Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/515 E. 2022/269 K. 07.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
KAYSERİ
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : ***
KARAR NO : ***
HAKİM : … …
KATİP : … …
DAVACI : … – … …
VEKİLİ : Av. … – ***
DAVALI : … – … …
VEKİLİ :Av. … – ***
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : ***
KARAR TARİHİ : ***
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : ***
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin davalı şirkete iş sağlığı ve güvenliği hizmeti verdiğini ancak davalı şirketin bu hizmete karşılık olan borcunu ödemediğini, borcun ödenmemesi üzerine müvekkilinin ihtarname ile borcun ödenmesini istediğini ancak borcun ödenmediğini, bunun üzerine davalı aleyhine Kayseri Genel İcra Müdürlüğü’nün *** esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattığını, davalı şirketin müvekkilinin başlatmış olduğu takibe itiraz ettiğini, itiraz üzerine takibin durdurulduğunu, davadan önce arabuluculuk yoluna başvurulduğunu ancak anlaşamama ile sonuçlandığını ileri sürerek; davanın kabulüne, davalı tarafın yapmış olduğu itirazın iptaline, alacağın %40’ı oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı tarafa usulüne uygun olarak dava dilekçesi ve duruşma günü tebliğ edilmiş, davalı taraf davaya herhangi bir cevap vermemiş ancak davalı vekili mahkememizce yapılan açık duruşmalara katılarak davanın reddini dilemiştir. Davalı tarafın HMK’nın 128/1. maddesi gereği dava dilekçesinde ileri sürülen vakıaların tamamını inkar etmiş sayılacağı tespit edilmiştir.
DELİLLER: Mahkememizce taraf teşkili sağlanmış davanın taraflarına delillerini ibraz etme olanağı tanınmış uyuşmazlığın çözümü için gereken bütün deliller toplanmıştır.
HMK’nun 266/1. maddesi gereği bilirkişi incelemesi yaptırılmasına dair *** tarihli celsede karar verilmiş, bilirkişi ***’nin mahkememize sunmuş olduğu *** tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davacının 2021 yılı yevmiye, kebir, envanter defterlerinin açılış tasdiki ve kapanış tasdikine tabi yevmiye defterinin kapanış tasdiki süresinde yapılmıştır. Davacının 2021 yılı defterlerinin HMK 222/2 ye uygun olduğu tespit edildiğini, davalının defter ibrazı olmadığını, dosya kapsamında takip ve davaya konu faturalar toplamı 24.973,00-TL’ye (20.340,00+4.633,00) karşılık, davacının kabul ve beyanı olan 5.000,00-TL tahsilattan başkaca yapılmış bir ödemeye ilişkin yazılı belgeye rastlanmadığını, bu takdirde asıl alacak hesabı, takibe konu edilen fatura toplam tutarı 24.973,00-TL’den, davacı tarafından tahsil edildiği beyan edilen 5.000,00-TL düşülerek yapılacağını, yapılan hesaplamaya göre davacının takip tarihi itibarı ile davalıdan 19.973,00-TL (24.973,00-5.000,00) asıl alacaklı olacağı hesap edildiğini, (Takip Talebi 19.973,00-TL dir), davalının *** tarihi itibarı ile 19.973,00-TL bakımından temerrüde düştüğü kabul edilerek yapılan hesaplamaya göre; davacının takip tarihi *** itibarı ile 64,16-TL işlemiş faiz alacağı olacağı hesap edildiğini mahkememize bildirmiştir.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Davacı dava dilekçesiyle, faturadan kaynaklı alacaklı olduğunu, davalının ödeme yapmadığını belirterek yapılan takibe itirazın iptali dilemiştir. Davalı ise davaya cevap vermemiştir.
Davaya konu Kayseri Genel İcra Müdürlüğü’ne ait … esas sayılı icra takip dosyası üzerinde yapılan incelemede alacaklısının mahkememize ait işbu dava dosyası davacısı, borçlusunun yine mahkememize ait işbu dava davalısı olduğu, alacaklı tarafından borçlu aleyhine toplam 20.194,44 TL üzeriden takip yapıldığı, ödeme emrinin borçlu tarafa *** tarihinde tebliğ edildiği, borçlu vekilinin *** tarihli dilekçe ile itiraz ettiği, takibin durdurulduğu ve 1 yıllık yasal hak düşürücü süre içerisinde işbu itirazın iptali davasının açıldığı görülmüştür.
Davacı ticari defter incelemesinde davacının davalıdan 19.973,00 TL alacaklı olduğu davacının ticari defterini usule uygun tutulduğu tespit edilmiştir.
HMK’nın 222. maddesi uyarınca, tarafların ticari defterlerinin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır. Belirtilen bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Diğer tarafın yukarıda belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi halinde ise ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz.
Dosyamız kapsamında davalının personeli ***’a dava dilekçesinin tebliğ edildiği, ön inceleme duruşmasına davette ise aynı tebliğ edildiği, ticari defterlerin sunulmasına dair kesin süre talebini içerir ön inceleme zaptı personel *** isimli kişiye tebliğ edildiği ve yine bilirkişi raporunun ise aynı kişiye tebliğ edildiği davalının tüm bu tebligatlara rağmen tebligatın *** tarafından alınmasının usulsüz olduğunu belirtmiştir.
