Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/600 E. 2021/908 K. 18.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
KAYSERİ
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : ****
KARAR NO : ****

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

DAVACI : ****
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : ****
VEKİLLERİ : Av. … ****
Av. … – ****
Av. … – ****

MÜDAHİL : … ****
VEKİLLERİ : Av. … ****
Av. … – ****

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : ****
KARAR TARİHİ : ****
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : ****

Mahkememizde görülmekte olan alacak davasının yapılıp bitirilen açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı kooperatife borçlanma sözleşmesine istinaden kullandırılan kredinin tahsil edilememesi üzerine **** tarihli ihbarnameye rağmen borcun ödenmediğini, davalı kooperatif hakkında başlatılan İpoteğin paraya çevrilmesi ve haciz yoluyla takiplere itiraz sebebiyle bu takiplerin durmuş olduğunu, davalı kooperatife 965.822-TL kredi kullandırıldığını ve karşılığında 18.500.000-TL tutarında ipotek alındığını, **** tarih ve 20180 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Toplu Konut Kanunu Uygulama Yönetmeliği ve 96/2 sayılı tebliğ uyarınca krediye uygulanacak faizin TOKİ tarafından her altı ayda bir memur maaş artış oranları esas alınarak belirlenerek davacı bankaya bildirildiğini ve ilk hakedişin ödenmesinden itibaren geri ödeme süresi boyunca her yılın 30/06 ve 31/12 tarihlerinde faiz tahakkuk ettirildiğini, bu şekilde yapılan hesaplamalara göre icra takip tarihi itibariyle kredi hesabı bakiyesinin 10.563.000-TL anaparaya ulaştığını, icra takibinden sonra kooperatifin yaptığı toplam 724.447,76-TL düşülerek anapara borç bakiyesinin 9.734.244,75-TL’na düştüğünü, anaparaya bu şekilde faiz uygulamanın dışında, ayrıca tahsil olacak alacaklar hesabına aktarıldığı tarihe kadar, gecikilen aylar için ayrı ayrı olmak üzere 6183 sayılı kanunun 51. maddesine göre gecikme faizi tahakkuk ettirildiğini, belirterek dava tarihi itibariyle 9.734.244,75-TL anapara ve 14.481.459,25-TL temerrüt faizi olmak üzere toplam 24.215.704,00-TL’nın ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA: Davalı **** vekili cevap dilekçesinde özetle; borçlu kooperatifin dava dilekçesindeki miktar kadar asıl alacak borcunun olmadığını, ayrıca temerrüde düşmediğinden kendisinden temerrüt faizi istenemeyeceğini, kredi kullandırılmasına dair borçlanma sözleşmesinin 3. ve 7. maddesi ile sözleşmenin eki değişim maddeleri gereğince akdi faiz ve temerrüt faizi hesabının nasıl yapılacağının belirlendiğini, buna göre kullandırılan kredinin geri ödeme zamanına kadar ve geri ödeme esnasında memur maaş artış oranlarına göre yeniden değerleme yapılarak taksit miktarlarının bulunacağı, temerrüt halinde ise 6183 sayılı kanun gereğince temerrüt faizi uygulanacağının belirtildiğini, akdi faiz oranları memur maaş artış oranına göre TOKİ tarafından belirlenerek davacı bankaya bildirileceğinden devamlı değişen oranlarda akdi faiz hesabı yapılacağı için alacağın likit olmadığını, söz konusu belirleme idare tarafından yapılması gerektiğinden ve idare bu belirlemeyi yaparak borçlu kooperatife bildirmediğinden faiz miktarının, taksit miktarının ve geri ödeme zamanının belirli olmadığını ve temerrüt tarihinin de belirsiz olduğunu, dava konusu kredinin geri ödenmesi için kesin bir vade olmadığından ve alacaklı banka geri ödeme zamanını ve vadeyi bildiren bir ihtarname göndermemiş olduğundan BK’nun 101. maddesi hükmü gereğince kooperatifin temerrüde düşmediğini ve temerrüt faizi istenemeyeceğini, kaldı ki sözleşmenin 12. maddesi gereğince kredinin tamamının geri istenebilmesi için borç miktarının bildirilmesi ve 15 günlük mehil süresi verilmesi gerektiğini, banka tarafından gönderilen 26/02/2009 tarih ve 4757 nolu muacceliyet ihbarnamesinde 10 günlük süre verilmesinin sözleşmeye aykırı olması sebebiyle dava tarihine kadar temerrütten söz edilemeyeceğini ve temerrüt faizi istenemeyeceğini, anapara ve temerrüt faizi hesaplarının yanlış olduğunu, sözleşmeye ve ilgili yönetmeliğe aykırı olduğunu, kredi borcuna yalnızca akdi faiz ve gecikme varsa temerrüt faizi hesaplanması gerektiği halde yeniden değerleme oranı adı altında tekrar faiz yürütüldüğünü ve akdi faiz ve temerrüt faizinin bir arada uygulandığını, başka türlü borcun bu kadar büyütülemeyeceğini, kullanılan toplam 965.822,00-TL’nin 10 yıl içinde hem 10.563.000,00-TL anapara borcuna ulaşmasının hem de ayrıca 14.481.459,25-TL temerrüt faizi işlemesinin anlaşılamaz olduğunu, hem bileşik faiz hesaplandığı için hem de amir hüküm olan BK’nun 104/3 maddesine aykırı şekilde temerrüt faizine tekrar faiz hesaplandığı için bu yüksek rakamlara ulaşıldığını, dava dilekçesinin talep kısmında dahi asıl alacağa hem gecikme faizi hem de akdi faiz olan yeniden değerlendirme oranı üzerinden faiz talep edildiğini, yapılan kısmi ödemelerin ödeme tarihleri itibariyle anaparadan düşülmesi gerektiğini, kooperatif üyeleri tarafından 200-2005 yılları arasında davacı bankaya yatan aidatlardan kesinti yapılıp yapılmadığı, ne kadar ödeme yapıldığı ve bunların tarihleri hakkında davacı bankanın bilgi vermesi gerektiğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Mahkememizce taraf teşkili sağlanmış davanın taraflarına delillerini ibraz etme olanağı tanınmış uyuşmazlığın çözümü için gereken bütün deliller toplanmıştır. Taraf vekilleri delillerini bildirmiş, düzenlenen sözleşme örnekleri, çekilen ihtarname örnekleri, banka kayıtları, ekstreler delil olarak bildirilmiş, celbi gereken kayıt ve belgeler celp edilerek incelenmiştir.
