Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/480 E. 2022/257 K. 04.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
KAYSERİ
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : ***
KARAR NO : ***

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : ***
VEKİLİ : Av. … –
DAVALI : … – …
VEKİLİ : Av. … –

DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : ***
KARAR TARİHİ : ***
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 27/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan menfi tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili aleyhine Kayseri 1. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibi başlatıldığını, ödeme emri tebliğ edildiğini, davalı tarafından bononun keşidecisi olan …’ya ödememe protestosu gönderilmeden ciranta konumunda olan müvekkili …’ya icra takibi yapılmasının mümkün olmadığını, ancak başlatılan icra takibi nedeniyle haciz ve muhafaza işlemi yaptığını müvekkilinin tüm araç ve gereçlerinin haczedilip muhafaza edildiğini bu nedenle müvekkilinin işlerini yapamadığını, haksız ve kötü niyetli muhafaza işlemlerinden dolayı müvekkilinin madden ve manen ciddi zararla gördüğünü belirterek Kayseri 1. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyası ile başlatılan icra takibinin iptali ile müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine ve icra takibinin iptaline, yaklaşık ispat kuralı sağlanamadığından icra takibinin teminatsız olarak durdurulmasına ve asıl alacağın %20’sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili tarafından davacı aleyhine Kayseri 1. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyası ile kambiyo senetlerine mahsus icra takibine dayalı ödeme emri gönderildiğini, davacının ödeme emrini tebliğ aldığı ve 5 günlük yasal süresi içinde borca itiraz etmediğini ve borcu kabul ettiğini, davacının işbu davayı süresi içinde açmadığını, müvekkilinin senetler yönünden yetkili hamil konumunda olduğunu, bu nedenle icra takibine konu senetler nedeniyle müvekkilinin davacıdan alacaklı olmadığı iddiasının hukuki bir dayanağı olmadığını usul ve yasalara göre davacının bonolar sebebiyle müvekkiline borçlu olduğunu belirterek haksız ve hukuktan yoksun olarak açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER : Mahkememizce taraf teşkili sağlanmış davanın taraflarına delillerini ibraz etme olanağı tanınmış uyuşmazlığın çözümü için gereken bütün deliller toplanmıştır.
Taraflarca icra takip dosyasına, takibe dayanak yapılan senede, tanık ve bilirkişi incelemesine delil olarak dayanılmıştır.
Kayseri 1. İcra Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak, … Esas sayılı takip dosyasının gönderilmesi ve bu takibe dayanak bononun ön ve arka yüzünün fotokopisi istenilmiştir.
Kayseri 1. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davalı alacaklı … tarafından davacı borçlu … ve dava dışı … aleyhine … vade tarihli, 52.000,00-TL bedelli bono dayanak gösterilerek kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile başlatılmış icra takibi olduğu görülmüştür.
İcra takibine ve davaya konu edilen dayanak senet incelendiğinde, keşidecisinin …, lehdarının …, … tanzim ve … vade tarihli, 52.000,00 TL bedelli bono olduğu, bu bononun arkasında lehdar … tarafından …’a ciro edildiği ve … tarafından da son hamil sıfatıyla bu bonoya dayanarak düzenleyen dava dışı … ile lehtar ciranta davacı … aleyhine Kayseri 1. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığı anlaşılmıştır.
Kayseri Kayseri 4. İcra Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı sayılı dava dosyası celp edilmiştir. İncelenmesinde, … tarafından …, … ve … aleyhine *** tarihinde istihkak davasını açıldığı, mahkemece yapılan yargılama sonunda *** tarihinde *** Karar sayılı ilamla davanın kabulüne karar verildiği, karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulduğu görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, YARGILAMA VE GEREKÇE: Dava, kambiyo yolu ile başlatılan icra takibi nedeniyle borçlu olmadığına yönelik menfi tespit istemine ilişkindir.
Taraflar arasında uyuşmazlık; davaya ve takibe konu bononun protesto çekilmeden icra takibine konu edilip edilmediği noktasında toplanmaktadır.
