Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/65 E. 2022/468 K. 09.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
KAYSERİ
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : …
KARAR NO : …
HAKİM : …
KATİP : …
DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVA : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : …
KARAR TARİHİ : …
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 04/07/2022
Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalı arasında Kayseri … Noterliği’nin …tarih …yevmiye numaralı yapım işlerine ait sözleşme imzalandığını, sözleşme ile sözleşme ekindeki şartnameye uygun olarak … Mahallesinde bulunan davalı adına yapılacak Hayvan Pazarı Yapım işinin müvekkili şirket tarafından 150 gün içinde yapılacağının kararlaştırıldığını, sözleşmenin imzalanmasından bir yıla aşkın bir süre geçmesine rağmen davalı tarafından ihale edilen işin başlayabilmesi için gerekli yer tesliminin müvekkili şirkete yapılmadığını, müvekkili şirket tarafından Kayseri … Noterliği’nin … tarih ve …yevmiye numaralı ihtarının davalıya keşide edildiğini ve ihtarın tebliğinden itibaren iki gün içinde sözleşme konusu için yer tesliminin istenildiğini, davalı tarafın müvekkili şirkete Kayseri … Noterliği’nin … tarih ve … yevmiye numarası ile ihtarı göndererek taleplerin yerine getirilmeyeceğinin bildirildiğini, bunun üzerine arabuluculuk yoluna başvurulduğunu ancak bir sonuç alınmadığını, yine müvekkili şirket tarafından sözleşme ve şartname kapsamında davalıya kesin ve süresiz teminat mektubu alınarak işbu teminat mektubunun davalıya teslim edildiğini ileri sürerek; müvekkili şirketin noterde ödediği sözleşme bedelinin şimdilik 10.000,00 TL’sinin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, müvekkili şirketin teminat mektubu için ödediği masraf ve komisyon bedeli olarak şimdilik 1.000,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, müvekkili şirketin davalı tarafından sözleşmenin eylemli ve haksız olarak sözleşmeyi fesih nedeniyle uğradığı kazanç kaybı olarak şimdilik 1.000,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının sözleşmeye konu inşaatın yapılacağı arsanın yer teslimine esas ve inşaatın başlaması için gerekli yasal ve idari prosedürlere ilişkin yüklenici olarak her türlü bilgiyi aldığını kabul ettiğini, anılan tüm bilgileri temin yükümlülüğünün bulunduğunu da kabul etmiş bulunduğunu, sözleşmeye konu taşınmazın inşaata hazır hale gelmesinde …’nın yer teslimi edimini yerine getirmediğine ilişkin iddialarının haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, davacı şirketin müvekkiline vermiş olduğu teminat mektubunun iade edildiğini, davacı tarafın sözleşmeden kaynaklanan taleplerinden vazgeçtiğini eylemli ve yazılı olarak kabul ettiğini, müvekkilinin kamu kurumu niteliğinde bir meslek örgütü olduğunu işin yapılmaması halinde ortaya çıkar zararların ödeneceğine ilişkin herhangi bir beyanı olmadığını savunarak davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Mahkememizce taraf teşkili sağlanmış davanın taraflarına delillerini ibraz etme olanağı tanınmış uyuşmazlığın çözümü için gereken bütün deliller toplanmıştır.
HMK’nun 266/1. maddesi gereği bilirkişi incelemesi yaptırılmasına dair … tarihli celsede karar verilmiş, bilirkişi …’in mahkememize sunmuş olduğu … tarihli bilirkişi raporunda özetle; taraflar arasında …tarihli ve anahtar teslim götürü bedel Hayvan Pazarı Yapım İşi sözleşmesi imzalandığını, dava konusu taşınmazın iş yeri tesliminin bulunmadığını, taşınmazın tarla vasıflı olup imar planında yer almadığını, davacı tarafından bankaya 5.359,90 TL, notere 47.442,27 TL masraf yapılmış olmakla birlikte davacının ortalama kar kaybının 785.933,40 TL olabileceğini, toplam kaybın 838.732,57 TL olduğunu mahkememize bildirmiştir.
Bilirkişi …ise mahkememize sunmuş olduğu …tarihli raporda özetle; dava konusu sözleşme için 47.442,27 TL noter masrafı, davaya konu sözleşme için verilen teminat mektubu için 4.652,40 TL teminat mektubu masrafı, davaya konu sözleşme için teminat mektubuna bağlı 704,50 TL eksper ücreti masrafı olmak üzere toplam 52.799,17 TL ödeme yaptığının tespit edildiğini mahkememize bildirmiştir.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE;
Davacı dava dilekçesiye, davalı ile …tarihinde hayvan pazarı yapım işinin ifası noktasında sözleşme imzaladıklarını davalının yer teslimi yapmadığı, sözleşmenin feshedilmiş olduğunu belirterek sözleşme nedeni ile ödenen noter masrafı, banka teminat mektubu için ödenen masraf ve komisyonları ve kazanç kaybı talep etmiştir.