Delillerin toplanmasından sonra dosya ve kayıtlar üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış, bilirkişiler İcra İflas Hukuku **** ile bankacı bilirkişi **** düzenledikleri 08/11/2010 tarihli raporlarında gerekli inceleme ve değerlendirmeleri yaparak; kullanılan kredinin toplu konut kredisi olduğunu, kredi koşullarının Toplu Konut İdaresi Başkanlığı tarafından belirlenmiş olduğunu, 15 Ağustos 1996 tarih ve 22728 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan 96/2 sayılı Toplu Konut Fonundan Kredi Açılmasına İlişin Tebliğ kapsamında kredinin kullandırıldığını, krediden yararlanan kişilerin; kendine, eşine, velayeti altındaki çocuklarına ait başka bir konutu olmayan ve daha önce böyle bir krediden yararlanmayan kişiler olduğunu, ticari amaç güdülmeyen bir kredi olduğunu, 97/1, 98/1 değişim maddeleri madde 3 de, anaparaya kredi kulanım (ilk hak edişin alındığı) ve geri ödeme süresince genel fiyat artış oranı ile memur maaş artış oranı üzerinden idarenin belirleyeceği oranda faiz uygulanması gerektiğini, 98/1 değişim maddeleri madde 7’de belirtildiği üzere; bankanın alacağını muaccel kılmayarak ödeme kolaylığı sağlaması nedeniyle, borçluya, geciken aylık taksit tutarları için gecikme tarihinden itibaren ve gecikme süresince, 6183 sayılı Kanunun 51 inci maddesinin 1 inci fıkrasında yer alan gecikme zammı oranlarının uygulandığını, kredide hesaplamaların yapılabilmesi için, kredi miktarı, faiz oranı, taksit tutarı ve vadenin tespitinin gerektiği; davaya konu derdest olayda kredi miktarının, faiz oranının, taksit tutarının belli olduğunu; kredinin vadesinin de yukarıda yapılan açıklamalar çerçevesinde kesin olarak tespit edilerek, kredinin vadesinin 80 ay olduğunu, 15.08.1996 tarih ve 22728 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan (96/2) sayılı Tebliğ ve (97/1) Değişim Maddeleri, madde 3, (98/1) madde 3 konut büyüklüğü ve kredinin miktarına göre, kredilerin geri ödeme başlangıç tarihinde tespit edilen miktarların (96/2) sayılı tebliğin 7 inci maddesinin (c) fıkrası gereğince; başlangıç aylık taksit yüzdesi; % 1,25 olarak belirtildiğinden, geri ödeme taksit tutarları, asıl alacak tutarının % 1,25 ile çarpılmak suretiyle hesaplandığını, bulunan başlangıç taksit tutarının asıl alacak tutarına bölünmesi ile de kredi vadesinin 80 ay olarak hesap edildiğini, kooperatif tarafından yapılan 2.218.165,88-TL geri ödeme tutarlarının Davacı Banka tarafından fiilen anaparadan tenzil edildiği; Toplu Konut İdaresi, konut kredisini kullanan 2 inci maddede belirtilen kişilerin enflasyona karşı koruduğunu, bu nedenle kredi geri ödemesiz dönemde kooperatif tarafından kullanılan istihkak bedellerine, kredi geri ödeme tarihine kadar 6 aylık devrelerde memur maaş ve genel fiyatlardaki artışlar göz önüne almak suretiyle faiz uygulayacağını, taksitler başladıktan sonra, kredi vadesi bitene kadar (01.02.2007 tarihine kadar) 6 aylık devrelerde memur maaş artışı ve genel fiyat artışı dikkate alınmak suretiyle taksitlerinde artırılmasının öngörüldüğünü, **** Kayseri **** . İcra Müdürlüğü’nün **** Esas sayılı icra dosyasına itirazı üzerine takibin durdurulduğunu, Kayseri **** . İcra Müdürlüğü’nün **** Esas sayılı dosyaları ile 18.500.000,00-TL üzerinden ipoteklerin nakde çevrilmesi için takip başlatıldığı, kredi vadesinin bitmiş olması nedeniyle, anaparaya uygulanacak gecikme faiz oranının ise; 6183 sayılı yasanın 51 inci maddesi gereği ilan edilen gecikme oranları olduğunu, halen uygulanan gecikme oranının 18/11/2009 tarihine kadar aylık % 2,5 (yıllık % 30), 19/11/2009 tarihinden sonra aylık % 1,95 (yıllık %23.40) olduğunu, hesap edilen temerrüt faizlerine ise tekrar faiz hesap edilemeyeceğini, yapılan hesaplamaların tebliğ ve borçlanma sözleşmeleri kapsamında belirlenmiş koşullara göre ve farklı yorumlara göre 5 şekilde yapıldığını; hesaplama yöntemiyle: Anaparaya, kredinin kullanım tarihi itibariyle, kredinin geri ödeme başlangıç tarihine (01/07/2000) kadar olan dönemde, idarenin belirlediği oranlarda 6 aylık dönemlerde oransal artış olarak faiz uygulanmış; bu nedenle basit faiz formülü uygulanmamıştır. 885.902,40-TL olarak kullandırılan üst yapı konut kredisine 1.418.818,19-TL faiz ilavesiyle, 01/07/2000 tarihi itibariyle 2.304.720,59-TL asıl alacak tutarı hesap edilmiştir. Bu hesaplamada, dava tarihine kadar yapılan 2.218.165,88-TL geri ödeme tutarları anaparadan düşülmüş, taksitler dava tarihine kadar devam ettirilmiştir. Taksitler her 6 aylık dönemlerde idarenin belirlediği oranlarda artırılırken, geciken taksitlere de gecikme faizleri uygulandığını, banka hesaplamalarının da bu yönde olduğunu, hesaplama yöntemine göre banka alacağı dava tarihi itibariyle 9.582.145,12-TL asıl alacak ve 13.296.184,45-TL faiz olmak üzere toplam 22.878.329,57-TL olarak hesaplandığını, hesaplama yöntemiyle: Anaparaya, kredinin kullanım tarihleri itibariyle, kredinin geri ödeme başlangıç tarihine (01/07/2000) kadar olan geri ödemesiz dönem içinde, idarenin belirlediği oranlarda basit faiz formülü ile 6 aylık dönemlerde faiz hesabı yapılmıştır. Bu hesaplama ile 885.902,40-TL olarak kullanılan konut kredisi, kredinin geri ödeme tarihi 01/07/2000 itibariyle 537.914,02-TL faiz ilavesiyle 1.423.816,42-TL anaparaya ulaşmıştır. 01/07/2000 tarihi ile kredinin vade bitim tarihi 01/02/2007 arasında 6 aylık dönemlerde (80 ay vade dilimi içinde) idarenin belirlediği oranlarda taksit artışları hesaplanmış, taksitler 80 ay süreyle devam ettirilmiştir. Bu hesaplamada; dava tarihine kadar yapılan 2.218.165,88-TL geri ödeme tutarları, BK’nun madde 84’e göre; kooperatif tarafından yapılan kısmi ödemeler öncelikle gecikme faizleri, masraf ve fer’lerinden mahsup edilmek suretiyle, dava tarihi (23/10/2009) itibariyle kesin asıl alacak ve faiz hesapları yapıldığını, hesaplama yöntemine göre banka alacağı dava tarihi itibariyle 3.697.432,46-TL asıl alacak ve 4.907.108,92-TL faiz olmak üzere toplam 8.604.541,38-TL olarak hesaplandığını, hesaplama yöntemiyle: Anaparaya, kredinin kullanım tarihleri itibariyle, kredinin geri ödeme başlangıç tarihine (01./07/2000) kadar olan geri ödemesiz dönem içinde, idarenin belirlediği oranlarda 6 aylık dönemlerde, oransal artış olarak faiz uygulanmış; basit faiz formülü uygulanmadığını, bu hesaplama ile 885.902,40-TL olarak kullanılan konut kredisi, geri ödeme tarihi 01/07/2000 itibariyle, 1.418.818,19-TL faiz ilavesiyle; 2.304.720,59-TL anaparaya ulaşmıştır. 01/07/2000 tarihi ile kredinin vade bitim tarihi 01/02/2007 arasında 6 aylık dönemlerde (80 ay vade dilimi içinde) idarenin belirlediği oranlarda taksit artışları hesaplanmış, taksitler 80 ay süreyle devam ettirildiğini, bu hesaplamada; dava tarihine (23/10/2009) kadar yapılan 2.218.165,88-TL geri ödeme tutarları, BK madde 84’e göre; kooperatif tarafından yapılan kısmi ödemeler, öncelikle gecikme faizleri, masraf ve fer’lerinden mahsup edilmek suretiyle, dava tarihi (23/10/2009) itibariyle kesin asıl alacak ve faiz hesapları yapıldığını, 3. hesaplama yöntemine göre banka alacağı dava tarihi itibariyle 5.985.005,88-TL asıl alacak ve 9.313.515,26-TL faiz olmak üzere toplam 15.298.521,14-TL hesaplandığını, hesaplama yöntemiyle: Anaparaya, kredinin kullanım tarihleri itibariyle, kredinin geri ödeme başlangıç tarihine (01/07/2000) kadar olan geri ödemesiz dönem içinde, idarenin belirlediği oranlarda basit faiz formülü ile 6 aylık dönemlerde faiz hesabı yapıldığını, bu hesaplama ile 885.902,40-TL olarak kullanılan konut kredisi kredinin geri ödeme tarihi 01/07/2000 itibariyle 37.914,02-TL faiz ilavesiyle 1.423.816,42-TL anaparaya ulaştığını, 01/07/2000 tarihi ile kredinin vade bitim tarihi 01/02/2007 arasında 6 aylık dönemlerde (80 ay vade dilimi içinde) idarenin belirlediği oranlarda taksit artışları hesaplanmış, taksitler 80 ay süreyle devam ettirilmiştir. Bu hesaplamada; dava tarihine kadar yapılan 2.218.165,88-TL geri ödeme tutarları, davacı bankanın talepleri nedeniyle; kooperatif tarafından yapılan kısmi ödemeler, anaparadan mahsup edilmek suretiyle, dava tarihi (23/10/2009) itibariyle kesin asıl alacak ve faiz hesapları yapıldığını, 4. hesaplama yöntemine göre 1.479.266,58-TL asıl alacak, 6.298.036,24-TL faiz olmak üzere toplam 7.777.302,82-TL banka alacağı hesaplandığını, 5. hesaplama yöntemiyle: Anaparaya, kredinin kullanım tarihleri itibariyle, kredinin geri ödeme başlangıç tarihine (01/07/2000) kadar olan geri ödemesiz dönem içinde, idarenin belirlediği oranlarda, 6 aylık dönemlerde, oransal artış olarak faiz uygulanmış; basit faiz formülü uygulanmamıştır. Bu hesaplama ile 885.902,40-TL olarak kullanılan konut kredisi, geri ödeme tarihi 01/07/2000 itibariyle, 1.418.818,19-TL faiz ilavesiyle; 2.304.720,59-TL anaparaya ulaşmıştır. 01/07/2000 tarihi ile kredinin vade bitim tarihi 01/02/2007 arasında 6 aylık dönemlerde (80 ay vade dilimi içinde) idarenin belirlediği oranlarda taksit artışları hesaplanmış, taksitler 80 ay süreyle devam ettirilmiştir. Bu hesaplamada; dava tarihine kadar yapılan 2.218.165,88-TL geri ödeme tutarları, Davacı Bankanın talepleri nedeniyle; Kooperatif tarafından yapılan kısmi ödemeler, anaparadan mahsup edilmek suretiyle, dava tarihi (23/10/2009) itibariyle kesin asıl alacak ve faiz hesapları yapıldığını, 5. hesaplama yöntemine göre 3.766.840,00-TL asıl alacak, 10.736.905,51-TL faiz olmak üzere toplam 14.503.745,51-TL banka alacağı hesaplandığını belirlemişlerdir.
