Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/599 E. 2022/470 K. 10.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Karar
T.C.
KAYSERİ
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : …
KARAR NO :…

HAKİM : …
KATİP : …

DAVACI :…
VEKİLİ : Av. …
Av. …

DAVALI :…
VEKİLİ : Av. …

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : …
KARAR TARİHİ : …
KARAR YAZIM TARİHİ : 10/06/2022
Mahkememize açılan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle ;davacı tarafından … tarihinde davalıya inşaat demiri olmak üzere toplam 59.040 kg inşaat demiri satışı yapıldığını, demirin 20.120 kg, 18.780 kg ve 20.140 kg şeklinde üç parça halinde … isimli şahsa, imzasına binaen teslim edildiğini, KDV dahil 4.500,00 TL/ton olarak fatura düzenlendiğini, toplam fatura bedelinin vergiler dahil 265.680,06 TL olduğunu, satış bedelinin ödenmemesi nedeni ile Kayseri … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … D.İş, numaralı dosyasında yapılan inceleme 265.680,06 TL için ihtiyati haciz talebinin kabulüne karar verildiğini, karara davalı tarafça itiraz edildiğini, itiraz üzerine ihtiyati haciz kararının 265.680,00 TL yönünden kısmen kaldırılmasına, itiraz edenin fazlaya ilişkin itirazının reddine karar verildiğini, ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulması sonucu Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesi’nin … E. …. K. Ve … tarihli kararıyla; “..tüm dosya kapsamına göre gelinen aşama itibariyle taraflar arasındaki alacak-borç durumunun esas hakkında açılacak ayrı bir çekişmeli davada yargılama ile tespit edilip belirlenebileceği..” gerekçesiyle istinaf başvurularının kesin olarak esastan reddine karar verildiğini, davalı aleyhinde Kayseri … Dairesi’nin … Esas sayılı icra takibinin başlatıldığını, davalı tarafından borca ve ferilerine itiraz edildiğini, davalı tarafından davaya konu fatura bedelinin ödenmediğini, davalı şirketin yapılan inşaat demiri satışından kaynaklı muaccel borcunu ödememesi nedeniyle ihtiyati haciz başvurusunda bulunduklarını, davacının bütün ticari faaliyetlerinin şirkete ait banka hesaplarından yapıldığını, davacı şirket tarafından, dava dışı …’un ödeme kabul etmesi konusunda yetkilendirilmediğini, davalının hesabına ödeme yaptığını iddia ettiği …’un davacı şirket nezdinde satış ve pazarlama bölümünde çalıştığını, davacı şirket çalışanı …’un şirketi temsile veya ödeme almaya yetkili temsilcisi olmasının söz konusu olmadığını, dava dışı … tarafından, davalı şirkete piyasa fiyatının çok altında inşaat demiri satılması ve davalı şirket tarafından satış bedelinin ödenmeyerek davacı şirketin zarara uğratılması nedeniyle, dava dışı …’un iş akdinin fesih edildiğini, şüpheliler dava dışı …, davalı firma sahipleri …, …, …, … hakkında … tarihinde Asayiş Şube Müdürlüğü-Yandol Büro Amirliği’ne suç duyurusunda bulunulduğunu, … Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından … Soruşturma numarasıyla şüpheliler hakkında soruşturma başlatıldığını, davalı şirketin dava tarihi itibariyle davacıya yapmış olduğu herhangi bir ödeme bulunmadığını, davalı şirketin tüm menkul ve gayrimenkul mallarıyla üçüncü kişilerdeki tüm hak ve alacakları üzerine ihtiyati haciz konulmasını talep ettiklerini belirterek itiraza uğrayan tüm alacaklar yönünden takip tarihinden itibaren işleyecek olan yıllık % 13,75 ticari temerrüt faizi işletilmek suretiyle icra takibinin kaldığı yerden devamına karar verilmesini, davalının asıl alacağın %20’sioranında tazminata mahkûm edilmesini, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalının, davacıya herhangi bir borcunun bulunmadığını, davacının başlatmış olduğu ilamsız icra takibine dayanak olarak kendisi tarafından düzenlenmiş olan … tarihli … nolu e-arşiv faturasını gösterdiğini, davacı tarafından düzenlenmiş olan bu faturanın davalı tarafından ödendiğini, davacı tarafından davalı hakkında ihtiyati haciz başvurusu yapıldığını, Kayseri … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … D. İş sayılı dosyası kapsamında verilen ihtiyati haciz kararına itiraz ettiklerini, itiraza ek sundukları dekontlardan ödemenin yapıldığının anlaşıldığını, yine aynı mahkemenin … tarihli kararı ile ihtiyati haczin kaldırılmasına karar verildiğini, ihtiyati hacze ilişkin verilen karara karşı davacının istinaf kanun yoluna başvurduğunu, Kayseri B.A.M. … H.D.`nin … Esas … karar sayılı ilamı ile davacının yapmış olduğu istinaf başvurusunun reddedildiğini, faturaya ilişkin bedellerin, davalı şirket tarafından EFT yoluyla ödendiğini, davacı tarafça dosyaya sunulan … tarihli 265.680,06 TL bedelli faturanın bedelinin ödendiğine dair dekont sunduklarını belirterek davanın reddine karar verilmesi ve yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davacı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Kayseri … Dairesi’nin … Esas sayılı dosyası celp edilmiştir.
