Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/516 E. 2022/387 K. 23.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: *** Esas – ***
T.C.
KAYSERİ
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : ***
KARAR NO : ***

BAŞKAN : ***
ÜYE : ***
ÜYE : ***
KATİP : ***

DAVACI : ***
VEKİLİ : Av.
DAVALI : ***

DAVA : Menfi Tespit (Eser Sözleşmesine Dayalı Menfi Tespit)
DAVA TARİHİ : ***
KARAR TARİHİ : ***
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : ***

Mahkememizde görülmekte olan menfi tespit (eser sözleşmesine dayalı menfi tespit) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında Kayseri İli, *** İlçesi, *** Mahallesi, *** Ada, ***Parsel ile ***Ada 4 Parselde bulunan taşınmazlardaki inşaat işi ile ilgili olarak … ve … tarihli sözleşmeler yapıldığını, sözleşmelerin ilgili maddelerinde de görüleceği üzere sözleşme tarihleri itibariyle yapım işlerine başlanması ve bunun karşılığında da sözleşmenin ekinde gösterilen müvekkili tarafından cirolanmış çeklerin …’un banka hesabından ve müvekkili şirket yetkilisi … tarafından bizzat imzalanan çekin … hesabından *** Ltd. Şti. hesabına tahsil edilmesi gerektiğini, müvekkilinin sözleşmeye binaen şirket hesabından *** tarihinden Albaraka Türk Katılım Bankası’ndan 15.000,00-TL’nı davalının hesabına havale ettiğini, Kayseri 2. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin *** D. İş sayılı dosyasıyla sözleşme kapsamındaki işin yapılmadığına dair tespit yapıldığından bahisle davanın kabulü ile; ilgili çekler hakkında öncelikle ihtiyati tedbir kararı verilmesini, akabinde sözleşmeler kapsamında müvekkilinin davalıya borcunun olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmektedir.
CEVAP: Davalı tarafa usulüne uygun meşruhatlı dava dilekçesi tebliğine rağmen süresinde cevap dilekçesi sunulmamış ve duruşmalara katılmamıştır. Bu nedenle HMK’nun 128. maddesi uyarınca davalının, davacının dava dilekçesinde ileri sürdüğü vakıaların tamamını inkar etmiş sayılacağı değerlendirilmiştir.
DELİLLER : Mahkememizce taraf teşkili sağlanmış davanın taraflarına delillerini ibraz etme olanağı tanınmış uyuşmazlığın çözümü için gereken bütün deliller toplanmıştır.
Kayseri 2. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin *** D. İş sayılı delil tespiti dosyası celbedilmiştir. İncelenmesinde; … Ve İnşaat Taahhüt Ticaret Limited Şirketi vekili tarafından … İnşaat Taahhüt Sanayi Ve Ticaret Limited Şirketi aleyhine *** tarihinde … ve … tarihli sözleşmeler kapsamında Kayseri İli, Kocasinan İlçesi, *** Mahallesi, *** Ada, 3 Parsel ile 7484 Ada 4 Parselde bulunan taşınmazlardaki yapması gereken inşaat işinin, yapılıp yapılmadığının, yapılmışsa sözleşmeye uygun olup olmadığının tespiti talep edildiği, mahkemece aynı tarihli karar ile talebin kabulüne karar verildiği ve inşaat bilirkişisi marifetiyle mahallinde *** tarihinde keşif icra edildiği, inşaat bilirkişisi *** tarafından düzenlenen *** tarihli tespit raporunda özetle tespite konu Kayseri İli, *** İlçesi, ***Mahallesi, ***Ada, *** Ada 4 Parsel sayılı taşınmaz üzerindeki apartmanda … tarihli sözleşme kapsamında PVC imalatına başlanılmadığı, tespite konu Kayseri İli, Kocasinan İlçesi, *** Mahallesi,***Ada, *** Ada 3 Parsel sayılı taşınmaz üzerindeki apartmanda … tarihli sözleşme kapsamında PVC imalatına başlanılmadığı, … tarihli sözleşmede belirtilen alüminyum imalatlarından ise zemin katta bulunan vitrinlerin batı cephede olanların tamamının, güney cephede olanların ise kısmen monte edildiği, bu alüminyum vitrinlerin camları ve kapı kolu, anahtar gibi aksesuarlarının monte edilmediğinin bildirildiği görülmüştür.