Dosya kapsamı, sunulan belgeler, taraf vekillerince yapılan kapsamlı itirazlar nazara alınarak bilirkişilerden itirazların da değerlendirilmesi için ek rapor alınmış, bilirkişiler 28/02/2011 tarihli ek raporlarında, kullanılan kredinin banka kaynaklı olmadığını, toplu konut kredisi olduğunu, kredi koşullarının, Toplu Konut İdaresi Başkanlığı tarafından belirlenmiş olduğu, kredi ile ilgili hususlarda 30/05/1989 tarih ve 20180 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan; Toplu Konut Kanunu Uygulama Yönetmeliği ve 15/05/1996 tarih ve 22728 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan; 96/2 sayılı tebliğ ve borçlanma sözleşmesi hükümlerinin uygulanacağı, tereddüt edilen hususlarda takdiri mahkemeye ait olmak üzere Toplu Konut İdaresi’nden de görüş istenmesinin yerinde olacağını, krediden yararlanan kişilerin; kendine, eşine, velayeti altındaki çocuklarına ait başka bir konutu olmayan ve daha önce böyle bir krediden yararlanmayan kişiler olduğu, ticari amaç güdülmeyen bir kredi olduğu, Toplu Konut İdaresi, konut kredisini kullanan kişileri enflasyona karşı koruduğu, bu nedenle kredi geri ödemesiz dönemde kooperatif tarafından kullanılan istihkak bedellerine, kredi geri ödeme tarihine kadar 6 aylık devrelerde memur maaş ve genel fiyatlardaki artışlar göz önüne almak suretiyle idarece belirlenen oranda faiz uygulanmasının öngörüldüğü, taksitler başladıktan sonra da, kredi vadesi bitene kadar (01/02/2007 tarihine kadar) 6 aylık devrelerde yine memur maaş artışı ve genel fiyat artışı dikkate alınmak suretiyle taksitlerin de o oranda artırılmasının öngörüldüğünü, 97/1, 98/1 değişim maddeleri madde 3’e göre, ”anaparaya kredi kulanım (ilk hak edişin alındığı) ve geri ödeme süresince, genel fiyat artış oranı ile memur maaş artış oranı üzerinden, idarenin belirleyeceği oranda faiz uygulanması gerektiği, 6 aylık devrelerde yapılan memur maaş artışlarının oransal artması nedeniyle 6 aylık devrelerde yeniden tespit edilen kredi taksit artışlarının da oransal arttırılması gerektiğini, 98/1 değişim maddeleri madde 7 de belirtildiği üzere; bankanın alacağını muaccel kılmayarak ödeme kolaylığı sağlaması nedeniyle, borçluya, geciken aylık taksit tutarları için gecikme tarihinden itibaren ve gecikme süresince, 6183 sayılı Kanunun 51 inci maddesinin 1 inci fıkrasında yer alan gecikme zammı oranlarının uygulandığını, bir Kredide hesaplamaların yapılabilmesi için, kredi miktarı, faiz oranı, taksit tutarı ve vadenin tespitinin gerektiğini; davaya konu derdest olayda kredi miktarının, faiz oranının, taksit tutarının belli olduğu; kredinin vadesinin de yukarıda yapılan açıklamalar çerçevesinde kesin olarak tespit edilerek, kredinin vadesinin 80 ay olduğu, 15/08/1996 tarih ve 22728 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan (96/2) sayılı Tebliğ ve (97/1) Değişim Maddeleri, madde 3, (98/1) madde 3 konut büyüklüğü ve kredinin miktarına göre, kredilerin geri ödeme başlangıç tarihinde tespit edilen miktarların (96/2) sayılı tebliğin 7 inci maddesinin (c) fıkrası gereğince; başlangıç aylık taksit yüzdesi; % 1,25 olarak belirtildiğinden, geri ödeme taksit tutarları, asıl alacak tutarının % 1,25 ile çarpılmak suretiyle hesaplandığı, bulunan başlangıç taksit tutarının asıl alacak tutarına bölünmesi ile de kredi vadesinin 80 ay olarak hesap edildiğini, kooperatif tarafından yapılan 2.218.165,88-TL geri ödeme tutarlarının davacı banka tarafından fiilen anaparadan tenzil edilmiş olduğunu, **** Kayseri **** . İcra Müdürlüğü’nün **** Esas sayılı icra dosyasına itirazı üzerine takibin durdurulduğunu, Kayseri **** . İcra Müdürlüğünün **** Esas sayılı dosyaları ile de 18.500.000,00-TL üzerinden ipoteklerin nakde çevrilmesi için takip başlatıldığını, kredi vadesinin bitmiş olması nedeniyle, anaparaya uygulanacak gecikme faiz oranının ise; 6183 sayılı yasanın 51 inci maddesi gereği ilan edilen gecikme oranları olduğu, halen uygulanan gecikme oranının 18.11.2009 tarihine kadar aylık % 2,5 (yıllık % 30), 19/11/2009 tarihinden sonra aylık % 1,95 (yıllık %23.40) olduğu, hesap edilen temerrüt faizlerine ise tekrar faiz hesap edilemeyeceğini, bilirkişi kurulu olarak banka alacağının 5. alternatif olarak hazırlanan hesaplama şekli yönünde kanaatimizin oluştuğu, buna göre, 23/10/2009 dava tarihi itibariyle kooperatifin, 3.766.840,00-TL asıl alacak borcu, 10.678.121,30 TL işlemiş faiz borcu olmak üzere toplam 14.444.961,30-TL borcunun hesap edildiğini belirlemişlerdir.
