iştem yapıldığının tespit edildiğini, yapılan işlem loglarının incelenmesinde işlemlerin internet şubesi aracılığı ile ve borsa işlem platformu aracılığı ile yapıldığını, işlem yapan IP adreslerinin farklı olduğunu, işlem saatlerinin 10:00: 17:28 saatleri arasında yapıldığının tespit edildiğini, Mobil onay kodlarının … nolu cep telefonu numarasına gönderildiğini dava dosyasına sunulan CD den tespit edildiğini, davalı banka teftiş kurulu raporunda yapılan tespitler neticesinde bankamız nezdindeki hesap özetlerinin incelenmesi neticesinde, davacının hesaplarının suistimale kanu edildiğine ilişkin bir bulguya rastlanmadığını, tüm veriler bir arada değerlendirildiğinde …’un hesaplarından gerçekleştirilen varant alım satım işlemlerinin müşterimizin bilgisi dahilinde gerçekleştirildiği sonucuna ulaşıldığının tespit edildiğini, ayrıca bilirkişi olarak yapılan incelemelerde de işlemlerin Internet şubesi üzerinden yapılmasından- Mobil onay kodlarının davacının banka sisteminde … nolu cep telefonu numarasına gönderildiğinin tespit edilmesinden dolayı davacının kendi kusuru ile zararına sebep olduğunu, davalı bankanın ise işlemlerin oluşmasında herhangi bir kusurunun bulunmadığı görüş ve kanaatinde olduğunu belirlemiştir.
Davacı vekilinin itirazları nazara alınarak, bilirkişiden ek rapor alınmış, bilirkişi *** tarihli ek raporunda itirazları da değerlendirerek, taraflar arasında imzalanan Bankacılık Hizmetleri Sözleşmelerinin içeriğinde yatırım hesapları ile ilgili hükümlerinde yer aldığını, ayrıca Varant Risk Bildirim Formunun davacı … tarafından 09.09.2011 tarihinde ınternet kanalıyla onaylandığının tespit edildiğini, dava dosyasına eklenen Bankacılık Hizmetleri Sözleşmesinin 20.sayfasında 130.madde de “Bankaca verilen Müşteri numarası ile şifreyi /şifrelerini kullanmak suretiyle gerçekleştirilen işlemlerin kendisi tarafından yapılmış sayılacağını, Banka Kartlarının ve Kredi Kartlarının kullanımına ilişkin olarak Interaktif Bankacılık Hizmeti uygulamalarında da aynen geçerli olduğunu, 135.madde de ise Müşteri İnteraktif Bankacılık İşlemleri için kendi iradesiyle belirlediği parola, şifreleri ve diğer kişisel bilgilerinin üçüncü şahıslar tarafından internet teknolojileri kullanılarak uzaktan ele geçirilmesini engellemek konusunda gerekli önlemleri alma” hükmünün yer aldığını, kök raporda da belirtildiği üzere cep telefonuna gelen şifreyi 3. kişilerle paylaşması sonucu oluşan zararın davacının kendi kusurundan kaynaklandığını, davalı bankanın ise işlemlerin oluşmasında herhangi bir kusurunun bulunmadığı görüş ve kanaatine varıldığını belirlemiştir.
Toplanan tüm deliller, dosya kapsamı, dosya kapsamına uygun, gerekçeli ve mahkememizce de hüküm kurmaya elverişli bulunan rapor ve ek rapor içerikleri dikkate alındığında, davacının iddialarının aksine yapılan tüm ınternet bankacılığı işlemlerinin taraflar arasında imzalanan Bankacılık Hizmetleri Sözleşmeleri içeriğine uygun olduğu ve yatırım hesapları ile ilgili hükümlerinde yer aldığı, Varant Risk Bildirim Formunun davacı … tarafından *** tarihinde ınternet kanalıyla onaylandığı, davacının bankaca verilen müşteri numarası ile şifreyi / şifrelerini kullanmak suretiyle gerçekleştirilen işlemlerin kendisi tarafından yapılmış sayılacağı, banka kartlarının ve kredi kartlarının kullanımına ilişkin olarak Interaktif Bankacılık Hizmeti uygulamaların da aynen geçerli olduğu, müşteri olan davacının İnteraktif Bankacılık İşlemleri için kendi iradesiyle belirlediği parola, şifreleri ve diğer kişisel bilgilerinin üçüncü şahıslar tarafından internet teknolojileri kullanılarak uzaktan ele geçirilmesini engellemek konusunda önlemleri almak zorunda olduğu, davacının cep telefonuna gelen şifreyi 3. kişilerle paylaşması sonucu oluştuğunu iddia ettiği zararının davacının kendi kusurundan kaynaklandığı, davalı bankanın bu işlemlerin yapılmasında herhangi bir kusurunun bulunmadığı sonuç ve kanaatine varılmakla, davacının ispat edilemeyen davasının reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Açılan davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 59,30 TL karar harcı peşin alındığından mahsubuna ayrıca harç alınmasına yer olmadığına,
3-Zorunlu arabulculuk faaliyeti kapsamında yapılandığı anlaşılan 1.320 TL’nin davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
4-Davacının yaptığı giderlerin üzerinde bırakılmasına, lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Davalı tarafından yapılan 22,00 TL yargılama gideri ile 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
6-6100 sayılı HMK 120 ve 333.maddeleri gereğince davacı tarafından yatırılan gider avansının kalan kısmının kararın kesinleşmesi halinde davacı tarafça numarası bildirilen veya bildirilecek hesaba, hesap numarası bildirilmediği takdirde adreslerine ödemeli olarak re’sen gönderilmesine,
7- Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 203.maddesi uyarınca dosyanın tarih ve işlem sırasına düzenlenip dizi listesine bağlanmasına, Yazı İşleri Müdürü tarafından kontrolü yapıldıktan sonra İstinafa gönderilmesine veya arşive kaldırılmasına,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren yasal iki haftalık süresi içerisinde Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi’nde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 10/11/2021

Katip ***

Hakim ***