Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/477 E. 2022/15 K. 11.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
KAYSERİ
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : …
KARAR NO : …

HAKİM : …
KATİP : …

DAVACI : …
VEKİİ : Av. …
DAVALI :…
VEKİLİ : Av. …
DAVA : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 18/07/2019
KARAR TARİHİ : …
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 28/01/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının medya ve reklamcılık sektöründe faaliyet gösterdiğini, davalının ise kendi müşterileri tarafından yapılan ödemeler sonrası onlara çekilişle ev sattığını, davalının gazete, sosyal medya vb mecralarda reklam ve davalı şirketin tanıtım ürünlerini içerir ürün temini konusunda davacı ile anlaştığını, bu anlaşma sonucu davacı tarafça reklam ve tanıtyım hizmetinin verildiğini, taraflar arasındaki ilişkinin eser sözleşmesi olduğunu, sözlü olarak yapılan eser sözleşmesi uyarınca davacının edimini yerine getirdiğini, davalının ise ödemeleri yerine getirmediğini, davacının alacağının dayanağının dört adet faturaya dayandığını ve Kayseri … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile icra takibine konulduğunu, davalının haksız bir şekilde takibe ve borca itiraz ettiğini belirterek borca vaki itirazın iptaline karar verilmesini, davalının alacağın % 20’si oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı Vekili cevap dilekçesinde özetle; Mahkememizin görevli olmadığını, davacı ile davalı arasında reklamcılık hizmetleri alımı konusunda sözleşildiğini, davalının davacıya 54.014,50 TL ödeme yaptığını, davalının davacıya olan borcuna istinaden … plakalı aracın satışını üçüncü bir kişiye yaptığını ve araç satışından gelen 28.000,00 TL net parayı davacıya verdiğini, ödemelerin 15.000,00 TL’lik kısmının … isimli şahsın … Bankası kredi kartıyla davacının pos cihazından çekilerek yapıldığını, toplamda 110.000,00 TL’ye yapılacak reklamcılık hizmetine istinaden davalının 97.014,00 TL ödeme yaptığını ve 12.986,00 TL borcunun kaldığını, davacı tarafça başlatılan icra takibi ile gerçek borç miktarının uyuşmaması nedeni ile davalının borca itiraz ettiğini, … tarihli ve … tarihli faturaların her ikisinin de bedeli 4.720,00 TL olup, her iki faturadan kaynaklı borcun aynı gün içinde banka kanalı ile ödendiğini, bu iki fatura bedeli düşülmeksizin davacının takip başlattığını belirterek davanın reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
… tarihli celsede Dava dosyasının önceki raporu düzenleyen bilirkişiye tevdii ile Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesi Başkanlığı’nın … tarih ve … Esas … Karar sayılı ilamında işaret edilen hususlarda ek rapor düzenlenmesinin istenilmesine karar verilmiş, bilirkişi Prof. Dr. … ‘ın mahkememize sunmuş olduğu … tarihli ek raporda özetle; Alternatif-1: davacının ticari defterlerinde davalıdan 20.806,10 TL alacak; davalının ticari defterinde de davacıya 20.806,10 TL borç gözükmekte olduğunu, gerek fatura kayıtları, gerekse ödeme kayıtları birbirinden farklı olduğunu ancak sonuçtaki alacak/borç kaydı kuruş hanesi dahil aynı olduğunu, Bu husus tarafların bakiyede anlaştıklarını ve davalmın ticari defter kayıtlarını buna göre düzenlediği izlenimini uyandırmakta olduğunu, Zira, sonucunun tesadüf olması imkansız olduğunu, Bu durumda tarafların ticari defterleri bakiye konusunda birbirini teyit ettiğinden davacının davalıdan 20.806,10 TL alacaklı olduğu değerlendirilebileceğini, Alternatif-2: Davacının düzenlediği faturaların 54.014,50 TL’lik kısmı davalının ticari defterlerinde kayıtlı olduğuna göre bu tutarın ispatlandığını, diğer kayıtlı olmayan faturaları davacının ispatlaması gerektiğini, İspatlanan fatura bedelleri toplamından ödemeler mahsup edilmesi gerektiğini, davacının ticari defterleri aleyhine delil niteliği taşımakta olduğunu ve 65.800,00 TL tutarında davalıdan tahsilat gözükmekte olduğunu, bu durumda davacının davalıdan alacağı kalmadığını mahkememize bildirmiştir.

DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Davacı taraf davasında, eser sözleşmesinden doğan faturalardan dolayı alacaklı olduğunu, davalının haksız bir şekilde takibe ve borca itiraz ettiğini belirterek borca vaki itirazın iptaline karar verilmesini, davalının alacağın % 20’si oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir.
Davalı taraf cevaplarında, davacı ile davalı arasında reklamcılık hizmetleri alımı konusunda anlaştıklarını, davalının davacıya 54.014,50 TL ödeme yaptığını, davalının davacıya olan borcuna istinaden … plakalı aracın satışını üçüncü bir kişiye yaptığını ve araç satışından gelen 28.000,00 TL net parayı davacıya verdiğini, ödemelerin 15.000,00 TL’lik kısmının … isimli şahsın … Bankası kredi kartıyla davacının pos cihazından çekilerek yapıldığını, toplamda 110.000,00 TL’ye yapılacak reklamcılık hizmetine istinaden davalının 97.014,00 TL ödeme yaptığını ve 12.986,00 TL borcunun kaldığını, davacı tarafça başlatılan icra takibi ile gerçek borç miktarının uyuşmaması nedeni ile davalının borca itiraz ettiğini, … tarihli ve … tarihli faturaların her ikisinin de bedeli 4.720,00 TL olup, her iki faturadan kaynaklı borcun aynı gün içinde banka kanalı ile ödendiğini, bu iki fatura bedeli düşülmeksizin davacının takip başlattığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce kararın kaldırılması öncesi davanın kısmen kabulü ile Kayseri … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında davalının 16.092,00 TL asıl alacağa yaptığı itirazın iptali ile takibin 16.092,00 TL üzerinden devamına, davacının fazlaya ilişkin itirazın iptalinin reddine, itirazın iptaline karar verilen 16.092,00 TL üzerinden hesaplanacak %20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar vermiştir.
Karar Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi’nin kararı ile ” Davacı ile davalı arasında birden fazla faturaya dayalı ticari ilişki bulunduğu cari hesap sözleşmesi olmadığı için takip konusu faturanın düzenlendiği tarihten sonra yapılan ödemelerin hangi faturaya ilişkin olduğu konusunda ödeme belgelerinde bir açıklık bulunmamaktadır. Ayrıca, davalının ticari defterlerinde yapılan bilirkişi incelemesinde davalının davacıya 20.806,10.-TL borçlu olduğu belirtilmiştir. Taraflar arasındaki birden fazla faturayı kapsayan ticari ilişkide, davacının takip konusu faturadan önceki tarihli faturalardan da alacaklı olduğunu iddia ettiği anlaşıldığından, takip tarihi olan … tarihinden önce davacı tarafından düzenlenen faturalar nedeniyle oluşan muaccel alacağın tespiti daha sonra davalı tarafından takip tarihinden önce yapılan ödeme tutarının tespiti, yapılan ödemeler ile takip öncesi diğer faturaların ödenmesinden sonra geriye fazla ödeme kalırsa o ödemenin de takip konusu faturaya yapılmış sayılması suretiyle ortaya çıkacak duruma göre karar vermekten ibarettir. (Yargıtay … Hd. … E., … K. Sayılı ilamı) gerekçeleri ile kaldırılmıştır.
Kararın kaldırılması sonrası yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda tarafların ticari defterlerinde alacak ve ödeme kalemleri farklı olsa da davalının davacıya 20.806,10 TL alacaklı olduğu anlaşılmış ve davalı tarafa rapordaki farklı kısım için yemin hakkı hatırlatılmış ve davacı yemin ettiğinden davanın anılan kısım yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir.
İtirazın iptâli davalarında İcra ve İflas Kanunu’nun 67/2. maddesi çerçevesinde alacaklı yararına icra inkâr tazminatına hükmedilebilmesi için, usulüne uygun şekilde yapılmış bir icra takibinin bulunması, borçlunun süresi içerisinde itiraz etmesi ve alacaklının, alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması gerekir. Burada, borçlu itirazının kötüniyetle yapılmış olması ve alacağın bir belgeye bağlanmış bulunması koşulları aranmaz. İcra inkâr tazminatı, hakkındaki icra takibine itiraz ederek durduran ve çabuk sonuçlandırılmasına engel olan borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır.
Bu yasal koşullar yanında, takibe konu alacağın likid olması da zorunludur. Her uyuşmazlığın kendine özgü somut özelliklerine göre değişmekle birlikte, bir uyuşmazlıkta alacağın likid olup olmadığı belirlenirken, alacak ve onun borçlusu birlikte değerlendirilmelidir. Buna göre, likid bir alacaktan söz edilebilmesi için, ya alacağın gerçek miktarının belli ve sabit olması ya da borçlusu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurların bilinmesi veya bilinmesinin gerekmekte olması; böylece, borçlunun borç tutarını tahkik ve tayin etmesinin mümkün bulunması; başka bir ifadeyle, borçlunun yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda olması gerekir. Gerek borç ve gerekse borçlu bakımından, bu koşullar mevcut ise, ortada likid bir alacak bulunduğu kabul edilmelidir (HGK’nun 07.06.2006 tarih 2006/19-295 Esas, 2006/341 Karar sayılı kararı).
Bu ilke ve kurallar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; mahkememizce hükmedilen asıl alacak miktarı ticari defterlere göre belli olduğundan icra inkar tazminatına hükmedilmiştir.
Faize ait değerlendirmede;
Taraflar arasında sözleşme ilişkisi bulunduğundan 818 sayılı BKn un 101.maddesinde; “Muaccel bir borcun borçlusu alacaklının ihtarıyla mütemerrit olur” hükmü getirilmiştir. 6098 sayılı TBKnun 117.maddesinde bu hüküm ”Muaccel bir borcun borçlusu, alacaklının ihtarıyla temerrüde düşer” şeklinde düzenlenmiştir. Temerrüt, ya bir ihtar ile ya da dava açılması ile gerçekleşir.
Anılan yasal düzenleme çerçevesinde takip öncesi temerrüd bulunmadığından davalı takip ile temerrüde düşeceğinden işlemiş faiz talebi uygun görülmemiştir.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle:
1-Davacının davasının kısmen kabulü ile Kayseri … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile 20.806,10 TL asıl alacak üzerinden takibin devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Haksız itiraz nedeni ile 20.806,10 TL’nin %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince; alınması gereken 1.421,26 TL harçtan davacı tarafından peşin yatırılan 274,63 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.146,63 TL harcın davalıdan alınarak HAZİNE’YE GELİR KAYDINA,
4-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin (yargılama gideri) davanın kabul/ret oranına göre hesap edilen 1.207,80 TL’sinin davalıdan bakiye 112,20 TL’sinin ise davacıdan alınarak HAZİNE’YE GELİR KAYDINA,
5-Davacı tarafından peşin yatırılan 274,63 TL peşin harç ve 44,40 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 319,03 TL harcın davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan bilirkişi ücreti 900,00 TL, kep reddiyat gideri 0,70 TL, 1 elektronik tebligat gideri 4,50 TL, 4 tebligat gideri 73,20 TL ve istinaf kanun yoluna başvurma harcı 148,60 TL olmak üzere toplam 1.127,00 TL yargılama giderinin davanın kabul/ret oranına göre hesap edilen 1.031,20 TL’sinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine, artan kısmın davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafından yapılan 15 elektronik tebligat gideri 82,00 TL, kep reddiyat gideri 0,50 TL, BAM posta gideri 45,50 TL ve istinaf kanun yoluna başvurma harcı 148,60 TL olmak üzere toplam 276,60 TL yargılama giderinin davanın kabul/ret oranına göre hesap edilen 23,51 TL’sinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine, artan kısmın davalı taraf üzerinde bırakılmasına,
8-HMK’nun 333/1. maddesi gereğince varsa artan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleşmesinden sonra yatıran ilgili tarafa iadesine,
9-AAÜT’ye göre hesap edilen 5.100,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
10-AAÜT’ye göre hesap edilen 1.932,50 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMK’nın 341/1. maddesi uyarınca 2 haftalık yasal süre içinde Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. …

Katip …
¸e-imzalı

Hakim …
¸e-imzalı

*5070 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*