Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/420 E. 2022/516 K. 20.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: …Esas – …
T.C.
KAYSERİ
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : …
KARAR NO : …

HAKİM : …
KATİP : …

DAVACI : 1- …
VEKİLİ : Av. …
DAVACILAR : 2- …
3- ….
DAVALI : 1-…
2- …
VEKİLLERİ : Av. …
Av. …
DAVALI : 3- …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : 4- …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : 5- …
VEKİLİ : Av. …

DAVA : Tazminat (Ölüm Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : …
KARAR TARİHİ : …
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 24/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan tazminat (ölüm sebebiyle açılan tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müteveffa …’in … tarihinde davacı eşiyle birlikte fırında çalışırken …Mahallesi, … Caddesi, … Sokağı kavşağında karşıdan karşıya geçerken kaldırıma iki adım kala sürücü …’in sevk ve idaresindeki … plaka sayılı ticari aracı ile havanın karanlık ve yağmurlu olduğu, yolun ıslak ve kaygan olmasına rağmen tüm tanık beyanlarının ifadelerine göre aşırı hız yapması ve ölenin geçiş noktasının bir kavşak başı olmasına, sürücünün kavşağa yaklaşmasına rağmen hızını azaltmaması sebebiyle bilinçli taksir düzeyinde ağır ihmali kusuru ile mütteveffa …’e çarptığını ve çift şeritli yolda onu 16.7 metre karşı şeride fırlattığını, karşı şeride düşen ölene, burada da diğer sürücü …’ün kullandığı … plaka sayılı … araçla çarparak 6 metre kadar sürükleyip üzerinden geçmesi ile ölümün meydana geldiğini, bu ikinci araçta ölenin kavşak başını geçiş için kullanmasına ve kavşağa yaklaşmasına rağmen hızını azaltmaması ve özellikle 6 metre kadar sürükleyip üzerinden geçmesi ve sert bir cisme çarpmamasına rağmen araçta oluşan büyük hasar ve dökülen parçalar dikkate alındığında ağır ihmal ve kusuru olduğunun ortaya çıktığını belirterek araç sürücüleri ve … plaka sayılı araç sahibinden tahsil edilmek üzere müteveffanın eşi için 150.000,00-TL, henüz 3 yaşındaki oğlu için 125.000,00-TL ve henüz 5 yaşındaki kızı için 125.000,00-TL olmak üzere toplam 400.000,00-TL manevi tazminata olay tarihinden itibaren işletilecek faizi ile birlikte hükmedilmesine, tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsil edilmek üzere ,fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere; geride kalan eşi için 1.000,00-TL ve çocukları için 1.000,00’er TL olmak ve bilirkişi raporu doğrultusunda artırılmak üzere şimdilik toplam 3.000,00-TL destekten yoksun kalma maddi tazminatına olay tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte hükmedilmesine, kazaya karışan araçlar … ticari … marka araç ile davalılardan araç sahibi …’a ait … plaka sayılı araç ile yine bu davalıya ait … Mahallesi, … Ada, … Parselde bulunan taşınmazdaki hissesi üzerine ihtiyati tedbir konulmasına ayrıca sigorta şirketleri dışındaki davalıların tespit edilecek diğer menkul ve gayrimenkulleri ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacakları üzerine ihtiyati tedbir konulmasına, dava masraf ve ücreti vekaletin davalılara tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı … Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin temerrüde düşmediği gibi dava açılmasına da sebebiyet vermediğini, hak sahibinin öncelikle sigorta şirketine başvurmak zorunda olduğunu, karşı tarafın her ne kadar tüm belgelerle birlikte başvuru yaptığını iddia etse de karşı tarafa eksik evrak bildiriminde bulunulduğunu ve eksik belgelerin temini talep edildiğni, bu sebeple başvuru şartı yerine getirilmediğinden davanın usulden reddine karar verilmesini talep ettiklerini, ayrıca kazaya karışan aracın müvekkil şirket nezdinde zorunlu