Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/576 E. 2021/1068 K. 25.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: *** Esas – ***
T.C.
KAYSERİ
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : ***
KARAR NO : ***

HAKİM : ***
KATİP : ***

DAVACI : ***
VEKİLİ : Av.
DAVALI : ***
VEKİLİ : Av.
DAVA : İstirdat
DAVA TARİHİ : ***
KARAR TARİHİ : ***
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : ***

Mahkememizde görülmekte olan İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili hakkında davalı tarafça Kayseri 7. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını ve borcun müvekkilinin hukuk dışı yollar ile ödettirildiğini, müvekkili şirketin şuana kadar 63.000,00 TL ödeme yapıldığını, dava açmadan önce arabuluculuk görüşmesi yapıldığını ancak anlaşamama ile sonuçlandığını ileri sürerek; davanın kabulü ile 63.000,00 TL’nin ödeme tarihinden itibaren temerrüt faizi ile birlikte istirdatına ve müvekkili şirkete ödenmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava dilekçesinde ileri sürülen talepleri kabul etmediklerini, dosyadan … tarihinde ödeme yapıldığını, nitekim davacının talep hakkının hak düşürücü süre sebebiyle ortadan kalktığını, yanı sıra dosyadan tahsil edilen tutarın dava değeri kadar olmayıp icra dosyası ile sabit olduğu üzere 54.91,87 TL olduğunu, davacının ve dava dışı Derya Erol’un bilerek haksız kazanç elde etmeye çalıştıklarını, müvekkili bankanın tahsil edemediği kredinin teminatı ile alacağı tahsil ettiğini, Bemsa’nın tam resmi işlemleri ve yazışmaları bildiğini savunarak davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Mahkememizce taraf teşkili sağlanmış davanın taraflarına delillerini ibraz etme olanağı tanınmış uyuşmazlığın çözümü için gereken bütün deliller toplanmıştır.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Davacı dava dileçesi ile, davalı tarafça Kayseri 7. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyası ile kendileri hakkında takip yaptığını, dava konusu alacakla ilgili Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyada menfi tespit talepli dava açıldığını davanın kabulüne karar verildiğinden bahisle icra dosyasına icra baskısı ile ödeme yaptığından bahisle istirdat talep edilmiştir.
Davalı cevap dilekçesi ile davacının ödemeyi *** tarihinde yaptığından bahisle hak düşürücü süre sebebiyle davanın reddini dilemiştir.
Bilindiği üzere; kendisine karşı ilamsız icra takibi yapılmış olan borçlu, ödeme emrine itiraz etmemiş veya itiraz etmiş olup da, itirazının icra mahkemesince kaldırılmış olması sonucu kesinleşen icra takibi ile; menfi tespit davası da açmaması nedeniyle, gerçekte borçlu olmadığı bir parayı ödemek zorunda kalırsa, ödemiş olduğu paranın kendisine geri verilmesi için alacaklıya karşı istirdat davası açabilir (İİK.m.72/VII).
Öte yandan, borçlunun menfi tespit davası açmış olması halinde, bu dava sırasında ihtiyati tedbir kararı verilmemesi nedeniyle borç alacaklıya ödenmiş olursa, artık menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam edilir (İİK.m.72/VI).
İstirdat davası, İcra ve İflas Kanununda düzenlenmiş olmasına rağmen, uyuşmazlığı maddi hukuk bakımından sona erdirme amacına yönelik bir davadır. İstirdat davası, normal bir eda davası olup, bununla icra takibi sırasında sebepsiz olarak ödendiği iddia edilen paranın geri verilmesi istenir.
