Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/42 E. 2021/837 K. 06.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

T.C. TÜRK MİLLETİ ADINA
KAYSERİ GEREKÇELİ KARAR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ (Konusuz Kalması Nedeniyle Esas Hakkında Karar Verilmesine Yer Olmadığına)
ESAS NO : ***
KARAR NO: ***
HAKİM : … …
KATİP : … …
DAVACI : ***
VEKİLİ : Av. …-
DAVALI : … –
VEKİLİ : Av. … –
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : ***
KARAR TARİHİ : ***
KARAR YAZIM TARİHİ : 06/10/2021
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılman itirazın iptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili ***havale tarihli dava dilekçesinde özetle: davalı kooperatif ile ***tarihli “Doğalgaz Dönüşüm ve Altyapı Sözleşmesi” ile 17 adet işyerinin, Doğalgaz Dönüşüm Sözleşmeleri işlemlerinin müvekkili şirket tarafından yapıldığını, sözleşmelerde iş bedellerin peşin olarak ödeneceğinin kararlaştırıldığını, davalı kooperatif sözleşmelerde tek imza bulunduğundan bahisle sözleşmelerin geçersiz olduğunu iddia ettiğini, müvekkili şirketin üzerine düşen edimlerini yerine getirdiğini, ayrıca davalı ile çift imzalı sözleşme imzalandığını, işbu sözleşmeler uyarınca müvekkili şirket tarafından projeler çizildiği ve projelerin Kayserigaz A.Ş. ye teslim edildiğini, onaylanan projeler ile birlikte müvekkili şirket tarafından sözleşme ve projeler doğrultusunda imalatların tamamlandığını, sözleşmenin 3. Maddesindeki edimlerin müvekkili tarafından yerine getirildiğini, ancak edimlerini yerine getiren müvekkiline, davalı tarafından hiçbir ödeme yapılmadığını, davalı kooperatif tasfiye aşamasında olduğu için kooperatif yetkililerine de ulaşamadığını, bu nedenle davalı kooperatif aleyhine Kayseri 3. İcra Müd. … Esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, davalının haksız-kötüniyetli olarak takibe itiraz ettiğini, itiraz dilekçesinde, bir kısım sözleşmelerde tek imzanın bulunduğu belirtilmiş ise de; gerek Kayserigaz gerekse İcra dosyasında bulunan sözleşmelerde davalı kooperatif yöneticilerinin imzalarının görüldüğünü, davalının dürüstlük kurallarına aykırı itirazını kabul etmediklerini, itiraz dilekçesinde müvekkili şirketin gaz açım işlemini yapmadığı konusunda kusurlu olduğu iddia edilmiş ise de sözleşmede müvekkilinin böyle bir yükümlülüğünün olmadığını, aksi düşünülse dahi davalı Güvence Bedelini yatırıp; Dekont örneğini müvekkiline teslim etmediğini, davalının Kayserigaz A.Ş. de yapılması gereken yasal prosedürleri ifa etmediğini, davalının üzerine düşen idari yükümlülükleri yerine getirmeden; müvekkili şirketin gaz açılması için Kayserigaz’a başvuru yapmasının mümkün olmadığını, Kayserigaz’dan tüm bilgi ve belgelerin celp edildiğinde; bu taşınmazlardaki doğalgaz sorumluluğunun, davalıya ait olduğunun anlaşılacağını, keşif yapıldığında müvekkilinin edimlerini yerine getirdiğinin anlaşılacağı, fazlaya ve faize ilişkin alacak hakları saklı kalmak kaydıyla; davalının Kayseri 3. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazının iptaline, takibin devamına, takibe kötü niyetli olarak itiraz edildiğinden, davalının icra inkâr tazminatı ödemesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili *** havale tarihli cevap dilekçesinde özetle: müvekkili kooperatif aleyhine davacı şirket tarafından başlatılan takibe dayanak sözleşmelerin usul ve yasaya aykırı olduğunu, taraflar arasındaki sözleşmelere konu taşınmaz tapuları başkalarına ait olmasına rağmen; alacaklı şirket çalışanı olduğunu söyleyen bir kişinin kooperatif yetkilerine gelerek; doğalgaz imalatının ve gaz