Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/629 E. 2022/816 K. 25.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
KAYSERİ
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : ***
KARAR NO : ***

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLLERİ : Av. … –
Av. … –
DAVALI : … – … …
VEKİLİ : Av. … –
DAVA : Menfi Tespit (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : ***
KARAR TARİHİ : ***
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : ***
Mahkememizde görülmekte olan menfi tespit (eser sözleşmesinden kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı tarafından davacı aleyhine Kayseri Genel İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibine başlandığını, davacı şirketin daha önce faaliyet gösterdiği adresine Tebligat Kanunu’nun 35. maddesine göre tebligat yapılarak kesinleşen icra takibine karşı işbu menfi tespit davasını açtıklarını, davacı şirketin Türkmenistan’da yapımını üstlenmiş olduğu konferans salonu için akustik asma tavan paneli montaj işi için … Proje İnşaat unvanlı … isimli davalı alacaklı ile verdiği 8,8 $/m² birim fiyatından montaj teklifi üzerinden anlaşma yaparak *** tarihinde sözleşme imzalandığını, sözleşme avans bedeli olarak kesmiş olduğu faturaya istinaden 5.900 $’nin davacı hesabına ödendiğini, davalı ile birlikte toplam 8 montaj personelinin ***tarihinde Semerkant (Özbekistan) üzerinden Lebap (Türkmenistan) vilayetindeki “AK EV” şantiyesi kampına *** saat 01:00’de vardıklarını, Türkmenistan Devleti Sağlık Bakanlığı’nın bu dönemlerde yurt dışından gelen herkes için 21 gün karantina suresi uyguladığını, montaj ekibinin de bu konuda bilgilendirildiğini, vilayet hekiminden (validen) izin alınarak *** tarihi itibariyle (yani 2 gün karantinadan sonra) montaj ekibinin şantiyeye çıkarıldığını, davalı ve ekibinin sözleşmede yapılması öngörülen 4.500 m² montajı yapmadıklarını, sadece 470 m² yerin montajını yaptıklarını, işin bitirilme tarihi yani açılış tarihinin net olup bizzat Türkmenistan Cumhurbaşkanı tarafından açılacak olması nedeniyle davacı tarafından cezai müeyyidelere maruz kalmamak ve işin bitirilmesi amacı ile 50 kişilik 3 farklı yerel ekip oluşturularak montajın tamamlandığını ve bu kişilere ödemelerin yapıldığını, davalı dâhil 8 kişilik montaj ekibinin ***tarihinde Lebap (Türkmenistan) dan İstanbul’a dönüş yaptıklarını, 21 günlük bu süre içerisinde tüm masrafların davacı firma tarafından karşılandığını, davalı ve ekibi tarafından işin yapılmamasına karşın mağdur olmamaları için normalde yapılan 470 m² montaj işi karşılığı m²/8,8 $ üzerinden 4.136 $ ödeme yapılması gerekiyorken, davacının ve işçilerinin talepleri üzerine sözleşmenin 6. maddesi devreye alınarak mağdur olmamasını sağlamak amacı ile Türkmenistan ülkesinde bulundukları 21 gün için davalı ekip başı, usta ve işçi yevmiyeleri hesabı yapılarak toplamda 12.600 $ ödeme yapıldığını, avans olarak 5.900 $ önceden ödendiğinden kalan 6.700 $ bakiye şirket sahibi ve temsilcisi İsmail Yakıcı tarafından kalan bakiyenin *** tarihinde hesabına ödendiğini, sözleşmede yapılması öngörülen 4500 m² montajın sadece 470 m²’sinin yapıldığı hususunda ihtilaf olmamasına karşın davalı alacaklı yanca, işin tamamı yapılmış ve edim yerine getirilmiş kabul edilerek hesabına yatırılan tutarın sözleşme bedelinden düşülmesi sureti ile başlatmış olduğu takibin haksız ve hukuka aykırı olduğunu, davalı şirket aleyhine, İ.İ.K’nun 72/4. maddesi gereği, takip miktarının %20 sinden az olmamak üzere tazminata hükmedilmesini talep ettiklerini, davacı şirketin devam eden ticari hayatının sekteye uğrama tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu, telafisi imkânsız maddi ve manevi zararlara uğrayacağı şüphe götürmezdir, bu nedenle icra takibinin davanın kesinleşmesine kadar durdurulmasını, bu mümkün görülmediği takdirde, teminat mektubu mukabili, icra veznesindeki paranın dava sonuçlanıncaya kadar davalıya ödenmemesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini belirterek davanın kabulüne karar verilmesini, Kayseri Genel İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyasındaki alacağın tamamına ilişkin borçlu olmadıklarının tespitini, haksız ve kötü niyetli olarak icra takibine girişen davalı aleyhine takibe konu alacak miktarının %20’sinden az olmamak kaydıyla tazminata hükmedilmesini, yargılama giderleri ile birlikte vekâlet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı tarafından Kayseri Genel İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyası ile davacı aleyhine başlatılan icra takibinin dayanağı olan sözleşme uyarınca davacının Türkmenistan’da yapımını üstlenmiş olduğu konferans salonunun akustik asma tavan kaplama işlerinin yapımının davalı tarafından yapıldığını ve teslim edildiğini, söz konusu sözleşme uyarınca işin yapımı karşılığında davacı tarafla 48.728,00 $ bedel üzerinden anlaşıldığını, yine aynı sözleşme uyarınca toplam bedelin %30’unun nakit avans olarak ödeneceği hususunda anlaşmaya varıldığını, davacı tarafın bugüne kadar sözleşme uyarınca kararlaştırılan avansı bile tam olarak ödemediğini, davalının işçilerinin Türkmenistan’a gittiğini, işin tamamının davalı tarafından yapıldığını ve tamamlandığını, davalı tarafından üstlenilen işin konferans salonunun akustik tavan paneli montaj işçiliği olduğunu ve bu işin bizzat davalı tarafından tamamlandığını, davalı ve yanında çalışan işçilerle konferans salonunun yapılması için gerekli diğer işlerde çalışan işçilerinde davalı ile birlikte Türkiye’den Türkmenistan’a gittiklerini, bu işçilerin de tanık olarak dinlenildiği zaman akustik tavan paneli montaj işinin bizzat davalı tarafından yapılıp tamamlandığının ortaya çıkacağını belirterek açılan davanın reddine, takip miktarının %20’sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir
DELİLLER : Mahkememizce taraf teşkili sağlanmış davanın taraflarına delillerini ibraz etme olanağı tanınmış uyuşmazlığın çözümü için gereken bütün deliller toplanmıştır.
Taraflarca delil olarak dayanılan bir kısım kayıt ve belgeler dilekçeleri ekinde dava dosyasına sunulmuştur. Davalı vekiline *** tarihli dilekçesi ekinde USB halinde sunduğu delillerini çıktı alıp, biri mahkeme diğer davacı nüshası olmak üzere iki nüsha halinde sunması için süre verilmiştir. Davalı vekili *** tarihli dilekçesi ekinde ilgili delillerini sunmuştur.
Kayseri Genel İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyasına müzekkere yazılarak takip talebi, ödeme emri, ödeme emrinin davalıya tebliğine ilişkin tebliğ mazbatası ve icra takibinin açılma tarihini gösteren sayman mutemet alındısından ve dosyada borca mahsuben tahsilat olması halinde tahsilat makbuzlarından bir örnek Uyap sisteminden gönderilmiştir. Ayrıca takip dosyası Uyap sisteminden dosyamıza eklenmiştir.
T.C. kimlik numarası ve açık kimlik bilgileri belirtilmek suretiyle Mimarsinan Vergi Dairesi’ne müzekkere yazılarak; davalının ticari faaliyetler dolayısı ile vergi mükellefi olup olmadığı, varsa faaliyet alanının, işyeri adresi, vergi kayıt tarihi, davalı ticari faaliyetler nedeniyle vergi mükellefi ise bilanço esasına göre mi yoksa işletme hesabı esasına göre mi defter tuttuğu, davalı ticari faaliyetleri nedeniyle vergi mükellefi ise Vergi Usul Kanunu’nun 177. maddesi ve ilgili sair mevzuat hükümlerine göre alış-satış ve gayri safi iş hasılatının esnaf işletmesi sınırında kalıp kalmadığı, ikinci sınıf tüccar ise VUK’un 177. maddesi uyarınca alış-satış ve gayri safi iş hasılatının miktarının ne olduğu sorulmuş, sorulan tüm hususlara ilişkin tam ve eksiksiz bilgi verilmesinin ve ilgili kayıt ve belgelerin okunaklı tasdikli örneklerinin gönderilmesi istenilmiştir. *** tarihli yazı ile müzekkeremize cevap verilmiştir.
Davacının delil olarak dayandığı whatsapp yazışmalarının bir örneği davalı vekiline elden verilerek, kendisine elden bir örneği verilen whatsapp yazışmalarının (yazışmalardaki ***Montaj isimli kişi tarafından yapıldığı iddia olunan beyanların) davalı tarafa ait olup olmadığını açıklaması için kesin süre verilmiş, aksi taktirde yazışmaların davalıya ait olduğunun kabul edileceği davalı vekiline ihtar edilmiştir.
