Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/68 E. 2022/1030 K. 26.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … Esas – …
T.C.
KAYSERİ
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : …
KARAR NO : …

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …

DAVACI : …
VEKİLLERİ : Av. …
Av. …
DAVALI : 1- …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : 2- …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : 3- …
VEKİLİ : Av. …
DAVA İHBAR OLUNAN : …
VEKİLİ : Av. …

DAVA : Tazminat (Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : …
KARAR TARİHİ : …
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 12/01/2023

Mahkememizde görülmekte olan tazminat (cismani zarar sebebiyle açılan tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … tarihinde saat 10:00 sıralarında davacının … plakalı aracı ile … Bulvarı’nda seyir halinde iken, aracında sorun olduğunu ve mazotunun bittiğini anlayıp yolun sağ şeridine arabasını çektiğini, arabasından inip gerekli önlemleri almak ve bagajı açmak için arabanın arkasına geçtiği sırada sigortalı … Otomotiv Ticaret Anonim Şirketi’ne ait … plakalı aracı kullanan davalı …’nun KTK’nun m.47/1-d ve m.52/1-b ihlal ederek davacının bulunduğu araca ve davacıya arkadan çarparak davacının yaralanmasına ve maddi hasar oluşumuna neden olduğunu, kaza tespit tutanağı ile Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığı ve Kayseri … Asliye Ceza Mahkemesi tarafından aldırılan trafik bilirkişisi raporunda davalı sigortalıya ait aracı kullanan sürücünün KTK’nun 47/1-d ve 52/1-b maddelerine aykırı davrandığı ve kazanın gerçekleşmesinde tam kusurlu olduğunun, davacının ise herhangi bir kusuru olmadığı tespit edildiğini, ceza mahkemesinde davalı sürücü … aleyhinde bilinçli taksir ile yaralamaya sebebiyet vermek suçundan hüküm kurduğunu, uyuşmazlığa konu trafik kazasında davalı …’nun asli ve tam olduğunu, söz konusu kazanın meydana gelmesinde davacının herhangi bir kusuru bulunmadığını, kazanın ardından davacının Erciyes Üniversitesi’nde 11 gün tedavi gördüğünü ve şu anda da düzenli olarak kontrollere gittiğini, bu tedavi sürecinde 3 ameliyat geçirdiğini ve bu ameliyatlar sonrası sol bacağını kaybettiğini, gözlerinde kayma meydana geldiğini, kaza sonucu oluşan komplikasyon sonucu karaciğerinde sorun meydana geldiğini hatta bu durumdan ötürü ağırı kesici dahi kullanamadığını ve ayrıca sağ kulakta hafif derecede işitme kaybı oluştuğunu, bu kaza sonucu alınan Erişkinler İçin Engellilik Sağlık Kurulu Raporu’nda bu hususların belirtildiğini ve rahatsızlıklar sonucu davacının engel oranının (süresiz olarak) %51 olarak belirlendiğini, şu an herhangi bir iş bulma ümidinin kalmadığını, herhangi bir iş yapabilmek için ise öncekine göre çok daha fazla efor sarf etmesi gerektiğini, kaza sonrası maddi tazminat, iş göremezlik ödeneği ve bakıcı giderlerinin ödenmesi için davalı …Sigorta A.Ş.’ne davacı … adına vekaleten başvuru yapıldığını ve bu başvuru sonucu sigorta şirketi tarafından 367.558,52-TL ödendiğini, ancak davacının zararının bu tutarın kat be kat üstünde olduğunu, dolayısıyla zararının karşılamadığını, davacının %51 sürekli iş göremez hale geldiğini, herhangi bir sigortalı işte çalışmadığını, dolayısıyla herhangi bir sigorta girişinin veya maaş bordrosunun bulunmadığını, söz konusu kaza sonucu meydana gelen sürekli iş göremezlik tazminatının aktif ve pasif dönemler hesaplanarak tarafa ödenmesini, davacının sol bacağında sol diz üstü distal amputasyon operasyonu gerçekleştirildiğini, davacının bacağına protez bacak takıldığını ve bu protez bacak için 25.000,00- TL ödeme yaptığını, ayrıca bu protez bacağın uyumlu olup olmadığının henüz belli olmadığını, yeniden takılma ihtimalinin söz konusu olduğunu, Yargıtay içtihadları ve doktrin görüşleri doğrultusunda protez bacak bedelinin tedavi giderleri kapsamında olup davalı tarafça tedavi giderlerinin ödenmesi gerektiğini, davacının bu süreçte ve ömrünün sonuna kadar yardıma ve bakıma muhtaç hale geldiğini, başkasının yardımına muhtaç olması nedeniyle ölüm tarihine kadar bakıcı giderlerinin söz konusu olduğunu, davacının kaza sonrası sol bacağını kaybetmesi dolayısıyla hastanelere giderken taksi ile gitmek durumunda kaldığını, dolayısıyla yol ücreti ödemek durumunda kaldığını, bu bakımdan yol giderine ilişkin bedelin de davalılar tarafından davacıya ödenmesinin gerektiğini, trafik kazası sonucu oluşan maddi manevi zarardan sigorta şirketi, sigortalı ve araç işleteninin müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğunu, davalı …’nun … plakalı aracı kullanırken söz konusu kaza meydana geldiğini, kaza sonucu oluşan maddi zarardan davalı …’nun haksız fiili işleyen kişi olarak, davalı …Sigorta A.Ş.’nin sigorta şirketi olarak, davalı … Otomotiv Ticaret Anonim Şirketi’nin ise araç işleteni olarak müştereken ve müteselsilen sorumlulukları bulunduğunu, bu bakımdan davacının maddi zararlarının olayın gerçekleştiği …’den itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesinin gerektiğini beyanla, davanın kabulü ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 100,00-TL iş göremezlik tazminatı, 100,00-TL yol giderleri, 100,00-TL bakıcı gideri ve 100,00-TL protez bacak ücreti olmak üzere toplam 400,00-TL maddi tazminatın olay tarihi olan … tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, yargılama harç ve giderleri ile vekâlet ücretinin davalılar üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı … Otomotiv Ticaret Anonim Şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin araç kiralama işiyle iştigal etmekte olduğunu, müvekkilinin kazaya karışan … plaka sayılı aracını … isimli müşterisine … tarihinde uzun süreli kiraya verdiğini, işleten sıfatının kiracıda olduğunu, davalının işleten sıfatının kalmadığını, bu sebeple davanın husumet yokluğundan reddinin gerektiğini, KTK’nun 109 ve TBK’nun 72. maddeleri uyarınca zaman aşımı süresinin geçmesi nedeniyle de davanın reddinin gerektiğini, davaya konu kazanın oluşumuna bakıldığında; davacının aracının arızalandığını iddia ederek yol üzerinde durduğunu ve arkadan gelen araçlara karşı herhangi bir tedbir almadan, aracının arka tarafına geçtiğinin kaza tespit tutanağı ile sabit olduğunu, her ne kadar kaza tespit tutanağında davacının kusurunun bulunmadığı iddia edilmiş ise de davacının aracını işlek olan yol üzerinde durdurması ve gerekli önlemleri almaması sebebiyle kusurunun olduğunu, ayrıca tutanakta yolun 3 şeritli olduğu ve diğer iki şeridin kullanılabileceğinden bahsedilmekte ise de aynı tutanakta kaza esnasında kamera kaydının olmadığının belirtildiğini, yani olay anında diğer şeritlerin geçiş için müsait olmama durumunun mevcut olduğunu, davacının gerekli önlemleri almaması nedeniyle, davacının kusuru olmadığı yönündeki tespit tutanağını kabul etmediklerini, davacının %51 oranında malul olduğuna dair alınan raporu kabul etmediklerini, aldırılan raporun davacının tüm rahatsızlıklarını kapsadığını ve uzman bilirkişiler tarafından hazırlanmadığını, raporda belirtilen rahatsızlıkların kaza sonucu olup olmadığının belli olmadığını, sürekli işgücü kaybı yönünden rapor aldırılarak davacının kazadan kaynaklı maluliyet durumunun belirlenerek sonucuna göre karar verilmesinin gerektiğini, tedavi giderlerin faturalandırılmak şartıyla 2918 sayılı yasanın 98. maddesi gereği SGK tarafından karşılandığını ve bu bakımdan davalının sorumluluğunun bulunmadığını, davacının diğer talebi olan yol ücreti bakımdan; yol ücretlerinin ispatlanması, yani faturalandırılmasının gerektiğini, davacının ispatlanamayan masraflarından davalının sorumlu olmadığını, davacının bakıcı gideri talebinde ise bakıcı gideri talep edebilmesi için davacının %100 veya buna yakın maluliyetinin olması gerektiğini, ancak davacının hem kazanın oluşumunda kusurlu olduğunu hem de kendi aldığı raporda dahi %51 kusurunun bulunduğunu, bu bakımdan bu talebinin reddi gerektiğini, diğer davalı …Sigorta A.Ş.’nin davacının maddi zararlarını giderdiğini, bu konuda davacının zararının kalmaması nedeniyle de iş bu davayı açmasında hukuki menfaati olmadığını, ayrıca davalının … plaka sayılı aracın kasko poliçesi ile ihtiyari mali mesuliyet klozu ile … Sigorta A.Ş.’nin genişletilmiş kaskosu ile sigortalattığını, davalı şirketin tazminata mahkum olması durumunda sigortalı bulunduğu şirkete rücu imkanının olduğunu, bu nedenle davanın, … Sigorta A.Ş.’ne ihbarını, yine tedavi giderleri tazminatı talepleri bakımından davanın SGK’na ihbarını talep ettiklerini belirterek yargılama giderleri ve vekalet ücretinin de davacı tarafa yükletilmesine karar verilerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının eldeki davaya konu ettiği tüm taleplerinin zaman aşımına ve hak düşürücü süreye uğradığını, bu sebeple zaman aşımına ve hak düşürücü süreye uğrayan davanın reddini talep ettiklerini, kazaya karışan araçların kasko ve trafik sigorta poliçelerinin bulunduğunu, davacının tüm taleplerinin sigorta şirketleri tarafından karşılandığını, davacının maddi ve manevi tazminat taleplerinin fazlası ile sigorta şirketleri tarafından karşılandığından davacının tüm taleplerinin reddini istediklerini, sigorta şirketleri ile davacının arabuluculuk görüşmeleri neticesinde anlaşma sağlandığından ve ibraname imzalandığından usul yasası gereği dava açılmasının mümkün olmadığını, ayrıca kazan nedeniyle davacıya emeklilik de bağlandığını, tüm bu nedenlerle ve sair nedenlerle davacının tüm taleplerinin reddine karar verilmesini, eldeki davanın belirsiz alacak davası olarak açılamayacağını, trafik kazasında bu davalının herhangi bir kusuru bulunmadığını, bu nedenle zarardan da sorumlu olmayacağını, davalı hakkında kesinleşmiş bir mahkumiyet kararı olmadığını, ceza dava dosyasının halen derdest olduğunu, halen görülmekte olan ve kesinleşmemiş olan ceza dava dosyasına istinaden bu davalıdan talepte bulunulmasının hukuka aykırı olduğunu, ceza mahkemesi tarafından yapılan iş ve işlemlerin, tesis edilen kararların, tanzim edilen raporların eldeki davada hükme esas alınamayacağını, meydana gelen trafik kazasında ve dolayısıyla ölüm olayında davalının herhangi bir kusuru bulunmadığını, yaralama olayında tam ve asli kusurlu olanın davacı olduğunu, davalının hız sınırını hiçbir şekilde aşmadığını, takip mesafesini ihlal etmediğini, tüm bu izahatlardan anlaşılacağı üzere ceza dosyasına sunulan söz konusu raporların hükme esas alınmasının hukuka aykırı olduğunu, kazanın meydana geldiği sırada park halindeki diğer araç sürücüsü olan davacı …’ın aracının dörtlülerini yakmadığını, herhangi bir güvenlik tedbiri de almadığını, bu nedenle gerçekleşen olayda davalının herhangi bir kusurunun olmadığını, güvenlik önlemi almayan, uyarıcı levha koymayan, dörtlüleri yakmadan ana yolda aracını park eden davacının eldeki dosyada tam ve asli kusurlu olduğunu, davacı tarafça talepte bulunulan alacak kalemleri ile ilgili olarak davacı tarafça herhangi bir delil ibraz edilmediğini, herhangi bir ödeme belgesi ibraz edilmediğini, davacının tüm taleplerinin devlet tarafından karşılandığını ve davacının herhangi bir masraf yapmadığını, masraf yaptığını da ispatlayamadığını, müvekkilinin dava konusu alacak kalemlerinden davalının sorumlu tutulmasının mümkün olmadığını, meydana gelen kazada herhangi bir kusuru olmayan davalı aleyhine dava açılmasının ve talepte bulunulmasının hukuka olduğunu, tüm bu nedenlerle ve sair nedenlerle davalı aleyhine açılan eldeki davanın reddine, davacının tüm taleplerinin ve faiz talebinin ayrı ayrı reddine karar verilmesini, davalı aleyhine açılan eldeki davanın öncelikle usulden, mahkeme aksi kanaatte ise esastan reddine karar verilmesini, davanın … Anonim Türk Sigorta A.Ş.’ne ihbar edilmesini, davacının tüm taleplerinin ve faiz talebinin reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasını talep etmiştir.
