Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: *** Esas – ***
T.C.
KAYSERİ
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : ***
KARAR NO : ***
HAKİM : ***
KATİP : ***
DAVACI : ***
VEKİLİ : Av.
DAVALI : 1- ***
VEKİLİ : Av. ***
DAVALILAR : 2- ***
3- ***
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : ***
KARAR TARİHİ : ***
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : ***
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı Veklii 10.09.2021 tarihli dava dilekçesinde özetle; 13.06.2020 tarihinde saat 05:10 sıralarında Cengiz Topel kavşağı mevkiinde maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, sürücü belgesi alkollü araç kullanmaktan alınmış olan sürücü … sevk ve idaresindeki 38 … plakalı araç (…’e ait) İle müvekkiline ait 50 … plakalı araca sağ kapıdan çarptığını, müvekkili aracında ağır hasar oluştuğunu ve çok az bir fiyata satıldığını, müvekkilinin hastaneye götürüldüğünü ve beyanı sorulmadan kaza tutanağı tutulduğunu, kusur dağılımını kabul etmediklerini, kendisine sarı lamba yanıp sönerken hızını düşürerek kavşağa girdiği esnada Fırat Cad. mevkiinden yüksek hızla gelen davalının müvekkili araca çarptığını, fren izinin olmadığını; davalının %100 kusurlu olduğunu, kaza neticesi müvekkilinin aracını kullanamadığını, araçtan yoksun kaldığını, kaza neticesinde müvekkili aracı olan 2004 model Volkswagen Passat aracın pert olduğunu, aracın kaza öncesinde değerinin 70.000- 80.000TL civarında kaza sonucu 38.000TL’ye satıldığını, müvekkilinin zarara uğradığını, zararın tespiti gerektiğini, ileri sürerek müvekkilinin kaza nedeniyle uğradığı zararın tazmini için fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 500 TL araç hasar bedeli, 500TL yoksun kalınan kar, 500TL araç değer kaybı olmak üzere toplamda 1.500 TL maddi tazminatın muacceliyet tarihinden itibaren işleyecek en yüksek mevduat faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak müvekkiline verilmesini; yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı … 12.10.2021 tarihli cevap dilekçesinde özetle; davacının dava dilekçesinde ileri sürdüğü hususları kabul etmediğini, olayda davacının tam kusurlu olduğunu, kırmızı ışıkta geçtiğini, kusura itirazımı kabul etmediğini; araçta değer kaybının olduğunun söylendiğini, kusurun kendisinde olduğunu, aracın 2005 model olduğunu, 16 yaşında olduğunu, değer kaybından söz edilemeyeceğini, aracın tamirde kaldığı sürede taksi kullanıldığına dair belge ibraz edilmediğini savunarak davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … cevap dilekçesinde özetle; 13.06.2020 tarihinde saat 05:10 civarı 2004 model 50 … plakalı aracın kırmızı ışıkta geçmesi ile kaza meydana geldiğini; …’nin %100 kusurlu olduğunu; kaza sırasında 38 … plakalı araç sürücüsü ***’in ehliyeti bulunmadığı için %25 kusur verildiğini, kusur oranları 59 … plakalı araç %75, 38 … plakalı araç %25 kusurlu olduğunu, 2005 model 38 … plakalı Volkswagen Golf aracının kaza sırasında ağır hasar aldığını ve pert olduğunu; değerinin çok altında sigorta şirketi tarafından ödeme yapıldığını, ekonomik geleceğinin sarsıldığını, aile problemi haline geldiğini, halen yeni bir araç alamadığını savunarak davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; yetki yönünden itiraz ettiklerini, usul yönünden itiraz ettiklerini, huzurdaki davanın belirsiz alacak davası şeklinde açılmasının mümkün olmadığını; davacı tarafın delillerinin tebliğ edilmediğini, davayı kabul anlamına gelmemek kaydı ile esasa dair beyanlarında; araçta meydana gelen hasarın sigortalının kusuruna isabet eden kısmı için 9.151,12TL’nin 08.10.2020 tarihinde ödendiğini; araç mahrumiyeti zararının dolaylı zarar olduğunu, poliçe teminatı kapsamına girmediğini, davacıya ait araçta değer kaybı zararının meydana gelmediğini, müvekkili şirketin sorumluluğunun sigortalısının kusuru ile sınırlı olduğunu, davacı tarafın yargılama sonunda hükmolunacak tazminat bedeline avans faizi işletilmesini talep ettiğini, ancak bu talebin kabulünün mümkün olmadığını, yasal faiz işletilebileceğini, Sonuç olarak, davanın reddini; yargılama harç ve giderleri ile vekalet ücretinin davacı taraf üzerine yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Mahkememizce taraf teşkili sağlanmış davanın taraflarına delillerini ibraz etme olanağı tanınmış uyuşmazlığın çözümü için gereken bütün deliller toplanmıştır.