Davacı vekiline davalıya yapılan ödemelerin miktarını açıklaması ve *** tarihine ödenen 5.900,00 $’den başkaca ödeme olması halinde ödeme belgesini sunması için kesin süre verilmiş, aksi taktirde başkaca ödeme olmadığının kabul edileceği davacı vekiline ihtar edilmiştir.
Yargılama sırasında taraflarca bildirilen tanıklar usulünce dinlenmişlerdir.
Davacı tanığı … duruşmada; “Ben Türkmenistan’da …’nun yanında usta olarak çalıştım. Şantiyede tavan işi yaptık. Türkmenistan’daki işi bitirdik. *** Bey’in adına ben orada çalıştım. Herhangi bir eksikliği yoktu. *** ben Türkmenistan’da gördüm. ***’nın taşeronuydu. Benim duyduğum kadarıyla tavan işini *** Grup’tan almış. Biz de kendimiz yaptık. ***, kendi personeli ile tavan işini bizzat kendisi yapmıştır. Yaklaşık 4500 – 5000 metre kadar tavan işi yaptık. Bizden başka yerel yardımcı elemanlarla çalışıyorduk. Kimin personeli olduğunu bilmiyorum. Ben usta olarak çalışıyordum. Benim bildiklerim bundan ibarettir.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davalı tanığı …’in beyanının alınması için Afşin Asliye Hukuk Mahkemesine talimat yazılmıştır. Talimat yoluyla beyanı alınan tanık …; “Davalı …’yu patronum olması sebebiyle tanırım. Davaya konu Türkmenistan’da yapılacak olan işte ben de çalıştım. Yaptığımız iş Türkmenistan’da büyük bir konferans salonunun dekorasyon ve tavan kaplama işini yaptık. Ben toplamda 28 gün Türkmenistan’da kaldım. Biz şantiyede gittiğimizde yapılacak olan iş için gerekli ölçüler alınmaktaydı, ancak montaj işine henüz başlanmamıştı. Biz şantiyeye vardırtan sonra montaj işlemlerine başladık. Sonrasında işin tamamını yaptıktan sonra işi teslim ederek Türkmenistan’dan ayrıldık. Şantiyede kaldığımız süre sonucunda biz işin tamamını yaptık, eksik kalan bir yeri olmamıştır. Bilgim ve görgüm bundan ibarettir.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davalı tanığı ***’ın beyanının alınması için Ankara 10 Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılmıştır. Talimat yoluyla beyanı alınan tanık ***; “Davalı … davacı … Şirketi’nin Türkmenistan’daki tavan akustis yapım işinin taşeronuydu. Biz de aynı inşaatta sahne mekanik kurulum işini yapmaktaydık. Davalı … ile aynı şantiyede olduğumuz için ondan duyduğumuz kadarıyla işini yapmasına rağmen ücretini alamadı. İş süresince … şantiyede ekibiyle beraber çalışmaktaydı. İşi bitirip ekibiyle beraber binanın açılışı yapıldıktan sonra Türkiye’ye döndüler.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, YARGILAMA VE GEREKÇE: Dava eser sözleşmesinden kaynaklanan menfi tespit istemine ilişkindir.
6545 sayılı yasanın 45/3. maddesi uyarınca yargılama tek hakim tarafından yürütülmüş ve sonuçlandırılmıştır.
Mahkememizde açılan ve sonuçlanan davada dava değeri 500.000,00-TL’nın altında olması nedeniyle 7251 sayılı kanunla değişik 6102 Türk Ticaret Kanunu’nun 4/2. maddesi uyarınca basit yargılama usulü uygulanmıştır.
Taraflar arasında Türkmenistan’da 46.728,00-USD bedel üzerinden konferans salonu akustik tavan yapımı için sözleşme kurulduğu, davacının işveren, davalının yüklenici olduğu hususları tarafların kabulündedir.
Tarafların uyuşmazlık; Kayseri Genel İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyasının dayanağı olan eser sözleşmesi nedeni ile davalının üstlendiği edimini yerine getirip getirmediği, işin davacıya teslim edilip edilmediği, davacının sözleşme ile üstlendiği işin bedelini (para) ödeme borcunu yerine getirip getirmediği, davacının icra takibi nedeni ile davalıya borçlu olup olmadığı, borçlu değil ise icra takibinin iptal edilip edilmeyeceği noktalarında toplanmaktadır.
