Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/590 E. 2022/997 K. 19.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
KAYSERİ
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : …
KARAR NO : …

HAKİM : …
KATİP : …

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : …
VEKİLİ : Av. …

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : …
KARAR TARİHİ : …
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 05/01/2023

Mahkememizde görülmekte olan itirazın iptali (ticari satımdan kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Kayseri … Dairesi’nin … Esas sayılı dosyası ile başlatılan ilamsız takibine davalı tarafça haksız ve kötü niyetli olarak borçlu olmadığı iddiası ile itiraz ettiğini, davalının bu itirazı ile takibin durdurulduğunu, davalının müvekkili ile aralarındaki ticari ilişki nedeniyle müvekkili şirkete borçlu olmasına rağmen, bugüne kadar müvekkili şirkete borcunu ödemediğini, davalı borçlunun haklı alacağın tahsili bakımından başlatılan ilamsız takibe, takibin ilamsız olması ve itiraz ile durabilecek nitelikte olmasını da firsat bilerek haksız, kötü niyetli ve hukuka aykırı olarak itiraz edip takibin durmasını sağladığını belirterek yargılama ile belirlenecek ve mahkemece uygun görülecek nedenlerle öncelikle; davalı tarafın müvekkilinin alacağını semeresiz bırakmak için mallarını kaçırma ihtimali kuvvetle muhtemel olup davalı adına kayıtlı olan taşınır, araçların ve taşınmazların kaydına devrine engel olmak ve müvekkilinin alacağının semeresiz kalmaması için ihtiyati haciz ve ihtiyati tedbir konulmasına neticede davanın kabulü ile Kayseri … Dairesi’nin … Esas sayılı dosyasına vaki itirazın iptali ile takibin devamına, asıl alacağın %20’sinden aşağı olmamak kaydıyla icra inkar tazminatının davalıdan alınıp müvekkiline verilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin de davalıdan alınıp müvekkile verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının iddia ve taleplerini kabul etmediklerini, müvekkilinin davacıya herhangi bir borcu bulunmadığını, davacı tarafından haksız olarak müvekkili aleyhine Kayseri … Dairesi’nin … Esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, davacı tarafın müvekkilinden cari hesaptan kaynaklı olarak alacaklı olduğunu iddia ettiğini, müvekkilinin herhangi bir borcu olmadığından dolayı iş bu takip dosyasına … tarihinde itiraz edildiğini ve … tarihinde takibin durdurulduğunu, tarafların tüm ticari defter ve kayıtları incelendiğinde müvekkilinin davacıya borcu bulunmadığının anlaşılacağını beyanla müvekkili aleyhine açılmış olan işbu davanın reddine, asıl alacağın %20’sinden aşağı olmamak kaydıyla kötü niyet tazminatının davacıdan alınıp müvekkile verilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :Mahkememizce taraf teşkili sağlanmış davanın taraflarına delillerini ibraz etme olanağı tanınmış uyuşmazlığın çözümü için gereken bütün deliller toplanmıştır.
Taraflarca Kayseri … Dairesi’nin … Esas sayılı takip dosyasına, ticari defter ve kayıtlara, cari hesap kayıtlarına, ticaret sicil kayıtlarına ve bilirkişi incelemesine delil olarak dayanılmıştır.
Davaya konu olan Kayseri … Dairesi’nin … Esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; davacı …Veteriner Sağlık ve Danışmanlık Hizmetleri Gıda Tarım Hayv. San. Ve Tic. Ltd. Şti. tarafından davalı … aleyhine 82.798,21-TL cari hesaptan kaynaklanan alacak ve 2.887,73-TL geçmiş gün faizi olmak üzere toplam 85.685,94-TL alacağın tahsili işlemli ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalıya tebliğ edildiği, davalı vekili tarafından … tarihli dilekçe ile icra müdürlüğünce … tarihinde yapılan itirazın süresinde olduğundan bahisle İİK ‘nun 66. maddesi uyarınca takibin borçlu yönünden tamamen durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Kayseri Ticaret Odası Başkanlığı’na müzekkere yazılarak davalının Ticaret Odasına kaydı olup olmadığının, varsa faaliyet alanının sorulmasına, ilgili kayıt ve belge örnekleri istenilmiştir. … tarihli yazı ile müzekkeremize cevap verilmiştir.