açımının sağlanması için bu sözleşmeleri kooperatifin imza atması gerektiğini belirttiğini, kooperatif yetkililerinin teknik bilgi yetersizliğinden faydalanılarak bu sözleşmelere imza atmalarının sağlandığını, bazı sözleşmelerin tek imzalı olduğunu, sözleşmelerin baştan itibaren geçersiz olduğunu, sözleşmeye konu taşınmaz maliklerinden henüz imalatın başlamadığı veya gaz açımlarının yapılmadığı konusunda şikayetler alındığını ve alacaklı firmaya ulaşamadıklarını bildirdiklerini, bu aşamada muaccel bir borç bulunmadığı halde ödeme emri gönderildiğini, davacı alacaklı şirketin, müvekkili kooperatife herhangi bir fatura kesmediğini, takip konusu sözleşmelerde ödemenin ne zaman yapılacağı konusunda herhangi bir açıklıkta bulunmadığını, peşin ödeme yapılacak muaccel bir borç bulunmadığını, sözleşmelerden dolayı borçlu olduğuna ilişkin herhangi bir bildirimde bulunmadığını, davacı iddialarını kabul anlamına gelmemek üzere; davacı alacağı muaccel hale gelmeden, kötü niyetli olarak takip yapıldığını, alacaklı firmanın sözleşmeye konu işleri yapıp yapmadığı konusunda; Kayseri Gaz A.Ş.’den gelen *** tarihli yazı cevabında; 4 adet işyerinin tesisat kontrol ve gaz açma işleminin tamamlandığını, diğer abonelerin gaz açımıyla ilgili olarak, Alpin firmasının gaz açma talebinde bulunması durumunda ilgili adreslerde gerekli kontrollerin yapılarak gaz açma işleminin yapılabileceğinin bildirildiğini, alacaklının 18 adet taşınmazlardan sadece 4 tanesinin işlemlerini yerine getirdiğini, kalan 14 adet taşınmazın doğalgaz döşeme imalat işinin tamamlanmadığını, kendi edimini yerine getirmeyen davacının, sözleşmenin tarafı diye müvekkili kooperatiften ödeme istediğini, sözleşme süreleri geçtiği halde davacının edimini yerine getirmediğini ya da eksik yerine getirdiğini, sözleşme kapsamındaki bedelin talep edilemeyeceğini, davanın reddine, haksız menfaat elde etmeyi amaçlayan davacının, kötü niyet tazminatı ödemesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER : Taraflar delillerini sunmuş, İcra dosyası, doğalgaz dönüşüm sözleşmeleri, ticari defter ve kayıtlar, tapu kaydı, delil olarak bildirilmiş celbi gereken kayıt ve belgeler celp edilmiştir.
GEREKÇE: Dava taraflar arasındaki eser sözleşmesinden kaynaklı İİK. 67 maddesi uyarınca açılmış itirazın iptali davasıdır.
Kayseri 3 İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası celp edilmiş incelenmesinde, … Mak. Tur. Tic. Teks. San. Ltd. Şti. Tarafından Tasfiye Halinde *** Yapı Kooperatifi aleyhine sözleşmeler dayanak yapılarak 219.580,00 TL asıl alacak, 4.710,44 TL işlemiş faiz toplam 224.290,44 TL alacağın tahsili istemi ile ilamsız takip başlatıldığı, ödeme emrinin ***tarihinde davalı-borçlu kooperatife tebliğ edildiği, davalı vekilinin ***tarihli kararla borca ve ferilerine itiraz etmesi üzerine ***tarihli kararla takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Kayseri Gaz Aş’ den dava ile ilgili tüm sözleşmeler ve belgeler gönderilmiş, Ticaret Sicil Müdürlüğünden davalı şirket kayıtları dosya arasına alınmıştır.
Mahalinde ***/2016 tarihinde keşif yapılmış, davalı tanığı ***keşif mahalinde dinlenmiş, Fen bilirkişisi ***/2017 havale tarihli raporunu, hesap bilirkişileri ***/2017 havale tarihli raporunu ***/2017 havale tarihli ek raporunu ve ***/2018 havale tarihli ikinci ek raporunu sunmuş, taraf vekilleri rapora karşı itiraz ve beyanlarını bildirmiştir.
Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğünden davalı kooperatifin tasfiye edilip edilmediği ve tasfiye memuru atanıp atanmadığı sorulmuş, gelen yazı cevabı incelenerek dosya arasın alınmıştır.