Davalı …Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın zaman aşımına uğradığını, zaman aşımı itirazları doğrultusunda davanın reddinin gerektiğini, davacının dava açmadan önce KTK’nun 97. maddesine göre başvuru yaparken evraklarını eksik sunduğunu, bu nedenle davanın dava şartı yokluğu nedeni ile reddine karar verilmesinin gerektiğini, bu kaza nedeni ile davacıya … tarihinde davalı şirket tarafından 367.588,52-TL ödeme yapıldığını, davacı tarafından halen bir takım mesnetsiz sebeplerle hak iddia edilmesinin hiçbir iyi niyet kuralı ile izah edilemeyecek kötü niyetli bir davranış olduğunu, davacı her ne kadar vuku bulan trafik kazası sonucu uğramış olduğunu iddia ettiği zararlara karşılık olmak üzere maddi tazminat talebinde bulunmaktaysa da esasen müvekkili şirket tarafından davacının zararlarına ilişkin ödeme yapıldığını ve sigorta poliçesi hükümleri uyarınca davalı şirketin üzerine düşen yükümlülüklerini yerine getirdiğini, davacı yana kaza ile illiyeti olan maluliyet oranı üzerinden tazminat ödemesi yapıldığını, bu nedenle davacının ikame ettiği davanın red edilmesinin gerektiğini, aksi kanaate varılması halinde ise öncelikle müvekkili tarafından ödenen miktarın yeterliliği hususunda ödeme tarihindeki veriler baz alınarak hesaplama yapılması ve ödenen miktarla karşılaştırılması, fahiş fark doğması ihtimalinde ise olası bir tazminat miktarından tenzil edilmesi gerektiğini, davalı şirketin sorumluluğunun poliçe teminat limiti ile sınırlı olduğunu, kişi başı sakatlık bakiye teminat limitinin 42.411,48-TL olduğunu, teminatı aşan olası bir zararın tespit edilmesi durumunda, davalı şirket yönünden davanın reddi gerektiğini, poliçe bakiye teminat tutarının tespiti amacıyla dava konusu kaza nedeniyle başka kişilerin bedensel zararının bulunup bulunmadığının da araştırılması gerektiğini, hangi genel şartların uygulanacağı hususunda, poliçenin yeni genel şartların yürürlük tarihi olan … tarihinden önce mi, yoksa sonra mı tanzim edildiğinin belirleyici etken olduğunu, dosyada mübrez bilgi ve belgelerin hiçbirinin tarafların kusur oranlarını tespit etmeye elverişli bulunmadığını, davacı tarafça dosyaya sunulan bir takım hastane kayıtları ile sağlık raporlarının objektif değerlendirmelerden uzak ve mahkeme kararına dayanak teşkil edemeyecek nitelikte olduğunu, Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik’in … tarihinde yürürlüğe girmesi nedeniyle Özürlülük Ölçütü Ve Sınıflandırması Yönetmeliği’nin yerine artık Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik’in kullanılması gerektiğini, davalı sigorta şirketinin poliçe dahilinde davacının tedavi giderlerinden ve tedavi giderleri dönemine ait olduğu Yargıtay tarafından kabul edilen geçici iş göremezlik, bakıcı gideri ve sair tedavi giderlerinden sorumlu olmadığını, yine davacının protez ihtiyacının da tedavi giderlerinden olup, SGK tarafından karşılanması gerektiğini, ayrıca yol giderlerinin de dolaylı zarar kalemi olup, ZMMS poliçesi teminatı kapsamında olmadığını, davacının dava dilekçesinde … tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucunda bacağının kesildiğini iddia ederek, protez bedellerinin tahsilini talep ettiğini, ancak 6111 sayılı kanun değişikliği ve SGK Sağlık Uygulama Tebliği gereği protez bedeli bakımından davalı müvekkilinin sorumluluğunun bulunmadığını, davacı tarafından talep edilen faturalı tedavi giderlerinin Sosyal Güvenlik Kurumu’nun sorumluluğunda olan tedavi giderlerinden olduğu anlaşıldığından mahkemece, Sosyal Güvenlik Kurumu’nun davaya dahil edilmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerektiğini, davacı lehine tazminata hükmedilecekse bile aktüer uzmanından rapor alınması gerektiğini, aleyhe hüküm kurulması halinde davalı şirketin dava tarihinden ve ancak yasal faizle sınırlı olarak sorumlu tutulabileceğini, daha evvel bir temerrütten bahsedilmesinin mümkün olmadığını, her ne kadar davacı tarafça kaza tarihinden itibaren faiz talep edilmiş ise de davalı şirketin yasal mevzuat gereği olay tarihinde temerrüde düşmesinin mümkün olmadığını, bu nedenle haksız faiz talebinin reddi gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İhbar Olunan … Anonim Türk Sigorta Şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; zorunlu dava şartı olan sigorta şirketine usulüne uygun başvurunun davacı tarafça yerine getirilip getirilmediğinin ispat edilmesi gerektiğini, davacının usuli yükümlülüğü olan başvuru şartını yerine getirmeksizin dava açtığından, davanın usulen reddi gerektiğini belirterek haksız ve mesnetsiz davanın usulden ve esastan reddine, müvekkili şirketin ihbar olunan olması nedeniyle aleyhine hüküm tesis edilmemesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Mahkememizce taraf teşkili sağlanmış davanın taraflarına delillerini ibraz etme olanağı tanınmış uyuşmazlığın çözümü için gereken bütün deliller toplanmıştır.
Davacı tarafça trafik kaza tespit tutanağına, …’a ait … tarihli engelli sağlık kurulu raporuna, Kayseri Cumhuriyet Savcılığı tarafından aldırılan trafik bilirkişi raporuna, … plakalı araca ait …Sigorta A.Ş nezdinde düzenlenen sigorta poliçesine, hastane ve tedavi evraklarına, tanık anlatımlarına, arabuluculuk tutanaklarına, sigortaya başvuru dilekçesine, protez makbuzu, protez bacağa ilişkin her türlü kayıt ve belgelere, Kayseri … Asliye Ceza Mahkemesi’nin … Esas sayılı dava dosyasına, trafik tescil kayıtlarına ve bilirkişi incelemesine delil olarak dayanılmıştır.
Davalı … Otomotiv Ticaret Anonim Şirketi tarafından hastane kayıtlarına, kaza yeri tutanaklarına, ceza dava dosyasına, sigorta şirketleri kayıtlarına, araç kiralama sözleşmesi ve kiralamaya ilişkin belgelere, müvekkili şirketin kayıtlarına, gerekirse kaydıyla keşif ve gerekirse kaydıyla bilirkişi incelemesine, gerekirse kaydıyla tanık anlatımlarına delil olarak dayanılmıştır.
Davalı … tarafından tanık anlatımlarına, keşif ve bilirkişi incelemesine, SGK kayıtlarına, sosyal ve ekonomik durum araştırma raporlarına, soruşturma ve kovuşturma dosyalarına, Adli Tıp kayıtlarına, kazaya ait kayıtlara, görüntülere ve tutanaklara, sigorta şirketindeki kayıtlara, …Sigorta A.Ş. ve … Anonim Türk Sigorta A.Ş. isimli sigorta şirketlerindeki kayıtlara, ibraname belgelerine ve arabuluculuk tutanağına delil olarak dayanılmıştır.
