Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/49 E. 2021/783 K. 27.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: *** Esas – ***

T.C.
KAYSERİ
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : ***
KARAR NO : ***

BAŞKAN : ***
ÜYE : ***
ÜYE : ***
KATİP : ***

DAVACI : ***
VEKİLİ : Av.
DAVALILAR : 1- ***
2- ***
3- ***
VEKİLİ : Av.

DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : ***
KARAR TARİHİ : ***
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 23/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan itirazın iptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirketin müvekkili bankaya kredi başvurusunda bulunduğunu ve banka ile ticari genel kredi sözleşmesi imzalandığını, davalı şirket yetkilileri olan diğer davalıların 550.000,00-TL azami tutar belirlenerek müteselsil kefil olarak kredi sözleşmesini imzaladıklarını, davalıların belirtilen sözleşmelerden kaynaklanan borcunu zamanında ödemediğini, bu nedenle davacı banka tarafından davalılar aleyhine Kayseri *** İcra Dairesi’nin *** Esas sayılı dosyası ile takibe geçildiğini, davalılar *** , *****Sanayi Ve Ticaret Ltd. Şti.’nin ***tarihli dilekçe ile takibe ve borca itiraz ettiklerini, davalıların müvekkili banka ile aralarında kredi sözleşmesi bulunduğunu, beyan ederek Kayseri ***İcra Dairesi’nin *** Esas sayılı dosyasına vaki itirazın iptali ile takibin devamına, alacağın %20’sinden az olmamak üzere davalıların icra inkar tazminatı ödemesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalılar vekili tarafından mahkememize sunulan cevap dilekçesinde özetle; davaya konu icra takibinde itiraz edilen asıl alacağa işletilmiş olan faiz talebinin haksız olduğu, faiz oranının fahiş olup kabulünün mümkün olmadığını, muaccel olmamış bir borçtan dolayı temerrüdün söz konusu olmaması nedeniyle faiz talep hakkının da bulunmadığını, müvekkilleri aleyhine yasal yollar tüketilmeden icra takibi başlatıldığını, müvekkillerinin usul ve yasalara uygun şekilde temerrüde düşürülmediğini, davacı tarafından müvekkillerine hesap kat edildiğine dair ihtarname gönderilmediğini, işbu borcu ve davayı kabul etmedikleri beyan edilerek davanın reddi talep etmiştir.
DELİLLER : Mahkememizce taraf teşkili sağlanmış davanın taraflarına delillerini ibraz etme olanağı tanınmış uyuşmazlığın çözümü için gereken bütün deliller toplanmıştır.
Taraflarca icra takip dosyalarına, genel kredi sözleşmesine, hesap kat ihtarnamesine, T.C. Merkez Bankası’na bildirilen ve kredi işlemlerinde uygulanacak azami faiz oranlarını gösterir tabloya (faiz genelgesine), banka defter ve kayıtlarına, ödeme dekontlarına ve bilirkişi incelemesine delil olarak dayanılmıştır.
Davacı delil olarak dayandığı genel kredi sözleşmesini, kefalet sözleşmesini, ipotek senedini, davacı bankanın uyguladığı kredi oranlarını gösterir faiz genelgesini, Ankara *** Noterliği’nin *** tarih ve *** yevmiye nolu ihtarnamesinin muhataba tebliğ şerhli örneğinihesap özetini ve sunmuştur.
Kayseri Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak davalılar ***ve ***davalı ***Ticaret Ltd. Şti.’nin yetkilisi veya ortağı olup olmadığı, ortak ve/veya yetkilisi iseler hangi tarihten itibaren bu sıfata sahip oldukları, halen bu sıfatlarının devam edip etmediği, sonlanmışsa tarihi sorularak buna ilişkin kayıt ve belge örnekleri istenmiştir. Bu müzekkeremize 27/01/2021 tarihili yazı ile cevap verilmiştir.
Kayseri ***İcra Dairesi’nin ***Esas sayılı takip dosyası incelenmek üzere yazı ile istenilmiştir. Bu takip dosyasının incelemesinde; davacı alacaklı ***Bankası A.Ş. tarafından borçlular ***. Tic. Ltd. Şti., ***, ***ve ***aleyhine 432.743,71-TL kredi asıl alacağı, 99.018,39-TL işlemiş faiz, 7.568,16-TL BSMV olmak üzere toplam 539.330,26-TL alacağın tahsili talebiyle ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin takip borçlulara tebliğ edildiği, takip borçlusu davalılar vekili tarafından icra müdürlüğüne verilen 17/11/2020 tarihli dilekçe ile borca itiraz edildiği, icra müdürlüğünce itiraz üzerine 01/02/2021 tarihinde İİK’nun 66/1. maddesi uyarınca takibin durdurulmasına karar verildiği görülmüştür.