Takibin dayanağının taraflar arasındaki ***tarihli “Doğalgaz Dönüşüm ve Altyapı Sözleşmesi olduğu, incelenmesinde; sözleşmede yapılacak iş ve tesisatın kapsamının; 1/a-maddesinde “Kayserigaz’ın her bir işyerinin önüne bıraktığı servis kutusundan 64 adet işyerinin altyapı doğalgaz tesisatının Kayserigaz Yönetmeliğine uygun olarak yapıp her bir işyerinin önüne gaz hattının getirilmesi”şeklinde tanımlandığı, sözleşmeye göre yüklenici tarafından tesisatın tamamında kullanılacak malzeme, ekipmanların yükleniciye ait olduğu, işveren kooperatifin işbu altyapı tesisatı ile ilgili montaj ve hizmetleri karşılığında işyeri başına 750TL+KDV bedelini davacı/yükleniciye ödeneceği, tesisatın yapımında kullanılacak malzeme, ekipmanların Kaysergaz teknik şartnamelerine uygun standartlara haiz olacağı taahhüt edilmiştir.
Davacı taraf sözleşmeler kapsamında iş bedelini tahsil etmek amacıyla davalıya karşı takip başlatmış, davalı taraf ise süresinde takibe itiraz etmiş ve itirazın iptali istemli olarak iş bu dava açılmıştır. Mahkememizce davacı tarafın sözleşme kapsamında yaptığı işlerin tespiti amacıyla mahallinde bilirkişiler aracılığıyla keşif yapılmış, sözleşmeye konu bir kısım iş yerlerinin keşif esnasında kapalı olmasından dolayı, kapalı olan iş yerlerine ilişkin olarak bilirkişi incelemesi yapılamamıştır. Bilirkişi kök raporunda bu hususlar da vurgulanarak davacı tarafın yaptığı iş bedelinin KDV hariç toplam değerinin 216.500,00 TL olacağını bildirmiştir.Alınan bu rapora karşı davacı vekili iş bedellerine KDV’nin de eklenmesi gerektiğini belirterek, ayrıca bir kısım sözleşmeleri de itiraz dilekçesinin ekinde sunarak yeniden hesaplama yapılmasını talep etmiştir. Davalı vekili de bilirkişi raporuna karşı itiraz dilekçesi sunmuş, dilekçesinde, kapalı olan iş yerlerinde davacı tarafın sözleşme kapsamında yüklendiği işi tam olarak yerine getirdiğinin kabul edilerek hesaplama yapıldığını, bu hesaplama ile davacı tarafın haksız ve sebepsiz yere zenginleşeceğini, sözleşmelerde tek imza bulunduğu halde çift imza varmış gibi hesaplama yapıldığını belirterek itiraz etmiştir. Yine, davalı vekili 19.04.2017 tarihli dilekçesi ile önceki itirazlarına ek olarak, davacı tarafa kooperatif yetkilisi tarafından 30.06.2015 tarihinde 20.000,00 TL, 31.08.2015 tarihinde 5.000,00 TL, 25.01.2016 tarihinde 18.000,00 TL olmak üzere toplam 43.000,00 TL ödeme yapıldığını, ayrıca davacı tarafından eksik olarak yapılan işlerin dava dışı başka bir şirkete yaptırıldığını savunmuş ve buna ilişkin faturayı dilekçesinin ekinde sunmuştur.Tarafların itirazları üzerine bilirkişiden ek rapor aldırılmış, ek raporda iş bedellerine KDV eklenmek suretiyle hesaplama yapılmış, ayrıca şirket yetkilisi tarafından takipten önce yapılan ödemeler ile eksik imalat bedelleri( davacı şirket tarafından yapılmayıp da dava dışı şirkete yaptırılan) mahsup edilmiş ve toplamda davacının yapmış olduğu işler karşılığında 217.324,30 TL alacağı olduğu bildirilmiştir. Ek rapora karşı yapılan itirazlar üzerinde mahkememizce itirazların değerlendirilmesi amacıyla yeniden ek rapor aldırılmış, ek raporda, taraflar arasında imzalanan sözleşmeler kapsamında kombi konulacağı ve kalorifer petekleri takılacağına dair bir açıklık bulunmadığı belirtilmiş, sözleşmede kombi konulacağı ve kalorifer petekleri takılacağı davacı tarafın edimleri arasında olması halinde davacının davalıdan 217.324,30 TL talep edebileceğini bildirmiştir.