HMK’nun 266/1. maddesi gereği bilirkişi incelemesi yaptırılmasına dair 03/02/2022 tarihli celsede karar verilmiş, bilirkişi Dr. Öğr. Üyesi …’nun mahkememize sunmuş olduğu 25/03/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle; bahse konu trafik kazasında 50 … plaka sayılı araç sürücüsü …’nin 2918 sayılı K.T.K. m.57/1-a kural ihlali ve m.84/h asli kural ihlalinin olduğu, 38 … plaka sayılı araç sürücüsü …’in 2918 sayılı K.T.K. m.52/1-a kural ihlalinin olduğu, 50 … plaka sayılı aracın 13.06.2020 tarihli trafik kazası hasarı sebebiyle orijinal olmak üzere parça değişimi, onarım ve işçilik toplam tutarının kdv hariç 36.584,44TL (kdv dahil 43.169,64TL) olabileceği, bahse konu 50 … plaka sayılı araçta anılan parçaların, değişim, onarım ve boyanma durumu dikkate alındığında, aracın 16 yılı aşan yaşı, 300.000 km civarı sayaç değeri ve değişmesi gereken parçaların orijinal olacağı da dikkate alındığında araçta yenileşmenin de dikkate alınması gerektiği, buna göre dava konusu aracın onarımı tamamlandıktan sonra piyasa rayiç değerinin 76.000,00TL olabileceği, buna göre değer kaybının, 2.000,00TL olabileceği, yoksun kalınan kar konusu bilirkişi uzmanlık alanı dışında olması sebebiyle değerlendirme yapılamadığı hususlarını mahkememize bildirmiştir.
29/09/2022 tarihli celsede Davaya konu aracın perte ayrılma hususu değerlendirilmediğinden; Yargıtay yerleşik uygulamalarına uygun olarak, kazalı aracın markası, modeli, yaşı ve hasarın boyutu birlikte irdelenmek suretiyle, kaza tarihi itibariyle hasarlı aracın tamirinin ekonomik olup olmadığı, ekonomik ise, hasar bedeli, ekonomik değil ise kaza tarihindeki ikinci el satış bedeli ile kazadan sonraki hurda (sovtaj) değerinin tespit edilmesi, belirlenen rayiç değerden de aracın hurda bedeli indirilmek suretiyle davacının gerçek zararının tespiti, davaya konu kaza nedeniyle talep edilen araç mahrumiyetine ilişkin zararın belirlenmesinde hasara uğrayan aracın markası, özellikleri ve model yılı ile aracın gördüğü hasarın ağırlığı ve hasara uğrayan bölgeleri, hasarın giderilmesinde kullanılan parçaların niteliği dikkate alınarak objektif olarak hasara uğrayan aracın onarımı için gerekli süre ve emsal aracın ikamesinin kullanımı için ödenecek ücret ile bu aracın kullanılamadığı süre içerisinde elde edilen yararlar dikkate alınarak sözkonusu zararın kapsamı belirlenmesi, dosyaya sunulan itirazların karşılanması amacıyla dosyanın bilirkişiye tevdine ve ek rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişi Dr. Öğr. Üyesi …’nun mahkememize sunmuş olduğu 14/11/2022 tarihli ek raporda özetle; davacı vekilinin itiraz konuları hakkında kök rapordaki bilgilerde değişikliğe yer olmadığı, mahkemenin talebi bakımından, dava konusu araca, dava konusu 13.06.2020 tarihli trafik kazası sonrasında pert total işlemi uygulanmasına gerek