Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/558 E. 2021/915 K. 19.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
KAYSERİ
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/558 Esas
KARAR NO : 2021/915

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI :… – …
VEKİLİ : Av. … – …

DAVALI : … – … …

DAVA : İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 19/10/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 19/10/2021
Mahkememize açılan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının davacıdan 09/03/2021 tarihinde 1.850,00 TL değerinde 16×200 … yatak satın aldığını, davalının yalnızca 200,00TL kaparo ödemesi yaptığını, akabinde davacının ürünü davalıya teslim ettiğini, ürün teslim formu ile faturanın düzenlendiğini, fatura karşılığı kalan 1.650,00TL’lik bakiye alacağın davalı tarafından ödenmediğini, mağaza personelince ödeme yapılması için bilgi verilmesine rağmen davalı elinde ispata yarar hiçbir belge, dekont, makbuz olmaksızın ödeme yaptığını ileri sürerek ödemeden imtina ettiğini, davalının ödeme yapmamakla kalmayıp, davacı şirketin mağaza müdürü …’ya saldırarak hakaretler ettiğini ve mağazada olay çıkardığını, bunun üzerine mağaza müdürünün karakola giderek davalıdan şikayetçi olduğunu, davalının gerçekleştirmiş olduğu fiillere ilişkin savcılık sürecinin halen devam ettiğini, Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … Soruşturma numaralı dosyası ile görüldüğünü, davacı tarafça ikazlara rağmen yapılmayan ödemeler neticesinde Kayseri Genel İcra Müdürlüğü’nün …Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının icra takibi nedeni ile kendisine tebliğ edilen ödeme emrine somut deliller sunmaksızın haksız ve hukuksuz nedenlerle itiraz ettiğini, dosyaya sunulan itiraz dilekçesi ekinde veya dosya içerisinde borçlunun ödeme yaptığına dair ispata yarar evrak sunmadığını, mesnetsiz şekilde takibe itiraz ettiğini, ödeme emrine itiraz edildikten sonra itirazın iptali için arabuluculuk sürecinin başlatıldığını, ancak sürecin anlaşamama ile sonuçlandığını beyan etmiş, Kayseri Genel İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında davalı borçlu tarafından borca, takibe, faize ve faiz oranına, ferilerine ve yetkiye yönelik yapılan kötü niyetli itirazın iptaline, itiraza uğrayan tüm alacaklar yönünden takibin kaldığı yerden devamına, haksız ve kötü niyetle itiraz eden davalı borçlu aleyhine alacağın %20 sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP : Dava dilekçesi davalıya tebliğ edilmiş, davalı cevap dilekçesi sunmamıştır.
YARGILAMA VE GEREKÇE:
Dava, faturadan kaynaklı itirazın iptali davasıdır. Davacı vekili dava dilekçesinde davalının icra takibine vaki itirazının iptaline karar verilmesini istemiş, 02/09/2021 tarihli dilekçesi ile ise tarafların sulh olduklarını beyan etmiştir.
TTK’nın 5. maddesine göre aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın, Asliye Ticaret Mahkemesi, ticari davalara bakmakla görevlidir.
TTK’nın 4. maddesine göre; ticarî davaların iki grup altında incelenmesi mümkündür. Bunlar; tarafların sıfatına ve işin ticarî işletmeyle ilgili olup olmadığına bakılmaksızın ticarî sayılan davalar (mutlak ticari davalar) ile her iki taraf için de ticari sayılan hususlardan doğan davalar (nispi ticari davalar)dır.
Mutlak Ticari Dava; tarafların tacir olup olmadıklarına ve dava konusu edilen işin ticari nitelikte olup olmadığına bakılmaksızın ticari dava olarak sayılan davalar olup, TTK’nın 4/1. maddesinde a ve f bentlerinde 6 bent halinde sayılan dava türleri mutlak ticari davadır. Taraflar arasındaki var olduğu iddia edilen ilişkinin satım sözleşmesinden kaynaklanması ve satım sözleşmesinin TTK’ nın 4/1 maddesinde düzenlenmeyip Türk Borçlar Kanunu’nda düzenlenmiş olması nedeni ile davanın mutlak ticari dava olmadığına kanaat edinilmiştir.
Nisbi ticari dava ise; her iki tarafı tacir olan ve tarafların ticari işletmesi ile ilgili olan uyuşmazlıklar nisbi ticari dava olarak adlandırılmaktadır.
TTK’nın gerekçesinde; ticari davalar ile ticari olmayan hukuk davalarını ayırmada kullanılan kıstasın “bir yandan her iki tarafın tacir sıfatı ve uyuşmazlığın konusunu teşkil eden işin bu sebepten dolayı ticari sayılması keyfiyeti, diğer yandan tarafların sıfatına bakılmaksızın sadece işin ticari mahiyeti” olduğu açıklanmıştır.
Bu anlamda bir davanın nisbi ticari dava sayılabilmesi için; uyuşmazlığın her iki tarafının tacir olması ve uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olması gerekli ve zorunludur. Davanın her iki tarafı tacir olmakla beraber, davacının alacağının dayanağını oluşturan fatura incelendiğinde bir adet yatak satışına ilişkin olduğu ve davalının nihai tüketici olduğunun yazılı olduğu görülmüştür. Faturaya konu emtianın yalnız bir adet yatak satışına ilişkin olması, celp edilen vergi kaydına göre davalının motorlu hafif kara taşıtlarının sürücüsüz olarak kiralanması işi ile iştigal ettiği, bir adet yatak satışının davalının ticari işletmesini ilgilendirmediği, davalının nihai tüketici olduğu, bu hususun faturada da yazılı olduğu, taraflar arasındaki satım sözleşmesinde Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun hükümlerinin uygulanması gerektiği, dolayısı ile eldeki davanın nısbi ticari dava da olmadığı görülmüştür.
Dava konusu uyuşmazlık mutlak veya nısbi ticari dava niteliğinde olmadığından, mahkememizin görevi içine girmemektedir. Uyuşmazlığın ticari dava olmaması ve davalının tüketici olması nedeniyle Tüketici Mahkemesi bu davanın yargılamasını yapmakta görevlidir.
Asliye Ticaret Mahkemesi ile Tüketici Mahkemesi arasındaki ilişki iş bölümü görev ilişkisidir. HMK’nın 114. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendine göre, görev dava şartıdır. Aynı Kanunun 115/1. maddesi gereği mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. HMK’nın 138. maddesine göre, mahkeme dava şartları ve ilk itirazlar hakkında dosya üzerinden karar verebilir.
İzah edilen nedenlerle mahkememizin görevsizliğine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ile;
1-H.M.K’nın 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereğince göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeni ile davanın USULDEN REDDİNE,
2-Hüküm kesinleştiğinde ve istek halinde dava dosyasının görevli KAYSERİ NÖBETÇİ TÜKETİCİ MAHKEMESİ’NE gönderilmesine,
3-HMK.’nun 20. maddesi gereği kararın kesinleştiği tarihten veya kanun yoluna başvurulursa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde taraflardan birinin mahkememize başvurarak, dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmemesi halinde, HMK’nın 331/2. maddesi gereğince dava dosyanın mahkememizce ele alınarak davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesine,
4-Davaya görevli mahkemede devam edilmesi halinde, harç, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin görevli mahkemede hüküm altına alınmasına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, miktar itibari ile KESİN olmak üzere karar verildi. 19/10/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır

Bu belge 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanununa göre güvenli elektronik imza ile imzalanmıştır.