Türkiye Finans Bankası A.Ş. ***ne müzekkere yazılarak, keşidecisi … olan; *** tarihli, ***bedelli çeklerin ibraz edilip edilmediği, ibraz edilmiş ise kim tarafından hangi tarihte ibraz edildiği, ödeme yapılıp yapılmadığı, çek bedeli kısmen veya tamamen ödenmiş ise kime, hangi tarihte, ne kadar ödeme yapıldığı hususunda bilgi verilmesi, varsa çeklerin ibraz anındaki görüntüsü ile birlikte dayanak bilgi ve belgelerin gönderilmesi istenilmiştir. *** tarihli yazı ile bu müzekkeremize cevap verilmiştir.
HMK’nun 222 ve TTK’nun 83. maddesi gereği 2021 yılına ilişkin tüm ticari defter ve kayıtlarını ibraz etmesi bu mümkün değilse bilirkişi incelemesine hazır edeceği adresi, bu adreste bilirkişiye sunacak kişinin adı soyadı ve telefon numarasını bildirmesi için davacı tarafa 2 haftalık kesin süre verilmiş, kesin süreye uyulmadığı takdirde HMK’nun 222 ve TTK’nun 83. maddesi gereğince ticari defter ve kayıt delilinden vazgeçmiş, bunları ibrazdan kaçınmış sayılacağının ve dosya kapsamına göre bir karar verileceği davacı vekiline usulünce ihtar edilmiş, duruşmada hazır olmayan davalıya Tebligat Kanunu’nun 35. maddesi uyarınca ihtaratlı tebligat çıkarılmıştır. Davacı taraf verilen süre içinde defter ve kayıtlarının bilirkişi incelemesine hazır edeceği adresi bildirmiş, davalı taraf ise kesin süreye uymamıştır.
Kocasinan Belediye Başkanlığı’na müzekkere yazılarak Kocasinan İlçesi, *** Mahallesi, ***Ada, *** parsel ve *** ada, 3 parsel sayılı taşınmazlarda … Garden Life isimli inşaatların inşaat projesi örneği istenilmiştir. *** tarihli yazı ile bu müzekkeremize cevap verilmiştir.
Dava dosyası içinde bulunan davalının davacı adına düzenlediği 60.000,00-TL, 25.000,00-TL, 45.000,00-TL, 35.000,00-TL ve 50.000,00-TL bedelli faturaların okunaklı fotokopileri eklenerek İncesu Vergi Dairesi’ne ve Nevşehir Vergi Dairesi’ne müzekkere yazılarak ekli faturaların taraf şirketlerce BA-BS belgelerinde kullanılıp kullanılmadığının tespit edilerek mahkememize bildirilmesi istenilmiştir. İncesu Mal Müdürlüğü’nce *** tarihli yazı ile ve Nevşehir Vergi Dairesi Müdürlüğü’nce *** tarihli yazı ile bu müzekkerelerimize cevap verilmiştir.
Dava dilekçesi ekinde iki adet 1.400.000,00-TL ve 62.000,00-TL miktarlı taşeronluk sözleşmelerinin okunaklı örnekleri eklenmek sureti ile bu sözleşmelerin içeriği ve altında atfen atılı imzalar hakkında beyanda bulunmak üzere imza inkarı olursa da yazı ve imza örneklerinin mahkememiz huzurunda alınması için davalı şirkete isticvap davetiyesi çıkarılmasına, isticvap davetiyesine “HMK’nun 171. maddesi gereğince isticvap davetiyesi tebliğ edildikten sonra duruşmaya davalı şirket yetkiliniz imza sirküsü ve kimlik belgesi ile birlikte gelmezse veya duruşmaya gelir de sorulan sorulara cevap vermez ve/veya yazı ve imza örneği vermezse ekte gönderilen iki adet 1.400.000,00-TL ve 62.000,00-TL bedelli taşeronluk sözleşme içeriğini ve bu sözleşmelerde adınıza atfen atılı imzaların şirketinize ait olduğunu kabul etmiş sayılacağınız ihtar olunur.” şeklinde ihtarat yazılmıştır. İsticvap davetiyesi davalı şirkete tebliğ edilmesine rağmen isticvap duruşmasında davalı taraf hazır olmamıştır.