Davalı ise cevap dilekçesinde, teknik şartnameye göre herhangi bir hakkı olmadığını teminat mektubunun iade edildiğini davacının taleplerinden eylemli olarak vazgeçtiğini belirterek davanın reddini dilemiştir. Davalı taraf yargılama sırasında görev itirazında bulunmuştur. Yargıtay … H.D…. tarihli … Esas ve … Karar sayılı ilamı ve Konya BAM’NİN … H.D. … Esas … Karar sayılı ilamı uyarınca ticaret borsaları tacir olarak kabul edildiğinden reddine karar verilmiştir.
Davalının teknik şartnameye göre hak talep edebileceği iddiasının ise hak doğmadan feragat edilmenin mümkün olmadığından bu yöndeki itirazlar yerinde görülmemiştir.
Dosyamız arasına ihale dosyası alınmış ve bilirkişi incelemesi yapılmıştır.
Yüklenici-davacı sözleşmenin haksız sebebe dayanılarak feshi nedeniyle sözleşmenin ifa olunacağına güvenerek yaptığı masraflar ile mahrum bırakıldığı kâr kaybı zararını istemektedir.
Hemen belirtilmelidir ki, eser sözleşmesi, taraflarına haklar sağlayan ve borçlar yükleyen, tam iki taraflı bir iş görme akdidir. Yüklenici yapımını üstlendiği eseri sözleşmeye, teknik ve sanatsal ilkelere ve amaca uygun olarak imal edip iş sahibine teslim etmekle, iş sahibi de kararlaştırılan bedeli ödemekle yükümlüdür (Mülga 818 sayılı BK. m.355; 6100 sayılı TBK. m.470).
Türk Borçlar Kanunu 112. maddesine göre, borç hiç veya gereği gibi ifa edilmezse borçlu, kendisine hiçbir kusurun yüklenemeyeceğini ispat etmedikçe, alacaklının bundan doğan zararını gidermekle yükümlüdür. Düzenleme kapsamına göre tazminat istenebilmesi için alacaklının zarara uğramış olması gerektiğinden, uğranılmış bir zarar karşılığı olmayan miktara tazminat olarak hükmedilemez. Burada zarar kapsamı net ve gerçek zarar olarak düzenlenmiştir. Net ve gerçek zarar, malvarlığındaki gerçek eksilmeyi ifade eder.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 125. maddesi, sözleşmelerde; borçlunun temerrüdü sonucu borç yerine getirilmemişse alacaklıya üç yetki tanımıştır: Bunlar; her zaman için ifa ve gecikme tazminatı isteğinde bulunma, derhal ifadan vazgeçip müspet zararının tazminini isteme ya da ifadan vazgeçip sözleşmeden dönerek menfi zararını isteyebilmedir.
Müspet zarar; borçlu edayı gereği gibi ve vaktinde yerine getirseydi alacaklının mameleki ne durumda olacak idiyse, bu durumla eylemli durum arasındaki fark müspet zarardır. Başka bir deyişle müspet zarar, sözleşmenin hiç veya gereği gibi yerine getirilmemesinden doğan zarardır.
Müspet zarar, alacaklının ifadan vazgeçerek zararının tazminini istemesi hâlinde söz konusu olur. Bu durumda sözleşme ortadan kalkmamakta, yalnızca alacaklının ifaya ilişkin talep hakkının yerini müspet zararının tazminine dair talep hakkı almaktadır. Burada sözleşmenin feshedilmesinden değil, borcunun ifa edilmemesinden doğan zararın söz konusu olduğu göz ardı edilmemelidir. Kuşkusuz kâr mahrumiyetini de içine alır (Tandoğan, Hâluk: Türk Mesuliyet Hukuku, İstanbul, 2010, s. 426). Örneğin, davacı davalının sözleşme gereği kabul ettiği fiyattan malı alamayınca başkasından ve daha fazla fiyatla almak zorunda kalması hâlinde bu iki fiyat arasındaki fark onun müspet zararıdır.