Kayseri Esnaflar Odası Başkanlığı’na müzekkere yazılarak davalının Esnaflar Odasına kaydı olup olmadığı, varsa faaliyet alanı sorulmuş ve ilgili kayıt ve belge örnekleri istenmiştir.
Mimar Sinan Vergi Dairesi Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak; davalının (… vergi numaralı) bilanço esasına göre mi yoksa işletme hesabı esasına göre mi defter tuttuğunun, İşletme hesabına göre defter tutması halinde 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 177. ve ilgili diğer maddelerinde belirtilen esnaf işletme sınırı tutarının altında kalıp kalmadığının (esnaf işletme sınırı içinde olup olmadığının) sorulmasına, ilgili kayıt ve belge örnekleri istenilmiştir. Bu müzekkeremize … tarihli yazı ile cevap vermiştir.
Davacı vekiline takibe dayanak yaptıkları ve delil dilekçesinin 3. bendinde yazılı cari hesap kayıtlarının onaylı örneğini sunması için kesin süre verilmiştir. Davacı vekili tarafından istenilen kayıt örneği … tarihli dilekçesi ekinde sunulmuştur.
Taraflarca ticari defter ve kayıtlarının bilirkişi incelemesine hazır bulundurulacak adresleri bildirilmiştir.
HMK’nun 266. maddesi gereğince bilirkişi incelemesi yaptırılmasına, HMK’nun 267. ve 268. maddesi gereğince dava dosyasının re’sen seçilecek bir mali müşavir-muhasebeci bilirkişiye tevdine, bilirkişiye HMK’nun 268. maddesi gereği tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde yerinde inceleme yapması, raporuna esas alacak olup da dosya içinde bulunmayan kayıt ve belgeler olursa birer suretinin raporuna eklemesi için yetki verilmesine, HMK’nun 273. maddesi gereğince tarafların ticari defterlerinin usulüne uygun tutulup tutulmadığının, açılış ve kapanış tasdiklerinin olup olmadığı, taraflar arasında ticari ilişkinin bulunup bulunmadığı, davacının davalıya istinaden düzenlediği faturaların tarafların ticari defterlerinde kayıtlı olup olmadığı, davalının söz konusu faturalar nedeni ile davacıya ödeme yapıp yapmadığı, açık hesap ilişkisinden dolayı davacının davalıdan alacağı olup olmadığı, varsa icra takip tarihi itibari ile asıl alacak miktarının kaç TL olduğu, takip tarihinden önce davacının davalıyı temerrüte düşürüp düşürmediği, davalının temerrüte düşürülmüş olması halinde temerrüt tarihinden takip tarihine kadar işlemiş avans faizi miktarının kaç TL olduğu hususlarında hüküm vermeye ve denetime elverişli açıklamalı rapor tanzimi için bilirkişiye yetki ve görev verilmesine karar verilmiştir.
Mahkememizce görevlendirilen Mali Müşavir Bilirkişi … tarafından düzenlenen … havale tarihli raporda özetle; “Davacı …Veteriner Sağlık ve Danışmanlık Hizmetleri Gıda Tarım Hayvancılık San. Ve Tic. Ltd. Şti.’nin 2020 ve 2021 yıllarına ait resmi defterlerinin usulüne uygun olarak tutulduğu, e-defter beratlarının süresinde verildiği, TTK’nun 64. maddesine göre yasal süresinde yapılmış açılış ve kapanış tasdikleri bulunduğu, davalı defter ve belgelerini sunmadığı için incelenemediği, davacı …Veteriner Sağlık ve Danışmanlık Hizmetleri Gıda Tarım Hayvancılık San. Ve Tic. Ltd. Şti.’nin dava tarihi itibariyle davalıdan temerrüt faizi dahil toplam 98.583,28-TL alacağı olduğu, sonuç ve kanaatine varıldığı”belirtilmiştir.