Yargılama sırasında davacı tarafından bildirilen tanıklar usulünce dinlenmişlerdir.
Davacı tanığı *** duruşmada; “Ben ***’yı üniversiteden tanırım. ***’nın sahip olduğu şirketin PVC işleri yaptığını bildiğim için davacı *** Ltd. Şti. ile onları ben tanıştırdım. Sonra bu iki şirket kendi arasında görüştü fiyat alışverişi ve sözleşme şartları konusunda anlaştılar. Sözleşmeye istinaden … şirketi davacı şirketten bir kısım çekleri önceden aldı. Daha sonra sözleşmeye konu Saraybosna Mahallesi’ndeki inşaatta yapması gereken PVC yapım işlerini yapmadı. Sadece bir kısım dükkanlara aliminyum doğramaları getirip takmış. Ama işin ne kadarını yaptığını, yapması gerekenin ne kadarının yapılıp bitirildiğini bilemiyorum. Tarafları ben tanıştırdığım için davalı PVC işlerini yapmadığından dolayı davalı şirketin yetkilisi ve sahibi olan … ile görüştüm. Davacı *** firmasından aldığı çekleri kullanarak bir başkasının işini yaptığını, ancak o iş yaptığı firmadan ödeme alamadığı için davacının işini tamamlayamadığını bana anlattı. Bu saatten sonra bu işi yapamayacağını borçlarını da eline geçtikte ödeyeceğini söyledi. Benim bildiklerim bunlardır.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davacı tanığı Mustafa Arslan duruşmada; “Ben şu an davacı … Firması’nda inşaat mühendisi olarak çalışmaktayım. Taraflar arasındaki bu davaya konu sözleşmelerden biri ben daha … Firması’nda çalışmaya başlamadan önce düzenlenmiş. Diğer 2. sözleşme, yani aliminyum doğrama yapımına ilişkin sözleşme ben davacı firmada çalışmaya başladıktan sonra düzenlendi. Ancak sözleşmelere rağmen davalı şirket Saraybosna Mahallesi’ndeki inşaatta PVC yapım işi ile ilgili hiçbir imalat yapmadı. Alüminyum doğrama yapımına ilişkin olarak da çok az bir imalat yaptı. Bunun dışında başka bir faaliyeti olmadı. Biz davalı şirketi sürekli aradık. Şirket yetkilisi … ile görüştük. Kendisine gelip işleri tamamlaması gerektiğini, sözleşmeye uygun hareket etmesi gerektiğini söyledik. Bize “1 hafta sonra geleceğim, şu gün geleceğim” diye cevaplar verdi. Bizi sürekli olarak oyaladı. Son zamanlarda … hiç telefonumuza çıkmaz oldu. Kendisine ulaşamaz olduk. Sonrasında da davacı şirketin bu davayı açtığını biliyorum. Benim bildiklerim bunlardır.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
İlgili delillerin toplanmasından sonra tarafların iddia ve savunmalarının tespiti, davaya konu sözleşmede kararlaştırılan işlerin yapılıp yapılmadığının araştırılması ve dosyadaki bilgi ve belgeler ile tespit raporunun mahalline uygulanması gerekmekle mahallinde *** günü saat 10:00 itibari ile keşif icrasına, refakate resen seçilecek tespit raporu veren dışında bir inşaat mühendisi, bir mali müşavir-muhasebeci, bir nitelikli hesap bilirkişisinden oluşan bilirkişi kurulunun alınmasına, bilirkişilere davacı şirketin ticari defter ve kayıtlarını davacı vekilinin *** tarihli dilekçesinde bildirdiği adreste yerinde inceleyip düzenleyecekleri rapora esas alacakları ve dosya arasında bulunmayan kayıt ve belgeler olursa bunlardan suret alıp raporlarına ekleme yetkisi verilmesine karar verilmiş ve kararlaştırılan tarihte mahallinde keşif yapılmıştır.
