Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/584 E. 2022/206 K. 10.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
KAYSERİ
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : …
KARAR NO : …
HAKİM : …
KATİP : …
DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 02/09/2021
KARAR TARİHİ : …
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 30/03/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili inşaat firmasının Kayseri’de çeşitli yerlerde şantiyesi bulunduğunu, yıllardır inşaat işiyle uğraştığını, müvekkilinin beton almak için … hazır betan isimli firmadan mıcır göndererek karşılığında beton almak istediğini, … firmasının beton imalatını kapatması üzerine müvekkilinin … Beton isimli firmadan alacağı kaldığını, … firmasının beton gönderemeyeceği vakit müvekkiline beton yerine toplamda 108.786,46 TL bedelli mıcır vermeyi teklif ettiğini, müvekkilinin işi olmadığı için mıcırı almak istemediğini tavsiye üzerine 100.436,00 TL tutarındaki fatura ile mıcırı …’a verdiğini, 100.436,00 TL tutarındaki … nolu faturayı davalıya düzenleyerek kestiğini, mıcırın da davalıya teslim edildiğini, 1 geçmesine karşı müvekkiline hiçbir ödeme yapmadığını, davalının mesaj kayıtlarında borcu kabul ettiğini, davalının ödeme yapmaması üzerine Kayseri … Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosya ile icra takibi başlatıldığını, davalının işbu takibe haksız olarak itiraz ettiğini, davadan önce arabuluculuk yoluna başvurulduğun ancak buradan da bir sonuç alınamadığını ileri sürerek; davanın kabulü ile, borçlunun takibe itirazının iptaline, borçlunun %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının iddialarının soyut ve destekten yoksun olduğunu, davacı tarafından icra takibine dayanak belge olarak sunulan e arşiv faturalar ile mesaj kayıtlarını kesinlikle kabul etmediklerini, davacı tarafa borçlarının bulunmadığını, iade faturası düzenlendiğini, takibe konu faturalarda belirtilen mallara ilişkin ticari ilişkinin bulunduğunu ve müvekkiline teslim edildiğine ilişkin ispat yükünün davacıda olduğunu, davacının takibinde haksız ve kötü niyetli olduğunu, davacı aleyhine tazminata hükmedilmesi gerektiğini savunarak davanın reddine, alacağın %20’sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Mahkememizce taraf teşkili sağlanmış davanın taraflarına delillerini ibraz etme olanağı tanınmış uyuşmazlığın çözümü için gereken bütün deliller toplanmıştır.
HMK’nun 266/1. maddesi gereği bilirkişi incelemesi yaptırılmasına dair … tarihli celsede karar verilmiş, bilirkişi Prof. Dr. … ‘ın mahkememize sunmuş olduğu … tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davacı tarafın davalı aleyhine Kayseri … Müdürlüğünün … E sayılı dosyası ile icra takibi başlattığını, söz konusu takibi … numaralı … tarihli 100.436,00 TL bedelli e-arşiv faturasına dayandırdığını, davacının takip ve dava konusu yaptığı fatura hem davacının hem de davalının ticari defterlerine kayıtlı olduğunu, davacının ticari defterlerinde takip tarihinden önce ve takip tarihinden sonra davalıdan herhangi bir tahsilat yapıldığına ilişkin kayıt gözükmediğini, davalının da ödeme iddiası bulunmadığını, davalı tarafın davacıya … tarihli … numaralı iade e-arşiv ifade faturasını düzenlediğini, söz konusu fatura davacının ticari defterlerinde kayıtlı olmadığını, davalının iade faturasına konu emtiayı davacıya teslim ettiğini ispatlaması gerektiğini, mevcut delillerle davacının takip konusu fatura tutarında davalıdan alacaklı olduğunun değerlendirildiğini mahkememize bildirmiştir.

GEREKÇE: DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE
Davacı dava dilekçesiyle, faturadan dolayı alacaklı olduğunu, davalının ödeme yapmadığını belirterek yapılan takibe itirazın iptali dilemiştir.
Davalı cevap dilekçesi ile malın teslim edilmediğini, fatura ile ilgili iade faturası düzenlediklerini belirterek davanın reddini dilemiştir.
Davaya konu Kayseri … Müdürlüğü’nün … esas sayılı icra takip dosyası üzerinde yapılan incelemede; alacaklısının mahkememize ait işbu dava davacısı … İnşaat Nakliyat Gıda Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti, borçlusunun … olduğu, alacaklı tarafından borçlu aleyhine toplam 100.436,00 TL üzerinden ilamsız icra takibi yapıldığı, ödeme emrinin borçlu tarafa usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, borçlunun süresi içerisinde takibe itiraz ettiği ve icra müdürlüğü tarafından düzenlenen karar tensip tutanağı ile takibin tamamen durdurulmasına karar verildiği ve 1 yıllık yasal hak düşürücü süre içerisinde işbu itirazın iptali davasının açıldığı görülmüştür.