olmadığı, aracın onarımının mümkün olduğu, onarımın ekonomik olabileceği, Mahkemenin talebi bakımından, Davacının 15 günlük sürede araç ikamesi için ve hasarlanan aracın eşdeğer konforuna erişebilmesi için, araç kiralama yoluna gidebileceği açık olmakla birlikte, piyasada davacı aracına eşdeğer 2004 model seviyesinde kiralık araç bulunması mümkün görütmemekte, daha genç yaşta ve en yakın model araçlar arasından 13.06.2020 hasar tarihi itibariyle aracın günlük kira bedelinin en uygun 300,00TL/gün olabileceği, 15 gün için toplam tutarın (300,00TL x 15 gün) 4.500,00TL olabileceği, ayrıca bu aracın kullanılmadığı süre içerisinde elde edilen bir yararın (araç tahsisi vb.) tespit edilmediği hususlarını mahkememize bildirmiştir.
Davacı vekili 01/06/2023 tarihli dilekçesi ile davasını ıslah ettiğini mahkememize bildirmiş ve gerekli harcı yatırdığına dair sayman mutemet alındısı evrakını mahkememize ibraz etmiştir.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 13/06/2020 günü davalı … sevk ve idaresindeki ve davalı … adına kayıtlı, davalı sigorta şirketi nezdinde ZMSS poliçesi bulunan 38 … plakalı aracın kendilerine ait 50 … plakalı araca çarptığından bahisle 500 TL hasar bedeli, 500 TL yoksun kalınan kar, 500 TL değer kaybı talep ettiği görülmüştür. Davalılar ise kusuru kabul etmemiştir.
Sigorta poliçesi incelenmesinde, 38 … plakalı aracın ZMSS’in davalı sigorta şirketi bünyesinde sigortalandığı ve kaza tespit tutanağı uyarınca araç sürücüsünün davalı …, trafik kayıtlarına göre ise malikin … olduğu ve 50 … plakalı aracın davacıya ait olduğu olduğu anlaşılmıştır.
Davalı sigorta şirketi yetki itirazında bulunmuş ve mahkememize haksız fiil hükümleri çerçevesinde davacının kendi ikametgahında dava açabileceğinden bu yöndeki itirazın ön inceleme duruşmasının 3 nolu ara kararı ile reddedilmiştir.
-Kusur ön sorun ve hasara ilişkin değerlendirmesinde,
Mahkememiz olayla ilgili kural ihlallerinin tespiti noktasında ve hasar ve değer kaybı ve ikame araç konusunda rapor almıştır. Kaza tespit tutanağı, kural ihlalleri tespiti uyarınca … sevk ve idaresindeki 50 … plakalı aracın Hacılar istikametinden Osman Kavuncu Bulvarı istikametine Cengiz Topel Caddesi üzerinde seyir halindeyken Fırat Caddesi Döner Kavşağı’na geldiğinde kırmızı fasılalı ışık yanarken durmayarak kontrolsüz bir şekilde kavşağa girdiği, aracın sağ kısımları ile … sevk ve idaresindeki 38 … plakalı araca çarptığı, …’e ise sarı fasılalı ışık yandığı tespit olunmuştur. 50 … plakalı aracın KTK’nun 57/1-a maddesi uyarınca kavşaklara uygun yaklaşmamak geçiş haklarına uygun davranmamak kuralını ve 84/h maddesi uyarınca geçiş önceliğinde uymama kuralını ihlal ettiğinden %80 oranında kusurlu olduğu 38 … plakalı aracın ise KTK’nun 52/1-a maddesi uyarınca hızını azaltmaması nedeniyle %20 oranında kusurlu olduğu anlaşılmıştır.