Yapılan keşif sonrası, keşfe katılan bilirkişiler Nitelikli Hesap Uzmanı ***, SMMM *** ve İnşaat Mühendisi ***’dan oluşturulan bilirkişi kurulu tarafından düzenlenen *** tarihli raporda özetle; “Davacı tarafa ait ticari defter kayıtlarında davacı tarafından davalı adına 215.000,00-TL tutarlı fatura düzenlenmiştir. Ancak gerek tespit raporunda belirtildiği gerekse de heyetimizce de mahallinde yapılan keşifte görülüp tespit edildiği üzere davalı tarafından yapılan PVC imalatı bulunmadığından … tarihli 1.400.000,00-TL götürü bedelli sözleşme kapsamında davalı tarafın hak ettiği tutar bulunmamaktadır. … tarihli sözleşme kapsamında davalının yaptığı imalat sebebiyle hak ettiği tutar 23.064,00-TL’dır. Dosya kapsamına göre davacı tarafça davalıya toplam tutarı 760.000,00-TL olan çekler verilmiştir. *** keşide tarihli *** seri numaralı keşidecisi … olan Finansbank A.Ş.’ne ait 50.000,00-TL’lık çek ödenmiştir. Mahkemece *** tarihli 1 nolu ara karar ile huzurdaki davaya konu diğer 12 adet çeke ihtiyati tedbir kararı verilmiştir. Neticeten; tüm dosya kapsamına göre davalının vaki sözleşmeler (… – …) sebebiyle davacıdan alacağı 23.064,00-TL olup, ihtiyati tedbir kararı verilen 12 adet çekten dolayı borçlu olmadığı ayrıca ödenen çek sebebiyle (50.000,00 – 23.064,00) 26.936,00-TL fazladan ödeme yaptığı inceleme, tespit, değerlendirme, hesaplama, sonuç ve kanaatine varıldığı” bildirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, YARGILAMA VE GEREKÇE: Dava eser sözleşmesinden kaynaklanan menfi tespit istemine ilişkindir.
Davacı, işbu dava ile taraflar arasında düzenlenen … tarihli taşeronluk sözleşmesi ve … tarihli taşeronluk sözleşmesi kapsamında davacının davalıya verdiği çekler ve ödenen nakit bedel toplamının 775.000,00-TL miktarındaki kısmı yönünden borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmektedir.
Dava değeri dikkate alınarak 6545 sayılı yasanın 45/3. maddesi uyarınca yargılama mahkememiz heyeti tarafından yazılı yargılama usulüne göre yürütülmüştür.
Uyuşmazlık, … tarihli ve … tarihli sözleşmeler kapsamında davalının yüklendiği edimlerini tam olarak yerine getirip getirmediği ve davacının davalıya verdiği çekler ve ödenen nakit bedel toplamının 775.000,00-TL’lık kısmı yönünden davalıya borçlu olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
İİK’nun 72. maddesinde düzenlenen menfi tespit davasında amaç, bir hukuki ilişkinin veya bir hakkın gerçekten mevcut olmadığının tespitine yöneliktir. Başka bir deyişle hukuki bir yarar bulunması koşuluyla sonuçta alacak-borç ilişkisi doğuracak bir durumun olmadığının tespiti amaçlanır. Dayanılan hukuki ilişkinin gerçekten mevcut olmadığı icra takibine maruz kalmadan önce ileri sürülebileceği gibi, icra takibinden sonrada ileri sürülebilir.
6098 Sayılı TBK’nun 470. maddesi; “Eser sözleşmesi, yüklenicinin bir eser meydana getirmeyi, işsahibinin de bunun karşılığında bir bedel ödemeyi üstlendiği sözleşmedir.” hükmünü; aynı Kanun’un 471. maddesi ise; “Yüklenici, üstlendiği edimleri işsahibinin haklı menfaatlerini gözeterek, sadakat ve özenle ifa etmek zorundadır.
Yüklenicinin özen borcundan doğan sorumluluğunun belirlenmesinde, benzer alandaki işleri üstlenen basiretli bir yüklenicinin göstermesi gereken meslekî ve teknik kurallara uygun davranışı esas alınır.
Yüklenici, meydana getirilecek eseri doğrudan doğruya kendisi yapmak veya kendi yönetimi altında yaptırmakla yükümlüdür. Ancak, eserin meydana getirilmesinde yüklenicinin kişisel özellikleri önem taşımıyorsa, işi başkasına da yaptırabilir.