Delillerin toplanmasından sonra HMK’nun 267. ve 268. maddesi gereğince dava dosyasının re’sen seçilecek bir bankacı bilirkişi ve bir icra iflas mevzuatı alanında nitelikli hesap bilirkişisinden oluşan bilirkişi kuruluna tevdine, bilirkişilere HMK’nun 268. maddesi gereği davacı bankanın ticari defter ve kayıtları üzerinde yerinde inceleme yapması, raporuna esas alacak olup da dosya içinde bulunmayan kayıt ve belgeler olursa birer suretinin raporuna eklemesi için yetki verilmesine, HMK’nun 273. maddesi gereğince kredi sözleşmesinin tarafları, kredi miktarı, kefalet limiti, hesap kat tarihi, kat ihtarındaki miktar, bu ihtarın tebliğ tarihi, akdi faiz oranı ve miktarı, temerrüd faiz oranı ve miktarı, asıl alacak ve miktarı, BSMV miktarı, kredi sözleşmesinin hükümleri dikkate alınarak icra takip tarihi itibariyle icra takip dosyasında talep edilen asıl alacak, işlemiş faiz ve BSMV kalemlerine ilişkin her bir talep yönünden davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı, davalı tarafın kefalet hususundaki beyan ve itirazları dikkate alınmak suretiyle varsa alacak miktarlarının kaçar TL olduğu, takip tarihinden dava tarihine kadar olan dönemde yapılan tahsilat olup olmadığı, varsa miktarının kaçar TL olduğu, dava tarihinden inceleme tarihine kadar geçen süre içinde yapılan tahsilat olup olmadığı, varsa hangi tarihte kaçar TL tahsilat yapıldığı hususlarında hüküm vermeye ve denetime elverişli açıklamalı rapor tanzimi için bilirkişi heyetine yetki ve görev verilmesine karar verilmiştir.
Bankacı bilirkişi *** tarafından düzenlenen ***2021 tarihli raporda özetle; ” Davacı bankanın asıl borçlu firmadan taleple bağlılık kuralına ve 09//07/2019 temerrüt tarihine göre icra takip tarihi itibariyle asıl borçlu firmanın 432.731,83-TL asıl alacak, 99.018,39-TL işlemiş faiz ve 4.950,92-TL BSMV olmak üzere toplam 536.701,14-TL nakit alacağının bulunduğu, davacı banka ile asıl borçlu Özün Tavukçuluk San. Tic. Ltd. Şti. arasında imzalanan genel kredi sözleşmesini diğer davalılar ***ve ***tarafından müteselsil kefil sıfatıyla imzalandığı görüldüğünden; davacı bankanın asıl borçlu ***. Tic. Ltd. Şti.’ne kullandırılan kredi nedeniyle taleple bağlılık kuralına ve ***05/07/2019 temerrüt tarihine göre icra takip tarihi itibariyle 431.754,04-TL asıl alacak, 99.018,39-TL işlemiş faiz ve 4.950,92-TL BSMV olmak üzere toplam 535.723,35-TL nakit alacağına davalı Yaşar Özer’in müteselsil kefaletinin bulunduğu, davacı bankanın asıl borçlu ***San. Tic. Ltd. Şti.’nden taleple bağlılık kuralına ve ***03/07/2019 temerrüt tarihine göre icra takip tarihi itibariyle 431.265,14-TL asıl alacak, 99.018,39-TL işlemiş faiz ve 4.950,92-TL BSMV olmak üzere toplam 535.234,45-TL nakit alacağına ***müteselsil kefaletinin bulunduğu” bildirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, YARGILAMA VE GEREKÇE: Dava, genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsiline yönelik icra takibine başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın İİK’nun 67/1. maddesi uyarınca iptali istemine ilişkindir.