…Sigorta A.Ş. tarafından meydana gelen trafik kazası sonucu açılan hasar dosyasına, vuku bulan trafik kazası sonucu tutulan tüm kayıt ve belgelere, zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesine, ilgili kurumlardan alınacak kusur, maluliyet ve tazminat hesaplama raporlarına, emsal Yargıtay kararlarına, bu şirketin ticari defter ve kayıtlarına, bilirkişi incelemesi ve keşfe ve tanık anlatımlarına delil olarak dayanılmıştır.Davacı vekiline; davacının dava açmadan önce davalı sigorta şirketine 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’ nun 97. maddesi uyarınca başvuru yapıp yapmadığını yazılı olarak bildirmesi, yapmışsa başvuru evrakını ve tebliğ belgesini dosyamıza sunması, yapmamışsa başvuru yaparak belgelerini sunması istenmiştir. Davacı vekili … tarihli dilekçesi ekinde ilgili başvuru belge örneklerini sunmuştur.
Davalı … Otomotiv Ticaret Anonim Şirketi vekili … havale tarihli dilekçesi ekinde araç kiralama sözleşmesi ve ilgili fatura örneklerini sunmuştur.
Taraflarca dayandıkları bir kısım diğer delilleri ise dilekçeleri ekinde sunulmuştur.
Kayseri İl Emniyet Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak … plaka sayılı aracın kaza tarihi olan … tarihli kaza tarihinden bu güne kadarki tüm kayıtlarının gönderilmesi istenilmiştir. … tarihli yazı ile bu müzekkeremize cevap verilmiştir.
Trabzon İl Emniyet Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak … plaka sayılı aracın kaza tarihi olan … tarihli kaza tarihinden bu güne kadarki tüm kayıtların çıkarılarak mahkememize gönderilmesi istenilmiştir. … tarihli yazı ile bu müzekkeremize cevap verilmiştir.
Davacının nüfus kayıt tablosu örneğinin Uyap sisteminden çıkarılarak dosyamız arasına alınmıştır.
Gerçek kişi davalı …’nun adrese dayalı kayıt sistemindeki adresinin, Uyap raporu çıkartılarak dosya arasına alınmıştır.
…Sigorta A.Ş. Genel Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak … plaka sayılı aracın … tarihinde karıştığı kaza nedeni ile açılan hasar dosyasının, sigorta poliçe örneğinin, alınmış ise ekspertiz raporunun, davacının dava açmadan önce KTK’nun 97. maddesi uyarınca başvuru yapımış olması halinde başvuru dilekçesinin ve dilekçenin evrak kayıt tarihinin, davacıya ödeme yapılmış ise ödeme belgesinin ve varsa ibraname örneğinin gönderilmesi istenilmiştir. … tarihli yazı ile bu müzekkeremize cevap verilmiştir.
… A.Ş. Genel Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak …Sigorta A.Ş.’nin İstanbul Kurumsal-12 Şubesi hesabından … hesabına ödenen … tarihli … işlem numaralı 367.588,52-TL bedelli ödemeye ilişkin bankalar arası para transfer dekontundan okunaklı bir örneğin gönderilmesi istenilmiştir. Bu müzekkeremize … tarihli yazı ile cevap verilmiştir.
Davalı …Sigorta A.Ş. vekiline, dava öncesi davacıya ödenen 367.588,52-TL’na ilişkin varsa ibraname örneğini sunması için kesin süre verilmiş, kesin süreye uyulmadığı takdirde davacının bu davalıya ibra etmediği ve ödemenin yalnız makbuz karşılığı yapıldığının kabul edileceği bu davalı vekiline usulünce ihtar edilmiştir. Davalı …Sigorta A.Ş. vekili … tarihli dilekçe sunmuştur.
… Anonim Türk Sigorta Şirketi’ne müzekkere yazılarak … plaka sayılı aracın … tarihinde karıştığı kaza nedeni ile …’ın yaralanmasından dolayı kasko poliçesinden dolayı açılan hasar dosyasının, sigorta poliçe örneğinin, alınmış ise ekspertiz raporunun, …’a ödeme yapılmış ise ödeme belgesinin ve varsa ibraname örneğinin gönderilmesi istenilmiştir. Bu müzekkeremize … tarihli yazı ile cevap verilmiştir.
Davacının T.C. kimlik numarası ve açık kimlik bilgilerinin belirtilmesi suretiyle SGK Kayseri İl Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak davacının … tarihinde trafik kazası geçirmesi nedeniyle yaralanmasından dolayı SGK tarafından davacıya rücua tabi maaş veya gelir bağlanıp bağlanmadığının, ödeme yapılıp yapılmadığının sorulmasına, varsa maaş veya gelir bağlama ya da ödeme yapma kararının, peşin sermaye değerinin hesaplanmasına ilişkin hesap çizelgelerinin, bunlara dayanak kayıt ve belge örneklerinin istenilmesine, ayrıca bu kaza nedeniyle yaralanmasından dolayı davacının tedavi giderlerinin SGK tarafından karşılanıp karşılanmadığının sorulmasına ve buna ilişkin kayıtların dökümü istenilmiştir. … tarihli yazı ile bu müzekkeremize cevap verilmiştir.
Davacının T.C. kimlik numarası ve açık kimlik bilgilerinin belirtilmesi suretiyle Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’ne müzekkere yazılarak davacının … tarihinde trafik kazası nedeniyle yaralanmasından dolayı, bu hastanede gördüğü muayene ve tedavilere ilişkin hasta tabela, müşahade kağıtları, epikriz raporları, her türlü tıbbi tahlil, reçete rapor, hasta dosyası, kayıt ve evrakların okunaklı birer suretinin film ve grafilerin ise CD formatında suretlerinin gönderilmesi, dava konusu kazada yaralanması nedeniyle davacının tedavi amacıyla kaç defa hastaneye giriş çıkış yaptığının sorularak buna ilişkin kayıt ve belge örneklerinin gönderilmesi, yukarıda yazılı kazada yaralanması nedeniyle davacının tedavisi sırasında SGK tarafından karşılanmayan bizzat davacı tarafından yapılan tedavi giderleri olup olmadığı, varsa hangi tedavi için kaç TL gider sarfedildiği sorularak, ilgili tedavilere ilişkin reçete, rapor ve sair tıbbi belge, fatura ve ödeme makbuzlarının gönderilmesi, yine davacının tedavisinin tamamlanıp tamamlanmadığının sorularak davacı hakkında bu hastanede düzenlenen bir engelli sağlık kurulu raporu var ise gönderilmesi istenilmiştir. Bu müzekkeremize … tarihli yazı ile cevap verilmiş ve tedavi evrakları gönderilmiştir.
Kayseri Trafik Denetleme Şube Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak … tarihinde meydana gelen 48 kaza numaralı kaza tespit tutanağına konu olan trafik kazasına ilişkin kamera kaydı olması halinde CD halinde gönderilmesi istenmiştir. Bu müzekkeremize … tarihli yazı ile cevap verilmiştir.
Kayseri … Asliye Ceza Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyaya müzekkere yazılarak, hazırlık ve yargılama aşamasında alınmış tüm ifade tutanakları, tüm kusur raporları ve gerekçeli karardan bir örneğin Uyap sisteminden gönderilmesi istenmiştir. … tarihli yazı ile bu müzekkeremize cevap verilmiştir.
Davacı tarafından bildirilen tanıklar yargılama sırasında usulünce dinlenmişlerdir. Davalılar ise cevap dilekçelerinde tanık deliline dayandıkları halde kesin süre verilmesine rağmen tanıklarını bildirmemişlerdir.