Aksine âdet veya anlaşma olmadıkça yüklenici, eserin meydana getirilmesi için kullanılacak olan araç ve gereçleri kendisi sağlamak zorundadır.” hükmünü; aynı kanunun 479/1. maddesi ise; “İşsahibinin bedel ödeme borcu, eserin teslimi anında muaccel olur.” hükmünü düzenlenmiştir.
TBK’nun 470 ve devamı maddeleri gereği kural olarak eser sözleşmelerinde yüklenicinin edimi yapacağı işi sözleşme hükümlerine uygun bir şekilde iş sahibine teslim etmek iş sahibinin edimi de yapılan iş bedelini yükleniciye ödemek olduğu, işin teslimi yükleniciye ait olup işin teslim edildiğine ilişkin ispat yükleniciye, iş bedelinin ödendiğine dair ispat da iş sahibine aittir. Fakat iş yüklenici tarafından teslim edilip de bu işi yüklenicinin tamamlamadığı sözleşmeye uygun teslim etmediği başka yüklenicilerle karşılandığı ve işin bitirildiğini iş sahibi iddia ederse bu sefer işin sözleşme tarafı olan yüklenici tarafından değil de başka kişilere tamamlattırıldığına ilişkin ispat külfeti ise iş sahibine aittir.
6098 sayılı TBK’nun 97. maddesi de, “Karşılıklı borç yükleyen bir sözleşmenin ifası isteminde bulunan tarafın, sözleşmenin koşullarına ve özelliklerine göre daha sonra ifa etme hakkı olmadıkça, kendi borcunu ifa etmiş ya da ifasını önermiş olması gerekir.” düzenlemesini içermektedir.
TMK’nun 6. maddesi, “Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür.” hükmünü içermekte olup, taraflar iddialarını kanıtlamakla yükümlüdür.
Dava konusu edilen … tarihli taşeronluk sözleşmesinin konusu Kayseri İli, Kocasinan İlçesi, *** Mahallesi, *** Ada, *** Parsel ve *** Ada 4 Parsel sayılı taşınmazlar üzerindeki inşaatlarda … tarihli sözleşme kapsamında PVC yapım işidir. … tarihli taşeronluk sözleşmesinin konusu ise Kayseri İli, Kocasinan İlçesi, *** Mahallesi, *** Ada,*** Parsel sayılı taşınmaz üzerindeki inşaatta alüminyum doğrama yapım işidir.
Davacı, davalı ile Kayseri İli, Kocasinan İlçesi, *** Mahallesi, *** Ada, ***Parsel ile *** Ada 4 Parselde bulunan taşınmazlardaki inşaat işine ilişkin olarak … ve … tarihli sözleşmeler yapıldığını, sözleşmelere göre sözleşme tarihleri itibariyle yapım işlerine başlanması ve bunun karşılığında davacının davalıya dava dilekçesinde yazılı çekleri verdiğini ve davacı şirketin Albaraka Türk Katılım Bankası’ndakihesabından *** tarihinde 15.000,00-TL’nı davalının hesabına havale ettiğini, davalının sözleşme kapsamındaki işleri yapmadığı için … tarihli taşeronluk sözleşmesi ve … tarihli taşeronluk sözleşmesi kapsamında davacının davalıya verdiği çekler ve ödenen nakit bedel toplamından 775.000,00-TL miktarındaki kısmı yönünden davacının davalıya borçlu olmadığının tespitini istemiştir.
Dava konusu … tarihli 1.400.000,00-TL ve … tarihli 62.000,00-TL miktarlı taşeronluk sözleşmelerinin okunaklı örnekleri eklenmek sureti ile bu sözleşmelerin içeriği ve altında atfen atılı imzalar hakkında beyanda bulunmak üzere imza inkarı olursa da yazı ve imza örneklerinin mahkememiz huzurunda alınması için davalı şirkete ihtaratlı isticvap davetiyesi çıkarılmış, isticvap davetiyesine “HMK’nun 171. maddesi gereğince isticvap davetiyesi tebliğ edildikten sonra duruşmaya davalı şirket yetkiliniz imza sirküsü ve kimlik belgesi ile birlikte gelmezse veya duruşmaya gelir de sorulan sorulara cevap vermez ve/veya yazı ve imza örneği vermezse ekte gönderilen iki adet 1.400.000,00-TL ve 62.000,00-TL bedelli taşeronluk sözleşme içeriğini ve bu sözleşmelerde adınıza atfen atılı imzaların şirketinize ait olduğunu kabul etmiş sayılacağınız ihtar olunur.” şeklinde ihtarat yazılmıştır. İsticvap davetiyesi davalı şirkete tebliğ edilmesine rağmen isticvap duruşmasında davalı tarafa hazır olmadığından davalının sözü edilen sözleşmelerin içeriğini ve altında davalı adına atfen atılı imzaların davalıya ait olduğunu kabul etmiş sayılmıştır.
