Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/405 E. 2022/354 K. 12.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … Esas – …
T.C.
KAYSERİ
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : …
KARAR NO : …

HAKİM : …
KATİP : …

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : …

DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşleminden Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : …
KARAR TARİHİ : …
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 18/05/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili banka ile davalı arasında bankacılık işlemleri sözleşmesi imzalandığını, davalıya ticari kredi kartı kullandırıldığını, söz konusu kredi kartı borçlarının ödenmemesi üzerine takip borçlusu davalıya ihtarname gönderildiğini, borçlunun ihtara rağmen ödeme yapmaması üzerine Kayseri … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, mevcut takibin davalının borca itirazı üzerine durduğunu savunarak davanın kabulü ile, itirazın iptaline, borçlu aleyhine alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı tarafa usulüne uygun olarak dava dilekçesi ve duruşma günü tebliğ edilmiş, davalı taraf davaya herhangi bir cevap vermemiş ve mahkememizce yapılan açık duruşmalara da katılmamıştır. Davalı tarafın HMK’nın 128/1. maddesi gereği dava dilekçesinde ileri sürülen vakıaların tamamını inkar etmiş sayılacağı tespit edilmiştir.
DELİLLER: Mahkememizce taraf teşkili sağlanmış davanın taraflarına delillerini ibraz etme olanağı tanınmış uyuşmazlığın çözümü için gereken bütün deliller toplanmıştır.
HMK’nun 266/1. maddesi gereği bilirkişi incelemesi yaptırılmasına dair … tarihli celsede karar verilmiş, bilirkişi … ‘nun mahkememize sunmuş olduğu … tarihli bilirkişi raporunda özetle; taleple bağlılık kuralı gereğince davacı bankanın davalı asıl borçludan icra takip tarihi itibariyle … nolu ticari kredi kartından kaynaklanan 21.408,01 TL asıl alacak 1.924,19 TL kat öncesi işlemiş faiz + 707,89 TL işlemiş faiz + 35,39 BSMV olmak üzere toplam 24.075,49 TL nakit alacağının bulunduğunu mahkememize bildirmiştir.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE
Davacı taraf dava dilekçesiyle, davalı ile bankacılık hizmetleri sözleşmesi imzaladıklarını, davalının kredi kartı kullanıldığını ve borcun ödenmediğinden bahisle itirazın iptali dilemiştir.
Davalı ise davaya cevap vermemiştir.
Davaya konu, Kayseri … İcra Dairesi’ne ait … esas sayılı icra takip dosyası üzerinde yapılan incelemede; alacaklısının mahkememize ait işbu dava davacısı … bank A.Ş., borçlusunun yine mahkememize ait işbu dava davalısı … olduğu, alacaklı tarafından borçlu aleyhine toplamda 24.260,16 TL üzerinden ilamsız icra takibi yapıldığı, ödeme emrinin borçlu tarafa … tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, borçlu vekilinin … tarihinde itiraz ettiği, takibin durdurulmasına karar verildiği ve 1 yıllık yasal hak düşürücü süre içerisinde işbu itirazın iptali davasının açıldığı görülmüştür.
Dosya kapsamında temin edilen belgelerde davacı ile davalı ile tacirler için bankacılık hizmet sözleşmesi imzaladıkları, sözleşme tarihinin 21/08/2017 olduğu, davacının sözleşme bünyesinde ticari kredi kartı kullandığı anlaşılmıştır.
İİK’nun 68/b maddesi “Borçlu cari hesap veya kısa, orta ve uzun vadeli kredi şeklinde işleyen kredilerde krediyi kullandıran taraf, krediyi kullanan tarafın kredi sözleşmesinde belirttiği adresine, borçlu cari hesap sözleşmesinde belirtilen dönemleri veya kısa, orta, uzun vadeli kredi sözleşmelerinde yazılı faiz tahakkuk dönemlerini takip eden onbeş gün içinde bir hesap özetini noter aracılığı ile göndermek zorundadır. Sözleşmede gösterilen adresin değiştirilmesi, yurt içinde bir adresin noter aracılığıyla krediyi kullandıran tarafa bildirilmesi halinde sonuç doğurur; yeni adresin bu şekilde bildirilmemesi halinde hesap özetinin eski adrese ulaştığı tarih tebliğ tarihi sayılır.” hükmünü içermektedir.
Somut olayda, davalıya çıkarılan kat ihtarında borçluya 1 günlük süre verilmiştir, kat ihtarnamesinin … tarihinde tebliğ edildiği ve temerrüt tarihinin … olduğu anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık konusu alacağın dayanağı 2017 tarihli tacirler için bankacılık hizmet sözleşmesi ve ticari kredi kartı kullanıma dair sözleşmesidir.