Mahkememizde evvelce yapılan yargılamalar sonunda *** tarihli, *** Karar sayılı gerekçeli karar ile davalının dava ve takip konusu bononun hamili, davacının ise bonoda lehtar ciranta konumunda olduğu, davalının bu bonoyla ilgili olarak süresinde ödememe protestosu keşide ettiğine dair dosyaya ispatlayıcı herhangi bir yazılı delil ve belge sunmadığı gibi böyle bir iddiasının da olmadığı, davalının bu bonoya dayalı olarak davacı cirantaya karşı müracaat hakkını kaybettiği, bu durumda davalının ciranta olan davacı ile aralarındaki hukuki ilişkiyi ispat zorunluluğu bulunduğu, davalı tarafın davacı ile aralarındaki hukuki ilişkiyi ispata dair dosyaya herhangi bir delil ve belge de sunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne ve davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmiştir. Bu hükme karşı davalı vekilince istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi’nce icra kılınan istinaf incelemesi sonucunda 11/06/2021 tarihli, 2018/2601 Esas ve 2021/983 Karar sayılı karar ilamı ile “Somut olayda, mahkemece dava konusu senedin davalının temel ilişkiye dayalı alacağı bakımından yazılı delil başlangıcı olduğunun kabulü ile ispat yükünün davalıda olduğu gözetilerek, davalıya temel ilişkiyi kanıtlama imkanı verilip, bu konudaki delilleri toplanıp sonucuna göre bir karar verilmesi gerekmektedir (Yargıtay 19. H.D. 2018/2177 E, 2020/35 K ve 23/01/2020 T. sayılı v.b. kararları). Açıklanan bu nedenlerle mahkemece davalıya alacağının ispati imkanı verilip, bütün deliller toplandıktan sonra bir karar verilmesi gerektiği” nedeniyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353/1-a-6. maddesi uyarınca kabulü ile mahkememizin 25/06/2018 tarihli, 2018/179 Esas ve 2018/550 Karar sayılı kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.

İade edilen dava dosyası mahkememizin *** Esas sırasına kaydedilmiştir.
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi’nin 11/06/2021 tarihli, 2018/2601 Esas ve 2021/983 Karar sayılı karar ilamı çerçevesinde dava ve takip konusu senedin davalının temel ilişkiye dayalı alacağı bakımından yazılı delil başlangıcı olduğunun kabulü ile ispat yükünün davalıda olduğu gözetilerek, davalıya temel ilişkiyi kanıtlama imkanı verilmiş ve bu konudaki delilleri toplanmıştır. Davalı tanıkları yargılama sırasında usulünce dinlenmişlerdir.
Davalı tanığı … duruşmada; “Ben tarafların ikisini de tanırım. 2011 yılında … battı. Düvenonü semtinde et ve et mamulleri üzerine toptan kasap işi yapıyordu. … ile …’nın Ramak isimli şirketi vardı, taraflar bu şirketin ortaklarıydı. … dediğim gibi ayrıca yaptığı toptan kasapçılık işinde battı. Ramak isimli şirkette tarafların dediğim gibi ortaklığı vardı. Bu şirketteki ortaklığı nedeni ile …’ın …’dan bir miktar alacağı vardı ama alacağının miktarını bilemiyorum. Taraflar arasındaki bu ortaklık da bitti, o yüzden Ramak isimli şirketin de kapatıldığını tahmin ediyorum. Ben bu davaya konu … düzenleme, … vade tarihli, 52.000,00-TL bedelli senedin … tarafından …’a cirolanmasıyla ve teslimi ile ilgili bilgi sahibi değilim. Bu çekin davacı tarafından davalıya teslim edildiğini görmedim duymadım. Benim bildiklerim bunlardır.