Davacının aracında toplam 43.169,63 TL hasar kaydı oluşmuştur. Davacının kusur oranı düşüldükten sonra davacının bakiye alabileceği hasar miktarı 8.633,92 TL olduğu ve davalı taraf hasar bedeline ilişkin ise davacının 9.152,12 TL hasar bedeli tazmin ettiği anlaşılmakla, bu yöndeki davasının tüm davalılar yönünden reddine karar verilmiştir.
-İkame araç bedeline ait değerlendirmede;
Davaya konu kaza nedeniyle davacının aracında oluşan hasarın onarımı için gerekli makul sürede, davacının ikame araç temin etmek ve suretle masraf yapmak zorunda kalacağı, bu zararının da tazmininin gerektiği, davalılardan istenen araç mahrumiyet zararını yönünden talep edilen araç mahrumiyetine ilişkin zararın belirlenmesinde hasara uğrayan aracın markası, özellikleri ve model yılı ile aracın gördüğü hasarın ağırlığı ve hasara uğrayan bölgeleri, hasarın giderilmesinde kullanılan parçaların niteliği dikkate alınarak objektif olarak hasara uğrayan aracın onarımı için gerekli süre ve emsal aracın ikamesinin kullanımı için ödenecek ücret ile bu aracın kullanılamadığı süre içerisinde elde edilen yararlar dikkate alınarak sözkonusu zararın kapsamı belirlenmesi gerekmektedir.
Davacının aracının 15 günde tamir edilebileceğinden günlük araç kira bedeli 300,00 TL kabul edilerek 4.500,00 TL bedel olduğu bilirkişi raporunun uygun olduğu görülmüştür. Davacının kusur oranı düşüldükten sonra davacının bakiye alabileceği ikame araç bedeli tazminatının 900,00 TL olduğu anlaşılmıştır.
– İkame araç bedelinden davalı sigorta şirketinin sorumluluğuna dair değerlendirmede;
ZMSS genel şartlarının teminat dışı kalan hallen kapsamımda düzenlemesine göre;
A.6. TEMİNAT DIŞINDA KALAN HALLER
” Aşağıdaki haller sigorta teminatı dışındadır:
a) İşletilme halinde olmayan araçların sebep olacağı zararlar,
b) Hak sahibinin kendi kusuruna denk gelen tazminat talepleri,
c) İlgililerin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmayan tazminat talepleri,
ç) Sigortalının, eşinin, sigortalının usul ve fürunun, sigortalıya evlat edinme ilişkisiyle bağlı olanların, sigortalının birlikte yaşadığı kardeşlerinin, mallarına gelen zararlar sebebiyle ileri sürebilecekleri talepler,
d) Destekten yoksun kalan hak sahibinin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmayan destek tazminatı talepleri ile destekten yoksun kalan hak sahibinin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmakla beraber destek şahsının kusuruna denk gelen destek tazminatı talepleri,
e) Zarar görenlerin beraberinde bulunan bagaj ve benzeri eşya dışında sigortalı araçta veya bu araç vasıtasıyla çekilen römorkta/yarı römorkta taşınan eşyanın uğrayacağı zararlardan dolayı sigortalıya karşı ileri sürülecek talepler,
f) Manevi tazminat talepleri,
g) Sigortalının, Karayolları Trafik Kanunu uyarınca eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilere karşı yöneltebileceği talepler,
ğ) Sigortalının aracına veya bu araç vasıtasıyla çekilen römorklara ve yarı römorklara veya çekilen araçlara gelecek zararlar nedeniyle ileri sürülecek talepler,
