Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/511 E. 2023/272 K. 19.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
KAYSERİ
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : ***
KARAR NO : ***

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLLERİ : Av. … –
Av. … –
DAVALI : … – …
VEKİLLERİ : Av. … –
Av. … –
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : ***
KARAR TARİHİ : ***
KARAR YAZIM TARİHİ : ***

Mahkememize açılan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan yargılaması sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı şirket arasında *** tarihinde yükseltilmiş döşeme imalatları sözleşmesi ve bu sözleşmeye ek olarak *** tarihinde protokol imzalandığını, davalı tarafın malzemeleri sözleşmede belirtildiği gibi TSE standartlarına uygunluk belgesi olmaksızın kullanması ve beklenen faydanın elde edilememesi nedenleriyle tarafların daha önce imzalanan sözleşmeleri fesih ederek yeni şart ve işlemler altında yeniden protokol imzaladıklarını, taraflar arasındaki ilişkinin başta müvekkilinin şantiyeleri için ihtiyaç duyduğu yükseltilmiş döşeme panelleri imalatları karşılığında davalı şirkete bedel ödenmesi hakkında iken yenilenen hali ile yüklenici davalının iş kapsamının yalnızca yükseltilmiş döşeme panellerinin ayaklarının teslimi şeklinde daraltıldığını, sözleşmeye konu panel ayaklarının arıza verdiğini, panelde bazı parçaların koptuğunu ve çöküntüler meydana geldiğini, sözleşmenin 19.maddesi gereği davalı yüklenicinin 2 yıl süre ile imalat ve işçilikten kaynaklanan hatalardan sorumlu tutulduğunu, sorumluluğun kapsamının belirlenmesi amacıyla İzmir 6. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin *** D.İş dosyası ile ayıp – kusur ve zararın tespiti amacıyla dava açtıklarını, yapılan keşif ve bilirkişi incelemesi neticesinde sözleşmenin gereği gibi ifa edilmemesi nedeniyle müvekkilinin zararının 384.072,00-TL olabileceğinin tespit edildiğini, davalı yüklenicinin kanuni olarak bu durumdan sorumlu olduğunu, davalının borçlu olduğu noktasında bir tereddüt bulunmadığını, tazminat davası açma hakları bulunsa da zararın tespitinin ardından alacağı temin etmek amacıyla *** tarihinde davalı borçlu aleyhine 219.172,00-TL miktar üzerinden ilamsız takip başlattıklarını, borçlunun yaptığı itiraz üzerine takibin durduğunu, davalının itirazının haksız ve kötü niyetli olduğundan bahisle davanın kabulü ile Kayseri 7. İcra Müdürlüğü’nün *** esas sayılı takip dosyasına davalı tarafın yaptığı itirazın iptaline, takibin devamına ve %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili dosyaya sunduğu cevap dilekçesinde; davacı ile müvekkili arasında *** tarihinde yükseltilmiş döşeme imalatı için sözleşme imzalandığını, daha sonra sözleşmenin yalnızca döşeme panellerinin ayaklarının teslimi ve kurulumu şeklinde daraltıldığını, yeni sözleşme uyarınca kararlaştırılan işin müvekkili tarafından yapılarak eksiksiz ve ayıpsız şekilde davacı şirkete teslim edildiğini, iş teslimi neticesinde müvekkili tarafından verilen teminat mektubunun davacı tarafça iade edildiğini, sonrasında herhangi bir ihtirazi kayıt içermeksizin yapılan işi teslim alan davacı tarafın herhangi bir ihtarname göndermeksizin İzmir 6. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin *** D.iş sayılı dosyası ile tespit yaptırdığını ve gerçeklikten uzak varsayımlar ile davacının 384.072,00-TL zararı olduğunun tespit edildiğini, daha sonra davacı tarafın müvekkili aleyhine Kayseri 7. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile haksız ve hukuka aykırı olarak ilamsız takip başlattıklarını, müvekkilinin sözleşmeye konu işleri eksiksiz ve ayıpsız şekilde yaparak teslim ettiğini, davacı tarafın somut bir zararının söz konusu olmadığını ve herhangi bir ayıp ihbarında bulunmadığını, haksız ve hukuka aykırı olarak açılan davanın reddini ve asıl alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatının davacıdan alınarak müvekkiline ödenmesini talep etmiştir.
