Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/715 E. 2022/555 K. 30.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: *** Esas – ***
T.C.
KAYSERİ
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : ***
KARAR NO : ***

HAKİM : ***
KATİP : ***

DAVACILAR : 1- ***
2- ***
3- ***
VEKİLİ : Av.
DAVALI : ***
VEKİLİ : Av.
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : ***
KARAR TARİHİ : ***
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : ***

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … günü …’nin sevk ve idaresindeki 60 … plakalı kamyonet ile davacılar murisi yolcu koltuğunda olan …’nın vefat ettiğini, kazada 60 … plakalı aracın tam kusurlu olduğunu, murisin kaza tarihi itibariyle yaklaşık gelirinin 4.500,00 TL olduğunu ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davalı poliçe limitleri ile sınırlı olmak üzere her bir müvekkili için 100,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının olay tarihinden itibaren işletilecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı cevap dilekçesi ile müteveffa Eren’in meydana gelen trafik kazası nedeniyle annesi ve babası tarafından Sigorta Tahkim Komisyonu’na başvurduklarını, belirtilen kusur oranının taraflarında kabul edilmediğini, var ise herhangi bir sorumluluğun poliçe limiti ile sınırlı sorumlu olduğunu, dava dilekçesinde gelir ile ilgili hiçbir delile dayanmadığını, SGK tarafından bağlanmış ya da bağlanacak rücuya tabi ödemelerin düşülmesi gerektiğini, savunarak davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Mahkememizce taraf teşkili sağlanmış davanın taraflarına delillerini ibraz etme olanağı tanınmış uyuşmazlığın çözümü için gereken bütün deliller toplanmıştır.
HMK’nun 266/1. maddesi gereği bilirkişi incelemesi yaptırılmasına dair … tarihli celsede karar verilmiş, bilirkişi Dr. Öğr. Üyesi ***’nun mahkememize sunmuş olduğu *** tarihli raporda özetle; 60 … plaka sayılı araç sürücüsü …’nin 2918 sayılı KTK m. 52/1-b7göre kural ihlalinin olduğunu, 54 … plaka sayılı çekici ve 41 … plaka sayılı çekici araçların park halinde olması sebebiyle atfı kabil bir kural ihlalinin bulunmadığını, 60 … plaka sayılı araçta sürücü yanı koltukta yolcu olarak bulunan …’nın atfı kabil bir kural ihlalinin olmadığını mahkememize bildirmiştir.
*** tarihli celsede; HMK’nun 266/1. maddesi gereği bilirkişi incelemesi yaptırılmasına, HMK’nun 267/1. maddesi gereği bilirkişinin HMK’nun 268/1. maddesi uyarınca resen seçilecek aktüerya konusunda nitelikli hesaplama uzmanı olarak belirlenmesine, HMK’nun 273/1. maddesi gereği mahkememizce toplanan tüm deliller ve tüm dosya kapsamı incelenmek suretiyle; talep edilen tazminatlar yönünden hesaplama yapılmasının istenilmesine karar verilmiş, bilirkişi ***un mahkememize sunmuş olduğu *** tarihli raporunda özetle; davacı eş …’nın destek zararının 254.429,80 TL, davacı çocuk …’nın destek zararının 16.900,87 TL olduğu ve davacı çocuk …’nın destek zararının 24.495,28 TL olduğunu mahkememize bildirmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Davacılar dava dilekçesiyle, … tarihinde 60 … plakalı muris …’nın yolcu konumunda olduğu iş yeri aracı ile seyir halindeyken trafik kazası sonucu vefat ettiğinden bahisle murisin eşi … oğulları *** ve … için destekten yoksun kalma tazminatı talep etmişlerdir.
Davalı sigorta şirketi ise davacının anne babası için sigorta tahkim komisyonuna başvurulması gerektiğini belirterek ve davanın esastan reddine karar verilmesini talep ettiği anlaşıldı.
Sigorta poliçesi incelenmesinde, 60 … plakalı aracın Koru sigorta bünyesinde ZMSS poliçe ile sigortalandığı bulunduğu görülmüştür.
-Mahkememizce kusur ön sorun değerlendirmesinde,
Mahkememizce kusur raporu alınmıştır kalaba asliye ceza mahkemesinin 2021/190 esas sayılı dosyası ve tüm dosya kapsamı itibarı ile değerlendirildiğinde kazanın … tarihinde gerçekleştiği sürücü … sevk ve idaresindeki 60 … plakalı aracın seyir halindeki 54 … plakalı araca ve 41 … plakalı araca çarptığı ve kazanın bu şekilde olduğu ve davacıların muris …’nın hayatını kaybettiği anlaşılmıştır. Kazanın oluşumunda 60 … plakalı araç sürücüsünün seyri sırasında havanın yağışlı olması aracın hızını takip mesafesini risk halinde aracın kontrolünü sağlayacak şekilde hıza sahip olması gerektiği ancak orta şeritte önünde seyreden araç şartlarının gereği frenleme yaptığında sürücü ***nin hızın kontrol etmek istediği frenleme yaptığı öndeki araca çarpmamak için sağ şeride saptığı ancak aracın kontrolünü kaybettiği ve sağ şerikteki park halindeki araçlara çarpmış olduğu anlaşılmıştır. 60 … plakalı aracın hız kuralına uygun davranmadığından asli kusurlu olduğu diğer araçların ise kusursuz olduğu anlaşılmıştır.