Mali müşavir bilirkişi raporunda davalının ticari defter ve kayıtlarının irtibat kişisi ile görüşülmesine rağmen sunulmadığından incelenemediği bildirilmiş olmasına nazaran, bu durumun davalının iradesi ile gelişen bir durum olduğunu gösterir nitelikte delil bulunmadığı değerlendirilerek davalı tarafa HMK’nun 222 ve TTK’nun 80. maddesi gereği uyuşmazlık konusu 2020 ve 2021 yıllarına ve varsa diğer dönemlere ait tüm ticari defter ve kayıtlarını, ticari defterlerindeki karşı tarafla ilgili kayıtların yevmiye madde numaralarını da içerir muavin defter dökümü ve muavin defterdeki dayanak belge fotokopileri ile birlikte, ayrıca elektronik deftere tabi olanlar varsa bunların vergi dairesinden ilgili döneme ilişkin aldıkları beratlarla birlikte elktronik belge çıktılarının fiziken mahkememize sunması için 2 haftalık kesin süre verilmesine, kesin süreye uyulmadığı takdirde HMK’nun 222. ve TTK’nun 83. Maddeleri uyarınca ticari defter ve kayıtların ibrazından kaçınmış ve HMK’nun 94/2. maddesi gereği ticari defter ve kayıtlara dayanmaktan vazgeçmiş sayılacağının ve HMK’nun 222. maddesi uyarınca karşı tarafın kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun tutulmuş ise ticari defterlerinin sahibi ve onun halefi lehine delil olarak kabul edileceğinin huzurdaki davalı vekiline ihtar edilmiştir. Davalı tarafından … tarihli yazı ekinde davalıya ait ticari defter ve kayıtlar ibraz edilmiştir.
Davalının ticari defter ve kayıtlarının da incelenip daha önce davacının ticari defter ve kayıtları incelendiğinden taraf defterlerinin karşılaştırılması sureti ile hüküm vermeye ve denetime elverişli açıklamalı rapor tanzimi için bilirkişiye yetki ve görev verilmesine karar verilmiştir.
Mali Müşavir … tarafından düzenlenen … tarihli ek raporda özetle; “Davacı …Veteriner Sağlık ve Danışmanlık Hizmetleri Gıda Tarım Hayvancılık San. Ve Tic. Ltd. Şti.’nin 2020 ve 2021 yıllarına ait resmi defterlerinin usulüne uygun olarak tutulduğu, e-defter beratlarının süresinde verildiği, TTK’nun 64. maddesine göre yasal süresinde yapılmış açılış ve kapanış tasdikleri bulunduğu, davalı …’in 2020 ve 2021 yıllarına ait resmi defterlerinin usulüne uygun olarak tutulduğu,TTK’nun 64. maddesine göre yasal süresinde yapılmış açılış ve kapanış tasdikleri bulunduğu, davalının defter kayıtlarına göre davalı adına düzenlenen 3 adet faturanın resmi kayıtlara işlendiği bu faturalara göre davalının davacıya 2021-2021 sonu itibariyle borcunun görünmediği, fakat davacı tarafından dosyaya sunulan davalı adına düzenlenmiş toplam 42 adet fatura 110.743,46-TL karşılığın resmi kayıtlara hiç işlenmediğinin tespit edildiğini, davacı …Veteriner Sağlık ve Danışmanlık Hizmetleri Gıda Tarım Hayvancılık San. Ve Tic. Ltd. Şti.’nin dava tarihi itibariyle davalıdan temerrüt faizi dahil toplam 98.583,28-TL alacağı olduğu, sonuç ve kanaatine varıldığı” belirtilmiştir.
Davacının dava dilekçesinde yemin deliline dayandığı görülmekle davacı tarafa davalıya karşı yemin teklif edip etmeyeceklerini bildirmesi, yemin teklif edecekse yemin metnini sunması için kesin süre verilmiş, kesin süreye uyulmadığı takdirde yemin deliline başvurmaktan kaçınmış sayılacakları davacı vekiline usulünce ihtar edilmiştir
Davacı vekili … tarihli dilekçesi ile dosya kapsamında düzenlenen raporlarla müvekkili şirketin davalıdan alacaklı olduğunu ve davalarının sübut bulduğunu beyanla yemin ara kararından dönülmesini talep etmiştir. Davacı taraf kesin süre içinde davalıya karşı yemin teklif edeceklerini bildirmeyip, yemin metni sunmadığından yemin deliline başvurmaktan kaçınmış oldukları sayılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, YARGILAMA VE GEREKÇE: Dava; İİK’nun 67/1. maddesi uyarınca açık (cari) hesap ticari ilişkiden kaynaklı bakiye hesap alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali, takibin devamı ve icra inkar tazminatı istemlerine ilişkindir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 4/1-a maddesine göre davaya bakmaya mahkememiz görevlidir.
