Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/444 E. 2021/715 K. 02.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
KAYSERİ
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/444
KARAR NO : 2021/715
HAKİM : …
KATİP : … …
DAVACI : … – … …
VEKİLİ :
DAVALI : … – … …
VEKİLİ :
DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 18/06/2021
KARAR TARİHİ : 02/09/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 02/09/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin 2017 yılından bu yana TSK personeli olup Eskişehir’de ikamet ettiğini, mernis adresinin Eskişehir ili olduğunu, Kayseri Genel İcra Müdürlüğü’nün *** esas sayılı icra takip dosyasından müvekkiline yapılan 89/1, 89/2 ve 89/3 haciz ihbarnamelerinin usulüne uygun olmayan bir şekilde yapıldığını, müvekkilinin borcun tümündün sorumlu tutularak dosyaya borçlu sıfatıyla eklendiğini, müvekkilinin icra takip borçlusunun babası ve akrabaları olup aralarında herhangi bir borç ilişkisi bulunmadığını, davalının nereden bulduğu belli olmayan adrese yapılan tebligatların kötü niyetli olduğunu, müvekkilinin icra takip dosyasında ne alacaklı gözükene ne de dosya borçlusuna herhangi bir borcu ve bunlarla arasında herhangi bir borç doğurucu işlem olmadığını ileri sürerek; davanın kabulü ile müvekkilinin Kayseri Genel İcra Müdürlüğü’nün *** esas sayılı icra takip dosyasında borç ve ferileri yönünden borçlu olmadığının tespitine yahut ödenecek paralar için davanın istirdat davası olarak yürütülmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Huzurdaki davada mahkemenin görevsiz olduğunu, tebligatların usulüne uygun olarak yapıldığını, T.K. 21. Madde hükümlerine göre yapılan tebligatta adresin mernis adresi olmasına gerek olmadığını, davacı tarafından kendisi ile hiçbir alakası olmadığı iddia edilen adresin daha öncesinde babasına da ödeme emrinin tebliğ edildiği adres olduğunu, haciz ihbarnamelerinin tebliğ edildiği adresin mernis adresi olmaması sebebiyle usulsüz olduğu iddiasının yasal dayanaktan yoksun olduğunu, açılan menfi tespit davasının süresi içinde olmadığını, davacının üzerine düşen ispat yükünü yerine getiremediğini, üçüncü şahsın takip borçlusuna borçlu olmadığını veya malın takip borçlusuna ait olmadığını ispat etmeye mecbur olduğunu savunarak davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Dava, İİK m. 89/3 uyarınca menfi tespit istemine ilişkindir.
6102 sayılı TTK’nın 4. maddesinde, bu hükümde sayılan mutlak ticari davaların yanısıra “Her iki tarafın da ticari işletmesi ile ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava sayılır.” hükmü ile nispi ticari davaya ilişkin de düzenleme yapılmış olup, buna göre tarafların her ikisinin de tacir olması ve uyuşmazlık konusu işin tarafların ticari işletmesi ile ilgili olması gerekir.
İİK’nın 89/3. maddesinin, üçüncü cümlesi, “..İkinci ihbarnameye süresi içinde itiraz etmeyen ve zimmetinde sayılan borcu icra dairesine ödemeyen veya yedinde sayılan malı icra dairesine teslim etmeyen üçüncü şahsa onbeş gün içinde parayı icra dairesine ödemesi veya yedinde sayılan malı teslim etmesi yahut bu süre içinde menfi tespit davası açması, aksi takdirde zimmetinde sayılan borcu ödemeye veya yedinde sayılan malı teslime zorlanacağı bildirilir. Bu bildirimi alan üçüncü şahıs, icra takibinin yapıldığı veya yerleşim yerinin bulunduğu yer mahkemesinde süresi içinde menfi tespit davası açtığına dair belgeyi bildirimin yapıldığı tarihten itibaren yirmi gün içinde ilgili icra dairesine teslim ettiği takdirde, hakkında yürütülen cebri icra işlemleri menfi tespit davası sonunda verilen kararın kesinleşmesine kadar durur…” hükmünü içermektedir.
İİK’nun 89. maddesi gereğince açılan menfi tespit davasında görev hususu, davalı alacaklı ile, 3. kişi konumunda bulunan ve dava dışı asıl borçluya borçlu olduğu iddia olunan davacı arasındaki borcun niteliğine göre değil; dava dışı asıl borçlu ile asıl borçludan alacaklı olduğunu ileri sürerek İİK’nun 89. maddesi gereğince haciz ihbarnamesi gönderen davalı alacaklı arasındaki borç ilişkisinin niteliğine göre belirlenir. Bu borç ilişkisinin niteliği ticari ise görev ticaret mahkemesine aittir. (Aynı yönde Yargıtay 19. HD’sinin 2019/1500 E- 2019/4799 K sayılı kararı)

Somut olayda, taraflar arasında dilekçeler uyarınca doğrudan bir ticari ilişki bulunmadığı gibi uyuşmazlık davalı alacaklı tarafından başlatılan icra takibinde, borçluya borçlu olduğu gerekçesiyle çıkarılan haciz ihbarnamelerine itiraz edilmemesi nedeniyle yedinde sayılan borçtan dolayı borçlu olmadığının tespiti istenmektedir. Anılan açıklamalar uyarınca görev asliye hukuk mahkemesine aittir.
6100 sayılı HMK’nın 1. maddesindeki göreve ilişkin kuralların kamu düzenine ilişkin olduğundan mahkememizin görevsizliğine karar verilmiştir.

HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle:
1)Mahkememizin görevsizliği nedeni ile HMK’nın 114/1-c. maddesi uyarınca, göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeni ile HMK’nın l15/2. maddesi gereğince, davanın USULDEN REDDİNE,
2)Karar kesinleştiğinde ve istek halinde dava dosyasının görevli ve yetkili Kayseri Asliye Hukuk Mahkemesi’ne tevzi edilmesi için Kayseri Adliyesi Hukuk Mahkemeleri Tevzi Bürosuna gönderilmesine,
3)HMK’nın 20/1. maddesi uyarınca verilen kararın kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmesi halinde kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde taraflardan birinin mahkememize başvurarak, dava dosyasının görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesini talep etmemesi halinde, HMK’nın 331/2. maddesi gereğince, talep halinde dava dosyanın mahkememizce ele alınarak davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesine,
4)HMK’nın 331/2. maddesi gözetilerek, davaya görevli mahkemede devam edilmesi halinde ihtiyati tedbir, harç, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin görevli mahkemece karara bağlanmasına,
Dair, dosya üzerinde inceleme sonucunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık kesin süre içinde HMK’nın 341/1. Maddesi uyarınca Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 02/09/2021

Katip …
¸e-imzalı

Hakim …
¸e-imzalı

*5070 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*