Somut olayda kesin süre içerir tebligat ilgili ***’a tebliğ edilmiş olup ilgili yönünden tebligat usulsüzlüğü iddia edilmediğinden davalı defter sunmaktan kaçınmıştır.
Somut olayda davalı taraf ticari defterleri sunmaktan kaçınmış olduğundan, davacının defteri usule uygun tutulduğundan ve HMK 6. Maddesi gereğince ödemeyi davalı ispat edemediğinden davanın kabulüne karar verilmiştir.
İtirazın iptâli davalarında İcra ve İflas Kanunu’nun 67/2. maddesi çerçevesinde alacaklı yararına icra inkâr tazminatına hükmedilebilmesi için, usulüne uygun şekilde yapılmış bir icra takibinin bulunması, borçlunun süresi içerisinde itiraz etmesi ve alacaklının, alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması gerekir. Burada, borçlu itirazının kötüniyetle yapılmış olması ve alacağın bir belgeye bağlanmış bulunması koşulları aranmaz. İcra inkâr tazminatı, hakkındaki icra takibine itiraz ederek durduran ve çabuk sonuçlandırılmasına engel olan borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır.
Bu yasal koşullar yanında, takibe konu alacağın likid olması da zorunludur. Her uyuşmazlığın kendine özgü somut özelliklerine göre değişmekle birlikte, bir uyuşmazlıkta alacağın likid olup olmadığı belirlenirken, alacak ve onun borçlusu birlikte değerlendirilmelidir. Buna göre, likid bir alacaktan söz edilebilmesi için, ya alacağın gerçek miktarının belli ve sabit olması ya da borçlusu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurların bilinmesi veya bilinmesinin gerekmekte olması; böylece, borçlunun borç tutarını tahkik ve tayin etmesinin mümkün bulunması; başka bir ifadeyle, borçlunun yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda olması gerekir. Gerek borç ve gerekse borçlu bakımından, bu koşullar mevcut ise, ortada likid bir alacak bulunduğu kabul edilmelidir (HGK’nun 07.06.2006 tarih 2006/19-295 Esas, 2006/341 Karar sayılı kararı).
Bu ilke ve kurallar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; ticari defter kayıtları dikkate alındığında alacak likid olduğundan icra inkar tazminatına hükmedilmiştir.
Faize ait değerlendirmede;
Taraflar arasında sözleşme ilişkisi bulunduğundan 818 sayılı BK’nun 101.maddesinde; “Muaccel bir borcun borçlusu alacaklının ihtarıyla mütemerrit olur” hükmü getirilmiştir. 6098 sayılı TBKnun 117.maddesinde bu hüküm ”Muaccel bir borcun borçlusu, alacaklının ihtarıyla temerrüde düşer” şeklinde düzenlenmiştir. Temerrüt, ya bir ihtar ile ya da dava açılması ile gerçekleşir.
Anılan yasal düzenleme çerçevesinde takip öncesi temerrüd bulunmadığından davalı takip ile temerrüde düşeceğinden işlemiş faiz talebi uygun görülmemiştir.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle:
1-Davacının davasının kısmen kabulü ile, davalısının Kayseri Genel İcra Dairesi’nin … esas sayılı dosyasına vaki itirazının iptali ile takip tarihi itibariyle 4.633,00 TL asıl alacak, 15.340,00 TL asıl alacak olmak üzere toplam; 19.973,00 TL üzerinden takibin devamına, asıl alacağa tahsil edilene kadar ticari avans faizi uygulanmasına,
2-Fazla ilişkin istemin reddine,
3-Haksız itiraz nedeniyle asıl alacak olan 19.973,00 TL’nin takdiren %20’si icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
4-492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince; alınması gereken 1.364,35 TL harçtan davacı tarafından peşin yatırılan 243,91 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.120,44 TL harcın davalıdan alınarak HAZİNE’YE GELİR KAYDINA,
5-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin (yargılama gideri) davalıdan alınarak HAZİNE’YE GELİR KAYDINA,
6-Davacı tarafından peşin yatırılan 243,91 TL peşin harç ve 59,30 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 303,21 TL harcın davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan Kep reddiyat gideri 1,20 TL, 3 elektronik tebligat gideri 17,50 TL, 2 müzekkere gideri 21,00 TL, 4 tebligat gideri 95,00 TL ve bilirkişi ücreti 700,00 TL olmak üzere toplam 834,70 TL yargılama giderinin davanın kabul/ret oranına göre hesap edilen 825,51 TL’sinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine, artan kısmın davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
8-Davalı tarafından yapılan herhangi bir yargılama gideri bulunmadığından bu konuda mahkememizce herhangi bir karar verilmesine yer olmadığına,
9-HMK’nun 333/1. maddesi gereğince varsa artan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleşmesinden sonra yatıran ilgili tarafa iadesine,
10-AAÜT’ye göre hesap edilen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
11-AAÜT’ye göre hesap edilen 221,44 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMK’nın 341/1. maddesi uyarınca 2 haftalık yasal süre içinde Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 07/04/2022
Katip …
¸e-imzalı

Hakim …
¸e-imzalı

*5070 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*