Tarafların uyuşmazlık noktalarının ana başlıklarıyla; takibe konu edilen nedenlerle davacının davalılardan alacaklı olup olmadığı, davalıların kefaletinin geçerli olup olmadığı, davalıların icra takibine itirazlarının iptalinin gerekip gerekmediği ve davacının İİK’nun 67/2. maddesi uyarınca icra inkar tazminatı talep edip edemeyeceği hususlarında toplanmaktadır.
Bilindiği üzere, 2004 sayılı İcra İflas Kanunu’nun 67. maddesi uyarınca itirazın iptali davası; alacaklının, icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nun 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlayan bir eda davası olup, itirazın tebliğinden itibaren bir yıllık süre içinde açılan davada borçlunun itirazında haksızlığının belirlenmesi ve alacağın likit olması halinde, istem varsa borçlu aleyhine icra inkar tazminatına da hükmedilebilir. (Baki Kuru, İcra ve İflas Hukuku, 2006, s.219, 223). İcra dosyasında itiraz dilekçesinin alacaklıya tebliğ edildiğine ilişkin bir belge bulunmadığından, eldeki davanın bir yıllık yasal süre içinde açıldığı anlaşılmıştır.
6098 sayılı TBK’nun “eş rızası” başlıklı 584/1. maddesinde; “Eşlerden biri mahkemece verilmiş bir ayrılık kararı bulunmadıkça yasal olmayan ayrı yaşama hakkı doğmadıkça ancak diğerinin yazılı rızasına kefil olan olabilir, bu rızanın sözleşmenin kurulmasından önce ya da en geç kurulması anında verilmiş olması şarttır.” hükmü düzenlenmiştir. Takip dayanağı olan genel kredi sözleşmesinin incelenmesinde davalı borçlu *** San. Tic. Ltd. Şti.’nin davacı bankanın Kayseri ***Şubesi ve imzaladığı *** tarihli genel kredi sözleşmesine davalılar ***ve ***06/04/2017 tarihinde 550.000,00-TL ile kefil olduğunu, kefalet tarihi itibarı ile davalılar ***ve ***asıl borçlu şirketin ortakları olduğundan kefaletlerinin yasaya uygun ve geçerli olduğu görülmüştür.
Hesap kat ihtarnamesinin incelenmesinde; davacı bankanın kullanılan kredilerin ödenmemesi üzerine Ankara ***. Noterliği’nin ***tarihli ve ***yevmiye numaralı ihtarnamesi ile hesapları kat ederek toplam 663.318,89-TL nakit kredilerden kaynaklanan alacaklarının 3 gün içinde ödenmesini, aksi halde yasal yollara başvurularak tahsil yoluna gidileceğinin ihtar etmiş, hesap kat ihtarnamesinin asıl borçlu davalı ***San. Tic. Ltd. Şti.’ne 05/07/2019 tarihide tebliğ edildiği görülmekle asıl borçlu şirket için temerrüt tarihi 09/07/2019 tarihi olarak tespit edilmiştir. Hesap kat ihtarnamesinin davalı kefil ***01/07/2019 tarihide tebliğ edildiği görülmekle bu davalı için temerrüt tarihi 05/07/2019 tarihi olarak tespit edilmiştir. Hesap kat ihtarnamesinin davalı kefil ***29/06/2019 tarihide tebliğ edildiği görülmekle bu davalı için temerrüt tarihi 03/07/2019 tarihi olarak tespit edilmiştir.
01/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 88. ve 120. maddelerinde temerrüt faizine sınırlamalar getirilmiştir. Yürürlük Kanunu’nun 7. maddesine göre söz konusu hüküm 01/07/2012 tarihinden önce başlatılmış takiplerde de uygulanacaktır. Ancak 6102 sayılı TTK’nun 8. maddesine göre ticari işlerde faiz serbestisi ilkesi geçerlidir. Ticaret Kanunu Borçlar Kanunu’na göre daha özel bir kanundur. Aynı tarihte yürürlüğe giren bu özel kanunlar arasındaki farklı nitelikteki hükümler söz konusu olduğundan daha özel nitelikteki 6102 sayılı TTK hükümlerinin dikkate alınarak faiz oranının belirlenmesi gerekir. Mahkememizce 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 88. ve 120. maddesindeki sınırlamaların uyuşmazlıkta uygulanamayacağı taraflar arasındaki kredi sözleşmesi hükümlerinin uygulanması gerekeceği düşünülmüştür.