Davacı Tanığı .. duruşmada,”Kaza olduğu esnada kaza yerinde yoktum. kaynımın eşi geldi ve eşimin trafik kazası geçirdiğini söyledi. Eşim ambulans ile Erciyes Üniversitesi Hastanesi’ne kaldırılmış. Ben ertesi gün hastaneye gittim. Ben kaza tarihinde yeni doğum yaptığım için tam olarak eşimin hastanedeki durumunu şu anda net bir şekilde hatırlayamıyorum. Ancak ilk gittiğimde baygın vaziyetteydi. Bu kaza nedeniyle eşim üç kere ameliyat oldu. Bacağı kesildi, kafasından yaralandı, kaşının üzerine dikiş atıldı. Gözünde kayma oluştu, yani göz teması kuramadı, ancak bu durum şu anda kalmadı. Kulaklarında herhangi bir sorun olmadı, işitme kaybı yaşanmadı. Kazadan sonra eşimin ellerinde bir problem olmadığı için kendi kendine yemeğini yiyebildi. Ancak tuvalet, banyo, kıyafetlerini değiştirme gibi kişisel ihtiyaçlarında ben yardımcı oldum, hala da ben yardımcı olmaya devam ediyorum. Eşimin tek bacağı kesildiği için eğildiğinde düşebiliyor, çorabını giyemiyor. Bu nedenle her ne kadar şu anda koltuk değneği kullanarak yürüse de bu tarz kişisel ihtiyaçlarını kendisi tek başına yapamadığından birisinin yardımına ihtiyaç duyuyor. Eşimin kazadan sonraki tüm bakıcı ihtiyacını ben karşılıyorum, dışarıdan ayrıca bakıcı tutmadık. Eşime protez bacak aldık, ancak protez bacak uyum sağlamadığı için onu kullanamıyor. Bu kaza nedeniyle davalılar tarafından bizi arayıp geçmiş olsun dileyen yahut maddi zararımızı karşılayan olmadı. Eşimi insan yerine koymadılar. Benim üç çocuğum var. Kaza tarihinde benim 40 günlük küçük bebeğim vardı. Duyduğum üzüntü nedeniyle sütüm kesildi, bebeğimi ve diğer çocuklarımı neyle besledim, karşı taraf hiç ilgilenmedi. Kaza nedeniyle benim eşim artık çalışamaz hale gelmiştir. Herhangi bir yerde çalışmıyor. Eşimin kaza nedeniyle hastaneye kaç kez gittiğini bilmiyorum. Ancak çok kez gitti, giderken bazen taksi tuttu. Bir iki kez de eşimiz dostumuz yardımcı oldu. Eşime emekli aylığı bağlanmadı. Hiç bir gelirimiz yoktur. Sigortadan kısmi ödeme aldık. Benim bildiklerim bunlardan ibarettir.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davacı Tanığı … duruşmada; “Kaza olduğu esnada ben yoktum. Davacı kardeşim telefon etti, onun üzerine ben kaza yerine gittim. Ancak ben gittiğimde ambulans gelmiş ve kardeşimi Erciyes Üniversitesi Hastanesi’ne götürmüştü. Bunun üzerine ben de Erciyes Üniversitesi Hastanesi’ne gittim. Gittiğimde kardeşimin bilinci açık değildi. Kardeşim bu kaza nedeniyle ya üç ya da dört kez bacağından ameliyat oldu ve bacağı kesildi. Tahminen ameliyatlar bir, bir buçuk ayı buldu. Davacının tuvalete gitme, banyosunu yapma, kıyafetlerini değiştirme gibi kişisel ihtiyaçlarını tek başına yapabileceğini zannetmiyorum. Bu ihtiyaçları için eşi yardımcı olmaktadır. Bu kaza nedeniyle davacı masrafını kendisi karşılamak kaydı ile protez bacak aldı. Ancak protez bacak vücudu ile uyum sağlamadığı için protez bacağı kullanamıyor. Kazadan sonra kulağında işitme kaybı oldu. Nitekim Kayseri Devlet Hastanesi heyetinden rapor alındı ve davacının kulağında ve gözünde kusur bulundu. Şöyle ki kulağında işitme kaybı oluştu. Gözünün üzerinde cam parçası vardı, o çıkartıldı. Ancak kardeşim ağrısının devam ettiğini söylüyor. Gözünde şaşılık oluştu, ancak bu kaza nedeniyle mi başka sebepten mi onu bilemiyorum. Kaza öncesinde kardeşim bana herhangi bir işitme kaybı veya gözünde şaşılık sıkıntısı yaşadığından bahsetmedi. Bildiğim kadarı ile hem işitme kaybı hem de şaşılık problemi devam ediyor. Davacının kazadan sonra hastaneye kaç kez gittiğini bilemiyorum, ancak 30-40 kez gitmiştir. Bazen müsait olduğumda ben götürdüm, bazen taksi ile gitti. Bu kaza nedeni ile beni davalı … tarafından bir kez arayıp “dava açmayın, maddi manevi zararınız ne ise karşılayalım” dediler. Ben de kardeşimin yoğun bakımda olduğunu ve şu anda bir şey söyleyemeyeceğimi söyledim. Bir daha da arayıp soran olmadı. Kardeşim kazadan sonra herhangi bir yerde çalışmadı. Şu anda da çalışmıyor. Benim bildiklerim bunlardan ibarettir.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davacı Tanığı … duruşmada; “Ben kazayı görmedim, ancak kaza olduktan bir kaç dakika sonra kaza yerinde bulundum. Aracımla seyir halindeydim. Kalabalığı görünce aracımı çektim ve kaza yerine gittim. Davacıyı arabasının arkasında yerde yatar vaziyette gördüm. Elimden geldiğinde ilk müdahaleyi yaptım. Bacağını sardım, bacağı neredeyse vücudundan kopar yani bağımsız vaziyetteydi. Ardından vuran kişinin kim olduğunu sordum. Bana o kişinin kaçtığını söylediler. … Bey’in bilincinin yerine gelmesini bekledik, gelince telefonundan kardeşini arattırdık. Daha sonra yaklaşık yarım saat sonra ambulans geldi. Davacıyı ambulansa teslim ettik. Kayseri ‘deki trafik kazalarının haber yapıldığı bir internet sitesi vardır. Ben dava konusu kaza ile ilgili internet sitesinde haberin altına yorum yapmıştım. Davacı tarafın bir yakını bu yorumum sayesinde bana ulaştı, kaza hakkında bilgi aldı. Benim bildiklerim bunlardan ibarettir.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davacının tedavilerine ilişkin celbedilen tüm tedavi evrakları, tüm tıbbi evrak, film ve grafiler, protez bacak faturası ile dava dilekçesinin ekindeki Kayseri Şehir Hastanesi’nden verilen maluliyet raporu yazıya eklenmek kaydı ile; davacının Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı Başkanlığı’na sevk edilerek Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik çerçevesinde ve Kayseri Şehir Hastanesi’nden alınan … tarihli maluliyet raporu da incelenerek; davaya konu … tarihli trafik kazası nedeniyle; a. Kaç gün iş ve güçten kaldığı, b. Kaç günde iyileşeceği, c. Sürekli iş görmezlik durumu ve oranı, d. Yaralanmasının bu kaza ile illiyet bağı olup olmadığı, e. SGK tarafından karşılanmayan tedavi gideri bulunup bulunmadığı, bulunuyorsa faturalandırılmayan giderlerin ne kadar olacağı, bu kazadan sonra kaza nedeni ile davacının Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’ne kaç kez giriş çıkış yaptığı, f. Bakıcıya ihtiyacı olup olmadığı ve kaç gün ihtiyaç duyulacağı konularında rapor alınmasına karar verilerek sevk işlemleri yapılmıştır.
Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı’nca düzenlenen … tarihli raporda özetle; “Tıbbi evrak tetkiki ile muayenesinden elde edilerek yukarıda kaydedilen bilgi ve bulgular Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik kapsamında birlikte değerlendirildiğinde, …’ın … tarihli trafik kazası sonucu meydana gelen kemik (C7 vertebra transvers proçes, kot, tibia, fibula) kırıkları, damar (sol popliteal arter, ven) yaralanması ile sol alt ekstremitenin diz üstü (uyluk distalinden) ampütasyonu nedeniyle; 1-Altı (6) ay süreyle iş göremezlik halinde kaldığı (tıbbi şifa süresinin 6 (altı) ay olduğu), 2-İki (2) ay süreyle bakıcı/yardımcı desteğinin tıbben uygun olacağı, 3-Başka birinin sürekli bakımına muhtaç olmadığı, 4-Tüm vücut fonksiyon kaybı oranının ve/veya engel oranının %50 (yüzde elli) olduğu, 5-Trafik kazasıyla ilgili SGK/sağlık güvencesi kapsamında olmayan tedavi masrafı hususunda ek bilgi, belge (makbuz, fatura, dekont, ayrıntılı hastane hasta hizmeti, fiyat, tutar dökümü vb.) sunulması ve talep edilmesi halinde bu hususun değerlendirilebileceği” bildirilmiştir.
Ankara Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’ne müzekkere yazılmış, bu müzekkere ile birlikte dava dosyası ve ekleri Adli Tıp Kurumu’na gönderilmiştir. Davacının iddiaları, trafik kaza tespit tutanağı tüm dava dosyasının içeriği incelenmek suretiyle … tarihli trafik kazasının oluşumunda kim veya kimlerin ne oranda kusurlu olduğu hususunda açıklamalı oransal rapor düzenlenmesinin istenilmiştir.
Adli Tıp Kurumu Ankara Adli Tıp Grup Başkanlığı Ankara Trafik İhtisas Dairesi’nce düzenlenen … tarihli raporda özetle; “… tarihli trafik kazasının oluşumunda … plaka sayılı otomobil sürücüsü …’nun % 100 (yüzde yüz) oranında kusurlu, kamyonet sürücüsü …’ın kusursuz, olduğuna oy birliğiyle karar verildiği” bildirilmiştir.

İlgili delillerin toplanmasından sonra HMK’nun 266/1. maddesi gereği bilirkişi incelemesi yaptırılmasına, HMK’nun 267/1. maddesi gereği bilirkişinin HMK’nun 268/1. maddesi uyarınca resen seçilen aktüerya konusunda nitelikli hesaplama uzmanı olarak belirlenmesine, HMK’nun 273/1. maddesi gereği mahkememizce toplanan tüm deliller ve tüm dosya kapsamı incelenmek suretiyle; kaza tarihinde yürürlükte olan yönetmeliğe göre tespit olunan kalıcı maluliyet oranı ve TRH 2010 yaşam tablosu esas alınarak, Yargıtay’ın %10 artırma %10 eksiltme (progresif rant) hesap yöntemine göre ve dosya kapsamına göre davacının daha yüksek gelirinin olmaması halinde 2022 yılı asgari ücreti esas alınarak davacının aktüer zarar hesabının yapılması hususlarında açıklamalı rapor tanziminin istenilmesine karar verilmiştir.
Görevlendirilen aktüer bilirkişi … tarafından düzenlenen … tarihli raporda özetle, “… ödeme tarihindeki verilere göre yapıları hesaplamalar sonucunda (işbu raporun “A” maddesi) davacının sürekli iş göremezlik zararının 500.665,86-TL olarak hesaplandığı, davalı …Sigorta A.Ş. tarafından ise ibrasız bir şekilde 367.588,52-TL ödeme yapıldığı, yapılan ödemenin yetersiz olduğu, davacının karşılanmayan bakiye zararının olduğu anlaşılmakla işbu rapor tarihindeki verilere göre bakiye zarar hesabı yapıldığı,
2 ay süreli geçici bakıcı zararının 5.886,00-TL olduğu,
6 ay süreli geçici iş göremezlik zararının 13.948,20-TL olduğu,
%50 engel oranına göre bakiye sürekli iş göremezlik zararının ise; işlemiş aktif dönem geliri 98.124,90-TL, işleyecek aktif dönem geliri 1.035.702,90-TL ve işleyecek pasif dönem geliri 740.516,94-TL olmak üzere toplam 1.874.344,74-TL olduğu, %50 engel oranına göre (1.874.344,74 x %50) = 937.172,37-TL olduğu, güncellenmiş ödemenin mahsubu (937.172,37 – 436.654,87) = 500.517,50-TL olduğu,
Davacının yol giderleri ile protez bedeli talep ettiği, belirtilen zararların tedavi zararlarından sayıldığı, tedavi zararlarının bilirkişilik bilgi ve yetki alanın dışında olması sebebiyle tarafımca bu konularda değerlendirme ve hesaplama yapılmadığı,
ZMMS poliçe teminatı ve limitleri yönünden değerlendirme yapıldığında, … kaza tarihinde ZMMS poliçesinde kişi başına tedavi ve sakatlık teminatının ayrı ayrı 410.000,00-TL olduğu, bakıcı zararlarının tedavi zararlarından sayıldığı ve tedavi zararları ile geçici bakıcı zararının “Tedavi Giderleri” teminatı kapsamında 410,000,00-TL limit ile teminat altına alındığı, geçici iş göremezlik ve sürekli iş göremezlik zararlarının sakatlık zararı olarak kabul edildiği ve “Sakatlık Teminatı” kapsamında 410.000.00-TL limit ile teminal altına alındığı, davalı …Sigorla A.Ş. tarafından dava öncesinde 367.588,52-TL ödeme yapıldığı, sakatlık teminatından dolayı bakiye poliçe limitinin (410.000,00 – 367.588,52) 42.411,48-TL olduğu, davacının geçici iş göremezlik ve bakiye sürekli iş göremezlik zararının ise toplam 514.465,70-TL olduğu, 514.465,70-TL olarak hesaplanan geçici ve sürekli iş göremezlik zararından davalı sigorta şirketinin 42.411,48-TL bakiye poliçe limiti ile sınırlı olarak sorumlu tutulabileceği” belirtilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, YARGILAMA VE GEREKÇE: Dava, trafik kazası nedeniyle maddi tazminat istemlerine ilişkindir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 4/1-a maddesine göre davaya bakmaya mahkememiz görevlidir. Zira dava ZMMS poliçesini düzenleyen sigorta şirketine karşı açılmıştır.