6545 sayılı yasanın 45/3. maddesi uyarınca yargılama tek hakim tarafından yürütülmüş ve sonuçlandırılmıştır.
Mahkememizde açılan ve sonuçlanan davada dava değeri 500 Bin TL’nın altında olması nedeniyle 7251 sayılı kanunla değişik 6102 Türk Ticaret Kanununun 4/2. maddesi uyarınca basit yargılama usulü uygulanmıştır.
Dava şartı arabuluculuk faaaliyeti kapsamında taraflar anlaşmaya varamadıkları görülmüştür.
Taraflar arasında uyuşmazlık; takibe konu nedenlerle davacının davalıdan alacağı olup olmadığı, davalının icra takibine vaki borca itirazlarının haklı olup olmadığı, bu itirazlarının iptalinin gerekip gerekmediği, icra inkar tazminatı ve kötü niyet tazminatının yasal koşullarının bulunup bulunmadığı noktalarında toplanmaktadır.
Bilindiği üzere, 2004 sayılı İcra İflas Kanunu’nun 67. maddesi uyarınca itirazın iptali davası; alacaklının, icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nun 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlayan bir eda davası olup, itirazın tebliğinden itibaren bir yıllık süre içinde açılan davada borçlunun itirazında haksızlığının belirlenmesi ve alacağın likit olması halinde, istem varsa borçlu aleyhine icra inkar tazminatına da hükmedilebilir. (Baki Kuru, İcra ve İflas Hukuku, 2006, s.219, 223). İcra dosyasında itiraz dilekçesinin alacaklıya tebliğ edildiğine ilişkin bir belge bulunmadığı gibi, eldeki davanın bir yıllık yasal süre içinde açıldığı anlaşılmıştır.
Takip alacaklısı tarafından ödeme emrine süresi içinde itiraz etmiş olan takip borçlusuna karşı açılan 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 67. ve devamı maddelerinde düzenlenen itirazın iptali davalarının konusu, icra takibi konusu edilen alacaklar olup davanın amacı itirazla duran takibin devamını sağlamaktır. Yargılama usulü bakımından genel hükümlere tabi olduğundan ispat külfetiyle ilgili kurallar itirazın iptali davasında da geçerlidir. Taraflar iddia ve savunmalarını HMK’nda belirtilen hükümlere göre ispat etmelidir. Buna göre yapılacak yargılama sonunda mahkemece verilecek karar ya davanın kabulü ya da reddine yönelik olacak; ancak takibin iptali ya da devamı hükmünü de içerecektir. İtiraz üzerine duran icra takibinin devam edebilmesini sağlayan ve takip hukuku içinde olmakla birlikte, maddi hukuk ilişkisinin incelenerek uyuşmazlığı kesin hükümle sonuçlandıran bu dava icra takibine sıkı sıkıya bağlıdır ve takibe bağlılık alacağın hem miktarı hem de kaynağı yönünden mevcuttur.
HMK’nun “Ticari defterlerin ibrazı ve delil olması” başlıklı 222. maddesi;
“(1) Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir.
(2) Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır.
(3) İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.
(4) Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur.
(5) Taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır.” şeklindedir.
7251 sayılı Kanunu’nun 23. maddesi ile yapılan değişiklik ile 6100 sayılı Kanun’un 222. maddesinin üçüncü fıkrasında yer alan “ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi” ibaresi “diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi” şeklinde değiştirilmiştir.
Ticari defterlerin delil olmasına ilişkin düzenleme HMK’nun 222. maddede yer almaktadır. Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK’nun 222/1). Ticari defterlerin ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için kanununa göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır (HMK’nun 222/2). Bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği ise üçüncü fıkrada düzenlenmiştir. Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur (HMK’nun 222/4). Ticari defterler usulüne uygun tutulsun tutulmasın aleyhe olan kayıtlar delil olur (Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin, … gün ve … Esas, … Karar sayılı ilamı).
