Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/426 E. 2022/171 K. 24.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
KAYSERİ
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : …
KARAR NO : …

HAKİM : …
KATİP : …

DAVACI : …
VEKİLİ :Av. …
DAVALI : …

DAVA : İtirazın İptali (Zaman aşımına uğramış bonodan kaynaklı itirazın iptali)
DAVA TARİHİ : 09/06/2021
KARAR TARİHİ : …
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 14/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili firma ile dava dışı … arasında yapılan bir işlem nedeniyle müvekkili firmanın dava dışı İbrahim … ‘dan davalının keşidecisi bulunduğu 23.000,00 TL bedelli bonoyu teslim aldığını, müvekkilinin alacağının ödeneceği hususunda davalı ve dava dışı ciranta tarafından oyalandığını bu arada bononun zamanaşıına uğradığını, bonoya istinaden Kayseri … Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasıyla icra takibi yapıldığını, davalının haksız itirazı üzerine icra müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verildiğini, davalının takip konusu bonodan dolayı sebepsiz zenginleştiğini, davalının itirazının haksız ve mesnetsiz olduğunu ileri sürerek; davanın kabulü ile davalının Kayseri … Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptaline, takibin devamına, davalının %20’den aşağı olmamak üzere inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı tarafa usulüne uygun olarak dava dilekçesi ve duruşma günü tebliğ edilmiş, davalı taraf davaya herhangi bir cevap vermemiş ve mahkememizce yapılan açık duruşmalara da katılmamıştır. Davalı tarafın HMK’nın 128/1. maddesi gereği dava dilekçesinde ileri sürülen vakıaların tamamını inkar etmiş sayılacağı tespit edilmiştir.
YARGILAMA VE GEREKÇE:
Dava zamanaşına uğrayan çekin 23.000,00TL’lik bakiyesinin tahsiline ilişkin başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır.
Davaya konu Kayseri … Dairesi’nin … Esas sayılı dosyasında alacaklının iş bu davanın davacısı olduğu, borçlusunun ise dava dışı … ve davalı … … olduğu, takibe konu belgenin ise … keşide tarihli, … vade tarihli, keşidecisi … olan ve lehtarı … olan 23.000,00 TL bedelli, zamanaşınına uğramış bono olduğu, takibin itiraz üzerine durduğu görülmüştür. Davacının ise ise cira yolu ile senedin hamili olduğu görülmüştür.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 778/1. maddesi,
“Bononun niteliğine aykırı düşmedikçe;
a) Poliçelerin cirosuna ilişkin 681 ilâ 690,
b) Vadeye dair 703 ilâ 707,
c) Ödeme hakkındaki 708 ilâ 712,
d) Ödememe hâlinde başvurma haklarına dair 713 ilâ 727 ve 729 ilâ 732,
e) Araya girme suretiyle ödemeye ilişkin 734, 738 ilâ 742,
f) Suretler hakkındaki 746 ve 747,
g) Değiştirmeye dair 748,
h) Zamanaşımına dair 749 ilâ 751,
ı) İptale dair 757 ilâ 765,
i) Tatil günleri, sürelerin hesabı, atıfet sürelerine ilişkin yasak, poliçeye dair işlemlerin yapılması gereken yer ve imza hakkındaki 752 ilâ 756,
j) Kanunlar ihtilâfına dair 766 ilâ 775 inci, maddeler hükümleri bonolar hakkında da geçerlidir.” şeklinde düzenlenmiştir.
Aynı Kanunun 732. maddesi,
“(1) Zamanaşımı sebebiyle veya poliçeden doğan hakların korunması için gerekli olan işlemlerin yapılmasının ihmal edilmiş olması dolayısıyla, düzenleyenin veya kabul edenin poliçeden doğan yükümlülükleri düşmüş bile olsa, bunlar poliçenin hamiline karşı, onun zararına zenginleşmiş olabilecekleri kadar borçlu kalırlar.
(2) Sebepsiz zenginleşmeden doğan istem, muhataba, yerleşim yerli bir poliçeyi ödeyecek olan kimseye ve düzenleyen, poliçeyi başka bir kişi veya ticari işletme hesabına düzenlemiş olduğu takdirde o kişiye veya ticari işletmeye karşı da ileri sürülebilir.
(3) Poliçeden doğan borcu düşmüş olan cirantaya karşı böyle bir istem ileri sürülemez.
(4) Zamanaşımı süresi, poliçenin zamanaşımına uğradığı tarihi takip eden tarihten itibaren bir yıldır; ispat yükü, sebepsiz zenginleşmediğini iddia edene aittir” şeklinde düzenlenmiş olup, 6102 sayılı TTK’nın 778/1-d maddesi uyarınca bononun niteliğine aykırı düşmedikçe aynı Kanunun 732. maddesinin bonolar hakkında da uygulanacağı belirtilmiştir. Anılan düzenlenmede, zamanaşımına uğramış olan bono nedeniyle keşidecinin bono hamiline karşı onun zararına zenginleşmiş olabilecekleri kadar borçlu kalacağı belirtilmiş, bono hamili bu hakkını bononun zamanaşımına uğradığı tarihi takip eden tarihten itibaren bir yıl içinde kullanabilecektir. Bu durumda ispat yükü sebepsiz zenginleşmediğini iddia eden davalıya aittir.
İşbu dava konusu bonoda davalı keşidecidir. Somut olayda uyuşmazlığa konu bononun zamanaşımına uğradığı ve icra takibinin üç yılı takip eden bir yıl içinde açıldığı anlaşılmakta olup, taraflar arasında sözleşme ilişkisi de bulunmamaktadır. Bu durumda davalı keşideci 6102 sayılı TTK’nın 732. maddesi uyarınca sebepsiz zenginleşmediğini kanıtlamakla yükümlüdür.( Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2017/19-825 E. 2019/506 K. Sayılı benzer mahiyette ilamı bulunmaktadır.)
Açıklanan gerekçeler uyarınca davalı sebepsiz zenginleşmediğini ispatına dair bir evrak sunmadığından davalının bono değeri kadar sebepsiz zenginleştiği kabulü gerekir.
Yargıtay İçtihadı Birleştirme Hukuk Genel Kurulu’nun 2019/1 E. – 2019/8 K. ve 25.12.2019 tarihli kararı “Zamanaşımına uğramış bir bono kambiyo senedi vasfını kaybettiği için vade tarihi sadece temel ilişkinin muacceliyet tarihi olarak dikkate alınabilecek ,borçlu temerrüde düşürülmeden faiz talep edilebilmesi de mümkün olmayacaktır.”şeklinde olup davacı tarafından davalının temerrüde düşürülmesi için TBK’nın 117/1 maddesi gereğince ihtar çekilmediğinden davacının faiz istemi uygun görülmemiştir.