Kayseri … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … D.iş numaralı dosyası fiziken celp edilmiştir.
… Cumhuriyet Başsavcılığının … Soruşturma numaralı dosyasının bir suretinin uyap sistemi üzerinden celp edilmiştir.
SGK Kayseri İl Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak davacı şirketin 2021 yılı Ocak ayındaki SGK’lı çalışanlarının listesi celp edilmiştir.
Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak davacı şirketin hissedarlarının ve yetkili temsilcilerinin kim olduğu sorulmuş, dayanak bilgi ve belgeleri celp edilmiş, …’in davacı şirket ortağı ve yetkilisi olduğu görülmüştür.
… Bankası A.Ş. Genel Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak … hesap numarasının … adına kayıtlı olması halinde söz konusu hesabın … tarihinden dava tarihi olan … tarihine kadar olan hesap hareketlerinin gönderilmesi istenilmiş, gelen yazı cevabı ile; hesabın hatalı ya da eksik olmasından dolayı …’a ait bir kayda ulaşılamadığı bildirilmiştir.
Davalı tanıkları …, …, … ve … dinlenilmiştir.
Tarafların ticari defter ve kayıtlarında bilirkişi incelemesi yaptırılmış, mali müşavir – muhasebeci bilirkişi … … tarihli raporunda özetle;
1. Davacı tarafça takip ve dava konusu yapılar … tarihli … numaralı 265.680,06 TL bedelli faturanın hem davacının hem de davalının ticari defterlerine kayıtlı olup bu konuda bir ihtilaf bulunmadığını,
2. Davalı tarafın fatura bedelinin ödendiğini ileri sürdüğünü ve dosya kapsamına (150.000 TL + 115.680 TL=) 265.680 TL tutarlı ödeme belgelerini sunduğunu, söz konusu ödeme iddialarına ilişkin davacı kayıtlarında bir tahsilat gözükmediğini, yapılan ödemenin davacının çalışanına ait banka hesabına yapıldığı anlaşıldığını,
3. Davacı tarafın ödemenin şirket hesabına yapılmadığını, ödeme yapılan kişinin şirket temsile yetkili olmadığını ileri sürdüğünü, dosyaya getirtilen sicil kayıtlarında dava dışı şirket çalışanının temsile yetkili olmadığı görülmektedir. Ayrıca bu kişinin örtülü olarak da olsa şirket adına para tahsili konusunda yetkilendirildiğine ilişkin bulguya ulaşılamadığını, nitekim davalının davacının grup şirketi olan …Çelik San. Tic. A.Ş.’den 2018 yılında almış olduğu emtia bedellerini şirkete ödediği rapor ekindeki belgelerden görüldüğü yönünde görüş ve kanaatini bildirmiştir. Bilirkişi raporu taraf vekillerine tebliğ edilmiş, rapora karşı davacı vekilinin beyan dilekçesi, davalı vekilinin itiraz dilekçesi sunduğu görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, YARGILAMA VE GEREKÇE:
Dava, davacı tarafından faturaya dayanarak davalı aleyhine başlatılan ilamsız icra takibine davalı tarafın süresinde itirazı üzerine İİK 67.maddesi uyarınca bir yıllık yasal süresi içinde açılmış itirazın iptali davasıdır.