Taraflar arasında düzenlenen davaya konu genel kredi sözleşmesinin 4.b. maddesinde “Müşterinin kredinin anapara faiz, dönem faizi, taksit ve masrafların ödenmesinde gecikmesi halinde gecikme faizi uygulanır. Gecikme faizi akdi faiz oranına %50’si oranında ilave yapılmak suretiyle tespit edilir. Ancak cari faiz oranı akdi faiz oranından daha yüksek ise gecikme faizi hesaplamasında cari faiz oranı esas alınır. Müşterinin temerrüde düşmesi halinde temerrüt faizi uygulanır. Temerrüt faizi akdi faiz oranına %100’ü oranında ilave yapılmak suretiyle tespit edilir. Ancak cari faiz oranı akdi faiz oranından daha yüksek ise gecikme faizi hesaplamasında cari faiz oranı esas alınır. ..” hükmünün düzenlendiği görülmüştür. Davacı banka tarafından yayımlanan genelge ile ticari alacaklara yıllık %19,00 oranında akdi faizi uygulanacağı belirtilmiş olduğu, banka gecikme faiz oranının ticari kredi faiz oranının 2 fazlası olarak belirlendiğinden bu oranın %39,00 olduğu, ancak davacı bankanın icra tabininde %20,15 oranında temerrüt faizi talep ettiği görüldüğünden taleple bağlı kalınarak temerrüt faiz oranı yıllık %20,15 olarak kabul edilmiş olup, bu faiz oranının yasaya, sözleşmeye ve yerleşik yargı uygulamalarına uygun olduğu görülmektedir.
Kredi sözleşmesine dayanılarak yapılan eldeki davaya konu icra takibinde alacak hesabı yapılırken; takibe dayanak kredi sözleşmelerindeki hüküm nedeniyle davacı bankanın kayıt ve belgelerinin esas alınması hesabın kat edildiği tarih itibariyle davacı banka alacağının belirlenmesi bu miktara kat tarihinden ihtarda verilen ödeme süresinin sonuna kadar geçen sürede borçlunun henüz mütemerrit duruma düşmediğinin kabulü ile akdi (cari=sözleşme dönemi) faiz uygulanmalı; ödeme süresinin dolmasından sonra (temerrüdün gerçekleşmesi üzerine) alacağa temerrüt faizi uygulanmalıdır. Buna göre, temerrüt tarihine kadar akdi faiz ve faizin gider vergisi hesaplanıp kapitalize edilerek temerrüt tarihindeki asıl alacağın bulunması, bu alacağa takip tarihine kadar temerrüt faizi ve BSMV işletilerek takip tarihindeki toplam alacak miktarının bulunması, takip tarihinden sonra yapılan ödemeler var ise bunların öncelikle masraf ve faizlere mahsubunun yapılması ve dava tarihindeki alacak miktarının belirlenmesi gerekir. Mahkememizce aldırılan bankacı bilirkişinin raporunda buna uygun hesaplama yapıldığı görülmekle mahkememizce benimsenmiş ve hükme esas alınmıştır.
Mahkememizce yaptırılan bilirkişi incelemesi sonunda düzenlenen bilirkişi kurulu raporunda davacı bankanın takip ve dava tarihi itibariyle asıl borçlu olan davalı *** Ticaret Limited Şirketi’nin kullandığı kredi nedeniyle asıl borçlu davalının 432.731,83-TL asıl alacak, 99.018,39-TL işlemiş faiz ve 4.950,92-TL BSMV olmak üzere toplam 536.701,14-TL’den bu davalı lehine verilen Nevşehir İli, ***Köyü’nde kain ***ada, ***parsel sayılı taşınmaz üzerine 10/05/2017 tarihli ve ***yevmiye sayılı ipotek bulunması nedeniye ipotek bedeli olan 100.000,00-TL’nin mahsubu ile bakiye 436.701,14-TL’den sorumlu olduğu, temerrüt tarihlerine göre davalı ***431.754,04-TL asıl alacak, 99.018,39-TL işlemiş faiz ve 4.950,92-TL BSMV olmak üzere toplam 535.723,35-TL’den sorumlu olduğu ve davalı ***ise 431.265,14-TL asıl alacak, 99.018,39-TL işlemiş faiz ve 4.950,92-TL BSMV olmak üzere toplam 535.234,45-TL’den sorumluluğunun bulunduğu tespit edilmiştir. Dosya kapsamına uygun, objektif, gerekçeli ve mahkememizce de hüküm kurmaya elverişli bulunan bilirkişi raporunun içeriği dikkate alınarak ilişkin hesaplamalara itibar edilmiştir. Davaya konu ipotek resmi senedinin incelenmesinde, ipotek tesis edilen taşınmazın asıl borçlunun da borcundan doğacak alacağın teminatı olarak verildiği, bu nedenle davalı olan müteselsil kefil hakkında da rehin paraya çevrilmeden takip yapılabileceği, asıl borçluya borcun ödenmesi için kat ihtarı çekildiği, takibe geçildiği, ancak ihtar ve takibin sonuçsuz kaldığı, TBK’nun 586/1. maddesinde belirtildiği şekilde müteselsil kefil olan davalılar hakkında da takip koşullarının oluştuğu anlaşılmış ve davacı alacaklı tarafından da tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla icra takibine geçilmiş olduğundan mahkememizce alınan bilirkişi raporunda belirtilen şekilde asıl alacak ve işlemiş faiz toplamı üzerinde davalıların icra takibine itirazın iptaline karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır (Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 07/10/2020 günlü, 2020/4591 Esas ve 2020/3910 Karar sayılı emsal kararı).