Yargıtay İçtihadı Birleştirme Hukuk Genel Kurulu’nun 2019/1 E. – 2019/8 K. ve 25.12.2019 tarihli kararı “Zamanaşımına uğramış bir bono kambiyo senedi vasfını kaybettiği için vade tarihi sadece temel ilişkinin muacceliyet tarihi olarak dikkate alınabilecek ,borçlu temerrüde düşürülmeden faiz talep edilebilmesi de mümkün olmayacaktır.”şeklinde olup davacı tarafından davalının temerrüde düşürülmesi için TBK’nın 117/1 maddesi gereğince ihtar çekilmediğinden davacının faiz istemi uygun görülmemiştir.

İtirazın iptâli davalarında İcra ve İflas Kanunu’nun 67/2. maddesi çerçevesinde alacaklı yararına icra inkâr tazminatına hükmedilebilmesi için, usulüne uygun şekilde yapılmış bir icra takibinin bulunması, borçlunun süresi içerisinde itiraz etmesi ve alacaklının, alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması gerekir. Burada, borçlu itirazının kötüniyetle yapılmış olması ve alacağın bir belgeye bağlanmış bulunması koşulları aranmaz. İcra inkâr tazminatı, hakkındaki icra takibine itiraz ederek durduran ve çabuk sonuçlandırılmasına engel olan borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır.
Bu yasal koşullar yanında, takibe konu alacağın likid olması da zorunludur. Her uyuşmazlığın kendine özgü somut özelliklerine göre değişmekle birlikte, bir uyuşmazlıkta alacağın likid olup olmadığı belirlenirken, alacak ve onun borçlusu birlikte değerlendirilmelidir. Buna göre, likid bir alacaktan söz edilebilmesi için, ya alacağın gerçek miktarının belli ve sabit olması ya da borçlusu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurların bilinmesi veya bilinmesinin gerekmekte olması; böylece, borçlunun borç tutarını tahkik ve tayin etmesinin mümkün bulunması; başka bir ifadeyle, borçlunun yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda olması gerekir. Gerek borç ve gerekse borçlu bakımından, bu koşullar mevcut ise, ortada likid bir alacak bulunduğu kabul edilmelidir (HGK’nun 07.06.2006 tarih 2006/19-295 Esas, 2006/341 Karar sayılı kararı).
Bu ilke ve kurallar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; alacak kıymetli evraka bağlandığından ve likid olduğundan icra inkar tazminatına hükmedilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle:
1-Davacının davasının kısmen kabulü ile, Kayseri … Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasına davalının vaki itirazının iptali ile 23.000,00-TL asıl alacak üzerinden takibin devamına, asıl alacağa tahsil edilene kadar yasal faiz uygulanmasına, işlemiş faize ilişkin istemin reddine,
2-Haksız itiraz nedeniyle 23.000,00-TL’nin %20’si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince; alınması gereken 1,571,13 TL harçtan davacı tarafından peşin yatırılan 365,46 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.205,67 TL harcın davalıdan alınarak HAZİNE’YE GELİR KAYDINA,
4-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin (yargılama gideri) davanın kabul/ret oranına göre hesap edilen 1.003,20 TL’sinin davalıdan bakiye 316,80 TL’sinin ise davacıdan alınarak HAZİNE’YE GELİR KAYDINA,
5-Davacı tarafından peşin yatırılan 365,46 TL peşin harç ve 59,30 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 424,76 TL harcın davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 3 elektronik tebligat gideri 36,50 TL ve 6 tebligat gideri 135,00 TL olmak üzere toplam 151,50 TL yargılama giderinin davanın kabul/ret oranına göre hesap edilen 115,14 TL’sinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine, artan kısmın davacı tarafa üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafından yapılan herhangi bir yargılama gideri bulunmadığından bu konuda mahkememizce herhangi bir karar verilmesine yer olmadığına,
8-HMK’nun 333/1. maddesi gereğince varsa artan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleşmesinden sonra yatıran ilgili tarafa iadesine,
9-AAÜT’ye göre hesap edilen 5.100,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,

Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMK’nın 341/1. maddesi uyarınca 2 haftalık yasal süre içinde Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.. …

Katip …
¸e-imzalı

Hakim …
¸e-imzalı

*5070 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*