-Destekten yoksun kalma tazminatına ilişkin değerlendirme,
Destekten yoksun kalma tazminatı, B.K’nun 45/II. maddesinde düzenlenmiş olup; “Ölüm neticesi olarak diğer kimseler müteveffanın yardımından mahrum kaldıkları takdirde onların bu zararını da tazmin etmek lazım gelir.” şeklinde hükme bağlanmıştır.
Görülmektedir ki, destekten yoksun kalma tazminatının konusu, desteğin yitirilmesi nedeniyle yoksun kalınan zarardır. Buradaki amaç, destekten yoksun kalanların desteğin ölümünden önceki yaşamlarındaki sosyal ve ekonomik durumlarının korunmasıdır. Olaydan sonraki dönemde de, destek olmasa bile, onun zamanındaki gibi aynı şekilde yaşayabilmesi için muhtaç olduğu paranın ödettirilmesidir.
Haksız bir eylem sonucu desteğini yitiren kimse BK’nun 45/II. maddesine dayanarak uğradığı zararın ödetilmesini isteyebilir. Ancak, destekten yoksun kalma tazminatına hükmedilmesi için öncelikle, ölen ile destekten yoksun kalan arasında maddi yönden düzenli ve eylemli bir yardımın varlığı gerekir.
Borçlar Kanunu’nun 45.maddesinde sözü geçen destek kavramı hukuksal bir ilişkiyi değil, eylemli bir durumu hedef tutar ve ne hısımlığa ne de yasanın nafaka hakkındaki hükümlerine dayanır; sadece eylemli ve düzenli olarak geçimini kısmen veya tamamen sağlayacak şekilde yardım eden ve olayların olağan akışına göre eğer ölüm vuku bulmasaydı, az çok yakın bir gelecekte de bu yardımı sağlayacak olan kimse destek sayılır.
O halde destek sayılabilmek için yardımın eylemli olması ve ölümden sonra da düzenli bir biçimde devam edeceğinin anlaşılması yeterli görülür.
Bununla birlikte destekten yoksun kalan kimse devamlı ve gerçek bir ihtiyaç içerisinde bulunmalıdır. Genel olarak bakım ihtiyacı, sosyal düzeye uygun olan yaşamın devamını sağlamak için gerekli olanaklardan yoksun kalmayı anlatır. Eğer ölenin eylemli olarak baktığı davacı, ölüm yüzünden bu bakımın sağladığı yaşama düzeyinin altına düşmüş olursa, ihtiyaç bulunma koşulu gerçekleşmiş sayılır. Burada önemli olan, destekten yoksun kalan kimsenin ve ailesinin temsil ettiği sosyal ve ekonomik düzeye göre normal karşılanan giderlerdir (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 21.04.1982 gün, 979/4-1528 E., 1982/412 K. sayılı kararı).
Diğer taraftan, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu’nun 06.03.1978 tarih ve 1/3 sayılı kararının gerekçesinde de: “Destekten Yoksun Kalma Tazminatının eylemin karşılığı olan bir ceza olmayıp, ölüm sonucu ölenin yardımından yoksun kalan kimsenin muhtaç duruma düşmesini önlemek ve yaşamının desteğin ölümünden önceki düzeyde tutulması amacına yönelik sosyal karakterde kendine özgü bir tazminat olduğu” hususu vurgulanmış; Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 30.11.2005 gün ve 2005/4-648 E.-2005/691 K. sayılı ilamında da aynı esaslar benimsenmiştir.
Önemle vurgulanmalıdır ki, Borçlar Kanunu’nun 45/III. maddesine göre destekten yoksun kalma tazminatı, desteğin mirasçısı olarak geride bıraktığı kişilere değil, desteğinden yoksun kalanlarına aittir. Destekten yoksun kalma tazminatı isteyebilecek kişiler, mirasçılardan başka kişiler de olabileceği hususunda da herhangi bir ihtilaf yoktur. Murisin trafik kazasından kaynaklanan bir sorumluluğu söz konusu olduğunda ve koşulları oluştuğunda mirasçıları bundan sorumlu olduğu halde, aynı olay nedeniyle destekten yoksun kalan ve fakat mirasçı olmayan kişiler bundan sorumlu değildir (HGK.nun 15.06.2011 gün ve 2011/17-142 E. -411 K. sayılı ilamı).
Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın “Sigortanın Kapsamı” başlıklı A-1.maddesindeki, “Sigortacı, bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder” şeklinde düzenlemesi yer almaktadır.
Somut olayda davalı sigorta şirketi destekten yoksun kalma tazminatından giderinden sorumludur.