h) Çalınan veya gasp edilen araçların sebep oldukları ve Karayolları Trafik Kanununa göre sigortalının sorumlu olmadığı zararlar, aracın çalındığını veya gasp edildiğini bilerek binen kişilerin zarara uğramaları nedeniyle ileri sürülecek talepler ile çalan ve gasp eden kişilerin talepleri,
ı) Motorlu bisikletlerin kullanılmasından ileri gelen zararlar,
i) 12/4/1991 tarihli ve 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanununda belirtilen terör eylemlerinde ve bu eylemlerden doğan sabotajda kullanılan araçların neden olduğu ve 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununa göre sigortalının sorumlu olmadığı zararlar ile aracın terör eylemlerinde kullanıldığını veya kullanılacağını bilerek binen kişilerin zarara uğramaları nedeniyle ileri sürecekleri talepler, aracı terör ve buna bağlı sabotaj eylemlerinde kullanan kişilerin talepleri,
j) Motorlu araç kazalarından dolayı toprak, yeraltı suları, iç sular, deniz ve havanın kirlenmesi ya da kirlenme tehlikesi nedeniyle temizleme, toplanan atıkların taşınması ve bertarafı masrafları ile biyolojik çeşitlilik, canlı kaynaklar ve doğal yaşama verilen zararlar nedeniyle bozulan çevrenin yeniden oluşturulması ile ilgili çevresel zararlardan ileri gelen talepler,
k) Gelir kaybı, kâr kaybı, iş durması ve kira mahrumiyeti gibi zarar verici olguya bağlı olarak oluşan yansıma veya dolaylı zararlar nedeniyle yöneltilecek tazminat talepleri,
l) İlgili mevzuatla genel hükümlere tâbi kılınan talepler,
m) 2918 sayılı Kanunun 104 üncü ve 105 inci maddelerinde düzenlenen sorumluluklar (Bu maddeler kapsamına dahil durumlar bu amaçla yaptırılan zorunlu mali sorumluluk sigortasına tâbidir.),
n) Cezai kovuşturmadan doğan tüm giderler ile idari ve adli para cezaları,
o) Bu Genel Şart ve ekleri ile tanımlanan teminat içeriği dışında kalan talepler.
(Ek :RG-2/2/2016-29612)(1) Sigortacının bu maddenin birinci paragrafının (d) bendi kapsamında olmasına rağmen ilgililere yaptığı tazminat ödemeleri için sigortalının terekesine ve tereke borçlusu olan mirasçılarına sigortalının kusuru oranında ve ilgili mevzuat dahilinde müracaat hakkı saklıdır.”
Davalı sigorta şirketi, diğer davalıya ait aracın trafik sigortacısı olup ZMSS poliçesi gereği, davacının aracında meydana gelen hasara ilişkin gerçek zarar miktarı ile sınırlı sorumludur.
Davaya konu kaza nedeniyle davacının aracında oluşan hasarın onarımı için gerekli makul sürede, davacının ikame araç temin etmek ve suretle masraf yapmak zorunda kalacağı, bu zararının da tazmininin gerektiği açık olmakla birlikte; bu zararın, kazadan kaynaklanan dolaylı zarar mahiyetinde olduğu ve davalı trafik sigortacısının sadece doğrudan zararlardan sorumlu olduğu, bu zararın Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları ve poliçe özel şartları uyarınca teminat kapsamında bulunmadığının hüküm tesisinde dikkate alınması gerekir. İfade olunan tüm bu nedenlerle, araç mahrumiyet zararına yönelik davacı isteminin sigorta yönünden sorumlu değildir. Anılan açıklamalar uyarınca davacının sigorta şirketine yönelik ikame etmiş olduğu davası reddedilmiştir. Gerçek kişi davalı araç maliki ve araç sürücüsü ise işleten vasfı ve haksız fiil hükümleri uyarınca sorumlu olduğundan kabul edilmiştir.