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davalı Tanığı … duruşmada; “… ile amca çocukları oluruz. Tarafların her ikisini de tanırım. Taraflar arasında et alış verişi şeklinde ticari münasebet vardı. … ile akrabalığımız nedeni ile zaman zaman ev oturmalarımız oluyordu. Bu oturmaların birinde … bana dava konusu olan 52.000,00-TL miktarlı, … vade tarihli senedi gösterdi, “Bu senetten dolayı alacağımı …’dan alamıyorum herhalde icralık olacağız.” dedi. Bu ev oturmasının, ben işimi 2013 yılında bıraktığım için bıraktığım tarihten 1 yıl sonrasında yapıldığını hatırlıyorum. … ile … arasında zaman zaman ortaklık oluyordu, beraber ticaret yapıyorlardı. Hatta tarafların ortak bir şirketleri vardı. …’nın borçları yüzünden şirketi kapatmak zorunda kaldılar. Ben taraflar arasında davacının davalıya dava konusu edilen bu senedi cirolarken ve teslim ederken yanlarında değildim, o konuda görgüye dayalı bilgim yoktur. Sadece yukarıda anlattığım hali ile biliyorum. Benim bildiklerim bunlardır.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davalı tanığı … duruşmada; “Tarafların her ikisini de tanırım, benim arkadaşım olurlar. Taraflar daha öncesinden ortaklık yaptılar ama battılar. …’ın …’dan alacağı var ama alacağının ne kadar olduğunu bilmiyorum. Yine bana sorduğunuz … düzenleme tarihli, … vade tarihli, 52.000,00-TL bedelli senet hakkında bilgim yok. Ben bu senedin imzalanıp verilişi sırasında yanlarında değildim, görmedim. Benim bildiklerim bunlardır.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davacı tanıkları …, … İlhami Kaya’ya çıkarılan açıklamalı davetiyelerin bila tebliğ iade edilmesi üzerine davacı vekiline tanıkları …, … ve …’nın açık ve kesin adreslerini (T.C. kimlik numaraları ile birlikte) bildirmek üzere HMK’nun 240/3. maddesi gereğince kesin süre verilmiş, kesin süre içinde tanıkların açık adresi gösterilmez veya gösterilen yeni adresleri de doğru değilse bu tanıkların dinlenmesinden vazgeçmiş sayılacağı davacı vekiline usulünce ihtar edilmiştir. Kesin süreye rağmen davacı tarafça tanıklarının yeni adresleri bildirilmediğinden bu tanıkların dinlenmesinden vazgeçmiş sayılmıştır.
Davacı, takibe ve davaya konu edilen senette lehtar, davalı ise senedi lehtardan ciro yoluyla alan hamil konumundadır. Davacı, davalının ödememe protestosu çekmediğini, kendisine karşı başvuru hakkı olmadığını bu nedenle takip nedeniyle borçlu olmadığını iddia etmiştir.
6102 sayılı TTK’nun 730. maddesi uyarınca hamil süresi içerisinde ödememe protestosu çekmemiş ise keşideci dışındaki diğer cirantalara karşı kambiyo hukukundan kaynaklanan başvuru hakkını kaybeder.
Dosyadan, davaya konu bononun davacı tarafça davalıya ciro edildiği ve davalı tarafça icra takibine konu edildiği görülmektedir. Fakat davalı alacaklı, icra takibine girişmeden önce ödememe protestosu çekmediğinden, kambiyo hukukundan kaynaklanan hakları yitirilmiş olduğundan, kendisinden önceki cirantaya karşı kambiyo yoluyla icra takibi yapamaz ise de bono üzerinde davalı alacaklının davacıdan sonraki ciranta olduğu ve hamil sıfatıyla kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibi başlattığı anlaşılmaktadır. Hamil davalı kendisinden önceki ciranta davacıya karşı aradaki temel ilişkiyi kanıtlamak suretiyle alacak talebinde bulunabilir.