Kayseri … Dairesi’nin … Esas sayılı dosyası celp edilmiş, takip alacaklısının … İnşaat Demir Çelik Ltd Şti. ve takip borçlusunun … İnşaat Gayrimenkul Emlak Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti. olduğu, fatura alacağı ile genel haciz yoluna özgü icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalıya … tarihinde tebliğ edildiği, davalının … tarihinde borca itiraz ettiği, takibin durduğu, işbu davanın süresi içinde açıldığı görülmüştür.
Davacı vekili dava dilekçesinde Kayseri … Dairesi’nin … Esas sayılı dosyasına vaki itirazın iptalini istediği, söz konusu dosyanın incelenmesinde takip çıkış tutarının 267.381,50 TL olduğu, davacının ise 265.680,06 TL üzerinden harç yatırdığı, bu tutarın icra takibinde asıl alacağa denk geldiği ancak dava dilekçesinde asıl alacağa vaki itirazın iptali istendiğinin açıkça belirtilmediği görülmekle, … tarihli ön inceleme duruşmasının (3) numaralı ara kararı ile davacı vekiline icra takibinde asıl alacağa mı yoksa işlemiş faiz dahil tamamı üzerinden mi borca vaki itirazın iptalini istediğini tereddüte yer vermeyecek şekilde açıklaması için HMK’nun 31. maddesi uyarınca 1 hafta kesin süre verilmiş, kesin süre içinde açıklama yapmadığı takdirde yalnız asıl alacağa vaki itirazın iptalinin istendiğinin kabul edileceğinin ihtar edilmiş, şayet işlemiş faiz dahil takibin tamamına yönelik itirazın iptali isteniyorsa 267.381,50 TL – 265.680,06 TL = 1.701,44 TL üzerinden hesaplanan eksik 29,05 TL harcı mahkememiz veznesine yatırması için davacı tarafa 1 hafta süre verilmiş, davacı taraf 29,05 TL harcı mahkememiz veznesine yatırmış, böylelikle davacının toplam 267.381,50 TL üzerinden hem asıl alacağa hem takibe giren işlemiş faize yönelik itirazın iptalini istediği anlaşılmıştır.
İcra takibinin dayanağı fatura olmakla, faturanın delil olma kuvveti üzerinde durmak gerekir. Faturanın TTK’da tanımına yer verilmemiştir. Vergi Usul Kanunu’nun 229.maddesinde fatura, “Satılan emtia ve yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen ticari bir vesika” olarak tanımlanmıştır.
TTK 21/1.maddesine göre “Ticari işletmesi bağlamında bir mal satmış, üretmiş, bir iş görmüş veya bir menfaat sağlamış olan tacirden, diğer taraf, kendisine bir fatura verilmesini ve bedeli ödenmiş ise bunun da faturada gösterilmesini isteyebilir”. TTK 21/2. maddesine göre “Bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır”
27.06.2003 Tarihli 2001/1 Esas 2003/1 Karar sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nda, ‘fatura sözleşmenin yapılmasıyla ilgili değil; taraflar arasında yapılmış bir satım, hizmet, istisna ve benzeri sözleşmenin ifa safhası ile ilgili bir belgedir. Öyle ki, taraflar arasında bu tür bir sözleşme ilişkisi yoksa düzenlenen belge fatura olmayıp, olsa olsa icap mahiyetinde kabul edilebilecek bir belgedir..” denilmiştir.
Fatura akdin kurulumuna değil, ifasına ilişkin belge olduğundan faturaya dayalı alacak talebinde bulunmak için öncelikle akdî ilişkinin kanıtlanması gerekir. Bu nedenle faturaya dayalı alacağın ispatı kural olarak davacıya aittir.