-Değer kaybına dair değerlendirmede;
Yargıtay Yerleşik uygulamalarına uygun olarak, değer kaybının kazalı aracın modeli, markası, özellikleri, hasarı, yapılan onarım işlemleri, kilometresi, olay tarihindeki yaşı, aracın markası, özellikleri ve model yılı, kullanım amacı, kullanım süresi, yıpranma payı (aracın km’si, metal komponentlerin yoğunluğu, korozyon dozajı ve önceye ait hasarlar nedeni ile orjinalliğin yitirilip yitirilmediği), aracın gördüğü hasarın ağırlığı ve hasara uğrayan bölgeleri, hasarın giderilmesinde kullanılan parçaların niteliği (orijinal olup olmadığı), tramer kayıtlarına göre araçta meydana gelen hasarlar irdelenerek, emsal satışlar da araştırılmak suretiyle, aracın olay tarihindeki 2. el rayiç değeri ile kazadan sonra onarılmış haldeki 2. el rayiç değeri arasındaki farka göre değer kaybının bilirkişiler tarafından hesaplanması gerekir.
Dosya kapsamında alınan rapor Yargıtay uygulamalarına uygun olduğundan davacının aracının 2.000,00 TL değer kaybı zararı bulunduğu, davacının kusur oranı düşüldükten sonra talep edebileceği bakiye değer kaybı tazminatının 400,00 TL olduğu anlaşılmıştır.
-Sigorta şirketinin sorumluluğuna dair değerlendirmede;
Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumlluluk Sigortası Genel Şartlarının, “Sigortanın Kapsamı” başlıklı A.1 maddesinde “sigortacının poliçede tamınlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı 2918 sayılı KTK ya göre işletene düşen hukuki sorumluluğu zorunlu sigorta limitlerine kadar temin edeceği… ” öngörülmüştür.
Zorunlu Mali Sorumluluk sigortacısı, karşı araçta meydana gelen gerçek zararı limit dahilinde teminat altına almıştır. Dava konusu trafik kazası sonrasında davacıya ait araçta meydana gelen değer kaybı da gerçek zarar kalemleri arasında bulunmaktadır. (Yargıtay 17. HD’nin *** Karar).
Kaldı ki 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren yeni Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın A.5/a maddesine göre değer kaybı maddi zararlar teminatı içerisinde yer almaktadır. Somut olayda davalı sigorta şirketi değer kaybından sorumludur.
-Davalı … ve …’in sorumluluğuna dair değerlendirmede;
İşleten tanımı, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 3. maddesinde “Araç sahibi olan veya mülkiyeti muhafaza kaydıyla satışta alıcı sıfatıyla sicilde kayıtlı görülen veya aracın uzun süreli kiralama, ariyet veya rehni gibi hallerde kiracı, ariyet veya rehin alan kişidir. Ancak ilgili tarafından başka bir kişinin aracı kendi hesabına ve tehlikesi kendisine ait olmak üzere işlettiği ve araç üzerinde fiili tasarrufu bulunduğu ispat edilirse, bu kimse işleten sayılır” şeklinde yapılmıştır. 2918 sayılı KTK’nın 3. maddesinde işleten sıfatının belirlenmesinde şekli ve maddi ölçüt olmak üzere iki ayrı ölçüden yararlanılmıştır.Şekli ölçüye göre trafik sicilinde malik görülen kişi işletendir. Maddi ölçüye göre ise, trafik sicilinde adı geçen kişinin önemi bulunmamakta olup önemli olan araç üzerindeki fiili hakimiyet, araçtan ekonomik yarar sağlama, masraf ve rizikolara katlanma gibi ölçütlerdir. İşletenin belirlenmesinde doktrin ve Yargıtay’ın kabul ettiği görüş maddi ölçüdür.
2918 sayılı KTK’nın 85. maddesi “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar” hükmünü içermektedir.