Eldeki davada, mahkememizce istinaf karar ilamı doğrultusunda, dava konusu senedin davalının temel ilişkiye dayalı alacağı bakımından yazılı delil başlangıcı olduğunun kabulü ile ispat yükünün davalıda olduğu gözetilerek, davalıya temel ilişkiyi kanıtlama imkanı verilip, bu konudaki delilleri toplanmıştır (Yargıtay 19. H.D.’nin 23/01/2020 tarihli, 2018/2177 Esas ve 2020/35 Karar sayılı emsal kararı). Bu amaçla davalı tarafından gösterilen tanıklar usulünce dinlenmişlerdir. Dinlenen tanıklar anlatımlarında bu davaya konu … düzenleme, … vade tarihli ve 52.000,00-TL bedelli senedin davacı … tarafından davalı …’a cirolanmasıyla ve teslimi ile ilgili bilgi sahibi olmadıklarını, senedin cirolanması ve teslimi sırasında tarafların yanında bulunmadıklarını açıklamışlardır. Davalı Tanığı …, dava konusu olan senedi davalının kendisine gösterdiğini ve “Bu senetten dolayı alacağımı …’dan alamıyorum herhalde icralık olacağız.” dediğini beyan etmiştir. Adı geçen tanığın bu beyanı görgüye dayalı olmayıp bizzat davalıdan aktarılan beyanlardan ibaret olduğundan hükme esas alınamaz. Yine davalı tanığı …, şirket ortaklığı nedeni ile davalı …’ın davacı …’dan bir miktar alacağı olduğunu ama alacağının miktarını bilmediğini, davaya konu … düzenleme, … vade tarihli, 52.000,00-TL bedelli senedin … tarafından …’a cirolanmasıyla ve teslimi ile ilgili bilgi sahibi olmadığını, bu çekin davacı tarafından davalıya teslim edildiğini görmediğini ve duymadığını beyan etmiştir. Bu tanık anlatımıyla da dava konusu senede ilişkin olarak davalının davacıdan alacaklı olduğu ispatlanamamıştır.
Yargılama sonunda tüm dosya kapsamına göre; dava konusu senedin davalının temel ilişkiye dayalı alacağı bakımından yazılı delil başlangıcı olduğunun kabulü ile ispat yükünün davalıda olduğu gözetilerek, davalıya temel ilişkiyi kanıtlama imkanı verilip, bu konudaki delilleri toplanmış, mevcut dosya kapsamına göre davalı tarafından dava konusu senet bakımından, davacıdan temel ilişkiye dayalı alacağı olduğunu ispatyamamıştır. Davalının, icra takibine girişmeden önce ödememe protestosu çekmediğinden, kambiyo hukukundan kaynaklanan hakları yitirildiği, bu nedenle kendisinden önceki cirantaya karşı kambiyo yoluyla icra takibi yapamayacağı, senede bağlı olarak davacı ile aralarında olan temel ilişkiyi de usulünce ispatlayamadığı görüş ve kanaati ile davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Davacı taraf dava dilekçesinde kötü niyet tazminatı da talep etmiştir. Davacı tarafından cirolanıp teslim edilen senede dayanarak bu senette lehtar ve kendisinden önceki ciranta olarak görünen davacıya karşı icra takibini başlatırken kötüniyetle hareket ettiğinin kabulü, genel hayat tecrübelerine göre olanaklı değildir. Davalının icra takibi başlatmasında kötü niyetli olduğu hakkında davacı tarafça kesin ve yeterli kanıtlar gösterilerek ispatlanamamıştır. Bu nedenle yasal koşullarının oluşmaması nedeniyle davacının kötüniyet tazminatı isteminin reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile Kayseri Genel İcra Dairesinin *** Esas sayılı (Kapatılan Kayseri 1. İcra Müdürlüğü’nün … Esas) icra takip dosyası nedeni ile davacının davalıya BORÇLU OLMADIĞININ TESPİTİNE,
2-İİK’nun 72/5. maddesine göre hüküm kesinleştiğinde icra takibinin davacı yönünden iptaline,
3-Koşulları bulunmadığından davacının kötü niyet tazminatı isteminin reddine,
4-Alınması gereken 3.552,12-TL nisbi karar ve ilam harcından davacıdan peşin olarak alınan 888,03-TL peşin dava harcının mahsubu ile bakiye 2.663,82-TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
5-Davacı tarafça yatırılan 35,90-TL başvurma harcı ve 888,03-TL peşin dava harcının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafça yapılan 16,50-TL elektronik tebligat gideri, 89,00-TL posta gideri ve 226,50-TL tebligat gideri olmak üzere toplam 332,00-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Hükmün mahiyeti gereği, davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına,
8-HMK’nun 333/1. maddesi gereğince varsa artan gider avansından kullanılmayan kısmın kararın kesinleşmesinden sonra yatıran ilgili tarafa iadesine,
9-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. gereğince hesap ve taktir olunan 7.560,00-TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
10-Hükmün mahiyeti gereği, davalı lehine vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dair, davalı vekilinin yüzüne karşı davacı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 04/04/2022

Katip …
E-imzalıdır

Hakim …
E-imzalıdır