Dosya kapsamı alınan rapor ve ek rapora yapılan itirazlar, alınan rapor ve ek raporun ve yapılan hesaplama yöntemlerinin ihtimallere dayalı olarak yapılmış olması nazara alınarak, davacının asıl alacak ve faiz miktarının tespiti bakımından bankacı **** , **** Yrd. Doç. **** ve Muhasebe Finansman Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. **** yeniden oluşturulan bilirkişi kurulunun düzenlediği 12/04/2011 tarihli raporda; gerekli inceleme ve değerlendirmeleri yaparak sonuç olarak, davacı **** ’nın, davalı **** ’e sözleşmelerle toplam 1.648.728,00-TL kredi tahsis ettiği, ancak toplam 965.822,40-TL kredinin **** hesaplarına aktarılarak kullandırılmış olduğu, kullandırılan krediler için banka lehine toplam 18.500.000,00-TL tutarında ipotek verildiği, banka kredi istihkaklarının bir kısmını, alt yapı kredisi başlığı altında farklı bir hesapta takip etmiş ise de taraflar arasındaki sözleşmeler, taraf iddia ve savunmaları çerçevesinde ayrı ayrı hesaplama yapılmasının makul bir gerekçesi olmadığından ve davanın konusu davalı kooperatife kullandırılan kredi sebebiyle oluşan borç-alacak durumunun tespiti olduğundan gerek kredi istihkak tutarlarının gerek geri ödeme ve faiz hesaplarının birlikte yapılmasının gerekli olduğu, dava konusu kredinin toplu konut kredisi olması, davalı **** tacir sayılmaması, bileşik faizin TK. 8. maddesi, BK’nun 307, 308. maddeleri, 3095 Sayılı Kanunun 3. maddesi hükümlerine aykırı olması nedeniyle kredi borcu için bileşik faiz hesabı yapılamayacağı ve aynı dönem için hem ana para faizinin hem de temerrüt faizinin işlemeyeceği, taraflar arasındaki sözleşmelerin söz konusu emredici kanun hükümlerine aykırı olan kısımlarının uygulanamayacağı, kısmi ödemelerin davacı **** kabulü ve uygulamaları dikkate alınarak BK’nun 84. maddesine göre faiz ve fer’ilerinden değil anaparadan düşülmesi gerektiğini, borçlanma sözleşmeleri, ekleri ve atıf yapılan tebliğ ve 1989 tarihli yönetmelik hükümlerine göre kredi için geri ödemesiz dönemin, geri ödeme başlangıç tarihinin, konut büyüklükleri ve 1,25 katsayısı dikkate alınarak 80 aylık vadenin, vadelere kadar işleyecek ana para faizin vadeden sonra işleyecek temerrüt faizinin belirlenmesinin mümkün olduğu dikkate alınarak, **** ihtar, takip veya dava tarihine kadar temerrüde düşmediğine dair davalı itirazlarının yerinde olmadığını, geri ödeme başlangıç (ilk taksit) tarihinin 01/07/2000 olduğu, bu tarih itibariyle kullandırılan kredi ve geri ödemesiz dönemde işleyen faizler toplamının (yeni ana para) 1.828.959,40-TL olduğu, taksitlerin ay içinde ödenebileceği dikkate alınarak ilk taksitin 01/08/2000 tarihi itibariyle temerrüde düştüğü, takip eden aylar için aynı uygulamanın yapılması gerektiği, taraflar arasındaki sözleşmelerden ve bunların atıf yaptığı tebliğ ve yönetmelik hükümlerinden kredi kullandırma (geri ödemesiz) döneminde işleyen faizlerin kullandırılan krediye eklenmesi suretiyle 01/07/2000 tarihi itibariyle oluşan yeni anapara borcunun 80 aya bölünmesi suretiyle başlangıç taksitinin bulunması gerektiği, yapılan hesaplamaya göre başlangıç taksitinin 22.861,99-TL olduğu, henüz vadesi gelmeyen taksit tutarlarına 6 ayda bir güncellenen memur maaş artış oranları uygulanarak yeni dönem taksit miktarlarının bulunması gerektiği, böylece taraflar arasındaki sözleşmeler gereğince temerrüt tarihine kadar ana para faizi olarak memur maşa artış oranlarının kullanılacağı, temerrüde düşen taksitler için ise yine sözleşmeler gereğince 6183 sayılı kanunun 51. maddesinin 1. fıkrasındaki oranda temerrüt faizi hesaplanması gerektiği, son taksitin vadesi Şubat 2007 olduğundan 01/03/2007 tarihi itibariyle tüm taksitler temerrüde düşmüş olduğundan ve bu tarihten dava tarihine kadar temerrüt faizi hesaplanacağından, 26/02/2009 tarihinde gönderilen noter ihtarnamesi ile burada verilen 10 günlük mehilin temerrüt açısından bir öneminin olmadığı, dolayısıyla mehil süresinin 10 gün mü 15 gün mü olacağının da neticeye etkili olmadığı, kooperatif hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi ve haciz yoluyla başlatılan her iki takibin tarihi 19/03/2009 olup, BK’nun m.104 gereğince bu tarihe kadar işleyen faizler için de takip tarihinden itibaren 6183 sayılı Kanun’un 51/1 hükmündeki oran üzerinden temerrüt faizi hesaplanması gerektiği, davacı **** ’nın uygulamaları ve dava dilekçesindeki kabulü dikkate alınarak kısmi ödemelerin öncelikle anapara borcundan mahsup edilmesi gerektiği, sonuç kısmında belirtilen ve ayrıntıları yukarıda açıklanan ilkeler dikkate alınarak yapılan hesaplamalar neticesinde; davalı kooperatifin davacı bankaya dava tarihi (23/10/2009) itibariyle 27.114,85-TL ana para, 4.749.534,00-TL gecikme faizi olmak üzere toplam 4.776.648,85-TL borçlu olduğunu, anapara borcu niteliğindeki 27.114,85-TL için dava tarihinden sonra da faiz hesaplanması gerektiği, temerrüt faizi için ise BK’nun 104/3. maddesi gereğince tekrar faiz talep edilemeyeceği, **** ve **** hesaplarının incelenmesinden, dava tarihinden sonra **** 35.286,96-TL daha ödeme yaptığının tespit edildiğini belirlemişlerdir.
Davacı vekilinin itirazları da nazara alınarak bilirkişilerden itirazların değerlendirilmesi için ek rapor alınmış, bilirkişiler 31/05/2011 tarihli ek raporlarında; 12/4/2011 tarihli kök rapordaki tespit, hesaplama ve kanaatlerinde bir değişiklik olmadığını, esas raporuda yapılan ayrıntılı hesaplamalardan sonra davalı kooperatifin davacı **** 27.114,85-TL anapara, 4.749.534,00-TL gecikme faizi olmak üzere toplam 4.776.648,85-TL borçlu olduğunun tespit edildiğini, davalı kooperatifin dava tarihinden sonra toplam 35.286,96-TL daha ödeme yaptığı belirlenmiş ve bu ödemeler 12/04/2011 tarihli rapor ekinde (Ek: 3, s. 6) tablo halinde gösterildiğini, dava tarihinden sonraki ödemeler de hesaba katıldığında (öncelikle anapara borcuna mahsup edilerek) davalı **** anapara borcu kalmadığı, faiz borcunun ise, 4.741,361,89-TL olduğu kanaatine varıldığını belirlemişlerdir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, toplu konut kredisi ve borçlanma sözleşmeleri gereği ödenmeyen banka alacağının tahsili istemine ilişkin alacak davasıdır.