Mali Müşavir … tarafından düzenlenen … tarihli ek raporda özetle; “Davacı …Veteriner Sağlık ve Danışmanlık Hizmetleri Gıda Tarım Hayvancılık San. Ve Tic. Ltd. Şti.’nin 2020 ve 2021 yıllarına ait resmi defterlerinin usulüne uygun olarak tutulduğu, e-defter beratlarının süresinde verildiği, TTK’nun 64. maddesine göre yasal süresinde yapılmış açılış ve kapanış tasdikleri bulunduğu, davalı …’in 2020 ve 2021 yıllarına ait resmi defterlerinin usulüne uygun olarak tutulduğu,TTK’nun 64. maddesine göre yasal süresinde yapılmış açılış ve kapanış tasdikleri bulunduğu, davalının defter kayıtlarına göre davalı adına düzenlenen 3 adet faturanın resmi kayıtlara işlendiği bu faturalara göre davalının davacıya 2021 ve 2021 sonu itibariyle borcunun görünmediği, fakat davacı tarafından dosyaya sunulan davalı adına düzenlenmiş toplam 42 adet fatura 110.743,46-TL karşılığın resmi kayıtlara hiç işlenmediğinin tespit edildiği” belirtilmiştir.
Tüm bu açıklamalar ışığında; icra takip dosyası, tarafların ticari defter ve kayıtları, denetime ve hüküm vermeye elverişli bulunan bilirkişi rapor ve ek raporu ile tüm dosya kapsamına göre; davacının davalı adına düzenlediği 42 adet fatura karşılığı açık (cari) hesap ilişkisine dayalı olarak bakiye hesap alacağının tahsili amacıyla icra takibi başlattığı görülmektedir. İlgili kurumlardan yapılan araştırmalarda davalının tacir olduğu anlaşılmıştır. Tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Buna göre; davacı …Veteriner Sağlık ve Danışmanlık Hizmetleri Gıda Tarım Hayvancılık San. Ve Tic. Ltd. Şti.’nin usulüne uygun olarak tutulan ticari defterlerinde dava tarihi itibariyle davalıdan 95.278,77-TL alacağı olduğu, davadan sonra 12.449,91-TL virman yoluyla alacak rakamı girildiği ve bilirkişinin rapor tarihi itibarı ile davalıdan 82.828,86-TL alacağının olduğu kayıtlıdır. Davalının usulüne uygun olarak tutulan ticari defterlerinde ise davalı adına düzenlenen uyuşmazlık dışı 3 adet faturanın resmi kayıtlara işlendiği bu faturalara göre davalının davacıya 2021-2021 sonu itibariyle borcunun görünmediği, fakat davacı tarafından dosyaya sunulan ve eldeki takibe ve davaya konu olan davalı adına düzenlenmiş toplam 42 adet fatura 110.743,46-TL karşılığının davalının defterlerinde kayıtlı olmadığı tespit edilmiştir. Davalı taraf, cevap dilekçesinde söz konusu faturaların kendisine tebliğ edilmediğini, davacının davalıya mal teslim etmediğini ve davalının davacıya borcunun bulunmadığını savunmaktadır.
Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin … Esas ve … Karar sayılı içtihadı ve yerleşik Yargıtay içtihatlarında da belirtildiği üzere, fatura içeriği malın teslim edildiğinin ispat külfeti davacıya aittir.
Davacı tarafça davaya konu cari (açık) hesap alacağına dayanak icra takibi başlatmış ve … tarihli dilekçesi ekinde takibe konu alacak için delil olarak dayandığı cari hesap ekstresini ibraz etmişse de bu cari hesap ekstresinde yazılı ve alacağının temelini oluşturan 42 adet faturanın davalıya tebliğ edildiğine ilişkin tebliğ belgesi ile bu faturaların içeriği malların davalıya teslim edildiğine yönelik de irsaliyelerini ibraz etmediği anlaşılmıştır. Somut olayda, takip konusu yapılan alacağa ilişkin taraflar arasındaki ticari satım ilişkisinin varlığı ise davalı tarafça kabul edilmemektedir. Davacının ticari defterlerinde tek taraflı kayıt olması, davacının bu nedenle davalıdan alacaklı olduğunun ispatı sayılamaz.