Somut olayda tarafların ticari defterlerinde yaptırılan bilirkişi incelemesinde, dava ve icra takibinin konusu olan faturanın her iki tarafın defterinde kayıtlı olduğu görülmüştür. Davalının faturayı defterlerine işlemesi, faturaya konu malı teslim aldığı anlamına gelir. Davalı taraf fatura bedelini davacıya ödediğini ispat ile yükümlüdür. Esasında davalının da malı teslim almadığı yönünde bir itirazı olmayıp, davalının itirazları borcu ödediği noktasında toplanmakta yani davalı akdî ilişkiyi kabul etmektedir.
Davalı taraf, fatura bedelinin bir dönem davacı şirketin çalışanı olan …’a ödediğine dair banka ödeme belgelerini sunmuş ve taraflar arasındaki ticari ilişkinin uzun yıllara dayandığını, piyasada davacı şirketin temsilcisinin … olarak bilindiğini, yıllar boyunca …’dan başka kimse ile muhatap olmadıklarını, önceden beridir … nereye ödeme yap şeklinde bilgi verdiyse oraya ödeme yaptıklarını, demir piyasasında demirin parası peşin alınmadan mal satılmadığına dair uygulama olduğunu, malın teslim alınmasının da mal bedelinin tahsil edildiğini gösterdiğini ileri sürmüş ve bu hususta tanık dinletmiş, dinlenen tanıklar da aynı hususta beyanda bulunmuşlardır.
Mahkememizce, Kayseri Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak davacı şirketin hissedarlarının ve yetkili temsilcilerinin kim olduğu sorulmuş, dayanak bilgi ve belgeleri celp edilmiş, …’in davacı şirket ortağı ve yetkilisi olduğu ve …’un şirket yetkilisi olduğuna dair herhangi bir kayıt olmadığı görülmüştür. Dava konusu satım tarihi içerir şekilde davacı şirketin 2021 yılı Ocak ayındaki SGK’lı çalışanlarının listesi celp edilmiş, satım tarihinde …’un davacı şirket çalışanı olduğu görülmüştür. Yine mahkememizce Kayseri Ticaret Odası’na müzekkere yazılarak demir alım satımında para peşin ödenmeden malın satılmadığına dair yani vadeli satış yapılmadığına dair Kayseri ilinde teamül olup olmadığı sorulmuş, Kayseri Ticaret Odası … tarihli yazı cevabı ile böyle bir teamül bulunmadığını belirtmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, satım sözleşmesi tarihinde davacı şirketin çalışanı …’a yapılan ödemenin borcu söndürüp söndürmediği yani davacıya yapılan geçerli bir ödeme olup olmadığı konusunda toplanmaktadır.
Satım sözleşmesi tam iki tarafa borç yükleyen sözleşmelerden olup, satıcının borcu, satıma konu malı her türlü ayıptan ari ve tam bir şekilde alıcıya teslim etmek (satım konusu malın mülkiyetini alıcıya geçirmek), alıcının borcu ise sözleşme ile üstlenilen bedeli satıcıya ödemektir. Bu anlamda satım sözleşmesinin esaslı unsurları “satılan şey” ve “bedel”dir. Borçların ifasını düzenleyen TBK’nun 89.maddesine göre para borçlarında ifa yeri alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yeri olarak düzenlenmiştir. Alıcı, ancak satıcının kendisine veya satıcının açıkça yetkilendirdiği kişiye ödeme yaparsa borç sona erer. Aksi taktirde yetkisiz kişiye yapılan ödeme, geçerli bir ödeme olmayacak, borç sona ermeyecektir.