Mahkememizde evvelce yapılan yargılamalar sonunda **** tarih ve **** Esas ve **** Karar sayılı ilamı ile; davanın kısmen kabul kısmen reddi ile; dava tarihi itibarı ile davacı alacağının 27.114,85-TL asıl alacak 4.749.534-TL gecikme faizi olmak üzere toplam 4.776.648,85-TL üzerinden kabulü ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, asıl alacak olan 27.114,85-TL’na dava tarihinden itibaren 6183 S.Y’nın 51/1. maddesinde belirtilen kamu alacaklarına uygulanan gecikme faiz oranının uygulanmasına, dava tarihinden sonra yapılan 27/10/2009 tarihli 2.686,25-TL, 12/11/2009 tarihli 1.070,00-TL, 13/11/2009 tarihli 5.515,37-TL, 16/11/2009 tarihli 3.295,82-TL, 17/11/2009 tarihli 545,00-TL 18/11/2009 tarihli 1.390,00-TL, 20/11/2009 tarihli 132,00-TL, 25/11/2009 tarihli 1.644,02-TL, 01/12/2009 tarihli 4.671,00-TL, 02/12/2009 tarihli 4.070,00-TL, 03/12/2009 tarihli 760,00-TL, 07/12/2009 tarihli 2.499,00-TL, 11/12/2009 tarihli 330,00-TL, 15/12/2009 tarihli 1.165,00-TL, 18/12/2009 tarihli 145,00-TL, 21/12/2009 tarihli 2.103,00-TL, 24/12/2009 tarihli 722,00-TL, 25/12/2009 tarihli 132,00-TL ve 28/12/009 tarihli 2.411,50-TL olmak üzere toplam 35.286,96-TL’nın ödeme tarihleri de dikkate alınarak alacakla ilgili ilamın infazı sırasında nazara alınmasına karar verilmiştir. Verilen karar taraf vekillerince temyiz edilmiş ve Yargıtay **** . Hukuk Dairesi Başkanlığı’nın **** tarih ve **** Esas ve **** Karar sayılı ilamı ile “Somut olayda, davacının selefi olan **** ile davalı **** arasında 2985 sayılı Toplu Konut Kanununa göre 89/1 sayılı tebliğ kapsamındaki Konut Kooperatiflerine,Konut Kooperatif Birliklerine ve Sosyal Yardımlaşma Kurumlarına Toplu Konut Fonu’ndan açılacak krediye ilişkin dört ayrı borçlanma sözleşmesi ile borçlanma sözleşmelerinden bazılarının eki mahiyetinde değişim maddeleri imzlanmış olup, dava konusu kredinin Toplu Konut Kanunu ve Uygulama Yönetmeliği çerçevesinde kullandırılmış toplu konut kredisi olduğu, davacı **** aracı kılınmak suretiyle davalıya kullandırılan kredinin ticari amaç taşımadığı dosya kapsamı ile sabittir. Taraflar arasındaki temel uyuşmazlık, geri ödemesiz ve geri ödemeli dönemde anılan sözleşmelerin ve ilgili mevzuatın krediye uygulanacak ana para ve temerrüt faizi ile ilgili hükümlerinin yorumlanması ve uygulanmasına ilişkindir. Mahkemece, bilirkişi kurulu raporları arasındaki çelişki giderilmeden 31/05/2011 tarihli ek raporun tarafların itirazlarını karşıladığından bahisle içinde yeterince bankacı bilirkişinin bulunmadığı 12/04/2011 tarihli ikinci bilirkişi kurulu raporu benimsenip hükme esas alınmış ise de, tarafların hükme esas alınan rapora karşı diğer ciddi itirazları yanında davacı tarafın sözleşme ve toplu konut kanunu uygulama yönetmeliği hükümleri çerçevesinde kredilerin anapara ve temerrüt faizi, geri ödemesi ve vade uygulaması, davalı tarafın ise bileşik faiz ve temerrüt tarihi konularındaki itirazlarının denetime elverişli bir şekilde karşılandığından sözedilemez. O halde, mahkemece, Toplu Konut Fonu kaynaklı kullandırılan krediler konusunda uzmanlığı bulunan bankacı bilirkişi kurulundan raporlar arasındaki çelişkiyi gideren hükme esas alınan asıl ve ek raporu da değerlendiren, tartışan, tarafların itiraz noktaları üzerinde yeterince duran ve denetime elverişli olan yeni bir rapor alınması, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken,yazılı gerekçelerle yetersiz 12/04/2011 tarihli asıl ve bu rapora bağlı ek rapora dayalı yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, kararın taraflar yararına bozulması gerekmiştir.” gerekçesi ile bozulmuş, tarafların karar düzeltme isteminde bulunmaması üzerine mahkememize iade edilmiş olan dosya mahkememizin **** Esasına kaydı yapılmıştır. Taraflarına davetiyeler tebliğ edilmiş ve yapılan duruşmada mahkememizce Yargıtay bozma ilamına uyulmuştur.
Yargıtay’ın bozma ilamına uyulmuş olması nedeni ile bozma ilamında belirtilen hususlar yönünden talimat yolu ile bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Bilirkişiler **** ve **** Ankara **** . Asliye Ticaret Mahkemesi’nin **** talimat dosyasına sunmuş oldukları 18/02/2014 tarihli raporlarında sonuç olarak; davacı ile davalı arasında akdedilen kredi sözleşmelerinde son hak ediş ödeme tarihinin 18/04/2000 olduğu ve sözleşmelerin 2. maddesi hükmü doğrultusunda 31/07/2000 tarihine kadar kredi geri ödemesinin ilk taksitini ödemeyen davalının 01/08/2000 tarihi itibariyle temerrüde düşmüş olduğu, zira sözleşmelerde vadeyi düzenleyen hükmün belirli vade şeklinde düzenlenmiş olduğu ve borçlunun temerrüde düşmesi için vadenin dolmasının yeterli olduğu, temerrüt için alacaklının borçluyu ihtar etmesine gerek olmadığı, davalı **** banka ile yaptığı işlem için tacir olarak kabul edilmesi gerektiği ve bileşik faiz ödemekle yükümlü tutulacağı, davalının kredinin geri ödenmesinde temerrüde düşmesi nedeniyle ödemiş olduğu meblağları anapara borcuna mahsup etme yetkisinin davacı **** geçtiği ve davacı **** bu nedenle ödenen miktarları işlemiş faiz alacaklarına mahsup edebileceği, dava tarihi olan **** itibariyle davacı **** 4.735.189,55- TL anapara ve 6.734.995,58-TL faiz olmak üzere toplam 11.470.185,13-TL davalı kooperatiften alacaklı olduğu, dava açıldıktan sonra davalının ödediği meblağların ise aynı şekilde işlemiş faiz alacaklarına mahsup edilebileceği sonuç ve kanaatine varılmıştır. Alınan bilirkişi raporuna taraf vekillerinin ayrıntılı itiraz etmiş olmaları nedeniyle rapor sunan bilirkişi heyetinden ek rapor alınmış, bilirkişi heyeti Ankara **** . Asliye Ticaret Mahkemesi’nin **** talimat sayılı dosyasına sunmuş oldukları 13/05/2014 tarihli ek raporlarında sonuç olarak; davalının 13/03/2009 tarihi itibariyle temerrüde düştüğü, 13/03/2009 tarihinden önce ödenen meblağların anapara borcundan mahsup edilmesi gerektiği, ancak 13/03/2009 tarihinden sonraki ödemelerin öncelikle işlemiş temerrüt faizi ve masraflardan mahsup edilmesi gerektiği, söz konusu işlemin her iki taraf için de ticari iş niteliğinde olduğu ve davalının bileşik faiz ödeme yükümlülüğünün bulunduğu kanaatinin heyette devam ettiği için dava tarihi olan 23/10/2009 itibariyle davacı bankanın 2.028.388,36-TL anapara ve 464.051,81-TL temerrüt faizi olmak üzere toplam 2.492.440,17-TL alacağı olduğu, mahkemenin somut olaya bileşik faizin uygulanmayacağı yönünde karar vermesi halinde ise davacı bankanın dava tarihi itibariyle ana para 2.028.388,36-TL basit faiz ile hesaplanmış temerrüt faizi 377.177,67-TL toplam bakiye ise 2.405.566,04-TL alacağı olduğu, dava açıldıktan sonra davalının ödediği meblağların ise aynı şekilde işlemiş faiz alacaklarına ve masraflara mahsup edilebileceği sonuç ve kanaatine varılmıştır. Mahkememizin 14/07/2014 tarihli ara kararı ile alınan rapor ve ek raporlar arasında