YARGILAMA VE GEREKÇE:
Dava, Kayseri 7. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına davalı tarafından yapılan itirazın iptali, takibin devamı, icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Dava İİK 67. madde uyarınca 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açılmıştır.
İtirazın iptali davasının ön şartları bakımından yapılan incelemede, geçerli bir icra takibinin bulunduğu ve itiraz üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği görülmüştür.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 4/1-a maddesine göre davaya bakmaya Mahkememiz görevlidir.
6545 sayılı yasanın 45/3.maddesi uyarınca yargılama Tek Hakim tarafından yürütülmüş ve sonuçlandırılmıştır.
Mahkememizde açılan ve sonuçlanan davada dava değeri 500 Bin TL’nin altında olması nedeniyle 7251 sayılı kanunla değişik 6102 Türk Ticaret Kanununun 4/2. maddesi uyarınca basit yargılama usulü uygulanmıştır.
Yargılama aşamasında taraflar arasında imzalanan sözleşme ve protokol, Kayseri 7. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyası, İzmir 6. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … D.İş sayılı dosyası ve tarafların dayandığı deliller toplanmış, gerekli bilirkişi incelemeleri yaptırılmıştır.
Dosya arasına alınan Kayseri 7. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasında; alacaklının … Malz. … Ltd. Şti., borçlunun … Yapı … Ltd. Şti. olduğu, 219.172,00-TL üzerinden ilamsız takip başlatıldığı, borçlunun süresinde yaptığı itiraz üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
Davaya konu alacak miktarı keşif yapılarak yerinde inceleme ve tespitlerden sonra hesaplanabilecek olması nedeniyle alacağa konu işin yapıldığı mahalde keşif yapılması için talimat yazılmıştır.
İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nden talimat yoluyla alınan 24/09/2019 havale tarihli bilirkişi heyet raporunda; tesiste yer alan yükseltilmiş döşemelerin aşırı yüke maruz kaldığı yönünde bir emareye rastlanmadığı, aslen yükseltilmiş döşemelerin uygun malzeme seçimi ve kalifiye işçilikle inşa edildiklerinde, oldukça yüksek basınç gerilmelerine mukavemet gösterecek nitelikte oldukları, bu noktada davalı vekilinin dava konusu ayakların aşırı yüke maruz kaldıkları, bu nedenle hasar gördükleri yönündeki beyanının teknik karşılığının bulunmadığı, hasarlı ayakların maruz kaldıkları yük etkisiyle kendilerinden beklenen mukavemeti gösteremedikleri, üst başlığın destek bileziğini kopararak, ezerek ya da dikmeden ayrılarak yana doğru yattığı, bu esnada yükün kalıcılık durumuna göre zemine yapıştırılmış tavan levhasının da zeminden ayrıldığı, yana yatarak döşeme paneli ile irtibatının koptuğu, bu nedenle panelin düşey deplasman yaparak o köşeden çöktüğü, dava konusu olan ve davalı tarafça tedarik edilerek montajı yapılan, metal yükseltilmiş döşeme ayaklarının yük taşıma mukavemetlerinde zafiyet olduğu hususunun tartışmasız olduğu, davalının taahhüt ettiği iki yıl dolmadan deforme olarak hizmet dışı kaldığı, bu deformasyonun tatbik edildiği inşaat alanında belli bir bölgede toplu olarak veya münferit hasarlar şekilde ortaya çıktığı, davacının hasarlı ayakları değiştirmek zorunda kaldığı, binadaki yükseltilmiş döşemeyi taşıyan dava konusu metal dikmelerin mukavemet sebebiyle kritik yük altında olduğu, normal koşullarda ve şartnamelere uygun olarak inşa edilmiş yükseltilmiş döşemelerin asgari 20 yıl ekonomik kullanım ömrüne sahip olduğu, kısa sürede hasar görerek hizmet dışı kalan ayıplı metal ayaklar sebebiyle malzeme teminini ve montaj hizmetini