mali mesuliyet sigortası ile sigortalı olduğunu, kusuru ve davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte sigortalı araç sürücüsüne kaza tespit tutanağında her ne kadar kusur ithaf edilmiş ise de kusursuz olduğunu belirterek müvekkili şirket hakkında açılan davanın dava şartlığı yokluğundan (eksik belge) reddine, esasa girilmesi halinde davanın esastan reddine, aksinin kabulü halinde ise, sorumluluğun azami poliçe teminatı ile sorumlu tutulmasına, temerrüde düşmemiş ve dava açılmasına sebebiyet vermemiş bulunan müvekkili şirket aleyhine vekalet ücreti, yargılama giderleri ve faize karar verilmemesine, kabul anlamına gelmemek üzere aleyhe hüküm kurulması halinde ise poliçe limiti ve sigortalının kusur oranı dikkate alınarak hüküm kurulması gerekliliğine, reddedilen kısım için ise yargılama ücreti ve ücreti vekaletin davacı yana tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar … ve … vekili tarafından verilen cevap dilekçesinde özetle, failin zarardan sorumlu tutulabilmesi için zararın hukuka aykırı fiilin sonucu olması gerektiğini, bir diğer deyişle hukuka aykırı fiil ile zarar arasında illiyet bağının mevcut olması gerektiğini, müvekkilinin burada herhangi bir kusurunun olmadığını, mezkur kazadan dolayı sorumluluğunun olmadığı kanaatinde olduklarını, trafik kazasının gerçekleştiği saatlerde (ki bu saatin havanın kararmasına ramak kalan bir saat aralığı olduğunu) havanın yağmurlu olduğu bir zamanda dosyada bulunan görgü tanığı beyanlarıyla ve diğer emarelerle de desteklendiği üzere diğer davalının maktule 70-80 km hız ile çarptığı ve 3 metre havaya fırlattığı, bu çarpmanın etkisiyle maktülün havada 16,7 metre sürüklendiği, sonrasında ise maktulün müvekkilinin kullanmış olduğu … plakalı aracın önüne birden düşmesi olayında müvekkilinin bu durumu öngörmesinin imkansız olduğunu, müvekkili hakkında ikame edilen destekten yoksun kalma tazminatı davası nedeniyle açılan bu davada müvekkilinin fiilinin haksız fiili oluşturmadığını, müvekkilinin fiili ile netice arasında illiyet bağının bulunmadığının açık olduğunu, müvekkili yönünden bu davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, bu anlamda huzurdaki davaya konu olan olayda müvekkilinin fiilinin haksız fiil sorumluluğunu oluşturmadığı hususunun izahtan vareste olduğunu, nitekim huzurdaki olayda fiil ve netice unsurları bulunmasına karşın söz konusu fiil ile netice arasında uygun illiyet bağından söz edilemeyeceğini, zira müvekkilinin fiili ile gerçekleşen netice arasındaki illiyet bağı diğer davalının maktule çarpması ve onu 3 metre havaya fırlatarak, havada 16,7 metre sürüklemesi eylemi neticesinde deyim yerindeyse maktulün müvekkilinin aracının önüne pat diye düşmesi ve bunu normal şartlar altında bir insanın öngörmesinin imkansız olması nedeni ile kesildiğini, ayrıca tutulan tutanağın hatalı olduğunu, kazanın gerçekleştiği yerde trafik işaretleri ve levhaları bulunmadığını, mezkur trafik kazası tutanağına göre müvekkilinin maktulü altına alarak 6 metre sürüklediğinin iddia edildiğini, bir saniyelik reflekse göre kaygan yolda ortalama hızlara göre durma mesafelerini incelendiğinde kesinlikle kabul anlamına gelmemekle birlikte o esnada müvekkilinin maktulü aracın altına alarak 6 metre sürüklediği varsayılırsa ortalama 50 km/saat hızla gitmiş olduğunu kabul etmek durumunda dahi 45 metre sonra durmasının gerekeceğini, ancak somut olayda müvekkilinin aracıyla maktulü 6 metre sürüklediği ve ondan sonra durduğu tutanakta belirtildiğine göre yaklaşık olarak 45 metrenin 1/7si mesafede durduğu da göz önüne alınırsa saniyenin 1/7’si olan 14 salise gibi kısacık bir sürede tepki verdiğinin anlaşıldığını beyanla müvekkili aleyhine haksız bir şekilde ikame edilen davanın tümden reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacılara yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili tarafından verilen cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin idaresinde bulunan … plakalı aracıyla seyir halinde iken karşıdan karşıya geçmek üzere bir anda önüne çıkan yaya …’e çarpması ve yayanın karşı şeride fırlaması üzerine karşı şeritte seyir halinde bulunan … plakalı aracında yayaya çarpmak suretiyle kazaya karışması sonucu … tarihinde meydana gelen trafik kazasında yaya … vefat ettiğini, meydana gelen trafik kazası akabinde müvekkili hakkında Kayseri … Asliye Ceza Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile iddianamede atılı taksirle ölüme sebebiyet verme suçundan ceza davası açıldığını ve dosyanın halen derdest olduğunu, soruşturma aşamasında olay yerinde kolluk tarafından hazırlanan trafik kaza tespit tutanağında müvekkil yönünden KTK madde 74/a , 52/1-a kural ihlali olduğundan bahisle asli kusur verildiğini, kovuşturma aşamasında …. tarihinde mahallinde yapılan keşif üzerine bilirkişi tarafından … tarihli rapor ve kroki eki düzenlenerek dosyaya sunulduğunu, bu raporda … plakalı araç sürücüsü müvekkil …’in 2918 sayılı Karayollları Trafik Kanunun madde 74 ve madde 52/a-b düzenlemesine göre asli ve 8/6 oranında kusurlu bulunduğunu, davacı iddiaları ve ceza dosyasında alınan raporda kazanın meydana geldiği noktanın kavşak giriş ve çıkışı olarak belirtilerek KTK madde 74/a düzenlemesine göre müvekkiline kusur izafesi yapıldığını, ayrıca mütevveffa …’in anne babası ve kardeşlerinin davacısı olduğu ve müvekkili aleyhine Kayseri … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile ikame edilen davada anne baba yönünden de destekten yoksun kalma tazminatı talep edildiğini, müteveffanın geride kalan tüm destek alacaklılarına karşı ilerde muhtemel desteği bir bütün olarak değerlendirilmesi gerektiğini, her iki davada da mevcut davacılara ileride muhtemel yapacağı destek miktarı hesaplamalarda göz önüne alınması gerektiğini ve paylaştırılması gerektiğini, kazanın meydana gelmesi üzerine üzerine müvekkil derhal yayaya müdahale ederek rahat nefes alabilmesi yan çevirerek ilk yardım uygulamaya çalıştığını ve 112 acili aradığını, meydana gelen trafik kazası sonrası müvekkili ve ailesinin müteveffanın yakınlarıyla irtibat kurarak herhangi bir ihtiyaçları olup olmadığını sorarak ilgilenmeye çabaladıklarını, mütevveffa …’in vefat etmeden evvel hastane sürecinde geçmiş olsun demek için iletişime geçen müvekkili ve ailesine yakınları tarafından “eğer ki bir ölüm olmaz ise geçmiş olsuna gelirsiniz, yoksa gelmeyin” denilmesi üzerine müvekkilinin ailenin acılarını katlamamak için gidemediklerini, müvekkilinin akrabalarının kaza sonrası yakınları tarafından kan ihtiyacının bulunduğu söylenmesi üzerine hastaneye gittiklerini, müvekkilinin … isimli eniştesi, … isimli kaynı, … isimli abisi ve … isimli abisinin sürekli hastaneye gittiklerini, … ‘in müteveffanın yakınlarını tanımaları sebebiyle sürekli görüştüklerini, kısa süre sonra …’in vefatından ötürü müvekkilinin de büyük bir üzüntü yaşadığını, müvekkili tarafından elim kaza sonrası mütevveffanın ailesine karşı manevi tüm çaba ve özveri gösterilmeye çalıştıklarını belirterek davanın usul ve esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; yetki itirazında bulunduklarını, somut olayda başvuru şartı yerine getirilmemesi sebebiyle HMK’nun 115. maddesi gereği dava şartı yokluğu nedeniyle davanın reddini talep ettiklerini, müteveffanın vefatından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatının hayattayken destek olduğu kişilerin isteyebileceği bir tazminat olduğunu, bu durumda eğer