6545 sayılı yasanın 45/3. maddesi uyarınca ıslah dilekçesi ile arttırılan dava değeri itibarı ile dava, mahkememiz heyeti tarafından sonuçlandırılmıştır.
Davalı … ve davalı … Otomotiv Ticaret Anonim Şirketi vekili davanın … Anonim Türk Sigorta Şirketi’ne ihbarını talep etmiş olup, ihbar dilekçeleri … Anonim Türk Sigorta Şirketi’ne usulünce tebliğ edilmiştir.
Mevcut yargı kararları doğrultusunda davalıların, davanın SGK’na ihbar edilmesi veya SGK’nun davaya dahil edilmesi taleplerinin reddine karar verilmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık;
… tarihinde meydana gelen trafik kazasında kusurun kimde olduğu, kusur oranının ne olduğu, söz konusu kaza nedeni ile davalı sigorta şirketi tarafından davacıya ödenen 367.558,52-TL tazminat sonrası davacının davalılardan talep edebileceği geçici ve kalıcı iş göremezlik tazminatı, tedavi gideri zararı ile bakıcı gideri zararının olup olmadığı, var ise miktarının ne olduğu, davalı … Otomotiv Ticaret Anonim Şirketi’ne husumet düşüp düşmediği, davanın zaman aşımına uğrayıp uğramadığı, KTK’nun 97. maddesindeki dava şartının gerçekleşip gerçekleşmediği, arabuluculuk aşamasında manevi zarar hususunda …Sigorta A.Ş. ile anlaşılması nedeni ile davacının bu davada talep hakkının olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır.
Davalı … vekilinin davanın usulden reddi savunmasının değerlendirmesinde;
Davalı … vekili, arabuluculuk aşamasında davacının, kasko sigortacısı olan dava dışı … Anonim Türk Sigorta Şirketi ile anlaşmaya varıldığı için davanın usulden reddini talep etmiş ise de arabuluculuk tutanağının incelenmesinde davacının yalnız manevi tazminat yönünden ilgili şirket ile anlaştığı ve manevi tazminata ilişkin haklarından feragat ettiği, işbu davanın konusunun ise maddi tazminat olması, arabuluculuk tutanağında maddi tazminata ilişkin herhangi bir anlaşmanın olmaması nedeni ile davalı vekilinin bu yöndeki talebinin reddine karar verilmiştir.
Zaman aşımı def’inin değerlendirmesinde;
2918 sayılı KTK’nin 109. maddesi; “Motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler, zarar görenin, zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yıl ve herhalde, kaza gününden başlayarak on yıl içinde zamanaşımına uğrar, Dava, cezayı gerektiren bir fiilden doğar ve ceza kanunu bu fiil için daha uzun bir zaman aşımı süresi öngörmüş bulunursa, bu süre, maddi tazminat talepleri için de geçerlidir.” hükmünü düzenlemektedir.
Eldeki davaya konu trafik kazası … tarihinde gerçekleşmiş, dava ise … tarihinde 2 yıllık zaman aşımı dolmadan önce açıldığından davalı …Sigorta A.Ş. vekilinin, davalı … vekilinin ve davalı … Otomotiv Ticaret Anonim Şirketi vekilinin zaman aşımı def’inin reddine karar verilmiştir.
KTK’nun 97. maddesine ilişkin dava şartının değerlendirmesinde;
Trafik kazalarında hukuki sorumluluk ve sigorta konusu 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85 ve devamı maddelerinde düzenlenmiş olup sözü geçen Kanun’un 85. maddesinin 1. fıkrasında bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa motorlu aracın bir teşebbüsünün ünvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen bilet ile işletilmesi halinde motorlu aracın işleteninin ve bağlı bulunduğu teşebbüsün sahibinin doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olacağı, aynı maddenin 5. fıkrasında işleten ve araç işleticisi teşebbüs sahibinin, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumlu olduğu, 91. maddesinin 1. fıkrasında işletenlerin, bu kanunun 85. maddesinin 1. fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmalarının zorunlu olduğu öngörülmüştür. Kanunun bahsi geçen düzenlemesinden, zorunlu mali sorumluluk sigortacısının, trafik kazasına karışan aracın işleteni veya araç işleticisi teşebbüs sahibi olan sigortalısına bu kaza sebebiyle isabet eden hukuki sorumluluğu poliçe teminat limiti ile sınırlı olarak üstlendiği anlaşılmaktadır. 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun “Doğrudan Doğruya Talep ve Dava Hakkı” başlıklı 97. maddesinde (Değişik: 14/4/2016-6704/5 md.) Zarar görenin, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerekir. Dosya içesindeki bilgi ve belgelerden davacı tarafın dava açılmadan önce davalı sigorta şirketine başvurduğu, hatta dava devam ederken ikinci kez başvurduğu anlaşılmıştır.
Islah dilekçesi;
Davacı vekilince dava dilekçesindeki talepleri … tarihli dilekçesi ile özetle; “… yukarıda esas numarası yazılı dosyası ile görülmekte olan davamızda, fazlaya dair talep ve dava açma hakkımız saklı kalmak kaydı ile 100,00-TL iş göremezlik tazminatı, 100,00-TL yol gideri, 100,00-TL bakıcı gideri ve 100,00-TL protez gideri olmak üzere toplamda 400,00-TL maddi tazminat talebinde bulunmuştuk. Mahkemenizce yaptırılan .. tarihli bilirkişi raporu ile bilirkişi; müvekkilin geçici bakıcı zararının 5.886,00-TL olduğu, geçici iş göremezlik zararının 13.948,20-TL olduğu ve sürekli iş göremezlik zararının 500.517,50-TL olduğu şeklinde belirleme yapmıştır. Müvekkilime ayrıca protez bacak takılmıştır. Müvekkilim protez bacak için de toplamda 25.000-TL ödeme yapmıştır. Buna ilişkin fatura dosya kapsamına sunulmuştur. Müvekkilimin protez bacak için ödediği bedel de tedavi giderleri kapsamındadır. Eğer sayın mahkemece başka bir incelemeye gidilmeyecek ve müvekkil lehine karar verilecek ise, ıslah dilekçemiz doğrultusunda davamızın kabulüne karar verilmesini talep ediyoruz. Yukarıda yaptığımız açıklamalar ve mahkemece resen gözetilecek nedenlere göre; davamızın ıslah edilerek, fazlaya dair talep ve dava açma hakkımız saklı kalmak kaydı ile şimdilik; 100,00-TL iş göremezlik tazminatı talebimizi 514.365,70-TL artırarak toplamda 514.465,70 TL olarak ıslah ediyoruz. 100,00-TL bakıcı giderini 5.786,00-TL artırarak 5.886,00-TL olarak ıslah ediyoruz. 100,00-TL protez bacak ücretini 24.900,00-TL artırarak 25.000-TL olarak ıslah ediyoruz. Islah talebimizin kabulü ile, toplamda 545.351,7-TL maddi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalı …Sigorta A.Ş. bakımından teminat limitleri ile sınırlı olarak, diğer davalılardan ise müştereken ve müteselsilen tahsiline, yargılama harç ve giderleri ile vekalet ücretinin davalılar üzerine bırakılmasına karar verilmesini arz ve talep ederim.” şeklinde bulunmuş ve ıslah harcı yatırılmıştır. Islah dilekçesinin birer örneği davalılara tebliğ edilmiştir.
Kusur durumunun değerlendirmesinde;
… günü saat 10:00 sıralarında sürücü belgesiz davacı sürücü …, yönetimindeki … plaka sayılı kamyonet ile … Bulvarı üzerinde … Caddesi istikametine seyrederek olay yeri Çevre ve Şehircilik Bakanlığı İl Müdürlüğü karşısına gelip, yakıtı biten aracıyla yolun sağında duraklamasını müteakip indiği aracının arkasına geçerek bagajını açtığı sırada, yan bağlantı yolunu takiben gelip ana yola girerek seyrini sürdüren davalı sürücü … yönetimindeki … plaka sayılı otomobilin, kendisine ve duraklayan aracına çarpması sonucu dava konusu kaza meydana gelmiştir.
Adli Tıp Kurumu Ankara Adli Tıp Grup Başkanlığı Ankara Trafik İhtisas Dairesi’nce düzenlenen … tarihli raporda özetle; “Otomobil sürücüsü …, yönetimindeki araç ile seyri sırasında yola gereken biçimde dikkatini vermemiş, aracının camları buğulu olmasına rağmen kontrolsüz ve tehlikeli biçimde seyretmiş, bu haliyle yan yoldan ana yola katılarak seyrini sürdürdüğü sırada, ön ilerisinde yolun sağında duraklayıp kamyonetinin bagajını açmış olan sürücü İzzet’e ve söz konusu kamyonete tehlikeli biçimde yaklaşıp, önlemsizce çarpması sonucu meydana gelen olayda; dikkatsiz, tedbirsiz ve kurallara aykırı hareketleri nedeniyle asli kusurludur. Kamyonet sürücüsü …, yönetimindeki araç ile gündüz vakti, düz ve eğimsiz yolda seyrederek olay yerine gelip, aracının yakıtının bitmesi üzerine yolun sağında duruşa geçerek indiği aracının bagajını açtığı sırada, arkasından aynı yöne seyreden sürücü … yönetimindeki otomobilin, kendisine ve aracına önlemsizce çarpması sonucu meydana gelen olayda, oluş üzerine etken hatalı tutum ve davranışı olmadığından sonuçta atfı kabil kusuru yoktur. Buna göre, … tarihli trafik kazasının oluşumunda … plaka sayılı otomobil sürücüsü …’nun % 100 (yüzde yüz) oranında kusurlu, kamyonet sürücüsü …’ın kusursuz olduğu” şeklinde tespitte bulunulmuş olup Adli Tıp Kurumu Ankara Adli Tıp Grup Başkanlığı Ankara Trafik İhtisas Dairesi’nce düzenlenen … tarihli raporu, gerek kaza tespit tutanağı, Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığı’nın soruşturma dosyası, Kayseri … Asliye Ceza Mahkemesi’nin … Esas ve … Karar sayılı dava dosyası ve diğer tüm delillerle ve gerekse olayla uyumlu olduğundan mahkememizce benimsenerek hükme esas alınmıştır.