Menfi zarar ise; uyulacağı ve yerine getirileceğine inanılan bir sözleşmenin hüküm ifade etmemesi ve yerine getirilmemesi yüzünden güvenin boşa çıkması dolayısıyla uğranılan zarardır. Başka bir deyişle, sözleşme yapılmasaydı uğranılmayacak olan zarardır. Menfi zarar borçlunun sözleşmeye aykırı hareket etmesi yüzünden sözleşmenin hüküm ifade etmemesi dolayısıyla ortaya çıkar (Tandoğan, s. 427).Burada alacaklının sözleşmenin hükümsüzlüğünden kaynaklanan zararının tazmini söz konusudur. Çünkü sözleşme feshedilerek hükümsüz olduktan sonra tekrar sözleşmeye dayanarak borcun ifa edilmemesinden doğan zarardan söz edilemez; istenilecek zarar menfi zarardır.
Borçlunun temerrüdü hâlinde alacaklı-yüklenici yukarıda değinildiği gibi sözleşmenin ifa edilmesi isteği yani aynen ifayı beklemek yerine sözleşmenin geriye yönelik feshi hakkını da kullanabilir. Bu hâlde alacaklı, borçlunun kusurlu olması hâlinde menfi zararını da isteyebilecek ancak müsbet zarar dolayısıyla kâr mahrumiyeti talebinde bulunamayacaktır. ( Bknz. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2017/3-2615E., 2021/1102 K. Sayılı ilamı )
Somut olayda, eser sözleşmesi yapılacak yerin temin edilememesi nedeniyle eylemli olarak feshedildiği görülmüştür. Anılan nedenlerle davalı taraf yer teslim borcu bulunmadığından sözleşmenin feshinde haksız konumdadır.
Bu nedenle TBK’nun 125 uyarınca davacı taraf hem müspet zarar hem de menfi zarar talep edemez, yani sözleşme feshediliğinden müspet zarar niteliğindeki kar mahrumiyetini isteyemez. Anılan gerekçeler uyarınca davacının kazanç (kar kaybı) talebi uygun görülmemiştir.
Davacının yaptığı masraflara ait değerlendirmede ise, davalı tarafın yer teslim edememesi nedeniyle feshedilmesine neden olduğundan davacı tarafın menfi zararlarından davacı tarafça güvenerek yaptığı masrafları TBK 112 uyarınca ödemek zorundadır. Anılan açıklamalar uyarınca bilirkişilerce belirlenen 5.356,90 TL noter masrafı ve 47.442,27 TL banka masrafı olmak üzere 52.799,17 TL alacağı bulunduğu anlaşılmakla taleple bağlı kalınarak davacı davasının ıslah etmediğinden davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle:
1-Davacının noter masrafı ve teminat mektubu masrafı talebine ilişkin davasının kabulü ile, 11.000,00 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, alacağa dava tarihinden itibaren ticari avans faizi uygulanmasına,
2-Davacının kazanç kaybına ilişkin isteminin reddine,
3-Davacının kazanç kaybı tazminatı istemine ilişkin davası yönünden 492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince; alınması gereken 80,70 TL harcın davacı tarafından peşin yatırılan 204,93 TL harçtan mahsubu ile bakiye 124,23 TL harcın peşin harç olarak ele alınmasına,
4-Davacının noter masrafı ve teminat mektubu masrafı talebine ilişkin 492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince; alınması gereken 751,41 TL harçtan davacı tarafın peşin yatırmış olduğu 124,23 TL harcın mahsubu ile bakiye 627,18 TL harcın davalıdan alınarak HAZİNE’YE GELİR KAYDINA,
5-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.360,00 TL arabuluculuk ücretinin davanın kabul/ret oranına göre hesap edilen 1.246,66 TL’sinin davalıdan bakiye 113,34 TL’sinin ise davacıdan alınarak (yargılama gideri) HAZİNE’YE GELİR KAYDINA,
6-Davacı tarafından yapılan bilirkişi ücreti 1.200,00 TL, kep reddiyat gideri 40,50 TL, 1 müzekkere gideri 9,00 TL, kep reddiyat gideri 1,70 TL ve 3 tebligat gideri 57,00 TL olmak üzere toplam 1.308,20 TL yargılama giderinin davanın kabul/ret oranına göre hesap edilen 1.199,18 TL’sinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine, artan kısmın davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafından yapılan 1 tebligat gideri 26,00 TL yargılama giderinin davanın kabul/ret oranına göre hesap edilen 2,16 TL’sinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine, artan kısmın davalı taraf üzerinde bırakılmasına,
8-HMK’nun 333/1. maddesi gereğince varsa artan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleşmesinden sonra yatıran ilgili tarafa iadesine,
9-AAÜT’ye göre hesap edilen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
10-AAÜT’ye göre hesap edilen 1.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMK’nın 341/1. maddesi uyarınca 2 haftalık yasal süre içinde Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı….

Katip …
¸e-imzalı

Hakim …
¸e-imzalı

*5070 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*