hayattalarsa kişinin anne ve babasına da pay ayrılması gerektiğini, pay oranlarının sağlıklı olarak dağıtılması için tüm pay sahiplerinin belirlenmesi gerektiğini, ancak davacılar tarafından bu durumun tespitine engel olunduğunu, bu nedenle tazminat hesaplaması yapılamadığından ödeme de yapılamadığını, müvekkili sigorta şirketinin sorumluluğunun sigortalısının kusuru oranında olduğunu, ancak sigortalı araç sürücüsünün, kendi şeridinde hız sınırının altında seyir halinde gitmekte iken ve henüz kavşağa gelmeden önce, karşı yönden gelen aracın kavşak içinde hızla çarpması sonucu yayanın savrularak sigortalı araç sürücüsünün gidiş istikametine gelmesi sebebiyle aniden önüne çıkan yayayı görebilmesinin mümkün olmadığını belirterek dava konusu kazanın karayolunda gerçekleşmediğinden davacının ZMMS poliçesi kapsamında bulunmayan taleplerinin reddini, her durumda ceza dosyasının celbi ile davacı tarafından dava dilekçesi ekinde bulunan evrakların kendilerine tebliğ edilmesini, her durumda tazminat hesabının ZMS Sigortası Genel Şartları ve ekinde yer alan esaslara göre yapılmasını, Her durumda müvekkil şirketin yargılama giderleri ve vekâlet ücretinden sorumlu tutulmamasını, fazlaya dair taleplerin reddini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir.
Kayseri … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dava dosyasının Uyap kayıtları incelenmesinde davacılar … , … , … , … , … , … , … tarafından davalılar …, …, …, … Sigorta Anonim Şirketi, … Sigorta Anonim Şirketi aleyhine açılan tazminat talepli dava olduğu davanın duruşmasının … tarihine bırakıldığı görülmüştür.
Mahkememizce yapılan değerlendirmelerde eldeki dava ile Kayseri … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dava dosyası üzerinden görülen davada aynı trafik kazası sonucu …’in vefatı nedeniyle aynı davalılar aleyhinde maddi ve manevi tazminat istemlerinin bulunduğu, Kayseri … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı davasının işbu dava dosyasından daha önce açıldığı ve ileri sürülen iddiaların aynı nitelikte de olması nedeniyle delilerin birlikte toplanıp davaların birlikte görülüp sonuçlandırılmasında yargılamanın çabukluğu ve ucuzluğu ilkeleri uyarınca yarar bulunduğu, bu şekilde olası çelişkili kararların da önüne geçileceği ve aynı sigorta poliçe limitlerinin her iki davadaki maddi tazminat istemlerinde dikkate alınmasının gerektiği, aralarında şahsi, fiili ve hukuki bağlantı bulunması nedeniyle davaların birleştirilerek görülmesinde pek çok yarar bulunduğu anlaşılmıştır.
İzah edilen tüm nedenlerle HMK’nun 166. maddesi gereğince mahkememiz dava dosyasının daha önce açılan Kayseri … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dava dosyası üzerinden birleştirilmesine, mahkememiz esasının bu şekilde kapatılmasına, yargılamaya Kayseri … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dava dosyası üzerinden devam edilmesine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-HMK’nun 166. maddesi uyarınca aralarında şahsi, fiili ve hukuki bağlantı olması nedeni ile işbu davanın Kayseri … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dava dosyası ile BİRLEŞTİRİLMESİNE,
2-İşbu dava dosyasının esasının birleştirme nedeni ile kapatılmasına,
3-Yargılamaya Kayseri … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dava dosyası üzerinden devamına,
4-Yargılama harçları, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin birleştirilen dosya üzerinden dikkate alınmasına,
Dair, davacılar vekili Av. … ile davalılardan … vekili Av. … , davalılar … ve … vekili Av. … ‘ın yüzüne karşı, diğer tarafların yokluğunda esas hükümle birlikte Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip …
E-imzalıdır

Hakim …
E-imzalıdır