İİK’nun 72. maddesinde düzenlenen menfi tespit davasında amaç, bir hukuki ilişkinin veya bir hakkın gerçekten mevcut olmadığının tespitine yöneliktir. Başka bir deyişle hukuki bir yarar bulunması koşuluyla sonuçta alacak-borç ilişkisi doğuracak bir durumun olmadığının tespiti amaçlanır. Dayanılan hukuki ilişkinin gerçekten mevcut olmadığı icra takibine maruz kalmadan önce ileri sürülebileceği gibi, icra takibinden sonrada ileri sürülebilir.
6098 Sayılı TBK’nun 470. maddesi; “Eser sözleşmesi, yüklenicinin bir eser meydana getirmeyi, işsahibinin de bunun karşılığında bir bedel ödemeyi üstlendiği sözleşmedir.” hükmünü; aynı Kanun’un 471. maddesi ise; “Yüklenici, üstlendiği edimleri işsahibinin haklı menfaatlerini gözeterek, sadakat ve özenle ifa etmek zorundadır.
Yüklenicinin özen borcundan doğan sorumluluğunun belirlenmesinde, benzer alandaki işleri üstlenen basiretli bir yüklenicinin göstermesi gereken meslekî ve teknik kurallara uygun davranışı esas alınır.
Yüklenici, meydana getirilecek eseri doğrudan doğruya kendisi yapmak veya kendi yönetimi altında yaptırmakla yükümlüdür. Ancak, eserin meydana getirilmesinde yüklenicinin kişisel özellikleri önem taşımıyorsa, işi başkasına da yaptırabilir.
Aksine âdet veya anlaşma olmadıkça yüklenici, eserin meydana getirilmesi için kullanılacak olan araç ve gereçleri kendisi sağlamak zorundadır.” hükmünü; aynı kanunun 479/1. maddesi ise; “İşsahibinin bedel ödeme borcu, eserin teslimi anında muaccel olur.” hükmünü düzenlenmiştir.
TBK’nun 470 ve devamı maddeleri gereği kural olarak eser sözleşmelerinde yüklenicinin edimi yapacağı işi sözleşme hükümlerine uygun bir şekilde iş sahibine teslim etmek iş sahibinin edimi de yapılan iş bedelini yükleniciye ödemek olduğu, işin teslimi yükleniciye ait olup işin teslim edildiğine ilişkin ispat yükleniciye, iş bedelinin ödendiğine dair ispat da iş sahibine aittir. Fakat iş yüklenici tarafından teslim edilip de bu işi yüklenicinin tamamlamadığı sözleşmeye uygun teslim etmediği başka yüklenicilerle karşılandığı ve işin bitirildiğini iş sahibi iddia ederse bu sefer işin sözleşme tarafı olan yüklenici tarafından değil de başka kişilere tamamlattırıldığına ilişkin ispat külfeti ise iş sahibine aittir.
6098 sayılı TBK’nun 97. maddesi de, “Karşılıklı borç yükleyen bir sözleşmenin ifası isteminde bulunan tarafın, sözleşmenin koşullarına ve özelliklerine göre daha sonra ifa etme hakkı olmadıkça, kendi borcunu ifa etmiş ya da ifasını önermiş olması gerekir.” düzenlemesini içermektedir.
TMK’nun 6. maddesi, “Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür.” hükmünü içermekte olup, taraflar iddialarını kanıtlamakla yükümlüdür.
Dosyaya sunulan *** tarihli sözleşme incelendiğinde davacının yüklenici iş sahibi, davalının ise alt yüklenici olduğu, sözleşme konusu işin akustik velum tavan paneli montaj işi olduğu görülmektedir. Davalının verdiği ve davacının kabul ettiği teklife göre sözleşme şartları “1)Yukarıdaki metraj yaklaşıktır. Montaj iş bittiğinde netleşir ve toplam fiyat revize edilir. 2)Ulaşım, konaklama, yemek giderleri işveren tarafından karşılanır. 3)Velum tavan paneli montajı için gerekli sarf malzemeleri işverene aittir. 4)Velum tavan paneli montajı için gerekli el aletleri … firmasına aittir. 5)Şantiyede çalışacak ustaların SGK giderleri … firmasına aittir. 6)İşveren çalışma sahasında, iş programına uygun çalışma düzeni sağlamalı, üçüncü şahıslardan (diğer taşeron firmalar, idare, kontrol mekanizması v.s.) doğabilecek aksaklıklarda çalışılamayan her gün için işçi yevmiyeleri ve benzer giderler işveren tarafından karşılanır. 7)Ödeme şekli: Toplam tutarın %30’u avans, kalan kısım iş bitimi nakit olarak tahsil edilir. …” şeklindedir.
