Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/399 E. 2022/545 K. 28.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … Esas – …
T.C.
KAYSERİ
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : …
KARAR NO : …

HAKİM : …
KATİP : …

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …
Av. …
DAVALI : …

DAVA : Bankacılık İşleminden Kaynaklanan (İtrazın İptali)
DAVA TARİHİ : …
KARAR TARİHİ : …
KARAR YAZIM TARİHİ : 06/07/2022
Mahkememize açılan itirazın iptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı banka … bank … Şubesi ile davalı arasında imzalanan sözleşmeye istinaden davalıya işletme segmentinde kredi kartı kullandırıldığını, ödemelerinde aksama olması nedeniyle davalı hakkında Torbalı … Dairesi’nin … Esas sayılı dosyasında başlatılan takip işlemleri akabinde davalı borçlu olmadığı yönünde beyanlar ile takibe itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, itiraz üzerine dava şartı olduğundan arabulucuya başvurulduğunu ancak arabulucu görüşmelerinin anlaşamama ile sonuçlandığını, davalının itirazında haksız ve kötü niyetli olduğunu, zira davalının, davacı bankaya borcu olduğunu, ancak sırf alacağın geç tahsil edilmesi için yapılmış bir itiraz olduğunu, alacağın likit bir alacak olduğunu, bu nedenle icra inkar tazminatının davalıdan tahsilini, davalının Torbalı … Dairesi’nin … Esas sayılı dosyasında yapmış olduğu itirazının iptali ile takip konusu borcun takip dosyasında belirtilen faiziyle ödenmesine ve davalının takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Dava dilekçesi davalıya tebliğ edilmiş, davalı cevap dilekçesi sunmadığı görülmüştür.
DELİLLER: Mahkememizce taraf teşkili sağlanmış davanın taraflarına delillerini ibraz etme olanağı tanınmış uyuşmazlığın çözümü için gereken bütün deliller toplanmıştır.
Torbalı … Dairesi’nin … Esas sayılı dosyası uyaptan celp edilmiş, takip alacaklısının … bank A.Ş. ve takip borçlusunun … olduğu, kredi alacağı sebebi ile genel haciz yoluna özgü icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalıya … tarihinde tebliğ edildiği, davalının … tarihinde borca, faize ve faiz oranına itiraz ettiği, takibin durduğu, işbu davanın süresi içinde açıldığı görülmüştür.
Davalının adrese dayalı kayıt sistemindeki adres raporunun çıktı alınarak dosyaya takılmasına,
… Bank A.Ş. … Şube Müdürülüğü’ne müzekkere yazılarak … ile banka arasında imzalanan Genel Kredi Sözleşmesi, hesap özetleri, hesap kat ihtarnamesi,hesap kat ihtarnamesinin tebliğ belgesi, hesap kat ihtarnamesinin masraf makbuzu ve faiz uygulamasına ilişkin tebliğ belgesi celp edilmiştir.
Tüm deliller toplandıktan sonra bilirkişi incelemesi yaptırılmış, bankacı bilirkişi … … tarihli raporunda özetle;