İstirdat davasının biri takip hukukuna, diğeri maddi hukuka ilişkin olmak üzere iki şartı vardır. İstirdat davası açılması için ilk şart, geri verilmesi istenen paranın icra takibi sırasında ödenmiş olmasıdır. Borçlunun, ödeme emrine itiraz etmemesi veya itiraz etmiş olmasına karşın itirazının kesin kaldırılması nedeniyle, kesinleşmiş olan icra takibi dolayısıyla, bu parayı gerek nakden, gerek mallarının haczedilip satılması suretiyle cebri icra tehdidi altında ödemek zorunda kalmış olması gerekir.
İstirdat davasının açılmasının ikinci şartı ise, maddi hukuk bakımından, aslında borçlu olmadığı bir parayı cebri icra tehdidi altında ödemek zorunda kalmış olmasıdır (İİK.m.72/VII). Borçlar Kanununun 62. maddesinin aksine, burada davacı (borçlu), yalnız borçlu olmadığı bir parayı ödemek zorunda kaldığını ispat etmekle yükümlü olup; bu parayı hataen, kendisini borçlu sanıp ödemiş olduğunu ispat etmek zorunda değildir.
Önemle vurgulanmalıdır ki; istirdat davasının, borç olmayan paranın tamamen ödendiği tarihten itibaren 1 (bir) yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılması gerekir (İİK.m.72/VII). Dolayısıyla, borçlunun bu parayı doğrudan doğruya alacaklıya veya icra dairesine ödediği veya borçlunun haczedilen mallarının satılıp, bedelinin icra dairesine ödendiği tarihte, 1 yıllık istirdat davası açma süresi başlar. Paranın icra dairesince alacaklıya ödendiği an, 1 yıllık istirdat davası açma süresinin başlaması bakımından önemli değildir. Borcun ödenmesi takside bağlanmışsa, 1 yıllık dava açma süresi son taksidin ödendiği tarihten itibaren işlemeye başlar.
Kanunda öngörülen 1 yıllık süre, hak düşürücü süre olduğundan; taraflarca ileri sürülmese bile mahkemece re’sen göz önüne alınır. Eş söyleyişle mahkemenin, yargılamanın her aşamasında hak düşürücü süreyi kendiliğinden dikkate alması ve İİK m.72/VII’de öngörülen bir yıllık dava açma süresini geçiren borçlunun açtığı istirdat davasını reddetmesi gerekir.
Nitekim; Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 28.03.2007 gün ve E:2007/3-186 K:2007/171; 28.03.2007 gün ve E:2007/3-188 K:172 sayılı kararlarında da aynı ilke benimsenmiştir.
Somut olayda, istirdat davasının, İcra ve İflas Kanununun 72. maddesinin 7. fıkrasında öngörülen, ödeme tarihinden itibaren 1 (bir) yıllık hak düşürücü süre içinde açılması gerekir. Davacı adına kayıtlı taşınmaz satılmak suretiyle icra dosyasına … tarihinde ödeme yapılmış, görülmekte olan dava ise bir yıllık hak düşürücü sürenin geçirilmesinden sonra, *** tarihinde açılmıştır. Açıklanan gerekçeler ile davanın hak düşürücü süre sebebiyle davanın reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle:
1-Davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine,
2-492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince; alınması gereken 59,30 TL harcın davacı tarafından peşin yatırılan 1.075,89 TL harçtan mahsubu ile artan 1.016,59 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin (yargılama gideri) davalıdan alınarak HAZİNE’YE GELİR KAYDINA,
4-Davacı tarafından yapılan tüm yargılama giderlerinin kararın mahiyeti gereği davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan herhangi bir yargılama gideri bulunmadığından bu konuda mahkememizce herhangi bir karar verilmesine yer olmadığına,
6-HMK’nun 333/1. maddesi gereğince varsa artan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleşmesinden sonra yatıran ilgili tarafa iadesine,
7-AAÜT’ye göre hesap edilen 4.080,00 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMK’nın 341/1. maddesi uyarınca 2 haftalık yasal süre içinde Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 25/11/2021

Katip ***
¸e-imzalı

Hakim ***
¸e-imzalı

*5070 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*