Bir vakıayı ispat yükü kendisine düşen taraf o vakıayı başka delillerle ispat edemezse diğer tarafa yemin teklif eder. Yemin teklifini ispat yükü kendisine düşen taraf yapar. Yemin teklifine dayanan taraf bunu dava dilekçesinde veya cevap dilekçesinde açıkça belirtmesi gerekir. Mahkeme ancak bu halde (dava dilekçesinde veya cevap lahiyasında yemin deliline dayanıldığının bildirilmesi halinde) yemin teklifini hatırlatmakla yükümlüdür. Kendisine yemin teklif edilen taraf, yemin teklifinin kabulünden sonra, usulüne uygun biçimde (HMK’nun 233. maddesi) yemin eder ise, yemin teklif eden tarafın iddia ettiği vakıanın mevcut olmadığı kesin delil ile ispat edilmiş olur. Yemin teklif eden taraf, bundan sonra iddiasını ispat için başkaca delil gösteremez.
Açıklanan bu nedenlerle mahkememizce; davacının yemin deliline de dayandığı dikkate alınarak davalıdan alacağı olduğu iddiasına yönelik olarak davalıya yemin teklif edip etmeyeceğini, yemin teklif edecekse yemin metnini sunması için kesin süre verilerek, kesin süreye uyulmadığı takdirde yemin deliline dayanmaktan ve yemin teklif etmekten vazgeçmiş sayılacakları davacı vekiline usulünce ihtar edilmiştir. Davacının kesin süre içinde yemin teklif edeceğini bildirmemesi karşısında davacı yemin deliline dayanmaktan ve yemin teklif etmekten vazgeçmiş sayılmıştır.
Yargılama sonunda toplanan tüm delillere göre, davacı tarafça davaya konu cari (açık) hesap alacağına dayanak icra takibi başlattığı, davalının takip konusu yapılan bu alacağa ilişkin taraflar arasındaki ticari satım ilişkisini inkar ettiği, davacı vekilinin … tarihli dilekçesi ekinde takibe konu alacak için delil olarak dayandığı cari hesap ekstresini ibraz ettiği, ancak bu cari hesap ekstresinde yazılı ve takip konusu yaptığı alacağının temelini oluşturan 42 adet faturanın davalıya tebliğ edildiğine ilişkin tebliğ belgesi ve bu faturaların içeriğinde yazılı malların davalıya teslim edildiğine yönelik irsaliyelerini ibraz edilmediği, bu faturaların davalının ticari defterlerinde de kaydının olmadığı anlaşılmakla, sübut bulmayan itirazın iptali davasının reddine karar vermek gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
İİK’nun 67/1. maddesine göre “Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın “yüzde yirmisinden” aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” Buna göre davalı lehine kötüniyet tazminatına hükmetmek için davanın davalı lehine sonuçlanması, davacının icra takibinde kötüniyetli olması ve davacının talebi gerekir. Davacının kötüniyetli sayılabilmesi için haksız olduğunu bildiği ya da bilmesi gerektiği halde icra takibine girişmiş olmalıdır. Alacaklının kötüniyetli olduğu konusunda ispat yükü davalıdadır. Davalı borçlu, takip konusu alacağın aslında hiç doğmadığını veya sona erdiğini alacaklının bildiği halde takibe geçtiğini kanıtlarsa alacaklı aleyhine tazminata hükmedilir. İzah edilen tüm nedenler karşısında dosya kapsamına göre, davacının takipte kötüniyetli olduğu ispatlanmadığından yasal koşulları bulunmadığından davalının kötüniyet tazminatı isteminin reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Koşulları bulunmadığından davalının kötü niyet tazminatı isteminin reddine,
3-492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince alınması gerekli 80,70-TL maktu karar ve ilam harcının dava açılırken davacıdan alınan 1.034,88-TL peşin harçtan mahsubu ile fazla yatan bakiye 954,18-TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
4-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin (yargılama giderinin) davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
5-Davacı tarafından yapılan tüm yargılama giderlerinin davacının üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan 350,00-TL ek bilirkişi ücretinden oluşan yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-HMK’nun 333/1. maddesi gereğince varsa artan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleşmesinden sonra yatıran davacıya iadesine,
8-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. gereğince hesap ve taktir olunan 13.709,75-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-Kararın mahiyeti gereği davacı lehine vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip …
E-imzalıdır

Hakim …
E-imzalıdır