Dava konusu edilen maddi zarar istemlerine ilişkin değerlendirmede;
Yargıtay uygulamalarına göre, maluliyet raporu adli tıp uzmanları tarafından düzenlenmeli ve maluliyet oranı kaza tarihindeki mevzuata uygun olarak belirlenmelidir.
Haksız fiil sonucu çalışma gücünde kayıp olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının tespiti açısından maluliyetin varlığı ve oranının doğru bir şekilde belirlenmesi gerekmektedir. Söz konusu belirlemenin ise Adli Tıp Kurumu veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşlarının çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikâyetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden kaza tarihi … tarihinden önce ise Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü, … tarihi ile … tarihleri arasında Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, … -… tarihleri arası Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği, … -… tarihleri arası Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurul Raporları Hakkında Yönetmelik, … tarihinden sonra Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir. (Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin … Esas ve … Karar Sayılı ilamı)
Eldeki davada, Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı’nca düzenlenen … tarihli raporu ile; tıbbi evrak tetkiki ile muayenesinden elde edilen bilgi ve bulgular Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik kapsamında birlikte değerlendirildiğinde, davacı …’ın … tarihli trafik kazası sonucu meydana gelen kemik (C7 vertebra transvers proçes, kot, tibia, fibula) kırıkları, damar (sol popliteal arter, ven) yaralanması ile sol alt ekstremitenin diz üstü (uyluk distalinden) ampütasyonu nedeniyle; 1-Altı (6) ay süreyle iş göremezlik halinde kaldığı (tıbbi şifa süresinin 6 (altı) ay olduğu), 2-İki (2) ay süreyle bakıcı/yardımcı desteğinin tıbben uygun olacağı, 3-Başka birinin sürekli bakımına muhtaç olmadığı, 4-Tüm vücut fonksiyon kaybı oranının ve/veya engel oranının %50 (yüzde elli) olduğu belirlenmiş olup, kaza tarihi gözetilerek … tarihli maluliyet raporu dosya kapsamı ve olayla uyumlu olduğundan mahkememizce benimsenerek hükme esas alınmıştır.
Anayasa Mahkemesi’nin … Esas, … Karar sayılı kararı dikkate alınarak Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı’ndan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği ve Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği hükümlerine göre ayrı ayrı değerlendirme yapılarak alınan… tarihli işgöremezlik raporu ise yukarıda yapılan açıklamalara göre kaza tarihindeki yönetmelik hükümlerine uygun olmadığından hükme esas alınmamıştır.
Aktüer bilirkişi raporuna ilişkin değerlendirmede;
Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin … Esas, … Karar Sayılı ilamında “Trafik kazasında cismani zarara uğrayan ve buna dayalı olarak işgücü kaybı tazminatı isteminde bulunan hak sahiplerinin bakiye ömürleri daha önceki yıllarda Fransa’dan alınan 1931 tarihli “PMF” cetvellerine göre saptanmakta ise de; Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı, Hacettepe Üniversitesi Fen Fakültesi Aktüerya Bilimleri Bölümü, BNB Danışmanlık, Marmara Üniversitesi ve Başkent Üniversitesi’nin çalışmalarıyla “TRH 2010″ adı verilen”Ulusal Mortalite Tablosu” hazırlanmıştır. Gerçek zarar hesabı, özü itibariyle varsayımlara dayalı bir hesap olup, gerçeğe en yakın verilerin kullanılması esastır. Bu durumda; Yargıtay Daireleri arasında tazminat hesabında birliğin sağlanması açısından ve yine bu tablonun ülkemize özgü ve güncel verileri içerdiği göz önüne alındığında, Dairemizce de tazminat hesaplamalarında TRH 2010 Tablosu’na göre bakiye ömür sürelerinin belirlenmesinin, güncel verilere ve ülkemiz gerçeklerine daha uygun olacağına karar verilmiştir.” demek suretiyle bakiye ömür sürelerinin TRH 2010 Tablosu’na göre belirleneceğini açıklamıştır.
Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin … Esas, … Karar sayılı ilamında ve aynı Dairenin … Esas, … Karar sayılı ilamında ve Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin … Esas, … Karar sayılı ilamında %1,8 teknik faiz uygulanmadan tazminatın hesaplanması; bilinmeyen/ işleyecek devre hesabı yapılırken, bilinen son gelirin her yıl için %10 artırılıp %10 iskonto edilmesi yönteminin kullanılması gerektiğini vurgulamıştır. Bu itibarla yukarıda yazılı emsal Yargıtay kararları ve Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesi’nin… tarihli, … Esas ve … Karar sayılı karar ilamı dikkate alınarak aktüer bilirkişiden bilirkişi raporu alınmıştır.
Aktüer bilirkişi … tarafından düzenlenen … tarihli raporda, “… ödeme tarihindeki verilere göre yapıları hesaplamalar sonucunda (işbu raporun “A” maddesi) davacının sürekli iş göremezlik zararının 500.665,86-TL olarak hesaplandığı, davalı …Sigorta A.Ş. tarafından ise ibrasız bir şekilde 367.588,52-TL ödeme yapıldığı, yapılan ödemenin yetersiz olduğu, davacının karşılanmayan bakiye zararının olduğu anlaşılmakla işbu rapor tarihindeki verilere göre bakiye zarar hesabı yapıldığı,
2 ay süreli geçici bakıcı zararının 5.886,00-TL olduğu,
6 ay süreli geçici iş göremezlik zararının 13.948,20-TL olduğu,
%50 engel oranına göre bakiye sürekli iş göremezlik zararının ise; işlemiş aktif dönem geliri 98.124,90-TL, işleyecek aktif dönem geliri 1.035.702,90-TL ve işleyecek pasif dönem geliri 740.516,94-TL olmak üzere toplam 1.874.344,74-TL olduğu, %50 engel oranına göre (1.874.344,74 x %50) = 937.172,37-TL olduğu, güncellenmiş ödemenin mahsubu (937.172,37 – 436.654,87) = 500.517,50-TL olduğu,
Davacının yol giderleri ile protez bedeli talep ettiği, belirtilen zararların tedavi zararlarından sayıldığı, tedavi zararlarının bilirkişilik bilgi ve yetki alanın dışında olması sebebiyle tarafımca bu konularda değerlendirme ve hesaplama yapılmadığı,
ZMMS poliçe teminatı ve limitleri yönünden değerlendirme yapıldığında, … kaza tarihinde ZMMS poliçesinde kişi başına tedavi ve sakatlık teminatının ayrı ayrı 410.000,00-TL olduğu, bakıcı zararlarının tedavi zararlarından sayıldığı ve tedavi zararları ile geçici bakıcı zararının “Tedavi Giderleri” teminatı kapsamında 410,000,00-TL limit ile teminat altına alındığı, geçici iş göremezlik ve sürekli iş göremezlik zararlarının sakatlık zararı olarak kabul edildiği ve “Sakatlık Teminatı” kapsamında 410.000.00-TL limit ile teminal altına alındığı, davalı …Sigorla A.Ş. tarafından dava öncesinde 367.588,52-TL ödeme yapıldığı, sakatlık teminatından dolayı bakiye poliçe limitinin (410.000,00 – 367.588,52) 42.411,48-TL olduğu, davacının geçici iş göremezlik ve bakiye sürekli iş göremezlik zararının ise toplam 514.465,70-TL olduğu, 514.465,70-TL olarak hesaplanan geçici ve sürekli iş göremezlik zararından davalı sigorta şirketinin 42.411,48-TL bakiye poliçe limiti ile sınırlı olarak sorumlu tutulabileceği” bildirilmiştir. Bu rapor; dosya içinde bulunan delillere ve yerleşik Yargıtay uygulamalarına uygun, ayrıca denetime elverişli olduğundan mahkememizce benimsenerek hükme esas alınmıştır.
Faturalandırılmayan tedavi yol giderleri ile protez giderine ilişkin değerlendirmede;
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 98. maddesinde belirtilen tedavi giderleri yönünden sorumluluk Sosyal Güvenlik Kurumu’na geçmiştir. Sosyal Güvenlik Kurumu, 6111 sayılı Yasa ile değiştirilen 2918 sayılı Yasanın 98. maddesi kapsamında tüm tedavi giderlerinden değil ancak söz konusu madde kapsamında kalan belgeli tedavi giderlerinden sorumludur. Kanunun 98. maddesi kapsamında olmayan tedavi giderleri yönünden ise işleten ve işleten hukuki sorumluluğunu yüklenen sigortacının sorumluluğu devam etmektedir.
TBK’nun 50. maddesi gereğince zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır. Sağlık kuruluşunda yapılan sağlık hizmeti harcamaları rahatlıkla fatura ve benzeri belgeler ile ispatlanabilir. Ancak bazı giderler var ki her zaman belge temin edilmesi mümkün değildir. Bu gibi durumlarda TBK’nun 50/2. maddesi gereği uğranılan zararın miktarı tam olarak ispat edilemiyorsa hakim, olayların akışını ve zarar görenin aldığı önlemleri göz önünde tutarak zararın miktarını hakkaniyete uygun olarak belirleyecektir (Trafik kazalarından doğan cismani zararlar ve tazmini- Konya barosu yayınları. Shf :11, Yargıtay üyesi: Hüseyin TUZTAŞ).