Davacı tarafından dayanılan whatsapp mesajlarında sözleşme konusu işin tamamının davalı tarafından yapılmadığının davalı tarafından kabul edildiği, davalı çalışanlarının güvenlik nedeniyle iskeleye çıkmadığının belirtildiği, davalının “inşaatta gezdik durduk. … Ama siz zorlamadınız mı adamlar iş yapmasa da orda dursunlar diye. … Çalışma düzeni sağlamayan sensin abi, bana düzgün bir şantiye verdin de ben yapmadıysam o zaman haklısın. … Abi, 10.000 de olsa en kısa zamanda bekliyorum inşallah. … Abi dedim ya ben eleman parasını istiyorum diye…” şeklinde mesaj yazdığı anlaşılmaktadır. Dinlenen tanıklardan … davalının yanında çalıştığını, yaklaşık 4500 – 5000 metre kadar tavan işi yaptıklarını beyan etmiştir. Tanıklar … ve *** davalının yüklendiği işin tamamını yapıp bitirdiğini ve teslim ettiğini beyan etmişlerse de bizzat davalının whatsapp mesajlarında sözleşme konusu işin tamamını kendilerinin yapmadıklarını kabul etmiş olması karşısında bu iki tanığın soyut anlatımı mahkememizce değerlendirmeye esas bulunmamıştır. Davacı tarafından sunulan fotoğraflarda şantiyede yerel işçilerin çalıştığı da görülmektedir. Davacı tarafından davalının 476 metre kare iş yaptığı kabul edilmektedir. Sözleşmeye göre bu işin birim fiyatı 8,80 USD/m2 olduğundan yapılan iş bedeli; 470 metre x 8,80 USD = 4.136,00 USD’dir. Taraflar arasında düzenlenen sözleşmenin 6 maddesi uyarınca çalışılamayan her gün için davalının işçi yevmiyeleri ve benzer giderlerinin davacı tarafından karşılanması kabul edildiğinden sahaya çıkılmayan günlere ait işçi yevmiyeleri dahil davacının davalıya toplam 12.600,00 USD ödeme yaptığı, davacının davalıya başkaca borcunun kalmadığı sonuç ve kanaatine varılmıştır. Bu nedenle davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Davacı, dava dilekçesinde davalı aleyhine kötüniyet tazminatı hükmedilmesi istemiştir.
İİK’nun 72/5. maddesinde ”Borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin haksız ve kötüniyetli olduğu anlaşılırsa talebi üzerine, borçlunun dava sebebiyle uğradığı zararın da alacaklıdan tahsiline karar verilir.” denilmektedir. Takip hukuku açısından İİK’nun 72/5. maddesine göre, kötüniyet tazminatı sadece takibi yapan alacaklı yan aleyhine verilebilecek bir tazminattır. Davalının dava konusu takipte kötüniyetli olduğunu gösterir delil bulunmamakta olup, davada haklılık durumu yargılama sonucunda belirlenmiştir. Bu nedenle İİK’nun 72/5. maddesinin koşulları bulunmadığından dolayı davacının kötüniyet tazminatı isteminin reddine karar verilmesi gerektiği değerlendirilmiştir.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile Kayseri Genel İcra Dairesi’nin … Esas sayılı takip dosyası nedeni ile DAVACININ DAVALIYA BORÇLU OLMADIĞININ TESPİTİNE,
2-Koşulları bulunmadığından davacının İİK’nun 72/5 maddesi gereğince takibe konu alacak miktarının %20’sinden az olmamak üzere tazminat isteminin reddine,
3-492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince alınması gereken 20.644,27-TL nispi karar ve ilam harcının davacıdan peşin olarak alınmış 5.174,49-TL peşin harcının mahsubu ile bakiye 15.469,78-TL karar ilam harcının davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan 59,30-TL başvurma harcı, 5.174,49-TL peşin dava harcı olmak üzere toplam 5.233,79-TL’nın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafça yapılan 38,50-TL e-tebligat, 128,00-TL tebligat gideri, 2,00-TL dosya masrafı, 96,00-TL talimat masrafı olmak üzere toplam 264,50-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-HMK’nun 333/1. maddesi gereğince varsa artan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleşmesinden sonra yatıran ilgili tarafa iadesine,
7-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. gereğince davanın kabul edilen kısmı üzerinden hesap ve taktir olunan 45.310,04-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Hükmün mahiyeti gereği davalı lehine vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
9-HMK’nun 392/2. maddesi uyarınca işbu hükmün kesinleşmesinden sonra talep halinde davacı tarafından ihtiyati tedbir talebi yönünden yatırılan teminatın davacı tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
25/10/2022

Katip …
E-imzalıdır

Hakim …
E-imzalıdır