farklılıklar olduğundan bilirkişi heyetinden ek rapor alınmış, bilirkişi heyeti Ankara **** . Asliye Ticaret Mahkemesi’nin **** talimat sayılı dosyasına sunmuş oldukları 19/09/2014 tarihli ek raporlarında sonuç olarak; davalının 13/03/2009 tarihi itibariyle temerrüde düştüğü, 13/03/2009 tarihinden önce ödenen meblağların anapara borcundan mahsup edilmesi gerektiği, ancak 13/03/2009 tarihinden sonraki ödemelerin öncelikle işlemiş temerrüt faizi ve masraflardan mahsup edilmesi gerektiği, söz konusu işlemin her iki taraf için de ticari iş niteliğinde olduğu ve davalının bileşik faiz ödeme yükümlülüğünün bulunduğu kanaatinin heyette devam ettiği için dava tarihi olan 23/10/2009 itibariyle davacı bankanın 2.028.388,36-TL anapara ve 464.051,81-TL temerrüt faizi olmak üzere toplam 2.492.440,17-TL alacağı olduğu, mahkemenin somut olaya bileşik faizin uygulanmayacağı yönünde karar vermesi halinde ise davacı **** dava tarihi itibariyle ana para 2.028.388,36-TL basit faiz ile hesaplanmış temerrüt faizi 377.177,67-TL toplam bakiye ise 2.405.566,04-TL alacağı olduğu, temerrüt tarihinin 01/08/2000 olarak kabul edilmesi halinde ayrıntıları **** tarihli raporlarında da yer aldığı gibi alacağın 11.470.185,13-TL olacağı, bu alacakta temerrüt faizi hesaplarının basit faiz uygulaması ile yapıldığı sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Tarafların alınan rapora beyan ve itirazları gözetilerek mahkememizce yeniden talimat yolu ile bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Bilirkişiler **** ve **** İstanbul **** . Asliye Ticaret Mahkemesi’nin **** Talimat sayılı dosyasına sunmuş oldukları 07/04/2015 tarihli raporlarında sonuç olarak; Yargıtay’ın bozma ilamında taraflar arasındaki temel uyuşmazlığın geri ödemesiz ve geri ödemeli dönemde sözleşmeler ve ilgili mevzuata göre krediye uygulanacak ana para ve temerrüt faizi ile ilgili hükümlerine uygulanmasına ilişkin olduğunun belirtildiği, dava konusu borca hangi durumlarda memur maaş artış oranı, hangi durumlarda 6183 Sayılı Kanun kapsamında belirlenen faiz oranlarının uygulanacağı ile borca basit veya bileşik faiz uygulaması ile ilgili hususlar ilgili mevzuat ve borçlanma sözleşmeleri çerçevesinde tanımlandığı, önceki bilirkişi raporlarında borç tespitine yönelik çeşitli alternatifli hesaplamalar yapıldığı, davacı ve davalı tarafların bu hesaplamalara karşı itiraz beyanları karşısında yorum değerlendirmelerde bulunulduğu, davacı **** keşide ettiği hesap kat ihtarnamesi ve dava dilekçesi incelendiğinde dava konusu borç için hem kullandırılan kredilere kullandırım tarihlerinden itibaren hem de taksit tutarlarına gecikme tarihlerinden itibaren yani aynı borç ve aynı süreler için mükerrer şekilde faiz tahakkuk ettirildiği, bilirkişilerce yapılan hesaplamalar ile davacının talep ettiği tutar arasındaki yüksek farkın buradan kaynaklandığının anlaşıldığı, mahkemenin talep ettiği şekilde temerrüt tarihinin 01/08/2000 olduğu, kredilere bileşik faiz değil basit faiz hesabının yapıldığı, ödemelerin davacı **** tarafından öncelikle faiz borcundan mahsubunun yapıldığı hesaplama raporunun ekinde sunulan tabloda yer aldığı, bu tabloda yer alan hesaplamaya göre davacı taraf davalıdan 8.614.939,60-TL alacaklı olduğu sonuç ve kanaatine varılmıştır. Alınan bilirkişi raporuna karşı taraf vekillerince itiraz edilmiş olması nedeni ile bilirkişi heyetinden ek rapor alınmıştır. Bilirkişi heyeti İstanbul **** . Asliye Ticaret Mahkemesi’nin **** talimat sayılı dosyasına sunmuş oldukları 30/07/2015 tarihli ek raporlarında sonuç olarak; 07/04/2015 tarihli kök raporun ekinde yer alan hesaplama tablosu çerçevesinde davacı **** davalı **** 8.614.939,60-TL alacaklı olduğu tespitlerinde bir değişiklik bulunmadığı sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Dosyaya sunulan delil, belge ve beyanlar, iddia ve savunmalar, gelen yazı cevapları, sözleşme hükümleri, alınan raporlar, Yargıtay’ın bozma ilamında işaret edilen hususlar, bozma ilamından sonra alınmış raporlar ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, Yargıtay’ın bozma ilamında da açıkça belirtildiği ve kabul edildiği üzere davacının selefi olan **** ile davalı **** arasında 2985 sayılı toplu konut kanununa göre 89/1 sayılı tebliğ kapsamındaki konut kooperatiflerine, konut kooperatif birliklerine ve sosyal yardımlaşma kurumlarına toplu konut fonundan açılacak krediye ilişkin 4 ayrı borçlanma sözleşmesi ile borçlanma sözleşmelerinden bazılarının eki mahiyetinde değişim maddeleri imzalanmış olup dava konusu kredinin toplu konut kanunu ve uygulama yönetmeliği çerçevesinde kullandırılmış toplu konut kredisi olduğu, davacı **** aracı kılınmak suretiyle davalıya kullandırılan kredinin ticari amaç taşımadığı yani ticari bir kredi olmadığı anlaşılmıştır.
Bizzat davacı tarafça dosyaya sunulan **** tarihli dilekçesinde, davacı tarafça çekilmiş olan **** tarihli ihtarnamesinde ve davacı vekilinin **** tarihli beyan dilekçesinin 5 nolu bendinde de temerrüt tarihinin **** olduğuna dair açık beyan ve kabullerinde davalının davaya konu kredi borcu nedeniyle **** tarihinde temerrüde düştüğü davacı tarafça da açıkça kabul edilmiştir. Bu nedenle temerrüt tarihi olarak **** tarihi kabul edilip dikkate alınmıştır.
Yargıtay’ın bozma ilamında da açıkça belirttiği ve kabul ettiği üzere, davacı banka aracı kılınmak suretiyle davalıya kullandırılan kredinin ticari amaç taşımadığı yani ticari bir kredi olmadığı ve temerrüt tarihinin de **** olduğu kabul edilmek suretiyle bozma ilamından sonraki aşamada alınan bilirkişi raporu ve **** tarihli ek raporunda bileşik faizin uygulanmaması görüşüne göre yaptıkları hesaplamaya göre, davacının davalıdan 2.028.388,36-TL’si anapara 377.177,67-TL temerrüt faizi olmak üzere toplam 2.405.566,04-TL alacaklı olduğu tespit edilip hesaplanmış ise de, davalı tarafından dosyaya sunulmuş olan 20/10/2014 tarihli beyan dilekçesinin 3. sayfasındaki netice ve talep kısmında açıkça 2. ek rapordaki 2.405.566,04-TL ve 45.238,11-TL olmak üzere toplam 2.450.804,15-TL üzerinden davacı bankaya borçlu olduklarını, bu miktar üzerinden karar verilmesini beyan ve kabul etmesi, 06/11/2014 tarihli dilekçesinde de işbu 45.238,11-TL’nın temerrüt faizi olduğunu da açıkça kabul etmesi ve davalı tarafın bu beyanlarının, kabulünün davalı taraf yönünden hukuken bağlayıcı olması nedeniyle,sonuç olarak davacının davalıdan dava tarihi olan 23/10/2009 tarihi itibari ile 2.028.388,36-TL ana para, 422.415,78-TL (377.177,67 + 45.238,11 = 422.415,78-TL) temerrüt faizi olmak üzere toplam 2.450.804,14-TL alacaklı olduğu anlaşıldığından bu miktarlar üzerinden davanın kısmen kabulüne, davacı tarafın daha fazla miktar yönünden alacak talep etmesi nedeniyle fazlaya ilişkin kısımla ilgili talebinin ise reddine karar verilmiştir.