Bu nedenle kişinin haksız eylemden zarar gördüğünün ve bedensel zarara uğradığının ispatlanması yeterli olup ayrıca iyileşme harcamaları için fatura ve makbuz gibi belgeler bulunup getirilmesi şart değildir. Hiç bir belge sunulmasa bile hakim, görevlendireceği uzman bilirkişilere tedavi ve tüm iyileşme giderlerini hesaplatmakla ve hüküm altına almakla yükümlüdür (HGK’nun. 26/04/1995 tarihli, 1995/11-122 Esas ve 1995/430 Karar sayılı emsal kararı).
Davaya konu kazadaki yaralanması nedeniyle, davacının … tarihli trafik kazası sonucu meydana gelen kemik (C7 vertebra transvers proçes, kot, tibia, fibula) kırıkları, damar (sol popliteal arter, ven) yaralanması ile sol alt ekstremitenin diz üstü (uyluk distalinden) ampütasyonu nedeniyle; 6 ay süreyle iş göremezlik halinde kaldığı (tıbbi şifa süresinin 6 ay olduğu), 2 ay süreyle bakıcı/yardımcı desteğinin tıbben uygun olacağı, tüm vücut fonksiyon kaybı oranının ve/veya engel oranının %50 olduğu Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı’nın … tarihli raporuyla saptanmış olup, bu tedavi sürecinde yapılan tüm giderlerin belgeye bağlanması mümkün olmadığı gibi, hayatın olağan akışına göre de davacı taraftan bu yönde bir belgelemenin beklenmesi hakkaniyetle bağdaşmayacaktır. Tedavi sürecinde yapılması muhtemel yol ve ulaşım giderleri, belgeye bağlanamamış tıbbi malzeme, ilaç vs. giderleri olması kaçınılmazdır.
Doğrudan tedaviye ilişkin olmayan ulaşım giderleri Sosyal Güvenlik Kurumu’nun sorumluluğundan olmadığından, TBK’nun 54. maddesi ve 2918 Sayılı Yasa’nın 90 ve 91. maddesi kapsamında davalı sigorta şirketinden ve diğer davalılardan talep edilebilir.
Erciyes Üniversitesi Sağlık Uygulama Ve Araştırma Merkezi Müdürlüğü’nün … tarihli cevabi yazısı ekinde sunulan “hasta başvuru kayıt listesi”nin incelenmesinde dava konusu kazada yaralanması nedeniyle davacının …, …, … ve … tarihlerinde Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’ne tedavi için gittiği, ayakta ve yatarak çeşitli tedaviler gördüğü, bu tedaviler için bir bacağı kesilmiş olan davacının evinden hastaneye gidiş dönüş yol masrafı olarak talep ettiği 100,00-TL tedavi yol giderinin paranın alım gücü ve genel hayat tecrübelerine göre makul miktarda olduğu, bu tedavi sürecinde yapılan yol giderlerin belgeye bağlanmasının mümkün olmadığı, aksini aramanın hakkaniyete aykırı olacağı, bu nedenle kabul edilmesi gerektiği değerlendirilmiştir.
Tedavi giderlerinden olan protez giderleri 2918 sayılı Yasa’nın 98. maddesinde belirtilen tedavi giderlerinden olmadığından SGK sorumluğunda olmayıp işleten, sürücü ve trafik sigorta şirketinin sorumluluğunda olmakla davacının 25.000,00-TL protez bacak gideri (tedavi zararı) isteminin kabulüne karar verilmesi gerektiği değerlendirilmiştir.
Geçici iş göremezlik tazminatının ve bakıcı giderinin teminat kapsamında olup olmadığının değerlendirilmesinde;
Davalı sigorta şirketi vekili geçici iş göremezlik tazminatının ve bakıcı giderinin teminat kapsamında olmadığını, bu giderlerden SGK’nun sorumlu olduğunu ileri sürmüş ise de; davacının zararının ve zararın kapsamının 2918 sayılı KTK’nun ve 6098 sayılı TBKnun haksız fiile ilişkin hükümleri gereğince belirlenmesinin gerekmesi, 6098 Sayılı TBK’nun 54. maddesinde çalışma gücünün azalmasından veya yitirilmesinden doğan kayıplar ile kazanç kaybı, bedensel zararlar kapsamında sayılmış olup, geçici iş görmezlik zararı ve bakıcı giderinin bu kapsamda olması, sürücü ve işletenin, zarar görenin geçici iş görmezlik ve bakıcı gideri zararlarından sorumlu olması nedeniyle, aracın sigortalı olması halinde 2918 Sayılı Yasa’nın 90. maddesi gereğince, sigortanın sorumluluğu da TBK hükümlerine göre belirleneceğinden ve geçici iş göremezlik zararı ile bakıcı gideri 2918 Sayılı Kanun’un 92. maddesinde sigorta teminatı dışında tutulmadığından, davacı geçici iş göremezlik tazminatını ve bakıcı giderini davalı sigorta şirketinden talep edebilir. Genel şartlara atıf yapan kanuni düzenleme Anayasa Mahkemesi’nce iptal edildiği gibi, geçici iş göremezlik zararı ve bakıcı gideri tedavi giderlerinden olmayıp, 2918 Sayılı Yasanın 98. maddesinde, geçici iş göremezlik zararı ile bakıcı giderinin SGK’nun sorumluluğunda olduğuna ilişkin her hangi bir düzenlemenin de yer almaması, 6111 sayılı Yasa ile getirilen düzenlemede; trafik kazaları sebebiyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer bütün resmî ve özel sağlık kurum ve kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedellerinin karşılanacağı belirtilmiş olup, geçici iş göremezlik ve bakıcı gideri ödemesinin bu yasa kapsamı içerisinde bulunmamasına (Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin … tarihli, … Esas ve … Karar sayılı ilamı, Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin … tarihli, … Esas ve … Karar sayılı ilamı, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesi’nin … tarihli, … Esas ve … Karar sayılı karar ilamı, v.b.) göre davalı sigorta şirketi vekilinin geçici iş göremezlik tazminatı ve bakıcı giderinin teminat kapsamında olmadığına ilişkin itirazları doğru görülmemiştir.
Davalıların sorumluluğu ve husumet itirazına ilişkin ilişkin değerlendirmede;
İşleten tanımı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 3. maddesinde “işleten” tanımı; “Araç sahibi olan veya mülkiyeti muhafaza kaydıyla satışta alıcı sıfatıyla sicilde kayıtlı görülen veya aracın uzun süreli kiralama, ariyet veya rehni gibi hallerde kiracı, ariyet veya rehin alan kişidir. Ancak ilgili tarafından başka bir kişinin aracı kendi hesabına ve tehlikesi kendisine ait olmak üzere işlettiği ve araç üzerinde fiili tasarrufu bulunduğu ispat edilirse, bu kimse işleten sayılır” şeklinde yapılmıştır. 2918 sayılı KTK’nun 3. maddesinde işleten sıfatının belirlenmesinde şekli ve maddi ölçüt olmak üzere iki ayrı ölçüden yararlanılmıştır. Şekli ölçüye göre trafik sicilinde malik görülen kişi işletendir. Maddi ölçüye göre ise, trafik sicilinde adı geçen kişinin önemi bulunmamakta olup önemli olan araç üzerindeki fiili hakimiyet, araçtan ekonomik yarar sağlama, masraf ve rizikolara katlanma gibi ölçütlerdir. İşletenin belirlenmesinde doktrin ve Yargıtay’ın kabul ettiği görüş maddi ölçüdür.
2918 sayılı KTK’nun 85. maddesi; “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar” hükmünü içermektedir.
Bu yasal düzenlemeler karşısında, kazaya karışan araçların meydana getirdikleri zararlardan araç sahiplerinin hukuken sorumlu olacağı ilkesi benimsenmiş ise de, bu araçların sahipleri tarafından herhangi bir sebeple yararlanılmasının bir başka kimseye devir edilmesi halinde (çok kısa bir süre olmaması kaydıyla), artık üzerindeki fiili hakimiyetin kalmaması ve bu sebeple ekonomik yönden de bir yararlanma olanağının kalktığı durumlarda, o aracı kaza sırasında fiili hakimiyeti altında bulunduran ve ondan iktisaden yararlanan kimsenin işleten sıfatıyla meydana gelen zarardan sorumlu tutulması gerekip, bunun sonucu olarak da araç malikinin sorumlu tutulmaması gerekecektir. Gerek doktrinde, gerekse Yargıtay’ın uygulamalarında, işleten sıfatının belirlenmesinde araç üzerinde fiili hakimiyet ve ekonomik yararlanma unsurlarının birlikte bulunması ve fiili hakimiyetin uzun süreli olması gerekmektedir. Ancak bu konuda getirilecek delillerin üçüncü kişileri bağlayabilecek nitelikte ve güçte olması, özellikle zarara uğrayanların haklarını halele uğratacak bir sonuç yaratmaması şarttır.
Dava konusu olayda kazaya karışan … plakalı aracın trafik kaza tarihi olan … tarihi itibarı ile davalı … Otomotiv Ticaret Anonim Şirketi adına trafikte kayıtlı olduğu, … tarihli kira sözleşmesi ile bu aracın davalı …’na … ve … tarihleri arasında 8 gün süreyle kiralandığı anlaşılmaktadır. Davalı … Otomotiv Ticaret Anonim Şirketi vekili tarafından verilen … havale tarihli dilekçe ekinde örneği sunulan araç kiralama sözleşmesi, teslim formu ve fatura içeriğinden bu durum açıkça anlaşılmaktadır. Buna göre … plakalı aracın … ve … tarihleri arasında 8 gün süre ile kira sözleşmesi yapıldığı açık olduğundan yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda davalı … Otomotiv Ticaret Anonim Şirketi’nin işletenlik sıfatının devam ettiği kanaatine varılmış ve husumet yokluğuna ilişkin savunmasına itibar edilemeyeceği değerlendirilmiştir.
Dava konusu trafik kaza tarihi olan … tarihi itibarı ile kazaya karışan … plakalı aracın davalı …Sigorta A.Ş. nezdinde ZMMS poliçesi ile sigortalı olduğu, kaza sırasında bu aracın davalı …’nun sevk ve idaresinde bulunduğu ve kaza tarihinde davalı … Otomotiv Ticaret Anonim Şirketi adına trafikte kayıtlı olduğu anlaşılmaktadır.