Davacı bankanın davalı asıl borçlu …’den taleple bağlılık kuralı gereğince icra takip tarihi itibariyle kredi kartından kaynaklanan 39.627,98 TL asıl alacak + 240,41TL işlemiş faiz + 12,02 TL BSMV olmak üzere Toplam 39.880,41 TL nakit alacağının bulunduğu,
Kredi kartı hesabından kaynaklanan 39.627,98 TL asıl alacak tutarına İcra Takip tarihinden itibaren % 20,40 temerrüt faiz oranı uygulanabileceği yönünde görüş ve kanaatini bildirmiştir. Bilirkişi raporunun taraflara tebliğ edildiği, davacı vekilinin beyan dilekçesi sunduğu görülmüştür. Takip konusu alacağın bireysel (tüketici) kredi kartından mı yoksa ticari nitelikteki kredi kartından mı kaynaklandığının rapor içeriğinden anlaşılamadığı, diğer taraftan hesap kat ihtarnamesinin tebliğe çıkarıldığı adresin “… Mahallesi … Caddesi No:… … … ” olduğu, oysa dosyada mevcut temel bankacılık hizmet sözleşmesinin ilk sayfasına göre davalının bildirdiği adresin “… Caddesi No:… … … ” ve 11.sayfasına göre “… Mahallesi … Caddesi No:… … … ” olduğunun yazılı olduğu, davacının icra takip tarihinden önce davalıyı temerrüde düşürdüğüne dair dosyada bir delil olmadığı gözetilerek (1 numaralı ara karara göre sunulacak belgeler arasında davalının sözleşme adresine tebliğe çıkarılan bir ihtarname olması halinde söz konusu belge esas alınarak) davacının icra takip tarihi itibari ile davalıdan alacağı var ise miktarının ne olduğu hususunda ek rapor alınmış, … tarihli ek raporda özetle;
Davacı bankanın davalı asıl borçlu …’den taleple bağlılık kuralı gereğince icra takip tarihi itibariyle kredi kartından kaynaklanan 39.627,98 TL asıl alacak + 240,41TL işlemiş faiz + 12,02 TL BSMV olmak üzere Toplam 39.880,41 TL nakit alacağının bulunduğu,
Kredi kartı hesabından kaynaklanan 39.627,98 TL asıl alacak tutarına İcra Takip tarihinden itibaren % 20,40 temerrüt faiz oranı uygulanabileceği yönünde görüş ve kanaatini bildirmiştir. Bilirkişi ek raporunun taraflara tebliğ edildiği, davacı vekilinin beyan dilekçesi sunduğu görülmüştür.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Davacı taraf dava dilekçesiyle, davalı ile genel kredi sözleşmesi imzaladıklarını, davalının kredi kartı kullanıldığını ve borcun ödenmediğinden bahisle itirazın iptali dilemiştir.
Davaya konu,Torbalı … Dairesi’nin … esas sayılı icra dosyası üzerinde yapılan incelemede; alacaklısının mahkememize ait işbu dava davacısı borçlusunun yine mahkememize ait işbu dava davalısı olduğu, alacaklı tarafından borçlu aleyhine toplam 43.523,41 TL üzerinden ilamsız takip yapıldığı, ödeme emrinin borçlu tarafa usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, borçlunun süresi içerisinde takibe itiraz ettiği, takibin durdurulmasına karar verildiği ve 1 yıllık yasal hak düşürücü süre içerisinde işbu itirazın iptali davasının açıldığı görülmüştür.