– Aktüerya hesabına dair değerlendirmede;
Yargıtay’da uygulama birliğinin sağlanması yönünde tazminat hesaplarında davacılar ve muris Eren’in ve desteğin bakiye ömür süresinin TRH 2010 Yaşam Tablosu’na göre belirlenmesi ve işleyecek (bilinmeyen) devre hesaplamasında her yıl için gelirin %10 artırılıp %10 iskonto edilmesi esasına dayanan progresif rant yönteminin kullanılması gerekmektedir. Mahkememizce bu doğrultuda bilirkişiden rapor alınmıştır. Alının raporun yöntemine uygun olduğu, davacının murise ücretinin asgari ücreti üzerinden kabul edilmesi halinde toplam destekten yoksun kalma tazminatlarını aştığı anlaşılmakla garameten hesaplaması sonucu davacı … için 254.429,80 TL ve davacı çocuk … için 16.900,87 TL çocuk … için 24.495,28 TL olduğu anlaşılmakla alınan rapora uyarınca davanın kabulüne karar verilmiştir.
-Faize ait değerlendirmede;
Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortacısı 2918 Sayılı KTK’nun 98/1, 99/1, ZMMS Genel Şartlarının B.2-c maddesi uyarınca hak sahibine kaza ve zarara ilişkin tespit tutanağının ve bilgi ve belgeleri ile birlikte sigortacıya başvurmasından itibaren 8 iş günü sonunda tazminat miktarını ödememesi halinde, bu tarihte, böyle bir başvurunun yapılmaması halinde ise dava tarihinde temerrüde düşeceğinden, temerrüt faizine bu tarihten itibaren hükmedilmesi gerekir. Sigortacının kısmi ödeme yapması halinde ise, söz konusu ödeme tarihi temerrüt tarihi olarak esas alınacaktır.
Anılan açıklamalar uyarınca başvuru tarihi dikkate alınarak davalı sigorta şirketi yönünden 02.07.2021 temerrüt tarihi belirlenmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle:
Davacıların davasının kabulü ile,
1-Davacı … için 16.900,87 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, alacağa 02/07/2021 tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına,
2-Davacı … için 254.429,80 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, alacağa 02/07/2021 tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına,
3-Davacı … için 24.495,28 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, alacağa 02/07/2021 tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına,
4-492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince; alınması gereken 20.207,87 TL harçtan davacılar tarafından peşin yatırılan 59,30 TL peşin harç ve 1.007,00 TL tamamlama harcı olmak üzere toplam 1.066,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 19.141,57 TL harcın davalıdan alınarak HAZİNE’YE GELİR KAYDINA,
5-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.360,00 TL arabuluculuk ücretinin (yargılama gideri) davalıdan alınarak HAZİNE’YE GELİR KAYDINA,
6-Davacılar tarafından peşin yatırılan 59,30 TL peşin harç, 59,30 TL başvurma harcı ve 1.007,00 TL tamamlama harcı olmak üzere toplam 1.125,60 TL harcın davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
7-Davacılar tarafından yapılan bilirkişi ücreti 1.700,00 TL, kep reddiyat gideri 1,35 TL, 13 elektronik tebligat gideri 78,50 TL, 3 müzekkere gideri 39,00 TL, 2 tebligat gideri 45,00 TL e talimat gideri 42,60 TL olmak üzere toplam 1.906,45 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
8-Davalı tarafından yapılan herhangi bir yargılama gideri bulunmadığından bu konuda mahkememizce herhangi bir karar verilmesine yer olmadığına,
9-HMK’nun 333/1. maddesi gereğince varsa artan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleşmesinden sonra yatıran ilgili tarafa iadesine,
10-Davacı …’nın maddi tazminat davası yönünden AAÜT’ye göre hesap edilen 5.100,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı Eyman Azat Sırkıntı’ya verilmesine,
11-Davacı …’nın maddi tazminat davası yönünden AAÜT’ye göre hesap edilen 26.120,08 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı …’ya verilmesine,
12-Davacı …’nın maddi tazminat davası yönünden AAÜT’ye göre hesap edilen 5.100,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı …’ya verilmesine,
Dair, davacı …, davacılar vekilinin yüzlerine karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMK’nın 341/1. maddesi uyarınca 2 haftalık yasal süre içinde Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.30/06/2022

Katip ***
¸e-imzalı

Hakim ***
¸e-imzalı

*5070 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*