Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/619 E. 2021/878 K. 13.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
KAYSERİ
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/619 Esas
KARAR NO : 2021/878

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : ….
VEKİLİ : Av. … – …

DAVALI :…

DAVA :Menfi Tespit( Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :15/09/2021
KARAR TARİHİ :13/10/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 13/10/2021
Mahkememize açılan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Kayseri Genel İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyası ile davalı tarafın dava dışı borçlu … aleyhine icra takibi başlatıldığını, alacağın tahsili için davalı tarafından borçlunun maaşına haciz konulmasının istenildiğini, davacıya gönderilen 89/1 haciz ihbarnamesinde, dava dışı borçlunun maaş ve ücret dışındaki alacakları üzerine haciz ihbarnamesinde, dava dışı borçlunun maaş ve ücret dışındaki alacakları üzerine haciz konulduğunun belirtilmesi gerekirken bu ibarenin yer almadığını, “nezdinizdeki alacak” ibaresinin kullanılarak ihbarname gönderildiğini, bu durumda maaş ve ücret alacakları için hem maaş haciz müzekkeresi hem de 89/1 haciz ihbarnamesinin gönderilmiş olduğunu, davacının kendisine gönderilen haciz müzekkeresine ve ihbarnameye itiraz ettiğini, bahsi geçen borçlunun davacıya ait iş yerinde çalışırken 30/04/2016 tarihinde işten ayrıldığını, davacının iş bu maaş haczine karşı borçlu şahsın kendisine ait iş yerinde çalışmadığını gerekçe göstererek icra takip dosyasına itirazlarını sunduğunu, davacının tüm bu itirazlarına rağmen takibe haksız bir şekilde davacı yönünden devam olunduğunu, davacının banka hesaplarına, ek hesap limitlerine bloke konulduğunu, iş bu icra takip dosyası borçlusu …’ın davacıya ait iş yeri ile hiçbir bağlantısının kalmadığını, buna bağlı olarak davacıdan da bir alacağının bulunmadığını belirterek davacının davalıya borcunun olmadığının tespiti ile takibin durdurulmasına karar verilmesini, davalının %20’si oranında kötü niyet tazminatına hükmedilmesini ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Dava dilekçesi davalıya tebliğ edilmiş, davalının cevap dilekçesi sunmadığı görülmüştür.
YARGILAMA VE GEREKÇE:
Dava İİK 89/3 maddesi uyarınca açılmış menfi tespit davasıdır. Davacı, takip dosyasından İİK 89.maddesi uyarınca gönderilen haciz ihbarnamesi nedeni ile borçlu olmadığının tespitini istemektedir.