Bankacı bilirkişi raporuna göre taleple bağlılık ilkesi gereği icra takip tarihi ve dava tarihi itibarı ile davanın kısmen kabulü ile, Kayseri ***İcra Dairesi’nin ***Esas sayılı takip dosyasına davalıların vaki itirazlarının kısmen iptali ile Kayseri ***İcra Dairesi’nin ***Esas sayılı takip dosyası ile tahsilde tekerrür olmamak üzere; davalı ***Sanayi Ticaret Limited Şirketi’nin 432.731,83-TL asıl alacak, 99.018,39-TL işlemiş faiz ve 4.950,92-TL BSMV olmak üzere toplam 536.701,14-TL’den ipotek bedeli olan 100.000,00-TL’nin mahsubu ile bakiye 436.701,14-TL’den sorumlu olması, davalı ***431.754,04-TL asıl alacak, 99.018,39-TL işlemiş faiz ve 4.950,92-TL BSMV olmak üzere toplam 535.723,35-TL’den sorumlu olması ve davalı ***431.265,14-TL asıl alacak, 99.018,39-TL işlemiş faiz ve 4.950,92-TL BSMV olmak üzere toplam 535.234,45-TL’den sorumlu olması koşulu ile bu miktarlar üzerinden icra takibinin devamına, itirazın iptaline karar verilen asıl alacağın takip tarihinden tahsil tarihine kadar yıllık %20,15 oranında temerrüt faizi işletilmesine ve takip sonrası işleyecek tüm faizlere %5 oranında BSMV yürütülmesine, sübut bulmadığından davacının fazlaya ilişkin itirazın iptali isteminin reddine karar verilmiştir.
Davacı taraf dava dilekçesinde icra inkar tazminatı talebinde bulunmuştur.
İİK’nun 67/1. maddesine göre “Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın “yüzde yirmisinden” aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” Buna göre davacı lehine icra inkar tazminatına hükmetmek için davalının haksız olması, itirazın iptaline karar verilen alacağın likit olması ve davacının talebi gerekir. Davanın kısmen kabulüne karar verilen alacak miktarının genel kredi sözleşmesinden kaynaklı banka kayıtlarına dayalı likit yani belirlenebilir bir alacak olduğu kanaati ile, İİK’nun 67/2. maddesi gereğince itirazın iptaline karar verilen 535.723,35-TL’nin takdiren %20’si oranında (davalı ***535.723,35-TL’nin takdiren %20’si oranında, davalı ***535.234,45-TL’nin takdiren %20’si oranında ve davalı ***San. Tic. Ltd. Şti.’nin 436.701,14-TL’nin takdiren %20’si oranında icra inkar tazminatından sorumlu olması koşulu ile) icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın KISMEN KABULÜNE KISMEN REDDİNE,
1-Kayseri ***İcra Dairesi’nin ***Esas sayılı takip dosyasına davalıların vaki itirazlarının KISMEN İPTALİ ile Kayseri ***İcra Dairesinin ***Esas sayılı takip dosyası ile tahsilde tekerrür olmamak üzere;
a)Davalı ***Sanayi Ticaret Limited Şirketi’nin 432.731,83-TL asıl alacak, 99.018,39-TL işlemiş faiz ve 4.950,92-TL BSMV olmak üzere toplam 536.701,14-TL’den ipotek bedeli olan 100.000,00-TL’nin mahsubu ile bakiye 436.701,14-TL’den sorumlu olması,
b)Davalı ***431.754,04-TL asıl alacak, 99.018,39-TL işlemiş faiz ve 4.950,92-TL BSMV olmak üzere toplam 535.723,35-TL’den sorumlu olması,
c)Davalı ***431.265,14-TL asıl alacak, 99.018,39-TL işlemiş faiz ve 4.950,92-TL BSMV olmak üzere toplam 535.234,45-TL’den sorumlu olması koşulu ile bu miktarlar üzerinden İCRA TAKİBİNİN DEVAMINA,
2-İtirazın iptaline karar verilen asıl alacağın takip tarihinden tahsil tarihine kadar yıllık %20,15 oranında temerrüt faizi işletilmesine ve takip sonrası işleyecek tüm faizlere %5 oranında BSMV yürütülmesine,