Dava, faturadan dolayı ilamsız icra takibine vaki itirazın İİK’nın 67/1. Maddesi uyarınca iptali istemine ilişkindir.
Davacı ticari defter incelemesinde davacının davalıdan 100.436,00 TL alacaklı olduğu, davalı tarafından düzenlenen iade faturasının davacı defterinde yer almadığı davacının ticari defterini usule uygun tutulduğu tespit edilmiştir.
Davalı ticari defterlerinde ise vergi kayıtlarına göre tarafların … formu ile dava konusu faturayı bildirdikleri ve iade faturası kestiği görülmüştür.
HMK’nın 222. maddesi uyarınca, tarafların ticari defterlerinin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır. Belirtilen bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Diğer tarafın yukarıda belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi halinde ise ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz.
Somut olayda davalının BA formu ile vergi dairesine beyan etmesi karşısında davacı şirketin faturalara konu mal ve / veya hizmetin davalıya teslim edildiğini dolayısıyla faturalardan kaynaklanan alacağının varlığını ispat ettiği, bu suretle fatura bedellerinin ödendiğini veya malın iade edildiğini eldeki davada davalı tarafından ispat edilmesi gerektiğinden HMK 6. Maddesi gereğince ödemeyi veya iadeyi ispat edemediğinden davacının davalıdan alacaklı olduğu anlaşılmıştır.
Davalı tarafa yemin delili hatırlatılmış ancak davalı taraf yemin deliline dayanmamıştır.
İtirazın iptâli davalarında İcra ve İflas Kanunu’nun 67/2. maddesi çerçevesinde alacaklı yararına icra inkâr tazminatına hükmedilebilmesi için, usulüne uygun şekilde yapılmış bir icra takibinin bulunması, borçlunun süresi içerisinde itiraz etmesi ve alacaklının, alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması gerekir. Burada, borçlu itirazının kötüniyetle yapılmış olması ve alacağın bir belgeye bağlanmış bulunması koşulları aranmaz. İcra inkâr tazminatı, hakkındaki icra takibine itiraz ederek durduran ve çabuk sonuçlandırılmasına engel olan borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır.
Bu yasal koşullar yanında, takibe konu alacağın likid olması da zorunludur. Her uyuşmazlığın kendine özgü somut özelliklerine göre değişmekle birlikte, bir uyuşmazlıkta alacağın likid olup olmadığı belirlenirken, alacak ve onun borçlusu birlikte değerlendirilmelidir. Buna göre, likid bir alacaktan söz edilebilmesi için, ya alacağın gerçek miktarının belli ve sabit olması ya da borçlusu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurların bilinmesi veya bilinmesinin gerekmekte olması; böylece, borçlunun borç tutarını tahkik ve tayin etmesinin mümkün bulunması; başka bir ifadeyle, borçlunun yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda olması gerekir. Gerek borç ve gerekse borçlu bakımından, bu koşullar mevcut ise, ortada likid bir alacak bulunduğu kabul edilmelidir (HGK’nun 07.06.2006 tarih 2006/19-295 Esas, 2006/341 Karar sayılı kararı).
Bu ilke ve kurallar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; ticari defter kayıtları ve BA formları dikkate alındığında alacak likid olduğundan icra inkar tazminatına hükmedilmiştir.

HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle:
1-Davacının davasının kabulü ile, davalı tarafından Kayseri … Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali ile, ödeme emrine uygun olarak takibin devamına,
2-Haksız itiraz nedeniyle 100.436,00 TL’nin takdiren %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince; alınması gereken 6.860,78 TL harçtan davacı tarafından peşin yatırılan 1.213,02 TL harcın mahsubu ile bakiye 5.647,76 TL harcın davalıdan alınarak HAZİNE’YE GELİR KAYDINA,
4-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin (yargılama gideri) davalıdan alınarak HAZİNE’YE GELİR KAYDINA,
5-Davacı tarafından peşin yatırılan 1.213,02 TL peşin harç ve 59,30 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 1.272,32 TL harcın davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan bilirkişi ücreti 700,00 TL, 5 elektronik tebligat gideri 27,50 TL ve 1 tebligat gideri 19,00 TL olmak üzere toplam 746,50 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
7-Davalı tarafından yapılan herhangi bir yargılama gideri bulunmadığından bu konuda mahkememizce herhangi bir karar verilmesine yer olmadığına,
8-HMK’nun 333/1. maddesi gereğince varsa artan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleşmesinden sonra yatıran ilgili tarafa iadesine,
9-AAÜT’ye göre hesap edilen 13.491,42 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMK’nın 341/1. maddesi uyarınca 2 haftalık yasal süre içinde Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı….

Katip …
¸e-imzalı

Hakim …
¸e-imzalı

*5070 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*