Davalının, davacı şirket yerine bir dönem davacının çalışanı olan …’a ödeme yapabilmesi için, davacı tarafın …’u bu hususta ayrıca ve açıkça yetkilendirmiş olması gerekir. Böyle bir yetkinin varlığını ispat yükü, bu iddiayı ileri süren davalı taraf üzerindedir. Davalı taraf böyle bir vekaletname yahut davacı şirket yetkilisi elinden sadır yazılı belge sunmamıştır. Mahkememizce … tarihli celsenin (6) numaralı ara kararı ile “dava dışı … karakolda vermiş olduğu … tarihli ifadesinde taraflar arasında dava konusu satış hariç önceye dayalı 4 yıldır demir alım satımı yapıldığını, davalının davacıdan 4 yıldır demir satın aldığını ve her defasında bedelini dava dışı …’a ödediğini beyan etmiş olmakla, taraf vekillerine önceden taraflar arasında alım satım olup olmadığı ve varsa bedellerinin ne şekilde ödendiğini açıklamaları ve buna ilişkin belgeleri sunmaları için 2 hafta süre verilmesine” karar verilmiş olup, taraflarca ve bilhassa davalı tarafça herhangi bir delil sunulmamıştır. Tarafların ticari defter ve belgelerinde bilirkişi incelemesi yaptırılırken bilirkişiye tarafların ticari hesapları incelenerek dava konusu öncesinde yapılan ticari alışverişlerde davacının personelinin şahsi hesabına ödemeler yapılıp yapılmadığı ve bu kapsamda yapılan ödemelerden dolayı tarafların ticari deftelerinde uyuşmazlık doğup doğmadığı hususunda talimat verilmiş, … tarihli bilirkişi raporunun (3). sayfasında daha önceki satışlar nedeni ile tüm ödemelerin davacı şirketin hesabına yapıldığı tespit edilmiştir. Her ne kadar davalı vekili tüm tanıklar dinlenmeden alacak-borç miktarı hakkında bilirkişi incelemesi yapılmış olmasına itiraz etmiş ise de tanık beyanlarının takdiri hakime ait bir ödev olup, bu hususta bilirkişinin yetkisi olmadığından davalı vekilinin bu yöndeki itirazına itibar edilmemiştir. Dava, miktar itibari ile tanık ile ispat sınırının üzerinde kalmaktadır ve yazılı belge ile ispatlanması gerekmektedir.
Davalı şirket temsilcisi …, … tarihli celsede zabta geçen beyanlarında, davacı şirketin Türkiye genelinde 60’a yakın demir bayiinin olduğunu, davacının her ile satış müdürü koyduğunu yani satış için bir kişiyi yetkilendirdiğini, davacı şirketin yetkilisinin her ile yetişmesinin beklenemeyeceğini, davacı şirketin yetkilisi … Bey’i hiç tanımadığını, bugüne kadar tüm muhataplarının … olduğunu ileri sürmüştür. Esasında davalı şirket yetkilisinin beyanı ile davalı şirketin, davacı şirketin yetkilisinin … olmadığını bildiği anlaşılmaktadır. Davalı tacirdir, basiretli bir tacir gibi davranma yükümlülüğü vardır. Davacı tarafından açıkça yetkilendirilmeyen kişiye ödeme yaparak borcun son bulmayacağını bilebilecek durumdadır. Davalı, yetkisiz …’a yapmış olduğu ödeme nedeni ile zarara uğramış ise söz konusu zararını ancak …’a karşı ileri sürebilir.
Yukarıda izah edilen nedenle davalının yetkisiz kişiye yaptığı ödemenin davacı yönünden geçersiz bir ödeme olduğu sonucuna varılmış, davalının cevap dilekçesinde yemin deliline dayanmadığı görülmüş, davacı şirket yetkilisi aleyhinde açılmış bir ceza dava olmaması nedeni ile Kayseri … Asliye Ceza Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası bekletici mesele yapılmamış ve davacının 265.680,06 TL asıl alacak için icra takibi başlatmakta haklı olduğu anlaşılmıştır.
Davacı, icra takibine geçerken fatura alacağına faiz işletmiş ve işlemiş faizi de dava konusu yapmış; icra takibinden önce davalıyı temerrüde düşürdüğüne dair herhangi bir delil sunmamıştır. Fatura tanzimi tek başına muhatabı temerrüde düşürmeye yeterli değildir. 6098 sayılı TBK’nun 117. maddesinin 1. bendine göre sözleşme ilişkisinden kaynaklanan alacaklara temerrüt faizi yürütülebilmesi için alacağın muaccel olması yeterli olmayıp, borçlunun ihtarla temerrüde düşürülmesi gerekir. Ya da aynı maddenin II. bendi uyarınca taraflarca ödeme tarihinin kesin olarak belirlenmesi gerekir. Dosya kapsamında, davacı tarafından icra takibinden önce davalıya gönderilen temerrüt ihtarı olmadığı gibi taraflar arasında kesin vade de belirlenmemiştir. İzah edilen nedenle davacının işlemiş faiz alacağına yönelik itirazın iptali talebi, mahkememizce haklı görülmemiştir.