Kullanılan kart nedeniyle davalının borcunu hesap edilmesi amacıyla bankacı bilirkişiden rapor alınmış, alınan rapordaki hesaplama sözleşmeye ve kanuna uygun olduğu, kredi kartı için % 18,60, oranındaki temerrüd faizinin kanuna ve mevzuata uygun olması karşısımda karşısında bilirkişi raporundan belirlenen rapor uyarınca davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İtirazın iptâli davalarında İcra ve İflas Kanunu’nun 67/2. maddesi çerçevesinde alacaklı yararına icra inkâr tazminatına hükmedilebilmesi için, usulüne uygun şekilde yapılmış bir icra takibinin bulunması, borçlunun süresi içerisinde itiraz etmesi ve alacaklının, alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması gerekir. Burada, borçlu itirazının kötüniyetle yapılmış olması ve alacağın bir belgeye bağlanmış bulunması koşulları aranmaz. İcra inkâr tazminatı, hakkındaki icra takibine itiraz ederek durduran ve çabuk sonuçlandırılmasına engel olan borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır.
Bu yasal koşullar yanında, takibe konu alacağın likid olması da zorunludur. Her uyuşmazlığın kendine özgü somut özelliklerine göre değişmekle birlikte, bir uyuşmazlıkta alacağın likid olup olmadığı belirlenirken, alacak ve onun borçlusu birlikte değerlendirilmelidir. Buna göre, likid bir alacaktan söz edilebilmesi için, ya alacağın gerçek miktarının belli ve sabit olması ya da borçlusu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurların bilinmesi veya bilinmesinin gerekmekte olması; böylece, borçlunun borç tutarını tahkik ve tayin etmesinin mümkün bulunması; başka bir ifadeyle, borçlunun yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda olması gerekir. Gerek borç ve gerekse borçlu bakımından, bu koşullar mevcut ise, ortada likid bir alacak bulunduğu kabul edilmelidir (HGK’nun 07.06.2006 tarih 2006/19-295 Esas, 2006/341 Karar sayılı kararı).
Bu ilke ve kurallar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; mahkememizce kabul kararı verilen miktar banka kayıtlarında ve yapılan sözleşmeler uyarınca bilebilecek durumda iken takibe itiraz etmiş olduğundan hükmedilen miktarın likid bir alacak olduğunun kabulü gerekir. Anılan gerekçelerle icra inkar tazminatı uygundur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle:
1-Davanın kısmen kabulü ile, davalı tarafından Kayseri … İcra Dairesi’nin … esas sayılı takip dosyasına yapılan itirazın iptali ile, takip tarihi itibari ile 21.408,01 TL asıl alacak, 1.924,19 TL kat öncesi işlemiş faiz, 707,89 TL işlemiş faiz, 35,39 TL BSMV olmak üzere toplam 24.075,48 TL üzerinden takibin devamına, asıl alacağa tahsil edilene kadar yıllık %18,60 oranında temerrüt faizi ve işleyecek tüm faizlere %5 oranında BSMV uygulanmasına,
2-Fazlaya ilişkin istemin reddine,
3-Haksız itiraz nedeniyle 24.075,48 TL’nin %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince; alınması gereken 1.644,59 TL harçtan davacı tarafından peşin yatırılan 293,10 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.351,49 TL harcın davalıdan alınarak HAZİNE’YE GELİR KAYDINA,
5-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin (yargılama gideri) davalıdan alınarak HAZİNE’YE GELİR KAYDINA,
6-Davacı tarafından peşin yatırılan 293,10 TL peşin harç ve 59,30 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 352,40 TL harcın davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan bilirkişi ücreti 600,00 TL, 6 tebligat gideri 140,00 TL ve 3 elektronik tebligat gideri 17,50 TL olmak üzere toplam 757,50 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
8-Davalı tarafından yapılan herhangi bir yargılama gideri bulunmadığından bu konuda mahkememizce herhangi bir karar verilmesine yer olmadığına,
9-HMK’nun 333/1. maddesi gereğince varsa artan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleşmesinden sonra yatıran ilgili tarafa iadesine,
10-AAÜT’ye göre hesap edilen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMK’nın 341/1. maddesi uyarınca 2 haftalık yasal süre içinde Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı….

Katip …
¸e-imzalı

Hakim …
¸e-imzalı

*5070 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*