Bu yasal düzenleme karşısında, kazaya karışan araçların meydana getirdikleri zararlardan araç sahiplerinin hukuken sorumlu olacağı ilkesi benimsenmiş ise de, bu araçların sahipleri tarafından herhangi bir sebeple yararlanılmasının bir başka kimseye devir edilmesi halinde (çok kısa bir süre olmaması kaydıyla), artık üzerindeki fiili hakimiyetin kalmaması ve bu sebeple ekonomik yönden de bir yararlanma olanağının kalktığı durumlarda, o aracı kaza sırasında fiili hakimiyeti altında bulunduran ve ondan iktisaden yararlanan kimsenin işleten sıfatıyla meydana gelen zarardan sorumlu tutulması gerekip, bunun sonucu olarak da araç malikinin sorumlu tutulmaması gerekecektir. Gerek doktrinde, gerekse Yargıtay’ın uygulamalarında, işleten sıfatının belirlenmesinde araç üzerinde fiili hakimiyet ve ekonomik yararlanma unsurlarının birlikte bulunması ve fiili hakimiyetin uzun süreli olması gerekmektedir. Ancak bu konuda getirilecek delillerin üçüncü kişileri bağlayabilecek nitelikte ve güçte olması, özellikle zarara uğrayanların haklarını halele uğratacak bir sonuç yaratmaması şarttır. (Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin E. ***)
Somut olayda, davalı …’in işleten olması nedeni ile ve davalı …’in ise sürücü olması nedeniyle kusursuz sorumluluk ilkesi çerçevesinde hemde haksız fiil hükümleri çerçevesinde (TBK’nun 49, 53 ve 65 hükümleri) uyarınca zarardan sorumludurlar.
– Faize ait değerlendirmede;
2918 Sayılı Kanun’un 99. maddesinde, sigortacılar, hak sahibinin zorunlu mali sorumluluk sigortası genel sartlarıyla belirlenen belgeleri, sigortacının merkez veya kuruluslarından birine ilettiği tarihten itibaren sekiz iş günü içinde zorunlu mali sorumluluk sigortası sınırları içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorundadırlar.
Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortacısı 2918 Sayılı KTK’nun 98/1, 99/1, ZMMS Genel Şartlarının B.2-c maddesi uyarınca hak sahibine kaza ve zarara ilişkin tespit tutanağının ve bilgi ve belgeleri ile birlikte sigortacıya başvurmasından itibaren 8 iş günü sonunda tazminat miktarını ödememesi halinde, bu tarihte, böyle bir başvurunun yapılmaması halinde ise dava tarihinde temerrüde düşeceğinden, temerrüt faizine bu tarihten itibaren hükmedilmesi gerekir.
Sigortacının kısmi ödeme yapması halinde ise, söz konusu ödeme tarihi temerrüt tarihi olarak esas alınacaktır. Davalı gerçek kişi yönünden ise 6098 sayılı TBKnun 117/2 maddesinde göre haksız fiilin işlendiği tarihte temerrüde düşeceğinden olay tarihi itibariyle faize hükmedilmesi gerekir.