Davacı tarafın takip talebinde takip tarihinden itibaren asıl alacağa yıllık % 13,75 oranında ticari temerrüt faizi talep ettiği görülmüştür. Ticari işlerde ticari temerrüt faizi talep edilebilmesi mümkündür (bu yönde Yargıtay 11. Hukuk Dairesi Başkanlığı’nın 15/01/2022 tarihli, 2020/6058 Esas 2022/115 Karar sayılı güncel içtihadı). İcra takip tarihi … olup, bu tarihte yürürlükte olan avans faizi yıllık % 16,75 ve reeskont faizi de yıllık % 13,75’tir. Yani takip tarihindeki yıllık avans ve reeskont faiz oranları daha yüksek olmasına rağmen davacı taraf kendisini yıllık % 13,75 oranı ile sınırlamıştır. Mahkememizce … tarihli duruşmada davacı vekilinden talep ettiği faiz türünü açıklaması istenmiş, davacı vekili talebini avans faizi olarak açıklamış, mahkememizce taleple bağlı kalınarak, asıl alacağa takip tarihinden tahsil tarihine kadar yıllık % 13,75’i geçmemek üzere ticari işlerde uygulanan avans faizi yürütülmesine karar verilmiştir.
Davacı vekili dava dilekçesinde takip konusu değerin %20’si oranında icra inkar tazminatı talep etmiştir. İİK 67/1.maddesine göre “Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın “yüzde yirmisinden” aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” Buna göre davacı lehine icra inkar tazminatına hükmetmek için davalının haksız olması, itirazın iptaline karar verilen alacağın likit olması ve davacının talebi gerekir. Yargıtay’ın yerleşik kararlarına göre faturadan doğan alacak likit bir alacak olup, itirazın iptaline karar verilen 265.680,06 TL’nin takdiren % 20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar vermek gerekmiştir.
İzah edilen nedenlerle mahkememizce aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ile;
1-Davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİNE, Kayseri … Dairesi’nin… Esas sayılı dosyasında davalı tarafından yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin 265.680,06 TL asıl alacak üzerinden devamına,
2-Asıl alacağa takip tarihinden tahsil tarihine kadar yıllık % 13,75’i geçmemek üzere ticari işlerde uygulanan avans faizi yürütülmesine,
3-Davacının fazlaya ilişkin kısımla ilgili itirazın iptali talebinin reddine,
4-İtirazın iptaline karar verilen 265.680,06 TL’nin takdiren % 20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
5-Alınması gerekli 18.148,60 TL karar ve ilam harcından davacı tarafça peşin yatırılan 3.200,25 TL’nin ve tamamlama harcı olan 29,05 TL’nin mahsubu ile eksik 14.919,30 TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
6-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin (yargılama giderinin) davanın kabul ve red oranına göre 1.311,60 TL’sinin davalıdan ve 8,40 TL’sinin davacıdan ayrı ayrı alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
7-Davacı tarafça yapılan başvurma harcı 59,30 TL, peşin harç 3.200,00 TL, tamamlama harcı olan 29,05, tebligat ve müzekkere gideri 152,80 TL ve bilirkişi ücreti 900,00 TL olmak üzere toplam 4.341,15 TL yargılama harç ve giderinin kabul ve red oranına göre 4.313,52 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, artan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Davalı tarafça yapılan tebligat ve posta gideri 68,60 TL yargılama giderinin davanın kabul ve red oranına göre hesap edilen 0,45 TL’sinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, artan kısmın davalı taraf üzerinde bırakılmasına,

9-Davacı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca kabul edilen kısım üzerinden 27.047,60 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
10-Davalı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca red edilen kısım üzerinden 1.701,44 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
11-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin ve davalı şirket yetkilisi …’nın yüzüne karşı, kabulüne karar verilen kısım için gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere, reddine karar verilen kısım için miktar itibari ile KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. …

Katip … Hakim …
e-imzalıdır e-imzalıdır

Bu belge 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanununa göre güvenli elektronik imza ile imzalanmıştır.