Bir davanın Ticaret Mahkemelerinde görülebilmesi için açılan davanın mutlak veya nispi ticari davalardan olması gerekmektedir. Mutlak ticari davalar 6102 sayılı TTK’nun 4. Maddesi uyarınca TTK’nda düzenlenmiş olan bütün hususlardan doğan davalar ile TTK’nun 4. Maddesinde belirtilen özel kanunlardaki davalardır. Nispi ticari davalar ise her iki tarafın tacir olduğu ve dava konusu uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olduğu davalardır.
Haciz ihbarnamesi TTK’da değil, İİK’da düzenlenmektedir. Bu nedenle davanın mutlak ticari dava olarak kabulü mümkün olmadığı gibi davacı ile davalı arasında doğrudan bir ticari ilişki bulunmadığından davanın nıspi ticari dava olarak da kabulü mümkün değildir. Nitekim Yargıtay 19.Hukuk Dairesi Başkanlığı’nın 2016/3568 Esas 2016/6425 Karar, 2015/7065 Esas 2015/17162 Karar, 2015/15365 Esas 2016/3253 Karar sayılı içtihatları da bu yöndedir.
Davanın ticari dava olmaması nedeni ile Mahkememiz işbu davaya bakmaya görevli değildir; HMK’nın 2.maddesi uyarınca Asliye Hukuk Mahkemesi görevlidir.
01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren Türk Ticaret Kanunu ile Türk Ticaret Kanunun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Değişiklik Yapılmasına Dair 6335 Sayılı Kanunun 2. Maddesi ile değişik TTK’nın 5. maddesinin 3. fıkrası ile Asliye Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk Mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki iş bölümü itirazından çıkarılmış, görev ilişkisine dönüştürülmüştür. HMK’nın 114. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendine göre, görev dava şartıdır. Aynı Kanunun 115/1. maddesi gereği mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. HMK’nın 138. maddesine göre, mahkeme dava şartları ve ilk itirazlar hakkında dosya üzerinden karar verebilir.
Dosya kapsamında değerlendirilmesi gereken bir konu da ön inceleme duruşması yapılmadan görevsizlik kararı verilip verilemeyeceği noktasında toplanmaktadır. Dava şartları ve ilk itirazların karara bağlanması için, tarafların açıklamaları yeterli ise hâkim, dosya üzerinden karar verebilir. Verilen karar (görevsizlik veya yetkisizlik kararı gibi) davayı (o mahkemede) sona erdirici nitelikte ise, hâkim tarafları ön inceleme duruşmasına davet etmeden (dosya üzerinden) gerekli kararı verebilir. Bu hâlde ön inceleme duruşması yapılmasına, tarafların ön inceleme duruşmasına davet edilmesine ve tahkikat aşamasına geçilmesine gerek kalmaz (Kuru B., s 286). Bu husus aynı zamanda Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2017/15-2141 Esas; 2019/442 Karar 11.04.2019 Tarihli Kararında da: “6100 sayılı HMK’nın 30. maddesi uyarınca hâkim, yargılamanın makul süre içinde ve düzenli bir biçimde yürütülmesini ve gereksiz gider yapılmamasını sağlamakla yükümlü olup, dava şartlarına ilişkin bir sorunun yargılamanın başında çözülmeyip sonrasında dava şartı nedeniyle davanın reddine karar verilmesi usul ekonomisi ilkesi ile de bağdaşmayacaktır. Tüm bu açıklamalar ışığında somut olaya gelindiğinde, mahkemece dava dilekçesi davalıya tebliğ edilmeden dosya üzerinden görevsizlik nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesi, 6100 sayılı HMK’nın 115/1. ve 138. maddeleri ve usul ekonomisi uyarınca mümkündür.” denilmek sureti ile tensiben dosya üzerinden görevsizlik kararı verilebileceği belirtilmiştir. İzah edilen nedenle Mahkememizce ön inceleme duruşması açılmaksızın görevsizlik kararı verilmiştir.
Dosya kapsamına göre, dava konusu edilen uyuşmazlığın TTK’nın 4. maddesine göre, ticari dava olmadığı, bu nedenle de mahkememizin görevi alanına girmediği, Asliye Hukuk Mahkemelerinin bu uyuşmazlığı çözmekte görevli olduğu, 6335 Sayılı Kanun ile yapılan değişiklikten sonra mahkememiz ile Asliye Hukuk Mahkemeleri arasındaki ilişkinin görev ilişkisi haline getirildiği, görev ilişkin usul hükümlerinin uygulanmasının gerektiği, görevin kamu düzeniyle ilgili olduğu, HMK’nın 115. ve 138. maddeleri gereği mahkemenin görev hususunu kendiliğinden araştırmakla yükümlü olduğu ve davanın her aşamasında görevsizlik kararı verilebileceği dikkate alındığında, mahkememizin görevsizliğine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ile;
1-H.M.K’nın 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereğince göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeni ile davanın USULDEN REDDİNE,
2-Hüküm kesinleştiğinde ve istek halinde dava dosyasının görevli KAYSERİ NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NE gönderilmesine,
3-HMK.’nun 20. maddesi gereği kararın kesinleştiği tarihten veya kanun yoluna başvurulursa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde taraflardan birinin mahkememize başvurarak, dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmemesi halinde, HMK’ nın 331/2. maddesi gereğince, re’sen dava dosyanın mahkememizce ele alınarak davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesine,
4-Davaya görevli mahkemede devam edilmesi halinde, harç, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin görevli mahkemede hüküm altına alınmasına,
Dair, tarafların yokluğunda, dosya üzerinden yapılan yargılama sonucu gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi’nde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme ile karar verildi. 13/10/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır

Bu belge 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanununa göre güvenli elektronik imza ile imzalanmıştır.