sağlayan davalı tedarikçinin, taraflar arasında imzalanmış protokol edimini yerine getirmediği sonucuna ulaşıldığı, protokole göre davalının taşeron olarak yüklendiği işi tamamlanarak teslim edilme tarihinin *** olduğu ve bu konuda taraflar arasında bir ihtilaf bulunmadığı, işin zamanında tamamlandığı, protokole göre davalı tarafın imal ve monte edeceği ayaklar için 2 yıl garanti verdiği ancak 2016 yılında yer yer kabarmalar ve çöküntüler oluştuğu, davacı tarafın ayakların ayıplı olarak imal edildiği iddiasında olduğu, teknik açıdan yapılan değerlendirmede kırılan ayakların ayıplı olduğunun anlaşıldığı, dava konusu dikmelerin kusurunun dışarıdan bakılarak, laboratuvar ortamında tahkik edilmeden, montaj esnasında veya sonrasında hasar oluşmadan tespit etmenin imkanı bulunmadığından gizli ayıp olduğu, davalı tarafın dava konusu ayakları teste tabi tuttuğunu bildirse de teste tabi tutulan ayakların aynı ayaklar olup olmadığının bilinemeyeceği, imal edilen ayakların ortamın ağır temizlik makineleri ile temizlik yapılmasına uygun olması gerektiği, 1400 kişinin aynı anda çalıştığı bir ortamın temizliğinin ancak makineler ile yapılabileceği, bunun sözleşmeye madde olarak eklenmesinin gereksiz olduğu, keşif esnasında kırıkların meydana geldiği 2-3 yer gösterildiği, burada küçük alanlarda zemin kaplamaları kaldırılarak kırılan ayakların yerine takılan yeni ayakları ile kırılan parçalar gösterildiği, incelemelerin bunlar üzerinden yapıldığı, bu durumda ne kadar ayağın kırıldığı ve ne kadar miktarda ayağın değiştirildiğinin saptanmasının mümkün olmadığı, bunun saptanması için davalının imal ettiği ayakların yerine takılan ayakların kaç m2 alanda veya kaç adet olduğunu anlamanın ancak imalat alanının üstündeki halı kaplamalı galvanizli çelik plakaları sökmek suretiyle anlaşılabileceği, tespit dosyasındaki bilirkişinin teknik değerlendirmeler dışındaki değerlendirmelerine ve hesaplarına katılmanın mümkün olmadığı, tespit bilirkişisinin eserin tamamının ayıplı olduğunu belirtmesine rağmen davacı tarafın 7060-m2 alanlı yerin 5250-m2’sinin ayıplı olduğu iddiasıyla icra takibi yaptığı, davacı tarafın alacağının en güzel ve gerçekçi tespitinin davacının başka bir firmaya yaptırdığı ayıplı işin düzeltilmesine dair sözleşmeyi, faturaları, ayıplı işin izalesi için yaptığı ödemelere ait belgeleri ibraz etmesi ile mümkün olacağı, bunun ispat yükünün davacı tarafta olduğu ve dosya münderecatına göre tespitin bu aşamada mümkün olmadığı, davacının icra takibine konu ettiği 5.250-m2 alanı teyit edecek bilgi ve belgenin dosyada olmadığı, tüm kaplamanın sökülmedikçe ayıplı ayak nedeniyle değişiklik yapılan alanları ve bu alanlardaki ayıplı ayak sayısını belirlemenin mümkün olmadığı, dava dışı asıl iş veren Turkcell’in, çok hassas ve özel alanı olan, başkalarının sokulmadığı, çok sıkı güvenlik tedbirlerinden sonra içeri alınılan, üst katında Türkiye genelinde telefon ve internet erişimi sağlayan 1400 kişinin çalıştığı bir alanda ancak bir iki yerde çok küçük alanların kaplaması kaldırılarak değiştirilen ayakların gösterilebildiği, günlerce sürecek kaplama sökülmesinin çok büyük masraflara yol açacağı, 1400 çalışan günlerce dışarı çıkararak telefon ve internet erişiminin engellenemeyeceği düşünüldüğünde, hasarlı alanı ve değiştirilen ayak sayılı keşfen tespit etmenin mümkün olmayacağı, davacının tadilatı yaptırdığı firma ile yaptığı sözleşmeyi, faturaları ve ödeme belgelerini sunduğunda ek rapor ile talebine göre hesap yapmanın mümkün olacağı yönünde görüş bildirmişlerdir.
İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nden talimat yoluyla alınan *** havale tarihli bilirkişi heyet raporunda; *** firmasından temin edilen 2.210 adet yükseltilmiş döşeme ayağına ait KDV dahil 3.337,98-Euro tutarlı 11.01.2017 tarihli e-fatura ile 16.01.2017 tarihli taşeron *** İnş. Tur. Güvenlik San. Tic. Ltd. Şti. tarafından kesilen malzeme işçilik dahil 20.060,00-TL tutarlı faturanın malzeme yönünden çakıştığı ve mükerrerlik oluşturduğunun belirlendiği, davacı tarafından dosyaya sunulan … İnş. Tur. Güvenlik San. Tic. Ltd. Şti. tarafından düzenlenmiş KDV dahil 20.060,00-TL tutarlı faturanın tamirat bedeli olarak kabul edilebileceği sonuç ve kanaatine vardıklarını bildirmişlerdir.
Mahkememizce verilen *** tarih *** karar sayılı ilamı Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi’nin *** karar sayılı ilamı ile kaldırılmakla, dosya mahkememizin *** esas sırasına kaydı yapılmış ve yargılamasına bu esas üzerinden devam edilmiştir.
Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi’nin kaldırma kararı sonrasında İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesine yazılan talimat ve yapılan keşif sonucunda alınan *** tarihli bilirkişi heyet raporunda özetle; taraflar arasında yapılan *** tarihli protokol dikkate alındığında; 1. maddede belirtilen malzeme-işçilik, montaj ve aksesuarlar dahil olarak birim fiyatın 58,72-TL/m2 + KDV olduğu, 23.03.2015 protokol tarihli Merkez Bankası Euro Efektif Satış kurunun 2,7958 ve 30.03.2022 keşif tarihli Merkez Bankası Euro Efektif Satış kurunun 16,3625 olduğu ve hatalı ve/veya ayıplı imalatın keşif tarihi itibari ile bedelinin 58,72 x 636,18 x 1,18 x 16,3625 / 2,7958 = 257.983,32-TL olduğu, 04.04.2018 tarihli 2017/401 esas nolu dava tarihli Merkez Bankası Euro Efektif Satış kurunun 4,9391 olduğu ve hatalı ve/veya ayıplı imalatın dava tarihi itibari ile bedelinin 58,72 x 636,18 x 1,18 x 4,9391 / 2,7958 = 77.873,52-TL olduğu, 30.03.2017 icra takip tarihli Merkez Bankası Euro Efektif Satış kurunun 3,9212 olduğu ve hatalı ve/veya ayıplı imalatın icra takip tarihi itibari ile bedelinin 58,72 x 636,18 x 1,18 x 3,9212 / 2,7958 = 61.824,55-TL olduğu görüş ve kanaatinde olduklarını bildirmişlerdir.
Tarafların *** tarihli rapora yaptıkları itiraz üzerine dosya, raporu düzenleyen bilirkişi heyetine tevdi edilmiş ve bilirkişilerden ek rapor tanzimi istenmiştir.
*** tarihli bilirkişi heyeti ek raporunda; davacı tarafça itiraza konu hesap yapılmaması, bedel hesaplanmaması ve davalı tarafça talebin aşılması ve TL bazlı hesaplama yapılmaması konusunda bir isabetsizlik olmadığı kök raporlarındaki kanaatlerinde bir değişiklik olmadığını bildirmişlerdir.