Yargıtay’ın bozma ilamında işaret edilen ve alacağın niteliği yani türüne ilişkin tespit ve kabulü de dikkate alınarak, kabul edilen asıl alacağa dava tarihinden itibaren başlamak üzere 6183 sayılı yasanın 51/1. maddesinde belirtilen kamu alacaklarına uygulanan gecikme faizi oranının uygulanmasına karar verilmiştir.
Dava tarihinden sonra davalı tarafından davacıya yapılan 27/10/2009 tarihli 2.686,25-TL, 12/11/2009 tarihli 1.070,00-TL, 13/11/2009 tarihli 5.515,37-TL, 16/11/2009 tarihli 3.295,82-TL, 17/11/2009 tarihli 545,00-TL, 18/11/2009 tarihli 1.390,00-TL, 20/11/2009 tarihli 132,00-TL, 25/11/2009 tarihli 1.644,02-TL, 01/12/2009 tarihli 4.671,00-TL, 02/12/2009 tarihli 4.070,00-TL, 03/12/2009 tarihli 760,00-TL, 07/12/2009 tarihli 2.499,00-TL, 11/12/2009 tarihli 330,00-TL, 15/12/2009 tarihli 1.165,00-TL, 18/12/2009 tarihli 145,00-TL, 21/12/2009 tarihli 2.103,00-TL, 24/12/2009 tarihli 722,00-TL, 25/12/2009 tarihli 132,00-TL ve 28/12/2009 tarihli 2.411,50-TL olmak üzere toplam 35.286,96-TL’nın ve diğer yapılan ödemeler varsa bunların da ödeme tarihleri de dikkate alınarak alacakla ilgili ilamın infazı sırasında nazara alınıp alacaktan mahsubuna karar verilmiş, Yargıtay **** . Hukuk Dairesi’nin **** Esas **** Karar sayılı **** tarihli bozma ilamı ile “talimat yoluyla alınan ilk rapor ve ek raporlar yeterli görülmeyip, dosyadaki diğer raporlarla arasında oluşan çelişkilerin giderilmesi amacıyla yine talimat yoluyla yeni bir bilirkişi heyetinden rapor ve ek rapor alınması yoluna gidildikten sonra, buna rağmen ilk bilirkişi heyetince düzenlenen 19/09/2014 tarihli ek rapora hangi hukuki gerekçelerle itibar edilmiş olduğu hükmün gerekçesinde açıklanmadığı gibi, dosya kapsamında bileşik faiz uygulanmaksızın hesaplama yoluna giden 07/04/2015 tarihli ikinci heyetin düzenlediği rapora hangi gerekçelerle itibar edilmediği de açıklanmamış olup, basit faiz hesabına göre hesaplama içeren iki ayrı heyetin iki ayrı raporunda hangi farklı hesaplama yöntemi nedeniyle farklı sonuçlara ulaşıldığı ve mahkemece 19/09/2014 tarihli rapora neden itibar edildiği açıklanmaya ve denetlenmeye muhtaçtır. Davacının talebi, geri ödemesiz dönemde kredilere her yılın 30/06 ve 31/12 tarihlerinde memur maaş artış oranı üzerinden yeniden değerlemesinin yapılması, geri ödeme döneminin başlaması ile birlikte öncelikle aylık taksit tutarının tespit edilmesi ve borcun tamamına her yılın 30/06 ve 31/12 tarihlerinde memur maaş artış oranı üzerinden yeniden değerlemesinin yapılması, bu arada ödenmeyen taksit olması halinde ise taksit tutarına ayrıca 6183 sayılı Kanun’un 51. maddesi uyarınca gecikme zammı uygulanması, kredinin ödenmesinde temerrüde düşülmesi halinde ise toplam borcun tamamına 6183 sayılı Kanun’un 51. maddesi uyarınca gecikme zammı uygulanması istemine ilişkin olup, uyuşmazlığa uygulanacak hükümler de taraflar arasındaki kredi sözleşmeleri, 1989 tarihli Toplu Konut Kanunu Uygulama Yönetmeliği, 96/2, 97/1, 98/1 sayılı tebliğlerde yer almaktadır. Bu durumda, Dairemizin 22/01/2013 tarihli önceki bozma ilamında da ifade edilen eksiklikler giderilerek, 13/03/2009 tarihini temerrüt tarihi olarak kabul edip basit faiz hesabına göre hesaplamalar içeren hükme esas alınan ve alınmayan raporları değerlendirmek üzere Toplu Konut Fonu kaynaklı kullandırılan krediler konusunda uzmanlığı bulunan bankacı bilirkişi kurulundan yeni bir rapor alınması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, denetime elverişli olmayacak şekilde ve hukuki gerekçesi açıklanmaksızın davanın kısmen kabulüne karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.” gerekçesi ile bozma kararı verilmiş, mahkememizce, yeniden yapılan yargılama sırasında bozma kararına uyularak dosya mahkememizin işbu esas sırasına kaydedilmiştir.
Uyulan bozma ilamı çerçevesinde bilirkişi raporu aldırılmak üzere dava dosyası talimat yoluyla rapor alınmak üzere Ankara **** . Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmiş, bilirkişi heyetince düzenlenen 13/03/2019 tarihli raporda; “Davacı bankanın davalı kooperatiften dava tarihi itibariyle 9.557.379,33-TL anapara ve 152.319,24-TL temerrüt faizi olmak üzere toplam 9.709.698,57-TL alacaklı olduğu, dava tarihinden itibaren 9.557.379,33-TL anaparaya 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkında Kanun’un 51. maddesinin 1. fıkrasında yer alan gecikme zammı oranında temerrüt faizi talep edebileceği, davadan sonra yapılan toplam 3.079.703,69-TL ‘lık tahsilatın ve varsa diğer ödemelerin ödeme tarihleri gözetilmek suretiyle kararın infazında dikkate alınması gerektiği” bildirilmiştir.
Taraflarca bilirkişi raporuna itirazlar nedeniyle yeniden ek rapor düzenlenmesi için tevdi edilmiş, 14/06/2019 tarihli ek raporda” 13/03/2019 tarihli rapordaki tespit ve değerlendirmelerde herhangi bir değişiklik oluşmadığı” bildirilmiştir.
Taraflarca bilirkişi raporuna beyan ve itirazlar nedeniyle yeniden ek rapor düzenlenmesi için tevdi edilmiş, 26/07/2019 tarihli ek raporda” 13/03/2019 tarihli rapordaki tespit ve değerlendirmelerde herhangi bir değişiklik oluşmadığı” bildirilmiştir.