Dosya kapsamında temin edilen belgelerde davacı ile davalı ile 150.000,00 TL limitli genel kredi sözleşmesi imzaladıkları, sözleşme tarihinin … olduğu, davacının genel kredi sözleşmesi bünyesinde ticari kredi kartı kullandığı anlaşılmıştır.

İİK’nun 68/b maddesi “Borçlu cari hesap veya kısa, orta ve uzun vadeli kredi şeklinde işleyen kredilerde krediyi kullandıran taraf, krediyi kullanan tarafın kredi sözleşmesinde belirttiği adresine, borçlu cari hesap sözleşmesinde belirtilen dönemleri veya kısa, orta, uzun vadeli kredi sözleşmelerinde yazılı faiz tahakkuk dönemlerini takip eden onbeş gün içinde bir hesap özetini noter aracılığı ile göndermek zorundadır. Sözleşmede gösterilen adresin değiştirilmesi, yurt içinde bir adresin noter aracılığıyla krediyi kullandıran tarafa bildirilmesi halinde sonuç doğurur; yeni adresin bu şekilde bildirilmemesi halinde hesap özetinin eski adrese ulaştığı tarih tebliğ tarihi sayılır.” hükmünü içermektedir.
Somut olayda, davalıya çıkarılan kat ihtarında borçluya 1 günlük süre verilmiştir, kat ihtarnamesinin … tarihinde sözleşme adresine tebliğe çıkarıldığı ve kabul edilmediğinden iade edildiği ve temerrüt tarihinin … olduğu anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık konusu alacağın dayanağı 2015 tarihli genel kredi sözleşmesidir.
Kullanılan ürünler nedeniyle davalının borcunu hesap edilmesi amacıyla bankacı bilirkişiden rapor alınmış, alınan rapordaki hesaplama sözleşmeye ve kanuna uygun olduğu, kredi kartı için % 20,40 oranındaki temerrüd faizinin kanuna ve mevzuata uygun olması karşısımda karşısında bilirkişi raporundan belirlenen rapor uyarınca davanın kabulüne karar verilmiştir.
İtirazın iptâli davalarında İcra ve İflas Kanunu’nun 67/2. maddesi çerçevesinde alacaklı yararına icra inkâr tazminatına hükmedilebilmesi için, usulüne uygun şekilde yapılmış bir icra takibinin bulunması, borçlunun süresi içerisinde itiraz etmesi ve alacaklının, alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması gerekir. Burada, borçlu itirazının kötüniyetle yapılmış olması ve alacağın bir belgeye bağlanmış bulunması koşulları aranmaz. İcra inkâr tazminatı, hakkındaki icra takibine itiraz ederek durduran ve çabuk sonuçlandırılmasına engel olan borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır.
Bu yasal koşullar yanında, takibe konu alacağın likid olması da zorunludur. Her uyuşmazlığın kendine özgü somut özelliklerine göre değişmekle birlikte, bir uyuşmazlıkta alacağın likid olup olmadığı belirlenirken, alacak ve onun borçlusu birlikte değerlendirilmelidir. Buna göre, likid bir alacaktan söz edilebilmesi için, ya alacağın gerçek miktarının belli ve sabit olması ya da borçlusu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurların bilinmesi veya bilinmesinin gerekmekte olması; böylece, borçlunun borç tutarını tahkik ve tayin etmesinin mümkün bulunması; başka bir ifadeyle, borçlunun yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda olması gerekir. Gerek borç ve gerekse borçlu bakımından, bu koşullar mevcut ise, ortada likid bir alacak bulunduğu kabul edilmelidir (HGK’nun 07.06.2006 tarih 2006/19-295 Esas, 2006/341 Karar sayılı kararı).
Bu ilke ve kurallar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; mahkememizce kabul kararı verilen miktar banka kayıtlarında ve yapılan sözleşmeler uyarınca bilebilecek durumda iken takibe itiraz etmiş olduğundan hükmedilen miktarın likid bir alacak olduğunun kabulü gerekir. Anılan gerekçelerle icra inkar tazminatı uygundur.
Mahkememizce yukarıda tüm yönleriyle açıklanan gerekçelerle YÜCE TÜRK MİLLETİ ADINA hüküm tesis edilmiştir.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ile;
1-Davanın kabulü ile, davalı tarafından Torbalı … Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasına vaki itirazın iptali ile, takip tarihi itibariyle 39.627,98 TL asıl alacak, 240,41 TL işlemiş faiz, 12,02 TL BSMV olmak üzere toplam 39.880,41 TL üzerinden takibin devamına, asıl alacağa tahsil edilene kadar yıllık %20,40 oranında temerrüt faizi ve işleyecek tüm faizlere %5 oranında BSMV uygulanmasına,
2-Haksız itiraz nedeniyle 39.880,41 TL üzerinden %20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gerekli 2.724,23 TL karar ve ilam harcından davacı tarafça peşin yatırılan 459,13 TL ve tamamlama harcı 4,31 TL’nin mahsubu ile eksik 2.260,79 TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
4-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin (yargılama gideri) davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
5-Davacı tarafça yapılan başvurma harcı 59,30 TL, peşin harç 459,13 TL, tebligat ve müzekkere gideri 152,10 TL, bilirkişi ücreti 750,00 TL olmak üzere toplam 1.420,53 TL yargılama harç ve giderinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
6-Davalı tarafından yatırılan herhangi bir harç ve yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta bir karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca kabul edilen kısım üzerinden 5.832,06 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
8-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı ve davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMK’nın 341/1. maddesi uyarınca 2 haftalık yasal süre içinde Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. …

Katip … Hakim …
e-imzalıdır e-imzalıdır

Bu belge 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanununa göre güvenli elektronik imza ile imzalanmıştır.