Toplanan deliller, alınan bilirkişi raporları ve yapılan yargılama sonucunda; taraflar arasında *** tarihinde yükseltilmiş döşeme imalatları sözleşmesi imzalandığı, daha sonra *** tarihinde önceki sözleşmenin feshedilerek yeni şart ve işlemler altında yeniden protokol imzalandığı, yenilenen hali ile yüklenici davalının iş kapsamının yalnızca yükseltilmiş döşeme panellerinin ayaklarının teslimi şeklinde daraltıldığı, davalı tarafından takılan tüm ayakların ayıplı olduğunun ve kırılan ayaklar nedeniyle oluşan zarara ilişkin ispat yükümlülüğünün davacıda olduğu, yapılan keşif sonucu hazırlanan heyet raporundan da anlaşılacağı üzere takılan ayakların bir kısmının kırıldığının gösterilebildiği, bu kırılan kısımların yenilenmesine ilişkin faturaların sunulduğu, davalı tarafından takılan ve kırılan ayakların teknik açıdan yapılan değerlendirme sonucunda ayıplı olduğunun anlaşıldığı, sözleşmede euro değişkenine atıf yapıldığı, bu sebeple ayıplı olduğu belirlenen ayakların bedelinin toplam 61.824,55-TL olduğu, bu bedelin davalı tarafından tazmin edilmesi gerektiği, bunun dışında dosyada bir ispatın bulunmadığı, alacağın yargılamayı gerektirmesi nedeniyle icra inkar tazminatı, davacının takip başlatmakta kötüniyetli olduğu davalı tarafça ispatlanamadığından kötü niyet tazminatı şartlarının oluşmadığı anlaşılmakla mahkememizde hasıl olan vicdani kanaate göre aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Açılan davanın kısmen kabul kısmen reddi ile,
1-Kayseri 7. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile başlatılan takibe davalının yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile asıl alacak 61.824,55-TL yönünden takibin icra dosyasındaki şartlı ile devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Davacının icra inkar tazminatı talebinin alacağın yargılamayı gerektirmesi nedeniyle likit olmadığı anlaşılmakla reddine,
3-Takip yapmakta davacının kötüniyetli olduğu davalı tarafça ispatlanamadığından davalı tarafın kötüniyet tazminatı talebinin reddine,
4-Reddedilen kısım yönünden; 492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince alınması gerekli 179,90-TL ilam harcının, dava açılışı sırasında tahsil edilen 2.647,05-TL peşin harçtan mahsubuna,
5-Kabul edilen kısım yönünden; 492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince alınması gerekli 4.223,24-TL ilam harcından, dava açılışı sırasında tahsil edilen 2.467,15-TL peşin harcın mahsubuna, bakiye 1.756,09-TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
6-Davacı tarafın yaptığı 31,40-TL başvurma harcı, 2.467,15-TL peşin harç, (314,00+571,90) 885,90-TL keşif harcı, 162,10-TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı, 97,70-TL tehiri icra harcı, 6.000,00-TL bilirkişi ücreti, 1.064,10-TL posta giderleri olmak üzere toplam 10.708,35-TL’nin kabul – ret oranına göre; (davalı tarafın yaptığı 509,80-TL yargılama giderinin mahsubu ile) 2.654,65-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
7-6100 sayılı HMK 120 ve 333. maddeleri gereğince taraflarca yatırılan gider avansının kalan kısmının kararın kesinleşmesi halinde tarafça numarası bildirilen veya bildirilecek hesaba, hesap numarası bildirilmediği takdirde adreslerine ödemeli olarak re’sen gönderilmesine,
8-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümleri uyarınca 9.891,93-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisini vekille temsil eden davacıya ödenmesine,
9-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümleri uyarınca 24.602,12-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil eden davalıya ödenmesine,
10-Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 203. maddesi uyarınca dosyanın tarih ve işlem sırasına düzenlenip dizi listesine bağlanmasına, Yazı İşleri Müdürü tarafından kontrolü yapıldıktan sonra İstinafa gönderilmesine veya arşive kaldırılmasına,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren yasal iki haftalık süresi içerisinde Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi’nde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 19/04/2023

Katip …

Hakim …