Taraflarca bilirkişi raporuna itirazlar nedeniyle yeniden Ankara **** . Asliye Ticaret Mahkemesi’ne talimat yazılmış **** ve **** oluşan bilirkişi kuruluna rapor düzenlenmeleri için tevdi edilmiş, 06/03/20209 tarihli raporda “mevzuat ve sözleşme hükümleri gözetilerek yapılan hesaplamalara göre, davacı **** temerrüt tarihi (13/03/2009) itibariyle tamamı anaparadan oluşmak üzere davalı kooperatiften 10.386.134,58-TL tutarında alacaklı olduğu, davacı **** dava tarihi (23/10/2009) itibariyle 9.557.379,33-TL anapara ve 1.827.830,84-TL işlemiş faiz olmak üzere davalı **** toplam 11.385.210,17-TL alacaklı olduğu, davacı **** son tahsilat tarihi (01/11/2016 ) itibariyle 6.489.358,02-TL anapara ve 15.956.927,35-TL işlemiş faiz olmak üzere davalı **** toplam 22.446.285,37-TL alacaklı olduğu, yeniden değerleme artış oranları anaparaya ilave edilmeden basit faiz yöntemine göre yapılan hesaplamalara göre, davacı bankanın temerrüt tarihi (13/03/2009) itibariyle 965.822,40-TL anapara ve 692.499,77-TL işlemiş faiz olmak üzere davalı **** 1.658.322,17-TL tutarında alacaklı olduğu, davacı **** , dava tarihi (13/03/2009) itibariyle 985.381,09-TL asıl alacak ve 47.602,40-TL işlemiş faiz olmak üzere davalı **** 1.032.983,49-TL tutarında alacaklı olduğu” bildirilmiştir. Bu rapor mahkememizce Yargıtay bozma ilamındaki hususları karşıladığı ve denetime elverişli olduğu gerekçesiyle benimsenmiştir. Davalı **** vekili 13/03/2020 tarihli dilekçesinde özetle Yargıtay **** . Hukuk Dairesi’nin bozma ilamında belirtildiği üzere basit faiz yöntemine göre denetime en elverişli olan 11/09/2015 tarihli bilirkişi kurulunun ek raporuna göre kooperatifin toplam 1.828.307,06-TL borçlu olduğunun tespiti kapsamında veya son rapora göre karar verilmesini istediklerini beyan etmiştir. Mahkememizce her ne kadar 06/03/20209 tarihli bilirkişi kurulunun raporu benimsenmiş olsa da, davalı **** daha aleyhinde olmasına rağmen davalı **** benimsenip kabul edilen ve hükme esas alınması istenen 11/09/2015 tarihli bilirkişi kurulunun ek raporu kapsamında davanın kabulüne karar verilmiştir. Mahkememizce **** tarihli, **** Esas ve **** Karar sayılı gerekçeli karar ile davalı **** vekilinin 13/03/2020 tarihli dilekçesinde basit faiz yöntemine göre denetime en elverişli olan 11/09/2015 tarihli bilirkişi kurulunun ek raporuna göre **** toplam 1.828.307,06-TL borçlu olduğunun tespiti kapsamında veya son rapora göre karar verilmesini istediği, her ne kadar 06/03/2019 tarihli bilirkişi kurulunun raporu benimsenmiş olsa da, davalı **** daha aleyhinde olmasına rağmen davalı tarafça benimsenip kabul edilen ve hükme esas alınması istenen 11/09/2015 tarihli bilirkişi kurulunun ek raporu kapsamında davanın kısmen kabulüne dava tarihi olan 23/10/2009 tarihi itibari ile davacının alacağının 965.822,40-TL ana para ve 862.484,66-TL işlemiş temerrüt faizi olmak üzere toplam 1.828.307,06-TL üzerinden kabulü ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine, asıl alacağa dava tarihinden itibaren 6183 sayılı Kanun’un 51/1. maddesinde belirlenen kamu alacaklarına uygulanan gecikme faizi oranının uygulanmasına, dava tarihinden sonra yapılan tahsilatların ödeme tarihi dikkate alınarak alacakla ilgili ilamın infazı sırasında nazara alınıp mahsup edilmesine, davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine karar verilmiştir.
Mahkememizin **** tarihli, **** Esas ve **** Karar sayılı gerekçeli kararı, davacı vekili ile müdahil **** vekili tarafından temyiz etmiştir.
Yargıtay **** . Hukuk Dairesi’nce icra kılınan temyiz incelemesi sonucunda**** tarihli, **** Esas ve **** Karar sayılı ilamla “1- Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekili ile müdahil **** Başkanlığı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Dava, toplu konut kredisi ve borçlanma sözleşmesi gereğince ödenmeyen banka alacağının tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, Dairemiz bozma ilamına uyularak yapılan değerlendirme sonucunda dava tarihi itibari ile davacının alacağının 965.822,40-TL ana para ve 862.484,66-TL işlemiş temerrüt faizi olmak üzere toplam 1.828.307,06-TL üzerinden kısmen kabulüne karar verilmiş ise de, mahkemenin 21/12/2015 tarihli önceki kararı sadece davacı tarafça temyiz edilmiş olup, Dairemizce de davacı yararına kararın bozulmasına karar verildiğine göre; artık mahkemece yeniden hüküm kurulurken davacı lehine 21/12/2015 tarihli kararda kabul edilen tutardan daha azına hükmedilemeyeceği, işbu tutarın davacı yararına usulü müktesep hak teşkil edeceği gözetilerek en azından 21/12/2015 tarihli kararda hükmedilen 2.450.804,14-TL üzerinden davanın kısmen kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçelerle bu tutardan daha azına hükmedilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir, açıklanan nedenlerle davacı vekili ile müdahil **** Başkanlığı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine; (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle kararın davacı ve müdahil **** Başkanlığı yararına bozulmasına” karar verilmiştir.
Bozma kararı üzerine iade edilen dava dosyası mahkememizin işbu **** Esas sırasına kaydedilmiş, yapılan duruşmada usul ve yasaya uygun bulunan Yargıtay bozma ilamına uyulmasına karar verilmiştir.
Yargılama sonunda alınan bilirkişi raporları, tarafların beyanları, usulü kazanılmış haklar ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde davacının davasının kısmen kabulü ile dava tarihi olan 23/10/2009 tarihi itibari ile davacı alacağının 2.028.388,36-TL asıl alacak ve 422.415,78-TL işlemiş temerrüt faizi olmak üzere toplam 2.450.804,14-TL üzerinden davanın kabulü ile bu tutarın davalıdan alınarak davacı **** verilmesine, 2.028.388,36-TL asıl alacağa dava tarihinden itibaren 6183 sayılı Kanun’un 51/1. maddesinde belirlenen kamu alacaklarına uygulanan gecikme faizi oranının uygulanmasına, sübut bulmadığından dolayı davacının fazlaya ilişkin isteminin reddine, dava tarihinden sonra yapılan tahsilatların ödeme tarihi dikkate alınarak alacakla ilgili ilamın infazı sırasında nazara alınıp mahsup edilmesine karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmış ve bu konuda aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın KISMEN KABULÜNE KISMEN REDDİNE,
1-Dava tarihi olan **** tarihi itibari ile davacı alacağının 2.028.388,36-TL asıl alacak ve 422.415,78-TL işlemiş temerrüt faizi olmak üzere toplam 2.450.804,14-TL üzerinden DAVANIN KABULÜ ile bu tutarın davalıdan alınarak davacı **** verilmesine,
2-2.028.388,36-TL asıl alacağa dava tarihinden itibaren 6183 sayılı Kanun’un 51/1. maddesinde belirlenen kamu alacaklarına uygulanan gecikme faizi oranının uygulanmasına,
3-Davacının fazlaya ilişkin isteminin REDDİNE,
4-Dava tarihinden sonra yapılan tahsilatların ödeme tarihi dikkate alınarak alacakla ilgili ilamın infazı sırasında nazara alınıp mahsup edilmesine,
5-492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince alınması gereken 167.414,43-TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
6-Davacı tarafça bozma öncesinde yapılan 158,50-TL davetiye, 68,70-TL müzekkere, 9.351,40-TL bilirkişi ücretleri, 185,50-TL tebligat 41,20-TL müzekkere gideri, 6.750,00-TL bilirkişi ve 136,80-TL talimat dosya gönderme masrafı ve bozma sonrası yapılan 19,00-TL tebligat ve 11,00-TL e-tebligat olmak üzere toplam 16.722,10-TL yargılama giderinden davanın kabul ve ret oranı nazara alınarak 1.692,39-TL’nın davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafça bozma öncesinde yapılan iki tebligat gideri 30,00-TL yargılama giderinden davanın kabul ve ret oranı nazara alınarak 26,96-TL’nın davacıdan alınarak davalıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davalı üzerinde bırakılmasına,
8-HMK’nun 333/1. maddesi gereğince varsa artan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleşmesinden sonra yatıran ilgili tarafa iadesine,
9-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince davanın kabul edilen kısmı üzerinden hesap ve taktir olunan 107.939,47-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine.
10-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince davanın red olunan kısmı üzerinden hesap ve taktir olunan 306.274,00-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine.
Dair, davacı vekili Av. …, müdahil **** vekili Av**** ve davalı **** vekili Av. **** ile Av. **** ‘un yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde Yargıtay’da temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 18/10/2021

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır