Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/457 E. 2022/838 K. 27.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: *** Esas – ***
T.C.
KAYSERİ
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : ***
KARAR NO : ***
HAKİM : ***
KATİP : ***
DAVACI : ***
VEKİLİ : Av.
DAVALI :1- ***
VEKİLİ : Av.
DAVALI : 2- ***
DAVA : Sigorta
DAVA TARİHİ : ***
KARAR TARİHİ : ***
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : ***
Mahkememizde görülmekte olan Sigorta davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … günü saat 23:10 sıralarında, … Caddesi Sağlık Ocağı yanı … Caddesi Kavşakta meydana gelen yaralamalı trafik kazasında, davalı …’in sevk ve idaresinde bulunan 38 … plakalı aracı ile davacının oğlu …’nın sevk ve idaresinde bulunan 38 … plakalı araca, davalı …’e kırmızı fasılalı sinyalize lambası yanmasına rağmen durup yolu kontrol etmeden devam etmesi üzerine davacı …’nın da içinde bulunduğu araca sağ yan kapıdan çarptığını, meydana gelen trafik kazasında davacı …’nın baş ve kol bölgelerinden yaralandığını, Trafik kazası tespit tutanağında, kazanın, fasılalı kırmızı ışık ihlalinde bulunan davalının sevk ve idaresindeki otomobilin, normal seyrinde bulunan davacının oğlunun sevk ve idaresindeki araca sağ yan kapıdan çarpması sonucu meydana geldiği tespit edildiğini, bu kaza sonucu davacının sağ frontal bölgede yaklaşık 10 cm cilt kesisi olduğunu, ilerleyen zamanda davacının yüzünün sağ tarafında kalıcı belirgin bir iz kaldığını, yüzündeki kalıcı izin yapılabilecek yara izi skar tedavisi ile giderilebileceğinin belirtildiğini, bu tedavinin davacı tarafından maliyeti karşılanamayacak düzeyde olduğunu, trafik kazasına karışan aracın Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası veya poliçe kapsamına göre İhtiyari Mali Mesuliyet Sigortası (Kasko Sigortası) hangi sigorta şirketi tarafından yapılmışsa, o sigorta şirketi de ölüm, yaralama veya diğer zararlardan sorumlu olduğunu, dava konusu olaydan doğan zararın giderilmesinde kazaya karışan aracın sigorta şirketinin sorumluluğu bulunduğunu, arabuluculuk görüşmesinde anlaşma sağlanamadığını belirterek şimdilik 1.000,00 TL maddi tazminat (fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere) 10.000,00 TL manevi tazminat, sigorta şirketi yönünden sigorta limitini aşmamak üzere, temerrüt tarihinden işletilecek faizi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretiyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı … Sigorta A.Ş.vekili cevap dilekçesinde özetle; Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının tazminat talebinin neye ilişkin olduğu belirtilmediğini, açıklanıp belirli hale getirmesi için davacıya süre verilmesini, aksi takdirde davasının reddine karar verilmesini, davanın belirsiz alacak davası olarak açılamayacağını, davacının dava açmadan önce KTK’nun 97.maddesine göre yatığı başvurusunun ekik olduğunu, maluliyet raporunun sunulmadığını, bu nedenle davanın dava şartı yokluğundan reddine karar verilmesini, sigortalı araç sürücüsünün kusurunun ispata muhtaç olduğunu, davacının maluliyeti ile kaza arasında illiyet bağının olup olmadığına dair rapor alınması gerektiğini, davacının zararının aktüer bilirkişisi tarafından ispatlanması gerektiğini, davacının müterafik kusuru var ise bu hususun re’sn gözetilmesi gerektiğini, davalının dava tarihinden önce temerrüde düşmediğini belirterek davanın reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
Davalı …’e dava dilekçesi tebliğ edilmiş, davalı … yasal 2 haftalık kesin süre içerisinde cevap dilekçesi sunmamıştır. Davalı tarafın HMK’nın 128/1. maddesi gereği dava dilekçesinde ileri sürülen vakıaların tamamını inkar etmiş sayılacağı tespit edilmiştir. Dava dilekçesi davalıya tebliğ edilmiş, davalı cevap dilekçesi sunmamıştır.
DELİLLER: Mahkememizce taraf teşkili sağlanmış davanın taraflarına delillerini ibraz etme olanağı tanınmış uyuşmazlığın çözümü için gereken bütün deliller toplanmıştır.
Kusur incelemesi açısından dosya Adli Tıp Kurumu Ankara Adli Tıp Kurumu Ankara Trafik İhtisas Dairesi Başkanlığı’na gönderilmiş, mahkememize sunulan *** tarihli raporda özetle; sürücü …’in %85, sürücü …’nın %15 oranında kusurlu olduğu mahkememize bildirilmiştir.
Maluliyet incelemesi açısından rapor düzenlenmesi amacıyla davacı asıl Erü Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı’na sevk edilmiş, mahkememize sunulan *** tarihli raporda özetle; …’nın … tarihli trafik kazası sonucu meydana gelen yüz bölgesindeki yumuşak doku yaralanması nedeniyle; bir hafta süreyle iş göremezlik kaldığı, tüm vücut fonksiyon kaybı oranının %0 olduğu, yüzdeki nedbelerin cerrahi müdahale ile iyileştirilmesinin mümkün olmadığı, lazer ve dermaabrazyon metodları ile iyileştirmenin mümkün olduğu, bu tedavilerin SGK kapsamında olmadığı, SUT’ta seans başına 500,00 TL olduğu, başlangıç olarak 8 seans önerildiği mahkememize bildirilmiştir.
*** tarihli celsede; Dosyamızdan alınan kusur raporu ve trafik kazası tespit tutanağı arasında çelişki olması nedeni ile dava dosyasının talimat yolu ile İstanbul Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilerek, HMK’nun 266. maddesi gereği bilirkişi incelemesi yaptırılmasına, HMK’nun 267. maddesi gereği İTÜ Otomotiv Kürsüsü’nde görevli trafik ve kusur konularında uzman öğretim üyeleri arasından mahkememizce re’sen seçilecek üç kişiden oluşan bilirkişi heyetine dosyanın tevdii edilmesine karar verilmiş bilirkişiler ***’nın İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi vasıtası ile mahkememize sunmuş oldukları raporda özetle; 38 … plakalı kamyonet sürücüsü …’in %85 oranında kusurlu olduğu 38 … plakalı otomobil sürücüsü …’nın %15 oranında kusurlu olduğu mahkememize bildirilmiştir.
Davacı vekili *** tarihli dilekçe ile davasını ıslah ettiğini mahkememize bildirmiş ve gerekli ıslah harcını yatırdığına dair sayman mutemet alındısı evrakını mahkememize ibraz etmiştir.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Davacı dava dilekçesi ile … günü 38 … plakalı araçta yolcu konumunda seyir halindeyken 38 … plakalı araç ile trafik kazası meydana geldiğinden bahisle kaçınılmaz tedavi gideri ve manevi tazminat dilemiştir.
Sigorta poliçesi incelenmesinde, 38 … plakalı aracın kaza sırasında davalı bünyesinde sigortalandığı anlaşılmıştır. Kaza tarihinde ise araç sürücüsünün davalı … olduğu anlaşılmıştır.
Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumlluluk Sigortası Genel Şartlarının, “Sigortanın Kapsamı” başlıklı A.1 maddesinde “sigortacının poliçede tamınlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı 2918 sayılı KTK ya göre işletene düşen hukuki sorumluluğu zorunlu sigorta limitlerine kadar temin edeceği… ” öngörülmüştür.
-Mahkememizce kusur ön sorun değerlendirmesinde,
Olayla ilgili kaza tespit tutanağının incelenmesinde; sürücü …’in kusurlu olduğu, diğer araç sürücüsünün ise kusurlu olduğu tespitlerine yer verilmiştir. Mahkememiz dosyası kapsamında Adli Tıp Kurumu Ankara Adli Tıp Grup Başkanlığı’ndan rapor alınmış, raporda sürücü …’in %85 oranında, sürücü …’nın da %15 oranında kusurlu olduğu belirtilmiştir. Mahkememiz daha sonra kusur raporlarındaki çelişki nedeniyle İTÜ bünyesinden oluşturulan 3 kişilik heyetten alınan raporda ise sürücü …’in %85 oranında kusurlu olduğu, sürücü …’nın ise %15 oranında kusurlu olduğu tespit edilmiştir. Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde … günü davalı sürücü … sevk ve idaresindeki 38 … plaka sayılı kamyonet ile Alın Teri Caddesi’ni takiben Yeni Sanayi Bayatlı Caddesi istikametine doğru seyir halindeyken olay mahalli … Kavşağı’na geldiğinde kavşakta kendisine hitaben yanan kırmızı fasılalı ışıkta geçiş yaptığı esnada geçiş yaptığı esnada aracın ön kısımları ile istikametine göre sol taraftan Tayfur Caddesi istikametinden … Caddesi istikametine doğru seyir halinde olan ve kavşakta kendisine hitaben yanan sarı fasılalı ışıkta geçiş yapan … sevk ve idaresindeki 38 … plakalı otomobilin sağ yan kapı kısımlarına çarpması sonucu trafik kazası meydana geldiği, sürücü …’in fasılalı kırmızı ışığa riayet etmediğinden %85 oranında kusurlu olduğu, sürücü …’nın ise fasılalı yanan sarı ışığa uygun araç sürmediği anlaşılmakla %15 oranında kusurlu olduğu anlaşılmıştır. Davacının ise herhangi bir kusuru olmadığı anlaşılmıştır.
– Mahkememizce maluliyet ait değerlendirmesinde;
Mahkememiz Erciyes Üniversitesi Üniversitesi Adli Tıp Başkanlığı bünyesinde rapor almıştır. kaza tarihinde yürürlükte olan Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun olarak düzenlenmesi gerekir. (Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/3153 E,2021/2473 sayılı ilamı doğrultusunda) Anılan düzenlenme uyarınca mahkememizce rapor almıştır. Anılan rapor incelenmesinde davacının % 0 oranında sürekli iş göremez olduğu ve 1 hafta geçici iş göremez olduğu, 4.000,00 TL yüzündeki iz nedeniyle kaçınılmaz tedavi giderinin bulunduğu görülmüştür. Alınan rapor yöntemine uygun olduğunun mahkememizce esas kabul edilmiştir. Somut olayda davacının 4.000,00 TL tedavi gideri zararı bulunduğu görülmüştür.
Mahkememizin tedavi giderinin teminat kapsamı dışında olup olmadığına dair değerlendirmesinde;
2918 sayılı Kanun’un 98.maddesinde değişiklik yapan 6111 sayılı Kanun’un 59. maddesinde, “Trafik kazaları nedeniyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer resmi ve özel sağlık kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedellerinin kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın genel sağlık sigortalısı sayılanlar için belirlenen sağlık hizmeti geri ödeme usul ve esasları çerçevesinde Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağı”, kanunun geçici 1.maddesi ile de “Bu Kanunun yayımlandığı tarihten önce meydana gelen trafik kazaları nedeniyle sunulan sağlık hizmet bedellerinin Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağı, sözkonusu sağlık hizmet bedelleri için bu Kanunun 59’uncu maddesine göre belirlenen tutarın %20’sinden fazla olmamak üzere belirlenecek tutarın üç yıl süreyle ayrıca aktarılmasıyla anılan dönem için ilgili sigorta şirketleri ve Güvence Hesabının yükümlülüklerinin sona ereceği” öngörülmüştür.
Sigorta şirketinin, işleten ve sürücünün kanundan ve sözleşmeden doğan bu yükümlülüğü, 6111 sayılı Kanun ile getirilen düzenleme ile sona erdirilmiş bulunmaktadır. 2918 sayılı Kanun’un 98. maddesinde belirtilen tedavi giderleri yönünden sorumluluğun dava dışı Sosyal Güvenlik Kurumu’na geçtiğinin kabulü gerekir. Buna karşın belgesiz tedavi giderlerinden sigorta şirketinin, işleten ve sürücünün sorumlulukları devam etmektedir.
*** tarihinde yürürlüğe giren Zorunlu Sigorta Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları A.5 maddesinin “Sağlık Giderleri teminatı” başlıklı (b) maddesinde ” Kaza nedeniyle mağdurun tedavisine başlanmasından itibaren mağdurun sürekli sakatlık raporu alana kadar tedavi süresince ortaya çıkan bakıcı giderleri, tedaviyle ilgili diğer giderler ile trafik kazası nedeniyle çalışma gücünün kısmen veya tamamen azalmasına bağlı giderler sağlık gideri teminatı kapsamındadır. Sağlık giderleri teminatı Sosyal Güvenlik Kurumunun sorumluluğunda olup ilgili teminat dolayısıyla sigorta şirketinin ve Güvence Hesabının sorumluluğu 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 98.maddesi hükmü gereğince sona ermiştir.” ifadesi ile mağdurun tedavisine başlanmasından itibaren mağdurun sürekli sakatlık raporu alana kadar tedavi süresince ortaya çıkanı bakıcı giderleri, tedaviyle ilgili diğer giderler ile trafik kazası nedeniyle çalışma gücünün kısmen veya tamamen azalmasına bağlı giderler sağlık gideri teminatı kapsamında saymıştır. Bir başka ifade ile mağdurun tedavisine başlanmasından itibaren mağdurun sürekli sakatlık raporu alana kadar,
1-Tedavi süresince ortaya çıkan bakıcı giderleri,
2-Tedaviyle ilgili diğer giderler,
3-Çalışma gücünün kısmen veya tamamen azalmasına bağlı giderler,
Sağlık giderleri kapsamında sayılarak Sosyal Güvenlik Kurumunun sorumluluğunda olduğu düzenlenmiştir.
Oysa 6111 sayılı kanunun 59.maddesi ile değişik Karayolları Trafik Kanununun 98.maddesinde Sosyal Güvenlik Kurumu’nun sorumluluğu üniversite hastaneleri ile resmi ve özel sağlık kurumları tarafından trafik kazası sonucu yaralanan kişilerin tıbbi tedavi ile sınırlı sağlık hizmeti giderleri ile sınırlandırılmıştır.
Bu düzenleme gereği ZMSS Genel Şartlar A.5 (b) maddesi ile yaralının tedavisine başlanmasından maluliyet raporu alınıncaya kadarki süre içindeki;
1-Bakıcı giderleri
2-Çalışma gücünün kısmen veya tamamen azalmasına bağlı giderler (geçici iş göremezlik kayıpları)
3-Sağlık hizmeti giderleri kapsamında sayılarak 6111 sayılı torba Kanunun 59.maddesi ile değişik Karayolları Trafik Kanunu’nun 98.maddesi ile sınırları belirlenen sağlık giderleri teminatı kapsamını genişletmiştir.
Bu nedenle bir kanun maddesinin kapsamı idarenin bir düzenlemesi olan genel şartlar ile genişletmesi ve daraltması düşünülemez.
Böyle bir durum varsa kanuna aykırı genel şart maddesi, tebliğ vs uygulanması kanunun ilgili maddesine aykırılık teşkil eder.(Trafik kazalarından doğan cismani zararlar ve tazmini- Konya barosu yayınları. Shf 7-8 ,Yargıtay üyesi: Hüseyin TUZTAŞ)
Bu halde tedavi giderlerinin sigorta teminatı kapsamında olduğu kabulü gerekir. Oluşan zarardan davalı …’in haksız fiil hükümleri çerçevesinde sorumlu olduğu anlaşılmıştır.
-Müterafik kusura ilişkin değerlendirmede;
Zararın meydana gelmesinde veya artmasında mağdurun da kusurunun bulunması halinde söz konusu olan müterafik kusur 6098 sayılı TBK’nın 52.maddesinde düzenlenmiştir. Mağdurun kusurunun zararın meydana gelmesinde başlıca etken olması halinde zarar verenin sorumluluğunun kalkması söz konusu olabileceği gibi belirlenen kusura göre zarar ve ziyandan indirim yapılmasını da gerektirebilir. Müterafik kusura ilişkin savunma bir defi olmadığından mahkemece bu yönde bir savunma olmasa dahi resen araştırılması ve tartışılması gerekmektedir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 78. maddesinde “belirli sürücülerin ve yolcuların, araçların sürülmesi sırasında koruyucu tertibat kullanmaları zorunludur… kullanma ve yolların özelliği gözetilerek hangi tip araçlarda sürücülerinin ve yolcularının şehiriçi ve şehirlerarası yollarda hangi şartlarda hangi koruyucu tertibatı kullanacakları ve koruyucuların nitelikleri ve nicelikleri ile emniyet kemerlerinin hangi araçlarda hangi tarihten itibaren kullanılacağı yönetmelikte belirtilir” düzenlemesi yapılmıştır.
Davalı tarafın kaza sırasında davacının emniyet kemerinin takılı olmadığına dair itirazlarının bulunduğu görülmüştür. Kaza tespit tutanağının incelenmesinde emniyet kemerinin takılı olup olmadığının tespit edilemediği görülmüştür. Emniyet kemerinin takılı olmadığının ispatı davalı tarafa ait olduğundan davalının HMK’nın 6. Maddesi uyarınca böyle bir ispatı bulunmadığından emniyet kemeri nedeniyle müterafik kusur indirimi yapılmamıştır.
– Manevi tazminata dair değerlendirmede;
Duyulan acı, çekilen ızdırap manevi zarar değil, onun görüntüsü olarak ortaya çıkabilir. Hakim, manevi tazminatın tutarını belirlerken, saldırı oluşturan eylem ve olayın özelliği yanında tarafların kusur oranını, sıfatını, işgal ettikleri makamı ve diğer sosyal ve ekonomik durumlarını da dikkate almalıdır. Tutarın belirlenmesinde her olaya göre değişebilecek özel durum ve koşulların bulunacağı da gözetilerek takdir hakkını etkileyecek nedenleri karar yerinde nesnel (objektif) olarak göstermelidir. Çünkü yasanın takdir hakkı verdiği durumlarda hakimin, hukuk ve adalete uygun karar vereceği TMK’nun 4. maddesinde belirtilmiştir. Takdir edilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir işlevi (fonksiyonu) olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek tutar, var olan durumda elde edilmek istenilen doyum (tatmin) duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır.
Somut olayda, ekonomik ve sosyal durum araştırması, kazanın oluş şekli, davalı tarafın kusur oranı, çekilen ızdırap, davacının yaşı, yüzünde oluşan yaralanma dikkate alınarak davacı için 10.000,00 TL manevi tazminatın uygun olduğu değerlendirilmiş ve manevi tazminatı isteminin kabulüne karar verilmiş, maddi tazminat isteminde de taleple bağlı kalınarak 3.400,00 TL’nin kabulüne karar verilmiştir.
– Faize ait değerlendirmede;
2918 Sayılı Kanun’un 99. maddesinde, sigortacılar, hak sahibinin zorunlu mali sorumluluk sigortası genel sartlarıyla belirlenen belgeleri, sigortacının merkez veya kuruluslarından birine ilettiği tarihten itibaren sekiz iş günü içinde zorunlu mali sorumluluk sigortası sınırları içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorundadırlar.
Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortacısı 2918 Sayılı KTK’nun 98/1, 99/1, ZMMS Genel Şartlarının B.2-c maddesi uyarınca hak sahibine kaza ve zarara ilişkin tespit tutanağının ve bilgi ve belgeleri ile birlikte sigortacıya başvurmasından itibaren 8 iş günü sonunda tazminat miktarını ödememesi halinde, bu tarihte, böyle bir başvurunun yapılmaması halinde ise dava tarihinde temerrüde düşeceğinden, temerrüt faizine bu tarihten itibaren hükmedilmesi gerekir.
Somut olayda davacılar sigorta şirketine gerekli belgeleri tam olarak sunmadığından sigorta şirketi yönünden dava tarihinden temerrüde düşüldüğü ve davalı … yönünden ise haksız fiil hükümleri çerçevesinde olay tarihinde temerrüde düşüldüğü kabul edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle:
1-Davacının davasının kabulü ile, 3.400,00 TL maddi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, alacağa sigorta şirketi yönünden dava tarihinden davalı … yönünden ise kaza tarihi olan … tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına, davalı sigorta şirketinin poliçe limiti ile sınırlı tutulmasına,
2-Davacının manevi tazminat isteminin kabulü ile; 10.000,00 TL manevi tazminatın davalı …’ten alınarak davacıya verilmesine, alacağa … tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına,
3-Maddi tazminat davası yönünden; 492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince; alınması gereken 232,25 TL harçtan davacı tarafından peşin yatırılan 187,86 TL peşin harç ve 40,99 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 228,85 TL harcın mahsubu ile bakiye 3,40 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak HAZİNE’YE GELİR KAYDINA,
4-Manevi tazminat davası yönünden 492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince 683,10 TL harcın davalı …’ten alınarak HAZİNE’YE GELİR KAYDINA,
5-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.360,00 TL arabuluculuk ücretinin …’ten alınarak HAZİNE’YE GELİR KAYDINA, (davalının arabulucuk görüşmesine katılmamasından kaynaklı)
6-Davacı tarafından peşin yatırılan 187,86 TL peşin harç, 59,30 TL başvurma harcı ve 40,99 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 288,15 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan kep reddiyat gideri 1,80 TL, 15 elektronik tebligat gideri 90,50 TL, 2 müzekkere gideri 18,00 TL, 7 tebligat gideri 207,00 TL ve ATK fatura gideri 730,30 TL olmak üzere toplam 1.047,60 TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine,
8-Davalı … Sigorta A.Ş. Tarafından yapılan yargılama giderlerinin kararın mahiyeti gereği davalı … Sigorta A.Ş. Üzerinde bırakılmasına,
9-Davalı … tarafından yapılan herhangi bir yargılama gideri bulunmadığından bu konuda mahkememizce herhangi bir karar verilmesine yer olmadığına,
10-Maddi tazminat davası yönünden AAÜT’ye göre hesap edilen 3.400,00 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine,
11-Manevi tazminat davası yönünden AAÜT’ye göre hesap edilen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalı …’ten alınarak davacı tarafa verilmesine,
12-6100 sayılı HMK 120 ve 333. maddeleri gereğince taraflarca yatırılan gider avansının kalan kısmının kararın kesinleşmesi halinde tarafça numarası bildirilen veya bildirilecek hesaba, hesap numarası bildirilmediği takdirde adreslerine ödemeli olarak re’sen gönderilmesine,
13-Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 203. maddesi uyarınca dosyanın tarih ve işlem sırasına düzenlenip dizi listesine bağlanmasına, Yazı İşleri Müdürü tarafından kontrolü yapıldıktan sonra İstinafa gönderilmesine veya arşive kaldırılmasına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMK’nın 341/1. maddesi uyarınca 2 haftalık yasal süre içinde Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 27/10/2022

Katip ***
¸e-imzalı

Hakim ***
¸e-imzalı

*5070 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*