Mahkememizce aldırılan raporlar, tarafların iddia ve savunmaları, dosyadaki bilgi ve belgeler hep birlikte değerlendirilmiştir. Buna göre, taraflar arasında imzalanan ve takip dosyası ile dosyamıza sunulan sözleşmelerde davalı tarafın çift imza ile sözleşmeleri imzaladığı, bu haliyle kooperatif olarak sözleşmede kendisine yüklenen borçlardan dolayı davalı tarafın sorumlu olduğu kabul edilmiştir. Sözleşme uyarınca davacının yapmış olduğu işlerin sözleşmede kararlaştırılan bedeller doğrultusunda KDV de eklenmek suretiyle hesaplama yapılması gerektiği, bu bağlamda sözleşmede kararlaştırılıp da yapılmayan eksik işlerin bedelleri, sözleşmelerde belirlenen toplam bedelden mahsup edilmek suretiyle davacının alacağı belirlenmiştir. Her ne kadar kök raporda, bir kısım iş yerlerinin kapalı olması nedeniyle, bu iş yerlerindeki eksik işlerin bedelleri belirlenememiş ve kapalı olan iş yerlerinde eksik iş yokmuş gibi hesaplama yapılmış ise de, davalı taraf eksik işlerin dava dışı şirkete yaptırıldığını savunmuş ve buna ilişkin fatura sunmuş olmasından dolayı, faturaya konu işlerin ve bunların bedellerin eksik iş kabul edilmesi gerektiği düşünülmüş, keza ek raporlarda da bu yönde hesaplama yapılmış ve bu nedenle keşif sırasında eksik işlerin tam olarak belirlenememesinin sonuca etkili olmayacağı anlaşılmıştır. Davalı tarafından, eksik işlerin dava dışı şirket tarafından yapıldığına ilişkin sunulan bu faturada kombi ve kalorifer takılması işlerinin de yer aldığı ve son aldırılan raporda bu hususun taraflar arasında imzalanan sözleşmeler kapsamında kararlaştırılıp kararlaştırılmadığının açıklığa kavuşturulması gerektiğinden bahsedilmiş ise de, dosya arasında bulanan sözleşmelerde iş yerlerinin doğalgaz tesisatının davacı tarafça yapılacağı kararlaştırıldığından,doğalgaz tesisatı kavramının, kombi ve kalorifer petekleri takılması işlerini de içinde barındırdığı, dolayısıyla sözleşmelerin yorumundan kombi ve kalorifer peteklerinin de davacı tarafça takılmasının kararlaştırıldığı anlaşılmış, bu nedenle davalı tarafça sunulan bu faturaya itibar edilerek sözleşmelerde kararlaştırılan toplam bedelden, eksik işlerin bedeli olan fatura bedelinin mahsup edilerek hesaplama yapan ek rapora itibar edilmiştir. Yine, davalı kooperatif yetkilisi ***’in takipten önce davacı şirkete kredi kartı aracılığıyla 43.000,00 TL ödemede bulunduğu anlaşılmış, davacı taraf bu ödemeyi kabul etmediklerini, ödemeye ilişkin belgenin davalı ile ilgisinin bulunmadığını beyan etmiştir. Davalı vekilinin 19.06.2017 tarihli dilekçesinin ekinde sunulan “Tekliftir” başlıklı belgede, davacı şirkete kredi kartı ile ödeme yapan kişinin isminin geçtiği, teklifte bulunanın ise davacı şirket olduğu, kredi kartı ile ödeme yapılabileceğinin de belirtildiği anlaşılmıştır. Yine dosyadaki bilgi ve belgelerden, özellikle davalı tarafından sunulan evraklardan ödeme yapan kişinin davalı kooperatifin yetkilisi olduğu anlaşılmıştır. Açıklanan bu durum karşısında, davalı kooperatif ile bağı bulunan ve davacı şirketin sözleşme öncesi düzenlediği teklif başlıklı belgede davalının yetkilisi olarak ismi geçen …’in davacıya sözleşmede kararlaştırılan iş bedeline yönelik ödeme yaptığının kabulü gerektiği, bu aşamadan sonra ödeme yapan kişinin başka bir borçtan dolayı bu ödemeyi yaptığının davacı tarafça ispat edilmesi gerektiği, dosya kapsamına göre de davacı tarafın bu hususu ispat edemediği anlaşıldığından, davalının ödeme savunmasına itibar edilmiş, ödeme yapılan miktar toplam alacaktan mahsup edilmiştir. Sonuç olarak, sözleşmeye göre davacıya ödenmesi gereken KDV dahil toplam iş bedelinden, davalı tarafından sunulan eksik işlere ilişkin fatura bedeli ile davalı kooperatifin yetkilisi tarafından yapılan 43.000,00 TL’lik ödeme mahsup edilerek hesaplama yapan bilirkişi ek raporuna itibar edilmiş ve davacının davalıdan iş bedeli olarak 217.324,30 TL talep edebileceği düşünülmüştür.
Taraflar arasında imzalanan sözleşmelerde iş bedeli açıkça kararlaştırıldığından, alacağın likit olduğu kabul edilmiş ve kabul edilen miktar üzerinden davacı lehine icra inkar tazminatı hükmedilmiştir.
Davalı taraf kötüniyet tazminatı talep etmiş ise de, reddedilen kısım yönünden davacının kötüniyetli olarak takip başlattığı ispat edilemediğinden, bu talebin reddine karar verilmiştir.
Davalı tarafın, takipten önce temerrüde düşürüldüğüne dair dosyada bilgi ve belge olmadığından, takip öncesi talep edilen faize karşı yapılan itirazın yerinde olduğu görülerek, faize ilişkin itirazın iptali talebinin reddine Kayseri 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin *** tarih *** Esas *** Karar sayılı karar verilmiştir. Karar davalı vekilince İstinaf incelemesi talebinde bulunmuş olup, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi’nin 14.10.2020 tarih 2018/1256 Esas 2020/990 Karar sayılı ilamı ile, “6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesine göre, bir davanın ticari dava sayılması için uyuşmazlık konusu işin taraflarının her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olması ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmamasına bakılmaksızın o davaya Asliye Ticaret Mahkemesinin bakacağı yönünde düzenleme bulunması gerekir. 6335 sayılı Kanun’un 2. maddesi ile değişik 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5. maddesi uyarınca ticari davalar Asliye Ticaret Mahkemelerince görülerek karara bağlanır.
Asliye Ticaret Mahkemeleri ile diğer Hukuk Mahkemeleri arasındaki ilişki, 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’ndan ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 6335 sayılı Kanun’la yapılan değişiklikten önceki halinden farklı olarak iş bölümü ilişkisi değil, görev ilişkisidir.
Göreve ilişkin düzenlemeler, 6100 sayılı Hukuk Muhakemesi Kanunu’nun 1. maddesi uyarınca kamu düzenine ilişkin olduğundan mahkemelerce ve istinaf ile temyiz incelemesi aşamasında re’sen incelenir.
Somut olayda davacı ticari şirket olduğu gibi davalı işyeri yapı kooperatifi de tacir olduğundan uyuşmazlığın çözümünde ticaret mahkemesi görevli olup, Kayseri de ticaret mahkemesi bulunduğundan Kayseri 1.Asliye Hukuk Mahkemesince davaya bakılıp hüküm kurulması doğru görülmediğinden, taraf vekillerinin istinaf başvurularının esası incelenmeksizin kabulüne, mahkeme kararının HMK’nun 353/1-a.3 maddesi gereğince kaldırılmasına, davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı mahkemeye gönderilmesine” karar verilmiştir.
Kayseri 1. Asliye Hukuk Mahkemesi *** tarih ***Esas ***Karar sayılı kararı ile görevsizlik kararı verilerek dosya mahkememize gönderilmiştir.
Mahkememizce dava dosyası yeniden esasa kaydı yapılarak yapılan yargılamasında, davacı vekili mahkemenizde görülmekte olan dosya görevsizlik ile Asliye Hukuk Mahkemesi’nden geldiğini, asliye hukuk mahkemesinde yapılan yargılama kapsamında alınan bilirkişi raporlarına kapsamlı itirazda bulunduklarını, aynı şekilde istinaf dilekçesinde de itirazları dile getirdiklerini, itirazlar dikkate alınarak yeni bir bilirkişi heyetinden rapor aldırılmasını talep etmiştir.
Davalı vekili de 04.05.2021 tarihli dilekçe ile davacı tarafından başlatılan Kayseri Genel İcra Dairesinin … E. (Eski Esas: Kayseri 3. İcra Dairesi … E.) sayılı icra takibine konu borca yönelik itirazlarımızın iptali talebiyle açıldığını, bu dosyaya konu olan icra borcu müvekkili tarafından ödendiğini ve buna yönelik olarak davacı vekili tarafından 27.07.2020 tarihinde ibraname verildiğini, bu ibraname “Kayseri Genel İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyasına istinaden (Eski Dosya No:…) esas 30.000,00 TL (otuzbinTL) alınmış olmakla, toplamda bu tahsilatla birlikte 302.000,00 TL alınmış olup, taraflar arasında oluşan bu anlaşma uyarınca icra dosyası işbu dosyadan dolayı tahsil harçları borçluya ait olmak üzere tahsil edilmiş sayılacak olup borçlu kooperatif olan *** Merkezi Toplu Konut Yapı Kooperatifini ibra ederim.” şeklinde belirtilmek suretiyle parayı teslim alan *** İnş. Ltd. Şti. Ve bu şirketin vekilliğini üstlenen Av. … tarafından imzalandığını, ibranamenin dilekçe ekinde sunduklarını dosyaya konu olan icra dosyasındaki borcun, tahsil harçları hariç olmak üzere ödendiğini bu nedenle ibraname düzenlendiği dikkate alınarak, dava dosyası konusuz kalmış olduğundan konusuz kalmış olması nedeniyle esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesini talep etmiştir.
Toplanan tüm deliller, dosya kapsamı, davalı vekilinin beyanı ve sunduğu ibraname başlıklı belgeye göre, “İBRANAME Kayseri Genel İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına istinaden ( E: Dosya No: …) esas 30.000,00 TL. (otuzbinTL) alınmış olmakla, toplamda bu tahsilatla birlik 302.000,00 TL. alınmış olup , taraflar arasında oluşan bu anlaşma uyarınca icra dosyası iş bu dosyadan dolayı tahsil harçları borçluya ait olmak üzere tahsil edilmiş sayılacak olup borçlu kooperatif olan *** İş Merkezi Toplu konut Yapı kooperatifini ibra ederim. 27/07/2020 parayı teslim eden,*** İş Merkezi Toplu Konut Yapı Kooperatifi, parayı teslim alıp ibra eden *** İnş. Ltd. Şti.” içerikli ibraname içeriğinden de anlaşıldığı üzere ödemenin mahkememizin itirazın iptali istemine konu icra dosyasına yapılıp, tarafların ödeme nedeniyle ibralaşması gözönüne alındığında, açılan dava konusuz kaldığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına, yargılama giderleri bakımından ise HMK 331.maddesinin dikkate alınarak belirlenmesine daha önce hükmedilen yargılama gideri ve vekalet ücretinin ibra nedeniyle mahsubuna karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Açılan davanın konusuz kalması nedeniyle esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
2-Alınması gereken 59,30 TL karar harcının peşin alınan 2.708,87 TL harçtan mahsubuna artan 2.649,57 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talebi halinde davacıya iadesine,
3-Kayseri 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 05.04.2018 tarih 2016/118 E.2018/144K. sayılı verilen kararın icra dosyasına sunulmasından sonra tarafların icra takibi aşamasında ibralaşmış olmaları dikkate alınarak o kararda hüküm altına alınan yargılama gideri yönünden de ibra söz konusu olduğundan önceki kısımlar yönünden karar verilmesine yer olmadığına, daha sonra yapılan 1.112,00 TL yargılama giderinin davanın ödeme nedeni ile ibralaşılması sonucu konusuz kalması ve davalının davanın açılmasına sebebiyet vermesi nedeni ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
4-Davalı tarafından yapılan 101,60 TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Kayseri 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin *** tarih ***Esas ***Karar sayılı kararının icra dosyasına sunulmasından sonra tarafların icra takibi aşamasında ibralaşmış olmaları nedeniyle o kararda takdir olunan 18.989,46 TL vekalet ücreti yönünden de ibra söz konusu olduğundan Mahkememizce belirlenen 24.150,33TL vekalet ücretinden ödendiği kabul edilen 18.989,46TL’nin mahsubu ile (24.150,33 – 18.989,46)= 5.160,87 vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
6-6100 sayılı HMK 120 ve 333.maddeleri gereğince davacı tarafından yatırılan gider avansının kalan kısmının kararın kesinleşmesi halinde davacı tarafça numarası bildirilen veya bildirilecek hesaba, hesap numarası bildirilmediği takdirde adreslerine ödemeli olarak re’sen gönderilmesine,
7- Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 203.maddesi uyarınca dosyanın tarih ve işlem sırasına düzenlenip dizi listesine bağlanmasına, Yazı İşleri Müdürü tarafından kontrolü yapıldıktan sonra İstinafa gönderilmesine veya arşive kaldırılmasına,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren yasal iki haftalık süresi içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’nde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 06/10/2021
Katip … Hakim …