3-Davacının fazlaya ilişkin itirazın iptali isteminin REDDİNE,
4-İtirazın iptaline karar verilen 535.723,35-TL’nin takdiren %20’si oranında (davalı ***535.723,35-TL’nin takdiren %20’si oranında, davalı ***535.234,45-TL’nin takdiren %20’si oranında ve davalı ***San. Tic. Ltd. Şti.’nin 436.701,14-TL’nin takdiren %20’si oranında icra inkar tazminatından sorumlu olması koşulu ile) icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
5-492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince alınması gereken 36.535,26-TL nispi karar ve ilam harcının davacıdan peşin olarak alınmış 6.513,77-TL peşin harç ile icra dosyasına ödenen 2.758,85-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 27.322,64-TL karar ilam harcının (bu harç tutarından davalı ***27.289,24-TL’lik kısmından, davalı ***San. Tic. Ltd. Şti.’nin ise 20.587,34-TL’lık kısmından sınırlı sorumlu olması koşulu ile) davalılardan alınarak HAZİNE’YE GELİR KAYDINA,
6-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin (yargılama gideri) kabul/ret oranına göre hesap edilen 1.311,72-TL’nın (bu tutarın davalı ***1.309,97-TL’lik kısmından, davalı ***San. Tic. Ltd. Şti.’nin ise 1.068,81-TL’lık kısmından sınırlı sorumlu olması koşulu ile) davalılardan, bakiye 8,28-TL’nın ise davacıdan alınarak HAZİNE’YE GELİR KAYDINA,
7-Davacı tarafından peşin yatırılan 59,30-TL başvurma harcı ve 6.513,77-TL peşin harç ile 2.758,85-TL icra müdürlüğüne yatırılan peşin harç olmak üzere toplam 9.331,92-TL harcın davalılardan alınarak davacı tarafa verilmesine,
10-Davacı tarafça yapılan 49,50-TL e-tebligat gideri, 1,10-TL KEB gideri, 95,00-TL tebligat gideri, 750,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 895,60-TL yargılama giderinden davanın kabul ve ret oranına göre belirlenen 889,61-TL’nin (bu tutarın davalı ***888,79-TL’lik kısmından, davalı ***San. Tic. Ltd. Şti.’nin ise 725,17-TL’lık kısmından sınırlı sorumlu olması koşulu ile) davalılardan alınarak davacı tarafa verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
11-Davalılar tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda herhangi bir karar verilmesine yer olmadığına,
12-HMK’nun 333/1. maddesi gereğince varsa artan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleşmesinden sonra yatıran ilgili tarafa iadesine,
13-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. gereğince davanın kabul edilen kısmı üzerinden hesap ve taktir olunan 43.836,17-TL nispi vekalet ücretinin (bu tutarın davalı ***43.811,72-TL’lik kısmından, davalı ***San. Tic. Ltd. Şti.’nin ise 38.885,06-TL’lık kısmından sınırlı sorumlu olması koşulu ile) davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
14-Davalılar kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. gereğince nakdi kredi alacağı yönünden davanın reddine karar verilen kısım üzerinden hesap ve taktir olunan 4.080,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
Dair, davacı vekili ve davalılar vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 27/09/2021

Başkan ***
e-imzalıdır
Üye ***
e-imzalıdır
Üye ***
e-imzalıdır
Katip ***
e-imzalıdır