Anılan açıklamalar uyarınca davalının yapmış olduğu ödeme dikkate alınarak 27/09/2021 tarihi temerrüt sigorta şirketi yönünden bu tarihten başlatılmıştır. … ve … yönünden ise temerrüt tarihi olay tarihi kabul edilmiştir. Kazaya karışan araç ticari araç olmadığından yasal faize hükmedilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle:
1-Davacının davalı sigorta şirketine karşı ikame etmiş olduğu yoksun kalınan kara ilişkin talebinin reddine,
2-Davacının tüm davalılar aleyhinde ikame etmiş olduğu hasar bedeline ilişkin tazminatın reddine,
3-Davacının davalılara karşı ikame etmiş olduğu değer kaybına ilişkin talebinin kısmen kabulü ile, 400,00 TL değer kaybı tazminatının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, alacağa gerçek kişiler yönünden 13/06/2020 tarihinde sigorta şirketi yönünden ise ödeme tarihi olan 27/09/2021 tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına, davacının alacağa mevduata uygulanan en yüksek faiz uygulanması ve bakiye isteminin reddine,
4-Davacının davalılar …, …’e karşı ikame etmiş olduğu yoksun kalınan kara ilişkin davasının kısmen kabulü ile, 900,00 TL yoksun kalınan kar bedelinin davalılar Adem Gökalp ve …’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, alacağa kaza tarihi olan 13/06/2020 tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına, davacının alacağa mevduata uygulanan en yüksek faiz uygulanması ve bakiye isteminin reddine,
5-Davacının hasar bedeline ilişkin tazminat davası yönünden 492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince; alınması gereken 269,85 TL harcın davacı tarafından peşin yatırılan 59,30 TL peşin harç ve 398,51 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 457,81 TL harçtan mahsubu ile artan 187,96 TL harcın peşin harç olarak hesaba dahil edilmesine,
6-Davacının değer kaybına ilişkin tazminat davası yönünden 492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince; alınması gereken 269,85 TL harçtan davacı tarafından peşin yatırılan 187,96 TL harcın mahsubu ile bakiye 81,89 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak HAZİNE’YE GELİR KAYDINA,
7-Davacının yoksun kalınan kara ilişkin tazminat davası yönünden 492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince; alınması gereken 269,85 TL harcın … ve …’den müştereken ve müteselsilen alınarak HAZİNE’YE GELİR KAYDINA,
8-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin (yargılama gideri) davanın kabul ret oranına göre hesap edilen 64,84 TL’sinin davalılardan (davalı … A.Ş. 21,07 TL ile sınırlı sorumlu olmak üzere) davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak HAZİNE’YE GELİR KAYDINA,
9-Davacı tarafından peşin yatırılan 59,30 TL başvurma harcı ve 187,96 TL peşin harç olmak üzere toplam 247,26 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak HAZİNE’YE GELİR KAYDINA,
10-Davacı tarafından yapılan posta, müzekkere, tebligat, elektronik tebligat kep reddiyat ücreti ve bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.995,60 TL yargılama giderinin davanın kabul/ret oranına göre hesap edilen 103,77 TL’sinin davalılardan (davalı … A.Ş.yönünden 31,85 TL ile sınırlı sorumlu olmak üzere ) müştereken ve müteselsilen alınarak davcı tarafa verilmesine,
11-Davalılar tarafından yapılan herhangi bir yargılama gideri bulunmadığından bu konuda mahkememizce herhangi bir karar verilmesine yer olmadığına,
12-AAÜT’ye göre hesap edilen 1.300,00 TL vekalet ücretinin davalılardan (Davalı … A.Ş.yönünden 400,00 TL ile sınırlı olmak üzere) alınarak davacı tarafa verilmesine,
13-AAÜT’ye göre hesap edilen 400,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı … A.Ş.’ye verilmesine,
14-6100 sayılı HMK 120 ve 333. maddeleri gereğince taraflarca yatırılan gider avansının kalan kısmının kararın kesinleşmesi halinde tarafça numarası bildirilen veya bildirilecek hesaba, hesap numarası bildirilmediği takdirde adreslerine ödemeli olarak re’sen gönderilmesine,
15-Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 203. maddesi uyarınca dosyanın tarih ve işlem sırasına düzenlenip dizi listesine bağlanmasına, Yazı İşleri Müdürü tarafından kontrolü yapıldıktan sonra İstinafa gönderilmesine veya arşive kaldırılmasına,
Dair, davacı vekilinin, davalı … ve Davalı …’in yüzüne karşı, … şirketi vekilinin yokluğundan gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMK’nın 341/1. maddesi uyarınca 2 haftalık yasal süre içinde Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 02/11/2023
Katip***
¸e-imzalı
Hakim ***
¸e-imzalı
*5070 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*