Bilindiği üzere; 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. maddesinde, “İşletenlerin, bu kanunun 85/1. maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.”; 85/1. maddesinde, “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün ünvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.”; 85/son. maddesinde ise, “İşleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükümlerine yer verilmiştir. Yine, aynı sorumluluk olgusu Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının A-1. maddesinde de benzer düzenlemeye yer verilmiştir. Trafik kazaları haksız fiil niteliğinde olup somut olayda taraflar arasındaki uyuşmazlık bu yönüyle haksız fiilden kaynaklanmaktadır. Davalı … Otomotiv Ticaret Anonim Şirketi’nin işleten sıfatı ile, davalı …Sigorta A.Ş.’nin ZMMS sigortacısı olması sıfatı ile sorumlulukları söz konusu olup, davalı …’nun sorumluluğu ise haksız fiil hükümlerine dayanmaktadır. Buna göre davacı …’ın trafik kazasından kaynaklanan maddi zararını araçların sürücüsü olan davalıdan, aracın işleteninden ve aracın ZMMS poliçesini düzenleyen davalı sigorta şirketinden talep etmesinin mümkün olduğu, yine davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun ZMMS poliçesi teminat limiti ile sınırlı olduğu değerlendirilmiştir.
Temerrüt tarihi ve faiz türü yönünden yapılan değerlendirmede;
Davalı sigorta şirketleri kazaya neden olan araçların ZMMS sigortacısı olup, 2918 sayılı KTK’nun 99/1. maddesi ve Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi Genel Şartları’nın B 2/a maddesi uyarınca, rizikonun bilgi ve belgeleri ile birlikte sigortacıya ihbar edildiği tarihten itibaren 8 iş günü içinde sigortacının tazminatı ödeme yükümlülüğü bulunmakta, bu sürenin sonunda ödememe halinde temerrüt gerçekleşmektedir. Sigortaya başvurulmadan dava açılması veya icra takibi başlatılması halinde ise bu tarihlerde temerrüt gerçekleşir. Bu durumda, ilke olarak davadan önce usulüne uygun başvuru yapılmış ise bundan 8 iş günü sonrasında, başvuru yapılmamış ise dava tarihi itibarıyla, belirlenen tazminat alacağının tamamı için anılan tarihlere uygun faiz uygulanması gerekir.
Eldeki davada …’ın, dava açmadan önce davalı sigorta şirketine başvurduğu, KTK’nun 98/I. maddesi hükmü uyarınca, davalı sigorta şirketinin daha önce davacıya kısmi ödeme yaptığı … tarihinde davacının zararından haberdar olduğu kabul edilerek bu tarihte temerrüte düşeceğinden davalı sigorta şirketleri yönünden temerrüt tarihi … olarak tespit edilmiştir.
Trafik kazaları haksız fiil niteliğinde olup somut olayda taraflar arasındaki uyuşmazlık haksız fiilden kaynaklanmaktadır. Haksız fiilin faili ihtara veya ihbara gerek olmaksızın zararın doğduğu anda, başka bir anlatımla haksız eylemin işlendiği tarihten itibaren zararın tamamı için temerrüde düşmüş sayılır. Haksız fiil faili olan borçlu temerrüde düştüğünden artık faiz haksız fiil tarihinden itibaren ve yasal faiz istenebilir.Davalı … Otomotiv Ticaret Anonim Şirketi’nin işleten sıfatı ile vedavalı …’nun ise araç sürücüsü olması nedeniyle haksız fiil hükümlerine göre meydana gelen zararlardan kaza ve zarar tarihi olan … tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte sorumludurlar. Davacının protez bacak gideri talebi yönünden zarar tarihin buna ilişkin faturanın tanzim tarihi ile oluşacağı düşünüldüğünden temerrüt … olarak tespit edilmiştir.
Dava dilekçesinde yasal faiz talep edildiği halde ıslah dilekçesinde avans faizi edilmiştir. Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin … tarihli, … Esas ve … Karar sayılı ilamında “… Davacı taraf, davaya konu tazminatlar için temerrüt faizi olarak ticari faize karar verilmesini ıslah dilekçesiyle talep etmiştir. Islah yoluyla, dava dilekçesindeki faiz türünün değiştirilmesinin mümkün olmasına ve davacı yanın bu değişikliği yapmış olmasına; zarara neden davalı yana ait araç da ticari araç olmasına rağmen, temerrüt faizi olarak ticari faize hükmedilmeyişi de hatalıdır. …” şeklinde emsal kararı mevcuttur. Buna göre davacının ıslah dilekçesi ile faizin türünü değiştirmesinin mümkün olduğu, davalı … Otomotiv Ticaret Anonim Şirketi’ne ait olan kazaya karışan aracın rent a car araç kiralama işinde kullanıldığı için ticari nitelikte araç sayılması gerektiğinden hükmedilen tazminata avans faizi işletilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır.
Yargılama sonunda tüm dosya kapsamına göre;
Yargılama sonunda tüm delillerin değerlendirilmesi sonucunda; açılan davanın kabulü ile 13.948,20-TL geçici iş göremezlik zararı, 500.517,50-TL sürekli iş göremezlik zararı, 5.886,00-TL bakıcı gideri zararı, 25.000,00-TL protez bacak gideri (tedavi zararı) ve 100,00-TL tedavi yol gideri (tedavi gideri zararı) zararı olmak üzere toplam 545.451,70-TL maddi tazminatın davalı …Sigorta A.Ş.’nin hükmedilen bakıcı gideri zararı, protez bacak gideri zararı ve tedavi yol gideri zararı ile toplam 30.986,00-TL’lık kısmından ZMMS poliçesinin 410.000,00-TL’lık tedavi giderleri teminatından karşılanması, hükmedilen geçici iş göremezlik zararı ve sürekli iş göremezlik zararlarından dolayı ise ZMMS poliçesinin sakatlık teminatından karşılanması ve bakiye poliçe teminat limiti olan 42.411,48-TL’lık kısmından sınırlı ve bu davalının protez bacak gideri için buna ilişkin fatura tanzim tarihi olan … tarihinden itibaren ve hükmedilen diğer zararlar yönünden ise temerrüt tarihi olan … tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte sorumlu olması; davalılar … ve … Otomotiv Ticaret Anonim Şirketi’nin ise 545.451,70-TL’nın tamamından sorumlu olmaları, protez bacak gideri için buna ilişkin fatura tanzim tarihi olan … tarihinden itibaren ve hükmedilen diğer zararlar yönünden ise trafik kaza tarihi olan … tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte sorumlu olmaları koşulu ile tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, karar verilmesi gerektiği görüş ve kanaatine varılmıştır.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile 13.948,20-TL geçici iş göremezlik zararı, 500.517,50-TL sürekli iş göremezlik zararı, 5.886,00-TL bakıcı gideri zararı, 25.000,00-TL protez bacak gideri (tedavi zararı) ve 100,00-TL tedavi yol gideri (tedavi gideri zararı) zararı olmak üzere toplam 545.451,70-TL maddi tazminatın davalı …Sigorta A.Ş.’nin hükmedilen bakıcı gideri zararı, protez bacak gideri zararı ve tedavi yol gideri zararı ile toplam 30.986,00-TL’lık kısmından ZMMS poliçesinin 410.000,00-TL’lık tedavi giderleri teminatından karşılanması, hükmedilen geçici iş göremezlik zararı ve sürekli iş göremezlik zararlarından dolayı ise ZMMS poliçesinin sakatlık teminatından karşılanması ve bakiye poliçe teminat limiti olan 42.411,48-TL’lık kısmından sınırlı ve bu davalının protez bacak gideri için buna ilişkin fatura tanzim tarihi olan … tarihinden itibaren ve hükmedilen diğer zararlar yönünden ise temerrüt tarihi olan … tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte sorumlu olması; davalılar … ve … Otomotiv A.Ş.’nin ise 545.451,70-TL’nın tamamından sorumlu olmaları, protez bacak gideri için buna ilişkin fatura tanzim tarihi olan … tarihinden itibaren ve hükmedilen diğer zararlar yönünden ise trafik kaza tarihi olan … tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte sorumlu olmaları koşulu ile tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
2-492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince alınması gereken 37.259,80-TL nisbi karar ve ilam harcından dava açılırken peşin harç olarak alınan 59,30-TL ve 1.861,28-TL ıslah harcı olmak üzere toplam 1.920,58-TL harcın mahsubu ile bakiye 35.339,22-TL harcın (davalı …Sigorta A.Ş.’nin 3.093,20-TL’lık kısmı ile sınırlı sorumlu olması koşulu ile) tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
3-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin (yargılama gideri) davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
4-Davacı tarafça yapılan 59,30-TL başvuru harcı, 59,30-TL peşin dava harcı, 1.861,28-TL ıslah harcı, 103,00-TL e-tebligat gideri, 119,00-TL tebligat ücreti, 63,00-TL posta masrafı, 2,90-TL KEP masrafı, 723,00-TL Adli Tıp Kurumu fatura bedeli, 1.050,00-TL bilirkişi masrafı olmak üzere toplam 4.040,78-TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalılar … Otomotiv Ticaret Anonim Şirketi ve tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerilerinde bırakılmasına,
6-Davalı …Sigorta A.Ş. ve … tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7- HMK 120 ve 333. maddeleri gereğince taraflarca yatırılan gider avansının kalan kısmının kararın kesinleşmesi halinde ilgili tarafça numarası bildirilen veya bildirilecek hesaba, hesap numarası bildirilmediği takdirde adreslerine ödemeli olarak re’sen gönderilmesine,
8-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. gereğince hesap ve taktir olunan 77.999,69-TL nispi vekalet ücretinin (davalı …Sigorta A.Ş.’nin 11.743,60-TL’lık kısmı ile sınırlı sorumlu olması koşulu ile) davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
9-Kararın mahiyeti gereği davalılar lehine vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
10-Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 203. maddesi uyarınca dosyanın tarih ve işlem sırasına düzenlenip dizi listesine bağlanmasına, Yazı İşleri Müdürü tarafından kontrolü yapıldıktan sonra istinaf incelemesine gönderilmesine veya arşive kaldırılmasına,
Dair, davacı asil, davacı vekili ve davalı … vekilinin yüzüne karşı, diğer davalıların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi’nde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. …

Başkan
E-imzalıdır
Üye
E-imzalıdır
Üye
E-imzalıdır
Katip
E-imzalıdır