Mahkememizce deliler toplanmış ve bilirkişiler marifeti ile mahallinde keşif icra edilmiştir. Bilirkişi kurulu tarafından düzenlenen ***tarihli rapor, dosya kapsamındaki delillerle uyumlu, hüküm vermeye ve denetime elverişli olduğu değerlendirilerek mahkememizce benimsenmiştir. Yargılama sonunda toplanan tüm deliller, mahallinde yapılan keşif ve alınan bilirkişi kurulu raporuna göre Kayseri İli, Kocasinan İlçesi, *** Mahallesi, ***Ada, ***Parsel ve *** Ada 4 Parsel sayılı taşınmaz üzerindeki inşaatta davalı yapılan PVC imalatı bulunmadığından dolayı … tarihli 1.400.000,00-TL götürü bedelli sözleşme kapsamında davalının hak ettiği iş bedelinin olmadığı, yine … tarihli sözleşme çerçevesinde Kayseri İli, Kocasinan İlçesi, *** Mahallesi, *** Ada, 3 Parsel sayılı taşınmaz üzerindeki inşaatın zemin katında bulunan vitrinlerinin binanın batı cephesinde olanların tamamının, güney cephede olanların ise kısmen monte edildiği, buna göre alüminyum doğrama imalatlarının gerçekleşme uzunluğunun 46,50 metre olduğu, alüminyum vitrinlerin monte edilmeyen camları, kapı kolları, anahtar gibi aksesuarları hariç imalatın gerçekleşme oranının %62 olduğu, monte edilmeyen imalatların yapılan imalatlara kıyaslanması sonucu ise alüminyum doğrama imalatının gerçekleşme oranının %37,20 olduğu, sözleşmenin götürü bedelinin 62.000,00-TL olup imalatın gerçekleşme oranına göre davalının hak ettiği iş bedelinin 23.064,00-TL olduğu, davacı tarafından yapılan davalıya ödemelerin, davalının hak ettiği iş bedelinin üzerinde olduğu anlaşılmıştır. Bu nedenlerle dosya kapsamına göre davanın kabulüne karar verilmesi görüş ve kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile; taraflar arasında düzenlenen … tarihli taşeronluk sözleşmesi ve … tarihli taşeronluk sözleşmesi kapsamında davacının davalıya verdiği çekler ve ödenen nakit bedel toplamından 775.000,00-TL miktarındaki kısmı yönünden davacının davalıya BORÇLU OLMADIĞININ TESPİTİNE,
2-492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince alınması gereken 52.940,25-TL nispi karar ve ilam harcının davacıdan peşin olarak alınmış 13.235,07-TL peşin harcının mahsubu ile bakiye 39.705,18-TL karar ilam harcının davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan 59,30-TL başvurma harcı, 13.235,07-TL peşin dava harcı olmak üzere toplam 13.294,37-TL’nın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafça yapılan 3,00-TL KEP masrafı, 261,00-TL tebligat gideri, 9,00-TL posta gideri, 36,00-TL e-tebligat gideri, 200,00-TL keşif ulaşım gideri, 2.400,00-TL bilirkişi ücreti, 571,90-TL keşif harcı ve 1.430,50-TL delil tespiti gideri olmak üzere toplam 4.911,40-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafça yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-HMK’nun 333/1. maddesi gereğince varsa artan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleşmesinden sonra yatıran ilgili tarafa iadesine,
7-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. gereğince davanın kabul edilen kısmı üzerinden hesap ve taktir olunan 55.800,00-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Hükmün mahiyeti gereği davalı lehine vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi’nde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 23/05/2022

Başkan ***
E-imzalıdır
Üye ***
E-imzalıdır
Üye ***
E-imzalıdır
Katip ***
E-imzalıdır